Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

dünyahepimizin

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

dünyahepimizin tarafından postalanan herşey

  1. Ben neden devlet o terörüstü öldürmeyipte is verdi derken aslinda sizin yaziniza karsilik söylemistim, yani benim sahsi böyle bir düsüncem olamaz. Biz hukuk devletiyiz diyoruz. Hukuk devleti olmak sadece lafla olmaz, bazen zor da olsa hukukun geregi ne ise o yapilmali bir hukuk devletinde. Türkiye'de yapilanlar ise hukuk devleti ile bir alakasi yok. Biz buradan dagdaki terörüstü öldürdüler diye bir lafmi ettikte öyle yaziyorsunuz. Faili mechul ve yargisiz infazlar dagdaki terörüstemi yapildi diyoruz? Inadina ya yanlis anliyorsunuz yada konuyu saptiriyorsunuz, bilemiyorum. Türkiye'de her bölgede bir cok insan yardim veya yatakliktan dolayi mahkeme önüne cikartilmadan infaz edilerek öldürüldü diyoruz ve idaalara göre bunlar kuyulara bile atilmis. hakim ve savcilarmi tesbit etti ve idam sucuyla yargiladi da onlar infaz edildi dersiniz? Diegr taraftan su soruya cevap gerek. Neden devlet bir terörüstü JITEM resmi görevlisi yapiyor? onu sonradan sehit ilan ediyor? ve baska bir kimlik veriyor? O terörüstün o dönem söyledikleri gercek ise, neden bu gün söyledikleri yalan olsun? Neye göre yalanmi dogrumu oldugunu tesbit ediyoruz?
  2. Siz beni anlayamamissiniz veya yanlis anlamissiniz, ama sn Yakisikli beni noktasina kadar dogru anlamis. O arkadasta zaten saolsun benim adima aciklama yapmis.
  3. Sizinde anlayisiniza saygim var, ama malesef beni anlayamamissiniz.
  4. Bir haberi okurken dogru veya yanlis oldugu illada gezetenin isminden belli olmaz sn politika. Bir gazetenin siyasi düsüncesine katilmayabilirsiniz, buda gayet dogal bir durum ve bu gazete bir yorum yapiyorsa tabiiki yorum hakkinda siyasi düsünmüs olunabilir. Ama bir haber veriliyorsa önce o haberin dogruluk payina bakilir. Benim size Evrensel gazetesinden vermis oldugum bazi haberleri Milliyet ve Cumhuriyet gibi tahminime göre karsi gelmediginiz bir gazetede bile var. Ezbere konusacagimiza, verilen haberin yalan oldugunu dogru kaynak vererek herkese gösterebiliriz. Yoksa yok efendim su veya bu gazete suna hizmet ediyor laflari sadece slogan, ezbercilik ve ciddiýe alinacak bir yorum olmaz.
  5. Hay sen cok yasa sn Yakisikli, beni noktasina kadar anlamissin. Demekki bazilari kitaplari iyi anlayabilir ama bizi anlayamadiktan sonra ne ise yararki.
  6. Kimse Ugur Mumcu'nun katilleri ve onlarin arkasindaki güc bulsunlar ve icimiz rahatlasin. Ne bu yaaa, yillardan beri yok suclular yakalandi, yok az kaldi bulunacak, yok efendim su örgütün parmagi var. Karnimiz tok bu laflara artik, ben adalaet istiyorum, Ugur Mumcu adina adalet istiyorum. kac yil oldu öldürüleli neredeyse unuttuk ve böyle giderse zaman asamasindan katiller pacayi yirtacaklar. Belkide geciktirmekteki ve oyalamaktaki amac bu olsa gerek.
  7. 1. Nerden biliyorduk ihbar ettiklerinin tümünün PKK'li oldugunu? Yani güvenilir bilgiler verdi anlamina geliyor. Devlet nasil olurda bir terörüstün bilgisi dogrultusunda mahkeme önüne cikartmada insanlari öldürtebilir? Nerede bu hukukun üstünlügü? Sizin bahsettiginiz yöntem tarihte sadece dikdatör ülkelerde görülmüstür. 2. Neden onu yok etmeek yerine JITEM'de resmi görevli yaptilar ve sonrasinda onu sehit ilan edip baska bir isim altinda yasamalarini sagladilar??
  8. ERGENEKON DOSYALARI KABARMAYA BASLADI!!! Umarim yargiclar ve hakimler tüm sorumlulari bulurlar ve cezalandirirlar. 33 sehit askerin dosyalarida davaya eklenmis. Görecegiz insallah kim bu kadar vataanevladinin ölümüne sebeb olmus ve amaclari neymis. Meydanlarda "sehitler ölmez vatan bölünmez" demekle gercek vatanseverlik ortaya cikmiyor. Devleti elestirenlere Türk milletine karsi bir kizginligi var diyenlerin aslinda devletten bu tür olaylarin derhal aydinlatilmasini istemeleri daha dogru olur. Devlet zan altinda!!! "Şehit 33 asker ve JİTEM dosyaları Ergenekon’da 28 Ocak 2009 Çarşamba, 00:33 POLİTİKA Bingöl’de silahsız 33 askerin şehit edilmesiyle ilgili dosya Ergenekon savcılarının talebiyle Diyarbakır’dan İstanbul’a gönderildi. Savcı Öz, 11 sanıklı JİTEM dava dosyasındaki belgelerin de gönderilmesini istedi. ERGENEKON Terör Örgütü soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Bingöl’de teskereye giden silahsız 33 erin şehit edilmesiyle ilgili dava ile 11 sanıklı JİTEM davasının dosyalarını yürütülmekte olan Ergenekon soruşturma dosyasına ‘esas’ oluşturmak üzere Diyarbakır’dan istedi. Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi ‘ivedi’ olarak istenen 33 askerin şehit edilmesiyle ilgili dosyayı, faili meçhul olaylarla ilgili dosyalar arasından çıkarıp bir nüshasını İstanbul nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. YAKIN MESAFEDEN İNFAZ İSTANBUL’A gönderilen dosyada yer alan ölü muayene raporları ve otopsi tutanaklarına göre, 24 Mayıs 1993 günü kimliği tespit edilemeyen PKK örgütü mensuplarınca yolun kesilerek otobüslerden indirilip şehit edilen silahsız erbaş ve erlerin isimleri tek tek sıralanıyor. Raporlarda, şehitlerin uzun menzilli silahlarla yakın atış mesafesi sonucu beyin ve organ harabiyeti sonucu meydana gelen kanama sonucu hayatlarını kaybettikleri bilgisine yer veriliyor. SAKIK DOSYASI DA GÖNDERİLDİ BU dosyanın 24 Mayıs 2013 tarihine kadar faillerinin tespit edilerek yargı önüne çıkarılmadıkları taktirde 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle ortadan kaldırılacağı belirtiliyor. İstanbul’a gönderilen dosyada PKK’nın bir dönem önde gelen isimlerinden 33 erin şehit edilmesi emrini bizzat veren kişi olan Şemdin Sakık’ın ifadeleri, hakkında hazırlanmış olan iddianame, savunmaları ve gerekçeli karar da bulunuyor. Sakık mahkemede verdiği ifadede, 33 erin şehit edilmesiyle ilgili emri kendisinin vermediğini, katialama katılıp silah da sıkmadığını iddia etmişti. JİTEM DOSYASINI İNCELEYİN ERGENEKON Savcısı Zekeriya Öz, Diyarbakır’da 10 yıldır yargılaması devam eden 11 sanıklı JİTEM dosyasının incelemeye alınması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan talepte bulundu. Savcı Öz, sanıkları arasında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ve itirafçı Abdülkadir Aygan’ın da bulunduğu dosyanın, yargılamanın yapıldığı mahkemeden alınarak Ergenekon soruşturmasına esas olabilecek bilgi ve belgelerin ivedi olarak gönderilmesini istedi. BUNUN üzerine Diyarbakır Başsavcılığı, belgeleri incelemek üzere dosyayı mahkemeden istedi. ARİF DOĞAN KURTULACAK JİTEM davasının müdahil avukatlarından Tahir Elçi, Zekeriya Öz’e gönderdiği faksta ‘Ergenekon soruşturmasında adı geçen şüpheliler Arif Doğan, Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Doğu Perinçek, Veli Küçük, Levent Ersöz ve diğer sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesini istiyoruz’ demişti. Ergenekon davası ek iddianamesinde Arif Doğan’la ilgili 3 köylünün öldürülmesi olayına yer verilmemesi halinde dosya 16 Eylül 2009 tarihinde 20 yıllık zamanaşımı dolduğu için ortadan kalkacak. ŞEYHMUS ÇAKAN Birinci sınıf 3 savcı geldi HAKİMLER ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine özel yetkili Başsavcı vekilliği emrine birinci sınıf olmuş 3 savcı atadı. Kurul, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ergenekon soruşturması kapsamında 5 savcının görevlendirilmesi sonrası oluşan açığın doldurulması için atamalar yaptı. ÖNEMLİ DAVALARA BAKMIŞLARDI Kurul özel yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliği emrinde çalışmak üzere İstanbul Cumhuriyet Savcısı Rasim Işıkaltın, Bakırköy Cumhuriyet Savcıları Kasım İlimoğlu ve Mustafa Çavuşoğlu’nu atadı. Atanan savcıların hepsinin birinci sınıfa ayrılmış savcılar olması dikkat çekti. Işıkaltın daha önce Emlakbank eski Genel Müdürü Engin Civan ile işadamı Selim Edes’in yargılandığı davaya ile Alaaddin Çakıcı davalarına da bakmıştı. İlimoğlu ve Çavuşoğlu ise soruşturma savcısı oldukları öğrenildi. Geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in Ankara ziyareti spekülasyonlara neden olmuştu. SENARYOLAR GÜNDEMDEN DÜŞMEDİ ERGENEKON soruşturmasına karşı çıkan yüksek yargı temsilcilerinin dile getirdiği senaryoların ardından Başsavcı Engin’in takviye talebi, Ergenekon soruşturmasını yürüten Zekeriya Öz’ün pasifize edilmesi olarak yorumlanmış ve HSYK’nın birinci sınıf savcı atayarak Öz’ü pasifize edeceği iddia edilmişti. LÜTFİ KAPLAN Şemdin Sakık yaralı yatan askerlerin kafasına sıktı BİNGÖL’DE terhis olan silahsız 33 erin 23 Mayıs 1993 günü şehit edildiği saldırıya katılan eski PKKlı Erdal Ukuş, saldırı günüyle ilgili şok iddialarda bulundu. Pişmanlık yasasından faydalanıp 2,5 yıllık cezasını çeken Şemdin Sakık’ın yakın koruması itirafçı Ukuş, ‘Şemdin Sakık’ın talimatıyla Bingöl’e gittik. Bingöl-Elazığ karayolunda. O zaman çift taraflı ateşkes vardı sözde. O ateşkesi bozan Şemdin Sakık’tı. O yol kesme eyleminde 33 er şehit düştü. Normalde bize ilaç veriliyordu. O gün bize şırıngayla ilaç verildi. Biz toplam 22 kişiydik o eyleme katılan. Ve eylem bittikten sonra yerde kalan ölmeyen askerleri Şemdin Sakık kendi silahıyla bizzat üstüne gidip kafalarına sıkıyordu’ diye konuştu. İnisiyatif Başsavcı Vekili’nde İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, star’a yaptığı açıklamada HSYK’nın atadığı savcıların doğrudan Ergenekon soruşturmasında görevlendirileceği yönündeki değerlendirmelerin yanlış olduğunu söyledi. Engin, HSYK’nın soruşturmaya doğrudan savcı gönderme gibi usulü olmadığını belirterek ‘Savcılar, bu soruşturmayla ilgili olarak atanmamışlardır. Örgütlü Suçlar birimimiz bu Ergenekon soruşturması denilen soruşturmayla ilgili 6 savcı görevlendirdiği için kendi asıl işlerinde ihtiyaç hasıl olmuştur’ diye konuştu. BİNLERCE İŞ VAR ENGİN sözlerini şöyle sürdürdü: Örgütlü Suçlar Birimi’nin Ergenekon soruşturmasından başka binlerce işi var. O işlerde büyük bir sıkışıklık oluşmuştur. İhtiyaç sebebiyle HSYK’dan 3 savcı istenmiştir. Ergenekon soruşturmasında görevli olan 6 savcıdan 5’i zaten Zekeriya beyden kıdemli. Kurul’un doğrudan soruşturmaya atama yaptığı değerlen-dirmeleri yanlış." Alinti: -http://www.stargazete.com/politika/sehit-33-asker-ve-jitem-dosyalari-ergenekon-da-165192.htm-
  9. BIZLER BURADAN ERGENEKON ICIN NE KADARDA HAYALI DESEKTE TÜRKIYE HAKININ EZICI COGUNLUGU ERGENEKON'UN VARLIGIN INANIYOR!!! Anketi görmek isteyenler icin : -http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1052430&AuthorID=86&Date=28.01.2009&b=Turkiye,%20Ergenekonun%20varligina%20inaniyor&a=Mehmet%20Ali%20Birand&ver=86-
  10. ????? Alevilikle ne alakasi var simdi? Ne demek istediginizi neden acikca söylemiyorsunuz? Burada anlasilan Alevilerin Türkiye karsiti oldugu oluyor ve sizin Alevilere bakis aciniz da bu sayede belli olmus oluyor. Bu kadar da olmaz yani derim. Nelere göre kiyaslama ypiliyor anlasilir degil. Bu bizim demokrasi anlayisimiz. Sira herhalde Alevi düsmanligi yapmaya ve onlari hedef göstermeye geldi galiba. Nasil olsa her dönem bazilarini düsman ve hedef gösteriyoruz. Demekki bu tip davranis icimize iyice yerlesmiski, aciktan bile söyleyebiliyoruz artik.
  11. Benim yazdiklarimla sizin cevabiniz arasinda hic bir iliski yok malesef. Alman-Yahudi davasi ile Türkiye'deki azinliklar olayini ben asla bereber tutmedim da herhangi bir sekilde kiyaslamadimda. Siz herhalde baska bir konuyla karistirdiniz. Haksizliga karsi gelmenin su veya baska bir antlasma ile alakasi olamaz.
  12. Umarim 33 sehidimizin sorumlulari gercekten bulunurda devlete ve askere kim iftirada bulunuyormus hepimiz görürüz. Ezbere ve slogan laflara karnimiz tok bizim. "33 şehidin dosyası da Ergenekon savcısında pkk şehit dosya terörist Ergnenekon Elazığ-Bingöl Karayolu?nda 24 Mayıs 1993?te PKK?lı teröristlerce şehit edilen silahsız 33?ü askerle üç öğretmen ve iki kişinin öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyası da Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Başsavcılığı?na gönderildi Gönderilen evrak arasında PKK?nın bir dönem önde gelen isimlerinden olan Şemdin Sakık?a yönelik iddianame, gerekçeli karar, savunma ve ifadelerinin de birer örneği bulunuyor. Halen Diyarbakır?da cezasını çeken Sakık hakkında hazırlanan 72 sayfalık gerekçeli kararda, Sakık 33 asker olayından doğrudan sorumlu tutulmuyordu." Alinti: -http://www.milliyet.com.tr/Guncel/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=guncel&KategoriID=&ArticleID=1052471&Date=28.01.2009&b=33%20sehidin%20dosyasi%20da%20Ergenekon%20savcisinda&ver=91-
  13. Bizler nedense inadina madalyonun sadece kendi isimize gelen tarafini görüyoruz ve her iki tarafi görenleride vatanhainligiyle sucluyoruz.
  14. Ergenekon sanigi Dogu Perincek'ten incilere devam: "HIRANT DINK'TE BIZDENDI" Dogu Perincek icin yurtsever ve Atatürkcü diye bahsedenlerin ve gene onun güvenilirligine inananlarin asagidaki habere göre aslinda HIRANT DINK'ten özür dilemeleri gerekli, cünki onlar Hirant Dink'i Türk düsmanligiyla suclayarak bir bakima ölümüne alkis tutmuslardi ve halada tutuyorlar. "PERİNÇEK, DİNK’İ DE KENDİSİNDEN SAYDI! 12:37 27 OCAK 2009 Ergenekon davasından tutuklu yargılanan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek savunmasının üçüncü gününde ‘Hrant Dink de bizdendi’ dedi. Ergenekon davası kapsamında 41’i tutuklu 86 sanığın yargılanmasına, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Perinçek savunmasında 90’lı yıllarda öldürülen aydınlardan bahsederken Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu’yla birlikte Hrant Dink’i de saydı. Perinçek’in savunmasında üç unsur öne çıktı. Öncelikle Susurluk konusunda kendilerinin yaptığı çalışmalardan bahsetti ve Susurluk’un Türkiye’de aydınlanması konusunda en çok çabayı gösterenlerin İşçi Partisi olduğunu ve bu konuda Meclis Susurluk Komisyonun detaylı bilgiler verdiklerini söyledi. Perinçek bu konuda komisyon üyelerinden taktir aldıklarını ve komisyon üyelerinin mahkemede sanık olarak dinlenmesini istedi. Perinçek, 2005 ve 2006 yıllarına Avrupa’da Ermeni soykırımı iddialarına karşı faaliyet yürüten ve kendisinin de içinde yer aldığı Talat Paşa Komitesinin Ergenekon örgütü faaliyeti olarak nitelenmesini eleştirdi. Hatta ‘O grubun içinde o dönemin AKP milletvekilleri Nevzat Yalçıntaş, Mehmet Dülger ve İbrahim Özdoğan vardı’ dedi. ‘Bu nasıl bir Ergenekon faaliyeti olabilir?’ dedi. Perinçek Hrant Dink için “Onun da emperyalizme karşı görüşleri vardı. Hatta ‘İşçi Partisi"ne yakınlığıyla bilinen Ulusal Kanal’da sık sık Dink’in bu görüşleri yer alırdı” dedi." Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1233052663&year=2009&month=01&day=27-
  15. HIRANT DINK CINAYETINDEN DOLAYI YARGILANAN SANIKLAR MAHKEMEDE BIRBIRLERINE YUMRUK SALLIYOLAR!!! "IRKÇI LÜMPENLERİN MAHKEME DALAŞI 12:35 27 OCAK 2009 Hrant Dink cinayeti yargılaması boyunca, duruşmalardaki tutarsızlıkları, ciddiyetsizlikleri, birbirlerine karşı olan samimiyetsizlikleri ve karşılıklı suçlayıcı açıklamalarıyla dikkat çeken sanıklar, bu kez şiddete başvurdu. Cinayeti azmettirmekten yargılanan sanık Yasin Hayal’in diğer sanık Erhan Tuncel’i yumruklaması üzerine, mahkeme heyeti, Hayal’i duruşma salonundan çıkardı. Irkçı açıklamaları ve tavırları ile tepkileri üzerine çeken Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut, dünkü duruşmada da Dink ailesi avukatlarını taciz etti. Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 8’i tutuklu 20 sanık hakkında açılan davanın 8’inci duruşması dün görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Mustafa Öztürk, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender ile hakkında ‘terör örgütü üyesi olmak’ ve ‘adam öldürmeye iştirak’ suçlarından ek iddianame hazırlanan tutuksuz sanık Osman Hayal katıldı. Katil zanlısı Ogün Samast ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme Heyeti, Samast’ın 5 günlük ‘istirahat raporu’ aldığı bilgisinin kendilerine ulaştığını belirtti. DİNK AİLESİ HAZIR BULUNDU Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ile kardeşi Hosrof Dink duruşmada hazır bulunurken, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, DTP milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Akın Birdal da duruşma salonunda izleyiciler arasında yerlerini aldı. ‘CİNAYETLE KESİNLİKLE İLGİM YOK!’ Belgelerin okunmasının ardından bir önceki duruşmada tanık olarak ifadesi alınan ancak daha sonra yapılan soruşturma kapsamında hakkında dava açılan Osman Hayal’in sanık olarak ifadesi alındı. Cinayetle hiçbir alakası olmadığını iddia eden Osman Hayal, “Cinayetten 1,5 saat sonra İstanbul’dan çıkışım tamamen tesadüftür" dedi. Hayal’in ifadesinin ardından müdahil avukatların sorularına geçildi. Müdahil Avukatı Arzu Becerik, Osman Hayal’e “İfadelerinde çelişkiler var. Cinayette kesinlikle ilgim yok diyorsun” demesi üzerine Hayal “Gerçekten ve kesinlikle yok. Kardeşimin de cinayette rolü olabilir ama tam ne olduğu belli değil” yanıtını verdi. Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut ise soruların Yasin Hayal ile ilgili olduğu gerekçesiyle müdahil avukatlara itiraz etti. Yasin Hayal’in Trabzon’da Mc Donalds’ı bombalama eyleminin ardından Osman Hayal’in arkadaşı olan ve İstanbul’da ikamet eden Hüseyin Özçiçek’in yanında kalmasına ilişkin sorulara ise Hayal, “Hüseyin Özçiçek doğma büyüme arkadaşım. Komşumuz. Olaydan sonra İstanbul’a gelmiş. Hüseyin Özçiçek beni aradı kardeşimin yanında olduğunu söyledi. Kendisini teslim edecektim. Ayağından yaralıydı. Birkaç gün geçmesini bekledim” dedi. ‘MAAŞI BEN ALMIYORUM... BİTTİN SEN!’ Yasin Hayal’in bir komplonun içine düştüğünü söyleyen Osman Hayal, “Kardeşim Erhan’ı ne zaman tanıdıysa başına bunlar geldi” dedi. Bu söze tepki gösteren Erhan Tuncel “Ben ne zaman tanıdım Yasin’i”dedi. Osman Hayal de bu sözlerin üzerine Tuncel’e “Sen çözüleceksin merak etme” diye bağırdı. Yasin Hayal’in Tuncel’e “Bilmiyorum maaşı sen alıyorsun” demesi tartışmayı alevlendirdi. Yasin Hayal “Maaşı ben almıyorum. Bittin sen!” diyen Tuncel’e küfrederek yüzüne yumruk attı. Sanıkları jandarma araya girerek ayırdı. Mahkeme başkanının isteği üzerine Yasin Hayal salondan dışarı çıkarıldı. Karşılıklı laf atmaların sürmesi üzerine Osman Hayal ile Erhan Tuncel arasına iki jandarma görevlisi oturdu. Kavganın ardından avukatların sorularını yanıtlayan Osman Hayal, “Kardeşim Erhan Tuncel’i ne zaman tanımışsa, Tuncel ne zaman mahalleye gelmişse ondan sonra cinayetin içine girdi. Bütün bunları kendi kafasından uyduramaz. Cinayeti önceden kesinlikle duymadım. Duysaydım kardeşim içinde olmayacaktı. Kardeşimin bu duruma düşmesi psikolojimi bozdu. Bu yüzden bir sene tedavi gördüm. Bu cinayetle alakam olmadığından kesinlikle endişe duymuyorum” diye konuştu. GÖRÜŞMELERİ HATIRLAMADI Müdahil avukatlarından Arzu Becerik, Yasin Hayal’i bombalama eyleminden sonra ihbar eden Sinan Raşitoğlu’nu tanıyıp tanımadığını sorması üzerine Osman Hayal, “Mahalleden çocukluk arkadaşım. İstihbarat elemanı olduğunu bilmiyordum. Gazetelerden yeni öğrendim” dedi. Hayal’e, telefonla yoğun olarak görüşme yaptığı kişilerin kim olduğu sorulduğunda da Hayal, görüşmeleri yaptığı kişilerinin çoğunu hatırlamadığını söyledi. ‘ERGENEKON UYDURMASI’ GURUR VERİYOR Cinayet yerinde bulunduğuna ilişkin gizli tanık ifadesi hatırlatılan Osman Hayal “Ben cinayet yerinde değildim ama gizli tanık oradaymış. İnşallah o da buraya sanık olarak gelir” diye alaycı bir ifade kullandı. Müdahil avukatlarından Kemal Aytaç, sanığa fırında kaç yıl çalıştığını sorunca, Osman Hayal, “Siz geçen duruşmada bana yamak demiştiniz. Fırında yamak diye bir işçi sınıfı yok. Haddini fazla aşıyorsun” diye yanıt verdi. Aytaç ise ‘Yamak’ kelimesinin kötü manada söylemediğini belirterek “Ben de fırıncılık yaptım. Ama sanık fırında tezgâhtarlık yapmamış. Doğru söylemiyor” dedi. Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut, Aytaç’a “Sen olsan olsan Sarkisyan yamağı olursun” deyince salonda tartışma çıktı. Müdahil avukatı Kezban Hatemi söz alarak “Duruşmalarda üslubu ve ırkçılık propagandası nedeniyle Fuat Turgut’la sürekli tartışma yaşıyoruz. Bunlara devam etmesi durumunda sizden izin istiyorum. Kendisine ‘Ergenekon sanığı’ diye hitap edeceğim” dedi. Fuat Turgut ise bu sözler üzerine “Ergenekon uydurmasından yargılanmaktan gurur duyarım” dedi. ‘BİZİ FAŞİST İLAN ETTİLER...’ Erhan Tuncel’in rapordaki ifadesinde Mustafa Öztürk’ün Dost Tarikatı davasında yargılanan sanıklarından birini evinde misafir ettiği açıklamaları hatırlatılınca sanıklardan Mustafa Öztürk, “Erzurum, Trabzon’a yakın olduğundan devamlı misafirim gelir. Erhan Tuncel’in kimi kastettiğini bilmiyorum. Dost Tarikatı’na katılan bir arkadaşım olduğunu hatırlamıyorum. Demek ki o dönemde paraya sıkışmış bilgi lazımmış” deyince ayağa kalkan Erhan Tuncel, “Çok ağır laflar işitiyorum hep bana saldırıyorlar” diye tepki gösterdi. Öztürk de “Bize de saldırıyorlar. Bizi kati,l tetikçi, faşist ilan ettiler” dedi. ‘SAMAST’I POLİSE BİLDİRDİM’ Öğle arasından sonra devam eden duruşmada, yaşanan tartışmadan sonra duruşma salonundan atılan Yasin Hayal oturuma katılmak istediğini söylemesi üzerine mahkeme heyeti Hayal’in savunma hakkının kısıtlanmaması için duruşmaya alınmasına karar verdi. Sanık Erhan Tuncel’in talebi üzerine tanık olarak dinlenen Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan polis memuru Mehmet Ayhan, Özkan Mumcu ve Onur Karakaya ifade verdi. Tuncel ile yaptığı telefon görüşmelerinde ‘Memduh abi’ takma adını kullanan tanık Mehmet Ayhan istihbarat elemanı olarak çalışan Tuncel’in, 2006 Şubatı’nda Hrant Dink’e karşı Yasin Hayal’in eylem hazırlığı içinde olduğuna dair kendilerine haber verdiğini, bunu üstlerine ilettiklerini söyledi. Ağustos 2006’dan 15 Kasım 2006’ya kadar Tuncel’le ilişki halinde olduğunu kaydeden Ayhan, yalan söylediği, para istediği ve çelişkili bilgiler verdiği için Tuncel’in Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE) görevine son verdiklerini ancak bunu Tuncel’e doğrudan söylemeyip ilişkiyi ‘soğumaya’ aldıklarını kaydetti. Bu arada Tuncel, söz alarak, Ayhan ile toplam beş görüşme yaptıklarını, en son Kasım 2006’da Pelitli’de buluştukları Ayhan’a, o an hatırlamadığı için Ogün Samast’ın adını vermeden, “Yasin, yeni birisini buldu. Pelitlispor’da top oynuyor” dediğini iddia etti. Ancak Ayhan, “Bize böyle bir bilgi gelmedi” dedi. Daha sonra Tuncel, Ayhan’a “Vicdani olarak soruyorum. Burada bizim hayatımız kaydı. Üstlerinizden bu şekilde ifade vermek için baskı gördünüz mü” diye soru yöneltti. Ayhan bu soruya “Kesinlikle” diye yanıt verdi. HAYAL’İ, CİNAYETE KADAR İZLEDİLER Müdahil avukatı Engin Cinmen’in “Tuncel, size Hayal’in Dink’i öldürmekten vazgeçtiğine dair bilgiyi verdikten sonra sonra Hayal’i izlemekten vazgeçtiniz mi?” sorusuna Ayhan, Hayal’i cinayet gününe kadar izlemeyi sürdürdüklerini söyledi. Ayhan, “Yasin’i çalıştığı yerde zaman zaman kontrol ediyorduk. Telefonu da takipteydi. Kontrolümüz hep devam ediyordu. Cinayet anına kadar peşini bırakmadık” dedi. Cinmen “Peki o zaman ne yaptınız” diye sorudu. Ayhan “Biz bu konuyla ilgili elimizden geleni yaptık. Elimizden bu kadarı geldi. Son zamana kadar bu konu ile ilgili bir bilgi almadık. Bu konuyu kayda geçmemiz, konuya verdiğimiz önemi gösterir. Biz hiçbir zaman bu konu olmaz diye vazgeçmedik. Biz ister miydik böyle bir olay olsun” dedi. Ayhan, Samast’a ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını da söyledi. Avukat Bahri Bayram Belen, Ayhan’ın yanıtları üzerine “Trabzon Emniyeti Dink cinayeti ile ilgili hiçbir fiziki veya istihbari araştırma yapmamıştır” dedi. Tuncel de “Dink cinayeti ve Yasin Hayal grubu hakkında sizden bir bilgi sakladığım ya da yalan söylediğim kanaatine ulaştınız mı” diye sorması üzerine Ayhan, “Bu konuyla ilgili bilgi gelmedi ki” dedi. ‘DURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPTIK’ Sanıklarla nasıl tanıştığını anlatan Erhan Tuncel, Yasin Hayal’e de çeşitli sorular yöneltti. “İkimizin de hayatı kaydı” diyen Erhan Tuncel, “Ogün Samast İstanbul’a gitmeden önce neden yanıma gelip bana söylemedin diye sordu. Yasin Hayal “Beraber kararlaştırdık. Ogün İstanbul’a gittiğinde Erhan Tuncel ile şöyle anlaşmıştık. Ben kendisine haber verecektim. İstanbul’a indiğinde kendisine de gidip söyledim” diyerek Tuncel’i yalanladı. Tuncel’in “Olaydan sonra neden gelip ben yaptım demedin" diye sorması üzerine Hayal “Hrant Bey’in ölümünden kısa bir süre sonra Tuncel’in evine gidip durum değerlendirmesi yaptık. Telefonundan sim kartını çıkartmıştı. Benim anlattıklarımı birilerine dinlettirmek için sim kartını takıp bana ‘senden beklemiyorum’ gibi şeyler söyleyince şaşırdım” dedi. Gazetemizin baskıya hazırlandığı gece saatlerinde duruşma devam ediyordu. AYSEL KILIÇ" Alinti: -http://www.birgun.net/actuel_index.php?news_code=1233052550&year=2009&month=01&day=27-
  16. Kim unutturmus? 37 diplomatin koskoca bir devleti ve milleti var onlarin haklarini arayacak. Demekki devletimiz o kadar acizki kendisi icin öldürülen diplomatlar icin adalet yapamiyor. Ne baklenirki bu devletten zaten, kendi askerini bile bilerek pusuya düsürülmesine müsaade etmisti zamaninda.
  17. Sn taypa siz bir yazinizda Hakim adayi oldugunuzu yazmistiniz. Yani hukuku cok iiy bildiginizden eminim. Sn maviolmayan arkadasin meslegi bildigim kadariyla hukuk ile alakasi olmadigi icin eminimki okumamaistir. Eminimki sadece sn mavi olmayan degil hemen hemen burada yazan tüm yorumcular sizin kadar okumamaistir. Malesef bizleri böyle kabul edeceksiniz, bizimle tartismak istiyorsaniz. Bizler kendi capimizda az bildiklerimizle konusmaya calisiyoruz. Bizi böyle kabul edin lütfen!!! Herkes hukuk okumaz ve hakim adayida olmaz.
  18. Cok haklisiniz sn politika, gercekten de askere ve devlete iftiralarla dil uzatanlar af edilmemeli!!! Ama ya öyle degilse ve devlet terörüst ile is birligi yaparak insanlari yargisiz infazla öldürüyorsa ve gene bir cok askerimizin ve polisimizin ölümüne sebeb oluyorsa, af edecegizmi bunlari? Türkiye'ye ve halkimiza karsi yapilan tüm iftiralar ve cinayetleri de kiniyorum, sadece terörüstleri degil, devletin yanlis polotikalarini (kirli savas, derindevlet, cetelerle ve iftiracilarla isbirligi) da kiniyorum.
  19. HIRANT DINK CINAYETINDE ERGENEKON PARMAGI IDDAASI. "28/01/2009 Ergenekon bağı!.. Duygu Söylemez Dink cinayeti davasında Ergenekon bağının incelenecek, cinayette ihmali bulunan Öz ile Küçük ilişkisi araştırılacak Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink öldürülmeden önce mitinge dönen suç duyuruları, “vatan haini” ilan eden açıklamalarla Dink’i hedef haline getiren Ergenekoncularla Dink cinayetinin ilişkisi araştırılacak. Dink cinayeti davasının önceki gün görülen 8. duruşmasında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayetteki Ergenekon bağı iddialarını geçiştiremedi. Mahkeme, Dink’in öldürüleceğine ilişkin ihbarlara rağmen cinayeti engellemeyen dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ile JİTEM’in kurucusu Veli Küçük’ün ilişkisini incelemek üzere karar aldı. Bazı Ergenekon sanıkları bilgi vermek üzere mahkemeye başvurmuştu. Zirve Yayınevi cinayeti davasının geçen haftaki duruşmasında da bir başka Ergenekon sanığı Ergün Poyraz’ın dinlenmesine karar verilmişti. Veli Küçük bağlantısı Talepleri dikkate alan mahkeme heyeti, Küçük-Öz ilişkisini araştıracak. Mahkeme aldığı kararla Öz’ün kullandığı ve onun adına kayıtlı tüm telefonlarla yapılan görüşmeler ve banka hesap hareketlerinin incelenmesini istedi. Bunun için İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, incelemenin Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar tarafından yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazacak. Ayrıca mahkeme, Ergenekon sanığı Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’la ilgili bir karar da aldı. Erenerol’un Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na verdiği “Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri” başlıklı seminerlerin kayıtlı olduğu CD’ler de delil olarak dosyaya eklenecek. Mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan CD’leri isteyecek. Ergenekon sanıkları ifade verecek Ayrıca başka suçlardan tutuklu Silivri Cezaevi’nde bulunan 5 Ergenekon sanığı Dink cinayetiyle ilgili bilgi vermek için İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, henüz kimlikleri açıklanmayan bu kişileri tanık olarak dinlemek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazacak. Duruşmada sanıklar Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal ve Mustafa Öztürk tahliye edildi. ‘Tesadüf değil’ Davanın genişletilmesi gerektiğini ifade eden Dink ailesi avukatlarından Kemal Aytaç, davan ile Ergenekon bağlantısının şaşırtıcı olmadığına dikkat çekti. “Biz biliyoruz ki bu suikast tesadüf değil, planlı. Bunu söylemek için uzman olmak gerekmez” diyen Aytaç, yaşanan aydın ve yazar suikastlarının Ergenekon ve kontrgerillayla ilgili olduğunu kaydetti. Davanın bütün yönleriyle aydınlatılması gerektiğini belirten Aytaç, “Devlet memurlarına dokundurmuyor ama devletin memurlarının, jandarmalarının, polislerin dinlenmesi gerekiyor. Yargı yollarının memurlara gelince kapanmaması gerekiyor” diye konuştu. Ergenekon sanığı ve Yasin ve Osman Hayal’in avukatlığını üstlenen Fuat Turgut’un mahkemede yaptıklarını “büyük saygısızlık” olarak nitelendiren Aytaç, “Hakkında soruşturulma açılmış bir avukatın bir sanığı savunması da kanunlara uygun değil” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)" Alinti: -http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=44489-
  20. ASIT VE ÖLÜM KUYULARI DERHAL ACILSIN!!!! Eergenekon ve JITEM'in parmagi bu ölümlerin icinde muhakkak var. Temiz Toplum arzuluyorsak ve gercekten derindevlete karsi bir temizleme operasyonu varsa bu kuyularin acilmasi sart. Aksi taktirde devlet zan altinda kalacak ve dogrudan suc ortagi sayilacak. "28/01/2009 JİTEM görüntüleri mi? DTP’li Kaplan,Tanış ve Deniz’in kaybolmalarından 5 gün önce çekildiği belirtilen görüntüleri gazetecilere izletti DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ile İlçe Sekreteri Ebubekir Deniz’i gözaltında öldürenlerin Ergenekon sanığı Levent Ersöz’ün ekibi olduğunu söyledi. Kaplan, İçişleri ve Adalet Bakanlarına, “Vicdanınız zerre kadar sızlıyorsa, milletvekilleri için çıkarabildiğiniz arama kararını asit ve ölüm kuyuları için çıkarın” diye seslendi. Milletvekili Hasip Kaplan, DTP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır’la birlikte Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Kaplan, 2001 yılında Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in kaybolmasıyla ilintili olduğunu söylediği görüntüleri gazetecilere izlettirdi. Ölümlerden Ergenekon sanığı emekli tuğgeneral Levent Ersöz’ü sorumlu tuttu. Görüntülerin, 2001’de Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in alınmasından 5 gün önce çekildiğini belirten Kaplan, kayıplardan bir hafta önce kendi yeğeninin bizzat o zaman bölgede görev yapan Ersöz’ün talimatıyla evinden alındığını ve ölümle tehdit edildiğini, girişimleri sonucu serbest bırakıldığını, ancak, 4 gün boyunca 7-8 kişi tarafından izlendiğini, görüntülere yer vererek anlattı. Görüntüdeki minibüs araştırılsın Kaplan, “Bu olay Serdar Tanış ve Ebubekir’in gözaltına alınmasından beş gün önce çekilmiştir. Durumu İdil Savcılığı’na ve Emniyet’ine bildirdik. Ancak İdil Savcılığı “resmi işlem yapamıyoruz, gücümüz yetmiyor. Kendinize dikkat edin” demiştir” diyerek, görüntülerde yer alan 73 AC 079 plakalı minibüsün araştırılmasını istedi. Görüntülerdeki ekibin Ergenekon sanığı Levent Ersöz’ün ekibinden olduğunu belirten Kaplan, “Bu ekip Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’i gözaltına alıp kaybeden ekiptir. Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’i Ersöz’ün ekibi almıştır” dedi. Ellerindeki görüntüleri Ergenekon soruşturmasını sürdüren Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Silopi Savcılığı ve Şırnak Barosu’na da göndereceklerini de belirten Kaplan İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı’na ise “Vicdanınız zerre kadar sızlıyorsa, milletvekilleri için çıkardığınız arama kararını asit ve ölüm kuyuları için de çıkarın” diye seslendi. İçişleri ve Adalet Bakanlarına soru Öte yandan Kaplan, “Silopi kayıpları ve ölüm kuyuları” ile ilgili parti etkinliği için 25 Ocak’ta gittikleri Silopi’de, çok sayıda zırhlı araç ve jandarma tarafından karşılandıklarını söyledi. Kaplan, milletvekili olmalarının bilinmesine rağmen, “saygısızca bir yaklaşımla kimlik sorulduğunu”, aranmak istendiklerini ve komutanla görüştüklerini belirterek, “Bize, milletvekili olduğumuz için geçebileceğimiz ancak konvoyda bulunan belediye başkanları ve diğer partililerin aranacağı söylenmiştir” dedi. Yapılan işlemin hukuka aykırı, keyfi ve suç olduğunu belirten Kaplan, Silopi’de gördükleri muamele konusunda İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Kaplan, “Bakanlığınıza bağlı Cizre kaymakamlığı ve Jandarma Komutanlığının hukuku kötüye kullanarak görev ve yetkilerini suistimal ederek milletvekili konvoyunu aramaları, engellemeleri ve durdurmaları yasal mıdır? Bu konuda bakanlığınızın bir talimatı var mıdır? Halkın özgür iradesi ile seçilmiş milletvekili ve belediye başkanları bu kadar keyfi arandığına göre, Silopi, Botaş ve diğer yerlerde asit ve ölüm kuyularını da aramayı düşünüyor musunuz?” diye sordu. Kaplan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’den ise “Meclisi temsil eden biz milletvekilleri bu kadar keyfi aranırken, arama kararı verilirken itirafçılar ve Ergenekon soruşturmalarında adı geçen asit ve ölüm kuyularını arama kararı çıkarılması çok mu zordur?” sorularına yanıt istedi. (Ankara/EVRENSEL) -------------------------------------------------------------------------------- Şimdi sıra savcılıkta Şırnak’ın Silopi ilçesinde yakınlarını kaybeden 47 kişi, BOTAŞ kuyularının açılması için Silopi Cumhuriyet Savcılığına başvurdu. Kayıp yakınları baro başkanlığına bağlı avukatlarla birlikte Silopi Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçelerini teslim etti. Dilekçelerde faili meçhul cinayetlere kurban giden kayıpların Silopi’deki BOTAŞ kuyularına atıldığı iddialarına ilişkin olarak kuyuların açılması talebinde bulunuldu. “Karakutu: Ergenekon’un karanlık ismi Tuncay Güney” isimli kitapta da Silopi ilçe sınırları içinde yer alan BOTAŞ Askeri Tesisleri’nde JİTEM tarafından 1990’lı yıllarda öldürülen çok sayıda kişinin asitle yakıldıktan sonra gömüldüğü yönünde açıklamalar yer almıştı. (HABER MERKEZİ)" Akinti: -http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=44475-
  21. ***** Sadece duygusal ve kin üzerine bir yorum, gerceklerle hic bir alakasi olmayan iddaalar. Abdullah Gül'ün kim oldugunu hepimiz cok iyi biliyoruz, yani seriatci kesimden oldugunu. Ama Yalcin Kücük'ün tam olarak kim oldugunu ne siz biliyorsunuz ne de biz. Neden Yalcin Kücük'e sormuyorsunuz APO ile beraber ayni masada raki icerken amaci neydi? Neden Yalcin Kücük'e sormuyorsunuz Berlin'de bir Newroz festivalinde sahneye cikip APO icin en büyük KÜRT BASKAN dedigini? Ama kalkiyoruz Yalcin Kücük A. Gül'e cevabini vermis diye burada övünüyoruz. Önce kendisiyle övündügümüz sahsi iyi tanimamiz gerekmezmi? Dün en büyük lider APO'dur diyen bugünlerde en büyük lider Atatürk diyor, hangi sözüne inanmamiz gerekli acaba? *****
  22. Burada söz konusu olan itirafci terörüstün, sonradan JITEM'in resmi elamani oldugudami yalan? Gene o terörüstün sehit gösterildigi ve ona baska bir isim verildigidemi yalan? Neden hala ezbere sözler kullaniyoruz? Bunun kime faydasi var? Neden o terörüst ile ortak calisanlari ve onu sehit gösterenleri arastirmiyoruz? Amac ne burada? Kirli savas ancak bu yöntemlerle yürütülür. Umarim sorularima kafa yorarsiniz.
  23. "HEPIMIZ ERMENIYIZ" slogani asla Türk milletine ve devletine karsi meydan okumak anlamina gelemez ve katilanlarinda asla öyle bir amaci yoktu. Meydan okunduysa orada sadece Katillere ve arkalarindaki güce okunmustur. Ama siz katillerin arkasindaki güc Türk devleti diyorsaniz, o zaman haklisiniz, devlete karsi bir meydan okumadir. Her kimse katillerin arkasindaki güc ben buradan her duyarli vatandasi meydan okumaya cagiriyorumki, bir daha bu tip insanlik sucu islenmesin. Diger taraftan bizlerin artik ezber laflar söylemeyi birakmasi gerek diye düsünüyorum.
  24. Hak etmedi diyenmi var acaba aramizda? Bir yerlerde okuduysaniz lütfen söyleyinde bizde taniyalim onlari. Diger taraftan birisi digerinin alternatifi olabilirmi? 37 diplomat Türk'tü ama Hirant Dink'te Türk vatandasiydi, neden aralarinda ayrim yapiyoruzki ve birbirleriyle kiyasliyoruz? Yoksa Hrant Dink baska bir ülkeninmi vatandasiydi? Her masum icin adalet yerini bulmali!!!!! Bundan acik baska bir söz bilmiyorum.
  25. Herhalde Hirant Dink öldürüldükten hemen sonrasinda gittiniz ve bir saat beklediniz AGOS gazetesi önünde ve yukarida yazdiklariniz gördünüz. Yani konuyu nerelere getirmek istiyoruz anlasilir gibi degil. Cagimiz dünyasinda artik insanlar 15 dakika icerisinde milyonlarca insani toplayabildigi gibi anlarca büyük ve kücük pankartlar da hazirlayabilirler. Sizinkisi üzüm yemek degilde bagciyi dövmek misaline benziyor.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.