dünyahepimizin tarafından postalanan herşey
-
Davos - Erdoğan - Peres
Amac yerel secimlere yatirim ve kendi sucunu ört bas etmek!!!!!!
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Tesekkür ederim siz aslinda istemeyerekte olsa o cok savundugunuz Dogu Perincek ve Yalcin Kücük gibileri iyi tanimlamissiniz. Bizlerin neyi savundugu cok acik ve net. Biz demokratik ve bagimsiz bir Türkiye istiyoruz, irkciligin olmadigi, her vatandasin esit sartlarda yasadigi, derindevletin olmadigi bir devlet istiyoruz. Türkiye'de malesef yillardan beri suni sekilde terör örgütleri kurulup maksat o sayede kendi düzenlerinin devamini saglamak oldugu icin, o sözde vatanseverlerin ve derindevletcilerin maksadini hepimiz iyi biliyoruz. PKK'nin bile MIT tarafindan kuruldugu iddaasi var, neden acaba Yalcin Kücük Rojtv de Apo'ya seslenerek suikast yapilacagini ona söyledi ve simdi de söylediklerini savunarak devletin bilgisi ve istegi dogrultusunda yaptim diyor. Hizbullah'i kim kurdu dersiniz? Ezbere ve slogan laflara karnimiz tok artik Türkiye halki olarak. Sorulara cevap veremedigimiz icin kliselesmis genel konusmalarla gecistirmeye calisiyoruz olayi.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Siz bane SUSURLUK davasindan yargilana birini gösterebilirmisinizki, yargilanmasina ragmen sucunu kabul etmis ve ben surada sununla su isi yaptim, sunlari öldürdüm gibi bir beyenatini?
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Yillardan beri yüzlerce insanlar öldürülmüs, mesela Ugur Mumcu, bazi komutanlar, ücoklar,......., saymakla bitiremiyoruz. Bunlarin failleri bulundu da bizler sadec egazeteleri okuyarakmi yok bulunmamis diyoruz? Binlerce insan doguda kayip, tutuklandiktan sonra bir haber alinamamis, bunlar bulundu veya öldürüldüseler failleri bulundu da bizler gazete mansetlerine göremi yok bulunmadi diyoruz? JITEM'in yargisiz infaz ettigini artik Türkiye'de kabul etmeyen kalmadi ama siz bizim idaalarimizi sadece gazete mansetlerindeki dayanaksiz haberler olduguna bagliyorsunuz. ........... Su an yargilaniyor Ergenekoncular, bizlerin konustugu cumhuriyet savcisinin idaalarinin disindami acaba?? Türkiye'de Ergenekon yani derindevlet yok diyen hukukcularida taniyoruz ve hatta varligini kabul edipte yapmis olduklari katliamlari savunan hukukcularda taniyoruz. Örnekleri Hirant Dink katillerinin savunuculari, Ergenekoncularin savunuculari,...... Ergenekon profesörü olmak icin cok okumaya da hic gerek yok. Türkiye gerceklerine göz yummayan, olan biteni sorgulayan herkes ülkede olan biteni cok acik sekilde görüyor. Ama malesef bazilarimiz irkci siyasi görüsleri sebebiyle inadina derindevleti savunuyoruz.
-
Böyle başlar bu işler çünkü..Terörist "insan"laştırılır.
Sn Efendi Türkler neden APO'nun masasina oturanlari ve kitap yazanlari aciklamiyorsunuz???? Ben isterseniz bir ip ucu vereyim size, hafizalarimizi zorlamak acisindan. Biri Apo'nun yanina gidip hatira fotografi cektirmisti, digeride Apo ile ayni masada raki iciyordu. Umarim hatirladiniz.
-
Böyle başlar bu işler çünkü..Terörist "insan"laştırılır.
Ergenekon tramvasi yasiyoruz herhalde!!!! Baslikla alakasi olmayan bir yorum okudum.
-
Böyle başlar bu işler çünkü..Terörist "insan"laştırılır.
"sizin" diyerek kastettigim basligi yapan arkadasaydi. O arkadas söylemis oldugum iki ismi bayagi savunuyorda ondan. Diger taraftan söylemis oldugunuz cümlelerin altina imzami atiyorum.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Ama suikast yapilmasi icin müsaade edende gene devlet. Biraz celiskili bir durum olmuyormu dersiniz?
-
Davos - Erdoğan - Peres
Secimler yaklastigi icin iyi bir yatirim düsüncesiyle böyle bir davranista bulundu sayin Tayyip bey. Üzerinde konusmaya bile degmez bir konu. sadece onun ekmegine yag sürmüs oluruz.
-
Böyle başlar bu işler çünkü..Terörist "insan"laştırılır.
Bekaa vadisine gidipte Apo'yu sereflendiren onunla ve cetesiyle gül vererek fotograflar cektiren, Apo'ya en büyük baskan diyen ve onu daha düne kadar her yerde savunan malesef sizin o cok Atatürkcü ve vatansever diye savundugunuz Dogu Perincek ve Yalcin Kücük yapmistir. En azindan birilerine atifta bulunurken ismlerinide yazalimda bulmaca cözme durumuna hiseetmeyelim kendimizi.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Yalcin Kücük'ten inciler: "Benim bombalarim kitaplarim", Samil Tayyar’ın, Yalçın Küçük’ün Med TV’de beraber program yaptığı bir şahıs ile terör örgütü PKK’ya haber yollayarak, terörist başı Abdullah Öcalan’ı yapılacak bir suikastten kurtardığına yönelik iddiasına ise Yalçın Küçük, bu durumu devlet yetkililerinin bildiğini ve kendisine özellikle bu yönde telkin yapıldığını söyledi. Alinti: Dünki 32. gün tv programindaki tartisma Burada önemli olan Kücük'ün kalin yazilarla yazmis oldugum sözleri. Yani devlet ondan özellikla Apo'ya yapilacak suikasti ona bildir demis. Yalcin Kücük Atatürkcü ve Ergenekon sanigi olduguna göre herhalde sözü güvenilir biri olmasi gerekli. O halde birileri bana aciklasin lütfen, devlet hangi amacla kendi düsmanini suikast tehlikesinden korur?
-
TGB "TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ"
Atatürk Türkiye'yi Ergenekoncu, cuntaci, ceteci, mafyaci, irkci, derindevleti savunan genclere birakmadi. Slogan ve reklam amacli tabelalarla Türkiye sevdaliligi belli olmuyor. Türkiye icin gerekli olan yurtsever devrimci gencliktir, yani irkciliga taviz vermeyen, uluslararasi kardesligi savunan ve gercek bagimsizlik icin mücadele eden bir genclik istiyoruz Türkiye icin.
-
Hedef gösterilen subay intihar etti.
Asagidaki haberde devlet birimleriyle PKK'li itiraffci terörüslerin nasil ortak calistiklari gözler önüne sergileniyor. Ileride görecez daha neler yapmis bu deridevlet. "JİTEM davasında tarihi itiraf: Cinayet zanlılarına devlet koruması Emniyet onlarca suçtan yargılanan 11 JİTEM sanığının tanık koruma programı dahilinde kimlikleri değiştilip estetik yaptırılarak devlet korumasına altına alındığını açıkladı Özgür CEBE/DİYARBAKIR Emekli bazı general ve rütbeli askerlerin bilgisi dahilinde JİTEM yapılanması içinde yer alıp adam öldürme, bombalama ve gasp gibi olaylara katıldıkları iddiasıyla 10 yıldır tutuksuz yargılanan 9’u PKK itirafçısı, 1’i korucu, 1’i de sivil istihbarat elemanı 11 sanıklı JİTEM davasında, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Askeri Mahkemeye gönderdiği yazı ortalığı karıştırdı. Yazıda, adı geçen itirafçılardan 6’sının kimlik ve yüzlerinin değiştirildiği, şu anki nüfus kayıtlarıyla ilgili bilgi vermelerinin mümkün olamayacağı cevabını verdi. Mahkeme ise, itirafçıları halen ifadelerinin alınması için eski kimlik bilgileriyle arıyor. Güneydoğu’da 1988-96 yılları arasında başta Veli Küçük olmak üzere bazı emekli generallerin bilgisi dahilinde ‘Adam öldürmek, araç bombalamak, suikast, adam kaçırıp infaz etmek, fidye almak’ gibi suçlardan haklarında ömür boyu hapis istemiyle dava açılan tutuksuz sanıklar PKK itirafçıları İbrahim Babat, Adil Timurtaş, Recep Tiril, Ali Ozansoy, Hüseyin Tilki, Hayrettin Toka, Fethi Çetin ve Abdulkadir Aygan ile jandarma istihbarat elemanları Mehmet Zahir Karadeniz, Lokman Gündüz ve korucu Faysal Şanlı ile ilgili İçişleri Bakanlığı adına Emniyet Genel Müdürlüğü’nce 6 itirafçının kimlik bilgilerine ilişkin 7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilen yazı, 10 yıldan beri itirafçıların boşuna yargılandıklarını ortaya koydu. GİZLİLİĞE UYMAK ZORUNDAYIZ Askeri Mahkeme, ifadelerinin alınması için haklarında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan 6 itirafçının 10 yıldan beri yakalanamaması, açık adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle kimlik bilgilerinde bir değişiklik yapılıp yapılmadığını İçişleri Bakanlığı’na sordu. Bakanlık adına Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından askeri mahkemeye gönderilen yazıda, “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, bir suçu söyletmek için işkence yapmak ve taammüden adam öldürmek suçlarından sanık Hacı-Fatım oğlu 1967 doğumlu Kemal Emlük, Haydar-Leyla oğlu 1960 doğumlu Fethi Çetin, Ömer-Hamdiye kızı 1963 doğumlu Saniye Emlük, Mehmet-Zeynep oğlu 1958 doğumlu Abdulkadir Aygan, Asef-Fatma oğlu 1958 doğumlu Hüseyin Tilki, Asef-Fatma oğlu 1953 doğumlu Ali Ozansoy’nin (Tilki) Türk Vatandaşlığından çıkarıldığına dair karar suretlerinin gönderilmesi mahkemenizce talep edilmiştir. Ancak 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu’nun 5'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, ‘Alınacak tedbirlerin uygulanmasında İçişleri Bakanlığı ile ilgili diğer kurumlar gerekli her türlü gizlilik kurallarına uymak zorundadır’ denilmekte olup, ayrıca aynı kanunun 25'inci maddesinde ise, ‘Değiştirilen kimlik bilgileri hakkında hiçbir kurum-kuruluşa kayıt ve bilgi verilmez’ hükmü haizdir” deniliyor. BÜYÜK PARALAR HARCANDI Haklarında koruma tedbiri uygulanan 6 itirafçı ve aileleri için gerektiğinde kanun hükümleri doğrultusunda yüklü harcamalar yapıldığı, şahısların açık kimliklerinin deşifre edilmesi halinde devletçe uygulanan tedbirlerin de deşifre olacağı belirtilen yazıda şöyle deniliyor: “Yani yaşantı ve kimliklerine adapte olmuş bu şahıslar hakkında yeniden koruma tedbirlerinin alınmasına neden olmaktadır. Bu noktada şahıslar ve aileleri için yeniden kimlik değişikliği, iş değişikliği ve gerekirse fizyolojik görünüm değişikliği yapılması cihetine gidilmekte, bu da sosyal yaşama adapte olmakta zaten zorlanmış olan bu şahısları tekrar yeni bir hayata başlatma zorunluluğunu ortaya çıkarmak suretiyle bu şahısların psikolojik olarak büyük sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Daha da önemlisi devletçe yapılan harcamaların çok büyük meblağlarda artmasına ve devlete olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Kimlik bilgileri talep edilen Kemal Emlük ile Saniye Emlük’ün 02.04.1993, Fethi Çetin 25.09.1992, Hüseyin Tilki ve Ali Ozansoy’un 23.11.1993 tarihinde alınan bakanlık oluruyla kimlik bilgileri değiştirilmiştir.” AYGAN BİLGİLERİ DEŞİFRE ETTİ Yazıda halen İsveç’te bulunan ve açıklamalarıyla emekli Albay Abdulkerim Kırca’nın intihar etmesine neden olduğu belirtilen Abdulkadir Aygan’ın ise, 1979 yılında Abuzer kod adını alarak PKK’ya katıldığı, Gaziantep, Siirt, Şanlıurfa ile Yunanistan, Suriye ve Irak ülkelerinde faaliyetlerde bulunduktan sonra 8 Haziran 1985’te Siirt’te silah ve techizatıyla güvenlik güçlerine teslim olduğu, yer göstermesi ve verdiği bilgiler üzerine 4 PKK’lının ölü, 12’sinin de sağ yakalanmasına yardımcı olduğu belirtilerek şöyle deniliyor: “Şahıs pişmanlık yasasından yararlanarak 13 yıl 4 ay ağır hapis cezası almıştır. Ceza infaz yasasıyla 02.03.1990’da tahliye olmuş ve bakanlığımızca kendisine gerek maddi, gerekse iş kurma yardımında bulunulmuştur. 30.11.1993 tarihinde de alınan bakanlık oluruyla ailesiyle birlikte kimlik bilgileri değiştirilerek Aziz Turan adını almıştır. Ancak anılan kanun kapsamında değiştirilen kimlik bilgileri ve uygulanan koruma tedbirlerini deşifre etmesi, bu bilgilerin birçok basın-yayın organlarınca yayımlanması ve PKK terör örgütünün kontrolünde İsveç ülkesine gitmesi ve burada iltica talebinde bulunduğu anlaşıldığından 05.04.2006 tarihli bakanlık makamının oluruyla hakkındaki koruma tedbirleri kaldırılmıştır.” Adı geçen İtirafçılarla ilgili dava dosyası halen 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Bakanlık yazısında koruma altında oldukları belirtilen Kemal ve Saniye Emlük ise, geçtiğimiz günlerde intihar eden emekli albay Abdülkerim Kırca ile ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 8 sanıklı başka bir JİTEM davasında yargılanıyor." Alinti: -http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=919199&Date=30.01.2009&CategoryID=77-
-
MERSINDE 2005 YILINDAKI NEWRUZ KUTLAMALARINDA BAYRAGI YAKAN SÖZDE DEGIL ÖZDE VATANDASMIS
Hatirlariz, 2005 senesinde Mersin'de Newruz kutlamalari esnasinda Türk bayragi yakilmisti ve suclularin adresi hemen belliydi. Herkes bu isi bölücülerin yaptigina emindi ve Mesin'deki Kürt vatandaslar toptan potansiyel terörüst olarak fislenmisti. Sözde vatanseverler ve milliyetciler icin gene bir firsat cikmisti ve sokaklarda Kürt vatandaslari aleyhinde irkci atiflarda bulunuyorlardi, gazete ve dergilerinde gene ayni tutumu izlemek mümkündü. Oysa mahkeme gercek sucluyu tesbit etti ve olayi yapan Kürt vatandaslari degil o sözde vatansever ve milliyetcilermis. O vatansever tesadüfen Ergenekon saniklari arasinda olan Ali Kutlu. Hrhalde anlasilmistir bu sözde vatanseverlerin gercek amacinin Türk-Kürt kavgasini yükseltmek ve üle barisini bozmak. Sorunlara bariscil cözümün yolunu kapatmak ve ülkeyi kaosa sokarak demokratiklesmesini önlemek. Bu sözde vatanseverlerin her alanda AB'ye neden karsi ciktuiklarida bunun bir göstergesidir. Gene bazilari "Evrensel" gazetesinin yalani diyecekler, cünki gercekleri görmek onlarinisine gelmiyor. Onlar illada bu tip haberleri kamuoyuyla paylasmayan gazeteleri referans alirlar. "Bayrağı özde vatandaş yakmış Kerem Türk Mersin Newrozu’nda meydana gelen bayrak yakma olayında, çocuklara bayrak veren kişinin Ergenekon tutuklusu Ali Kutlu olduğu ortaya çıktı Mersin’de 2005 yılı Newroz’unda çocukların eline bayrak vererek yakmasını isteyen takım elbiseli kişinin, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Ali Kutlu olduğu ortaya çıktı. Mahkeme Ali Kutlu’nun bayrak olayındaki adam olup olmadığını Mersin Emniyeti’ne sordu. Emniyet fotoğraf mukayese tutanağı hazırlayarak Kutlu’nun aynı adam olduğunu belirtti. 2005 Mersin Newrozu sonrasında 6 çocuk, bayrak yaktıkları gerekçesiyle tutuklanmıştı. 2 ay sonra tahliye edilen çocuklar hakkında açılan dava, hâlâ sürüyor. Mahkeme bilgi istedi Ergenekon davasının gizli tanıklarından birinin beyanı üzerine, Mersin Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) oluşumunda yer alan Ali Kutlu isimli sanık, Mersin TEM Şubesi tarafından 13 Nisan 2008 tarihinde gözaltına alınmıştı. Ergenekon davasına bakmakla görevli özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ali Kutlu’nun Mersin’deki “bayrak provokasyonu”nda yer alıp almadığına ilişkin Emniyet Müdürlüğü’nden bilgi istedi. Kutlu hakkında detaylı teknik çalışma yürüten Mersin TEM Şube Müdürü Salih Köken, mahkemeye sunulmak üzere bir rapor hazırladı. “Fotoğraf mukayese tutanağı” başlıklı raporda, bayrak provokasyonunu gerçekleştiren kişinin, Ergenekon sanığı Ali Kutlu olduğu yazıldı. Emniyet tutanağı: Benziyor Ali Kutlu ile çocukların eline yakmaları için bayrak veren takım elbiseli kişinin benzerliği, polisin tespit tutanağında şöyle açıklandı: “İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın 05.02.2008 tarih ve soruşturma no: 2008/1536 sayılı yazı ile ilgili olarak 20.03.2005 tarihinde Mersin’de meydana gelen bayrak yakma hadisesine ilişkin soruşturmada bahsi geçen takım elbiseli şahsın kim olduğunun tespit edilip edilmediği hususunun araştırılarak neticesinden bilgi verilmesi istenilmiştir. Şahsın tespitine ilişkin yapılan çalışmalarda, Ergenekon operasyonu kapsamında ‘Devletin Şahsiyetine Karşı cürümler’ suçundan aranmakta iken müdürlüğümüzce yakalanarak İstanbul Emniyet Müdürlüğüne teslim edilmiştir. Osmaniye ili Bahçe İlçesi Bekdemir Köyü nüfusuna kayıtlı 03.07.1983 doğumlu Ali Kutlu yakalanmasına müteakip müdürlüğümüzde çekilen fotoğrafı ile, 20.03.2005’te meydana gelen Türk bayrağımızı yakma olayı esnasında çekilen fotoğraflar ile kamera görüntülerinin incelenmesinde; aynı tarihte meydana gelen olay sırasında çekilen kamera görüntüleri ve fotoğraflardaki Türk bayrağımızı yakmaları için çocuklara vererek bu yönde tahrik ve teşvik eden takım elbiseli şahsa ait görüntüler ile Ali Kutlu’nun ilimizde 13.04.2008 günü yakalanmasına müteakip çekilen fotoğraflarının, olay tarihinden, yakalandığı tarihe kadar geçen 3 yılı aşkın süredeki fiziki değişikliklerde olabileceği göz önünde bulundurularak yapılan mukayesesinde; olay mahallindeki kimliği meçhul takım elbiseli şahıs ile Ali Kutlu isimli şahsın fotoğraf görüntülerinin fiziki benzerlik gösterdiği değerlendirilmekte olup, arz ederim” ‘Bunlar özde vatandaşlar’ Bayrak davasına İHD adına müdahil olan Av. Ali Bozan, olayla ilgili 6 çocuğun sorumlu tutulduğunu hatırlatarak, “O dönemde ülke bir kaosa sürüklendi. Türkiye metropollerinde Kürtlere yönelik toplu bir linç girişimi yaşandı. Sözde vatandaş kavramı kullananlar, özde vatandaşların neler yaptığını gördüler. Biz çocuk mahkemesinde sanık sıfatı ile yargılanan küçüklerin avukatları olarak yaklaşık 4 yıldır bayrağı veren takım elbiseli şahsın tespit edilmesini sürekli talep etmekteydik. Bu güne kadar bu yönde ciddi bir gelişme olmamıştı. Ancak Ergenekon soruşturmasında adı geçen 17 nolu gizli tanığın beyanları ile birlikte bayrak provokasyonunun aydınlatılmasına yönelik gelişmeler oldu” dedi. (Diyarbakır/DİHA) -------------------------------------------------------------------------------- Kim ne demişti? Genelkurmay: Sözde vatandaş Genelkurmay Başkanlığı Mersindeki bayrak olayının üzerine oldukça sert bir açıklama yapmıştı.. Zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, Türk bayrağına saldırıda bulunanlar için, “sözde vatandaş” ifadesi kullanılmış saldırı için, “Haince bir davranış” denilmişti. Genelkurmay Başkanlığı, bayrağa el kaldırmaya yeltenmenin gaflet, dalalet ve hıyanetten başka bir şekilde tarif edilemeyeceğini belirttiği açıklamasında, “Dost ve düşman herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; ne bu ülkenin bölünmez bütünlüğü ne de bu birlik ve bütünlüğün sembolü olan şanlı Türk bayrağı asla sahipsiz değildir” diye de eklemişti. Zamanın politikacıları da benzer açıklamalar yapmışlardı. Ahmet Necdet Sezer: Lanetliyorum Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,ise yaptığı açıklamada “Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü bozmaya ve bunun simgesi olan bayrağımızı yırtmaya yönelik davranışta bulunanları ve buna azmettirenleri en hafif sözcükle lanetliyorum” dedi Erdoğan: Hükümet duyarsız kalamaz Erdoğan, Türk bayrağına yönelik çirkin ve alçakça yaklaşımların kabul edilmeyeceğini söylemiş bu olaya hükümetin duyarsız kalmasının mümkün olmadığını ifade etmişti Baykal: Seyretmeye hakkımız yok CHP lideri Deniz Baykal da olaya sert tepki göstererek, “Bir milletin en temel kutsal varlığına karşı, kimliğine karşı bu sorumsuzluğun yapılmasını, aman canım önemli değil diyerek seyretmeye hiçbirimizin hakkı yok.” diye konuşmuştu. Abdullah Gül: Zavallılar Dönemin başbakanı olan Abdullah Gül ise bayrak yakmak isteyen kişileri “zavallı” olarak nitelemişti. DEHAP: Kürtlerin de bayrağı Dönemin DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da, saldırıyı “provokasyon” olarak değerlendirmiş ve Türk bayrağının Kürtlerin de bayrağı olduğunu ifade etmişti." Alinti: -http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=44558-
-
PKK'YI JANDARMAYA IHBARA GIDEN KÖYLÜLER YATAKLIKTAN TUTUKLANDILAR
Sizin devamli savundugunuz bir durum, devletin yanlislarina sahip cikmak. Yargisiz infazlari selamlayanlardan, Yesil, Catli ve Ibrahim Sahin gibi katil ce cete mensuplarini yüceltenlerden, tavir ve savunmalariyla hukuk devleti yerine diktatör rejimi savunanlardan ne tür bir durus beklenirki? Mahkemeler tafaindan bile isbatlanan olaylari savunan bir zihniyet ülkeyi karanliklara götürmeye devam ediyor.
-
PKK'YI JANDARMAYA IHBARA GIDEN KÖYLÜLER YATAKLIKTAN TUTUKLANDILAR
Türkiye gercekten garip bir ülke, ne yapsan suc olabiliyor. Köyüne PKK'lilar gelir, gidip sikayet etmezsin, cünkü korkmusundur, jandarma gelir seni terör destekcisi diye tutuklar. Gidip köye terörüstler geldi diye jandarmaya haber verirsin, gene tutuklanirsin, hemde yataklik yapmaktan. Hani biz vatandaslarimizi kazanmak istiyorduk? hani devlet masum vatandasinin kilina bile dokunmuyordu? Hani herkesin devlete güvenmesi gerektigini ve devletin onlari koruyacagindan bahsediyorduk. Nerede devlet, PKK köye gidip erzak isterken? Neden köylüleri potansiyel terör destekcisi ilan ediyorlar? "PKK?lileri ihbar ettiler yataklıktan tutuklandılar Elif Görgü ,29/01/2009 9 askerin öldüğü olaydan bir gün önce jandarmayı ?PKK?liler geldi? diye uyaran köylüler tutuklandı. Medya köylüleri ?hain? ilan etti Erzincan?da ?PKK?lilerin köye geldiği?ni karakola haber veren köylüler, yaptıklarına pişman edildi. 2?si muhtar 4 köylü tutuklandı. Medya olayı ?hain muhtarlar tutuklandı? diye verdi. Tutuklananların evinden çıkan 20 yıllık dinamit fitili, motorsiklet aküsü ve elektrik kablosu ?bomba düzeneği? şeklinde yazıldı. Köylüler, dinamit fitilinin 1989?da yaptıkları krom madenciliği işinden kaldığını, madenciliği de o zamanın karakolu gözetiminde yaptıklarını söylüyor. Tutuklananların evlerinde bulunan ve jandarmanın el koyduğu diğer eşyalalar ise şunlar: 17 adet Kuran-ı Kerim ile ilgili kitap, 17 değersiz eski para ve 5-6 adet taş. Köylülerin avukatı Özlem Kaya, medyanın ?şüpheli?yi ?terörist? şeklinde yansıtmasını eleştirirken, ?Dava Kemah?ta değil Erzincan?da görülseydi ülkücüler olay çıkartırdı. Bu insanların gidecek başka köyleri yok? dedi. 7 ay sonra nasıl hain oldular? Ağustos 2008?de Erzincan?nın Küpeli ve Sarıyazma köyünde yaşayanlar ?PKK?liler geldi erzek istiyorlar? diye jandarma karakoluna ve İl Jandarma Komutanlığına bildirdiler. Aynı gün hiç bir yetkili gelmezken ertesi gün meydana gelen patlama nedeniyle 1?i yarbay 9 asker yaşamını yitirdi. Bazı köylüler, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Olayın üstünden 6.5 ay sonra yapılan ev baskınında 2?si muhtar 4 köylünün; M.İ, H.I, Z.A, ve M.I?nın tutuklanmaları kafaları karıştırdı. Medya köylüleri ?hain? ilan etti. Köylülerin isimleri ve fotoğrafları gazete ve televizyonlarda teşhir edildi. Erzincan?ın yerel gazeteleri de, ?Erzincan?da teröre darbe?, ?Hainlere yardım edenler tutuklandı? ve ?Şehitlerin kanı yerde kalmayacak? manşetlerini attı. Karakola haber vermişlerdi Gazetemize konuşan tutuklu muhtar H.I?ın yeğeni Behzat I, gizlilik kararı verildiği için tutuklama nedeni hakkında bilgi alamadıklarını söyledi. PKK?lilerin geldiğinin karakola haber verildiğine dikkat çeken Behzat I. yaşananları şöyle anlattı. ?Sadece şüpheli olmalarına rağmen terörist ilan edildiler. Tutuklananlar patlamadan bir gün önce karakola PKK?lılar geldi, para, malzeme istiyorlar diye bildirdiler. Alp Karakolu?na, Erzincan Alay Komutanlığına bildirdiler. Ama kimse hiçbir önlem almadı. Ertesi sabah askeriye köye geliyor köyde insanlarla konuşuyor, sohbet ediyorlar. Geri dönerken patlama oluyor. 9 asker yaşamını yitiriyor. Bu olaydan sonra bölgede geniş çaplı soruşturma oldu. Hepsinin ifadesi alındı, serbest bırakıldılar? Deliler: Pipo, yüzük, taş... Her şey bittikten 6.5 ay sonra yeniden soruşturma açıldığını öğrendiklerini söyleyen Behzat I, delil niyetine toplanan eşyaları da şöyle sıraları, ?17 tane Kuran-ı Kerim ile ilgili kitap aldılar. 4 tane gümüş yüzük. 17 tane madeni para. 4-5 tane değersiz, yerden bulunan taş. 2 tane pipo..Bunlar evden çıkanlar. Bir de evin çatısına çıktılar. Orada şarjı bile olmayan işe yaramaz bir motorsiklet aküsü aldılar. Her evde bulanan elektrik kablosunu aldılar. Bir de arıcılık yapıyorduk eskiden. Arı çerçevelerinde kullandığımız ince teller vardı onları aldılar. Medya ?tuzak teli? diye yazdı. Her arıcının da kullandığı teldir bu. Eğer bu yasaksa kimse kullanmasın o zaman? Aramada bulunan patlayıcı fitilini de sorduğumuz Behaz I., fitilin 20 yıl önce yaptıkları madencilik işinden kalma olduğunu söyledi. İşlettikleri madenin bölge de bulunan Alp karakolu?nun hemen önünde olduğunu ileri süren Behzat I, ?Karakol komutanının nezaretinde yapıyorduk işi. Patlatmalarımıza bakıyordu. O dönemden bir tane dinamit fitili kalmış. Bunların deyimiyle ?bomba düzeneği!? O dinamitleri şimdinin Köy Hizmetleri o zamanın YSE (Yol Su Elektrik Hizmetleri Genel Müdürlüğü) kurumunun deposunda saklıyorduk. Yetkililerin nezaretinde dinamitleri alıyorduk, patlatıyorduk. Dün Köy Hizmetleri?ne gittik. 20 yıl geçtiği için kayıtları bulamayız. Savcılık yazılı olarak talep ederse inceleme yapılır, dediler? diye konuştu. Behzat I., amcasının bypass ameliyatı olduğu için sağlık durumunun kötü olduğunu da ekledi. Gazete haberleri nedeniyle zor günler geçirdiklerini dile getiren Behzat I, ?Herkes birbirini tanır burada. Herkes terörist gözüyle bakıyor, ?ne oldu size böyle? diyorlar. Amcamlar aklandıkları zaman, medya bize ne cevap verecek? Yarın (bugün) vekalet alarak tazminat davası açacağım? dedi. (İstanbul/EVRENSEL) -------------------------------------------------------------------------------- Her tutuklanan ?bombacı? mı? Medya daha önce de benzer şekilde yayın yapmış, 2 Ağustos 2008?de İstanbul Göngören?den meydana gelen patlamanın ardından tutuklanan 8 kişiyi ?bombacılar tutuklandı? diye duyurmuşlardı. Ancak tutuklananların bombalı saldırıdan değil yardım ve yataklıktan tutuklandığı ortaya çıkmıştı. 2007 yazında da yine gazetelerin ?Kuzey Irak?tan yurda sızan ve 81 ilde aranan tehlikeli intihar bombacısı? diye yazdıkları kişi Diyarbakır?da herkesin tanıdığı bir yerel gazete sahibi çıkmıştı. -------------------------------------------------------------------------------- Avukat: Medya yüzünden ülkücüler saldırabilirdi Köylülerin avukatlarından Av. Özlem Kaya da şunları kaydetti. ?Beni çağırdıklarında karşıma ?ciddi ciddi terörist? çıkacak diye bekliyordum. Ama köylüler çıktı. Yardım ve yataklık yapıyorlar, ?bomba düzeneği? bulduk dediler. Ancak müvekkillerim PKK?lıların her yıl geldiğini, onların da her yıl karakola haber verdiklerini söylüyor. Yine jandarmaya haber verdiklerini ancak kimsenin ilgilenmediğini söylediler. Bu insanların köylerinden başka gidebilecekleri bir yer yok. Başka yerde geçinemedikleri için köylerinde kalmaya devam ediyor. Delil adına ise bir tek fitil var. Madencilikle uğraştıkları dönemden kalmış. Ancak bu fitil suçla ilişkilendiriliyor. Normalde basına bu şekilde yansımaması lazım ancak ne yazık ki bir şey yapamıyoruz. O kişiler ifşa oldular. Burası küçük bir yer. Neyse ki duruşma Kemah Adliyesi?nde oldu. Duruşma Erzincan?da olsaydı büyük kıyamet kopardı. Ülkücüler toplanır, gelirlerdi. Ciddi bir olay çıkabilirdi. İddianame hazırlanana kadar bu insanlar sadece ?şüpheli?dir. İddianame hazırlanınca ise ancak ?sanık? olurlar. Benim şahsi fikrim bu insanların suçsuz olduğudur." Alinti: -http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=44541-
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Hakkini aramak isteyen bir vatandas illada Anayasayi bilmesimi gerekiyor? Siz Anayasayi iyi biliyorsaniz Anayasanin hangi maddesine göre yargisiz infazlarin dogru oldugunu bize yazin lütfen, cünki siz yazilarinizda devamli yargisiz infazlari destekleyici yorumlar yapiyorsunuz. Ben Anayasayi tümüyle iyi bildigimi asla idda etmem, ama ona ragmen hukuk devletinde yarginin yolu aciktir ve gerekirse insanhaklari mahkemesine de gideriz. Neden gidilmesinki? Gitmek sucmu yani? Neden gidilmesinden gocunuyoruz anlam veremiyorum. Devletimiz bize bu hakki verdigine göre burada kimsenin gocunmasina ve kendisini devletten üstün görmesine hic hakki yok.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
Kanit iddaayi yapana düser, gösteremediginiz icinde tüm idaalarinizi geri ceviriyorum. Arastirmis olsam bile hangi basliktan veya yorumdan bahsediyorsunuz, o bile bildirilmemis. Tahminim olamyan bir konuda yorum yaptiniz ve gösteremeyeceginizi anlayinca böyle bir tavir gösteriyorsunuz. Bu Forumda tartisan her arkadas iddaasini isbatlamaya calisir. ben bunu böyle biliyorum, siz herhalde yeni bir kültür getirmek istiyorsunuz, ama kalsin bizimkisi bize yeter. Bende buraya kavgaya gelmedim , ama sizin hakkinizda bir bildigim varsa ve onuda burada paylasiyorsam size on iddaami göstermek zorundayim, yok efendim ben okudum sende bak oku demekle bu isler olmaz. ben kanitsiz bir idaayi hayatta kabul etmem ve kimseyede kabul et demem.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
?????????????? Biz sadece sorularimiza, söylentileriniz dogrultusunda, cevap bekliyoruz. Yapacaginiz sey cok kolay, nerede okuduysaniz alinti yapip göstermektir. Benim herkesin iddaasi icin yazdiklarimi bastan okuyacak halim ve vaktim yok, cünki yorum sayisi bayagi fazla. "Ha bu arada eminim dünya hepimiz arkadaşım bu yorumada karşılık bir muhalif cevabı olacaktır." süzünüzüde ciddiyetsizlik olarak karsiliyorum. Sorularima cevap vermek zorunda degilsiniz ama kesin bir yaklasim icerisinde olmanizda konuya nasil baktiginizi gösteriyor. Kendiniz kisisellestirilmesini dogru bulmuyorsunz, ama ayni yaklasimi sizde baskalarina göstermelisiniz.
-
Sizce Deniz GEZMİS Neden idam edildi?
Bu saymis oldugunuz isimlerin tümü sizin varligini bule kabul etmediginiz Ergenekon cetesi davasindan tutuklandiler ve yargilaniyorlar, Yalcin Kücük disardan yargilaniyor su an, yani bunlar ayni yolun yolcusu. Terörle mücadeleden Türkiye'de kimse yargilanmasi ve yargilanmazda, sizin söylemleriniz sadece duygusal ve siyasi yaklasim bu sahislar hakkindaki gäörüsünüz. O sahislar terörle mücadele anlaminda sadece kendi siyasi düsünceleri ve sahsi cikarlari dogrultusunda kendilerine verilmis yetkileri kötüye kullanmaktan yargilaniyorlar. Iyi incelerseniz o savundugunuz sahislar aslinda hukuk kurallarini hice sayan, fasizan ve irkci düsünceye sahip olanlardir. Rus mafyasina para verseniz onlarda Ibrahim sahin'ler gibi ülkemizde teröre karsi mücadele ederler ve Ibrahim Sahin'ler gibileride Rusya'da evya baska bir ülkede para karsiligi ayni görevi üstlenirler. Yani onlar ülkemiz ve halkimiz icin degil aynen Rus mafyasi gibi sadece kendi sahsi cikarlari ve fasizan siyasi düsünceleri icin yapmislardir. Kimin ön yargili oldugu ise ülkemizdeki irkci ve fasizan eylimleri desteklemesinden belli derim.
-
Hrant DİNK öldürüldü...
Onlar ön saflarda diye ölümüne karsi geldiginiz birisini anmayacakmisiniz yani? Isimlerini sadiginiz inanlar ülkemizin insanlari ve kendi ülkelerindeki bir insanlik sucuna karsi gelmek icin ön saflarada yer almislar, ne mutlu öylelerine derim. Onlar bazilari gibikatil ile ani fotograflari cektirmediler ve Hrant Dink icin bir Türk düsmani eksik oldu da demediler. Aradaki fark bu.
-
Sizce Deniz GEZMİS Neden idam edildi?
Eger isin icerisinde duygusallik ve fanatiklik varsa bu bana göre Atatürk icinde gecerli Deniz Gezmis icinde veya baska birisi icinde gecerli. Benim kimden rahatasiz oldugumu saklamadan diyecek kadar cesurum, o yüzden su anlam cikar bu anlam cikar beni fazla ilgilendirmiyor. Siz bana yazmis oldugunuz yorumda konulara duygusal ve fanatik acidan baktigimi ve bu anlamda gercekleri göremedigimi ifade ettiniz. Yani aynisi baska bir fanatiklik icinde gecerlidir diye konuya aciklik getirmeye calistik. Bizler burada hangi liderin veya sahsin kimden daha üstünlügünü ve o üstünlüge göre fanatiklik yapilabilir tartismasi yapmiyoruz. Genel anlamda fanatiklik yanlis ise, bunu bana söyleyenin de kendi fanatikligine bakmasi gerekir. Aksi taktirde baskasini fanatik demeye hakki olmaz diye düsünüyorum.
-
ERGENEKON=?SUSURLUK=?GLADYO=?ULUSALCILIK?
1. Mesela ne zaman ve nerede bana dogru denildigi zaman iyi genel bis dogru oldugu zaman ise kötü demisim? 2. Hangi "dogru olana" dogru dedigimi forumdaki hic bir konuda göremediniz? Su "dogru olana" yi bir göstersenizde bizde ne demek istediginizi anlayabilsek. Kendi dogrularinizdanmi bahsediyorsunuz, yoksa dogrulugu kesinlesmis genel bir dogrudanmi bahsediyorsunuz, yoksa sadece siyasi düsüncelerin dogrularindanmi bahsediyorsunuz? Biraz aciklik getirirseniz memnun olurum.
-
Sizce Deniz GEZMİS Neden idam edildi?
Tesbitlerinizi hayranlikla okuyorum. Ama cok savundugunuz Ergenekon davasinda neden Dogu Perincek ve Yalcin Kücük hakkinda bir tesbitte bulunmuyorsunuz gercekten cok merak ediyorum.
-
Sizce Deniz GEZMİS Neden idam edildi?
Konuya sizin bakis acinizdan bakarsak sizin ve bazi arkadaslar icinde Atatürk konusunda aynen sizin söylediginizi söyleyebiliriz. "Yorumunuz duygusal ve fanatikligin bir ifadesi!!!" Benim görüsüme göre öyle degil, sadece sizin bakis aciniza göre baska bir örnek verdimki, sizde iyi düsünün.