Zıplanacak içerik

dünyahepimizin

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

dünyahepimizin tarafından postalanan herşey

  1. Sivas 1992 de yandi sayin politika. O zaman AKP iktidarda degildi, baska bir dinci ve seriatci iktidarda degildi, sözüm ona demokratlar, yani Atatürkcüler ve laikler iktidardaydi. Katliami önlemedikleri gibi tüm katilleride yakalayip hesap sormadilar, müze yapilmasini desteklemediler. Kim onlari engelledi dersiniz? Onlarin önündeki güc neydiki katilleri yakalayip kanun önünde yargilamadilar? Benim sahsi görüsüm Sivas katliami ve arkasindan misilleme olarak gösterilen Basbaglar katliami ülkemizdeki derin güclerin bir pilani olmasidir. Alevi toplumu tarihinde asla kendilerine yapilani baskasina yapmamistir, yani Basbaglar asla Alevi'ler tarafindan veya onlarin önderliginde yapilan bir katliam olamaz. Her iki katliamda derin devletin ülkemizde kaos ortami yaratmak icin yaptigi bir provakasyondur. Sivas'ta seriatcilari kullandilar, Basbaglar'da iddaalara göre PKK'yi kullandilar. Derin devletin parmagi olmasa her iki katliaminda sorumlulari coktaaannnn belirlenmisti, aynen Fahri Ücok'larin, Ugur Mumcu'larin ve daha yüzlerce faili mechule giden yurtseverlerin katillerinin bulunamadigi gibi, Sivas'in sorumlularida bulunmayacak, en azindan derin devlet ve ceteler son ermedigi sürece. Sivas katliami devlet tarafindan hala bir katliam olarak nitendirilmiyor. AKP'yi, seriatcilari ve benzerlerini bizde iyi taniyoruz. Ama birde öyle olmadiklarini iddaa edipte aynen onlar gibi davrananlar varya, iste en tehlikelisi onlar. Son Sivas katliamini anma töreninde Sivas'ta BBP'lilerin yaptigi kiskirtma eylemide zaten ülkemizdeki gerci, irkci ve fasizan güclerin nasil el ele calistiginin bir göstergesi.
  2. Sayin Dogrucudavut, Osmanli'nin Alevi kiyimini cok iyi bilyioruz. Bu kimyim daha düne kadar agizlara bile alinmiyordu ve hatta bazilerimiz tarafindan inkar ediliyordu. Ama günümüzde bu kiyimlardan bahsedilmesi tabiiki iyi bir gelisme. Ama resmi ideoloji bu kunuda neler düsünüyor hala acikliga kavusmus degil. Ama sizin Alevi-Türk'lerin asimileye ugrayarak Kürtlestirildikleri konusunda artik bir karar vermeniz gerekli. Bir taraftan Osmanli daki Alevi kiyimlarini Türklerin Kürtelsmesi gibi asimilasyon politikasi olarak aciklamaya calisiyorsunuz, diger taraftan asimile olmus Alevi Türkmen'leri Zaza olarak niteliyorsunuz ve gene Zaza'larin Kürt olmadigini iddaa ediyorsunuz. Ne anlayacagiz simdi? Alevi-Türkmen'ler Kürt'ler tarafindan Kürtlestirildimi, yoksa zazalastirildimi? Eger zazalastirildiysalar nasil bir asimilasyonki Kürt'ler o insanlari Kürt yapma yerine Zaza yapmislar? Cok celiskili ifadeler ardi ardina geliyor malesef.
  3. Sayin Dogrucudavut, neden konulari carpitiyorsunuz? Ben size sunu sormustum, madem siz bahsettiginiz Zaza web sitesini bir delil olarak getiriyorsunuz, neden sadece isinize gelen yazilari delil gösteriyorsunuz? Ayni sitede ve gene ayni delil gösterdiginiz yazida Türkiye'de Kürt'lere ve Ermeni'lere karsi bir kiyimin yapildigida yazili. Buna es geciyorsunuz herhalde? Sizin mantiginiza göre bu iddaalarda bu kaynak dogrultusunda kanitlanmis oluyor. Isimize gelemyen sorulari es gecelim, isimize gelmeyen yorumlarida es gecelim. Sadece kafamaiza uygun aciklamalari delil olarak sunalim.
  4. Yasadigi ve calistigi ülkenin siyasi yasamina katilamamanin anti-demokratik uygulamalarla ne alakasi var acaba? Dünyanin ehr ülksinde oldugu gibi secme ve secilme hakki sadece yasadigi ülkenin vatandaslarina aittir. AB ülkeleri su sadece kendi üye ülkelerinin vatandaslarina diger ülkelerde mahalli secimlerde secme hakki veriyor. Ülkemizde birakin yabancilarin siyasi alanda aktif ve passiv rol oynama haklarinin olmadigini, azinliga ait bir Türk vatandasinin askeriyede belirli yerlere gelme hakki bile yok.
  5. Sayin sizin yukarida getirdiginiz aciklamalar , daha dogrusu alinti, sizin iddanizla ne alakasi varki? Siz ne iddaa etmistiniz? Bakalim berabece; Biz sizin bu iddaniza karsilik bir yorum yazdik, siz ise bu iddanizi birden unutup bahsettiginiz ülkelerde yasayan yabanci sütatüsindeki vatandaslarin durumu hakkindaki bir arastirmayi buraya tasiyorsunuz. Yukaridaki iddaalarinizin arastirmalari nerede? Bu iddaalariniz hangi anayasaya göre uygulaniyor? Demek biz dogru dürüst okumuyoruz ha? Ya kendi yazdigini ve o yaziya verilen cevabi okumadan ve anlamadan cevap verenlere ne demeli?
  6. Siz gercekten asimilasyon nedir biliyormusunuz? Diyelimki Avrupa'da asimilasyon oldu veya hala devam ediyor. öyleyse bu nasil olmustur`ve onlar yapiyo diye bizim yapmamiz da dogalmidir? "Yani, Türkiyeye'nin '' asimiasyon politikası '' vardır derseniz bunu Avrupa ülkeleri için de söyleyebilmeniz gerekir." sizin bu manitiginiza göre Türkiye'de var diyarsak Avrupa'da da vardir diyelim. Ehh sonra ne olacak? Onlari örnekmi aliyoruz diyecegiz? Bu kadar celiskili bir davranis olurmu? Com dogru yazmissiniz, anlamak icin ya anlamak istenmeli yada biraz zeke gerekli. Ama malesef her ikisine de sahip olamayanlarimiz var. Baska ülkelerde olup olmadigini tabiiki tartisabiliriz, ama o ülkelerde de var olmasi ihtimali bizim asimile yapmamaizi hakli cikartmaz. Biz kendi yanlislarimizi görebilirsek baskalarini ayni kunuda elestirme hakkina sahip oluruz.
  7. Türk'erin Kürt'lestigini iddaa eden de sizsiniz bunu anlayabilmek icin önce osmanli'yi anlamak ve anlatmak geregi oldugunu söyleyende sizsiniz. Bu ne bicim bir celiski. Madem Türk'lerin Kürtlestini anlamak icin osmanliyi anlatmak gerekli neden siz geriden basladiniz? Sizden baska bu iddayi yapan varmi bu baslikta, tabii sizi saksaklayanlar disinda.
  8. Madem Almanya'daki Zaza'lari (-http://zazaki.de/turkce/index_tr.html- burada bir kanit olarak kösteriyorsaniz o halde gene ayni sitede ben Zazalar'in bilhassa Alevi-Zazalar'in Kürt'ler tarafindan Alevi-Türkmen'eri asimile etti gibi iddaalari görmedim. Hani Zazalar aslinda Kürt'ler tarafindan asimile edilmis Alevi-Türkmen'lerdi? Siz kendi söylemlerinizle celisiyorsunuz. Bir arkadasin bu iddaasina biliyormussunuz gibi alkis tutuyorsunuz, ama örnek aldiginiz siteyi tam arastirmadan burada kaynak olarak veriyorsunuz. O site aynen su iddaada da bulunuyor: " Devleti oluşturan temel taşlarından birinin 1914-15 Ermeni-Süryani-Yezidi-Rum soykırımı ve 1937-38 Dersim soykırımı olan Türkiye Cumhuriyeti'inde cebren de uygulanan tevhidi tedrisat kanunundan dolayı egitim dili sadece Türkçe’den ibaret sayılmış, bu yüzden Zazaca ve diger anadolu dilleri kendilerini bir eğitim ortamında geliştirebilmek ve eğitim dili olabilme imkanı bulamamıştır. Eğitim dilinin sadece Türkçe’den ibaret olması medeniyetler beşiği olan Anadolu’nun çok dilli ve kültürlü yapısına büyük zarar vermiştir. Bundan dolayı Zazaca ve diğer etnik diller varlıklarını sürdürme noktasında unutulma ve ölü bir dil olma sınırına gelmiştir. Son yıllarda özellikle Avrupa’da Zazaca edebiyatı ve yazı dili çalışmaları ve çabaları Zazalar arasında olumlu bir yankı oluşturmuştur. " Siz bu siteyi bize kaynak olarak gösteriyorsaniz o halde ayni sitede yayinlanan yukaridaki iddaayidami delil olarak gösterebilecegiz? Bazen sadece isimize gelen iddaalari cimbizla cekip kaynak olarak gösteririsek sonunda kendi görüsümüze ters düsen yorumlarida baskalari bize gene ayni siteden kaynak olarak gösterebilir.
  9. Sayin Dogrucudavut bu kadarda bilincli veya bilmeden bile kesin yanlislari dogruymus gibi göstermenin kime yarari var acaba? Bahsettiginiz iddalar ile ilgili tek bir örnek göstermenizi rica ediyorum.
  10. Özgürlük, seffahlik ve kardeslikten yana olmayanlarin son sancilarinin disa vurusunu yasiyoruz.
  11. Her ikiside bana göre ayni oyun ve plan cercevesinde yapilan olaylar. Her ikisininde gercek perde arkasinda olanlari bize bir gösterseler, yüregimize su serpilecek ama, nafileee. Malesef bu plan benim sahsi görüsüme göre derin devletin ülkede kaos ortami icin planladigi katliamlardan. Bu planlara alet olanlar ise aramizdakiler oldugu icin ne kadar bilincsiz bir toplum oldugumuz buradanda cok acik ve net sekilde gözüküyor.
  12. Sayin Dogrucudavut, neden konuyu illada zora sokuyorsunuz ve rayindan saptiriyorsunuz anlam veremiyorum. Bakin siz ne sormussunuz: "Biraz da diğer sol partilerin neden oy alamadığını irdeleseniz de bizi aydınlatsanız. Onlar da mı bu ''hata'' lardan dolayı oy alamıyor ?" Ben ne cevapla baslamisim? :"Bilmiyorum hangi sol partiden bahsediyorsunuz ama .........." Yani ben sizin muhlak sorunuza karsilik ödp ve emep gibi kendilerini sol niteleyen partilerden bahsettim ve hemde bahsederken o partilerimi kastediyorsunuz diye yazmisim. Madem siz bu "sol marjinal" partileri degilde marjinal olmayan diger "sol" partileri kast ederek sorunuzu yönettiyseniz, o "sol" partilerin isimlerinide verinde ona göre cevabimizi verelim bizde. CHP'nin dincilere ve teröre karsi oldugundan dolayi "milliyetci", "darbeci" diye "yaftaladigimizi" nereden cikartiyorsunuz? O sizin kendi kafanizdan gecen baskalarinin düsüncelerini okumanizin sonucu. CHP'nin 86 yillik gecmisi oldugu icin ve kendisinide "sol, sosyaldemokrat" olarak niteledigi icin ama gercek hayatta bu söylemlerinin tam tersini uyguladigi icin elestiriliyor. sakin gene yanlis bir düsünceye sahip olupta, CHP'yi elestirenlerin ülkenin üniter yapisini sorguluyor gibi kendi deyiminizle "yaftalamayin" lütfen. Önce siz CHP'nin 86 yillik gecmisine ve kurucusunun da Atatürk olmasina ragmen secimlerde son geldigi durumu saglikli degerlendirin ve neden 20% lere dayandigini cevabini arayin. Dogu ve güneydoguda gene sizin söylemlerinizle "tabani" olmayan "marjinal" bir parti durumuna düsmesinin gercek sebeblerini arastirin. O bölgenin secmenlerini siz dinci ve terörüst olarakmi niteliyorsunuz? Hayir diyorsaniz umarim marjinal bir parti oldugunun siyasi ve politik bir aciklamasi vardir.
  13. Sayin Efendi Türkler, umarim yazdiklarinizin arkasindasinizdir ve bu iddaalarinizi net örneklerle isbatlarsiniz. Bu iddaalarinizi sizinle baska bir baslikta seve seve konusup aydinliga kavusturmak isterim. Sizden ricam bu yorumunuzu aynen bu sekilde baska bir baslik acarak iddaalarinizi tartismaya acmaniz. Bu baslikta her arkadasin katilamayacagi gibi birazda konu disina cikmis oluyoruz. Eger bana müsade ederseniz sizin bu yorumunuzu ben sizden alinti yaparak bir baslik acabilirim. Ama her ne olursa olsun, sizin idddaalariniz gercektende cok önemli ve bizlere bunun gerceklik payini delilerle göstermenizi bekliyorum. Hangi ülkelerden bahsediyorsunuz mesela?
  14. Sayin Dogrucudavut, gercekten sasirtici yorumlar yapmaya basladiniz dogrusu. Türkiye malesef etnik kökenlileriyle sorun konusunda hic bir demokratik ülkenin önünde degildir. Iddaanizda kararliysaniz, acin bir baslik ve anlatin bize "onlarin" da Türkiye'den fazla farklari olmadigini ve bizde görelim su parelellileri.
  15. Arkadasim ebnim sorum direkmen sizin bu baslikta Kürt ve Türk'ler hakkinda vermis oldugunuz bilgi isginda oldu, ve diegr taraftan Türk'lerin Kürtlestirildi iddaasi konu basligi ile en azindan birazda olsa alakasi var. Ama sizin sorunuzun hangi ülkeler demokratiktir konudan bayagii uzak. Kimse burada konulari ve yazdiklarini sarraf tartisiyla tartmiyor tabiiki. Dolayisiyla öküz altinda buza aramaktan vaz gecelim. Ben konu gercekten baska yöne gittigi cin ve baslikla hic bir alakasi kalmayacak sorular ve dolayisiyla cevaplar verilecegi icin, frene basmak zorunda kaldim. Kimsenin alinmasina gerek yok. Benim sizden bir ricam var. Lütfen sahislari birbirleriyle karsilastirmayalim, ben bunu dogru bulmuyorum. tabiiki sizin, benim ve diger arkadaslarin kisiler hakkinda görüsleri olabilir ama bu tür kiyaslamalari bu ortamda yapmayi dogru bulmuyorum, cünki kisisellestirme oluyor. Ben size saygi gösterdigim kadar "Diyarbakirli" arkadasa ve diger arkadaslarada saygi gösteriyorum.
  16. Bilmiyorum hangi sol partilerden bahsediyorsunuz ama, ödp ve emep gibi partilerden bahsediyorsaniz, onlarin en büyük hatalari dogru dürüst bir parti olamamalarindan kaynaklaniyor bana göre. Ülkemizde zaten kendilerini "sol" niteleyen tüm partilerin secmenle büyük problemi var ve dolayisiyla sonuc olarakta her sey gözler önünde. Ama CHP en azindan 90 yillik bir gecmisi ve tecrüebsi var. 40% lara kadar oy potantiyeline sahip olan Türkiye "sol"u CHP gibi partilerin tutumundan dolayi neredeyse eridi bitti.
  17. Acik ve yürekli sözlerinize katacak bir cümle bulamadim. Tesekkürler.
  18. Bazi arkadaslar genellikle bana devamli Alevi sorunlarini dile getiriyorsun diye atifta bulunuyorlar. Ama bu tür yüz kizartici ve insanlik disi olaylar aydinlanmadigi sürece, ölenlerin adina Madimak müze olmadigi sürece, Alevi vatandaslar almasi gereken haklari verilmedigi sürece rahatsiz olanlara ragmen sonuna kadar bu toplumun acilarini dile getirmeye devam edecegim. Bu insanlarimiz daga cikmamalarina ragmen devlet ve onun hükümeti olarak hala onlari hic saymakta direniyoruz. Türlü oyunlarla onlari aldatmaya calisiyoruz. Ve hatta onlara bir de utanmadan müslümanligi ögretmeye calisiyoruz. Sivas'ta ölen tüm saygin insanlarimizi aciyla aniyorum.
  19. Ben sizin bu baslikta Türk'ler kimseyi asimile etmemistir, ama Kürt'ler Türk'leri asimile etmistir ve asimile öyle kolay bir sey degildir, sistemi ve politikasi vardir gibi syölemleriniz dogrultusunda sadece sizin Kürt'lein Türk'leri hangi sisteme ve politikaya göre asimile ettiklerini anlatmanizi rica etmistim. Yani sizin anlatimlarinizi daha iyi anlamak icin sorulan sorular. Isterseniz benim ilk soru sordugum iletiye tekrar bakin ve nereden kaynaklandigini tekrar iyi görün.
  20. Sayin Dogrucudavut, gercekten de pes dogrusu. ben Almanya'daki etnik ayrimi tartisirken, kendi ülkesindeki etnik ayrimciligi görmetzlikten gelenlerin elestirme haklari yok gibi sözleri sarfettikten sonra ülkemizdeki örneklerden bahsetmisim. Egerki baska ülkelerdeki etnik ayrimciligi tartisiyorsam dogal olarak kendi ülkemdeki etnik ayrimciliga nasil bakiyorum bu da baskalari tarafindan irdelenir. Olayin cikis noktasina iyi bakin.
  21. Birinci hataniz alinti yaparken tümünü yapmiyorsunuz. ben "göc"ten degil, "zorla göc" ten bahsetmisim. Ama sonucta hic bir sey fark etmez, göc eden insanlarin dillerini, kültürlerini ve benliklerini korumalari saglanmiyorsa sonuc olarak degismez.
  22. Cok haklisiniz bu konuda, her konu kendibasligi altinda tartisilmali, ama genede Gazi ve CHP konusunu burada acani iyi arastirin ve göreceksiniz kimin konuyu buralara tasidigini.
  23. "IMF? 24 OCAK? 9,10,11, 12 EYLÜL? HâLâ IMF 13:09 30 Haziran 2009 Kenan Evren Paşa, “beni de beslemeyin asın” demedi, “size gerek yok, asarım ben kendimi” mealinde trajik bir şeyler söyledi. 12 Eylül ve takip eden 29 yılın değil de, 9,10,11 Eylül 1980’in hesabını soran Özkök Ertuğrul’a verdiği beyanatta, “bu büyük leke ile yaşayamam” dedi. Memlekete bilfiil bu kadar hizmet verdikten, çağ açıp çağ kapatan bir darbeye komuta ettikten sonra, bu nasıl bir kadir kıymet bilmezlikti? Özkök Ertuğrul, sergide Picasso’nun bir çalışmasını görüp “bunu ben de yaparım” (benzeri bir tabloyu yapamasa bile darbe yapabildi...herkesten yeteneğine göre...) diyen Paşa’nın sesinin artık iyice yıprandığını söylüyor. Özkök bize, Evren’in yargılanamayacak kadar yaşlı ve tonton bir dede olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ama bizdeki nato kafa nato mermer olduğundan girmiyor. Üstelik biz insanlıktan nasibimizi almadığımızdan, yaşlı bir adamı anlamıyor, onu sevemiyor ve empati kuramıyoruz. Aksine, solcular hastalıklı bir ruh hali içinde, faşist darbe sırasında işkencelerde, sokaklarda öldürülen, kaybedilen, hapislerde ölen, açlık grevlerinde can verenlerin hesabını soruyor. Popüler, popülist ve “beyinsiz-vicdansız bir toplum kurma derneği” gönüllüsü Özkök, sağcı solcu herkesi tek cephede toplamak için uğraşıyor. Hem Bedrettin Cömert’i hem Gün Sazak’ı anıyor. Özkök’ün görevi göstermemeye çalışmaktır. 21. yüzyılda hiç bir şeyin ideolojik, siyasi olmadığını, pragmatik (omurgasız) olmak gerektiğini kabul edenlerdendir. Özkök, körleştirmekte, hissettirmemekte, önemsetmemekte ısrarcıdır. Öldürülen insanları anlatıyor ama niye öldürüldüklerini anlatmıyor. Faşistler ile devletin kolkola girip devrimcileri, halkı katlettiğini anlatmıyor. Özkök, bu ülke için ne büyük bir değer olduğunu öğretim üyeliğinin altını çizerek anlattıktan sonra, hayatını 12 eylül darbesine borçlu olduğunu söylüyor. “Evet biliyorum, askeri dönemde başka hayatlar da gitti. Çok üzüldüm, kahroldum” diyor. “Başka hayatlar” dediği, yüzlerce hayat (öldürülen, kaybedilen), fişlenen, işkenceden geçirilen 10 binlerce hayat. Ama kahrolmadığı şey, 12 Eylül’den sonra memleketin bugün geldiği yerdir. Kenan Evren darbeden sorumludur ama tek sorumlu değildir. 12 Eylül, 24 Ocak kararlarının pratiğidir. Bülent Ecevit o dönemde IMF’nin dayattığı politikaların ancak Latin Amerikan tarzı bir askeri diktatörlük ile uygulanabileceğini teslim ediyordu. 30 YILDIR PİS PİS GÜLÜYORLAR 12 Eylül, bir düzenden bir başka düzene geçiş için şarttı. 70’lerin sonlarına doğru sermayenin düzeni o hali ile tıkanmıştı, memleketin yeni bir ekonomik ve toplumsal modele taşınması gerekiyordu. IMF, Dünya Bankası, devalüasyon, kamu ve özel sektörde ücretlere tırpan, kamu açıklarının kapatılması için zam istiyordu. İthal ikameden, ihracata dayalı bir modele geçiş düşünüyorlardı. Devrimciler engeldi, bitirilmeleri gerekiyordu. Güçlü bir solun ve toplumsal muhalefetin varlığında yapılacak iş değildi. Darbeler ruh hastası 4-5 generalin ya da subayın anlamsız egoları yüzünden kalkışacağı bir şey değildir. Birilerinin onlara “bizim çocuklar” deyip arka çıkması, darbenin iç ve dış konjonktüre uygun olması gerekir. “20 yıl işçiler güldü bizler ağladık, şimdi gülme sırası bizde” diyordu Halit Narin. 30 yıldır da pis pis gülüyorlar gerçekten de. Darbe ile hesaplaşma hukuki bir mevzu, kanun, kararnamelerle halledilecek bir konu değildir, tamamı ile siyasidir. Darbelerle uğraşmak genç siviller ve şûrekası liberaller için “dar kapsamlı, sınırları belli” bir kültürel faaliyettir. Avrupa’da görülmeyen, tarihimiz için siyasi bir kara lekedir. Burada dururlar, daha öteye geçmezler. Sınırları, askerlerin hukuk dışı eylemleridir. Ama burada da çok namuslu bir tavırları yoktur. “12 Eylül’de binlerce insan zarar gördü” derken, en büyük kıyıma uğrayanın solcular, devrimciler olduğunu söylemezler. Soyuttur dedikleri. Bu yüzdende darbeyi soyut tartışırlar. Bize göre ise darbeyi anlamak için kapitalizmi bilmek gerekir. Kapitalizm vahşidir, ruhsuzdur, acımasızdır ve öldürür." Alinti: -http://www.birgun.net/eco_index.php?news_code=1246356571&year=2009&month=06&day=30-
  24. Terör örgütünü mesru görmek dogru degil tabiiki. Terör örgütü ile devletin verdigi mücadeleyide bir tutamayiz. Ama devlet, demokratik devlet yani, hic bir gerekce öne sürerek terörüstlerin yaptigi bicimde bir eylem yapamaz, yani mesela öldürülen terörüstün kellesini kesip poz vermez ve verenide cezalandirir, yargisiz infaz yapamaz, amac mümkün oldugu kadar sag yakalayip yargiya teslim etmektir. Konuya bu acidan bakmakta yarar var. Terör mücadelesi adi altinda kimsenin terör estirmeye hakki da yoktur. Devletin büyüklügü yaptiklariyla ölcülür ve terörüstlerin seviyesine düsmez.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.