FUZULİ

Senin sen olduğundan şüpheliyim...

Şşşşt üstteki o kostümü nerden aldın?

''Sor-'' kelimesine yapım eki getirdim yandım mı?

Soruların cevaplarını kaybettim...

İhtiyaç...

Şşşşt üstteki gündeminde hangi konu var?

Sağlık...

Elektrik faturasını...

Hatıraları...

Güneş ışığının su damlasına olan aşkından darmadağın olduğu için. Romanların sayfa sayısı hikayelerden neden fazladır?

Merak duygumuzu yenildiğimiz için. Neden güzel kokular sürünürüz?

Yakalanmama ihtimallerini sınamak için. Korku filmini izlediğimizde film olduğunu bildiğimiz halde neden korkarız?

Ayrılmaktan korkup hıçkırıklara boğulacağı için. Cam neden çabuk kırılır?

Evrimini tamamlayamadığı için. Dünya neden yuvarlaktır?

Cem Yılmaz'a para kazandırdığı için. Elmanın vitamini neden kabuğundadır?

Yatma vaktimin yaklaştığını.

Rüyadan uyandığımız için. Dağlar neden yüksektir?

Sevenleri ayırmanın kötü bir davranış olduğunu bildiğimiz için. Ateşe dokunduğumuzda neden acı duyarız?

Yeryüzündeki dertleri aşağıda bıraktığımız için. İnsan karanlıkta neden önünü göremez?

Sıvı olduğundan olabilir,katı olsaydı akmazdı. Neden şiirlere beste yapıp şarkı haline getirmişiz?

Dişçinin iyi biri olduğunu bilmedikleri için... Bir giysinin kirlenmesi,temizlenmesinden neden daha kolaydır? MUHABBETLE...

Cevap olarak yazacağım yazıda, bir önceki yazıda kullandığım noktalama işaretlerinin dışında, bunlara karşılık gelecek, sizin doğru anlamanızı sağlayacak alternatif noktalama işaretlerini bilmediğimden, kullanamayacağım hasebiyle, sizce de anlaşılmayacak cümleler kurmanın manasızlığına kanaat edip tartışmayı kendi adıma sonlandırıyorum...

Kİtapların tahrif edilmesine mukabil yenisinin gönderilmesiyle, bu durumun yanlış anlaşılmaya bağlanması bir yanlış anlama ya da yanlış anlaşılmaya meyilli ifade olarak görünüyor sözlerinizi yanlış anlamadıysam... Benim sözüm din olgusuyla bu olguya temel olacak Allah'ın inanmaya meyilli bir fıtratta yaratmış olma fikriyle buna mukabil doğanın parçası olan, doğanın insanı yarattığı fikrinden hareketle inanç olgusuna bir göndermeydi. İnanma olgusunu inançlılar Allah'a bağlayıp açıklıyor inanmayanlar ya da farklı düşünenler, insanı salt doğanın oluşturduğunu düşünenler de doğa insanı aciz oluşturmuşa bağlıyor yanılıyor muyum? İnanma olgusu doğaya(madde) bağlanıp açıklanırsa insanların bir inanca olan meyilleri,inananların çokluğu üzerinden şu doğanın hikmetine bakın sözünü söylemem çok da absürt olmaz herhalde?Eğer ki bir hikmeti varsa bu da salt doğa üzerinden düşünülürse neden doğa insanı buna meyilli yaptı sorusunu sormak da cevap gerektiren bir sorudur bence. Kandırılmaya gelince kandırılma derecesinde inançlı olup olmamak durumu göz önünde bulundurulduğunda inancı araç olarak kullanıp, insanı,insanları kandırmak kolaydır doğru. İnanmayan insanları da kandırmak onun inandığı soyut,somut değerler üzerinden, inanan insanı inancı üzerinden kandırmak kadar mümkündür.İnanmayan insanın da inanan insan kadar inancın yerine koyduğu soyut değerleri vardır yanılıyor muyum?Siz hiçbir yere maddi yardımda bulunmuyor musunuz örneğin?Yaptığınız yardım size hitap eden bir soyut değere bağlıdır mutlaka.Kandırılmanız da kolaydır bu bağlamda. Muhabbetle...

Şu doğanın hikmetine bakın(!), insanı ne kadar da kandırılmaya meyilli yaratmış(!)... MUHABBETLE...

Ateist olanların sayısı ne kadardır? MUHABBETLE...