Muallim-i Âli tarafından postalanan herşey
-
Atatürk’ün Sansürlenen Fotoğrafları
Geçenlerde basında çıkan haberlere göre Arşiv Antik adlı bir şirketin düzenlediği ilkyaz müzayedesinde Atatürk’ün TBMM’nin açılışında dua ederken çekilen fotoğrafın orijinali satışa çıkarılacakmış. Gerçi bu epeyce tanıdık bir resim ama bilmediğimiz, daha doğrusu gözümüzden saklanan o kadar çok ‘öteki’ Atatürk resmi var ki! Merak ediyoruz: Bunlar ne zaman satılacak veya gün yüzüne çıkacak? Mesela mı? Mesela Çankaya Köşkü’nde çekilen çarşaflı kadın fotoğrafları… En başta da Latife Hanımın ve ailesininkiler. 1923-1924 yıllarında o zaman için normal sayılan kapalı, yalnız türbanlı değil, üstelik çarşaflı kadın misafirlerin fotoğrafları nedense ısrarla saklanmaktadır bazı çevreler tarafından. Hatta eski adı Akit olan Anadolu’da Vakit gazetesinin birkaç hafta önceki bir haberine göre, Cumhurbaşkanlığının internet sitesinden bile itinayla temizlenmiştir bu zamanını şaşırmış fotoğraflar. İkinci olarak Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sona ermesinden sonra çıktığı ünlü yurt gezisinde Konya’da çekilmiş (muhtemelen 1923 başları) bir fotoğrafını görüyoruz. Solda Latife Hanım, Atatürk’e şiir okuyan bir kız öğrenciyi ilgiyle dinliyor. Sağdaki yüzleri peçeli ve çarşaflı kadınlar ise öğretmen. İşte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çekilmiş ünlü ‘âyetli’ fotoğraf… Başbakan İsmet İnönü kürsüde konuşuyor ve başının üzerinde irice bir hat levhası asılı göze çarpıyor. Levhadaki yazıyı dahi okuyabiliyoruz buradan. Şûra suresinin 38. ayeti yazılıdır fotoğraftaki talik levhada. Bir zamanlar TBMM’nin Kur’an’ın gölgesinde çalıştığını bilmekten yüzü kızarıyor olmalı birilerinin. Ve işte 1923 yılının başlarındayız. Günlerden 26 Şubat 1923’tür. Lozan görüşmelerine ara verilmiş, dış ilişkiler trafiği iyice yoğunlaşmıştır. Bu defa o devrin, yani Hakkı Tarık Us’un Vakit gazetesi Mustafa Kemal Paşa’nın ziyaret ve görüşme haberlerine geniş yer verirken ilginç bir fotoğraf da yayınlar. Alt yazısına “Hususi fotoğrafçımızın aldığı resim” kaydı düşülen bu fotoğrafta TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa’yı başında kalpağıyla Eskişehir taşından mamul uzun bir tespihi seçerken görüyoruz. Hem de öyle böyle değil, görüntüye bakılırsa tekkelerde çekilen 999’luk tespihlere benziyor Paşa’nın elindeki. Satın alıp almadığını bilmiyoruz tabiatıyla. Buraya fotoğrafın altındaki yazıyı da alıyorum: “Mustafa Kemal Paşa Eskişehir taşından mamul tespih vesaire satın alırken.” Arayın bakalım bu fotoğraflara rastlayabilecek misiniz elinizdeki yayınlarda? Pek sanmıyorum. Hele sonuncusunu temin edebilmek için epeyce ter döktüğümü söylemeliyim. İşimiz uzun ve zor anlayacağınız… Atatürk’ün resimlerine bile sansür konuluyorsa varın gerisini siz düşünün… (Haber7 - www.haber7.com/artikel.php?artikel_id=138186)
-
Allah ile Konuşmayı Canlandıran Seyyah
Allah ile Konuşmayı Canlandıran Seyyah - 2 Allah?ım biz kulların nasıl olmalıyız senin Rızanı kazanabilmek için ? Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür. (Bakara suresi 110. ayet) Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. (Bakara suresi 3. ayet) Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. (Bakara suresi 43. ayet) Sabrederek ve namaz kılarak (Allah?tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah?a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. (Bakara suresi 45. ayet) Allah?ım küfre sapanlara tavrımız nasıl olmalıdır ? Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar. (Bakara suresi 6. ayet) Allah?ım bu küfre sapanlar çokça biz müslümanlara iftira atıyorlar. Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır. (Bakara suresi 10. ayet) Allah?ım bu küfre sapanların ebedi kalacağı yer neresidir ? Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış (ve böylece şirke düşmüş) olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (Bakara suresi 81. ayet) İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (Bakara suresi 39. ayet) Peki Yüceler Yücesi Allah?ım Onları sana havale ediyoruz. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. (Bakara suresi 7. ayet) Ya imanı bütün Müslüman Kulların Allah?ım , onlar için neresi vardır ? İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (Bakara suresi 82. ayet) Allah?ım bunlar (küfre sapanlar ) sürekli müslüman kardeşlerimizi incitiyorlar sonrada barış getirdiklerini söylüyorlar. Haklılar mı ? Bunlara, ?Yeryüzünde fesat çıkarmayın? denildiğinde, ?Biz ancak ıslah edicileriz!? derler. (Bakara suresi 11. ayet) İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir. (Bakara suresi 12. ayet) Allah?ım bende onlar gibi sana karşı gelmekten, küfre sapmaktan çok korkuyorum,ne yapmalıyım ? Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki, Allah?a karşı gelmekten sakınasınız. (Bakara suresi 21. ayet) Hak dâima Rabbin katındandır. Artık şüpheye düşenlerden olma sakın!. (Bakara suresi 147. ayet) Anladım Allah?ım, hasa tövbe küfre sapmak ta nedir, Rabbime ortak koşmakta nedir, milyon defa hasa Yücelerin yücesi Rabbim O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah?a ortaklar koşmayın. (Bakara suresi 22. ayet) Allah?ım ya bu ateistlere ne demeli (-hasa milyon defa hasa-) Seni inkar ediyorlar. Bak, Allah?a karşı nasıl yalan uyduruyorlar. Apaçık bir günah olarak bu yeter. (Nisa suresi 50. ayet) İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlar var ya; işte onlar cehennemliklerdir. (Mâide suresi 10. ayet) İnkâr edenlere de ki: ?Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!? (Âl-i İmrân suresi 12. ayet) ?İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır.? (Âl-i İmrân suresi 56. ayet) Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir. (Nisa suresi 167. ayet) Siz cansız (henüz yok) iken sizi dirilten (dünyaya getiren) Allah?ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda O?na döndürüleceksiniz. (Bakara suresi 28. ayet) O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir. (Bakara suresi 29. ayet) Birde Allah?ım bu ateistler iki yüzlülük yapıyorlar müslüman kardeşlerimizi kandırmak için... (Peki) Onlar, Allah?ın gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bildiğini bilmiyorlar mı? (Bakara suresi 77. ayet) Allah?ım müslüman olmayanların çokça sordugu bir soru var. Sadece Müslümanlar mı Cennete girebilecekler? Hayır, öyle değil! Kim ?ihsan? derecesine yükselerek özünü Allah?a teslim ederse, onun mükâfatı Rabbinin katındadır. Artık onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir. (Bakara suresi 112. ayet) Allah?ım müslüman olmayanlar,sana inanmayanlar (hasa milyon defa hasa ) sürekli biz müslümanlar ile tartışıyorlar..Nasıl olmalı tavrımız ? Onlara de ki: ?Allah hakkında mı bizimle tartışıp duruyorsunuz? Hâlbuki O, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir. Biz O?na gönülden bağlanmış kimseleriz.? (Bakara suresi 139. ayet) Allah?ım Rızanı kazanmak istiyoruz bize bir yol göster. Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin. (Bakara suresi 152. ayet) Allah?ım bütün dertler üst üste geliyor.Dayanacak gücüm kalmadı.Yoksulluk canıma tak etti. Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah?tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir. (Bakara suresi 153. ayet) Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. (Bakara suresi 155. ayet) Allah?ım ya bu kafilere özenen müslümanlar,onların hali necedir ? Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız sizi gerisin geriye (küfre) çevirirler de büsbütün hüsrana uğrarsınız. (Âl-i İmrân suresi 149. ayet) Senden başka kimimiz var ki Ya Rabbi kimden yardım dilenebiliriz. Doğrusu Allah sizin mevlânız ve yardımcınızdır; ve o, yardım edenlerin en hayırlısıdır. (Âl-i İmrân suresi 150. ayet) Allah?ım tövbe etmek istiyorum,yaptıgım bütün yanlışlardan hepisinde tövbe etmek istiyorum. (Öyle ya) Allah tevbelerinizi kabul etmek ister. Şehvetlerine uyup gidenler ise, sizin (doğru yoldan) iyice sapmanızı arzu ederler. (Nisa suresi 27. ayet) Allah?ım senin azabından sana sığınıyoruz.Rahmetine sığınıyoruz Rahmeti bol Allah?ım. Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azab etsin ki? Allah, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir. (Nisa suresi 147. ayet) Kendimi çok yanlız hissediyorum Allah?ım. Kimdir ki benim dostum ? Sizin dostunuz ancak Allah?tır, Resûlüdür ve Allah?ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü?minlerdir. (Mâide suresi 55. ayet) Tamam Yücelerin Yücesi Rabbim Müminlerdir benim dostum bundan sonra, aklıma gelmişken Allah?ım imansız yahudilerle de dostluk kuralabilir mi ? Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. Eğer mü?minler iseniz Allah?a karşı gelmekten sakının. (Mâide suresi 57. ayet) En doğrusunu en hayırlısını sen bilirsin Allah?ım ,zaten onlar benim ibadetlerimle dalga geçiyorlar idi. Onları namaza çağırdığınızda onu küçümserler ve alaya alırlar- Çünkü onlar akıllarını kullanmayan bir topluluktur. (Mâide suresi 58. ayet) Ayrıca pek iyi insanlar da değiller idi zaten. Onlardan çoğunun günahta, düşmanlıkta, haram yemede birbirleriyle yarıştıklarını görürsün. Yapmakta oldukları şey ne kötüdür! (Mâide suresi 62. ayet) Nu mutlu ki bize Rabbimiz bizi sever Rahman ve Rahim dir. (çok bağışlayan çok esirgeyendir) Şüphesiz Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever. (Tevbe suresi 4. ayet) Bazı kötü alışkanlıklarım var Allah?ım nasıl terkedeceğim onları bilmiyorum. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah?ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz? (Mâide suresi 91. ayet) Vazgeçiyorum Allah?ım vazgeçiyorum. (öyleyse ) ?Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O?na tövbe edin. Şüphesiz Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir.? (Hûd suresi 90. ayet) Tövbe ediyorum Allah?ım Tövbe ediyorum. Dilerim bağışlarsın beni Yüceler Yücesi Allah?ım Allah aziz ve bilendir, o günahları bağışlayan ve kullarının tövbesini kabul edendir. (Mü?min suresi 2/3. ayet)
-
Allah ile Konuşmayı Canlandıran Seyyah
Onlar; "Allah’ın Adı Anıldığı zaman Kalpleri Ürperir." (Enfal-2) Onlar; "Allah’a asla şirk koşmazlar." (Furkan-68) Onlar; "(Her türlü) Zinaya asla yaklaşmazlar." (Furkan-68) Onlar; "Namazlarını Huşu içinde Ve Dosdoğru kılarlar." (Mü’minun-2) Onlar; "Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler." (Mü’minun-3) Onlar; "Mallarıyla Ve Canlarıyla Cihad Ederler." (Tevce-20) Onlar; "Cahillerle asla tartışmazlar." (Furkan-63) Onlar; "Kınayıcının kınamasından Hiçbir zaman korkmazlar." (Maide-54) Onlar; "Emanetlerine ihanet etmezler." (Mu’minun-8) Onlar; "Söz verdiklerinde sözünde dururlar." (Bakara-177) Onlar; "Yetimin hakkını kesinlikle yemezler." (Nisa-2) Onlar; "Yolda kalmışlara yardım ederler." (Bakara-177) Onlar; "İnsanların kusurlarını affederler." (Ali İmran-134) Onlar; "Yalnızca Allah’a dayanıp güvenirler." (Mücadele-10) Onlar; "Yeryüzünde Alçak gönüllü olarak yürürler." (Furkan-63) Onlar; "Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler." (En’am-151) Onlar; "Hakk’ı bile bile gizlemezler." (Bakara-42) Onlar; "İnananlara ’Sen Mü’min değilsin’ demezler." (Nisa-94) Onlar; "Namuslarını (ırzlarını) korurlar." (Mü’minun-5) Onlar; "Anne Ve Babalarına Öf Bile Demezler." (İsra-23) Onlar; "Kötü zandan ve gıybetten kaçınırlar." (Hucurat-12) Onlar; "Ahidlerine (Sözlerine) sadıktırlar." (Mü’minun-8) Onlar; "Zekatlarını Hakkıyla Verirler." (Bakara-177) Onlar; "Mü’minlere karşı alçak gönüllüdürler." (Maide-54) Onlar; "Darlıkta ve bollukta da infak ederler." (Ali İmran-134) Onlar; "Gerçekten felaha kavuşanlardır." (Mu’minun-1) Onlar; "Allah’ın ayetlerini az bir menfaatle değiştirmezler." (Ali İmran-199) Onlar; "Rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler." (Bakara-136)
-
Kurana göre kız çocuklarının evlilik yaşı
- Kur'an Bülbülü Bir Çocuktan Yasin Sûresi
http://www.youtube.com/watch?v=ng9LPnHN6Z8- Namaz Vakitleri Nasıl Hesaplanır ve İstikbal-i Kıble Nasıl Bulunur
Matematiksel hesaplamalarla anlatıyor. İçerik : Namaz Vakitleri Nasıl Hesaplanır? www.namazvakti.com/tr.1.pdf İstikbal-i Kıble Nasıl Bulunur? www.namazvakti.com/tr.2.pdf Kaynak : www.namazvakti.com/Info.php Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca olarak 4 dildedir.- Gök Yarılıp da, Yanıp Kızaran Yağ Gibi Kırmızı Gül Haline Geldiği Zaman
Hikmetli bir kitabın anlatış tarzını beğenmeyebilirsiniz ama bu durumu değiştirmez- Gök Yarılıp da, Yanıp Kızaran Yağ Gibi Kırmızı Gül Haline Geldiği Zaman
Rahman Sûresi; 37. Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman (haliniz ne olur?) 38. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? Resme google dan da ulaşabilirsiniz : http://www.google.com/sky/ Arama kutucuğuna NGC 6543 yazın ve arayın..- Dursun Ali Erzincanlı - Yıldızları Konuşturan Bir Yıldıznâme
http://video.google.com/videoplay?docid=-6130737533895125801- AKP'YE KAPATMA DAVASI AÇILDI
Siyasi tartışmalara kulak misafiri olmam ama bir ayrıntı belirtmekte fayda görüyorum şöyle ki : % 47 dediğiniz bir birliği temsil ediyor. Tek bir gruba verilen bir destek. Dolayısıyla birlikten güçlü bir yapı meydana gelmiş oluyor. % 53 dediğiniz bir birlik değildir. Ayrı ayrı %'lik gruplardan oluşmuş bir birlikler* topluluğudur.Dolayısıyla bir tek birlik yok; güçlü bir yapı yok. *(%'liklerin görüşü ayrı ise birlikten söz edilemez ama neyse) % 53'lük kesim yabana atılır demiyorum; % 53 lük kesimi oluşturan % x+y+z,... lik gruplarına ayrı ayrı destek veriliyor. Bu yüzden birliği temsil eden % 53'lük bir güç yok... %47 > % x, %47 >%y, %47 >%z lik bir durum var. %x+%y+%z birleşirse % 47 ye karşı % 53 gibi bir görüş mantıklı olabilir.- Bunda bir tuhaflık yokmu
Öncelikle meâl diyanetin meâli. (standart olarak herkesin(en azından ehl-i kitabın) kabul ettiği meâl) Kime ne diye hizmet edelim ? Evet Allah'a hizmet ediyorum. O'na ulaştıran yoldakiler olsa olsa belki sadece araç olabilir amaç değil. Tek ve gerçek amacımız Allahın rızasını kazanmaktır. Her sâlih amelde Allah rızasını arama misyonu- Bunda bir tuhaflık yokmu
1.Yâ Sîn. 2,3,4.(Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur?an?a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin. 5,6.Kur?an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir. Doğru meâl vermek gerekiyor dimi- Islam ve Sakal
Hayır, yukarıdaki yazı ve onlara savunma babındaki ayetlere bakarsanız neyi savunduğumu görebilirsiniz. Bilmem şimdi o ayetlere bakıp bu sözün ku'ran'dan alınmayan bilgilerle bize dini anlatmaya çalıştığını görebildiniz mi.- Islam ve Sakal
Kurandaki bilgiyi göstererek tartışmak ile kuranda o konu hakkındaki bilgilere bakmadan bu dininizde var dercesine bir tabir arasında fark var dimi.- Islam ve Sakal
Gaybı ancak Allah bilir. Cennet ile cehennemin iç içe yaratıldığını nereden biliyorsun ? Kaldı ki siz bunların yaratıldığına bile inanmıyorken nasıl oluyor da bunlar hakkında kesin bilgi veriyorsunuz ? Hani deliliniz nerede ? A'râf Suresi; 46. İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A’râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar. 47. Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, ?Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma? derler. 48. A’râftakiler simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da seslenir ve şöyle derler: "Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı! " 49. Sizin, Allah bunları rahmete erdirmez diye yemin ettikleriniz şunlar mı? (Sonra cennetliklere dönerek) "Haydi, girin cennete. Size korku yok. Siz üzülecek de değilsiniz" derler. Cehennemdekiler en acınacak bir durumda olduğu hâlde, zarara rızasıyla(kendi isteğiyle) girene merhamet edilmez ve lâyık değildir. sırrıyla, hiç acınmaya müstehak olamaz. "Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez" ifadesi hukuku, adaleti ve cezanın uygulanacağı şahsı, müesseseyi ve hükmü vereni ilgilendiren bir kaidedir. Yoksa günahlara, sefahate, isyana ve dalalete girmiş insanlara acımak, şefkat etmek ve hikmet dairesinde kurtulmalarına çalışmak dinimizin ve insanlığın icabıdır. Ayrıca dinimizde " küfre rıza küfürdür, zulme rıza ise zulümdür. " İfadesi de mazlumların ve ehli dalaletin vaziyetine; bırakın memnun olmayı, bilakis o hallerine razı olmayı yasakladığı gibi, şefkatle onları kurtarmayı da dolayısıyla nazara vermektedir.- Uyarsan da uyarmasan da;
Bazen tekrarlamak gerekiyor sanırım Bir peygamber gönderildiği kavmin manevi babası sayılır. Bu itibarla gönderildiği toplumun kadınları o peygamberin manevi kızları mesabesindedir. Burada Lût Peygamber kavmini, içine düştükleri cinsel sapıklığı (erkeğin erkekle cinsel ilişkisi) terkedip meşru ve doğal ilişkiye dönmeleri ve kadınlarla nikahlanmaları konusunda uyarmaktadır.- Uyarsan da uyarmasan da;
Diyanetin Ayetle ilgili Dipnotu :- İSLAM KARŞITLIĞININ BÖYLESİ!
Neden öyle dediniz ? Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatlarını iyi anlamak gerekir... Müslüman değilse durum değişir sıfatı Ahiret hayatına tekabül ediyor. Yani daha çok Rahim sıfatıyla alakalı bir durum... Dünya hayatı ise Rahman sıfatıyla alakadardır. Eğer tüm yarattıklarına merhametli olmasa idi sadece O'na inananların faydalanmasını isterdi dünyadan... Oysa O'na inanan ve inanmayan tüm herkesin faydalanmasına izin veriyor... (Tabi Allah'ın özel isimleri vardır. O isimleri tam anlamıyla açıklanamaz.) Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatının farklılıklarından bazıları :- İSLAM KARŞITLIĞININ BÖYLESİ!
Başınıza her ne musibet gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder. (Şûrâ Suresi, 30)- Din, Bilim ve Felsefe Üzerine Düşünmeler...
Neden ilk ve son kavramıyla örtüşmez ? Yani her şeyi incelemiyoruz ki tek bir şeyi inceliyoruz. Mehmet beyin şoförü kırmızı ışıkta durmadığından ceza yemiş haberin var mı ? Ceza yemesine sebep olan kırmızı ışıkta durmaması değil midir. İlk ve son kavramını hangi yönden ele alıyorsunuz ? Sanırım bizim Allah'a olan inancımızla sizin madde hakkında düşündükleriniz açısından sebep-sonuç hadisesi aynı ? Biz Allah'ı başlangıcı ve sonu olmayan olarak bilirken siz de sanırım aynı mantığı madde için kullanıyorsunuz ? (doğru mu düşünüyorum)- Islam ve Sakal
Hadisleri incelerken; hangi olaydan sonra söylenmiş, kime söylenmiş, ne yaptığı için söylenmiş bunları bakmanız gerekiyor. Sakal bırakmak sünnettir, farz değildir. O yüzden sünneti yapmanın önemini anlamanız (tüm sünnetlerin) dini yönden yararını bilmenizi sağlar, başka yönden yararları için araştırmak gerekir. Mesela misvak kullanmak sünnettir. Dini yönünden yararını sünneti yapmanın önemini anlayarak öğrenirsiniz. Başka yönden yararını da bilimsel makalelerden öğrenebilirsiniz. (Her sünnetin bilimsel tarafı olacak diye bir kaide yok tabi ki... Misal sakal bırakmanın bilimsel tarafı yok. Ama ne için öyle tutum içine girmişler; sakal bıraktıkları zamanı araştırarak öğrenebilirsiniz..)- Çıplaklığın utancı...
İşte ölçü böyle belirlenir. Amellerde Allah'ın rızasını aramak... Zaten müslümanların da (salih amellerdeki) tüm niyetleri Allahın rızasını kazanmak üzere kurulan cümlelerden oluşur. Farz olan başı örtmektir, başı neyle örttüğün değil...- Din, Bilim ve Felsefe Üzerine Düşünmeler...
Maddenin var olduğunu bilip var edeni kabul etmemek ve maddenin kendi kendini var ettiğini söylemek; maddeye tapmaktan(maddeperestlikten) başka bir şey değildir(inanç açısından) ! Sebep-sonuç ilişkisini kabul edip de bir ilk'in olması gerekmediğini kabul etmek pek akıl kârı değil gibi görünüyor...- İslamiyet ortaya çıkışıyla ilgili bazı bilgiler.
Allah kendini tanıttırmak için peygamberler göndermiş. Kutsal kitaplar göndermiş. Peygamberlere mucizeler ihsan etmiş. Mucizeleri sihir diyerek sindiremeyenlerden anlıyoruz ki bu mucizeler gerçek, yani olmuş ama hazmedilemiyor bazıları tarafından. Ahura Mazda ne göndermiş ?! Bir de niye taklitçi, bu kadar yeteneksiz mi bu Ahura Mazda Ayrıca Ahura Mazda denince vücutta meydana gelen mucizeleri gösterir misiniz ? Allah kelimesindeki sırları elin adamı bile çözdü ...- İnkarcılara Güzel Bir Cevap... Buyrun
Hem her şeye gücü yeten diyorsun hem sahipsiz olamaz diyorsun.... Her şeye gücü yetenin sahipsiz olmaya da gücü yeter Aslında mantığınızda bir sıkıntı yok; sıkıntı Allah'ın "her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, her şeyi istediği gibi yaratabilen" vs. Allah'ı bize tanıtan sıfatları farklı anladığımızdan kaynaklanıyor. Siz "her şeye gücü yeten" denince ne anlıyorsunuz? Ölçünüz nedir yani ? - Kur'an Bülbülü Bir Çocuktan Yasin Sûresi
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.