Yayamaz Kayımca

DERSIM UZAK ,KÜRTCEM YARIM YAMALAK Sizin oralarda çocuklar ne renk doğardı bilmem. Esmer diye duymuştum Tıpkı doğdukları toprağa benzermiş Kaşları, gözleri. Tenleri yanık kokarmış her biri mabed ağacı. Sizin oralarda babalar dokuz değil Onsekiz doğururmuş, gözleri dağda çığlık çığlığa. Analar bir gün siyaha,bir gün inadına Beyaza boyarmış saçlarını . Sevgi akarmış kurumuş memelerinden. Çocukları doysun diye Sadece memelerini taşırlarmış dağlara. Annenin memesinden içmemişsen sevdayı Babanın kirpiklerinden düşürmemişsen dağları Düz ovada bile çöker umudum. Kayıp bir köy ararım kendime Hiç bir ulusu olmayan. Omuzlarımda sen Üstelik otuz altı numara ayakkabım. Resimlerinde ki gülüşe benzemiyor Yokluğunda duvarlara çizdiğim . Orada kuzeye dönüyor kalbimin odaları .. Ve zaman ölüm gibi uzanıyor koynuma. Bütün sevgilerim oyuncak Şımarık bir çocuğun ellerinde Sen zaman olma Midemde, başak bu günlerde umut. Gece ekip, gündüz biçiyorum. Soframıza aşk dolsun istiyorum. Öyle özlüyorum ki Uzak bir gölge şimdi avuçlarımda sıcak. Üstelik güneş bile değilsin ekvatorda. Her anahtar sesinde yokluğunun sesi çarpıyor yüzüme. Oysa hiç anahtar vermedim sana Ne perdemin rengini bilirsin Ne sana sakladığım fincandaki çiçeklerin Nasıl bir ustalıkla çizildiğini. Dersim uzak bana. Kürtçem yarım yamalak Dağlarında yanan ormana benziyor konuştuğum. Bir avuç sıcak taşımak isterdim Özlemden erisin munzurun karı. Bensiz içtiğin çay Sensiz içtiğim sigara gibi olsun dudaklarında. Paramparça Türkçem, dilimle elim arasında. Güler Ataş

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? Victor Hugo

EĞER O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde ´onca ayrılığın birinci dereceden failidir´ denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! CAN YÜCEL

Hadiiii yemek hazır acıkan buyursunnnnn ......mantı ve komposta iyi gider diye düşünüdüm dileyen tabaklarına sarma alsın aaa unutmadan ali nazik veya baklava alırmısınız????afiyettt olsunnn

Geldimmmmm sevgili Gloria.......sarı lalemiz umarım daha iyisinidir hani 3.5 ameliyatan sonra lütfen dikkat edin ya bir defa ucu kaçtımı saglık sorunlarının ardı gelmiyo.....çok geçmiş olsun................. Sarı Laleler aldım sana Çiçek pasajından Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından Sen olmasan buralara gelemezdim ben Sevemezdim bu şehri, anlamazdım dilinden Nasıl bir sevdaysa bu, karşı koyamam Dayanamam, kıskanırım seni, paylaşamam Satırlar uçar gider aklımdan Sana sarı laleler aldım, çiçek pazarından* Mevsimi gelmedi ama laler gözlerimin önünde… Büyük sevinçle kapıyı açıp lale soğanlarını görmüşüz. Köçek’in kazı da gelmiş bizim lale soğanlarını bulmuş. Odunluğun kapısını nasıl açtı onu da bilmiyorum..Öylesine büyük bir zevkle sarılmış ki soğanlara. Kıyamıyorsun da başından kaldırmaya. Bir şehir düşünün ki, devlet adamları dahil, bahçelerinde lâle yetistirip zevk edinirler..şairler ve tarihçiler yıllara "Lâle Devri" der. Yıl 1718-1730.. Yıllarca süren harpler ve isyanlardan bıkmıştır insanlar..korku ve endişeden uzak bir hayat sürmeye başlarlar. Sünnet ve düğün merasimleri artarak, deniz seyahatleri ve helva sohbetleri tertiplenir. İstanbul…Şehr-i İstanbul.. bir başka kokar.. Sesi, rengi bir başka olur.. Padişah dahil, devlet adamları, baharda, Lâle mevsiminde Sa'dâbâd, Serefâbâd Bag-i Ferah, Emnâbâd, Hüsrevâbâd, Hümayunâbâd. Kasr-i Süreyya, Vezirbahçesi köşklerinde, Tersane bahçesi, Çıragan bahçesi, Beşiktaş Yalılarına giderler. İşte bu sıralarda.. Nabedid isimli bir şair, şehrin resmini çizer. Öylesine güzel bir resim çizmiştir ki, onu görmek için şehre insanlar yığılmaya başlar. Nabedid, sadece görebilen biri değil, duyan duyduğunu kelimelerin sihrine takıp yıldızları parlatan biridir. Nabedid her şeyi doruğunda yaşamış, lalelerin de eğlencenin de zirvelerine tırmanmıştır. Onun bahçesindeki laleleri görenler bir daha lale görmek istemezler. Nabedid’in sırrı basittir. Laleleri, hayata bakan gözleri ile besler. Bir gün, hain bir balıkçı gelir. Hayatında hiçbir zaman şiir yazamamıştır. Gördüğü bütün şiirleri toplayıp, şehrin sularında akıtmaktadır. Nabedid’i görür. İlk düşündüğü..kılıcını çekip onu öldürmektir. Böylece içerisindeki şiirleri de alacak ve yine şehrin sularını kanla besleyecektir. Nabedid’e doğru yol alır. Birkaç zaman geçmiştir ki..karşılaşırlar. Nabedid öylesine güzel bakmaktadır ki, Şiir düşmanı Hayek kahrolur. İlk aklına gelen onun gözlerini çıkarmak olur. Önce gözlerini almalıyım der. Nabedid, Hayek’in bu isteğini hisseder. Gözlerini çıkartır ve Hayek’e verir. Hayek allak bullak olmuştur. Aklı başından gider. Nasıl olur bu? Nasıl diye öfkelenir. Hayek, Nabedid’den her parça almak istediğinde..Ne istiyorsa eline verilir. Bütün bunlar olurken Hayek, Nabedid’e dokunmak için korkunç bir istek duyar. Ancak Nabedid’in bütün organları tek tek eline gelmesine rağmen, dokunma hissini alamamaktadır. Hayek’in gecesi gündüzüne karışır. Tanrıya dua eder. Gider gizli gizli laleleri koklar. Lalelerden yardım ister. İşte o gün farkında olmadan.. Ard arda satırları dizmeye başladığını fark eder. 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı çıkmış. Gericiler ayaklanmıştır.. Hayek Nabedid’e aşkını ilan edecektir. Ancak geç kalmıştır. Ne yapacağım Tanrım der. Ayaklanmanın da tam zamanıydı sanki. Lale Devri biter. Nabedid, artık şiir yazamamaktadır. Üstelik gözlerini ve kulaklarını da Hayek’e vermiştir. Hayek’te ha bire şiir yazar. Gidip nehre akıttıklarını bile toplar. Nabedid, bir tek dize yazsın diye bütün hünerini kullanır. Ancak Nabedid bilmektedir ki lale devri bitti.. İşte bu nedenle biz, her bahar ayında, soğanları alır Nabedid için lale dikeriz. Nabedid lale devrinin görkeminde yeniden yeniden şiirler azsın diye.. Hayek’e gelince.. Şiirleri bütün dünyada okunmaktadır. Ancak onun şiirlerine getirilen en büyük eleştiri… Begendim umarım begenirsin......senin için çaldım

Bende ösledimmmmmm ama sen şimdi mutlusun birasdan sana mesaj atıcam asi kız........orada olmak ailenle acemi av katla çay tadında sıcacık sohbetler etmek,özlemleri dile getirmek!!olsun ama onlarda olacak yeterki saglıklı olalım ve dostlugumuza sıkı sarılalım......komacan öptüm... Çocuktan Al Haberi çocuktan aldım haberi yakın, diyor güzel, diyor dopdolu, diyor iştecik, şuracıkta iştecik yolu, diyor çocuktan aldım haberi iyi, diyor açık, diyor kurtuluş, diyor iştecik, şuracıkta koş birazcık koş, diyor çocuktan aldım haberi oh, diyor tatlı, diyor sıcacık, diyor iştecik, şuracıkta diren azıcık, diyor koştuk direndik yorulduk düştük anılar ırmağına ey çocuk bak işte kan içinde yumruklarımız belki senin hakkındır mutluluk Hasan Hüseyin Korkmazgil..................... eee çalmayı ögretin bize(sanki bilmiyorduk )

Canımsın acemi av katımız....sağolasın efet Anka Kuşuyum Amenna Yaşayanlar bir gün ölür elbette Ağaçlarla, balıklarla Kuşlarla ben amenna Ağlayanlar bir gün güler elbette Uyanmakla, Anlamakla Bilmekle ben amenna Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette Direnmekle, kurtulmakla Barışla ben amenna Öyle bir yerdeyim ki Ne karanfil, ne kurbağa Öyle bir yerdeyim ki Bir yanım mavi yosun Dalgalanır sularda Bir yanım çocuk parkı çığlık çığlığa Öyle bir yerdeyim ki Anam gider allah allah Dölüm düşmüş sokağa Dostum dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Hasan Hüseyin Korkmazgil..............................işte böyle sevgili acemi av.asi den ögrendik çalmayı nasılda kolay başkasını yargılamak dimi kendine iyi bak tamamı??

Sağolasınnnn hani Gloria 3-5 ameliyat oluyo geliyo ya bende hastalanıyom ,hastalanıyom yatıyorum kalkıyorum geliyorum enemmm dur ben gidem sen ilan ver bakalım nassı çıkıcak ilan merak ettim angel ooo sen yemekleri yapmaya başlıyana dek ben öbür tarafa yemeden tadmadan giderim kine çabuk tüm gün çalış dene bişeyley yap işte

Amannn ugramazmıyım hiççç..ama diyarbakıra ugradım asi kıs ailesinin yanına senin yanına gelmiş komşulayı öyle dedi ..........tık tık tık....burdadamı kimse yok sendemi yoksun acemi av kat yaaa sen msn ne almazsan işte ahanda ben böyle kapılarda kalırım

]"] ..........Tık,tık,tık,tık,tık,tıkkkkkkkkkkkkkkkkk kimse yokmuuuuu ben geldimmmmmmm

Cansın asi bunu unutma!!!!yaşamak tırnaklarınla sökerek yaşadıgında yaşamaktır bence(bende onu yapıyorum ,yapmaya çalışmıyorum yapıyorum!!)hele hele sizler gibi dostlarım canlarım oldugu müdetçe daha bir hırs daha bir inatla sarılıyorum..... Biliyorum, kolay değil yaşamak, Gönül verip türkü söylemek yâr üstüne; Yıldız ışığında dolaşıp geceleri, Gündüzleri gün ışığında ısınmak; Şöyle bir fırsat bulup yarım gün, Yan gelebilmek Çamlıca tepesine... -Bin türlü mavi akar Boğaz'dan- Her şeyi unutabilmek maviler içinde. Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak, Birinin saati işliyor kolunda. Yaşamak kolay değil ya kardeşler, Ölmek de kolay değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak Orhan Veli Kanık.....................................negüzel demiş'' kolay degil bu dünyadan ayrılmak''

Amanda fıstıkım benim bugün anasının kokosunu içine çekiyo,ailesi ile birlikte...ne mutlusun bunu biliyorum.....senide ailenide komacannnn öptümmmm.....dabi bide acemi av katımızın yanına gidecen bensiz..ossun benim içinde sohbet et onunla komacanda öp.....peyniyimi unutma

Hıhhh işte okudunuz,duyuldumu bize bir dokunun yandınız anında kayşınızda acemi av katımız varmı sizin yanınızda arkanızda ahanda böyle bir dost?? şaka bir yana sağolasın acemi av kat....biz birbirimizi bunun yanında senide bulduk veya ben buldum.....(asi daha önceden bulmuştu demi )

Siz bilmiyorsunuz sevgili GODZİ nassı çıkar ortaya GODZİ bak sana neler hazıyladımmmmmmm(aslında o gelsin oonun sansın ama bunlar benim asinin,acemi av.katın,radyanın,glorianın,bursercanın aa Rua cım seni unutum sandın demi masus son yasdım hepimizin 3 günde zor hazırladım yaaaa ............GODZİİİİİİİİİİİİİİİİ gel artıkınnn bak neler yaptım senin için

Aaaaa bak sen eli boş gelenin defterini buldummm aytıkın kararlar karalar dururum Hoşgeldinnnnn ...hı unutmadan duyduklarım dogru ise buna ihtiyacın var

Sen gelirken elin boş geldin ama neyse sanada tabak hazırladım bak angel afiyet ossunnnnnn.....

Amannnn Bursercan bak sana kıyak geçtimmmm hadi başla bakalım afiyet şeker ossun...amaanam agladı bunları yapana dek

Amannn sankim çok zor al bakalım asii kızzzz fıstıkım bu senin afiyet ossun hem niyekine ben açıyom ki allam ya siz açacaksınız hamuru ben kıyma dolduracam angel kaynatacak bursercan sayımsaklı yogurt yapacam acemi Av kat tabaklara koyacak bende süsleyip size verecegim nassı plan ama

Ossun bak ben gene tedarikli alışveyiş yaptım hem kıs hem erkek için yaaa...efet ya şimdi burada olsada onun bacaklarını yesek ama öpmek yok bebekler yüzlerinden öpülmes koklanıy ....

Enemmm 3-5 ameliyatcık oldun geldin okadarcık hemi iyi isen sorun degil.......hoşgeldin iyiki geldinnnnn....busefer sayı lale yok manenee............

Alakası yok inan ama oyunlardaki çiçekte hoşuma gitmedi desem yalan oluy şaka bir yana kitabı hep dostum olarak gördügümden bende onu paylaşmak istedim seninle

Burada göremedim ama hoşgeldinnn sevgili Mineu....bak bebişe neley aldım HOŞGELDİNNNNNN....... sonyaaa havalar ısındı ama kışa giydirirsin... hele bunlar çok önemli fanatik bebiş yapacagız onu Dur.........bunsuz olmaz.......ama ya kız ise ozamanda bu............. havalar çok sıcak zıbınsız olmaz bunlar tam yazlık oyy giydiginde ne şirin olar ooo..yerim onu ben Hımmmmmm şimdide sevimli annemize.......

Ayyy nekaday mersii......sağolasın sayın yorgun demokratımız....hoşgelmişsin....ama neden boş geldin.....dimi ama asi kız

Olmassss bak ben sana bisikletaldım hemde kıymısı begendinmi??bakk bide ne aldımm.............

5 üye bugün doğum gününü kutluyor! historian(25), ugurozaltin(42), Kral_fatih(28), aslan07(20), bozkurt34-mehmet(26) nice yıllara.........