Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Yayamaz Kayımca

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.576
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    5

Yayamaz Kayımca tarafından postalanan herşey

  1. Tabiki dost kalacagız......bak sen kaçgün kaldıgını söyle ben odanın birine çizelge yapacagım.... söz yaaa..geldiginidede gösterecegim..hergün birtanesini çizecegim ....hem neden unutayım ki ama çok isityorsan az bir süreligine unatayım olurmu sen iyi ol ve biran önce bitir olsun bitsin.........................biz buradayız nassı olsa.............
  2. Hımmm..60 yaşındakiler kadar genç hemii godzi??çabuk adresini yaz seni bogmaya geliyom:)diger 2 si içinde ehhh ama sen yandınnn:)kan gurubunda uyuyo:)

  3. Gloria................ bakkk sana ne getirdimm............amma zor hazırladım..olsun deger ama .....................................
  4. Deniz ve Sahil Denizler sahillere küsmüş! Kayalıkların umurunda mı? Kumların hiç derdi değil sanki Arada ayırt yoksa dokunulmaya… Dalgalarıyla hiddetlense de İmkânsız ayrılıklar olmalı işte, İmkânsız kavuşmalara böyle denk düşen. Olmadı olamadık sözlerinin kifayetsizliği, Ne olur söylemlerinin zorluğunu, Alıp götürmemeli… Kendi okyanuslarına, Uğruna şiirler romanlar yazdığımız hüzünler. Oysaki biliyoruz Sevmeler bizden ne ister, Biz ne verebiliriz, Talihsizliklerin altında yatan nedenler, Basit yaşam denklemlerinin, Çözülmesindeki vurdumduymazlıklarında saklıdır Duyarsız olamayız Olmamalıyız… Yârim bana küsmüş! Diyebilecek kadar Basit, Bir bardak su içer gibisine değil Sevmeler başlarken… Şarkı gibi, Deniz ve sahil gibi Yirmi dört saat, Yüreğe sığmayacak kadar… Alıntı..... ....................................................................Yaşam an meselesi..........kim bana küsmüş,ne demiş çıkss ugraşamıyacagım bunlarla.........sende öyle yap...hayatı daha hifif yaşadıgının farkına varıcaksın....
  5. 60 yaşındakiler kadar genç.18 likler kadar asi.Çocuklar gibi kırılgan.Üç soru işaretim :)

  6. artırmak veya daha önce bu amaçla yapılmış planlar için hükümler koymak üzere ulusal uygulama planlarını geliştirme imkanını ele alır; f) Kadınların her türlü şiddete karşı korunmalarını artırıcı nitelikte engelleyici yaklaşımlar geliştirir ve en geniş şekilde yasal, siyasal, idari ve kültürel tedbirleri alır; cinsiyet konusunda duyarlı yasalar, yürürlükteki uygulamalar ve diğer müdahaleler yoluyla kadınların yeniden mağdur olmalarına meydan verilmemesini sağlar; g) İhtiyaç bulunması halinde, mevcut kaynaklarını uluslararası işbirliği çatısı altında azami derecede kullanarak, şiddete maruz kalmış kadınların ve gerektiği takdirde bu kadınların çocuklarının rehabilitasyonu, çocuk bakımı ve yetiştirilmesi, ıslahı, kendilerine rehberlik yapılmasını, ve sağlık ve sosyal hizmetler, imkanlar ve programlar gibi özel nitelikteki yardımlar ile birlikte, yapısal desteklerden yararlanmaları için çalışır, ve bu kimselerin güvenliği ile fiziksel ve psikolojik rehabilitasyonu için gerekli her türlü tedbirin alınmasını sağlar; h) Kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesi ile ilgili faaliyetler için Hükümet bütçesine yeterli ödenek koyar; i) Kadınlara karşı şiddetin önlenmesinden, soruşturulmasından ve cezalandırılmasından sorumlu olan kanun adamlarına ve kamu görevlilerine kadınların ihtiyaçlarına karşı kendilerini daha duyarlı hale getirecek bir öğretimin verilmesi için tedbirler alır; j) Her iki cinsten birinin üstün veya aşağı olduğu, erkekler ile kadınlar için alışılagelmiş rollerin bulunduğu düşüncesine dayanan kadınların ve erkeklerin davranış tarzlarını değiştirmek ve sosyal, kültürel önyargıları, geleneksel uygulamaları ve her türlü uygulamaları tasfiye etmek üzere özelikle eğitim alanında gerekli her türlü tedbiri alır; k) Kadınlara karşı şiddetin hüküm süren değişik biçimleri ile ilgili araştırmalar yapılmasını, verilerin bir araya getirilmesini, istatistiklerin toplanmasını sağlar, ve kadınlara karşı şiddetin nedenleri, nitelikleri, aşırlıkları ve sonuçları ile kadınlara karşı şiddeti engellemek ve yürürlüğe konan tedbirlerin etkililiği ve bunlara bir giderim sağlanması konusunda araştırmalar yapılmasını teşvik eder; yapılan istatistikler ve varılan sonuçlar kamuya açıklanır; l) Özellikle şiddete karşı aciz durumdaki kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesine yönelik tedbirler alır; 225 Kadınlara Karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri m) Birleşmiş Milletlerin insan hakları ile ilgili belgelerine göre verilmesi gerekli raporları sunarken, bu raporda kadınlara karşı şiddetle ve bu Bildirinin uygulanmasıyla ilgili aldığı tedbirlere de yer verir; n) Bu Bildiride düzenlenen prensiplerin uygulanmasına yardım etmek üzere gerekli yönergelerin hazırlanmasını teşvik eder; o) Kadınlara karşı şiddet problemi ile ilgili duyarlılığı artıran ve bu şiddetin yaralarını saran dünya çapındaki kadın hareketinin ve Hükümet dışı örgütlerin önemli rolünü kabul eder; p) Kadın hareketinin ve Hükümet dışı örgütlerin çalışmalarını kolaylaştırıp daha iyi bir duruma getirir ve kendileriyle yerel, ulusal ve bölgesel düzeyde işbirliği yapar; q) Uygun olduğu takdirde, üyesi bulundukları Devletlerarası bölgesel örgütlerin programlarına kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesine yer vermeleri için teşvik eder. Madde 5- Birleşmiş Milletlerin rolü Birleşmiş Milletler organları ve uzman kuruluşları kendi yetki alanlarına giren konularda, bu Bildiride düzenlenen hakların ve prensiplerin tanınmasına ve gerçekleştirilmesine katkıda bulunurlar ve bu amaçla, diğer faaliyetlerle birlikte: a) Şiddete karşı mücadele etmek üzere bölgesel stratejileri tanımlamak, kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesi ile ilgili görüş alış verişinde bulunmak ve programları finanse etmek amacıyla uluslararası ve bölgesel işbirliği yapılmasına yardım eder; Kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesi konusunda herkeste duyarlılık yaratmak ve yükseltmek amacıyla toplantılar ve seminerler düzenler; c) Kadınlara karşı şiddet sorununu etkili bir biçimde ele alabilmeleri için Birleşmiş Milletler sistemi içindeki insan hakları Sözleşme organları arasında işbirliği ve görüş alış verişi yapılmasına yardım eder; d) Birleşmiş Milletler sistemindeki örgütlerin ve kuruluşların sosyal eğilimler ve problemler ile ilgili dünyanın sosyal durumu hakkında hazırladıkları analizlere, kadınlara karşı şiddet eğilimlerinin incelenmesini de dahil eder; e) Birleşmiş Milletler sistemindeki örgütler ve kuruluşlar arasında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu 226 kadınlara karşı şiddet sorunu ve özellikle de şiddete karşı aciz durumdaki kadın grupları hakkında yapılan programlarla ilgili olarak işbirliği yapılmasını teşvik eder; f) Bu Bildiride belirtilen tedbirleri dikkate alarak, kadınlara karşı şiddet ile ilgili yönergelerin şekillendirilmesine ve el kitaplarının hazırlanmasına yardımcı olur; g) İnsan hakları belgelerinin uygulanması konusunda görevlerini yerine getirirken, gerektiği takdirde kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesi konusunu da ele alır; h) Kadınlara karşı şiddet konusunda çalışırken Hükümet dışı örgütlerle işbirliği yapar. Madde 6- İç hukukla ve uluslararası hukukla ilişkisi Bu Bildirideki hiç bir hüküm, bir Devletin ulusal mevzuatında ve bir Devlet bakımından yürürlükte olan bir uluslararası Sözleşme, andlaşma veya diğer belgede yer alan kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesine yönelik daha kullanışlı bir hükmü etkilemez.
  7. Madde 1- Kadınlara karşı şiddetin tanımı Bu Bildirinin amacı bakımından “kadınlara karşı şiddet” terimi, ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir. Madde 2- Kadınlara karşı şiddet örnekleri Kadınlara karşı şiddet terimi aşağıdaki halleri içerecek şekilde anlaşılır, fakat bu hallerle sınırlı değildir: a) Aile içinde meydana gelen dövme, kız çocukların cinsel istismarı, evlenirken verilen başlıkla ilgili şiddet, evlilik içi tecavüz, cinsel organları dağlama ve kadınlara zarar veren geleneksel uygulamalar, eş olmayanlar arasındaki şiddet ve sömürmek için uygulanan şiddet de dahil fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet uygulanması; Toplum içinde meydana gelen tecavüz, cinsel istismar, çalışma hayatında, öğretim kurumlarında ve diğer yerlerde cinsel taciz, kadın satışı ve zorla fahişeleştirilme de dahil, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet; c) Nerede meydana gelirse gelsin, Devlet tarafından işlenen veya hoş görülen fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet. Madde 3- Kadınların hakları Kadınlar siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki insan haklarından ve temel özgürlüklerden eşit bir biçimde yararlanma ve korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu haklara diğerlerinin yanında, aşağıdaki haklar da dahildir: a) Yaşama hakkı; Eşitlik hakkı; 223 Kadınlara Karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri c) Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı; d) Hukukun korumasından eşit biçimde yararlanma hakkı; e) Her türlü ayrımcılığa karşı korunma hakkı; f) Elde edilmesi mümkün olan en yüksek standartta fiziksel ve ruhsal sağlık hakkı; g) Adil ve elverişli koşullarda çalışma hakkı; h) İşkenceye veya diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz kalmama hakkı. Madde 4- Devletlerin sorumlulukları Devletler kadınlara karşı şiddeti yasaklar ve kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesi konusundaki yükümlülüklerinden kaçınmak üzere her hangi bir örf ve adeti, geleneği veya dinsel düşünceyi ileri süremez. Devletler her türlü uygun araçla ve hiç gecikmesizin kadınlara karşı şiddeti tasfiye politikasını yürütür. Bu amaçla: a) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye edilmesine dair Sözleşme’yi henüz onaylamamış veya buna katılmamış ise, bu Sözleşmeyi onaylamayı ve katılmayı veya bu Sözleşmeye koyduğu çekinceyi geri almayı düşünür; Kadınlara karşı şiddete girişmekten kaçınır; c) Kadınlara karşı şiddet ister Devlet isterse özel şahıslar tarafından işlensin, bu fiilleri önlemek, soruşturmak ve, ulusal hukuka göre cezalandırmak için gerekli özeni gösterir; d) Şiddete maruz bırakılan kadınlara karşı yapılan uygunsuzlukları cezalandırmak ve gidermek için ulusal mevzuatta ceza, medeni, idare ve iş hukuku ile ilgili yaptırımlar koyar; şiddete maruz bırakılmış kadınların adalet mekanizmasına ulaşmaları ve uğradıkları zararların ulusal mevzuatta öngörüldüğü gibi adil ve etkili bir şekilde giderilmesi sağlanır; Devletler ayrıca bu tür mekanizmalar vasıtasıyla bir giderim elde etmek isteyen kadınları sahip oldukları haklar konusunda bilgilendirir; e) Gerektiği takdirde Hükümet dışı örgütlerle ve özellikle de kadınlara karşı şiddet konusuyla yakından ilgilenen örgütlerle işbirliği yapmayı dikkate alarak, kadınların her türlü şiddete karşı korunmalarını
  8. KADINLARA KARŞI ŞİDDETİN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ Bileşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir. BAŞLANGIÇ Genel Kurul, Eşitlik, güvenlik, özgürlük, bütün insanların bedensel bütünlüğü ve insanlık onuru konusundaki hakların ve prensiplerin kadınlara her yerde uygulanmasının acil bir gereklilik olduğunu kabul ederek, Bu hakların ve prensiplerin İnsan Hakları Evrensel Bildirisi, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye edilmesine dair Sözleşme ve İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık dışı veya Onur kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme ile birlikte diğer uluslararası belgelerde yüceltilen hakları ve prensipleri kaydederek, Kadınlara karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye edilmesine dair Sözleşme’nin etkili bir biçimde uygulanmasının kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesine katkıda bulunacağını ve bu kararla birlikte düzenlenen Kadınlara karşı şiddetin Tasfiye edilmesine dair Bildiri’nin bu süreci güçlendireceğini ve tamamlayacağını kabul ederek, Kadınlara karşı şiddetin, kadınlara karşı şiddet ile mücadele etmek için bir dizi tedbirlerin yer aldığı Kadınların durumunu İyileştirmek için İleri dönük Stratejiler Nairobi belgesinde tanınmış olan eşitlik, gelişme ve özgürlüğün gerçekleştirilmesine, ve Kadınlara karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye edilmesine dair Sözleşme’nin tam olarak uygulanmasına bir engel oluşturmasından kaygı duyarak, 221 Kadınlara Karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri Kadınlara karşı şiddetin kadınların insan haklarına karşı bir ihlal oluşturduğunu ve bu hakların ve özgürlüklerin kullanılmasını zayıflattığını veya hükümsüz kıldığını teyit ederek, ve kadınlara karşı şiddet kullanılması durumunda bu hakların ve özgürlüklerin korunması ve ilerletilmesindeki uzun süreli başarısızlıktan kaygılanarak, Kadınlara karşı şiddetin, erkekler ve kadınlar arasındaki eşitlikçi olmayan güç ilişkilerinin tarihsel bir göstergesi olduğunu ve bu güç ilişkisinin erkekler tarafından kadınlar üzerinde egemenlik kurulmasına ve kadınlara ayrımcılık yapılmasına yol açtığını ve kadınlara karşı uygulanan bu şiddetin erkeklerle karşılaştırıldığında kadınları zorla bağımlı bir konuma sokmanın çok önemli toplumsal mekanizmalarından biri olduğunu kabul ederek, Azınlık gruplara dahil olan kadınlar, yerli kadınlar, mülteci kadınlar, göçmen kadınlar, kırsal bölgelerde veya uygarlığa uzak topluluklarda yaşayan kadınlar, bakıma muhtaç kadınlar, ceza veya tutukevlerindeki kadınlar, kız çocukları, özürlü kadınlar, yaşlı kadınlar ve silahlı çatışma bölgelerinde bulunan kadınlar gibi bazı kadın gruplarının şiddete karşı savunmasız bulunmalarından kaygı duyarak, Ekonomik ve Sosyal Konseyin 24 Mayıs 1990 tarihli ve 1990/15 sayılı kararına ek 23. paragrafta, kadınlara karşı şiddetin yaygın olduğu ve bütün gelir gruplarında, her sınıfta ve kültürde meydana geldiği, bunun yol açtığı sonuçların tasfiye edilmesi için ivedi ve etkili adımlar atılması gerektiğinin belirtilmiş olmasını hatırlayarak, Yine Ekonomik ve Sosyal Konseyin 30 Mayıs 1991 tarihli ve 1991/18 sayılı kararında Konseyin, özel olarak kadınlara karşı şiddet sorununu açıklıkla ele alacak bir uluslararası belgenin oluşturulması için harekete geçilmesini tavsiye ettiğini hatırlayarak, Kadın hareketlerinin, kadınlara karşı şiddet sorununun niteliğine, aşırlığına ve yaygınlığına giderek artan ölçüde dikkat çekilmesinde oynadıkları rolü memnuniyetle karşılayarak, Kadınların toplum içinde hukuki, sosyal, siyasal ve ekonomik eşitliği için sağlanan imkanların, başka nedenlerle birlikte, sürekli ve yerel nitelikte şiddet tarafından kısıtlanmasından kaygı duyarak, Yukarıdaki tespitlerin ışığından, kadınlara karşı şiddetin açık ve anlaşılabilir bir tanımının yapılmasına, kadınlara karşı her türlü şiddetin tasfiye edilmesini sağlamak için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu 222 kullanılacak olan hakların açıkça düzenlenmesine, Devletlerin taşıdıkları sorumlulukları konusunda taahhütte bulunmalarına, ve kadınlara karşı şiddetin tasfiye edilmesi için bütün bir uluslararası toplumun taahhütte bulunmasına ihtiyaç olduğuna kanaat getirerek, Aşağıdaki Kadınlara karşı şiddetin Tasfiye edilmesine dair Bildiri’yi kararlılıkla ilan eder ve herkes tarafından bilinmesi ve saygı gösterilmesi için her türlü çabanın gösterilmesi ister.
  9. Eneemm ulu çınarda olduk ya:)sağolasın....agbi sana msn ne al diyorus demi?ne cebin çeker ne msn nen var ..ne edem ben:)

  10. 1 Eylül 1939’da Hitler rejiminin Polonya’ya saldırmasıyla, insanlık tarihinin en yıkıcı savaşı olan İkinci Dünya Savaşı başladı. Yaklaşık altı yıl süren savaş 52 milyonu aşkın insanın ölümüne neden oldu. Savaşın bilançosu sadece bununla da sınırlı değildi. Bu korkunç kıyım, arkasında yüz milyonlarca yaralı ve sakat, harabeye dönmüş şehirler, kasabalar, köyler ve mahvolmuş hayatlar bırakarak 1945 Mayıs’ında sona erdi. Savaş sonrası yaşanan yıkım, yokluk ve trajedileri değerlendiren dünya barışseverleri aynı acıları bir daha yaşamamak için güçlerini birleştirmeye ve yaşananları anımsayarak geleceğe barış ve huzur içerisinde varabilmek için mücadele etmeye karar verdi. 1950 yılında Dünya Barış Konseyi’nin aldığı kararla 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi. *** Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh'un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki 'gerçek barış' dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir. " - Kızılderili atasözü Bütün insanlğın kimlik,kültür,din.etnik köken ayrmı gözetilmeden kardeş sofrasına oturacağı özgür bir yarına olan inacımızla Dünya Barış Günü kutlu olsun...........
  11. Ayyyyy maneneneee yaaa ben bunun aynısını istiyorum Godzi nerden biliyorsun pandaları sefdigimi benim evde her odada 1 tane pandam var nerde uyursam onunla yatıyorum...ama bu çokkkk şiyinn.yaaa..... Bakk Godzi sana ne yaptırdım benim askeri botların birini götürdüm adam ona bakarak yaptı bunu sanıyorum bitirmen bayagı bir süreni alıcak ....................ama çok ayıp boş iade edilmes...bu çikolatayıda bilerek servis tabagıma koymadım ki seni zor duyumda bırakmıyım diye
  12. İşte bu..aynısını bende yapıyorum ...sende cansın......ama hiçbir tepkiyi 1 güne sıgdırmıyalım ..ki bunu senin adına yazmadım sen zaten mimlisin tüm insanlık adına olsun tüm güzelikler,özgürlükler...............
  13. Lütfen.... keşke yazmasaydım demiyecegim ben böyleyim düşüncelerim hissetiklerim masa üstünde oluyo!!!buda verdigim degerden kaynaklanan bir sitemdi okadar....özürde dileme gereksiz öyle bişey beklemedim istemedim...güzel çiçeklerin sevdiklerin seninle olsun................
  14. ALINTI(Yayamaz Kayımca @ 31-08-2008, 07:02) İşte arkasından yazılanalar çizilenler................1 yıl sonra belki 500 kişi anımsıyacaktır!!!!Birbirimizi tüketen toplum oldugumuz müdetçe bu degişmiyecektir!!!!! Tüketmelerine izin vermeyelim bizler de o zaman Yayamaz Kayimca... paylasimlarin icin cok tesekkür ederim... Ben teşekkür ederim duyarlılıgından dolayı Birce................ben asla hiçbir yerde hiçbir koşulda hiçbir konuda degerlerin tüketilmesine izin vermedim vermemde!!!!seninde vermiyecegini nedense biliyorum
  15. DUYUMSADIĞIN HER ŞEYE Duyumsadığın her şeye En küçük önemi ver. Söylemişti sensiz yaşayamayacağını Unutma bunu, yeniden rastlarsan ona Tanıyacaktır seni. Bana bir iyilik yap, bu kadar çok sevme beni Son kez sevildiğimde Duymamıştım en küçük bir sevinç bile. BERTOLT BRECHT Bazen yorum yapmak bile anlamsız kalıyo....
  16. İSTİYORUM..... istiyorum gideyim sevdiğimle. istiyorum boş vereyim sonu ne olacak. istiyorum düşünmeyeyim iyi mi, kötü mü. istiyorum bilmeyeyim beni seviyor mu? istiyorum gideyim sevdiğimle. BERTOLT BRECHT
  17. BEKLEYECEĞİM SENİ Savaşa gitmek mi istersin, git asker, Gidenin bir daha gelmediği Kanlı, kuduran savaşa. Burda olacağım geri dönersen, Yeşeren karaağaçlar altında bekleyeceğim seni, Bekleyeceğim çıplak ağaclar altında, Dönünceye dek en son asker, Bekleyeceğim seni daha da çok. Sen geri gelince savaştan Göremeyeceksin kapıda başka bir çizme. Yanımdaki yastık hep boş kalacak. Dokunmamış olacak dudağıma başka dudak. Bıraktığım gibi diyeceksin her şey, Sen geri gelince savaştan, Sen geri gelince. BERTOLT BRECHT
  18. BİZDEN SONRA DOĞANLARA I Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! Ahmaktır hilesiz söz. Düz bir alın Vurdumduymazlığa işaret. Gülen Kötü haberi almamış henüz. Nasıl bir çağdır bu, Ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı Birçok alçaklığa suskun kalışı içerdiğinden. Yolu kaygısızca karşı karşıya geçen Ulaşılmazdır artık herhalde Zorda kalan arkadaşları için. Doğrudur: geçimimi sağlamaktayım hala Fakat inanın: bu sadece bir tesadüftür. Yaptıklarım Arasında hiçbir şey hak vermiyor karnımı doyurmaya. Tesadüfen ayaktayım. ( Şansım ters giderse mahvoldum.) Diyorlar ki: ye ve iç sen! Sevin, neyin varsa! Fakat nasıl yiyip içeyim ki, yediğim Bir açın ellerinden kaptığım lokmaysa, bir Susuzun sorduğu bardak suysa içtiğim? Ve yine de yiyip içiyorum ben! Ben de bir bilge olmak isterdim. Yazıyor eski kitaplar bilgelik nedir: Dünya kavgalarına uzak durmak ve o kısa zamanı Korkusuz geçirmek Şiddete başvurmadan hem Kötülüğe iyilikle karşılık vermek Düşlerini gerçekleştirmek değil, unutmak Bilgelik olarak kabul ediliyor. Tüm bunları yapamıyorum: Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! II Kargaşalık döneminde geldim şehirlere Açlığın hüküm sürdüğünde. Girdim insanlar arasına isyan döneminde Ve öfkelendim onlarla birlikte. Böyle geçti zamanım Yeryüzünde verilmiş bana. Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi Katiller arasında yattım uykuya Özensiz yaklaştım aşka Ve doğayı sabırsızlıkla izledim. Böyle geçti zamanım Yeryüzünde verilmiş bana. Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda. Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil. Çok değildi yapabileceklerim. Fakat iktidardakiler daha Güvende hissediyorlardı kendilerini bensiz, ümit ediyordum. Böyle geçti zamanım Yeryüzünde verilmiş bana. III Battığımız dalgalardan Yükselecek olan sizler Zaaflarımızdan söz ederken Unutmayın Karanlık çağı da Sizlerin kurtulmuş olduğu. Yürüdük ya, pabuçlardan çok ülke değiştirerek Sınıf savaşlarının ortasında, çaresiz Haksızlığın olup öfkenin olmadığı yerde. Biliyoruz halbuki: Aşağılıklara duyulan nefret de Bozar şeklini yüzün. Kısar sesi haksızlık karşısındaki Öfke de. Ah, güleryüzlülüğe Ortam hazırlamak istemiş bizler Güleryüzlü olamadık kendimiz. Sizler fakat, geldiğinde vakit İnsan insanın yardımcısı olduğu Zaman. Hatırlayın Hoşgörüyle bizi. BERTOLT BRECHT
  19. Ben yokken buraları kendi haline kalmamış sağolasın sevgili Godzi........................
  20. Kimse kimseyi hatırlamak zorunda degildir ama....ben burada bazı kişileri aldım ve bir yere koydum çok fazla samimi olmam gerekmiyordu!!ama gördügüm kişilerin bazı şeylerde duyarsız kalabildigi...aslında başkasına sorsan aman canım ben olsam yazmam bile der ama az önce yazdıgımı yineliyecegim biryere koydugum deger verdigim vatandaşlar arsındasın o yüzden yazıyorum aynı ifadeleri dün gece dip notada yazmıştım...dogum günümü kutlamıyan deger verdigim kişilerin arasındasın....sağol..
  21. Bakkk bunlar kedilerden ve benden senin için ösel................sana bişey demiyecegim sen işte böyle bir asisin,serserisin.manyagsın ve hatta denizde tokaçla çamaşır yıkamayı düşünecek kadarda çılgın seni seviyorum..... BİZDEN SONRA DOĞANLARA I Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! Ahmaktır hilesiz söz. Düz bir alın Vurdumduymazlığa işaret. Gülen Kötü haberi almamış henüz. Nasıl bir çağdır bu, Ağaçlardan bahsetmenin neredeyse suç sayıldığı Birçok alçaklığa suskun kalışı içerdiğinden. Yolu kaygısızca karşı karşıya geçen Ulaşılmazdır artık herhalde Zorda kalan arkadaşları için. Doğrudur: geçimimi sağlamaktayım hala Fakat inanın: bu sadece bir tesadüftür. Yaptıklarım Arasında hiçbir şey hak vermiyor karnımı doyurmaya. Tesadüfen ayaktayım. ( Şansım ters giderse mahvoldum.) Diyorlar ki: ye ve iç sen! Sevin, neyin varsa! Fakat nasıl yiyip içeyim ki, yediğim Bir açın ellerinden kaptığım lokmaysa, bir Susuzun sorduğu bardak suysa içtiğim? Ve yine de yiyip içiyorum ben! Ben de bir bilge olmak isterdim. Yazıyor eski kitaplar bilgelik nedir: Dünya kavgalarına uzak durmak ve o kısa zamanı Korkusuz geçirmek Şiddete başvurmadan hem Kötülüğe iyilikle karşılık vermek Düşlerini gerçekleştirmek değil, unutmak Bilgelik olarak kabul ediliyor. Tüm bunları yapamıyorum: Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım! II Kargaşalık döneminde geldim şehirlere Açlığın hüküm sürdüğünde. Girdim insanlar arasına isyan döneminde Ve öfkelendim onlarla birlikte. Böyle geçti zamanım Yeryüzünde verilmiş bana. Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi Katiller arasında yattım uykuya Özensiz yaklaştım aşka Ve doğayı sabırsızlıkla izledim. Böyle geçti zamanım Yeryüzünde verilmiş bana. Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda. Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil. Çok değildi yapabileceklerim. Fakat iktidardakiler daha Güvende hissediyorlardı kendilerini bensiz, ümit ediyordum. Böyle geçti zamanım Yeryüzünde verilmiş bana. III Battığımız dalgalardan Yükselecek olan sizler Zaaflarımızdan söz ederken Unutmayın Karanlık çağı da Sizlerin kurtulmuş olduğu. Yürüdük ya, pabuçlardan çok ülke değiştirerek Sınıf savaşlarının ortasında, çaresiz Haksızlığın olup öfkenin olmadığı yerde. Biliyoruz halbuki: Aşağılıklara duyulan nefret de Bozar şeklini yüzün. Kısar sesi haksızlık karşısındaki Öfke de. Ah, güleryüzlülüğe Ortam hazırlamak istemiş bizler Güleryüzlü olamadık kendimiz. Sizler fakat, geldiğinde vakit İnsan insanın yardımcısı olduğu Zaman. Hatırlayın Hoşgörüyle bizi. BERTOLT BRECHT
  22. Ben geldimmm acemi av kat nasılsın,nası gidiyo?aman azcık kaldı ha gayret bak Jön hiç kafaya takıyomu hababam yapıyo askerligi kışın nası olsa görüşecegiz ohh ne dedikodular yapacas bir bilsen.....artık senmi buraya bizmi senin yanına taşınırıs bilemicem artık ben iyi olmaya çalışıyorum ama sende iyi ol tamamı gel sıcak sıcak bitki çayı içelim seninle ....bu senin........... buda benim...........
  23. Bak ya bide bebek bakıyo bu kıs zavallı bebek bari hazırlanmış yemeklerini ısıtmayı veya yedirmeyi beceriyormusun şakası bir yana duyduguma göre arabayı satmışsın Angel kırmızı okadarda aramıştım bide beni meyak etmişsinmi acaba bak gelirken sana kurabiye yaptımda getirdim..........fındıklı ama sefermisin...dur kuru gitmes sıcak sıcak kuşburnu iç bakalım.......afiyet ossun
  24. Canımmm bak sana ne yaptım yogurdunu sen dök...tafuklu mantı angela bakma sen yalan yapıyoo o hazır aldı o mantıyı ....lütfen iyi ol tamamı....bir hasta yetiyoda artıyo..... kitap okumaktan vazgeçmek yok o zaman kızarım ona göre
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.