
Mehdî
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
654 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Mehdî tarafından postalanan herşey
-
Bu Azgınlığın Sonu Azap ve Felakettir Mehmet Şevket Eygi 31.07.2008 ALLAH’IN emri, iradesi, yaratması ve ilmi olmadan minik bir sinek kanadını çırpamaz... Bu dünyada öyle işler vardır ki, onları zahirde kullar yapar sanılır. Yapanların ötesinde ve üstünde bir Yaptıran vardır... Bazen (sık sık) bir zalim başka bir zalime saldırır. Hak böyle cezalandırır. Ülkelerin, halkların, devletlerin başlarına gelen belâlar, musibetler, afetler, felâketler birer cezadır. Müslüman bir ülkenin, bir halkın, bir devletin başına musibet ve azap gelmesine sebep olan kötülükler nelerdir. Aklımın erdiği kadarını sayayım: (1) Haram yemek yaygınlaşınca. (2) İman, İslam, Kur’ân, Sünnet nimetlerine küfranda bulunma genelleşince. (3) Dinin direği olan namaz terk edilince. (4) İnsanlar çeşit çeşit şehvetlerin esiri olunca. (5) Marufu emr etmek ve münkerden nehy etmek farîzası büsbütün terk edilince. (6) Emanetlere hıyanet edilince; riyasetler, makamlar, mevkiler, memuriyetler, işler, vazifeler ehil ve layık olmayanlara verilince. (7) ******** yani çeşit çeşit azgınlıklar ayyuka çıkınca, alenileşince, yaygın hale gelince. (8) ******* (9) Haram, kara, necis servetler çoğalınca. (10) Kadınların hürmet ve iffet perdeleri yırtılıp, onlara birer zevk, şehvet aleti gözüyle bakılınca. (11) Namusluluk ve faziletli olmak aptallık; hırsızlık ve talancılık marifet sayılıp yapanlara gıpta edilince. (12) Para put haline getirilip insanlar Altın Buzağıya tapmaya başlayınca. (13) İsraf, saçıp savurma, lüks, gurur, kibir, sefahat, Nemrud ve Firavun gibi tantanalı ve ihtişamlı bir hayat sürmek yaygın hale gelince. Fakirler böyle yapan fasık ve facirlere imrenip, onlar gibi olmak için çalışıp çırpınınca. (14) Toplum içinde fitne fesat, nifak şikak, çekişme tepişme, tefrika, hizip ve fırka asabiyeti yaygın ve yoğun hale gelince. (15) Müslümanlar birbirlerine düşmanlık edip, iman kardeşliği bağlarını kopartınca. (16) Rüşvet, suiistimal, irtikâb, devletin ve belediyelerin mallarını, bütçelerini hortumlamak, âmme hizmetlerinden komisyon almak... (17) Ribanın çok yaygın hale gelmesi. İçine riba karışmamış para, gelir, kazanç kalmaması... Liste bu kadar değil... Fazla yazmıyorum. İşte bir Müslüman ülkede bu saydığım kötülükler yaygın, yoğun hale gelir; büyük günahlar cehren (açıkça) işlenir, fesat umumileşirse oraya bela, musibet, azab, felaket gelir. Terör... Kıtlık pahalılık... Irz, can, mal güvenliğinin olmaması... Esrarlı hastalıklar... Zehirli hayvanların, böceklerin yayılması... Tavuk boğazlanır gibi adam öldürülmesi... Zelzeleler, yangınlar, su baskınları, toprak kaymaları... Göllerin, nehirlerin kuruması... Bugün Türkiye’de mutlu, putlu, azgın küçük bir azınlık çılgınlar gibi yaşıyor, sofralarında bir kuş sütü eksik, zevk ve sefa peşinde koşuyorken en az beş milyon vatandaşımız perişanlık, yoksulluk, sefalet içinde sürünüyor. Büyük günahlar, azgınlıklar, çeşit çeşit şehvetler, riba, emanetlere hıyanet, nepotizm, isyanlar, tuğyanlar, Tağut taraftarlığı, olanca münkeratın alenen işlenmesi, hayasızlık, iffetsizlik, mukaddesata saldırılar bu şekilde devam ederse çok büyük ve nihaî bir felaket ve azapla karşı karşıya gelebiliriz. Bunlardan kurtuluş yok mudur? Elbette vardır. Nelerdir? Tevbe etmek. Toplumun ıslahı için çalışmak. Mârufu emr etmek, münkerden nehy etmek. Haram kazanç ve riba yememek. Dinin direği olan namazı eda etmek. Müslümanların ehil, layık, adil, alim, arif, salih, fazıl bir İmam-ı Kebir seçip ona biat etmeleri. Günahtan taate... Fısktan salaha... Gurur ve kibirden tevazua... İsraf ve lüksten kanaat ve zühde... Tefrikadan ve parçalanmışlıktan birliğe ve ittihada... Merhametsizlikten merhamete... Bedevîlikten medenîliğe... hicret etmemiz gerekir. Bu toplum azgınlığı ve zulmü bırakmazsa Sodom ve Gomore gibi helâk olmaya adaydır. Yaklaşan İstanbul büyük depremini düşünün. Aklı olan, azaptan Rahmet-i Rahman’a kaçsın. Bu kaçış lafla, edebiyatla olmaz. Salah salah salah... Kendimizi, ailemizi, toplumu, ülkeyi islah etmek için var gücümüzle ve tesirli metotlarla çalışmalıyız. Çalışmazsak felâketleri ve büyük felâketi bekleyelim.
-
Kimden: Alevi stratejisi nedir... (Bay, 35) Kime: Grup: Alevi Haber Ajansı...-AHA- Tarih: 3.8.2008 12:58 (GMT +2:00) Konu: HAZRET-İ TÜRK ATATÜRK DİYOR Kİ: SAMSUN'A ÇIKTIĞIM GÜN GENEL DURUM VE GÖRÜNÜŞ 1919 yılı Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş'ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı'na sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan [[ VAHDETTİN (aleyhillane) **********, ŞAHSINI VE BİR DE TAHTINI KORUYABİLECEĞİNİ HAYAL ETTİĞİ ******* TEDBİRLER ARAŞTIRMAKTA.]] ((************...)) Damat Ferit Paşa (aleyhillane) 'nın başkanlığındaki hükûmet âciz, ********* ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı. Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta... İtilâf Devletleri, ateşkes anlaşmasının hükümlerine uymayı gerekli bulmuyorlar. Birer bahane ile İtilâf donanmaları ve askerleri İstanbul' da. Adana iIi Fransızlar; Urfa, Maraş, Ayıntap (Gaziantep) İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya'da İtalyan askerî birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlar ile özel ajanlar faaliyette. Nihayet, konuşmamıza başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919'da, İtilâl Devletleri'nin uygun bulması ile Yunan ordusuda İzmir'e çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafında Hristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar. Sonradan elde edilen güvenilir bilgi ve belgelerle iyice anlaşılmıştır ki, İstanbul Rum Patrikhanesi'nde kurulan Mavri Mira Hey'eti illerde çeteler kurmak ve idare etmek, gösteri toplantıları ve propagandalar yaptırmakla meşgul. Yunan Kızılhaç'ı ve Resmî Göçmenler Komisyonu, Mavri Mira Hey'eti'nin çalışmalarını kolaylaştırmakla görevli. Mavri Mira Hey'eti tarafını,olan yönetilen Rum okullarının izni teşkilâtları, yirmi yaşından yukarı gençleri de içine almak üzere her yerde kuruluşunu tamamlıyor. Ermeni Patriği Zazen Efendi de, Mavri Mira Hey'eti ile birlikte çalışıyor. Ermeni hazırlığı da tıpkı Rum hazırlığı gibi ilerliyor. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde örgütlenmiş olan ve 4 İstanbul'daki merkeze bağlı bulunan Pontus Cemiyeti hiç bir engelle karşılaşmadan kolaylıkla ve başarıyla çalışıyor. İNGİLİZ MUHİPLERİ CEMİYETİ İstanbul'da çeşitli maksatlarla gizli ve açık olmak üzere kurulmuş, parti veya dernek adı altında birtakım kuruluşlar da vardı. İstanbul'da önemli sayılabilecek kuruluşlardan biri İngiliz Muhipleri Cemiyeti idi. Bu addan, İngilizlere dost olanların kurduğu bir dernek anlaşılmasın. Bence, bu derneği kuranlar kendi şahıslarını ve kendi çıkarlarını gözetenler ile, kendi çıkarlarının korunma çaresini Lloyd George (Loyt Corc) hükûmeti aracılığı ile İngiliz himâyesini sağlamakta arayanlardır. Bu zavallıların, İngiliz Devleti'nin Osmanlı Devleti'ni bir bütün olarak korumak ve himaye etmek isteğinde olup olamayacağını bir defa olsun dikkate alıp almadıkları, üzerinde düşünülmeye değer. Bu derneğe girenlerin başında Osmanlı Padişahı ve Halîfe-i Rûy-i Zemîn ünvanını taşıyan Vahdettin (a.l.) , Damat Ferit Paşa (a.l.) , Dahiliye Nâzırı olan Ali Kemal (a.l.) , Âdil ve Mehmet Ali Beyler ile Sait Molla bulunuyordu. Dernekte Rahip Frew (Fru) gibi İngiliz milletinden bazı macera heveslileri de vardı. Yapılan işlemlerden ve gösterilen faaliyetlerden anlaşıldığına göre, derneğin başkanı Rahip Frew idi: Bu derneğin iki yönü ve iki ayrı niteliği vardı. Biri açık yönü ve usulüne uygun teşebbüslerle İngiliz himâyesini sağlama amacına yönelmiş olan niteliği idi. Öteki de gizli yönüydü. Asıl faaliyet bu gizli yöndeydi. Memleket içinde örgütlenerek isyan ve ihtilâl çıkarmak, millî şuuru felce uğratmak, yabancı müdahalesini kolaylaştırmak gibi haince teşebbüsler, derneğin bu gizli kolu tarafından idare edilmekte idi. Sait Molla 'nın derneğin açıktan yaptığı çalışmalarında olduğu gibi gizli çalışmalarında da ondan daha çok rol oynadığı görülecektir. Bu dernek hakkında söylediklerim, sırası geldikçe yapacağım açıklamalar ve gereğinde göstereceğim belgelerle daha kolay anlaşılacaktır. AMERİKAN MANDASI İSTEYENLER İstanbul'da erkekli kadınlı ileri gelen bir kısım kimseler de gerçek kurtuluşun Amerikan mandasını sağlamakta olduğu görüşünde idiler. Bu görüşte olanlar, düşüncelerinde çok direndiler. En doğru yolun kendi görüşlerinin benimsenmesinde olduğunu ispata çok çalıştılar. Sırası gelince bu konuda da bazı açıklamalar yapacağım. DÜŞÜNÜLEN KURTULUŞ ÇARELERİ Şimdi Efendiler, müsaade buyurursanız size bir soru sorayım: Bu durum ve şartlar karşısında kurtuluş için nasıl bir karar akla gelebilirdi? Açıkladığım hususlara ve yaptığım gözlemlere göre üç türlü karar ortaya atılmıştır. Birincisi, İngiliz himâyesini istemek İkincisi, Amerikan mandasını istemek, Bu iki türlü karar sahipleri, Osmanlı Devleti'nin bir bütün halinde korunmasını düşünenlerdir. Osmanlı topraklarının çeşitli devletler arasında taksimi yerine, imparatorluğu tek bir devletin koruyuculuğu altında bulundurmayı tercih edenlerdir. Üçüncü karar, bölgesel kurtuluş çarelerine başvurmuştur. Söz gelişi, bazı bölgeler kendilerinin Osmanlı Devleti'nden koparılacağı görüşüne karşı ondan ayrılmama tedbirlerine başvuruyordu. Bazı bölgeler de Osmanlı Devleti'nin ortadan kaldırılacağını ve Osmanlı ülkesinin taksìm edileceğini oldubitti kabul ederek kendi başlarını kurtarmaya çalışıyordu. Bu üç türlü kararın gerekçesi yaptığım açıklamalarda yer almıştır. BENİM KARARIM Efendiler, ben bu kararların hiçbirinde isabet görmedim. Çünkü bu kararların dayandığı bütün deliller ve mantıklar çürüktü, temelsizdi. Gerçekte içinde bulunduğumuz o tarihte, Osmanlı Devleti nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son mesele bunun da taksimini sağlamaya çalışmaktan ibaretti. Osmanlı Devleti onun istiklâli padişah, halife, hükûmet, bunların hepsi anlamı kalmamış birtakım boş sözlerden ibaretti. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ne gibi yardım sağlanmak isteniyordu? O halde ciddî ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milIî hâki'miyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur. MİLLİ SIR Bu son sözlerimi özetlemek gerekirse, diyebilirim ki, ben milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiğim büyük gelişme kabiliyetini, bir millî sır gibi vicdanımda taşıayrak, yavaş yavaş bütün bir topluma uygulatmak mecburiyetinde idim. Sana Hasret Sana Vurgun Gönlümüz Neredesin Mavi Gözlüm Nerde Nerde Nerdesin Dost Bu Gemi Bu Karadeniz Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerde Nerde Nerdesin Dost Ararım İzini Dolmabahçeden Bir Daha Dönmezmi Bu Yola Giden İçimde Sen,Gözümde Sensarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerde Nerde Nerdesin Dost Kurban Olam Yürüdüğün Yollara Kara Peçe Yakışmıyor Kullara Uyan Bak Bizim Hallara Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerde Nerde Nerdesin Dost Bulutlar Terinden, Dağlar Kokundan Sarhoştur Sevdiğim Mahsuni Bundan Bir Daha Gel, Gel Samsundan Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerde Nerde Nerdesin Dost Zikr-i hakikatimizdir... ______________________ Bakî Gerçekler Demine Hû,Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman...
-
Mehdî Kâim ûz-Züntikam... Ey benim aşk şarabım,sevgi şerbetim... İçiyorum seni dolu dolu,yudum yudum.. Kör kütük şarhoşum budur en iyi huyum... Mehdî Kâim ûz-Züntikam... erkek sarıklı kadın çarşaflı biri kefenini başında taşır biri kefeniyle beraber dolaşır...
-
Mehdi'ye biat edin...Şeytan'a cihat açın...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Dini Konular - Din - Dinler
Kimden: Alevi stratejisi nedir... (Bay, 35) Kime: Grup: Alevi Haber Ajansı...-AHA- Tarih: 3.8.2008 13:59 (GMT +2:00) Konu: *Allah'a nasûh tevbesiyle tevbe ediniz* (et-Tahrim, 66/8) Cin ve insan şeytanlarının musallat olmasından kurtulmak isteyen ONİKİ AZİZ İMAMLARIN İSMİNİ ZİKREYLESİN... Nasuh tevbesi yapmak ve gerçek tevbe ile tevbelenmek isteyen ONİKİ AZİZ İMAMLARI VESİLE EYLESİN... 8.aziz imam Ali Rıza aleyhisselam şiilerinden birini ziyarete gitti...Ve orda bir çocuğa rastladı...Ona adını sordu...Oda adının Muhammed Ali olduğunu söyledi...Aziz İmam ona,iki sefer korunmuşsun şeytan bu iki isme yaklaşamaz...Buyurmuştur... Ezan okunduğu zaman cin ve insan şeytanları susar derler...Dikkat buyurunuz...Eşhedü enne Muhammedün Resulullah da vardır... Bir sahabi gelip Resulullaha bir cinniden şikayette bulundu...Ve Resulullah Ali'ye bir mektup yazdırıp sahabeye verdirdi...Ertesi gün sahabe geldi ve dedi ki; ya Resulallah o cinni sabaha kadar ağladı inin inim inledi ve dedi ki; onlar kimse bizden üstün kimselerdir...Ne olur şu mektubu burdan uzaklaştır çok azab çekiyorum...Ve Resulullah o sahabeye mektubu ordan uzaklaştırmasını istedi...Aksi takdirde o cinninin azabı kıyamete kadar süreceğini söyledi... Ve şimdi karar sizin...Eğer cin ve insan şeytanlarının sizden uzaklşmasını istiyorsanız ONİKİ AZİZ İMAMLARIN İSİMLERİNİ EZBERLEYİP ZİKREDİN...VE ONLARI VESİLE KILIP NASUH TEVBESİ YAPINIZ...MEHDİ BÖYLE SÖYLEDİ... ONİKİ AZİZ İMAMLARIN MÜBAREK İSİMLERİ ŞÖYLEDİR... 1- AZİZ İmam Hz. Ali ibn-i Ebi Tâlib (a.s.) 2- AZİZ İmam Hz. Hasan bin Ali (a.s.) 3- AZİZ İmam Hz. Hüseyin bin Ali (a.s.) 4- AZİZ İmam Zeynel Âbidin (a.s.) 5- AZİZ İmam Muhammed Bâkır (a.s.) 6- AZİZ İmam Câfer-i Sâdık (a.s.) 7- AZİZ İmam Mûsâ el-Kâzım (a.s.) 8- AZİZ İmam Ali Rıza (a.s.) 9- AZİZ İmam Muhammed Cevad Takî (a.s.) 10- AZİZ İmam Ali Nakî (a.s.) 11- AZİZ İmam Hasan Askerî Zekî (a.s.) 12- AZİZ İmam Muhammed Mehdî (a.s.) (Allah zuhurunu çabuklaştırsın...) Zikr-i hakikatimizdir... ______________________ Bakî Gerçekler Demine Hû,Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman...- 53 cevap
-
- mehdi
- mehdi özellikleri
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
SON DAKİKA...SON DAKİKA...SON DAKİKA... İşittiğimize göre HY nam-ı diğer Adnan Oktar kendisi'nin hz.Hasan soyundan bir şerif olduğunu ilan etmiş... Mehdi diyor ki; *Bize göre kişi bizim nesebimizden gelmesi ile ölçülmez,bilakis eylemiyle ölçülür...Hak ve Batıl konumu açısından...Mesela hz.Nuh'un oğlu neseb bakımından bir ulul azim peygamberin oğludur fakat iman imtihanında batıl ilmi tercih etmiş ve şeytan-ı lainden yana tavrını koymuş ve böylece nefsine zulmetmiştir...Ehl-i Beyt Nuh'un gemisi gibidir...Ve o gemi hiç şüphesiz ONİKİ AZİZ İMAMLARDIR...Ve biz diyoruz ki; her kim ben seyyidim veya şerifim diyorda buna rağmen ne Ehl-i Beyt'in ne Oniki İmam'ın ne Alevilerin nede Şiilerin davasına sahip çıkmamış ve bilakis onlara düşman tavır sergilemişse ve bunu ömrü boyunca yapmışta hiç umursamamışsa o kişi ne yazık ki,ne seyyid nede şeriftir...****************...Allahu ekber,Allahu ekber,La ilahe illallahu ekber...Mehdi böyle söyledi...*
-
Kimden : Dabbetül-Arz-ı Zaman... (Bay, 35) Kime : Grup: Alevi Haber Ajansı...-AHA- Tarih : 20.7.2008 15:48 (GMT +2:00) Konu : Yeni Şafak Alevileri Ergenekoncu Yaptı... AKP'nin gayrı resmi yayın organı gerici Yeni Şafak Gazetesinde bugün yayınlanan 'Cemevinde Agarta hücresi kurmuş' başlıklı haber Dinci medyanın Alevilere olan kininin geldiği boyutu göstermesi açısından ibret verici. Her fırsatta Alevilere saldıran gericiler, sözde Ergenekon çetesi ile Alevileri ilişkilendirmek için çirkin iftira ve haberlere yer veriyorlar. Yeni Şafak'ta 1.sayfada verilen haberde İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Yenibosna Cemevinde ünlü Balaban aşireti ile Alevi toplumunun önde gelen isimleriyle toplantı yaptığı ve toplantıyı takibe alan MİT'in Ergenekon'un 'karargah evleri' hücresini deşifre ettiği belirtiliyor. Toplantılara subaylarında katıldığı ve durumdan Genelkurmay Başkanlığı'nın haberdar edildiği bildiriliyor. İşte Cemevlerini ERGENEKON HÜCRESİ, Alevileri ERGENEKONCU gösteren o haberin tamamı: Cemevinde Agarta hücresi kurmuş MİT'in 2005'te Hava Kuvvetleri'nde tespit ettiği illegal yapılanmanın arkasından Ergenekon'da tutuklanan Doğu Perinçek çıktı. Perinçek'in cemevinde ünlü Balaban aşireti ile Alevi toplumunun önde gelen isimleriyle yaptığı toplantıyı takibe alan MİT'in Ergenekon'un 'karargah evleri' hücresini deşifre ettiği anlaşıldı. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın 2005'te Hava Kuvvetleri'nde 6'sı kurmay albay 20 subayın oluşturduğu illegal yapılanmanın altından Ergenekon (Agarta) soruşturmasında tutuklanan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek çıktı. İşçi Partisi yöneticilerinin, Balaban Aşireti ve Alevi toplumunun önde gelen isimleri ile 'karargah evleri'nde yaptığı toplantılara katılan subaylarları tespit eden MİT'in, durumu Genelkurmay Başkanlığı'na bildirdiği öğrenildi. 'KARARGAH EVLER'DE GİZLİ TOPLANTILAR MİT 2005 yılında İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in Alevi toplumunun önde gelen isimleri ve Erzincanlı Balaban Aşireti ile yaptığı toplantıları takibe aldı. Perinçek ve İP yöneticilerinin Yenibosna Cemevi ile partinin kurduğu 'karargah eveleri'nde sık sık toplantı yaptığını tespit etti. Gizli toplantılara görevli subayların da katıldığını belirleyen MİT, Perinçek'in Alevi toplumunun önde gelen isimleri ve bazı TSK mensuplarıyla oluşturduğu yapılanmanın partiye zarar vermemesi için 'karargah evleri' şeklinde 'dışarı'da organize ettiğini tespit etti. İLETİŞİM CANLI KURYELERLE MİT belgelerine göre, her türlü dinlemeye karşı telefon başta olmak üzere iletişim araçlarının kullanılmasının yasaklandığı yapılanmada haberleşmenin 'canlı kuryeler' ile sağlandığı öğrenildi. Perinçek'in başını çektiği oluşumun, Kurtuluş Savaşı sırasında yararlılıklar gösteren ve Dersim'den Erzincan'a gelen 'Balaban' aşiretinin ileri gelenlerini de yapılanmaya dahil etmeyi amaçladığı belirtildi. HÜCREDE 11 SUBAY Güneydoğu'da aşiret liderleri ve ağalarla işbirliği yapmayı hedefleyen Perinçek'in 'karargah evleri' yapılanmasına Harp Akademleri'nden 10, Hava Harp Okulu'ndan 1 subay ile 8 öğrencinin yer aldığı ve TSK mensubu sivil memurların da bulunduğu belirlendi. Oluşumun silahlarının ise bazı askeri lojmanlarda saklandığı tespit edildi. FİNANSÖR ALEVİ İŞADAMI Oluşumun merkezinde Alevi kesimin önde gelen isimlerinden olan ve “dede” unvanını taşıyan İ.A isimli bir işadamının bulunduğu belirtildi. İ.A'nın Metrocity Alış Veriş Merkezi'nde dükkan sahibi bir işadamı olduğu kaydedildi. MİT, tespit ettiği silahlı oluşumu, askeri kimliği bulunması nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı'na 'çok gizli' damgalı belge ile bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı ise Hava Kuvvetleri'ne belgeyi göndererek gereğinin yapılmasını istedi. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert de İstihbarat Dairesi'ne belgeyi göndererek incelenmesini istedi. Bu sırada bir albayın bilgisayarında bulunan belge, Ergenekon soruşturması kapsamında 22 Mart 2008'de gözaltına alınan Doğu Perinçek'in bilgisayarında da ele geçirildi. Soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz, 9 Temmuz'da 'gizli' MİT belgesini Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderdi. Askeri savcılığın konuyla ilgili soruşturması ise sürüyor. Alevilerle bağlantı havacı albaydan Oluşumda Alevi toplumunda İşçi Partisi arasındaki bağlantının ise Albay C.K. tarafından sağlandığı belirtilirken, C.K.'nın İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Bora Perinçek ve 'Türkiyem Topluluğu'ndan İlhan Yaşar Hacısalihoğlu ile irtibat kurduğu ileri sürüldü. 'Karargah Evleri'nin tepe yönetiminde Alevi işadamı İ.A.'nın yer aldığı, Albay C.K.'nın ise kilit bir görev üstlendiği iddia edildi. Gizli MİT belgesi bilgisayarından çıktı Ergenekon operasyonu kapsamında 22 Mart Cumartesi günü İP Genel Merkezi'nde yapılan aramada ele geçirilen, 'çok gizli' damgalı MİT belgesinin 9 Temmuz'da Genelkurmay'a iletildiği belirtildi. 2005 yılında hazırlanan MİT raporu doğrultusunda TSK'nın gereken işlemleri daha önce başlatıp, sonuçlandırdığı belirtilirken, MİT'in İşçi Partisi'nin yasadışı bir faaliyetini tespit edip TSK'ya bildirdiği, 'çok gizli' belgenin Perinçek'e nasıl ulaştırıldığı hâlâ bilinmiyor. ABDÜLKADİR SELVİ ANKARA YENİ ŞAFAK - 20.07.2008 *** Alevi Haber Ajansı *** Alevilerin Gören Gözü, İşiten Kulağı, Söyleyen Dili ***
-
Kemalist Devrim Muhafızı; Son dakika? ? ? ...Mehdi metris ceza evini ziyaret edebileceğini ve timurlenk perinçekle görüşüp işçi partisini şener eruygurla görüşüp atatürkçü düşünce derneğini ve onların yayın organlarını emri altına almayı düşündüğünü söyledi... Ve şöyle ekledi; 'İMAMIN HAKKINDAN İMAM GELİR MEHDİ SAHİB-İ ZAMAN GELİR...' O ADAM ZAMANIN MUAVİYESİDİR...BENDE ZAMANIN ALİSİYİM...O ADAMDAN KASDETTİĞİM *SAYIN ÖCALAN* DİYEN ZATTIR... Duyarlı bir Alevi vatandaşımız diyor ki; Sen kimi kandırıyorsun Paşa? .. Çankayada oturdu Gül başa... Sen hiç uyanma Kemal Paşa? .. Biz gidiyoruz Hacı Bektaşa... Darısı diğer Alevi vatandaşlarımızın başına inşaallah... Huu...baba erenler Huu...uyanda balığa gidelim...
-
Hz.Ali*yi seviyor musunuz... SENİ SEVİYORUM RABBİM... SANA BAYILIYORUM BİR TANEM... PEMBE GÜL KOKULU MİSKİM... SEVGİLİ KOKUYORSUN YARİM... Hz.Ali*yi seviyor musunuz... Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm... Türk'e İslam'a büründüm Bektaşi diye göründüm... Yunus'a Bektaşi'ye büründüm Mehdi diye göründüm... Mehdi'ye Mesih'e büründüm MUHAMMED diye göründüm...
-
Mehdi'ye biat edin...Şeytan'a cihat açın...
Mehdî şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
Kimden : Alevi stratejisi nedir... (Bay, 35) Kime : Grup: Alevi Haber Ajansı...-AHA- Tarih : 4.7.2008 13:37 (GMT +2:00) Konu : Mehdi'ye biat edin...Şeytan'a cihat açın...(Onun gücünün farkında mısınız?) En güzel kimlik müslümanlıktır... En güzel benlik ise; aklı ve imanı bütün,takva sahibi hanif bir mü'min olmaktır... Naçizane bendeniz,aklı ve imanı bütün takva sahibi hanif bir mü'min olmayı amaçlamış,cahil ve zalim nefsinden ve onun başında üşüşüp dürtükleyen şeytandan ve her ikisinin birlik olup benlik ve zan kazandırmasından,alemlerin rabbi olan Allah'a sığınmış,aciz ve çaresiz rabbine muhtaç bir kulum elhamdülillah... Davamız büyük,düşmanımız büyük,savaşımız büyük ve zaferimizde büyük olacaktır...Yedi iklim dört köşede tekbir ve tevhid bayrakları dikilip yeryüzü Rahmanistan,ortadoğu Şiistan,anadolu Alevistan ve istanbul Mehdiyye oluncaya dek,bu kutsal savaşımız sonuna dek sürecektir...Zafer mutlaka Allah'ın ve Resullerinin olacaktır...Zalimler için yaşasın cehennem... Yavuzun memleketine bak... Yezitin düzenine bak... Şeytanın medeniyetine bak... ******* bu dünyanın... Allah bizimledir,zaferimiz yakındır... Allah büyüktür, gazabımız yakındır... Müstazafların müstekbirlere zaferi dileğiyle... Al bayraktan gök bayrağa selam olsun... ********* arap islam faşizmi sünnilik ve süfyanilik... Yaşasın türk islam sosyalizmi alevilik ve bektaşşiilik... Allah'ın ilmi ve rahmeti ezilen,horlanan,hakir görülen,aciz ve çaresiz rabbine muhtaç alevilerin,bektaşilerin,şiilerin ve nakşilerin üzerine olsun...Hak,Muhammed,Ali bizi gerçeğinde buluştursun...Bizler o gerçekte buluşuncaya dek Allah'ın selamı üzerimizden eksik olmasın...Amin Sadakallahül-Azim... Mehdi'nin zuhuru yakındır... Mehdi alevilere,bektaşilere,şiilere ve nakşilere rablerinin bir tebessümüdür... Mehdi alevilerin şahı,bektaşilerin piri,şiilerin imamı ve nakşilerin halifesidir... Mezheb-i Caferiyyenin sonu bektaşilik,Mezheb-i Hanefiyyenin sonu nakşibendiliktir... Cafer-i Sadık Ebu Hanefinin üvey babası ve hocasıdır...Aynı zamanda şiilerin mezhep imamı ve nakşilerinde altın silsilesindendir...İmam-ı Rabbani Mehdi'nin zahir ve batın ilmi birleştireceğini haber vermiştir...Ve bektaşilik batınını nakşilikte zahirini Mehdide birleştirmiştir...Pir Sultan ile İmam-ı Rabbani Mehdi de vuslata ermiş Allah'ın ümmet üzerinde ki,nuru ve nimeti tamamlanmıştır...Ve nefisler çiftleştirilmiştir...Allah'ın gazabı ve Mehdi'nin zalimler üzerinde ki gadabı yakındır...Mazlumların hesap soracakları gün,Allah'ın gazabından,Mehdi'nin gadabından nasibini almıyacak hiçbir zalim yoktur...Allah'ın gazabı yakındır...Mehdi'nin zuhuru yakındır...Ey mü'minler gazanız mübarek olsun...Hak,Muhammed,Ali ve ben ümmetin en hayırlısı Muhammed Mehdi el Kaim Sahib-i zaman yardımcınız olsun...Mehdi böyle söyledi... Ve...Mehdi'nin kıyamına tanık olunuz...(dikkat siz bu kutsal metni okuduktan sonra mümin veya münafık olduğunuza şahit olacaksınız...Eğer mümin iseniz cin ve insan şeytanları ilahi strateji gereği size var gücüyle saldırıya geçecekler,ellerinden geldiğince size yeri göğü dar edecek ve yeryüzünü sizin için cehenneme çevirecekler...Ve siz bunu bir kaç hafta içinde anlıyacaksınız...Yok eğer siz münafık iseniz hiç korkmayın onlar sizin rahatınızı sağlıyacak ve bu dünyayı son demlerinizde cennete çevirecektir zira bu sizin en doğal hakkınızdır bir daha böyle bir fani cennetiniz olmayacaktır...) Tarih 31 Aralık 2003 yılbaşı akşamıydı,2004'e girmemize saatler vardı,ateizm belasından ve benliğin yükünden yeni kurtulmuş her şey'den bi haberdim.2004'e girmemize dakikalar vardı,herkez anı olsun diye manidar bir şey'ler yapıyordu.Ve bende bir şey'ler yapmalıydım ama ne? ve hemen aklıma geldi tam 2004'e girerken yeni öğrendiğim dua'yla ikrar'a girdim.Dua şöyleydi 'sonsuz ilmine ve rahmetine akıl erdiremediğim.Sonsuz kudretine ve azametine güç yetiremediğim büyük Allah.Aklımın ermediği gücümün yetmediği şeyden sana sığınırım.'ve iki rekat namaz'la ikrarımı tamamladım.Artık ikrar verilmiş geri dönüşü yoktu.Hem nefsimle hemde şeytan'la büyük sınavım olacaktı.Ve Allah'ın izniyle ikrarımı tutacaktım çok şükür. Ölmeden evvel ölmek neymiş ona tanık olun? tarih:23 eylül perşembe idi 2004'tü yine o gün içimden bir ses bu gece bir şey olacak diyordu? O gece sabaha kadar uyuyamadım.Cuma günü sabah 07:30'da işe gittim.Uykusuz uykusuz işe başladım.Makinanın başında uyuşuk uyuşuk zorla çalışıyordum.İkrarımın henüz 267.günündeydi.Şeytan saldırıya geçti,ve ben Allah'a sığınıyordum.Derken içerden bir ses haşa Allah'a ağır küfür etti.Ben bu küfürü asla hiç etmemiştim.Peki kim etti? şeytan asla öyle küfür etmez,Allah'tan korkar o,peki kim etti derken benim 267 günlük ikrarım bozuldu,ağır bir şüphe uyandı.Ve ben uykusuzluğunda verdiği sersemlikle Haşa Allah'a,ilahi güçlere,şeytan'a orada meydan okudum.'ey tanrılar varsanız size meydan okuyorum.Gücünüz yetiyorsa,gece 24'te beni helak edin'diye meydan okudum.İkrarım bozulmuştu saat 09:00'du bu meydan okuma sırasında.saat 10:00,11:00,ve 12:00'ye kadar direncim devam etti.Ve derken saat 13:00'lere geldiğimizde üzerimde bir tuhaflık olmaya başladı,adeta üzerimde ki,bütün güç benden alınıyordu.Kollarım ve ayaklarım dermansız kaldı,neredeyse yürümekte zorlanıyordum.Ve anlamaya başladım ki,Allah benden tüm dermanımı geri alıyordu.Korkmaya başladım ne yapacağımı bilemiyordum.Büyük pişmanlık uyanıyordu.Tüm söylediklerime pişman olmuştum,ama gururumuda yenemiyordum,derken paydos oldu.Dışarı çıkar çıkmaz karar verdim.Allah'a tevbe etmeliydim ve onu diğer tanrılardan tenzih etmeliydim,ve kararımı verdim ve ilk şu sözlerle başladım tevbey'e 'Rabbim seni tenzih ederim've gözyaşlarım sel oldu ağlayarak Rabbimden beni affetmesini bağışlamasını istiyordum.Tüm bildiğim duaları tam bir saat ağlıyarak okudum.Saat 14:00'e geldiğinde dermanım yerine gelmeye başladı.Sanki yeniden diriliyordum.İş başı yaptım derken o an gerçekleşti.Makinanın camında yüzümü gördüm çok suçlu duruyordu ve yüzüme bakarak sen alçak ve ****** adamın tekisin diye kendimi kınamaya başladım.Ondan sonra filim şeridi gibi bütün hatalarım ve günahlarım bana görünmeye başladı.Tekrar ağlamaya başladım çok kişinin kalbini kırmış canını acıtmıştım.Tevbe üstüne tevbe ettim.Her şey'den pişmandım tüm günahlarımı ve hatalarımı kınıyordum.Ne aşağılık adammışım ben diye bir yandan kendimi kınıyor bir yandanda zavallı buluyordum.Akşama kadar bu böyle gitti,paydos edip eve giderken kendi kendime 'güzel düşün güzel davran,güzel düşün güzel davran'diyordum.Ve sonradan anladım ki,ben cahil ve zalim nefsimle yüzleştirilip,ölmeden evvel ölümü tatmıştım. Şeksiz ve şüphesiz hamdolsun ki! O gece şeytan her zaman ki,saldırılarından birini gerçekleştiriyordu? Sürekli Allah'la beni karşı karşıya getirmek için vesvese veriyordu,bende her seferinde 'Rabbim şeytan'ın başımda üşüşüp dürtüklemesinden sana sığınırım'diyordum.Bu öyle alışılagelmişti ki,hızı ve süresi'de monoton hale gelmişti.Ama bu gece şeytan farklıydı,yarışı hızlandırdı hızı ve süreyi daralttı,dua'lar'da ona yetişemez oldum.Ve terlemeye başladım yorganın altına girdim,birilerinden yardım bekliyordum,anneme,babama seslenmek istedim,adeta şeytan tarafında korkunç şekilde 'bir! ' kuşatılmıştım.İmanımın gücü daha doğrusu ikrarımın gücü yetmiyordu.Ve artık gücüm kalmadı! ve sustum,içimi sessizlik kapladı,içimde ki sessizliği ilk kez fark ettim.Ve ilginç sesler işitmeye başladım,besmele ve ayetler okunuyordu ben önce kendim okuyorum zannettim kendimi kontrol ettim baktım benden bağımsız birileri okuyordu iyice içeriye konsantre oldum bir şey daha dikkatimi çekti oda şeytan'ın vesvesesi artık yoktu? ve o mel'un'un yokluğunu farkettim.Ne oluyordu neydi bu yaşadıklarım diye büsbütün şaşırıyor ve dikkatle içime iyice yöneliyordum ki,bu sefer tam bir sessizlik oldu ne şeytan 'ın sesi ne başkalarının hiç ses yoktu kendimi içerde yapayalnız hissettim derken şu sözler yankılanı verdi 'BİZLER RABBİNİN MELEKLERİYİZ.İMAN'I YERLEŞTİRMEYE GELDİK.BİZLER GİDİYORUZ.HAMDET VE RABBİNE LAYIK KUL OLMAYA ÇALIŞ.'ve sözler bitti ve o iman melekleri iman'ı kalbime vahyedip gittiler.Ve o zaman anladım ki,meğer o besmeleyi ve ayetleri okuyanlar Rabbimin iman melekleriymiş ve iman'ı kalbime vahyetmeye gelmişler.Anlaşılan o ki,o mel'un şeytan'da o yüzden orayı terketmiş? V e ben üç sefer hamdolsun? dedim ondan sonra hiç anlam veremediğim bir öz iradeyle yatağımdan kalkıp kıyam ettim,odanın ışığını yaktım aynanın karşısına geçip çeşitli spor hareketleri yapmaya başladım.Ve sanki o iman melekleri bana hiç seslenmemişti,hiç umursamıyor hiç şaşkınlık yaşamıyordum.Yine hiçbir şeyler olmamış gibi ışığı kapattım yatağıma uzandım ve uyudum tan yeri ağarıncaya dek? ? ? Ve tüm bu yaşadıklarımı en iyi anlatan hadisin şu olduğuna karar verdim. ''Mehdi bizden Ehl-i Beyttendir...Fatımanın evladındandır...Allah onun hallerini bir gecede yoluna koyacak ve zafere erişdirecektir...' (ibn-i mace) Geliyor geliyor sahib-i zaman geliyor... Arslanların kralı kızıl-arslan geliyor... Yeryüzünde kızıl bir arslanım, Kükrerim tekbir-i tevhid ile... Zincirim Hak.Muhammed,Ali elinde, Bıraksalar zincirimi parçalarım zalimleri... Zuhur eyler Mehdi Sahib-i zaman... Ortaya çıkar yetmişiki güruh-u şeytan... CESET OL GİR YOLA CAN İÇİNDE CAN OL ÖLMEDEN EVVEL ÖL OKU RUHUNA FATİHA GEL YIKA CESETİN ÖLÇ VE BİÇ KEFENİN DERİNCE KAZ MEZARIN KIL CENAZE NAMAZIN MEHDİ ALDI ÖĞÜDÜN BİLİR EVVEL ÖLDÜĞÜN OKUR RUHUNA FATİHA KILAR CENAZE NAMAZIN. .............................................. HALK İÇİN ÇIKTIM YOLA HAK YOLUNDA BULDUM KENDİMİ ERDİM SIRRI HAKİKATE HAK YOLUNDA BULDUM KENDİMİ DİLİMCE İKRAR VERDİM KALBİMCE İMAN BULDUM EVVELCE NEFSE KULDUM HAK YOLUNDA BULDUM KENDİMİ MEHDİ'YEM NEFSE UYDUM BİR DEM HAKKA SİTEM DUYDUM HAKKI GÖRDÜM HAKKA UYDUM HAK YOLUNDA BULDUM KENDİMİ. ....................................................... BÜTÜN BENLİKLER BENDEDİR BULMUŞAM BEN BENDE ADEMİ CÜMLE ALEM ARAR KENDİNİ BULMUŞAM BEN BENDE ADEMİ HAKKIN NAZARINDAN UZAK NİYAZIM HAKKA BENDEN YAKIN DOSDOĞRUDUR HAKKA AKIN BULMUŞAM BEN BENDE ADEMİ MEHDİ'YEM HAKKIN OL DEDİĞİ MELEKLERE SECDE KIL DEDİĞİ NEFSİNİ ŞEYTANA KUL ETTİĞİ BULMUŞAM BEN BENDE ADEMİ BULMUŞAM BEN BENDE BENİ OL BEN BENDEN İÇERİ BENDEN ZİYADE OL BEN RUHU ADEM! ! ! BULMUŞAM BEN BENDE BENİ OL BEN BENDEN DIŞARI BENDEN ZİYADE OL BEN NEFSİ ADEM! ! ! .................................................................... ALEM-İ CİHAN MESCİD'İMİZ RESUL-Ü RAHMAN'DIR İMAM'IMIZ ALEM-İ KAİNAT DERGAH'IMIZ HAK'TIR PİRİMİZ ÜSTADIMIZ BİZİM. SIRAT-I MÜSTAKİM DOĞRU YOLUMUZ NUR-U FURKAN TEK KILAVUZUMUZ HEM MUHAMMED HEM ALİ YOLDAŞIMIZ HAKTIR PİRİMİZ ÜSTADIMIZ BİZİM. MEHDİ'YEM TEK MURADIMIZ HER DEM HAKKADIR NİYAZIMIZ HEM KULUYUZ HEM RESULÜYÜZ HAKTIR PİRİMİZ ÜSTADIMIZ BİZİM. ........................................................ Kıyamı tamam biz zuhurunu bekleriz Hakkın huzuruna tez onla varırız Yüzümüz ak gönlümüz pak özümüzü biliriz Yetiş sahib-i zaman carımıza tez yetiş. On dört asır oldu biz yolunu gözleriz Nesimi pir sultan serimizi veririz ikrarlıyız imanlıyız can gözlü erleriz Yetiş sahib-i zaman carımıza tez yetiş. Cümlesi gelmez diyor sırrı alametiyiz Üçlerin beşlerin yedilerin müjdecisiyiz Arşı tavaf eden kırkların duacısıyız Yetiş sahib-i zaman carımıza tez yetiş. Hakkın hikmetine hiç olurmu sualimiz İsa tasdikledi musayı müjdeledi ahmedimiz Hak muhammed alide sırdır mehdimiz Yetiş sahib-i zaman carımıza tez yetiş. Mekkede medinede nazil oldu dinimiz Bedirde uhudda hayberde haydarımız Kerbelada serezde banazda şühedamız Yetiş sahib-i zaman carımıza tez yetiş. MEHDİ:ahir zaman böylece tez doldu Hak ile batıl hep zahiren zuhur oldu Cümlemizin müntezarı el mehdi oldu Yetiş sahib-i zaman carımıza tez yetiş. ****************************************************** Ayin-i tel'indeyiz... Ayin-i tel'in günüdür bugünümüz... Bugünümüz her günümüz... Her gün aşura,her yer kerbela... Her gün aşura,her yer kerbela... Her gün aşura,her yer kerbela... Ehl-i Beyt'te lânet edenlere ******... Oniki-İmamlara lânet edenlere ******... Sünnet-i Ehl-i Beyt'e lânet edenlere ******... Hanedan-ı Ehl-i Beyt'e lânet edenlere ******... Ehl-i Beyt'e Lânet edenlere -hazret- diyenlere ******... Ehl-i Beyt'e Lânet edenlere -radyallahu anh- diyenlere *******... Allah'ın lâneti ve gazabı cin ve insan şeytanlarının üzerine olsun... Onların erkeklerininde dişilerininde,çocuklarınında yaşlılarınında,ölülerininde dirilerininde üzerine olsun... Allah'ın lâneti ve gazabı,tüm zamanların yalancılarının ve zalimlerinin üzerine olsun...Ve tüm zamanlarının nemrutlarının,firavunlarının,hamanlarının,karunlarının,ebu cehillerinin,ebu leheplerinin,muaviyelerinin,amr bin aslarının,yezitlerinin ve mervalarının üzerine olsun... Gökten bir ateş insin ve onları helak etsin...Yer gök onlara dar gelsin...Asla kaçacak yer bulamasınlar... Öyle ki,kaçıp sığınacakları tek yer sonsuza dek içerisinde kalacakları cehennemin derin karanlıkları olsun...Amin...Sadakallahül...Azim... MEHDİ,Süfyani Mehdileri açıklıyor: Birinci Süfyani Mehdi: Said Nursi ve sözde Bediüzzaman hazretleri denilen -aleyhillane- ((Allah'ın laneti onun ve adımlarını takip edenlerin üzerlerine olsun)) İkinci Süfyani Mehdi: Hüseyin Hilmi Işık ve sözde M.Sıddık Gümüş hazretleri denilen -aleyhillâne- ((Allah'ın laneti onun ve adımlarını takip edenlerin üzerlerine olsun)) Üçüncü Süfyani Mehdi: Ömer Öngüt ve sözde Hatem-ü'l-Evliya hazretleri denilen -aleyhillâne- ((Allah'ın laneti onun ve adımlarını takip edenlerin üzerlerine olsun)) Dördüncü Süfyani Mehdi: Fethullah Gülen ve sözde Hocaefendi hazretleri denilen -aleyhillâne- ((Allah'ın laneti onun ve adımlarını takip edenlerin üzerlerine olsun)) Beşinci Süfyani Mehdi: Adnan Oktar ve sözde HY hazretleri denilen -aleyhillâne- ((Allah'ın laneti onun ve adımlarını takip edenlerin üzerlerine olsun)) Ve bu beş kişiden müteşekkil Süfyani Mehdilerin en belirgin ortak özellikleri Ebu Süfyanın hain ve mel'un oğlu Muaviyeden bahsettiklerinde ona şöyle hitap ederler; Hazret-i Muaviye -radıyallahu anh- ve yine bu hain ve mel'un emevi hanedanından veya bunlara sempati besleyen sözde alim ve veli kişilerden bahsederlerken isimlerinin sonlarına -rahmetullahi aleyh- diyede eklerler...İşte tüm bu belirtiler bu şahısların emevi hanedanından olduğunu ve cezbe oluştuğundan onları bir türlü kötüleyemediklerinden Süfyani Mehdi sıfatını almışlardır...Yani bu kişiler bilmesede biz biliyoruz ki; emevi soyundandırlar...Mehdi böyle söyledi... Hüseyne ve onun adımlarını takip edenlere rahmet olsun... Yezite ve onun adımlarını takip edenlere lanet olsun... Allah'ın açık ayetlerini ve apaçık hidayet yolunu gizleyenlere lanet üstüne lanet olsun...(Bakara:159) Allah biz ehl-i beyt iledir...Zafere dek bizimle kalacaktır... Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir...Zalimler için yaşasın cehennem... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman... Allahu teâlâ ilâ-yı kelimetullah aşkımızı ve azmimizi artırsın...Ve bizleri zafere eriştirsin...Allah Allah... Bizler Ehl-i Beyt'tiz... Bizler Oniki-İmamlarız... Bizler Kırklarız... Bizler Naci Güruh-u Naciyiz... Bizler Hoca Ahmet Yeseviyiz... Bizler Hacı Bektaş-ı Veliyiz... Bizler Yunus Emreyiz... Bizler Pir Sultanız... Bizlere lânet edenlere,******... Amin...Sadakallahül-Azim... Gerçeğe Hû... Mü'mine Yâ Ali... Yâ Mehdi Sahib-i zaman... Zikr-i hakikatimizdir... ______________________ Bakî Gerçekler Demine Hû,Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman...- 53 cevap
-
- mehdi
- mehdi özellikleri
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
Kimden : Profesör 1400 (Bay, 35) Kime : Grup: Ülkücü Camia Tarih : 23.6.2008 13:17 (GMT +2:00) Konu : Yn: [alevilik] Yn: Ve Atatürk gençliği diyor ki; BİR SORU: PİR SULTAN MI DAHA SOLCUYDU,YOKSA CHE GUAVERA MIYDI... BİR HADİS-İ ŞERİF: BİR ZAMAN GELECEK Kİ; İNSANLAR BAZILARI İÇİN DİYECEK Kİ,NE AKILLI,NE KAHRAMAN,NE LATİF ADAM...FAKAT O ADAMIN KALBİNDE ZERRECE İMAN OLMAYACAKTIR... ŞİMDİ BURDAN ANLAMAYA ÇALIŞIRSAK PİR SULTAN BİR HALK KAHRAMANIYDI AMA AYNI ZAMAN DA BİR HAK DOSTUYDU DA,GELELİM CHE GUAVERA'YA EVET O BİR HALK KAHRAMANIYDI AMA HAK DÜŞMANIYDI NE YAZIK Kİ...YANİ BU DURUMDA BENİM PİR SULTANIM DURURKAN BENİM CHE GUAVERAYA İHTİYACIM YOKTUR...AYRICA ALEVİLİK TÜRK İSLAM SOSYALİZMİDİR HATIRLATIRIM...ADI KONULMAMIŞ BİR İSLAM SOSYALİZMİDİR...MESELA YİRMİNCİ YÜZYILDA SOSYALİZM VE KEMALİZM NE İSE ON DÖRDÜNCÜ YÜZYILDADA ALEVİLİK VE BEKTAŞLİK ODUR...BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ CAN YOLDAŞIM...GERÇEĞE HU... ======================================== ** YANITLANAN MESAJ ******************** ======================================== Gönderen: Aliseydi. Alan: (grup üzerinden) Profesör 1400 Tarih: 23.06.2008 09:31:00 Konu: [alevilik] Yn: Ve Atatürk gençliği diyor ki; - Değerli arkadaş... Sol la islamı aynı kefede görme bozukluğuna mı takıldın... Hurafelerle sol nasıl oluyorda bir arada oluyor... Atatür bunu demiş peki uygulama nedir... Alevi ibadethanelerinin kapısına kilit asmak olmuştur... Yoksa ülkedeki sayısı yüzbinlere yaklaşan camiler cumhuriyetin halka hediyesi değilmidir... Dinayet örgütü bu düzenin halka dayatması değilmidir.... İranda iktidari ele alan ayetulahların ilk hedefi solu ezmek olmuş,bir gecede binlerce insanı katledenler ayetullahlar değilmiydi....SAYGILAR ======================================== ** YANITLANAN MESAJ ******************** ======================================== Gönderen: Profesör 1400 Alan: Grup: Alevilik Tarih: 19.06.2008 11:22:00 Konu: Ve Atatürk gençliği diyor ki; - Profesör 1400 diyor ki; Atatürk diyor ki; *Türkiye Cumhuriyeti şehler,dervişler,tarikatlar cumhuriyeti olamaz...* Ve Atatürk gençliği diyor ki; **LAİK VE DEMOKRATİK SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER DERVİŞLER TARİKATLAR SEMBOLLER SİMGELER VE HURAFELER CUMHURİYETİ OLAMAZ...** Efendim adam cumhuriyetin kazanımları ve özellikler laiklikten dolayı o kadar inatçı ve kindar ki;******...Ya hu adam nuh diyor peygamber demiyor...Kinim dinimdir,dinim kinimdir diyor başka birşey demiyor...Pes doğrusu pes yani... TÜRK SOL İSLÂM HAREKETİ... -
PİR GERÇEK VELİ DİYOR Kİ; Bilim kocaman bir sıfır... Teknoloji keza öyle... Kültür,sanat,edebiyat sıfır... İnsan hakları,hayvan hakları sıfır... Trafik,iş,hayat kuralları sıfır... Halk,devlet,polis ilişkileri sıfır... AMA SPOR VE SKOR'A GELDİK Mİ? TÜRKİYE ŞAMPİYON ÖYLE Mİ? OLEYYY OLEY OLEY OLEY ŞAMPİYON TÜRKİYE... Hükümet diyor ki; bilim adamlarına siz bilimle,fenle uğraşın....Şimdi mi? ..Dünya sıralamasında üniversiteler bazında beşyüzüncü sıraya düştükten sonra öyle mi? .. Ama suçlu onlar değil sizsiniz...Bu ülke ne yazık ki,gericilerle yobazlarla uğraşmaktan kafasını kaldırıp işine bakamadı...Ya zamanın bilmem nesi said nursi ile uğraştı...Ya ülkeyi ütopyalara sürükleyen adnan menderesle veya yollar yürümekle aşınmaz diyen demirellerle uğraştı...Hatırlayınız ki; adnan menderes bir mitingde gaza gelip şöyle söylemişti hani; 'SİZ İSTERSENİZ HALİFELİĞİDE GERİ GETİRİRSİNİZ...' VE TANKLAR GELDİ...GERÇEKLER ÇOK ACI VE ÇOK KORKUNÇ OLACAK....ÇOK YAKINDA ÇOK...GERÇEĞE HU...
-
PROFESÖR 1400 DİYOR Kİ; **MEHMET ŞEVKET EYGİ KABİR AZABI ÇEKİYOR...** __________________________ Korkuyorum... Mehmet Şevket Eygi 14.06.2008 SALI günü Kasımpaşa’ya gitmiştim, eve dönerken taksi şoförüyle biraz konuştuk. Öfke içindeydi, çok çalıştığı halde geçimine yetecek kadar para kazanamıyormuş. Memleketin halini hiç beğenmiyordu, birtakım büyüklere ana avrat küfürler savurdu. Onların o takside olmalarını isterdim. Türkiye nereye gidiyor? Malum edebiyat sürdürülüyor: Geleceğimiz çok parlaktır, ufuklar çok pembedir, falan filan... Görünen köy kılavuz istemez, geleceğimiz parlak değildir, ufuklarımız pembe değildir. Ara rejim diyorlar, konuşturmazlarsa, yazdırmazlarsa mecburen susacağız. Acaba “Kes sesini! Otur oturduğun yerde...” demekle yetinirler mi? Yoksa zulmederler mi? Gençliğimde sıkıntı çektim, bu yaştan sonra zulümlere, eziyetlere, hapislere nasıl dayanacağım? Dönmelerde genellikle merhamet yoktur. 30’lu yıllarda İstiklâl Mahkemeleri çok muhterem bir Şeyh Efendi’yle oğlunun idamına karar vermiş, idam günü ve saati gelmiş, Şeyh Efendi’den son isteği sorulmuş: “Evladımın, ciğerparemin asıldığını görmek istemiyorum. Ne olur, önce beni asın” demiş. “Hayır! ” demişler, önce senin gözlerinin önünde oğlunu asacağız. Muhterem zat, öyleyse gözlerimi kaparım demiş... Oğlunu asarlarken bir ****, adamcağızın kapalı göz kapaklarını açık tutmaya uğraşıyormuş. Zavallı Adnan Menderes’i sarhoş bir cellâda astırdılar. Boynunda yağlı ilmik, ipte on dakika kadar çırpındı, sallandı. Sonra canını teslim etti. Cesedi indirdiler, yere serildi, oradakilerden biri ayağıyla vurarak “Bu *********bir defa değil, bin defa asmalı” diyordu. Ahmet Emin Yalman vurulduktan sonra, “Malatya cinayeti sanıklarına” çok eziyet ve işkence ettiler. Merhametsiz sopa darbelerinin altında kıvranan zavallılar “Allah! ” diye bağırdıkça, cellât ruhlu işkenceciler “Hadi, Allah’ın gelsin kurtarsın seni! ” diye haykırıyormuş. Yakın tarihimiz büyük merhametsizliklerle doludur. Kötü ideoloji, kötü idare, kötü eğitim, kötü medya, kötü ortam halkın bir kısmını da merhametsiz yaptı. Anasını öldürüp, başını kesip, top gibi caddeye atan oğullar... Yine anasını öldürüp, cesedini paramparça doğrayan kızlar... Öz kızına tecavüz edip hamile bırakan babalar... Aşığıyla bir olup kocasını öldüren kadınlar... Daha neler neler... Merhametsizlik diz boyu değil, gırtlağa kadar değil; boyumuzu aşmış. Ayak sesleri duyulan felaketlere karşı korunmak isteyenler Allah’ın rahmetine sığınsınlar. Allah’ın rahmetine layık olmak için merhametli olmak gerekir. Aklınız varsa, acıyınız, acıyınız, acıyınız. İnsanlara, hayvanlara, bitkilere, dünyaya, çevreye, dağlara, denizlere, ormanlara, kuşlara, balıklara, karıncalara, kelebeklere acıyınız. Bu acımalar size Rahmet-i Rahman olarak dönecektir. Myanmar denilen ülkeye bakınız, orada ne korkunç, ne merhametsiz, ne gaddar, ne kanlı bir diktatörlük var. Merhamet semtlerinden geçmemiş. Birkaç ay önce büyük bir afet oldu, dünyadan gelen yardımları bile kabul edip halka dağıtmadılar. Bu ülkede on milyon işsiz var, büyük sayıda sürünen var, had safhada geçim sıkıntısı çeken var. Büyüklerimiz bunlara gerçekten acıyor mu? Acısalar lüks, israf, gurur, kibir, gösteriş sergilemezlerdi. Ucuz ekmek satan kulübelerin önü ana baba günü. 70 yaşında nineden, 7 yaşındaki yavrucağa kadar ucuz ekmek diye kışın soğuğunda, yazın sıcağında bekleşiyorlar. Beride birtakım türediler, ********, en lüks lokantalarda Firavunlar gibi, Neronlar gibi, Kaligulalar gibi tıkınıyorlar. Bu hân-ı yağma onların, patlayıncaya, çatlayıncaya, tıksırıncaya, ********kadar yiyin! Yandaki komşunuzun işleri bozuldu, iflas etti. Çoluk çocuğuyla perişan vaziyete düştü. Evlerinde tencere kaynamıyor. Pazara markete gidip alışveriş yapamıyorlar, çok kötü durumdalar. Sizin geçiminiz iyi, canınızın istediğini alıp yiyorsunuz. Komşunuz sürünürken, sizin refah içinde saçıp savurmanız doğru olur mu? Allah’ın verdiği nimetleri ve nafakayı paylaşmalısınız. Biz ne yapıyoruz? Halkın bir kısmı aç, sıkıntılı, sefil perişan; biz vur patlasın, çal oynasın, har vurup harman savuruyoruz. Otomobilimize biniyoruz, çoluk çocuk... 10 kilometre uzaktaki lüks bir restorana gidiyoruz, garsonlar koşuşuyor, sizi bir masaya oturtuyor. Önce ordövrler yani soğuk yemekler, zeytinyağlı dolmalar, çiğköfteler, ezmeler... Sonra nefis bir çorba, onun ardından ana yemek. Bitmedi, pilavlar, börekler... Su içer misiniz hiç. Gelsin ayranlar, meyve suları, özel şerbetler. Ardından nefis tatlılar, meyveler... Çaylar, kahveler... Böyle yemekler, 2008 Türkiye’sinde Müslümanların yiyeceği yemekler değildir. Bunlar ************* yemekleridir. Halkın çoğu bir tarafı zâlim, öbür tarafı mazlum (zulme uğramış) olarak görüyor. Yanlış! .. İki taraf da zâlimdir. Allah bir kısım zâlimleri, başka bir grup zâlimle cezalandırıp terbiye ediyor. Hem Müslüman ***************** Efsanevi kara ve kirli para birikimleri var. Türkiye’nin başına gelen bunca felâket belki de bu korkunç, haram, kirli, kara, pis para birikimindendir. Şu ***** bakın: Hazret-i Ömer’in adaleti, tevâzuu, halka acıması konusunda edebiyat yapıyor. Peki, nasıl yaşıyor? Söylediklerinin tam tersi... ******** Bir Müslümanın süper lüks “Altın Dana” restoranda ne işi var? Ona, Tahtakale Küçükpazar’da 2 liraya kuru fasulye pilav satan dükkâna gidip orada yemek yemesini söylemiyoruz. Lakin biraz daha ölçülü olması gerekmez mi? Velhasıl, ülkedeki bu merhametsizlik, ********** bu lüks, bu israf, bu ******* beni çok korkutuyor. Sodom ve Gomore bu toplum kadar ***** mıydı acaba? ********************* Aklı olan Allah’ın rahmetinin gölgesine sığınsın. Nasıl? **** bırakarak, merhametli olarak, paylaşarak, mütevâzı ve alçakgönüllü bir hayat sürerek... Hiç unutmayalım: “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” GRUB: ALEVİ HABER AJANSI...-AHA- ANTOLOJİ.COM...
-
İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu'nun Türk Milletine Açıklaması:
Mehdî şurada bir başlık gönderdi: Politika Bilimi
Kimden : Alevi stratejisi nedir... (Bay, 35) Kime : Grup: Türk Sol İslâm Hareketi Tarih : 5.6.2008 11:40 (GMT +2:00) Konu : İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu'nun Türk Milletine Açıklaması: Bütün devlet kurumlarını Cumhuriyet Kanunları’nı uygulamaya davet ediyoruz İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu'nun Türk Milletine Açıklaması: FETHULLAHÇI GLADYO'NUN 'EGE ORDUSU' TERTİBİ AÇIĞA ÇIKARTILMALIDIR! Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan Ergenekon Operasyonu’nda 25 Mart sabahı gözaltına alınmış ve sorgulanmak üzere İstanbul’a getirilmişti. 25 Mart gecesi saat 23.30’da başlayan sorguda, önüne bir yoğun disk kondu. İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’nde yapılan sorguda, memur önce bir açıklama yaptı: “Ankara’da İşçi Partisi’nde yapılan aramada bulunan bir CD üzerine seni aldık. O CD’nin içinde Ege Ordusu’na ait birçok belge var.” Sonra da Hayati Özcan'a CD'yi nerden buldun diye sordu. Özcan CD'den haberi olmadığını belirtti. Polis İP Genel Merkezi’ndeki boş masanın çekmecesine konan CD’den Ege Ordusu’yla, Çiğli Ana Jet Üssü’yle ve Şirinyer NATO Karargâhı’yla ilgili belgelerin çıktığını iddia etti. Ergenekon Operasyonu’yla gözaltına alınan Hayati Özcan ve Hikmet Çiçek’in “bize ait değil” dedikleri bu CD ile ne yapılmak isteniyor? İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu konuyla ilgili bir açıklama yaptı. İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu'nun açıklamasını sunuyoruz: 1. İŞÇİ PARTİSİ’NİN ARANACAĞI AYLARDIR BİLİNİYORDU İşçi Partisi’ne aylardır polisin arama yapacağı bilgileri gelmekteydi. Aramadan önceki hafta bu konuda beş ayrı haber geldi. İşçi Partisi’nde zaten bu tür ne olduğu bilinmeyen yoğun diskler (Cd’ler) ve kroki benzeri belgeler yoktu. Kaldı ki peş peşe duyumlardan sonra bu kadar tecrübeli bir partinin o tür belgeleri gelinsin toplansın diye sahipsiz masaların üzerine bırakmayacağı da doğaldır. İşçi Partisi, Türkiye’nin hiçbir sırrını CIA güdümlü Fethullahçı Gladyo’ya teslim etmeyecek tecrübe ve sorumluluğa sahiptir. İşçi Partisi kendi içinde yaptığı inceleme sonucu “Ege Ordusu”, “Çiğli Ana Jet Üssü”, “NATO Karargâhı”, “Yargıtay Krokisi”, “Org. Büyükanıt’ın Balıkesir gezisi” gibi esrarengiz yoğun disk, dosya ve belgelerinin kesinlikle parti arşivlerinde veya basın ve yayın organları belgeliklerinde bulunmadığını saptamıştır. Özellikle yayın organları, yüzbinlerce sayfalık araştırma ve haber dosyalarına sahip olmakla birlikte, hiçbir görevli bu tür belgeleri daha önce görmemiştir ve duymamıştır. Kamuoyuna kesinlikle açıklıyoruz. Bu yoğun disk ve belgeler arama sabahı, arama ekiplerinde bulunanlar içindeki bazı görevliler tarafından suçlanan arkadaşlarımızla hiçbir ilgisi olmayan masaların üzerine veya çekmecelere beceriksizce bırakılmıştır. Sabahın 4’ünde birkaç nöbetçinin bulunduğu altı katlı Ankara Genel Merkez’e ve yine altı katlı İstanbul binasına gelen 30-40 görevli çok sayıda oda ve salonlara parti görevlileri ve avukatlar olmaksızın girmişlerdir. CMUK arama kurallarının çiğnendiği koşullarda binaya her türlü dosya ve aracın bırakılması mümkündür. “Gizli” olduğu iddia edilen belgelerin ortalıkta ve masalarda bulunması dikkat çekicidir. 2. ELKONAN BELGELER ÇUVALLARIN MUMU SÖKÜLMEDEN FETHULLAHÇI MEDYAYA SERVİS EDİLDİ Ankara Genel Merkez’deki arama, 21 Mart 2008 Cuma gecesi bitti ve tutanak düzenlendi. İstanbul İl Merkezi ve Ulusal Kanal ile Aydınlık’taki aramalar da 21 Mart akşamına kadar sürdü. Belgeler çuvallara kondu ve mühürlendi. Çuvalların İstanbul Emniyeti’nde açılması ve içindekilerin belirlenmesi CMUK’un öngördüğü kuralların hiçbirine uyulmaksızın yasadışı yöntemlerle gerçekleştirildi. Buna rağmen gazetelerdeki yayınlara baktığımız zaman çuvallardaki “belgelerin” daha önce basın mensuplarına verildiği görülüyor. Demek ki binalara o yoğun diskleri koyan Fethullahçı Gladyo yine beceriksizlik eseri koyduğu belgenin kopyasını daha çuvallar açılmadan gazetelere verdi. Altışar katlı, her birinde 60’ın üzerinde oda bulunan, yüzlerce masa ve dolabın olduğu binalarda yüz binlerce sayfa dosya ve klasörlerin içinden “bulunması gereken belgeler” 2 dakikada keşfediliyor ve çuvallar açılmadan basına veriliyor! Bir tertip bu kadar uydurma ve zavallıca olur. 3. İŞÇİ PARTİSİ TÜRKİYE’NİN EN TEMİZ KURUMUDUR İşçi Partisi 40 yıldır karanlık kuruluşlarla, ABD güdümlü Gladyo’yla Haçlı’nın tarikatlarıyla, mafya çeteleriyle mücadele ediyor. Bu mücadelenin önderi ve merkezindeki kurum, yakın Türkiye tarihinde İşçi Partisi’dir. “Küçük Amerika” sürecinde devletin bir çok kurum ve görevlisi bu tür karanlık faaliyetlere ne yazık ki bulaşmıştır. Ancak İşçi Partisi yöneticileri 40 yıldan beri her kriz döneminde Amerikancı darbeciler tarafından yargılanmış, araştırma ve soruşturmaların konusu olmuştur. Bununla birlikte düşmanları bile İşçi Partisi’ni suçlayacak bir toplu iğne başı kadar leke bulamamışlardır. İşçi Partisi yöneticileri 40 yıldır yalnız ve yalnız Türkiye’nin bağımsızlığını ve emekçi halkın iktidar amacını savunan program ve örgütlenmeleri nedeniyle suçlanmışlardır. Bu nedenlerle İşçi Partisi’ne konan belgeler, o belgelerle bağlantısı kurulamayacak bir kuruma bırakılmıştır. Tertibin belgeleriyle İşçi Partisi’nin kimliği ve temiz sicili arasında en küçük bir ilişki kurulması mümkün değildir; akıl ve vicdan dışıdır. Bu olgu da göstermektedir ki tertibin hedefi İşçi Partisi’yle birlikte Türkiye’nin millî devleti ve Türk Ordusu’dur. 4. TSK TERTİBİN ORDU BOYUTUNU ARAŞTIRMALI VE AYDINLATMALIDIR Ortada “Ege Ordusu” başlığı altında Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan bir tertibin bulunduğu görülmektedir. İşçi Partisi binalarına konan Ordu ile ilişkili belgelerin hangileri uydurmadır, hangisi gerçektir bunları ancak Türk Silahlı Kuvvetleri saptayabilir. Belgelerden çoğunun düzenlenmiş olduğu izlenimi edinilmektedir. Bu durumda TSK’yı ve Türkiye’yi savunan kurum ve insanları yıpratmak amacıyla hangi karanlık kuvvetler bu tertipleri uygulamaktadır sorusu ortada bırakılamaz. TSK dışında İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılıkları, hatta Yasama organı bu konuları araştırmak sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Eğer sorgulanan tutuklu arkadaşlarımıza dahi yalnız başlıkları gösterilen ve içerikleri gizli tutulan belgelerden bazıları gerçek belgeler ise o zaman da bu belgelerin Fethullahçı Galdyo tarafından nasıl elde edildiği sorusu ortaya çıkar. Fethullahçı ekibin Genelkurmay’ı dinleme konusundaki sabıkaları bilinmektedir. Son uygulamaları aydınlığa kavuşturmak artık TSK için ve Türkiye için hayati önemde güvenlik sorunudur. Suçlanan arkadaşlarımıza dahi gösterilmeyen dolayısıyla bilmedikleri ve öğrenmelerine izin verilmeyen belgelerle İşçi Partisi mensupları yargılama konusu olmayacağına göre bu belgelerin devlet kurumlarına karşı bir şantaj ve gizli pazarlık aracı olarak kullanılmasından kaygılanıyoruz. Buna kesinlikle izin verilemez. Türk devleti CIA güdümlü ikibuçuk Fethullahçı’ya boyun eğemez. Bu kanunsuz ve karanlık girişimlerde bulunanları derhal ortaya çıkarmak ve cezalandırmak hem devletin hem milletin görevidir. İşçi Partisi bu görevin yerine getirilmesinin sonuna kadar takipçisi olacaktır. Savcılığın elinde bulunan Ordu ile ilgili belgelerin birer örneğini almasını, konuları araştırmasını, gereken güvenlik önlemlerini uygulamasını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değerlendirmesine sunuyoruz. 5. TERTİBİN AMACI GECİKMEDEN SAPTANMALIDIR Sahneye konan tertip, kişilerden önce Türkiye’nin güvenliğini sağlayan ve Türkiye’yi ayakta tutan siyasal, askeri ve yargı kurumlarını hedef almaktadır. Tertibin arkasındaki kuvvetler, tertipte kullanılan aletler ve tertipçilere devlet kurumları içinden yardım ve yataklık yapanların açığa çıkartılması, Türkiye için bir varolma sorunudur. Aksi takdirde millî devlet çözülür ve dağılır. İşçi Partisi, millî devletin ve toplumun bütün karanlık faaliyet ve odaklardan arındırılması ve Kemalist Devrim temelinde yeniden örgütlenmesi için üzerine düşen görev ve sorumluluğu kararlı olarak hayata geçirecektir. Millî devleti Atatürk Devrimi temelinde korumak ve yeniden inşa etmek sorumluluğunu taşıyan bütün devlet kurumlarını Cumhuriyet Kanunları’nı uygulamaya davet ediyoruz. İşçi Partisi Merkez Yürütme Kurulu Zikr-i hakikatimizdir... ______________________ Bakî Gerçekler Demine Hû,Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman... -
Kimden : Alevi stratejisi nedir... (Bay, 35) Kime : Grup: Alevi Haber Ajansı...-AHA- Tarih : 2.6.2008 12:11 (GMT +2:00) Konu : Hacıbektaş diyor ki; 'BİZİM MECLİSİMİZİN TARAFI YOKTUR...' Dinci VAKİT gazetesi dünkü manşetinde Yargıtay üyelerinin HACI BEKTAŞ-I VELİ'yi ziyaretleri için taraf olduklarını ima etti...Ve CAMİYEDE BEKLERİZ ibaresini kullandı...Güya HACIBEKTAŞ Alevilerin bir inanç ekolüymüş ve taraf olmakmış? ..Hacıbektaş diyor ki; 'BİZİM MECLİSİMİZİN TARAFI YOKTUR...' VE Camiyede bekleriz ne demektir...O zaman orasıda SÜNNİLERİN tekelinde mi? ..Ya MEVLANA ne oluyor...Yani bu akılsızlar aslında kendileri ayırımcılık yapıyorda haberleri yok...BEKTAŞ kelimesinin manası; bendeş,eşit,müsavi demektir...Bu isimle bile hünkar keramet buyurmuş ve biz ne tam şiilere nede tam sünnilere yakınız demiştir...Kur'an'da bahsedilen ÖNCÜ guruptur...Yetmiç üç milleti bir görürler...DÖRT KAPI KIRK MAKAMIN Hakikat kapısının üçüncüsü yetmişüç milleti bir görmektir...Bu BEKTAŞİLİĞE özgüdür...Mevlanada,Yunusda,Ahi Evranda,Şems Tebrizide aslında bu bakımdan BEKTAŞİDİR...Nitekim bir molla derviş sonradan gelip MEVLANA ile münakaşa etmiş ve sen yetmiş üç milleti bir görüyormuşsun doğru mu? demiş Mevlanada evet doğrudur demiş...Mevlana der ki; 'BEN PERGEL GİBİYİM BİR AYAĞIMLA ŞERİATTA DURUR DİĞER AYAĞIMLA YETMİŞ İKİ MİLLETİ DOLAŞIRIM...' Darısı diğerlerinin başına...YUNUS DA ŞÖYLE DEMİŞ; 'Yetmiş üç milleti bir nazar ile görmeyen,halka müdderris (ilahiyat prof.) olsa? ,hakikatte asidir...' A ve K PARTİSİ ilk dönem 365 millet vekili çıkardığında içlerinde bir tek ALEVİ millet vekili yoktu...Ve sonra çıkıp biz TÜRKİYE partisiyiz diyor...Ve Şahin Alpay uyarmasa idi son seçimde alevi adayda göstermiyecekti...Bunlar gizli gerçekler tabi zavallı halk bunları işitemiyor...Cin ve İnsan şeytanları bu haberleri örtiyorlar...Allah'ın laneti ve gazabı üzerlerine olsun...(halkın yüzde altmışının ***** olduğu ülkede demokrasi cinayettir...) ALLAH DİYOR Kİ; 'Siz biliyor musunuz biz kimlerin üzerlerine şeytanları göndeririz...Gerçeği ters yüz edenlerin üzerlerine biz şeytanları göndeririz...' GERÇEĞE HUU...Bakıyorum Türkiyenin şekli değişiyor...ALEVİLİK Gündeme geldi geleli İSLAMIN kokusu eksik olmuyor...Dinci köşe yazarları nede güzel yazılar yazıyorlar...Sanki melake bunlar canım...Ve hiç barıştan alakası olmayan insanlar barıştan diyalogdan haber verir oldular...Fethullah Gülen -aleyhillane- çoktan düğmelere basmış...Her yerde okullar irtibat büroları...Yeni bir seferberlik...Amcam HOCA AHMET YESEVİ sanıyor kendini...Elemanlarıda ALP ERENLER...HAYAL,KURUNTU,FANTAZİ,VESVESE BUNLAR...FETHULLAH GÜLEN BOŞUNA HAYAL KURUYOR...ONUN GÖZ DİKTİĞİ MAKAMA MEHDİ SAHİB-İ ZAMAN OTURACAKTIR...HABERİNİZ OLSUN...ZUHURU YAKINDIR...ŞU AYETİ HATIRLAYINIZ...ONLAR TUZAK KURUYORLAR...BİZLERDE TUZAK KURUYORUZ...Alevi ve Bektaşi stratejisi hiç iyi takip edilmiyor her nedense...HY -aleyhillane- yahudileri ve masonları anlatırken kitabının bir kısmında bunların raks ettiklerinden bahsedip bize geçtiğini ve türk folklorunu oluşturduğundan bahsediyor...Ve tereddütsüz bu gibi raks eden sapık? dikkat sapık tarikatlar var diyor...Bu itham başta bektaşilere,mevlevilere,kadirilere ve rufailere bir atıftır...VAKİT diyor ki; MEVLANAYA DA GİTSENİZ RAZIYIZ...Kİmlere diyor bunu YATGITAY mensuplarına...Hodri meydan işte suç suçlu ve din bezirganı gazete...Bakın HY sema ayinine dil uzatıyor...HEMEN ÖZÜR DİLEMELİ HEMEN ŞİMDİ....HA HA HA...ÇOK KOMİKSİNİZ MEHDİYİDE BENİDE GÜLDÜRÜYORSUNUZ...YA ALEVİLER ATILAN O ÇİRKİN İFTİRALAR...MUM SÖNDÜRÜYOR BUNLAR DİYOR KAZAN OĞLU KAZAN...BUNLAR GULU GULU DANSI YAPIYOR DİYOR ERBAKAN...CÜMBÜŞ EVİDİR DİYOR BİR AHMAK...VE KİLİSEYİ UNUTUYOR...ORASIDA BİR İBADET YERİ DEĞİL Mİ...KUR'AN ZİKREDİYOR...AMA ORASINI ON İKİ HAVARİ İNŞA ETMEDİ Mİ? ..OYSA ORASI NE BİR MESCİD NEDE BİR HAVRA DEĞİL DEĞİL Mİ? ...Ah ******** ah...Daha nice başınızda durup sizlere tahammül ediceğim...Yine bir hatırlayalım şu KARACAAHMET CEM EVİNİN 03:00 DE Kİ YIKIM GİRİŞİMİNİ HANİ...ONA KİM CÜRET ETTİ...TABİ Kİ O ZAMAN Kİ,BELEDİYE BAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN LANETULLAHİ ALEYH...O DİYOR DU Kİ,UMUMHANELERİ (genelevleri) kaldıracağım...Ve sonra bu iş başbakanlığa valiliğe aitmiş dedi...İşte şimdi başbakan ve valilikler de elinde...İKİ YÜZLÜ ÇATAL DİLLİ ŞEYTANIN SİYASETÇİSİ SENİ SENDEN ALLAHA SIĞINIR MEHDİ...EEE DOSTLAR ANLAŞILAN ÇOK *********** SİZİ AMA BU DAHA BAŞLANGIÇ...YA BİR DE ULUSA SESLENİŞLERİMİZDE NE YAPACAKSINIZ...MEHDİ BÖYLE SÖYLEDİ... Zikr-i hakikatimizdir... ______________________ Bakî Gerçekler Demine Hû,Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman...
-
Dinci basın yine buldu bir malzeme amansız bir şekilde saldırıp duruyor...Neymiş efendim Önder Sav özür dilemeli miymiş...Siz önce alevilerden ve bektaşilerden özür dileyin...Onlara ağza alınmadık hakaretlerde bulundunuz...Allah sizlere 1400 senedir imkan veriyor...Her türlü meslek gurubunda iktidar sahibisiniz...Camiler elinizde,okullar elinizde,imam hatip liseleri elinizde,ilahiyat fakülteleri elinizde,diyanet ve ilahiyat kapsamında 120 bin kadronuz var...Kur'an kursları,görsel ve işitsel basın elinizde...İmkanlarınız el verdiği şekilde herşeyi inandığınız her şeyi özgürce yapıyorsunuz...Hani yahudiler,hıristiyanlar,satanistler,ateistler vesaire herkesde inancını özgür yaşıyor...Ve siz bütün bunlara rağmen bir türlü şu ülkede ve dünyada nizami bir düzen getiremiyorsunuz...1400 sene oldu hala dünyayı İslam ile tanıştıramadınız...Ve üstelik kendi içinizdeki müslümanları kaybediyorsunuz...İşte Önder Sav bunlardan bir tanesidir...Daha önce Ali topuzda "İslam türk kültürü değildir..." demişti...Ve daha öncesinde Turan Dusunlar,İlhan Arseller,Korhan Kayalar ve Mua<z<zez ilmiye çığlar...Ve sizler onlara laf bile söyleyemiyorken kalkmış zavallı Önder Sav'a güçö yetiriyorsunuz...Gücünüz varsa şu saydıklarımı gündeme getirinde hakkından gelin öyleyse...Şu meşhur ŞEYTAN AYETLERİ mevzusunu mesela?..Nedir bu şeytan ayetleri tartışması bir gündeme getirin bakalım...Aziz Nesin bunu savunurken ne demek istiyordu...İşçi Partisi neden Turan Dursunu bu konuda öne sürerken Yaşar Nuri ve Hüseyin Ataylar bile suskun kaldılar...Diyanet neden İlhan Arsele cevap veremedi?..Neden o zamanlar dinci basın bugün olduğu gibi onlarında üzerlerine gidemedi...Sivas olayı bunun bir sonucu değil miydi...Ama neden bunun ceremesini benim zavallı halkım ALEVİLER çekti...Ve size şunu hatırltıyorum...Nasıl ki;osmanlının derin devleti sünnilik ve süfyanilik idi ise;samimi olarak söylüyorum ki,laik demokratik,sosyal bir hukuk devleti olan türkiye cumhuriyetinin de derin devleti aleviler ve bektaşilerdir...Bunu not alın...Osmanlının derin devleti sünnülikti...Türkiye Cumhuriyetinde derin devleti Aleviliktir...Bunu yakında detaylı bir şekilde radyo ve televizyon programlarında derin derin çok derin tartışacağız beyler...Bakın Zülfü LİVANELİ ne diyor bu kıstas hakkında...BİZ ŞİMDİYE KADAR KARŞIMIZDA ELLİ VEYA ALTMIŞ YILLIK PARTİLER VAR SANIYORDUK...MEĞER BUNLAR ALTIYÜZ VEYA DOKUZYÜZ YILLIK PARTİLERMİŞ (TARİKATLARMIŞ)...Günaydın zülfü bey biz bunu zaten biliyorduk ama siz bunun farkında değildiniz...Ve ben şimdi diyorum ki,evet şimdi bir derin iktidar var ama bunun karşısında derin bir muhalefet yok değildir...VARDIR ELBET..İşte biz Aleviler o derin muhalefetiz...Bakmayın siz bizim meydanı onlara bıraktığımıza atatürkün ve cumhuriyetin hatırına ev sahibi gibi davrandık ve onların devlet politikasına benzemedik çok şükür...Hiç kimse ben bu ülkede inancımı yaşayamıyorum diyemez...Bal gibi yaşıyor...Ama bir toplulkuk hariç?..Oda Alevilerdir...Bir cem evleri bile çok görülüyor onlara ve üstelik hakaretvari bir şekilde birileri o kutsal ibadet evi için (haşa) CÜMBÜŞ EVİ benzetmesi yaptılar...Bazıları KİLİSE dedi...Efendim neymiş Allah'ın evi diyorlar camiye...Ben diyorum ki;orası şimdi ŞEYTANIN EVİDİR...Tıpkı yahudilerin havralara fitne fesadı doldurup orasını ŞEYTANIN SİNAGOĞU yaptığı gibi bizim yahudi müslümanlarda ne yazık ki güzelim mescidlere fitne fesadı doldurdu ve ŞEYTANIN MESCİDİNE çevirdi...Nebi diyor ki;FİTNE ORDAN (CAMİDEN) ÇIKTI ORAYA GERİ DÖNECEKTİR...Ne zaman?...MEHDÎ'NİN ZUHURUYLA OLACAK...VE O İMAM HER CAMİ İMAMINI CAMİ İÇERİSİNDE İDAM EDECEKTİR DESEK YERİDİR...İŞTE HİDAYETTEN YOKSUN HALE GELMİŞ ŞEYTANIN İMAMLARI GÖREV YAPMAKTA...VE AYRICA NE DEMİŞTİ NEBİ GÖKKUBBE ALTINDA O İMAMLAR ŞERLİLERİN EN ŞERLİLERİ OLACAKTIR...MEHDİ BURAN SONRASINA DEVAM EDEMEYECEK ÇÜNKİ MİDESİ BULANDI...VE FAKAT ŞU HADİS-İ KUTSİYİ KULAĞINIZA KÜPE YAPIN...::ALLAH DİLERSE BU DİNİ FACİR KİMSELERİN ELİYLEDE KUVVETLENDİRİR...MEHDİ BÖYLE SÖYLEDİ...
-
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
Kimden: Profesör 1400 (Bay, 35) Kime: Grup: Türk Sol İslâm Hareketi Tarih: 26.5.2008 13:04 (GMT +2:00) Konu: Ferhat Tunç: Türkler Kürt'süz, Kürtler de Türk'süz yaşayamaz Alevi Haber Ajansı...-AHA- ...Mardin'in Nusaybin İlçe Belediyesi'nce yaptırılan ve açılışında konser veren Ferhat Tunç, 'İstanbul'da yediğim gazı burada kusacağım. Türkler Kürtler'siz, Kürtler de Türkler'siz yaşayamaz, mutlu olamaz” dedi... Mehmet ALİ BULUN/ NUSAYBİN(Mardin) ,(DHA) MARDİN’İN Nusaybin İlçe Belediyesi'nce yaptırılan ve açılışını DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk'ün yaptığı ‘Mitanni Kültür Merkezi'nde konser veren Ferhat Tunç, “Ben de Kürdüm ve İstanbul'da yediğim gazı burada *******. Türkler tek başına Kürtler'siz, Kürtler de tek başına Türkler' siz yaşayamaz, mutlu olamaz” dedi. Belediye tarafından yaptırılan Mitanni Kültür Merkezi'nin gündüz yapılan açılışından sonra gece düzenlenen konserde Ferhat Tunç'un yanı sıra Kürt grupları ‘Koma Azad' ve ‘Yekbun' izleyecilere coşturdu. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı kültür merkezinin bahçesindeki konserde konuşan Ferhat Tunç, İstanbul'da gaz bombalarıyla mermilerle ve İstanbul dışında getirilen takviye güçlerle Türk emekçilerin yanı sıra Kürtler ve diğer halkların en meşru bayramı olan 1 Mayıs'ın zehir ettiğini savundu. Tunç, şöyle dedi: “Aslında öyle seviniyorum ki bugün iktidar olanlar, kapatılma ile karşı karşıya kalanlar ***** oldukları görülüyor. Kürt halkına yaşama hakkı tanımadıkları gibi Türkiye'deki emekçilere de yaşam hakkı tanımıyorlar. Kısmen de olsa oy verdiğiniz o partiyi şimdi artık daha iyi tanıyorsunuz. Çünkü bu ülkenin gerçek sorunlarından kaçanlar sizlerin özgürlük haklarınızı sizlerin demokratik haklarınızı görmezden gelenler, bu ülkeyi korku ile yönetenler bu ülkenin korkularıyla yok olup gidecekler. Dün İstanbul da yediğimiz gaz bombalarını bugün Nusaybin’de kusacağız. Bu ülkede çocuklarımızın ve gençlerimizin ölmesini istemiyoruz. Bu ülkede yüzyıllardır beraber yaşadığımız Türkler'le yaşamaya devam edeceğiz. Bu ülkenin Türkler'i tek başına Kürtler'siz yaşayamayacak, Kürtler de Türkler'siz yaşayamayacak ve mutlu olamayacak. Kardeşçe beraber yaşayalım. Bu ülkede Kürt sorunu varsa bunu söylemeye hakkım var. Çünkü Ben de Kürd'üm. Ben bir sanatçıyım siyasetçi değilim.” Konserde Türkçe ve Kürtçe türküler söyleyen Ferhat Tunç'u izleyenler eşlik etti. Konser alanına gelemeyenler ise evlerinin damına çıkarak konseri izledi. 4 saat süren konserden sonra alanda toplananlar ‘Savaşa Hayır' diye slogan attı. Eklenme Tarihi: 03.05.2008 -
Mevlana'ya sormuşlar "Allah var mı?..Yok mu?.." diye...O da demiş ki;"Varlığı da yokluğuda yaratan benim Rabbim..." sen neyi soruyorsun...Adamın birisi bir diğerine demiş ki;"Bana Allah'ı göster..." O da;"Şu güneşe bak öyleyse..." demiş...Eğer güneşi ihata edebilirsen sana Allah'ı gösteririm demiş...Allah Musa'ya dağa bak dedi ve dağa tecelli edince dağ paramparça oldu...Yani Allah dağa kendini gösterdi de öyle oldu...Ya senin batıl kokan bedenin ne olur acaba ki;o dağ iman ve ikrar üzere durur vesselam...Sana olacak olanı söyleyim o zaman...Hiç kuşkun olmasın ki,sen atomlara ve hücrelere dağılırdın...Hz.Ali'ye bir dehri? geldi...Ve dedi ki;"Siz cennete ve cehenneme inanıyor muşsunuz..." O evet dedi...Peki sen neye inanırsın...Dedi;"Ben öldükten sonra toprak olacağımıza ve yok olacağımıza inanıyorum...." Hz.Ali dedi ki;"Diyelim ki senin dediğin oldu? bu benim için bir kayıp olmaz...Ama bizim söylediğimiz doğru çıkarsa sen kaybedersin...Ayet-i beyyine;"O kişi öldükten sonra gerçeği görerek der ki;"Rabbim beni tekrar yeryüzüne gönder ki;güzel düşünüp güzel davrananlardan olayım...Bir başkası da etrafından cin ve insan şeytanlarının uzaklaştığını gördüğünde ya Rab beni tekrar gönder ki;şunların benden uzaklaştığı gibi bende iki doğu uzaklığınca onlardan uzak kalayımmm..." Şimdi hatırlayalım bazı vesveseci insan şeytanları şöyle der;"Kim gitmiş gelmiş ki;veya gidip gelen var mı?" ve zavallı adam tabi ya kim gitmiş gelmiş ki diyor ...Ve bakın o ölenler gelmeyi çok arzuluyor ama gelemiyor?..Ama gidip gelen oldu mu oldu? Kim mi? Hz.Nebi miraca gitti geldi...Ve Hz.İsa'da aynı yoldan geri gelecektir...Ama bundan sizene ?.. Sizin dininiz size bizim dinimiz bize...Allah'ın ilmi ve rahmeti herşeyi kuşatmıştır...Azameti ve kudreti herşeyi tutmaktadır...Asla kaçacak yeriniz yoktur...Kaçıp sığınacağınız tek yer sonsuza dek içerisinde kalacağınız cehennemin derin karanlıklarıdır...Orada sizin efendiniz şeytan-ı lain vardır...Ve o sizi kahkahalarla karşılayacaktır...Onu gördüğünüz zaman benden haber verin o bunları bize anlatmış ve hatırlatmıştı diyin...Kim miş o derse senin ve **** hizbin olan cin ve insan şeytanlarının AZRAİLİ Mehdi sahib-i zaman dersiniz...ŞEYTANA NASİHAT NE GEREK...MUSİBET GEREK ONA MUSİBET...MEHDİ BÖYLE SÖYLEDİ...
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
Ben burdayım siz nerdesiniz?..Aranızdayım görmüyor-musunuz... Profesör 1400 diyor ki; ****** ***** islam faşizmi sünnilik ve süfyanilik... Yaşasın türk islam sosyalizmi alevilik ve bektaşilik... C* Türk Sol İslâm Hareketi... -
Ulu Pir Yüce Gerçek Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki; "Kadının yüzünün peçesi,kadınlık iffeti ve haysiyetidir..." Sadakne ya Pir...
-
Ben size katılmıyorum...Çünki bilakis t.ö. onlara kazık atmıştır...Öyle ki;30 mil.doları onlardan başka kimse vermezdi...Uyanık olun...T.Ö.bizi hemencecik satacak kişiliğe sahip biri değil...O geleceğin başbakanıdır...Ve aslında Türkiye yavaş yavaş liderini bulmaya başlamıştır...Henüz fotoğraf net değildir...Dikkat c.h.p.onun üyeliğini red etti...Çünki aday olsaydı kazanırdı...Ve baykal tırstı...Tayyip tırstı...Dinci basın tırsıyor...Unutmayın ki,o şahsın azmi ve aşkıyla cum.mitg.leri birbuçuk milyona ulaştı...9 şiddetinde siyasi deprem oldu...Ve tusinami etkisi ile a ve k partisi 47.6 oy aldı...Nebi diyor ki,"hainler korkak olur..."Neymiş iki kişiden biri onlardanmış...Ama bizim birimiz onların beşine bedeldir...Türban kadının iffeti ve haysiyetini sembolize eder...******************...Evet biz kurtuluş savaşını dinin,vatanın ve kadınımızın namusu için verdik...Fakat onun başörtüsü için değil...Evet milletin onuru ve bayrağın şanı için verdik fakat bir bez parçası için değil...Ve o yüzden bize o bayrağın ve başörtüsünün bez olan kısmını dayatmasınlar anlamı büyüktür...Şanınız ve iffetiniz varsa manası büyüktür? yoksa hiçbir anlamı yoktur...O yüzdendir ki,Atatürk yunan bayrağının kaldırılmasını istedi...Çünki o bez parçası değil milletin namusunu temsil ediyordu...Artık şimdi akılları başa almanın zamanı değil mi? Ve unutmayın ki;Nebi:"Hainler korkak olur..." demiştir...Atatürk gençliğine selam...Mehdi böyle söyledi... -------------------------------------------------------------------------------- Date: Tue, 13 May 2008 17:29:44 +0300 From: [email protected] To: [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected]; [email protected] Subject: ÖZKAN'IN GERÇEKTE SATTIĞI NEDİR? ÖZKAN'IN GERÇEKTE SATTIĞI NEDİR? Hadi canım bu kadarı da olmaz dedirten bir olayla karşı karşıyayız. Laik ve ulusalcı çizgisiyle bilinen Kanaltürk sahibi Tuncay Özkan, TV kanalını sattı. Buraya kadar sorun yok. Sorun, Kanaltürk'ü sattığı kişilerin AKP'ye ve Fethullahçılara yakınlığıyla bilinen Koza İpek grubu olması… AKP ve Fethullahçılara karşı Kanaltürk'te o kadar program yap, Cumhuriyet mitinglerine öncülük et, işi "bizkaçkişiyiz" muhalefet hareketini örgütlemeye kadar götür; sonra da TV'yi eleştirdiğin, karşı geldiğin anlayışın kucağına teslim et. Gerekçede kanalın artık maaş ödeyecek durumunun kalmayacak kadar borçlanması… İktidarın baskıları… vs Bir kere Tuncay Özkan'ın onca misyon adamlığı pratiğinden sonra, kanalı satacak başka adam mı bulamadı ki, programlarında yerden yere vurduğu Fethullahçıların güzide yüzlerinden olan Akın İpek'e sattı. Başka olanağı yok muydu? Turgay Ciner başta olmak üzere kanala çeşitli teklifler geldiği biliniyor. Daha ucuz da olsa onlardan birini tercih edebilirdi. Ya da yobazlara karşı bir mevzi bir kale olarak gördüğü Kanaltürk'ü satmak yerine iktidarın baskısına karşı "vuruşarak" cevap verip kanalını kendi eliyle kapatabilirdi. Ama o hiç birisini yapmadı. Yobazlara karşı bir savaş mevzisi olarak gösterdiği ve bir sürü de insanı buna inandırdığı TV kanalını kendi elleriyle götürüp, düşman dediği adamlara 3-5 kuruş karşılığında teslim etti. Gericiliğe karşı bir mücadele içinde olduğunuzu düşünün, bu mücadelenin en önemli mevzilerinden birinin de, bir TV kanalı ve onun sahibi olduğuna yürekten inanıyorsunuz. Bir gün uyanıyorsunuz ki, TV kanalı, sahibi tarafından mücadele yürüttüğü Fethullahçılara satılmış. Olacak iş değil. Tuncay Özkan kendine ve kanalının verdiği mücadeleye inanan insanları yarı yolda bıraktı. Deyim yerindeyse onları sattı. Sadece 25 milyon dolara. Burada Akın İpek'in yeni bir kanal kurabilecekken Kanaltürk'ü satın alması ulusalcıları demorilize eden psikolojik bir manevra olarak görülebilir. Bence bu durum, at izinin it izine karıştığı bu noktada talidir. Yeryüzünün neresinde olursa olsun, farklı dünya görüşlerinin çatışmalarının yoğunlaştığı dönemlerde bu tür manevralar yapılır. Bunda şaşılacak bir şey yok. Burada asıl görülmesi gereken Tuncay Özkan'ın bilerek ve isteyerek kendi kalesine attığı goldür. Tuncay Özkan gericiliğe karşı mücadele eden insanları kandırmıştır. İlk önce kendinin bir misyon adamı olduğuna inandırmış. Sonra da kanalını bu insanlara bir mevzi gibi göstermiştir. AKP iktidarını en fazla eleştiren kanal ünvanını elde ederek Kanaltürk'ün satış değerini arttırmış, sonra da malüm satışı gerçekleştirmiştir. Burada imam cemaat meselesi de ister istemez gündeme geliyor. Bu vesileyle Tuncay Özkan'ın imamlığının sahteliği de ortaya çıktı. Onun niyeti yobazlara karşı verilen kavgada öncülük değil, ulusalcı kesimin mücadelesinden rant sağlamakmış. Nitekim sağladı da. Trajedinin başladığı nokta da burası bence. Trajediyi yaşayanlar, hayal kırıklığına uğrayanlar, yalnız kaldıklarını düşünenler Özkan'ın asıl niyetinin yobazlara karşı mücadele falan değil de, cebini doldurmak olduğunu göremeyen binlerce insan. Özkan'ın gerçekte sattığı bir TV kanalı değil, binlerce insanın inandığı ve arkasında durduğu politik değerlerdir. Ve bu binlerce insan, Özkan ve onun gibilere söyleyecek sözlerini şimdiden hazırlamalıdır. Evet, "bizçokkişiyiz" ama aramızda senin gibi sömürücülere yer yoktur. http://www.istanbulcikmazi.com/?yazar=105&sira=1
-
SON DAKİKA? ? ? Hazret-i Ali resmi aslında Şah İsmail SAFEVİ'NİN resmidir... Kısa bir inceleme yaptım...Şah ismailin diğer üç resmini inceledim ve hz.ali resmine baktım gözlerde,çenede ve dudaklarda korkunç benzerlik var...Ve anladım ki,bizim bildiğimiz hz.Ali resmi Şah İsmail Safevi'nin biraz bozma resmidir...Nitekim yavuz selim -lanetullahi aleyh-de onun küpeli resmi üzerinde oynama yaparak değiştirmiştir...O küpeli resim aslında sakallı bir resim iken sakalsız olmuştur...Ve daha başka oynamalarla güya Şah İsmail resmi ile alay edilmiştir...Dikkat bu haber yayılsın... FETHULLAH HOCA 3 YIL ÖNCE ÖLDÜ! Tarih: 26.05.2007 Saat: 23:03 Yayınlayan: isbara_alp Nerede ise üç yıldır Fethullah Hoca ile ilgili tüm haberleri yakından izledik ve inceledik. Zaman, STV ve herkul.org sitesini analiz ettik, Hoca’nın medyaya yansıyan tüm görüntülerini kıyaslamalı inceledik. Yabancılardan gelen Fethullah Hoca ile ilgili soruları ve arka planını araştırdık, irdeledik. Ve bazı ülkelerin üst düzeyinin yine Fethullah Hoca ve cemaati ile ilgili araştırmalarını ve değerlendirmelerini mercek altına aldık. Sonuç; Fethullah Hoca’nın üç yıl önce öldüğü. SESAR üç yıldır Fethullah Hoca’nın öldüğünü ortaya koyuyordu. Ama şimdi ilk defa kamuoyu ile paylaşıyoruz. Fethullah Hoca, Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt Paşa ve Cumhurbaşkanı Sezer’in konuşmalarına, herkul.org’da yayınlanan bir yazı ile cevap vermiş. Burada, demokrasiyi hazmedemeyenlerin bulunduğunu, cemaatin ordu ile başa çıkamayacağını düşünenler olduğunu ancak yanıldıklarını söylüyordu. - Şemdinli olayları patladığında yine Fethullah Hoca (!) ülkeyi bu hale getirenlere (TSK’yı kastederek) gönül koyduğunu açıklıyordu. - Son üç yıldır Fethullah Hoca (!) cemaatine ait görsel, yazılı ve sanal medya ile cemaat toplantılarında çok açık şekilde Türk Ordusu, Türk Devleti ve Türk Milleti hedef alınır oldu. - Son üç yıldır cemaat (!) AKP’nin yapışık ikizi oldu. Sadece AKP’nin değil, ABD’nin, İsrail’in, AB’nin, Patrikhane’min ve bölücülüğün. Face To Face (Yüz Yüze) filminde John Trovolta’nın tıpatıp benzeri üretilmiş, gerçek eşin yerine yerleştirilmişti. Şimdi de aynı işlemin Fethullah Hoca ile ilgili yapılmış olduğu bilgileri SESAR’a ulaşıyor. Fethullah Hoca’nın üç yıl önce öldüğü, onun yerine Hollywood ve estetik cerrahi üretimi birisinin oturtulduğunu biliyoruz artık. Çok spekülatif gibi gelen/gelecek olan bu yazı için Türkiye’deki Fethullah Hoca (!) ve görsel, yazılı ve sanal medyası ile ABD’deki Fethullah Hoca ve görsel, sanal, yazılı medyası mukayeseli olarak incelendiğinde, gerçeğe önemli ölçüde yaklaşmış olacaksınız. Şimdi bazıları çıkıp diyecek ki, “Biz daha yeni Hoca ile görüştük! ” hiç itiraz yok! Zira artık ABD’nin yeni (!) Fethullah Hocası (!) ile görüşüyorsunuz. Ama o görüştüğünüz Fethullah Hoca gerçek, yeni (!) … Haydi fazla üzülmeyin, yeni Fethullah Hoca (!) , eski Fethullah Hoca’nın vücut dilini, geçmişini, jest ve mimiklerini ve cemaat tarihini içselleştirince cemaatin önüne geçip yeniden vaaz edecektir. Yani Fethullah Hoca cemaatini birileri 3 yıldır tabiri caiz ise kekliyor. Fethullah Hoca’nın adı üzerinden devlete karşı bir isyanın, bir sosyal hareketin temelleri atılıyor. Zaman, STV ve sair Fethullah Hoca medyasındaki devlet, millet ve ordu düşmanlığı ile hırsız ve bölücüseverliğin arkasında Fethullah Hoca’nın ölmüş olması yatıyor. Cemaati üç yıldır Türk Devleti, Türk Milleti, Türk Ordusu ve İslam düşmanı bir ekip bu yüzden ustaca gizleyerek yönetiyor. Çayın taşı ile çayın kuşunu (Yani Türk Milleti’nin parası ile Türk Milleti’ni vurma operasyonu) yürütülüyor. Cemaatin son üç yıldır topladığı paralar ve yardımlar Müslümanlıkla hiç ilgisi olmayan ve hatta İslam düşmanı birilerinin cebine, kasasına ve kar hanesine yazılıyor. Uzun lafın kısası; 1) Fethullah Hoca ölmüştür. 2) Şu an ABD’deki şahıs estetik cerrahinin ve Hollywood’un üretimidir. 3) Cemaatin paraları çayın taşı ile çayın kuşunu, yani Müslüman Türk’ün parası ile, çabası ile, beyni ile Müslüman Türk’ü vurmak için kullanılmaktadır. Uyanın artık! Saygılar SESAR 16 Mayıs 2007 http://www.doguturkistan.net/modules.php? name=News&file=article&sid=5155
-
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
Mehdi cevap veriyor; Pek tabi avrupa islam olabilirdi bunun en büyük kanıtı anadoluda ve özellikle ege bölgesinde ki hıristiyanların ve yahudilerin islam olmasıdır...Ayrıca islam fitrat dinidir...Evrenseldir tabidir...Resul diyor ki;"ilim çinde olsa dahi alınız..." eğer bugün çinde sosyal çözüm kominizmse ve bu sosyal bir gerçeklik taşıyorsa neden olmasın...Atatürk'te 1904'te şunu not düşmüştür;"önce sosyalist olunmalı sonra maddeyi anlamalıdır..." ve şuna dikkat ??? Allah diyor ki;"biz seni üstün bir ahlak üzere yarattık..." bu ahlak devrimci ve insancıl bir ahlaktır...Örneğin bindörtyüz sene sonra ancak sosyalizm ahlakı ile bu üstün ahlak kendini göstermiş ve işçilerle yöneticiler eşit noktaya veya hem zemine gelmiştir...Mesela che guavera işçi ile oturmuş yemek yiyor...Ve resulde kölelerle ve avamla oturup yemek yiyor...Siz bugün sade bir vatandaşı alıp cumhurbaşkanlığına veya başbakanlığa götürün yemek yedirin....Ama Resul evini herkese açmış ve sofra kuruyor ve onlarla birlikte yemek yiyor...Mehdi böyle söyledi... -
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
Mehdi cevap veriyor: Bismillahi ve billahi hu... Allahu teala ganimetin bölüştürülmesinde beşdebirinin kendisinin,resulünün,akrabanın,yoksulların,yetimlerin olduğunu söylemiştir...Dikkat ederseniz Allah kendisini yoksulların ve yetimlerin yanında zikretmiştir...Resul-u Rahman -s.a.â.s.- miraca çıkarken fakirleri ve yoksulları sormuş,miracdan dönmüş ve yine fakirleri ve yoksulları sormuş...Ashabını savaşa göndermeden etrafında zayıf,güçsüz,çocuk,fakir,yoksulları toplatır ve o ordu için dua ettirir ve şöyle dermiş;"siz eğer zafer kazanırsanız bunların yüzü suyu hürmetine zafer kazanacaksınız...Rivayet olunur ki;Hacı Bektaşın babası horasan padişahı ibrahim beyin yirmi dört sene çocuğu olmamış ve kentin alimleri ve bilginleriyle istişarede bulunmuş bunun üzerine alim ve bilginler kendisine şu teklifi yapmışlar;"ne kadar yoksul,fakir,yetim,çocuk,kadın,hafız,imam,vesaire varsa topla onlara bir hafta ziyafet ver ve dua ettir o zaman belki Allahu teala bunların yüzü suyu hürmetine bir çocuk verir sana..." ve böyle yapılmış neticede yetmişüç milletin barış sultanı Hacı Bektaş-ı Veli dünyamıza teşrif etmiştir...Şimdi dostum bunlar sadece bir örnektir...Ve islamın ne kadar yoksullarla ve fakirlerle istişare içerisinde olduğu aşikar...Ama ne yazık ki ikinci osmanlı dönemi olan yezitin mülkünün baş sultanı yavuz sultan selim -lanetullahi aleyh- işte bu Allah'ın ve Resulünün -Kur'an ve Ehl-i Beyt stratejisinin batıya gitmesine engel teşkil etmiş ve avrupa bu gerçek sosyalizmden mahrum kalarak sapkın ideolojilerle ruhsal ve devrimci boşluğu doldurmaya çalışmıştır...Yani bugün dünya,ortadoğu ve türkiye bu halde ise bunun bütün sorumluları ikinci osmanlı dönemi olan yezitin mülkü ve o mülkün baş sultanı yavuz sultan selim ve son sultanı vahidettin -aleyhil-lane-lerdir...Allah'ın laneti ve gazabı onların üzerine olsun...Allah onların kabirlerini cehennemin çukurlarından bir çukur eylesin...Ehl-i Beyt'e lanet edenlere lanet olsun...Mehdi böyle söyledi... -
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
Kimden: atatürkvehumeynistratejisi (Bay, 35) Kime: Grup: Türk Sol İslâm Hareketi Tarih: 29.4.2008 11:56 (GMT +2:00) Konu: Mehdi kaim-i zaman 1 mayıs'ı kutluyor... Babam zül-fekaar-ı furkan,kur'an-ı natık aliyyel mürteza diyor ki; 'haksızlığa karşı boyun eğenler,hakkıyla beraber şereflerini kaybederler...' ve şimdiye kadar işçilerin hakları doğru plartformlarda herkes ve özellikle esnaf kesimi tarafından destek görmediği için şimdi herkes ettiğini buluyor...Ve bir çok esnaf siftahını dahi yapamadan kepenk kapıyor...Doğrusu bu onlar için müstehaktır...Çünki onlar bilmeli idiler ki; daimi müşterileri işçilerdi...Ve onlar ki,alınteri ile kazanıp alış veriş yapar ve taze kan aşılardı...Fakat şimdi o taze kan taşıyan ve pompalayan kalb yaralı...Şimdi onları destekleme zamanı değil de,ne zamandır...Onların yaralarına melhem olmak başka hangi manidar bir günde olmalıdır bir mayıstan başka? ..Doğrusu Mehdi oturduğu yerden olup bitenleri takiptedir...2004 eylül 24'ten beri tüm dünyayı,ortadoğuyu ve memleketi takiptedir...Ve dahası tebdil kıyafet halkın arasında sokaklarda dolaşmaktadır...Şu dört bölgede cirit atmaktadır...Güneşli,Bağcılar,Bahçelievler ve Yenibosna...Ve bu dört bölgenin belediyesinin çalışmalarından hiç memnun değildir...Akp hükümetinden hiç memnun değildir...Genel başkanlarını ikiyüzlü ve çatal dilli bulmaktadır...Abd'den hiç memnun değildir...Onların ortadoğu politikalarından hiç memnun değildir...AB'den hiç memnun değildir...Ne cenevre anlaşması ne evrensel insan hakları beyannamesi hiçbirine uyulmamaktadır...İsa aleyhisselam ne diyor,,,O gerçeğin ruhu (Mehdi) gelince herkesi kendi şeriatıyla yargılayacaktır...Biz benzetme ile anlatıyoruz...O gerçeği direk anlatacak hak olan hak batıl olan batıl kalacaktır...O bir hırsız gibi gelecektir...Herkesin barıştan söz ettiği bir zamanda yıkım gelecektir....' Resulullah buyurdu ki; 'ehil olmayanlar başa geldiğinde kıyameti bekleyin...' işte bu şeytanın ve hizbinin dünya iktidarı değildirde nedir? ..ve bakın oda kadrolaşmış ve her kurumun ve koltuğun başına ehil olmayanı getirmiş...Ama zuhurumuz yakındır...Herşeyin tersine dönmesi yakındır...Başta olanlar en sona,sonda olanlar en başa geçecektir...İnşaatçıların gereksiz buldukları taş en önemli taş oldu çıktı...Eğer bir kimse o taşın (Mehdinin) üzerine düşecek olsa paramparça olacaktır...Yok eğer taş onların üzerine düşecek (Mesihin nazili) olsa onları ezip toz edicek...(ayet-i beyyine; 'biz hakkı batılın başına çarparız ve onun beynini parçalarız...') Burada bahsedilen hak Mesihtir...Ve batıldan kasdedilense Deccaldir...En doğrusunu Allah bilir...Gaybı ancak Yaratan bilir...İşte işçilerin hakkını savunmak bugün değildirde ne zamandır sözümüzden ne demek istediğimizi umarız anlamışsınızdır...Çünki bu sizin büyük imtihanınızdır...Allah,Muhammed,Ali ve Mehdi tüm olup bitenleri izlemekte ve not tutmaktadır...Yazıcı meleklerde not tutmaktadır...Üç kişi konuşmaya dursun dördüncüsü Allah'tır...Beş kişi konuşmaya dursun altıncısı Allah'tır ayet-i beyyinesine kulak veriniz...Ağzınızdan bir söz çıkmaya dursun mutlaka yazıcı melekleri yazmaya başlamıştır da denmektedir...Sizlere söyleyecek çok sözmüz ve çok nasihatımız var ama hepsini sürpriz olarak sona saklıyoruz....Ve Allah'ın izni, ile Mehdi'nin TAKSİM MEYDANINDA yapacağı çok yakında tüm dünyaya vereceği büyük vaazde söylenecek sözümüz ve verecek nasihatimiz olacaktır...O GÜNLER YAKINDIR...BAKIN PİR SULTAN NE DİYOR...PİR SULTANIM EY DEDE DEHMAN-KENDİNDE CEVREYLEYE ÖYLE GELE HEMAN-İSTANBUL ŞEHRİNDE OL (MEHDİ) SAHİB-İ ZAMAN-TAC-U DEVLET İLE (YER GÖK) SALLANMALIDIR...MEHDİ BÖYLE SÖYLEDİ...DİKKATİNİZE...BEN BURDAYIM SİZ NERDESİNİZ-ARANIZDAYIM GÖRMÜYOR-MUSUNUZ...ZUHUR EYLER MEHDİ SAHİB-İ ZAMAN ORTAYA ÇIKAR YETMİŞ-İKİ GÜRUH-U ŞEYTAN...GAZANIZ MÜBAREK OLSUN...ALEVİLERİN KIYAMI YAKINDIR...MEHDİ'NİN ZUHURU YAKINDIR...YA ALLAH YA MUHAMMED YA ALİ YA MEHDİ SAHİB-İ ZAMAN.... Hanedan-ı Ehl-i Beyt Partisi: 'Seyyid ve Seyyidelerin,Şerif ve Şerifelerin içinde bulunup Ümmeti adaletle yönetecekleri ve başkanlığında Hazret-i İmam Mehdi Aleyhisselamın bulunacağı Hanedan-ı Ehl-i Beyt Hükümeti Allah'ın inayeti ve Resulün müjdesi ve İmamın ilanıyla kurulacaktır...' Hazret-i İmam Mehdi Aleyhisselam... Mehdi Pir Gerçek Veli'nin son şiirleri; _________________________________ O vakti en gizli olan... Zuhur ettiği zaman... O zikri en gizli olan... Zuhur ettiği zaman... Zuhur eyler Mehdi Sahib-i zaman... Ortaya çıkar yetmişiki güruh-u şeytan... Şeytanda sevmedi onları... Birisi Muhammed birisi Ali... Birde var iki kuzucukları... Birisi Hasan birisi Hüseyin... Birde var ki; Kıyametin evvelinin evveli... Muhammed ile Ali'nin öz torunu... Hatice ile Fatımanın öz yari... Hasan ile Hüseyinin öz evladı... Zuhur eyler Mehdi Sahib-i zaman... Ortaya çıkar yetmişiki güruh-u şeytan... *************************************************** Tanrı gibi adamdır Ali... Ali gibi adamdır Mehdi... Mehdi gibi adamdır Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli... ...Bu alemde olacaksan ya Ali gibi olacaksın yada Mehdi gibi olacaksın ve yahut Hacı Bektaş-ı Veli gibi olacaksın... Pir Gerçek VELİ der ki; Bilirim ben Ali'yi Ol yüce Rahmanın Galip Kızıl Arslanı... Hacı Bektaş-ı Veli'de Gerçek bir kulu Sahib-i Emir'den Almıştır yüce buyruğu... ************************************************************************ Dünyanın en mutlu ve en garib adamıyım ben... Hala yalnızım,yapayalnızım ve Rabbimle beraberim elhamdülillah... Cümlesi hor görmüş hakir eylemiş neyleyim ben... Evvelin evveli sevmiş kul eylemiş kime nediyim ben... Rabbim beni alnımdan öpüyor... Rabbim beni gözlerimden öpüyor... Rabbim beni yanaklarımdan öpüyor... Rabbim beni dudaklarımdan öpüyor... Rabbim beni boynumdan öpüyor kokluyor... Rabbim beni beynimden yüreğimden öpüyor... Rabbim beni çok seviyor a dostlar bende onu çok seviyorum... Dünyanın en mutlu ve en garib adamıyım ben... Hala yalnızım,yapayalnızım ve Rabbimle beraberim elhamdülillah... Cümlesi hor görmüş hakir eylemiş neyleyim ben... Evvelin evveli sevmiş kul eylemiş kime nediyim ben... ************************************************************************ Mehdî'nin zuhuru yakındır... Mehdî Alevîlerin Şah'ı,Şiîlerin İmam'ı,Müslümanların Halifesidir... Mehdi diyor ki; En büyük demokrat ve en gerçek devrimci Rahman ve Rahim Olan 'ALLAH'TIR... Bizim 'ALLAH'ımız ULU DEMOKRAT VE YÜCE DEVRİMCİDİR...O DİN GÜNÜNÜN MALİKİ VE SULTANIDIR...GERÇEĞE HÛ... *Mehdî 2004 Eylül 24 Cuma Gece 24'te Hamd ile kıyam etmiştir... Kıyam etme sırası Alevilerdedir... Aleviler kıyam etmedikçe Mehdî zuhur etmez... Mehdî zuhur etmedikçe Deccal çıkmaz... Deccal çıkmadıkça İsa Mesih nazil olmaz... İsa Mesih nazil olmadıkça da RAHMAN GELMEZ* Yavuzun memleketine bak... Yezitin düzenine bak... Şeytanın medeniyetine bak... Yüzüne tüküreyim bu dünyanın... Allah bizimledir zaferimiz yakındır... Allah büyüktür gazabımız yakındır... Ne doğu ne batı İran İslâm Cumhuriyeti... Ya Allah Ya Muhammed Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman... AYETULLAH HUMEYNİ RUHULLAH İSTİKAMETİ MEHDİ ORDUSU...((AHRİMO)) xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxMehdi Sahib-i zamanxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Mehdi benim? Mehdi tekdir... Benden başka Mehdi yoktur... xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxMehdi Sahib-i zamanxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Benden önce olmadı? Benden sonra olmıyacaktır... xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxMehdi Sahib-i zamanxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Mehdi benim,başkası yoktur? Ben Mehdi'yim,benim gibisi yoktur... xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxMehdi Sahib-i zamanxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Yol'da Gerçek'de Yaşam'da benim? Benim Allah'ın Hüccet'i ve Özkulu... xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxMehdi Sahib-i zamanxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Zikr-i Hakikatimizdir... ___________________ Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman... -
Ve Mehdi 'Türk Sol İslâm Hareketi'ni kuruyor...
Mehdî şurada cevap verdi: Mehdî başlık Politika Bilimi
İlk tılsım şok… CİN-gilleri tanıyor musunuz? .. CİN-gilizleri biliyor musunuz? .. CİN-gilizce biliyor musunuz? .. CİN-giltere neresidir? .. CİN-giliz sömürüsünden haberdar mısınız? .. CİN-giliz medeniyeti ne ifade ediyor? .. CİN-CİN-CİN-CİNGİLİZLER TILSIMI GELİYOR… ?????????????????????????????????????????? Kimden: C* Türk Sol İslâm (Bay, 35) Kime: Grup: Alevî Uyan...Mehdî Geldi... Tarih: 29.3.2008 12:43 (GMT +2:00) Konu: Mehdi'nin *İŞÇİ PARTİSİ VE DOĞU PERİNÇEK* Makalesi; Mehdi tebdil kıyafet İşçi Partisine gitmişti? .. Subject: Selam Sent: 18 Aralık 2007 Salı 10:50:21 From: derviş dervişoğlu [[email protected]] To: [email protected] Subject: Selam Sent: 18 Aralık 2007 Salı 10:46:12 Selam Ben geçen gün partinize gelmiştim...Ve alevilik üzerine konuşmuştuk...Bu yüzden konu ile alakalı olarak bir programda bulunabileceğimi ve konuşmacı olabileceğimi fakat telefonumu istemiştiniz...Ve bende evden ayrıldığımı,cep telefonum olmadığını belirtmiştim...Şimdi tekrar evdeyim...Ve bu yüzden size ev telefonumu veriyorum...Tel:0 212 550 ** ** Beni arayın ve ulusal kanalda bir programda konuşmacı olmamı sağlayınız...İnanın ki,artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...Mehdi başta İran ve Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerine el koyacak,onların tüm yönetimini üstlenecek,Ehl-i Beyt hükümetini kurarak başta camilere ve diğer yetki kurumlarına seyyidleri ve şerifleri İMAM olarak atayacaktır...Ve bunu sizin televizyonunuzdan tüm dünyaya ilan edecektir...Mehdi alevilerin Şahı,Şiilerin İmamı ve Müslümanların halifesidir...Ve ben öncelikli olarak sizden Mehdiye biat etmenizi ve tüm kurumlarınızla ona teslim olmanızı talep ediyorum...Evet biz bu vesile ile partinize,yayın evinize,örgütlerinize ve televizyonunuza el koyuyoruz...Mehdi böyle buyurmuştur...Ona zorluk çıkarmayınız...Mehdinin zuhuru yakındır...Gerçeğe Hu Mümine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman... ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? *Doğu Perinçeğin Alevilikle ilgili gafı... İşçi partisi genel başkanı doğu perinçek diyor ki; ''Alevilik bir zamanlar osmanlı imparatorluğunun despot hükümdarlığı döneminde kurulmuş bir partiydi.Osmanlının yıkılmasından sonra işlevini yitirmiş ve bir önemi kalmamıştır.''Yani doğu perinçek burda demek istiyor ki,Allah'ın (haşa) Resulünün ve onun pak ve temiz Ehl-i Beytinin,12 imamlarının,Hoca Ahmet Yesevinin,Hacı Bektaş Velinin,Yunus Emrenin,Pir Sultanın ve daha nice bu kutsal yola hizmet etmiş ve hala etmekte olan gerçek erenlerin ve evliyaların devri bitmiş ve onların her hangi bir fonksiyonları ve işlerliği kalmamıştır demeğe getiriyor.Hiç yorum yapmıyorum ve yorumunu bizzat alevilerin kendilerine bırakıyorum...* * Bu Sürüye Bir Çoban Gerek! .. Mehdi Sahib-i Zaman Gerek... Ortalıkta Dolaşıyor Hep Deliler! .. Bu Delilere Bir Akıllı Gerek... Uyanın Ey Gaziler ve Şehitler Cephelere Eyleyin Akın! .. Mehdi Sahib-i Zamanın Zuhuru Pek Yakın... Gürleyin Ey Gökler ve Yerler Etrafa Şimşekler Çakın! .. Mehdi Sahib-i Zamanın Zuhuru Pek Yakın...* ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? MÜCADELEMİZ MÜTEMADİYEN SÜRECEKTİR... GEÇEN SENE RAMAZANIN 15.GÜNÜNDE BAŞLATMIŞ OLDUĞUMUZ SANAL HAREKETİMİZ İNTERNET ALEMİNDE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR.POTANSİYEL GÜCÜNÜ ALEVİLERDE VE BEKTAŞİLERDE OLUŞTURMAYA ÇALIŞAN HAREKET NE YAZIK Kİ DESTEK GÖRMEMİŞTİR.HAREKETİN AMACI ALEVİ TOPLUMUNU MEHDİ SAHİB-UZ ZAMAN'A HAZIRLAMAKTIR.VE BUNUN EN ÖNEMLİ KOŞULUNUN ALEVİLERİN UYANMASIYLA GERÇEKLEŞECEĞİNİ ANLAMIŞ BULUNUYORUZ.ALEVİLERİN ÖNÜNDE İSE EN ÖNEMLİ ENGELİN DİYALEKTİK MATERYALİST FELSEFE OLDUĞUNA KARAR VERDİK.YANİ BUGÜN YOLUMUZUN ÖNÜNDE ENGEL OLARAK DİNCİ YOBAZLAR DEĞİL DİYALEKTİK MATERYALİST YOBAZLAR VARDIR.VE BUNLARIN EN BAŞINDA AYDINLANMACI HAREKET ADINI TAŞIYAN İŞÇİ PARTİSİ VE KAYNAK YAYINLARI GELMEKTEDİR.TURAN DURSUN İLHAN ARSEL FAİK BULUT VE ERDOĞAN AYDINIYLA BİR MİSYONER HAREKET GİBİ ÖNÜMÜZDE DURMAKTADIR.BENDENİZ NAÇİZANE BU AYDINLANMACI HAREKETİN İÇİNDE YER ALMIŞ HATTA AYDINLANMA SÜRECİNİ TAMAMLAYIP DAHA SONRA DERİN BİR GERÇEK ARAYIŞI İÇERİSİNDE ŞÜPHE BUNALIMLARIYLA EN SONUNDA BAKİ GERÇEĞE KAVUŞARAKTAN YOLUMUZUN SIRRI HAKİKATİNE VAKIF BULUNMAKTAYIM.DOĞU PERİNÇEĞİN İLHAN ARSELİN FAİK BULUTUN VE ERDOĞAN AYDININ ŞİMDİKİ SURETİNİ KENDİ DÜNYAMDAN TARİF EDECEK OLURSAM ONLAR CİNLERDENDİR DİYE BİLİRİM.VE ALEVİLERE MUSALLAT OLMUŞ ŞEYTANIN ÖNCÜ ADAMLARIDIR ONLAR.VE NİTEKİM SIRRI HAKİKATLERİ BANA AYAN OLMUŞTUR.TÜM BU GERÇEKLERDE MEHDİ'NİN ZUHURUNUN YAKIN OLDUĞUNU BİZLERE HATIRLATMAKTADIR.ANCAK ALEVİLERİN KIYAMI GEREKMEKTEDİR.MEHDİ DİYOR Kİ; ' ALEVİLER KIYAM ETMEDİKÇE BEN ZUHUR ETMEM'.İŞTE O ZAMAN O KUTLU GÜN GELİP ÇATMIŞTIR.VE NE YAZIK Kİ BU GERÇEĞİ BENDENİZ ANLATMAKTA ZORLUK ÇEKMEKTEYİM.FARUK EL FURKAN ADIYLA GÖREVİMİ İCRA ETMEKTE TEFTİŞ YAPMAKTAYIM.MEHDİ'YE ZEMİN HAZIRLAMAKTAYIM.AYNI ZAMANDA ONUN GULAMI ÇAKERİ OLARAK ORTAMI YARA YARA ONUN BİR KESKİN KILICI OLARAK ORTAM HAZIRLAMAKTAYIM.BENİ ONUN ZÜLFİKARI BİLİN BEN ORTAMI ONA HAZIRLADIKTAN SONRA ALEVİLER HEP BİRLİKTE KIYAM ETTİKTEN SONRA MEHDİ ZUHUR EDECEKTİR.ÇÜNKİ ZAMANI GELMİŞTİR.TÜM AHİR ZAMAN ALAMETLERİ GERÇEKLEŞMİŞ ONUN ZUHURUNA NERDEYSE RAMAK KALMIŞTIR.SİZLER UYANAN İLK GRUP OLABİLİRSİNİZ.HABERDAR OLAN İLK GRUP.BİR DİZİ EYLEM HAZIRLIĞIMIZ VARDIR.BUNUN İLKİ İŞÇİ PARTİSİ VE KAYNAK YAYINLARINA KARŞI OLACAKTIR.ÖNCELİKLİ OLARAK BU GERÇEKLEŞMELİDİR.ALEVİLER MEHDİ ÖNCESİ ATEİZM BELASINDAN KURTULMALIDIR.PLAN ŞU TURAN DURSUN İLHAN ARSEL FAİK BULUT VE ERDOĞAN AYDININ KİTAPLARI YAKILARAKTAN EYLEME START VERMEK KARİKATÜR KRİZİ ÇERÇEVESİNDE ELE ALARAK DEĞERLENDİRMEK.VE SONUÇ OLARAK ALEVİLERİN BU GİBİ KİTAPLARDAN UZAKLAŞTIRILMASINI SAĞLAMAKTIR.VARSA EVLERİNDE BU KİTAPLARIN YAKILIP YOK EDİLMESİ VEYA TEŞHİR EDİLEREKTEN YAKILMASI SÖZ KONUSUDUR.İŞTE MEHDİ'YE ZEMİN HAZIRLAMANIN BİRİNCİ AYAĞI BUDUR.DAHA DETAYLI BİLGİ İÇİN İRTİBAT KURMANIZI TAVSİYE EDİYORUM. ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Doğu PERİNÇEĞİN Sırr-ı hakikati ne..? UYGARLIK VE DEVRİMLERİN BAYRAĞI: Ayyıldızlı al bayrağımız, binlerce yıllık başı dik imparatorluklar tarihinin ve son iki yüzyılın devrimler tarihinin bayrağıdır. Bu açıdan Türk bayrağı büyük bir milletin bayrağı olmanın ötesinde insanlığın evrensel değerlerindendir. Türk bayrağının tarihi, uygarlığın tarihi kadar derinlerdedir. Ayyıldız, eski Mezopotamya uygarlıklarında, Sumerler zamanında doğmuştu ve 7. yüzyıla ait Göktürk paraları üzerinde de bulunmaktadır. Türk bayrağı, büyük devlet kültürünün, büyük imparatorluklarla büyük uygarlıklar örgütlemenin bayrağıdır. Türk bayrağı, ezilen milletlerin ilk kurtuluş savaşını verenlerin bayrağıdır. Türk bayrağı, son iki yüzyıla dört devrim sığdırmış bir milletin bayrağıdır. Türk bayrağı devrim bayrağıdır. KIŞKIRTMALAR DEVAM EDİYOR Bu adi hareketin, Hz. Muhammed'e saygısızlık ve Talat Paşa Harekatı'na karşı psikolojik savaşın arkasından gelmesi, düşündürücüdür. Kışkırtmalar, ABD'nin Haçlı Seferi doğrultusunda devam ettirilmektedir. TÜRK BAYRAĞI ALTINDA VAKAR VE DİSİPLİN VARDIR Biz onlara vereceğimiz cevabı biliyoruz. Türk bayrağı altında kışkırtma olmaz, anarşi olmaz, başıbozukluk olmaz. Türk bayrağı altında milli devlet savunulur. Türk bayrağı altında insanlık, kardeşlik ve barış vardır. Türk bayrağı altında büyük bir milletin nasıl vakar, gurur ve disiplinle yürüyeceğini 18 Mart günü Berlin'de herkes görecektir. DOĞU PERİNÇEK:Aydınlık dergisi 4 mart 2006 cumartesi. *Mehdi'nin çıkış alametlerinden bir tanesi de batıda,başlarında Kinde kabilesinden ayağı sakat bir adamın bulunduğu Bayraklıların çıkmasıdır.* Kaynak hadis:Suyuti,Kitabu'l-Arfi'l-Verdi fi Ahbari'l-Mehdi; Carullah,no:1494,s.99.Bl.7Hadis no:13 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Ve Mehdi Sarı Öküz Stratejisini Açıklıyor Gitme giden gitme sual sorayim Ya ne bu dünyanın üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Dünya Sarı Öküz'ün üstünde durur Yorum: Pir Sultan'ın burda sarı öküzden kasdettiği Türkiye'dir...Dünya'nın onun üzerinde durması semboliktir...Bilirsiniz tasavvufçular hep benzetme ve tasvirlerle bir şeyler anlatmaya çalışmıştır...Avrupa kıtası tarih bakımından gerek sömürü düzeni gerekse dünya savaşları açısından önemli bir merkez'dir...Biz o yüzden avrupayı burda dünya olarak kabul ediyoruz...Ve öküz boynuzunu avrupaya geçirmiş ucunda döndermektedir...Batılı strateji uzmanları dünyayı sekiz devletin kurtarabileceğini söylemiştir...Bunların içinde Türkiye'de yer almaktadır...Miloseviç işçi partililerin ve özellikle Doğu Perinçeğin verdiği habere göre şöyle demiştir...'Dünya'yı ancak Türkiye kurtarır...Türkiye'yi'de İşçi Partisi kurtarır...' bu kocaman plavra ama her espirinin bir gerçek payı vardır derler...Evet Türkiye jeopolitik ve jeostratejik olarak Dünya'yı kurtarma potansiyeline sahiptir...Hatta batılılar yine şöyle derler Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir stratejik bölgede durmaktadır...Vesaire vesaire....İşte Dünya Sarı Öküzün Stratejik Boynuzları üstünde durmaktadır...Hatayın alınmasıylada erkek bir öküz olmuştur hatırlatırız...Gerçeğe Hu! .. Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu ökuz neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Öküz de bir salin üstünde durur Yorum: Sal burda Kıbrısı temsil etmektedir...Kıbrıs biliyorsunuz bir adadır ve sala benzemektedir...Türkiyenin dış politikası açısındanda önem taşımaktadır...Ve batılılar bizlere sürekli kıbrıs meselesini dayatmaktadırlar...Kıbrısı bir koz olarak kullanmaları'da bizim sarı öküzle alakalı olsa gerek biliyorsunuz biz orası için yavru vatan diyoruz yani sarı öküzün danası...Ve ilginç tir İşçi Partililer orasını vatan savunması olarak göstermekte farkında olmadan bizim sarı öküz stratejimizin aslını ortaya koymaktadırlar...Devam edin biz bildiğimizi yapmaya kararlıyız... Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu sal da neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Sal da bir balıgın üstünde durur Yorum: Salın balık üzerinde durmasını biz Rum kesiminin sürekli kıpraşmasından dolayı balığa benzetiyoruz...Sürekli dengeleri bozuyorlar bir türlü rahat bırakmıyorlar bizim halkımızı... Biliyorsunuz balık hiperaktif bir mahluktur...Rumlar'da hiperaktif bir toplumdur...Hep orda kargaşa çıkarıp salı sallıyorlar salı sallanır derler ya... Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu balık neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Balik da deryanin ustunde durur Yorum:Balığın derya üzerinde durması biliyorsunuz Rumların bayrağında kıbrıs tam olarak alınmıştır ve derya üstündedir...Yani bu hiperaktif balıklar kendilerini adanın sahibi zanıyorlar...Ve o yüzden deryanın üzerindedir... Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu derya neyin üstünde durur Vallahi billahi ben onu gördüm Derya da ikrarın üstünde durur Yorum: İkrar söz demek ama nasıl söz ol emri olan söz...Biliyorsunuz Allah bir şeyi yaratmak istediği zaman ona Ol demesinden ibarettir...İşte burda ikrar üstünde durur sözünün manası Ol emrinin üstünde duruyor olmaktadır... Gitme giden gitme bir dahi soram Ya bu ikrar neyin üstünde durur PİR SULTAN'ım der ki ben onu gördüm İkrar da imanIn üstünde durur Yorum: İkrarın İman üstünde durmasına gelince Allah'ın 99 sıfatından biride Mü'min'dir; Allah, kıyamet günü azap gören mü'minleri cehennemden çıkardıktan sonra onlara derki: 'Mü'min benim, sizler de mü'minlersiniz' Allah, sözünün doğru olduğunu ispatlayandır, mü'min kullarını imanlarında yanıltmayan, onları doğru yola çıkarandır, kullarına va'dinde sâdık olandır, insan kalbini şüphe ve tereddütlerden kurtararak imana kavuşturan, kalplere iman bağışlayan; yaratıkların zulümden, muminleri azaptan emin kılan; onların şahitliklerini kabul ve tasdik eden; taahüdlerini mutlaka yerine getirendir.İşte İkrar'ın İman üstünde durması Allah'ın İman'ının üstünde olmasıdır...Yani Allah haşa bir güman getirecek olsa yer gök sarsılır ve yok olurdu...Ve zaten kıyametin de kopması Allah'ın ikrarının ve imanının o vakde kadar olmasındandır...İşte o kıyamet vakti İkrarın ve İmanın yok olmasındandır... ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Hür İslam Halk Hareketi Alevilerin öncü beyin takımını harekete davet ediyor...Bu öncü beyin takımının büyük çoğunluğu ne yazık ki,diyalektik materyalizmi kendisine şiar edinmiş olan bir partide yer bulmaktadırlar...Sayıları kırk bin olduğu söylenen bu partinin en az otuzbini ne yazık ki,Alevilerin öncü beyin takımıdır...Alevi derneklerinin ve vakıflarının başında olması gereken bu öncü beyin takımı ne yazık ki,kendilerine asla layık olmayan bir beyinsizin ardın sıra gitmektedirler...Kendisi tıpkı HY gibi tutkulu idealist olan bu beyinsiz,türlü ütopya siyasetleriyle ve vesveseleriyle bu öncüleri etkisi altına almaktadır...Denize düşen yılana sarılır misali bu yılana sarılmış olan bu Alevi öncüler hala onun kandırmalarıyla oyalanmakta,vakit kaybetmektedirler...Haklı olarak mücadele saflarında mütemadiyen direnç gösteren bu öncü beyin takımı bu dinamizminin farkında olmaksızın siyasal emperyalizmin etkisi altında heder olmaktadırlar...Zamanın ve mekanın oluşları ve emrivakileri karşısında hür olamayan ve bilinmeyen bir aşağılık kompleksi yüzünden filleşmiş olan yine bu öncüler kendi halkının potansiyelindende bihaberdirler...Nerdeyse dört filistine denk düşecek devrimci halk potansiyeline sahip olan Alevilerin zayıf bırakılması siyasi ve kültürel asimilasyona uğratılmasıda bu öncüleri pek fazla ilgilendirmemektedir...Adeta diyalektik materyalizm ideolojisiyle uyuşturulmuş olan bu öncü Aleviler,kendilerine lider kabul ettikleri topal şeytan (Doğu Perinçek) 'ın ardın sıra gitmektedirler... Artık Hür İslam Halk Hareketi var,ve bu öncüleri aralarında görmek istemektedir...Çünkü hareketimiz Aleviliği,Bektaşiliği,ve Melamiliği esas almaktadır...Bu saydığımız kurumlar zamanına baktığımızda Pir Sultanları ve Şeyh Bedreddinleri ortaya çıkarmıştır...Nazım Hikmetin ilk kominist dediği Şeyh Bedreddin saymış olduğumuz değerlerin ürünüdür...Yine Jön Türk diye adlandırdığımız ve ulusal kurtuluş hareketine zemin hazırlamış olan subaylarında büyük çoğunluğu saymış olduğumuz değerlerin ürünleridirler... Hiçbirisi tesadüf değildir bir gerçek vardır ve bu gerçeği birileri gizlemeye dursun biz sonuna kadar ortaya çıkarmakta kararlıyız...Ve bunuda diyalektik materyalizmle değil Alevilik,Bektaşilik ve Melamilik anlayışları içerisinde gerçekleştireceğiz...Kimin öncülüğünde diye bir soru soranlara aramızda kalması şartıyla 'MEHDİ' 'nin öncülüğünde diye cevap veririz...Nitekim İmam aramızdadır...Kıyam etmiş sabırsızlıkla zuhurunu beklemektedir...Bizde zaten ona zemin hazırlamak için bu Alevi öncüleri aramıza davet ediyoruz...Zira bu Ehl-i Beyt'in davasıdır...Bizim isteğimizle olmayacaktır...Bütün tasarlanan hadiseler Hadi ve Mehdi konsepti olarak gerçekleşecektir...Bizler yalnızca olup biten hadiseler için birer vesileyiz o kadar...Gerisini Hak tayin eder...Hadi ve Mehdi stratejisi bunu gerektirir... Son söz... Dünyayı Evangelist Amerika ve Siyonist İsrail yönlendirir...Evangelist Amerikayı ve Siyonist İsraili İlliminatusuyla yani on adamıyla Şeytan yönlendirir...Ve İlliminatusuyla Evangelist Amerikayı ve Siyonist İsraili yönlendiren Şeytanıda biz yönlendiririz...Şeytanın stratejisi zayıftır...Allah'ın stratejisi ise,bizler için hayırlı olandır...Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman... Mehdi İşçi Partisi genel sekreteriyle çetleşti: Anlık ileti konuşması sırasında hiçbir zaman parolanızı veya kredi kartı numaranızı vermeyin. nusret: emsende sorun çıkdı size yanıt veremedim kusura bakmayın Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: estagfirullah nusret: muharem beyin soyadını sormuşdum Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: amca ben öyle şeylere dikkat etmem... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ama o çok sigara içerdi nusret: kaç yaşındasınız Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: yine en samimi olduğum kişi gözü sakat olandı Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: 33 yaşındayım? nusret: istanbuldamısınız Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: evet nusret: iyi size iyi çalışmalar Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: teşekkürde bazı şeyler eksik kaldı nusret: ne eksik kalan Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: benim acilen sizinle görüşmem gerek nusret: konu ne Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: alevilik nusret: siz dün akşam ulusal kanalda alevilikle ilgili purogram vardı izledinizmi Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: benim televizyonum çekmiyor nusret: anladım Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: işin doğrusu şu ki Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: bana lazım olan kişiler sizin tarafta nusret: siz alevimisiniz Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ben alevilerin imamıyım nusret: o zaman şakir keçeli bu konuda uzman olan kişidir onunla konuşun nusret: o sizi aydınlatır Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: onu bana yönlendirin o zaman nusret: bizim tarafta dediğiniz kişiler kimler Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: aleviler Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: devrimci aleviler nusret: siz devrimci değilmisiniz Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ben dünya devrimi için burdayım Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ve zuhurumu bekliyorum nusret: yazdığınızı okuyamadım Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: siz alevimiziniz? nusret: hayır Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ben alevilerin gaybetteki imamlarıyım Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: Mehdi sahib-i zaman Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: Onların başına geçmem gerek Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: sürümü toplamam gerek nusret: size başarılar Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: amin nusret: ama insanlara sürü denmez ki Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ben onların çobanıyım Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: onlar beni tanırlar nusret: anladım nusret: başarılar Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: amin hu? Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ama bir ricam var nusret: buyurun Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: bana engel olmayın nusret: neye engel oldumki Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: halkımı saptıran politikanız var? Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: onlara vesvese yapıyorsunuz nusret: nasıl yani Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: diyalektik materyalizm Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: siz misyonerlerden tehlikelisiniz bana göre nusret: biz ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunuyoruz Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ülkenin ortak değerleriyle oynayarak mı? nusret: ermeni soy kırımına karşı çıkarakmı Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ermeni olayı bizi ilgilendirmiyor...O osmanlının beceriksizliğinin sonucu Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: sözde milleti-i sadıkaydı Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: aleviler ise millet-i haineydi Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: sonuç Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: kimmiş sadık olan nusret: ama şimdi gündeme getiriyorlar ülkemizi bölmek için Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: siz kendi işinize bakın ve osmanlının kirli çamaşırlarını yıkamaya çaışmayın nusret: siz o zaman ulusal kanalı takip edin fikrinizi değiştirip doğruları göreceksiniz Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: ben gerçeğim siz batılsınız... nusret: neyse size başarılar iyi bayramlar Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman: amin hu Zikr-i hakikatimizdir... ______________________ Bakî Gerçekler Demine Hû,Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hû Mü'mine Yâ Alî Yâ Mehdî Sahib-î zaman...