Zıplanacak içerik

mavi olmayan gökyüzü

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey

  1. Farklılık dikte edilemez.Buna farklılığın kendisi izin vermez. Apayrı renkleri olan çiçeklerin ortaklığı onlara can verecek güneşin aydınlığıdır. İyi geceler.
  2. Olsun bakalım.Size değildi sitemim;siz kendi adınıza cevap verdiniz.Başım gözüm üstüne. Hepimiz yaşadıklarımızdan ibaretmişiz Annemin dili benim baş tacım;ülkem canımdır.Farklılığım rengimdir.Diyeceklerim kendimden ibarettir.İyi tartışmalar dostum.
  3. "doğruya doğru"dur Demirefe diyenlerdendim;ama bu aralar pek takip edemesemde,takip ettiklerimle aynı şeyi söyleyemiyorum.
  4. Dur abi ya,ne kızıyon kullandığım ifadeler genel olmakla birlikte;ben sizin yazdıklarınızdan kıyaslama gördüm.Yanlış görmüşsem, özür dilerim. Kızmak yok
  5. çok teşekkür ederim. dilerim ki o genç delikanlı hala bıraktığınız yerdedir;sizi bekliyordur.
  6. Ben farklı birşey söylemiyorum.Sorun şu;neden farklılıklar söz konusu olunca ortak paydadan değil de farklının korkularından bahsedilir. Neden farklı olana kendimiz kadar sahip çıkamıyoruz.
  7. Sözlüklere takılıp kaldığımı da nerden çıkardınız.TDK tanımdan ibaretti,diğer tanımlamalar okuduğum kitaplardan örnekler...Sadece bakışımı açıkladım,sözlüklerle ahkam kesmedim.Siz benim bakışıma yanlış dediniz;ben de işte bu diye açıkladım. Dersim Devrim(!)ini anlamak için;önce 1930'lara dönmek lazım. "- Ağrı'da Kürtlerin medenileşip, sükunet bulmaları bile kardır. Karaköse, hü kümete bağlı bir Kürt şehridir. Erzincan Kürt merkezi olursa Kürdistan'ın kurulmasından korkarım. - Türklerle Kürtler aynı okulda okumalıdır. Bu Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır. - Diyarbakır, kuvvetli Türklük merkezi olmak için tedbirlerimizi kolaylıkla işletebileceğimiz bir olgunluktadır. - Kürtleri verimli topraklardan nereye göndereceğiz? Hudut üzerinde bulunan yerleri derhal Kürtlerle dolacak. Ağrı'dan geçici olarak gelen Kürtleri de bir yere gönderemeyiz. Sükunet bulmuş olmaları bile kafi bir kardır." - Memur yetiştirecek büyük müesseseler güneyde yoktur. Orta mektebe girecekler içerisinde Kürtlerden de mü racaat olursa, onları da reddetmemeliyiz." bakınız İsmet İnönü'den devrim incileri... Tek amaç devrim değil mi! Yine... 1925-1940 arası Kürt-Şark Raporları; "Ziya Gökalp'in "Kürt aşiretleri hakkındaki tetkikler" araştırması, Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey'in İçişleri Bakanlığı'na raporu, Diyarbakır Valisi Cemal Bardakçı'nın raporu, Umumi Müfettiş İbrahim Tali Öngören'in raporu, Korgeneral Ömer Halis Bıyıktay'ın raporu, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın raporu, Başbakan İsmet İnönü'nün raporu, Umumi müfettiş Abidin Özmen'in "Şark Meselesi" raporu, İktisat Vekili Celal Bayar'ın "Şark Raporu", maliye müfettişi Burhan Ulutan'ın raporu " ve bu raporlarda ki devrim ruhu... "-Silahların toplanması ve aşiret ağalarının uzaklaştırılması için askeri operasyonu yapılmalı" (Şükrü Kaya raporu) -Türkler ile Kürtler aynı okulda okumalı. Bu, Kürtler'i Türkleştirmek için etkili olacaktır" (İsmet İnönü raporu) -Her yıl birkaç bin kişi Batı bölgelerine alınarak 15-20 yıllık bir programla bu halk ortadan kaldırılmalı" (Abidin Özmen raporu) -Türkçe bilmeyen köylüyü memur anlamaya çalışmamalı, bu şekilde herkes Türkçe konuşmaya zorlanmalı" (Abidin Özmen raporu) Cunhuriyet Gazetesi manşeti...DERSİM ŞAKİLERİ İMHA EDİLİYOR! Seyit Rıza asılıyor;Dersim de çocuklar bile yeniden Dersim'i yaşatmamak için katlediliyor. Çayan Demirel'in Dersim Belgeselinde;yaşlı amca 1938'i hala anlatmaya korkuyor.Ölmüş annesinin cesedinin başucunda bekleyen çocuğun nasıl süngülendiğini anlatılıyor.Ölmüş insanlardan nasıl tepeler yapıldığını,tepelerin başına nasıl da çocuk bedenlerinin dikildiğini anlatıyor. Sabiha Gökçen,onurlandırılır.Onuru insanların canı! ‘Allah kimseye göstermesin gördüklerimi. Müslüman Müslüman’ı vuruyordu. Çocuklar birbirlerine sarılırlardı. Candı, ne yaparsın. Sonra çığlıkları gökyüzüne yükselirdi. Kanları sel olup akardı. Hala o çığlıklar kulaklarımda, bir türlü gitmiyor.’ ‘Hozat’ın karşısında bir köy vardı. Ona dokunmazlardı. Türk köyü olduğu söyleniyordu. Operasyona gittiğimizde komutanlarımız sadece köyün içine girerlerdi. Bizim girmemize izin vermezlerdi. Kendileri bizzat sağ olanları çıkartırlardı.’ (abdullah çiftçi-dersim tanığı) Buyrun devrimi konuşmaya!
  8. Kimlik siyaseti yapmıyorum.Önce bu konuda anlaşalım.Demegoji ile başlayan cümlelerde;kişiselleştirmedir.Sizden beklemezdim. saygılar.
  9. Kıyaslama istemeyin bende;açın başlık "şehitler ölmez" diye.Yazayım bende.Başlığı açtınız;ben de "Kürt olmayanların" sorununu yazdım.Yine Kürt dediniz,sordum;cevap vermediniz. Bana sorularımın cevabını verin.Benden kıyaslama bekleyip de;kendinizi haklı çıkarmayın.
  10. Dün akşam vahiy iner gibi ABD'den direktifler hava da uçuştu.Sizde haklısınız.Deryayı göremeyen deryayı çölden ibaret sayarmış. Muhteşem bir tespit.Kutluyorum sizi.
  11. AKP sürecin önemsiz bir piyonu diyorsanız;AKP'den öncesini de yazın.Örneğin 1938'i yazarken öncesinde "Kürtler'i asimile edilecek raporlar dizinin"den örnekler verin.1960'ları yazın;albay ve generaller arasında ki "ülkeyi kim yönetmeli" kavgalarını yazın."Bizim iyi çocukları" yazın.Sivas'ı yazın.... Süreç budur;süreç seçilmişlerin ve atanmışların piyonluğudur.Elitlerin statökosudur.Sadece AKP değil.
  12. Okkır'dan mahrum edilen haklar OKKIR'ın canına malolmuştur.Bu gerçekten korkunçtur,adaletin büyük bir ayıbıdır.Suçlu mudur,değil midir...bilemem.Bildiğim suçlu da olsa İNSAN yaşama hakkı ile her daim özeldir. Nefes alamadıktan sonra İNSAN olmanızın hiçbir önemi yoktur;günahlarınızı,iyiliklerinizi İNSAN olmadan tartamazsınız! OKKIR'dan çalınan yaşama hakkı ZERE'den de çalınamaz.Bunu vicdan sahibi olan kabullenemez. Zere,ölümü bekliyor.Nefretinizi bu gerçeklekle dizginleyebilirsiniz. Ama hiçbir şekilde yaşamları kıyaslayamazsınız.Bu sizin OKKIR'ı bile yazarken samimi olmadığınızı gösteririr. ZERE'nin ölmesi,OKKIR'ın ölmesiyle açıklanamaz.
  13. Sadece ilk sayfada ki iletilere bakabildim;sonrasına bakamadım.Bahsetmişseniz sorun yok dostum.Sizin bakışınızdır sonuçta. Ben propagandadan nefret ederim.Birilerinin yazdıklarını,söylediklerini tekrarlayanlardan değilim. Korku yada endişe;adı ne olursa olsun "bu ülkeyi bölecekler" demekle açıklanamayacak insani hak ihlallerini haklı bir yere oturtmaya kılıf olmaza. Ve tekrar edeyim;kimse benim ülkemde yaşananları sadece AKP ile açıklamasın.
  14. Kimseye maval okumuyorum.Ahlakım buna müsade etmez.Ben o ayrılık nifaklarının bu ülkede nasıl da kültür olduğunu çok iyi biliyorum.Bana kendi ülkemden "AKP ile başlayanlar..." diye bahsetmeyin.
  15. Düşmedi,düşmeyecek İnsan gerçeğini yok sayan,kendisine takılı kalmışlara verilecek kurbanımız yok. Nifak tohumları açılım ile ekilmedi;açılım sadece nifak tohumları 2009'un Türkiye zihniyetini belgeledi.
  16. işte budur. Şu soruya verilecek cevapta aranır samimiyet; "İzmir'de yaşananları tasvip ediyor musunuz?" evet yada hayır;ama'lar ile konuyu farklı yerlere çekmeden!
  17. Yılmaz Özdil Vallahi ben kendilerini heç dikkatte almazdım.Ayıp etmişim ya. Ben de kendisini alkışlıyorum;İzmir'de bir daha kendini gösteren linç kültürünü bu kadar aşıp da kişilere saldırmak doğrusu her baba yiğidin harcı değil. alkışlıyorum;saygılar üstad diye de yolunda "daralmış bir zihniyetin" bayrağını açıyorum.
  18. rahatsızlığımızı dile getirdik.bu arada Cloud' da teşekkür ederim.
  19. Maalesef ülkemizde asgari ücrette çalışan işçiler var.Bunun yanında aylarca çalıştırdıktan sonra tek bir kuruş öemeden işçiye kapıyı gösterenler var.Herhangi bir sosyal güvenliği işlemeyenleri yazmıyorum bile.Ama bunlar orada eylem yapan memurları haksız duruma getirmez.Zengini devleştiren,yoksulu açlığa iten bu düzende;verilen emek ekmek olarak dönmüyor.Destekliyorum Vay be polis devleti siz de görmüşşünüz,şaşırdım
  20. öğleden sonra sıralanan iletiler de ki "Fas,İspanya..." şeklinde başlayan ülke/bölge... tanıtımların bolluğu.
  21. Tanımlamalar farklılığın olmazsa olmazıdır.Siz Türk,ben Kürt'tüm.Bu da bir tanımdır aslında.Kırmızı ile belirginleştirdiğim cümleleri gelin beraber okuyalım.İlk cümlenizde "farklılıkları yaşatma ve ilertmek" hakkından bahsederken;ikinci cümlede "beni farklılığımla tanımlamak ortak paydayı yok saymaktır" anlamında bir cümle kullanmışsınız. Öncelikle benim hayatımın en özel yerinde Türk'ler var.Arkadaşım,canım dediğim insan bir Türk'tür.Ortak paydamız ne benim Kürt olmam ne de arkadaşımın Türk olması;bizi buluşturan faklılığımza rağmen ortak olan insani duygular.Farklılıklarımız ise bizi zenginleştiren birer motif. Az önce tek kelime Kürtçe bilmeyen arkadaşım bana Kürtçe bir şarkı dinletti.Benim Kürt olmam yada farklı bir etnikten olmam neden onu yada beni rahatız etmiyor! Çünkü biz "insan" da buluşmayı çok iyi beceriyoruz. Farklılıklar renk getirir;ayrılık değil. Ayrılığı getiren farklılıklarımız değil;nemalananların kirli hesabına ... eden zihniyetlerdir. Ortak payda insan;ortak çıkar bu ülke.Bunun ötesi var mı! İtiraf ediyorum;bu cevabı gördüğüm andan beri gülüyorum. Çok tatlı bir yanıt;doğruluğunu es geçtim. Bir de sizden dinleseydim şu korku müptelası Maviyi.Tavsiyeniz dikkatte alınacaktır;korkularınız alındığı gibi.
  22. Kompleks mi Birincisi ben burada Türkiye Cumhuriyet'inin devrim anlayışını sorgulamıyorum.Sorgulamadığımı nasıl olurda Dersim'den ibaret görürüm. İkincisi "devrim" olarak nitelediğiniz müdahalenin(katliam diyorum ben) başarısız olmasını; şeklinde sıralayarak sadece bölge halkına mal etmeniz kesinlikle nesnel olmayan bir bakışın ürünü.Her zaman söylerim;bir daha tekrarlayayım. "taraf yoktur taraflar vardır." tarafların olduğu bir yerde "sadece bir tarafı" suçlu olarak lanse etmek Devrim ve Kürt-Alevi düşmanlığı mı? Çok pardon,ben katliamları devrim olarak nitelemiyorum ki kalkıp da devrimi mantıksız sınırlarda boğayım. Bırakalım devrimi;bu ülkede çok kan aktı.Adı,gerekçesi beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Türkmenlerin,Ermenilerin kanı akmıştır muhakkak. Ama akan bu kanlar;Dersim'de,Sivas!ta,Maraş'ta akan kanı örtmez. İhtilal ve Devrim ile bitireyim; Devrim; "1-Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik.2-eskimiş Çevrilme, katlanma, bükülme."(TDK) İhtila; "1-Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim, 2- "(TDK) yine... Milliyet'in 1971 yılında yayınladığı Ansiklopedik Sözlük'te devrimde ihtilali TDK tanımı ile açıklayıp;bu tanımı devrim ile karşılar.Meydan-Larousse de ise devrim "köklü değişiklik,yenilik" daha da ileri bir adımda "inkilap" olarak tanımlanır.Kışlalı ise "devrim" ve "ihtilal"i farklı tanımlar;Cemil MERİÇ ise Kışlalı'nın "devrim aslında inkilabı karşılar" şeklinde ki yaklaşımını çok sert bir dille eleştirir;"Harf inkilabı ,şapka inkilabının sosyo-ekonomik düzenin değişmesi ile ne alakası var" der ve;"İktidarın sınıfsal yapısı değişince sosyo ekonomik yapısı nasıl ayakta kalabilir?" diye sorar! Ben tanımlamalardan ziyade bakış açısını daha çok önemserim.Bu yönüyle bakış açınız benim için çok daha değerli.Ama yine de bunları ekleme gereği hissettim.
  23. Forumun yeni yüzünde bu da mı var,bilmiyorum ama bu tanıtım iletileri gerçekten de bana illalah dedirtti.Atlas dergisi bile bu kadar tanıtımı ard arda vermiyor. Ciddi anlamda rahatsız oldum;umarın yanlış anlaşılmaz.
  24. O zaman endişelerinizin ve içgüdüsel davranışlarınızın altında ne yatar diye sorumu düzelteyim. Korku,korku ve yine korku. Ayrıca "siz" ile başlayan,benim yerime yargılarda bulunan yaklaşımınız hiç şık durmuyor. Burada sonuç itibari ile düşünceler var;kişilikler değil. Benim için en büyük değer insandır;tüm korkularımda bu değerleri kaybetmeme telaşı vardır. Kürt olmak ile Kürt olma üzerinden siyasi teoriler arasında büyük farklar vardır;biri olması gerekendir diğeri faşizme kadar uzanır;bazen faşizmi bile yerle bir edecek nefreti kendinde barındırır.
  25. Evet,devrim ağaları yok etmek değildir.O ağaları yaratan yapıyı tüm yönleriyle ortadan kaldırmaktır.Peki o gerekli,haklı bulduğunuz devrim neleri ortadan kaldırdı. Dönemleri birbiriyle karıştırdığım yok.Devriminizin sonuçları sizi hiç mi ilgilendir miyor.Ya da devrimi bu kadar gerekli bulan;sözüm ona devrimcilerin yaptığı devrimin neler getirdiği devrimin kendisini hiç mi bağlamıyor? Bakın,Boşig ne demiş; "Devrim, ağaları yok etmek değildir Mavi... O ağaları yaratan sistemi/yapıyı/kültürü değiştirebilmeyi akıl edebilmek ve eyleme geçirebilmektir..." İşte ben de böyle düşündüğümden;devrim dediğinize devrim diyemiyorum. Kusura bakmayın;JİTEM de ağalar da aynı zihniyetin ürünüdür. Dün Dersim de yapılanlar,daha sonra Diyarbakır'da,Hakkari'de yapılmıştır. Çok mu zordu bölgede var olmak.Hayır;değildi.Tüm sürülmüşlerinizin bölgede olmasaydı,askerimizin orada fiyaka çalmasaydı,insanlar öldürülmesiydi...saydıklarım ve daha nice sayacaklarım olmasaydı;bugün bölge de cehalet olmazdı. Sadece bölge de değil;tüm Türkiye'de halk tarafından edinilmiş tüm davranışlarda;sistemin zihniyeti yatar. Dönün,bakın etrafınıza.Size ve düşüncelerinize olan yaklaşımlarda da bu zihniyeti açık açık görürsünüz. Nasıl bir zihniyet mi; Dibine kadar cehalete batmış;yok saymış,duyarsız kalmış bir zihniyet. Tahammülü sadece kendisinde arayan,ideoloilerini,partilerini...insandan çok daha üstün gören bir zihniyet. İradesini mecliste çanak tutanlara koşulsuz vermiş bir zihniyet. Sadece eleştiren,kabullenme noktasında üstüne adam tanımayan bir zihniyet.... Bu zihniyet yeni değil;bu zihniyet dün devrim dediğiniz yerden bugüne taşınan devrimlerin sonucu. ...Demagoji yapmıyorum.Sadece soruyorum;nası bir devrim!Devrim sonuçları ile vardır;süreçleri ile işler.Bakınız Dersim'de işleyen sürece;sadece ölüm ve sürgün.Bakın Dersim!den sonrada bölgede yaşananların özetine;bizzat devlet eliyle yaratılan ağalar! Boşig, Bir daha tekrarlıyorum;devrimi gerektirecek olan bir yapının üstüne gidilmesinde sadece egemenlik telaşı olmaz.Sadece savaş uçakları ile devrim beslenmez.Sizin sonuçları ile katliam dediğiniz benimde altına imzamı attığım Dersim'de devrim yoktu. Biz yada kendi adıma konuşayım ben;ağaların yada imamların yada koruyucuların kölesi olmak ister miyim? Kadını yok sayan törelerden hoşnut muyum sanıyorsunuz? Hala cehaletle savaşan ırkdaşlarımın propagandalara sığdırılmaya çalışılan tercihlerini alkışlıyor muyum? Hayır,sizin kadar sizden çok tepkiliyim.Ama devrim öyle olmaz.Devrim kendi çocuklarını yerken yeni çocuklar yaratır;aynı çocukların varlığına çanak tutmaz.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.