kaplan-200

bende bahçelinin bu kararını destekliyorum,yoksa chp nin yaptığı gibi geri tepe bilir...o nedenle doğru bir karardır. meclise gelince kuzu diyorsunda sevgili cyrano adam açık,açık söylüyor, bölücülük yapmasınlar yeter, bizim kimseyle sorunumuz yok. cumhur başkanı seçimi ile söylediklerinin ne alakası var? ne zaman söyledi meclise gitmem diye...ben hatırlamıyorum Aksi chp'yi eleştirdiler,cumhurbaşkanı'nı kendiniz seçmesiniz,halkın seçmesine karşı gelirsiniz????daha siz ne istiyorsunuz?Diye açıklaması olmuştu. saygılar

bu habere ancak gülüne bilir.... bu anlatılan 1. ve 2. gurup yıllardan beri bereber nasıl yaşadaıysa daha da iyi yaşayacağı inacındayım. bu tür haberler maksatlı olarak yapılmış ve birilerinin verdiği pisikolojik savaştır. türkiyeyi şidetli guruplara bölmek,12 eylül politikası'nı uygulamak artık bilsinlerki türk halkı uyandı bu numaraları artık yemezler...

sevgili cyrano Onbinlerce üniversite öğrencisi YÖK'ü protesto etmek için beyazıt meydanında toplandı,ama sağa sola saldırıp kaldırım taşlarını söküp ortamı meydan muhaberesine döndürüp ,camları indirip parçaladığını yazmamışsınız. Silahsız şiddet içermeyen bir protesto dediğin bu'mu oluyor kaldırım taşlarını söküp sağa sola saldırmak,patronlardan aldığı emirlerle sağ,sol çatışmasını yaratıp ,körüklemek,POLİSİ TAHRİK ETMEK'mi oluyor.polise erbakanmı emir verdi vahşice saldırın diye :=) . daha bugün bile üniversitelere bakın terörizmi ,bozgunculuğu solcuyum diye geçinenle pkk ,dhkpc sempatizanları yapıyor. ee ne olacaktı ,onlar bas bas bağırırken diğerleri sus pus mu olacaktı ,sizler neredeydiniz?sizler neden çıkpda bir gün olsun onları kınamadınız. saygılar..

tarikat şeyhinin emriyle oy veren aşiret ağasının emriyle oy veren, toplumun yaptığı seçime milletin hür iradesi diyemezsiniz. kendinizi kandırmayın.o köyde ağanın istemdiği partiye tek oy çıkarsa ağa o köyü darmadağın eder. batı'dan0/0 70 kadar oy aldı akp ,batıda aşirette yok,ağalıkda yok üstelik okuma oranı çok yüksek,buna milletin iradesi dememek .... kendinizi kandırmanız demektir. (yazdığınız yazılara cevap vermek istemezdim ama ,anlaşışan siz türkiye'nin ağalıkla yönetildiğini ve aişretlerin yönettiğini sanıyorsunuz ama doğuda bazı yerler var ama artık doğuda bile kalmadı!!***** benide akp sevunucusu durumuna sokmayın.. saygılar.

sevgili taunus Toplumların, bugünkü devlet, siyaset ve yönetim anlayışlarının, yapılanmalarının, geçmişin mirasından etkilenmediğini söylemek oldukça zordur ve bu anlamda toplumlar, önceki nesillerden miras olarak aldıkları kurumların, değerlerin ve davranış biçimlerinin yükünü taşırlar. Diğer bir deyişle, ekonomik, sosyal, siyasal, idarî ve kültürel anlayış ve yapılanmalar, insanlık ve toplumların tarihi içinde, tarihi süreklilik seyrini izleyerek var olagelirler. Devletler, milletler ya da başka parametreleri esas alarak yapılan toplum ayrımlarının hepsi için geçerli olan bu nitelikler, aynı zamanda belirli bir değişimi ve dönüşümü de içerir ya da içermesi gerekir. eğer ülkücüler osamnalıyı kabul ediyor, türklüğü kabul etmiyor demeniz çok anlamsız bir hal alıyor ve komik bir durum meydana geliyor,ülkücüler türkçü değil diyorsunuz ,buna ancak gülebilir ... İşte bu süreklilik, değişim, dönüşüm ya da tam tersi anlayış ve yapılanmaların belirli çizgiler itibariyle Göktürk'lerden,Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kadar gelmiştir. ayrıca 20 kişi bir olup birini dövme olayı ğlkğcülükle falan alakası yoktur,her yerde gençlerin kavgası vardır kimi bu guruba ülkücü der,kimi devrimci gurup der vs.. pkk ve lehine gösteri yapanlara nedenses çıkarmıyorlar diyorsunuz!!!! sevgili taunus'zaten bu eylem ve gösterileri düzenleyenlerin amacı'da bu zaten belli bir kesimin buna karşı çıkması ve türkiyeyi kaosa sürüklemek... yoksa o guruplara başka bir guruplarla karşı koymak sizce dahamı iyi olacak... sanıyorsunuz.. bilmem anlata bildimmi... saygılar..

sevgili bilge kağan istersen sen tarihi iyice oku ... ne demek savaş sırasında kürtler zorla savaşa sokuldu?ya daha yaşayan, canlı şahitleri bile var, bunu nasıl inkar edersin.. bu kaynağı nerden aldın bize'de söylede bizde aydınlanalım bari... kürtler hakkında 3-5 kitap okudum kimi kürtleri karalamış,kimileri göklere çıkarmış.. ama dr.MAHMUT RİŞVANOĞLU SAKLANAN GERÇEKLER(KURMANCILAR VE ZAZALAR)ADLI KİTABINI SİZE TAVSİYE EDERİM. Çünkü bu yazar yanlış hatırlamıyorsam urfa aşiretlerinden'dir ve kürt tür. Kitabında belgesiz hiçbir şey yok.. kürt lerin nasıl oluştuğunu çok açık bir şekilde yazmıştır... ve bu güne nasıl geldiğini açıkca belgelemiştir,bunu sizin gibi faşist kürtler bile kabul etmiyorlar... kürtçe dilinin nasıl oluştuğunu o kadar güzel bir şekilde anlatmışki ... kürtçede olan kelimeklerin tükçe,arp,ve fars dilinden oluştuğunu sayfalarca göstermiştir... yani türklerin orta asya göçünden sonra nasıl kürtleştikleri net bir şekilde görülmektedir... Ayrıce kendini türk gören Türkiye cumhuriyrtine bağlı olan herkes türk'tür... türk,kürt,laz,çerkes ayrımı yapılmaz yapılamaz....yapanların pkk ile farkı yoktur çünkü amaçları aynıdır kardeşı kardeşe düşürmek... türk kürt kardeştir ayrım yapan ka...ştir.

İKİ ŞEHİT DAHA Şırnak’ta PKK’lı teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü ile Piyade Er Murat Tuzsuz şehit oldu. Operasyonda çatışma ŞIrnak, Bestler Dereler bölgesinde, güvenlik güçlerince icra edilen operasyonlar sırasında bir grup PKK’lı ile karşılaşıldı. “Teslim ol” çağrısına uymayan teröristlerle girilen çatışmada, Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü ve Piyade Er Murat Tuzsuz şehit oldu. İki eve daha ateş düştü Sırnak’ta güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada, 1 piyade kıdemli üstçavuş ile 1 piyade er şehit oldu. Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamada, Bestler Dereler bölgesinde, dün güvenlik güçlerince icra edilen operasyonlar sırasında bir grup PKK’lı ile karşılaşıldığı belirtildi. Güvenlik güçlerinin “teslim ol” çağrısına teröristlerce ateşle karşılık verilmesi sonucu çıkan çatışmada, Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü ve Piyade Er Murat Tuzsuz’un şehit olduğu kaydedildi. Çatışmada bir PKK’lı terörist de öldürüldü. Törenle uğurlandılar Çatışmada şehit olan Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü ve Piyade Er Murat Tuzsuz için, cenaze töreni düzenlendi. Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığında şehitler için düzenlenen törene, Vali Selahattin Aparı, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz, Garnizon Komutanı Kurmay Albay Habip Doğar ve yetkililer katıldı. Törenden sonra Piyade Kıdemli Üstçavuş Ahmet Tündü’nün cenazesi Kahramanmaraş, Piyade Er Murat Tuzsuz’un cenazesi de Bilecik’e gönderildi. Ustçavuş Tündün’ün cenazesi gözyaşları ile toprağa verildi. Şehit piyade er Murat Tuzsuz’un cenazesinin ise bugün düzenlenecek törenin ardından Eskişehir’de toprağa verileceği bildirildi. Şehit erin yaşadığı mahallede, komşuları ve esnaf bölücü terör örgütünü lanetlemek için ev ve iş yerlerine boydan boya Türk Bayrağı astı. 5 aylık askerken şehit düşen Piyade er Murat Tuzsuz’un annesi sinir krizleri geçirdi. Komşuları tarafından teselli edilen anne Mualla Tuzsuz evlat acısına rağmen, “Vatan sağ olsun” dedi. Acılı babadan teröre lanet Şehit olan Piyade Er Murat Tuzsuz’un (20) Eskişehir’de yaşayan ailesi ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Çamlıca Mahallesi Doğanşehir Sokak’ta yaşayan şehit Murat Tuzsuz’un babası Hasan Tuzsuz, henüz 5 aylık asker olan oğlunu kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduğunu belirtti. Acı haberi aldığında fenalaşan anne Mualla Tuzsuz’a ise 112 Acil Servis sağlık ekibi müdahale etti. Şehit Murat Tuzsuz’un kardeşleri Metin (17) ve Furkan Tuzsuz (6) da gözyaşlarına boğuldu.

Ne demek türkiye'de onur ahlak diye bir şey yoktur.... Ne demektürkiye'de bir halk yoktur diye.. Türkiye bu şekilde lense edilmektedir...işte medyanın marifetleri diyebiliriz... Alasız yalan yalnış idaaları mışları mişleri olmuş gibi gösterek bu şekli almış oluyor. Ebettte size göre göre türkiyde ahlak yoktur, ahlak'ı türkiyede yaşayanlar bilir... Halk yokmuş, türkiyede yaşamayan benliğini özünü yitirmiş kişiler elbette kendini halk'tan saymaz halk olabilmesi için bu topraklarda onuru ile yaşamış olması gerek... Onurdan yoksun olnlar onur'u da halkı da anlayamaz elbet,,,onu anlamak için yaşamak gerek. eşcinsellik osmanlı sarayında bile vardı.diyorsunuz neye dayanarak söylüyorsunuz avrupalı'ların propagandasına dayanarakmı? inacın önemini'de anlıyoruz bu arada geçmişimizde yaşayanları bu şekilde suçlayarak, onun günahını'da anlayamasınız sanırım. avrupada kendi kardeşiyle evlenen tek çift vardı diyorsun, ama bu'da atmasyon şimdi zamanın olmadığından şu an yazamıyorum ama onuda yazacağım inşallah. verdiğiniz baba kız örneği'ni araştırın idda ediyorum onun ne türk'ile nede müslüman ile alakası vardır... türkiye türktür, türk kalacaktır ... Dünyada en onurlu insan türk inasnıdır.. yaptığınız kuru propagandalar çaba vermeycektir saygılar...

Sevgili muki .. Avrupada kaçtane gönüllü yardım kuruluşu var hepsini bilmesemde CARİTAS'I:Evsizlere, kimsesizlerebarınma, yiyecek ve bakım imkanı sağlayan, gönüllüler aracılığı ile çalışan katolik yardım kurumu olduğunu. Onlara yardım paketleri ve paralar dağıtılıyor. Sonra öğrencilere burs ve Avrupa’daki çeşitli kamplarda dinlenme olanağı sağlanıyor. Ülkemizde de öyle oldu. Deprem sonrası Sakarya ve Düzce gibi kentlerimizde bürolar açan ve daha sonra kendini CARİTAS Türkiye olarak adlandırmaya başladılar... Bunlar avrupanın gönüllüleri sevgili muki ....siz dünyaya yardım yaptığını'mı sanıyorsunuz.... Bugün ırak'ta olanları görmüyorsunuz sanırım madem o kadar gönüllü yardım kuruluşu var nerde ??evet yardım kuruluşları abd ye yardım yapıyor. Çünkü abd ırak'da çok kötü durumda yardım etmek zorunda doğrusunuz... Sivil,kadın,çocuk yaşlı demeden terörist ilan ettikleri kundakdaki bebeklere varana kadar öldürülen asılsız nedenlerle işgal ettikleri topraklarda'ki insanları öldürmelerimi yardım oluyur.... ICMC:sığınmacı ve mülteciler için sosyal ve psikososyal danışmanlık hizmetleri veren yeri adı altında Bu misyonunu gerçekleştirmek için çeşitli ülkelerin içerisinde önce yardım etme şeklinde başlayan çalışmalar, daha sonra açıkça Hıristiyanlaştırma propagandasına dönüşüyor. Öncelikle halkın en yoksul ve en güçsüz kesimleriyle işe başlanıyor.. sevgili muki onların cinsel tercihleri tabiki bizi ilgilendirmez fakat avrupayı bu kadar masum göstermenin bir anlamı olmadığı için bütün hastalık ve ****** bu ilişkilerden geldiğinden ,ayrıca türk milletinin karekterine uymadığından yazıyorum... ****** bu kadar masum gösteremezsiniz... hani bilimciidiniz bilim bile bu ***** ilişkiyi kabul etmiyor siz nasıl kabul ediyorsunuz? Evet muki ben avrupa'da olmasam'a akrabalrım ,arkadaşlarım var ve türk'ün türk'e yaptıklarını çok iyi biliyorum.... yaptıkları dernekleri,yardımları,etkinlikleri vs.. saygılar..

Biz batıya beğenilmek zorunda değiliz. Devlet olarak en parlak dönemlerimiz de biz Avrupa’nın nasihatleriyle hareket etmedik. Ne zaman Avrupa’ya şirin görünmek ihtiyacını hissetmişsek , o zaman itibarımızı ve haysiyetimizi kaybettik. Avrupa’nın dediğini yapmak demek kendi medeniyetimizden vazgeçmek demektir. …… Sırası gelince Atatürk’ü sevmeyi tekellerinde sananlar nedense Ata’nın gençliğe hitabesini pas geçebilmektedirler. Ata’ nın “Biliyoruz ki batı ile uyuşma Türkiye’nin kaçınılmaz olarak köleleştirilmesi anlamına gelecektir.” sözünü atlayanlar Ata’nın “Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.” dediği bugün uygulanmamaktdır ve engel olunmaktadır... bu nedenle türkler tarihte ve bugünde'de batıdan daha çok onurlu,namuslu ve ahlaklıdır... Söylemiş olduğunuz eş cinsel'ler ,lezbiyen'ler,***** ilişkileri yaşayanlar batıdan çıkmıştır ve bu gün onların normal karşıladıklarını siz örtmeye çalışıyorsunuz. bunuda anlamak mümkün değil... Anlaşılan sizin türkiyeden haberiniz yok yada başka dünyada yaşıyorsunuz... her ülkede olduğu gibi farklı inaçlar ,töreler ,gelenek ve görekler vardır bunladan akraba evliği yapan çıkacaktır elbette...ama bu olayı genle yayamasınız... eğer ben batı tamamen *******diyemiyorsam sizde bunu söyleyemesiniz. Ayrıca avrupada eşcinseller haricinde kişiler akrabayı bırak kendi öz kardeşleri ile evleniyor,ilşkde bulunuyor...bunları inkar edemesiniz...bunların örnekleri çokdur bilirsiniz!!! Ama tabiki bunu genele söylemek olmaz ama türkiyeden daha fazla olduğu açıktır.... Çünkü onlarda özgürlük var demokrasi var çağdaşlık var!!!!!!!!

CYRANO 1997'de ikdirda iken bazı kamu çalışanlarına %50 zam yaptı. araştırırsan bula bilirsin ayrıca o 35 milyar dolardan falan bilgim yok onunla ilgi birşey söyleyemem.. ben erbakanın propagandasını yapmıyorum... onlarla işimde olmaz fakat o zam olayını yazayım dedim... saygılar..

sevgili taunus bu söyledikleriniz sadece türk arap vs için geçerli değildir,almanya'ın fransa'nın amerikanın yaptıkları açıkca görülmektedir... bırkın kişisel bakımlarını bile yapmadan sapık ilişkilerinden ötürü ,türlü hastalıklara yakalanan avrupalılar değilmiydi.. Avrupa'da aile önemini yitirmiş, ahlak'ı çökmüş, namus, şeref gibi kavramlar yok olmaya yüz tutmuştur. Ahlakından uzak bir yaşantının sonucunda vicdanlar körelmiş, adalet, merhamet, sadakat ve vefa gibi güzel ahlak özelliklerine rastlanamaz hale gelinmiştir. yapılan araştırmalar göre, önde gelen bir Avrupa ülkesinde gençlerin %50'ye yakını tecavüzü normal karşılamaktadır. eşcinsellik yaygınlaşmıştır. Bu çirkin sapkınlığın günümüzde en yaygın olarak Avrupa ülkelerinde yaşanıyor olması hatta bazı Avrupa ülkelerinde bu sapkınlığın normal bir durum olarak kabul etmiştir. bahs etmiş olduğunuz mafya ,kadın ticareti ,kaçakçılık ,haraç uyuşturucu vs avrupa'nın kendi özünde olan dır ,orada türkleri kullandıkları doğrudur ama asıl patronları'nın avrupalı olduğunu görmüyorsunuz sanırım... vize vermemek için yaptıkları diğer yaptıkları'nın yanında bir hiç dir.. Türkiye ab'yi abd'yi çokmu istiyorlar sanıyorsunuz! onlarda olan ahlaki çoküntü bizden çokmu az sanıyorsunuz... haklı taraflarınız olabilir ama ,sizdeki bizim kendi kompleksimiz'dir deseniz daha yeri olur sanırım... saygılar

AKP'nin İslam'a ne hizmeti var? Recep Tayyip Erdoğan, Cidde’de İslam Ortak Pazarı’na karşı çıkmasını AKP grubuna anlatabilmek için, “Nasıl ki AB’nin Hıristiyan kulübü olmasına karşı çıkıyorsak, İslam dünyasının da din temelli siyasal ve ekonomik örgütlenmelerden uzak durması gerektiğini belirtiyoruz” demişti. Peki ama AB, Erdoğan böyle dedi diye Hıristiyan kulübü olmaktan vazgeçti mi? Veya ABD’yi yöneten grup, Evangelizmi ve Fas’tan Endonezya’ya uzanan coğrafyada 22 İslam ülkesinin haritasını değiştirmek olarak açıkladıkları Büyük Ortadoğu Projesi’ni bir kenara bıraktı mı? Bırakmadı elbette! Aksine Erdoğan’a Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı sıfatını vererek, onu da kendi aralarına aldılar! “Hıristiyan Siyonistler” diye de bilinen Evangelizm mezhebinin başındaki kişiler, Erdoğan’ın bu hizmetlerini unutmadı. New York’ta “Amerikan Musevi Komitesi” tarafından Erdoğan’a “Cesaret Ödülü” verildi. Ödül, Amerikan Musevi Komitesi tarafından Erdoğan şerefine HSBC bankasında düzenlenen yemekte takdim edildi. *** AKP bir taraftan ABD’nin diğer taraftan AB’nin bütün taleplerini yerine getirirken ne yapmış oluyor? İslam’a mı hizmet ediyor yoksa dünyada kurulmak istenen Hıristo-Yahudi kaynaklı yeni düzene mi? AKP, İslam’a mı hizmet ediyor, yoksa bütün insanlığı köleleştirmek demek olan küreselleşmeye mi? Özellikle İslami duygu ve düşüncelerle AKP’ye oy vermiş insanlara bunu sormak lazım... *** Peki CHP veya basında AKP’yi laiklik adına eleştirenler ne yaptı bugüne kadar? Eleştirirken AKP’yi “İslam devleti kurmak istiyorlar, şeriatı getirmek istiyorlar” diye suçladılar! Onlar bu eleştiriyi yaptıkça AKP kaybettiği puanlarını yeniden toplamaya başladı. Çünkü AKP’ye oy veren kitleler, İslami duyarlılıkla hareket ediyor, başörtüsü ve imam-hatip meselesi yüzünden devlet kadrolarına soğuk bakmaya devam ediyor. AKP’nin, özellikle Erdoğan ve Gül’ün, dünyayı “tek devlet, tek din ve tek pazar” ile yönetmek isteyen bir avuç Evangeliste hizmet ettiğini bilseler, bu desteği verirler miydi? CHP, bu durumu niçin gündeme getirmiyor? Çünkü CHP de “küresel ekonominin bir parçasıyız, küreselleşmeye, özelleştirmeye, AB’ye karşı değiliz” diyerek, aynı çevrelere şirin görünmeye çalışıyor! Küresel sermaye denilen Yahudi sermayesine teslimiyettir bu! *** Erdoğan, Mehmet Şevket Eygi’nin ifadesiyle Türkiye’de 21 bin kilise açılmasını sağlayan uyum yasalarını çıkardı. Sadece 21 bin kilise bile, minareleri süngü yapacağını söyleyen Erdoğan’ın sözde reformlarının kime hizmet ettiğini ortaya koymuyor mu? CHP, AKP’nin İslam devleti kurmaya değil, Hıristiyan ve Yahudi irticasına hizmet ettiğini hala görmüyor veya göstermek istemiyor. Bazı CHP’liler, Erdoğan’a “Başimam” dedikçe daha fazla oy alacağını görmeyecek kadar gözleri bağlı hareket ediyor. Oysa Erdoğan’ın icraatları, İslam’a değil, Hristo-Yahudi düzenine yarıyor; bu teşhisi yapsalar, AKP balonu sönecek, bunu görmüyorlar. *** Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve hatta Abdüllatif Şener bugüne kadar açıkça küresel güçlerin Türkiye içindeki propagandasını yapmış, onların ağzıyla konuşmuşlar, bütün dayatmalarını yerine getirmeye çalışmışlardır. Dolayısıyla İslam devleti kurmak şöyle dursun, bütün İslam dünyasının temel dayanağı olan Türkiye Cumhuriyeti’ni Yeni Dünya Düzeni’nin emrine vermişlerdir. Hristo-Yahudi Ortak Pazarı olan Avrupa Birliği’ne girmeye çalışırken, Erbakan’ın kurduğu D-8’i engellemeye uğraşmalarının sebebi budur. Dolayısıyla bugün için İslam dünyasına en büyük kötülük, AKP’den gelmektedir. AKP İslam’a değil Evangelistlerin küreselleşme ideolojisine hizmet ettiği halde, CHP’liler Erdoğan ve kadrosunun İslam’a hizmet ettiğini iddia ederek AKP propagandası yapıyor! ARSLAN BULUT

sevgili taunus biliyorsunuz 1. dünya savaşından bu yana türk'ün türk'den başka dostu olmamıştır. üstelik halk fakir bitkin bir vaziyette idi daha kendine faydası yok iken batıyı nasıl rahatsız edebilir...hangi batının geneleğini göreneğini ,inacını ve ekonomisini yıkmıştır vs. saygılar

sevgili CYRANO 1997 de erbakan döneminde %50 zam yapıldı... anlaşılan size yansımadı bu zam... şimdi benim istediğim yere oy vercekmisin? :=)

SEVGİLİ TAUNUS ulusal bir kültür dokumuz kalmamışdiyorsunuz fakat ulusal kültür dokumuz olan din'i yok sayıyorsun uz nasıl çelişki bu? din dışında hiç bir yerel, ulusal ya da evrensel değeri olmayan adamlar ülkesidir islam ülkeleri, derken hiçbir zaman islam ülkelerine fırsat verilmediğini her fırsatta yok edilmeye çalışıldğını ve bütün avrupa'nın hedefinin islam ülkeleri özellikle (TÜRK İSLAM)olduğunu düşünmediniz sanırım. İSLAM ÜLKELERİ şii sunni kavgası yaparken bunu yaptıranlarıda görmüyorsunuz ,bugün türkiyede nasıl kürt, türk çatışması yaratılıp kardeşi kardeşe vurduruyorlarsa şii sunni kavgasıda aynıdır. ayrıca bu türk ve müslüman ülkelerine yapılan yeni bir politika oyunu değildir,taa göktürklerden bu yana gelen bu kardeş kavası her zaman başka güçler tarafından yapılmıştır. bu olayları sanırım bilyorsnuzdur... evet türk halkı artık aklını başına almalı ve AB'ye ve ABD'ye hayır demeli bağımsız türk devleti olmalı ve türk birliğini kurmalı, abdullah öcalan yakaldığında verdiği ifade'de türk devletleri haricinde neredeyse bütün devletler ve örgütleri pkk ya destek verdiğini söylemiştir.....o nedenle aklı selim olan anlar artık türk'ün türk'den başka dostu olmadığını. sygılar

İLK MİLLETVEKİLİ MAAŞIM ŞEHİT AİLELERİNE... Türkiye’de hemen hemen tüm seçimlerde, milyonlarca seçmenin çoğu, hep tepki oyları veriyordu. Sevdiği parti ve kişiye gönül coşkusuyla değil, diğerini cezalandırmak için berikine oy veriyordu. Kendimden söz etmeyi sevmem ama, yapılan çirkin bir tavra yanıt vermem gerektiği için yazıyorum. Biliyorsunuz, Ankara 1. Bölgeden “bağımsız” milletvekili adayı oldum. (1. Bölge: Çankaya, Bala, Elmadağ, Etimesgut, Evren, Gölbaşı, Haymana, Mamak, Polatlı, Sincan ve Şereflikoçhisar.) Adaylığımı açıkladıktan sonra bu bölgede, artık “gönül rahatlığı ile oy vereceğimiz bir aday olduğunuz için teşekkürler” diyen binlerce ileti aldım. Bu durum pek çok kişiyi rahatsız etti. Herhalde “Oy alamaz” diye, listelerine koymayan bazı partileri de.. Şimdi, çeşitli toplantılar, görüşmeler yaparak Hulki Cevizoğlu’nu engellemenin bin bir yolunu arıyorlar. ARCA YÜREK DEĞİL, HALK İSTİYOR.. Bir milletvekilliği nedir Allah aşkına? Yıllardır “bu ülkeyi ben yöneteceğim” diyen yıllanmış politikacılar için bu kadar önemli mi?.. Önemliyse niçin hakkını vermediniz? 49 yaşında ilk kez politikaya adım atan Cevizoğlu’nu mu dişinize kestirdiniz? Ne kadar ayıp.. Bakınız, halk istedi, kazanacağım!.. Mustafa Kemal’in ilkelerini dişine takarak savunacak birinin Meclis’e girecek olması sizleri niçin korkutuyor?.. Şimdi, duayen diye bildiğimiz, saygı gösterdiğimiz Sayın Cüneyt Arcayürek çıkmış, “Hulki Cevizoğlu’nun kerameti kendinden menkul” diyor. Yani, “Bu adam boş, kimse değer vermiyor ama o kendisinde keramet görüyor” demek istiyor!.. Soruyorum. Diyelim ki, Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal’in ilkelerini, milliyetçiliğini, ulusalcılığı savunurken, milli mücadele ateşine katkı sağlarken yazdığım 32 kitabı, yüzlerce makaleyi ve son 14 yıldaki 600’e yakın Ceviz Kabuğu üniversitesini görmüyorsun. Peki, o pek sevdiğin liderlerin hazırladığı listelerdeki -gerçekten değerli birkaç kişinin dışındaki- adaylarda hangi beceri ve yeteneği gördün? Nasıl cumhuriyetin muhafızı olarak algıladın? Cüneyt Arcayürek diğer adaylarda gördüğü “kerameti” açıklamalıdır.. Kitap listelerinde uzun süre birinci sırada kalan ve iki ayda 101 bin sınırına gelen “İşgal ve Direniş” kitabımı da mı görmedin, okumadın Cüneyt Bey? Ki, o listede daha önce yayınladığın ama moda diye adını değiştirerek ( “Derin Devlet” ) yayınlandığın kitabın da vardı, mutlaka görmüşsündür. Arcayürek’in “sinirine yenik düşerek” söyleyip, yazdıklarına yanıt olarak şunları da söylemeliyim. Ben rahmetli Ecevit’in “Ulusal Uzmanlar Kurulu” üyesi idim. Turgut Özal hakkındaki düşüncelerim, “Ya Sev Ya Sevr” adlı PKK’yı büyüten gafilleri yazdığım kitabımda var. Onu da okumamış. Bu tavırlar, Cüneyt Arcayürek’e yakışmamıştır. Ya da, kendisine yakışanı yapmıştır!.. Kimin malını kimden kaçırıyorsunuz?.. Bu demokratik yarışta, babanızın malını mı esirgiyorsunuz?.. Sen istediğin o “lidere” oy verirsin, halk da bana.. Olur biter.. Ayrıca, o “liderler” benim oy potansiyelim yok diye düşünüyordu. Sen niçin endişe ediyorsun ki?.. BEN BAĞIŞLADIM, SIRA ARCA YÜREK’DE.. Önceki gece ART Televizyonu’nda sevgili Turgay ve Bahadır’ın “Türk Kahvesi” programında başlayan “Şehidine Sahip Çık” kampanyasına katıldım ve ilk milletvekili maaşımı bağışladım. Hatta, belki Cüneyt beyin hoşuna gidecek biçimde belki seçilemem(!) diye, “İşgal ve Direniş” kitabımdan gelen çeki hemen vereceğimi açıkladım. Şimdi sıra Cüneyt Bey’de. O da “Derin Devlet” kitabının gelirinden bir milletvekili maaşı kadar bağışlasın. Bu işler sözle ve dedikodu ile olmuyor.. “Tehlikenin farkında mısınız?” kampanyasını başlatan Cumhuriyet Gazetesi’nde, bir süre önce de Deniz Kavukçuoğlu, gazetesinin tehlike olarak gösterdiği “Toprak satışları, ülkenin sömürgeleştirilmesi, misyonerlik faaliyetleri” gibi konularda “uyarı” görevini yapan bana ve Sayın Rahşan Ecevit’e eleştiri getirdi!.. Nedir, ne oluyor? Bu rahatsızlık niye?.. Benim seçim bölgemde yaklaşık 1 milyon 400 bin oy var. Ben tek başıma bunların tamamına yakınını alsam bile, bu bölgeden 15 milletvekili çıkacak. Birer oy alsalar da, ülke genelinde barajı geçen her parti buradan milletvekilliği kazanacak. Neden korkuyorsunuz?.. Bizlerin neleri savunduğu ortada. Şimdi bu uyarılarımıza AKP’den sert tavır beklerken, bu çevreden eleştiri gelmesi çok anlamlı!.. Şimdi savunduğunuz diğer partilerin genel başkanlarına sorunuz ve aşağıdaki soruların yanıtlarını alıp yazınız: 1- AB’ye kesin olarak karşı mısın, değil misin? 2- Erdoğan, Gül, Arınç dışında bir başka AKP’linin Cumhurbaşkanı olmasına 23 Temmuz’da evet diyecek misin, demeyecek misin? 3- PKK’nın bitirilmesi için kesin kararlı mısın, yoksa iki tane fazla milletvekili çıkarmak için bölücülüğü destekleyen kişilere sessizce evet diyecek misin? Bunları yazın tartışalım. Ben yine “Allah utandırmasın” diyor ve yoluma halktan aldığım güçle devam ediyorum.

İKİ ŞEHİT DAHA VERDİK Bingöl’de bölücü teröristlerle çıkan çatışmada komando er Emrah Göçer, Erzincan’da ise PKK’nın döşediği mayına basan Piyade er Mehmet Aslan şehit oldu. Bİngöl’de Komando er Emrah Göçer, Erzincan’da ise Piyade er Mehmet Aslan, hain pusularda şehit oldu. Bingöl’de güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada bir asker şehit oldu. Önceki gece Genç ilçesi kırsalında arazi arama tarama faaliyeti sürdüren güvenlik güçleri, karşılaştıkları bir grup teröristin “teslim ol çağrısı” na ateşle karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmada Jandarma Komando Er Emrah Göçer şehit oldu. Şehit Göçer, bugün düzenlenecek törenle memleketi Hatay’ın Altunözü ilçesinde toprağa verilecek. Öte yandan Erzincan’ın Kemah ilçesine bağlı Dereköyü yakınlarında güvenlik kuvvetleri arama tarama faaliyetlerini sürdürürken askerlerden biri terör örgütü PKK’nın döşediği mayına bastı. Mayının patlaması sonucu Piyade Er 21 yaşındaki Mehmet Aslan şehit oldu, patlamada bir asker de yaralandı. Erzincan Valisi Ali Güngör, Erzincan Askeri Hastanesi’ne kaldırılan yaralı askerin sağlık durumunun iyi olduğunu bildirdi. Törenle uğurlandı Piyade Er Mehmet Arslan’ın cenazesi, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesine gönderildi. Şehit Er Mehmet Arslan için 3. Ordu Komutanlığı General Sabit Noyan Kışlası’nda bulunan Erzincan Asker Hastanesi’nin bahçesinde tören düzenlendi. Şehit Piyade Er Mehmet Arslan’ın cenazesi, silah arkadaşlarının omuzlarında bir süre taşındıktan sonra ambulansa konuldu. Bu sırada hastanede görev yapan bazı bayanların gözlerinin dolduğu gözlendi. Oğlunun acısına dayanamadı Bingöl’de şehit olan Emrah Göçer’in babası, kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı. Kalp krizi geçiren baba İsa Göçer, Antakya Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Şehidin iki aylık nişanlısı Eylem Bahçeci’yi ise kadın asker ilaç vererek sakinleştirmeye çalıştı. Bingöl’ün Genç ilçesinde güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada şehit olan jandarma komando er Emrah Göçer’in şehit düşmesi, Antakya merkeze bağlı, Küçükdalyan beldesi Anıtlar Caddesi’nde oturan ailesini adeta yıktı. Şehidin evinde acı, feryat ve gözyaşı vardı. Ailesi ve yakınlarının feryatları yürekleri dağladı. Bu arada, 4.5 aylık asker olan evladının acısına dayanamayan baba İsa Göçer, üzüntüsünden kalp krizi geçirdi. Göçer, Antakya Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Göçerin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. İki ay önce dağıtım iznine geldiği sırada nişanlandığı dayısının kızı Eylem Bahçeci ise fenalık geçirerek kendisini yerden yere attı. Genç kız güçlükle sakinleştirilmeye çalışıldı. Emrah Göçer, bugün törenle toprağa verilecek. KÖŞE YAZILARI Rauf DENKTAŞ 365 gün geçti .................. Altemur KILIÇ "Vatanseverler" ve "Vatansevmezler" .................. Arslan BULUT Bahçeli ve Baykal'ın ekran performansları ve sorulmayan sorular .................. Servet KABAKLI İşte cihanın özlediği Türkler! .................. Abdullah ÖZDOĞAN Başbakan, Kandıralı ve 4. Murat.... .................. Sabahattin ÖNKİBAR Erdoğan: Kahraman(!) ABD askeri için dua ediyoruz .................. Hüseyin M.YUSUF KKTC'de 'İmam' Yönlüer'e bayılmışlar... .................. Osman TIĞRAKLI Yağma Hasan'ın böreği .................. Sadi SOMUNCUOĞLU Erdoğan imzalı İslam'ı silme genelgesi... mi? .................. Mehmet Nuri YARDIM Nermin Suner Pekin .................. Sami YAVRUCUK Dini-imanı para olanlara oy vermeyin .................. İrfan ÜLKÜ Çölün öyküleri arasında .................. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . TÜM YAZARLARIMIZ Yazar Seçiniz Yeniçağdan MektupRauf DENKTAŞAltemur KILIÇHayri KÖKLÜArslan BULUTHulki CEVİZOĞLUServet KABAKLIAbdullah ÖZDOĞANSabahattin ÖNKİBARİsrafil KUMBASARMehmet GÜLDurmuş HOCAOĞLUHasan ÜNALHasan DEMİRCazim GÜRBÜZLale ŞIVGINHüseyin M.YUSUFOsman TIĞRAKLIÖzcan YENİÇERİSavaş SÜZALSadi SOMUNCUOĞLUVedat YENERERYavuz Selim DEMİRAĞMustafa ERKALMustafa ASLANMehmet Nuri YARDIMMehmet KARAGÜLRemzi ÖZDEMİRAhmet GürsoySami YAVRUCUKSadık ÖZCANMustafa KIRALİSerap BESİMOĞLUŞuayip ÖZCANSevilay YÜKSELSuat YALAZKürşad ZORLUAlanur ÖZALPTalat ÜLKERKamuran ÖZGENİsmet KOTAKYusuf YALKINMurat TAŞKINNadim MACİTAlparslan DikmenRuhi KANALTalha DÜLGERBAKİİrfan ÜLKÜCemal ÖNERÜmit ÖZDAĞ 

Çetenin, davalar hakkında kendilerine bilgi veren bazı yargı mensuplarını özel olarak ağırladığı da iddia edildi menfaate dayalı ilişkiler kurduğu iddiası yer aldı. sık sık görüştükleri öne sürüldü Alaattin Çakıcı dosyasına ilişkin bilgi verdiği iddialarıyla gündeme geldi. İddiaya göre, çete ile irtibatta bulundukları öne sürülen hâkim ve savcıların geliyoruz' diye birbirleriyle görüştükleri öne sürüldü. görüldüğü gibi bir olay ne kadar güzel süslenip güvenlik görevlileri ve nice günahsız insanlar bu gibi asılsız idda lar ile karalanıyor... bizlerde bunlara çanak tutuyoruz....dinden imandan bahs ediyoruz!!!!!!!! saygılar

Bizde ne Baydemirler var Osman Baydemir, malum Diyarbakır Belediye Başkanı, daha önce de yenir yutulur olmayan birçok icraata imza attı, bir iki dava açılsa da, İçişleri Bakanlığı gıkını bile çıkarmadı. PKK’nın sesi olarak nitelenen ROJ Tv’deki canlı yayında, PKK dan, “kürt silahlı muhalefeti ” diye bahsediyor, bunun üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlatıyor. Bakalım hangi sonuç çıkacak. Burada ilginç olan, eski DEP milletvekili Hatif Dicle, İHD eski genel başkanı Yusuf Alataş’ın yanında, eski DSP Sivas milletvekili Cengiz Güleç’in de katılmasıdır. Cengiz Güleç profesördür, Kürt veya Kürtçü değildir ama üzerine elzem olmayan bir konuda, onlara çanak sorular ve cevaplar vererek katkıda bulunmayı içine sindirebilmiştir. Ayrıca Cengiz Güleç uzman sıfatıyla TRT’de de programlara katılmaktadır. Bu ne demektir, Kürtçü olmak için Kürt olmaya ihtiyaç yoktur, tıpkı eski İHD Başkanı Akın Birdal’da olduğu gibi, İsmail Beşikçi’de olduğu gibi, Kürt olmadan Kürtçü olmak yeterlidir. Bugün ortada Kürtçülük yapanlara bakacak olursak, çoğu liboş eski sol takımdır ve Kürt olmamalarını da iyi kullanarak sureti haktan görünüp, insan hakları, demokrasi, barış vs. adına Kürtçülük yapmaktadırlar. İşte Cengiz Güleç te bunlardan biridir. Çoğunun da mason localarıyla bağlantılı olmaları işin bir başka yönününü ortaya koyar. Sonuçta küresel güçlere, bizim güneydoğumuzu Kürdistan olarak gösteren haritaların sahiplerine, Kuzey Irak’a giremezsiniz diyen odaklara hizmet eden tiplerdir bunlar. Düşünün ki, Şırnak Belediye Başkanı da Baydemir benzeri ve hatta daha ileri sözler etmişti. Ahmet Ertak isimli bu belediye başkanı, açıkça, “PKK yı destekliyoruz” diyebilmişti.Yani Kürt, Türk, asker sivil demeden 30 binin üzerinde insanımızı katleden, şehit eden bir örgütü desteklediğini söyleyebiliyordu. Tekrar hatırlatmakta fayda var, ETA, 50 yıllık mücadele sürecinde sadece 850 kişiyi öldürmüşken, PKK, bunu altı ayda gerçekleştirmektedir. Buna rağmen ETA’nın partisi olan HERRİ BATASUNA, terörü desteklemek, ona askerlik şubesi gibi hizmet etmek bir yana, “Kınıyorum” demediği için, kapatılmıştır. Bir de bize ve bize telkin edilenlere bakar mısınız? Baydemir’in söylediği başka ilginç sözler de var, yine aynı canlı yayında “Şüphesiz 1999’dan sonra iki büyük gelişme oldu. Silahlı Kürt muhalefeti, stratejik değişime giderek silahı yöntem dışına, hatta militanlarını Türkiye dışına çıkardı. Bu milat olarak kabul edebileceğimiz süreç. Bunun yarattığı zeminle Türkiye, Helsinki’de AB sürecine dahil edildi. Türkiye’deki sivil otoriteler, aydınlar, kimi yerde demokratik Kürt muhalefeti, politikacılar çok ciddi çaba ile Türkiye’nin demokratik sürecini hızlandırdı” demektedir. Şimdi, Baydemir neredeyse, “AB sürecini biz hazırladık” diyecek. Aslında şuna aklım yatar, AB’deki ağababaları; “APO meselesini biz çözeriz, yeter ki Türkiye AB’ye girecekmiş gibi yapsın, biz de alacakmış gibi yapar, şartlarımız arasına onun idam edilmediği gibi, punduna getirilip bir terör affı ile dışarı çıkmasını bile sağlayabiliriz, yeter ki bu siyasiler bizi ve yaptırımlarımızı ciddiye alsınlar, bu arada siz de işimizi kolaylaştırın, eylem yapmayın ve planımızın diğer parçası olan Kuzey Irak’a geçin, zamanını bekleyin. Herşeyin bir zamanı var ve bazı işler aceleye gelmez.” Bunu telkin etmiş olabilirler, bunu anlarım. Bazı Kürtçü demokrat zatlar, self determinasyon hakkı dahil, her konuyu tartışıp, işi sulandırdılar. Politikacıların kimisi de, çok ciddi bir çaba ile “Türkiye’nin demokratik sürecini hızlandırdı...” Demokratik süreçten ne anlaşıldığını ve bu politikacıların kim olduğunu herkes biliyor. Başbakan da ülkücülere terörist demeye getiriyor. PKK’nın terörist olduğunu ve onun kardeşim diye kucaklayıp öptüğü Talabani, Barzani ekibinin bu teröristleri koruyup kolladığını bilmiyor mu acaba?.. mehmet gül YENİÇAĞ

şimdi yahudi olan israili mülüman israilmi yapmak için savaş yapıldı diyorsunuz? açıklayabilirseniz sevinirim.

sevgili angela87 şekil benzerliği olabilir her canlıda aynı özsellik vardır kulak,burun eller ayaklar vs ama bu zamana kadar insan aklına yakın bir havan yada başka bir canlı gördünüzmü? insanları hayvanlardan ayıran özellik akıldır. bu nedenle hayvandan geldiğimiz düşünülemez yani...

Teşekkür ederim ceren ceren çok güzel örnek vermişsiniz bu konular daha öncedende çok tartışıldı yazıldı ama amaç farklı amaç kuru propaganda yapmak ... "Türk milleti dindar olmalıdır yani, bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. Bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum... Din şuura muhalif, ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor." (Maurice Perno ile yaptığı ropörtaj 11 Şubat 1924 (Atatürk'le Konuşmalar, Cumhuriyet Gazetesi eki, s. 111) "Bizim dinimiz en tabi ve makul dindir ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dine tabii olmasi için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur." (Atatürk'ün S.D. II, 1923, s. 127 bilindiği gibi örnekleri çok daha ...

Darwin Hayranlığı Marx ve Engels'in takipçileri de aynı yanılgıya düşerek evrim teorisini büyük bir coşku ve ilgi ile benimsediler. Marx'ın ve Engels'in fikirleri, özellikle ölümlerinin ardından etkili oldu. Marx'ın hayal ettiği komünist devrim projesini hayata geçiren kişi, Lenin'di. Rusya'daki komünist Bolşevik hareketinin lideri olan Lenin, ülkedeki Çar rejimini silah zoruyla yıkmayı amaçlıyordu. I. Dünya Savaşı'nın karmaşası, Bolşeviklere aradıkları fırsatı verdi. Lenin'in önderliğindeki komünistler Ekim 1917'de iktidarı silah zoruyla ele geçirdiler. Rusya, devrimin ardından komünistler ve Çar yanlıları arasında geçen üç yıllık kanlı bir iç savaşa sahne oldu. Lenin de Marx ve Engels gibi koyu bir evrimciydi; Darwin'in teorisinin, savunduğu diyalektik materyalist felsefenin temel dayanağı olduğunu sık sık vurguluyordu. Bolşevik devriminin Lenin'den sonraki en büyük mimarı sayılan Leon Trotsky (Troçki) de Darwin'e olan hayranlığını şu sözlerle ifade etmişti: "Darwin'in buluşu, tüm organik madde alanında diyalektiğinen büyük zaferi oldu". (Alan Woods-Ted Grant, "Marxism and Darwinism", Reason in Revolt: Marxism and Modern Science, London:1993) Lenin'in 1924'deki ölümünün ardından, Komünist Parti'nin başına dünyanın en kanlı diktatörü sayılan Stalin geçti. Stalin 30 yıl süren iktidarı boyunca, adeta komünizmin ne denli acımasız bir sistem olduğunuispatlarcasına katliamlar ve işkencelerle dolu bir döneme imza attı. Stalin'in ilk önemli icraatı, Rusya nüfusunun yüzde 80'ini oluşturan köylülerin tarlalarına devlet adına el koymak oldu. "Kollektivizasyon" adı verilen ve özel mülkiyeti yok etmeye yönelik bu politika gereği, Rus köylülerinin bütün mahsulü silahlı görevliler tarafından toplandı. Bunun sonucunda, korkunç bir açlık başgösterdi. Yiyecek hiç bir şey bulamayan milyonlarca kadın, çocuk ve yaşlı açlıktan kıvranarak yaşamını yitirdi. Kazakistan nüfusunun yüzde 20'si açlıktan öldü. Kafkasya'daki ölü sayısı bir milyondu. Stalin, bu politikasına direnmeye çalışan yüzbinlerce insanı ise, Sibirya'nın korkunç çalışma kamplarına yolladı. Tutsakların çok ağır şartlarda ölesiye çalıştırıldıkları bu kamplar, bu insanların çoğuna mezar oldu.Öte yandan onbinlerce insan, Stalin'in gizli polisi tarafından idam edildi. Aralarında Kırım ve Türkistan Türkleri'nin de bulunduğu milyonl ar, Rusya'nın ücra köşelerine zorla göç ettirildi. Stalin, tüm bu kanlı politikaları sonucunda yaklaşık 20 milyon insanı katletti. Tarihçilerin bildirdiğine göre, gerçekleştirdiği vahşetten özel bir zevk duyuyordu. Kremlin'deki çalışma masasına oturup, toplama kamplarında öldürülen ya da idam edilen insanların sayılarını içeren listeleri incelemekten büyük keyif alıyordu. Stalin'i bu denli acımasız bir katil haline getiren etken, kişisel psikolojik durumunun yanısıra, inandığı materyalist felsefeydi. Bu felsefenin en temel dayanağı ise, Stalin'in kendi yorumuyla, Darwin'in evrim teorisiydi. Bu konuya verdiği önemi şöyle açıklıyordu: "Genç nesillerin zihnini yaratılış düşüncesinden arındırmak için onlara tek bir şeyi öğretmeliyiz: Darwin'in öğretilerini." (Kent Hovind, The False Religion of Evolution) Stalin henüz hayattayken yayınlanan bir kitapta ise Stalin'in ateist olmasındaki etkenin Darwin olduğu şöyle açıklanıyordu: "Çok erken yaşlarda, henüz hristiyan kilisesinde bir öğrenci iken Yoldaş Stalin eleştirel bir mantık ve devrimci bir duygu geliştirdi. Darwin'i okumaya başladı ve bir ateist oldu" (E. Yaroslavsky, Landmarks in the Life of Stalin, (1940) s.8 ) Yani bu acımasız katili oluşturan en büyük fikri etken, Darwinizm'di...

YARGI KARARINI TAKMADI! Bartholomeos Yagıtay kararına rağmen Sen Sinod Meclisi’ni topladı. Türk düşmanı George Dalaras’ı İstanbul’a çağırdı. Bulgar Ortodoks Kilisesi Yönetim Kurulu üyesi Bojidar Cipov’un İstanbul Valiliği’ne yaptığı başvuru papazı durdurmadı ve Sen Sinod 6 yabancı üyesiyle toplandı. Bununla yetinmeyen Barto, Rumelihisarı’ndaki konser yasağını delip, Türk düşmanı Yunanlı şarkıcıyı İstanbul’a davet etti. ‰ 6’da Yargı kararını takmadı! Fener Rum Patriği Bartholomeos, yasaları hiçe saymayı sürdürüyor. Patrik, Yargıtay kararına rağmen Sen Sinod Meclisi’ni topladı. Her fırsatta Türkiye aleyhine konuşan ve ülkemizi şikayet etmekten çekinmeyen Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yargıtay kararına rağmen kendi bildiğini yapmaktan geri kalmıyor. Sen Sinod Meclisi’ni 6 yabancı üyesiyle toplayan Patrik, yargı kararlarına aldırmıyor. Bulgar Ortodoks Kilisesi Yönetim Kurulu üyesi Bojidar Cipov, Yargıtay’ın Patrikhane aleyhine verdiği kararına dayanarak İstanbul Valiliği’ne yaptığı başvurusunda, geçtiğimiz Cumartesi günü Fener Rum Patrikhanesi Sen Sinod’un (Kutsal meclis) toplanmasının yasal olmadığını ve bu nedenle iptal edilmesi talebinde bulunmuştu. İstanbul Valiliği de ‘gereğinin yapılması’ için konuyu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne havale etti. Ancak, yaşanan bu sürecin ardından herhangi bir işlem yapılmadı ve geçtiğimiz Cumartesi günü Sen Sinod 6 yabancı üyesiyle birlikte toplandı. Basından gizli olarak saat 16.00’da yapılan Sen Sinod nedeniyle başta Özel Harekat timleri olmak üzere çok sayıda polis Patrikhane çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Yasal değil Yargıtay kararında, Patrikhane’nin ‘ekümenik’ olduğu iddiasının yasal dayanağının olmadığı belirtilerek, “Patrikhane’de dini ve ruhani seçimlere katılacak ve seçilecek kişilerin Türk vatandaşı olmaları ve gerekir” ifadesi yer almıştı. Haber: Yüksel MUTLU YENİ ÇAĞ