Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

zeyynepp

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    4.469
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

zeyynepp tarafından postalanan herşey

  1. zeyynepp

    ^^^^^zeyynepp^^^^^

    sanada iyi bayramlar gececim
  2. zeyynepp

    ^^^^^zeyynepp^^^^^

    çok iyi bi doğum günü hediyesi abla
  3. zeyynepp

    ^^^^^zeyynepp^^^^^

    çok inatmışım abla...arada yine tutuyo o inat pamuk şeker mi
  4. Bugün anladim beni sevmedigini sadece tanidigin, sana yakin biriyim bugün anladim, beni sevmedigini, sadece varligina alistigin biriyim. Kizginim canim, ama kendime laf anlatamadim su inatci gönlüme kirginim canim, ama kendime sana kapilip giden su zavalli kalbime. Git ne olur, nasil olsa unuturum acilar bana kalsin, dünya senin olsun Git ne olur, nasil olsa alisirim, hüzünler bana kalsin, mutluluk senin olsun.
  5. Saygın bilim dergisi Amerikan ' Science', yılın en önemli 10 bilimsel gelişmesini açıkladı. Bir numarada, şimdiye dek sadece ‘DNA'nın yardımcısı' olduğu sanılan RNA molekülünün, aslında hücrelerin patronu olduğunun anlaşılması yer aldı. Uzun zamandır RNA'nın (ribonükleik asit), hücrenin genetik bilgilerini barındıran DNA'ya yardımcı görevi olduğu biliniyordu. Buna göre bazı RNA'lar DNA'lardan gelen emirleri hücrelerdeki protein üretim merkezlerine taşıyıp, oradaki RNA'ların bu emirlere göre amio asitleri proteine çevirmesini sağlıyorlardı. Ancak yeni araştırmalar RNA'nın genlerin işleyip işlememesine karar verebileceğini, hatta tüm bir DNA serisini yok edebileceğini gösterdi. Yeni bulgulara göre RNA, hücre bölünmesinde de ciddi bir role sahip olabilir. RNA'ların işleyişinde bir aksaklık kansere yol açabilir. Kanser ve diğer hastalıkların tedavisinde gözler RNA'lara çevrildi. Dergide ilk 10'unu oluşturan diğer gelişmeler ise sırasıyla şöyle: · Elektron nötronlarının tip değiştirebileceğinin bulunması. · Giderek artan sayıda yaşam formunun gen haritasının çıkarılması. · Evrenin sürekli genişleyeceği teorisinin ortaya atılması. · Lazer ışınıyla çekilen fotoğraflarla atomun iç işleyişinin incelenebilmesi. · Deri ve ağızda bulunan proteinlerin hem kimyasal tatlara hem de ısıya cevap verdiğinin keşfedilmesi. · Elektron mikroskopları sayesinde hücre içindeki tek bir proteninin üç boyutlu moleküler yapısının incelenmesi. · 'Uyarlanır optikli' teleskoplarla kainatın daha net bir biçimde gözlenmesi. · Gözün retinasında görme sisteminden ayrı işleyen ve vücut saatini ayarlayan hücrelerin varlığının tespit edilmesi. · Batı Afrika'da bulunan en eski insan fosiliyle, atalarımızın 7 milyon yıl öncesinde yaşadığının ortaya çıkarılması. Bu yıla kadar bilinen en eski insan fosili 3.2 milyon yıllıktı. alıntıdır
  6. yeşili
  7. bitanesi
  8. Bir yarim olsun esmer yakışıklı Çok şey istemem boyu 1.80 olsun Zengin olması önemli değil Şöyle 50-60 milyarı olsun Yaşlanalım onunla aynı yastıkta Ne çıkar yastığımız Atlas"tan olsun Mesleğe, etikete hiç önem vermem Şöyle avukat mühendis olsun Yaşı benim için önemli değil Şöyle 20-25 civarı olsun Evimde erkeğimin sözü geçmeli Yeter ki benimde müsadem olsun Yüz görümlülüğü önemli değil İsterse birkaç taşlı pırlanta olsun Razıyım ufacık bir balayına Paris"te Roma"da New York"ta olsun Nerde olursa olsun otururum ben Minicik üç katlı bir köşküm olsun Ev işlerini kendim yaparım Yeter ki bana yardım edecek bir hizmetçim olsun malikanemize ancak böyle bi damat yakışır dimi anne yoksa olmaz
  9. gün batımında düşüneni
  10. kesinlikle bayram için evi temizlemeye
  11. evet nerden bildin sende büyük ikramiyeyi hayal edenlerdensin
  12. zeyynepp

    GÜNAYDIN

    günaydın
  13. Yıllar mı hızlandı yoksa? Ne çabuk geçiyor upuzun günler geceler Daha dün gibi derler ya hani Meğer herkes kurarmış böyle cümleler... Vakit geçmek bilmezdi oysa Hangi ara koptu yaprak yaprak takvimler? Akarken biriktir derler ya Kasam boş, kalbim kırık, elde yine hüzünler... Pişman çok pişmanım esasen Ama çok korkuyorum ya reddersen Gururdan mı nedendir artık E sen gel kendini alt edersen Evimi ocağımı, yuvamın sıcağını Yarimin kucağını bıraktım Her günahın tadına, dünyanın batağına Batacağım kadar battım... Meğer herkes tanışıyormuş birgün Mutlaka gerçeğin ta kendisiyle İnsan buna da alışıyormuş İnsan dayanıyormuş bütün gücüyle Pişman çok pişmanım esasen Ama çok korkuyorum ya reddedersen Gururdan mı nedendir artık Sen gel kendini alt edersen Evimi ocağımı yuvamın sıcağını Yarimin kucağını bıraktım Her günahın tadına dünyanın batağına Batacağım kadar battım
  14. eski sevgili eskidir ama yazı çok güzeldi Taylan Abi
  15. 8. ve 9. yanıtlar tam benim istediğim gibi
  16. zeyynepp

    İLKYARDIM

    İLKYARDIM GEREKTİREN ÖZEL DURUMLAR VE HASTALIKLAR Bayılma Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı) Epilepsi (sara) Kalp Krizi Felç Bayılma Aniden ortaya çıkan dolaşım yetmezliğine bağlı olarak, beynin kısa süreli kansız kalması sonucu görülen geçici bilinç kaybıdır. Nedeni; açlık, kan basıncının düşmesi, beklenmedik bir olay veya herhangi bir şeyle karşılaşma, aşırı sevinç ya da üzüntü, uzun süre havasız ve kapalı ortamda bulunma vb, olabilir. İlkyardım: * Kişi, hemen sırt üstü yatırılarak ayakları yükseğe kaldırılır (şok pozisyonu verilir ), * Sıkı giysiler gevşetilir, kapalı ortamdaysa açık havaya çıkarılır, * Yüzüne su serpilebilir, bu uyarı sonucunda kişi daha çabuk kendine gelir, * Uyarıcı olarak hoş olan (kolonya) veya hoş olmayan (soğan kokusu vb ) kokular koklatılabilir, *Kişi kendine geldiğinde hemen ayağa kaldırılırsa yine bayılacağı için önce oturtulur. İçecek bir şeyler verilir (açlıktan bayılmışsa şekerli içecekler, tansiyon düşüklüğü veya aşırı sıcak ve terleme söz konusu ise tuzlu ayran tercih edilmelidir). *Eğer 5 dakikaya kadar kişi halen kendine gelmemişse mutlaka hastaneye götürülmelidir. Diyabetes Mellitus (şeker hastalığı) Halk arasında kısaca şeker hastalığı olarak bilinen diyabetes mellitus’ta , kandaki şeker düzeyinin düşmesi veya yükselmesi sonucu ilk ve acil yardım gerektiren sorunlar görülebilir. Bu sorunlar: kandaki şeker oranının yükselmesi sonucu ortaya çıkan hiperglisemi ile kandaki şeker oranının düşmesi sonucu ortaya çıkan hipoglisemi ‘dir. Hipoglisemi, hiperglisemiden çok daha tehlikeli olup kısa sürede(10 dakika – 2 saat gibi ) hastanın kaybedilmesine neden olabilir. Çünkü, beynin düzenli ve belirli miktarda şekere (glukoza) gereksinimi vardır. Şeker azaldığında beyin enerjisiz kalacağından beyin hücrelerinde harabiyet başlar (solunum durduğunda beynin oksijensizliğe ancak 4-6 dakika dayanabildiği gibi şekersizliğe de uzun süre dayanamaz.). Kişide açlık belirtileri normal bir insandakinden daha hızlı ortaya çıkabilir. Kişi kısa sürede kendini kaybedebilir (bilinç düzeyinde değişiklik: sinirlilik, bilinç bulanıklığı, bilincin giderek kapanması gibi). Bunun için hemen tablodaki hipoglisemi bulgularından biri veya birkaçı bir arada görülmeye başlanmışsa, kişi içebilecek durumdaysa şekerli sıvılar içirilir ya da ağzına şeker verilir. Bilinci kapanmışsa, dişleri ile yanak arasına kolay eriyen cinsten şeker yerleştirilerek hemen hastaneye götürülmelidir. Hiperglisemide kandaki şeker uzun saatler (6-12 saat) içinde yükselirken tablodaki belirtiler görülebilir. Bilinci kapalı değilse, herhangi bir ilkyardıma gerek yoktur, kişi en kısa zamanda hastaneye götürülmelidir. İlkyardım: * Hipoglisemi gelişiyorsa, kişiye hemen bir kesme şeker verilir. Veya kişi kendisi içebilecek durumdaysa, şekerli içecekler (varsa kola, meyve suları da olabilir) içirilir. Kişinin durumu verilen şekere rağmen kötüleşiyorsa vakit kaybedilmeden mutlaka hastaneye götürülmelidir. Diyabetli kişiler, hipoglisemi olasılığına karşı yanlarında şeker, şekerli bisküviler bulundurmalıdır. * Hiperglisemi, yavaş geliştiğinden hastaneye kadar yetiştirilebilir, ilkyardım gerektirmez. Hastanın bilinci kapanmak üzere veya kapalıysa, soluk yolu açıklığı sağlanarak hastaneye götürülmelidir. Epilepsi (sara) Beyindeki elektriksel aktivitenin geçici olarak durması veya bozulması sonucu, kişinin kasılması ve bilincinin kaybolması olayına epilepsi denilmektedir. Nöbetler çeşitli şekillerde görülebilir; kişi otururken dalıp gidebileceği gibi, kasılmalar da olabilir. Nedeni kalıtımsal olabileceği gibi, kafa yaralanmaları, beyinde kanamalar, tümörler, iltihaplar sonucu da ortaya çıkabilir. Ancak nedeni saptanamayan epilepsiler de oldukça yaygındır. İlkyardım: * Kişinin kendini yaralamaması için tedbir alınır; yatırılır, dilini ısırmaması için çene kenetlenmemişse, dişlerinin arasına bir şey konur (mendil, kalem vs gibi). METAL ZARAR VERECEĞİNDEN KULLANILMAMALIDIR. * Başını ve kollarını ritmik olarak bir yerlere vuruyorsa battaniye, ceket vb malzemelerle desteklenerek kendisini yaralaması engellenir. YAPILMAYACAK ŞEYLER: * Hastanın yumruk şeklindeki ellerini zorla açmaya çalışmak; * Soğan keserek veya pamuğa kolonya damlatarak ağzına veya burnuna kapatmak, bu çok sakıncalıdır çünkü bu şekilde kişinin nefes alması önlenerek kendine gelmesi engellenmektedir. ** Epilepside uyarıya gereksinim yoktur, çünkü olay dolaşımdan ve beyindeki elektriksel aktivitenin geçici bozulmasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi durumlarda uyarının hiçbir yararı yoktur, hatta zararlı olabilmektedir. * Elinizi dişleri arasına kaptırmayın, sizin elinizi kolunuzu kavramasına izin vermeyin aksi halde sizde zarar görürsünüz. UYARICI MADDELER SADECE BAYILMALARDA KULLANILIR,EPİLEPSİDE ASLA KULLANILMAZ! Kalp Krizi Kalbi besleyen koroner arterlerin çeşitli nedenlerle kalbi besleyememesi sonucu ortaya çıkan tabloya kalp krizi denilmektedir. Angina pektoris veya akut myokard enfarktüsü şeklinde ortaya çıkabilir. Arterin daralması nedeniyle, fiziksel aktivite, ruhsal stres veya aşırı soğuk sonucunda kalbin artan oksijen ihtiyacı karşılanamayacağı için kalp kasında gerekli kasılma olamayacaktır, dolayısıyla da kriz meydana gelecektir. Buluğ çağından 90 yaşına kadar kalp krizi geçirilebilirse de yaş ilerledikçe kalp krizine yatkınlık artar.. Enfarkt(üs), kan desteğinin kesilmesine bağlı doku ölümüdür. Kalp krizi; kandaki kolesterol düzeyinin yükselmesi, sigara, alkol, stres, yüksek tansiyon, şişmanlık, hareketsizlik gibi kontrol edilebilir nedenlerle; yaş, cinsiyet, kalıtım, diabet vs gibi kontrol edilemeyen nedenler sonucu ortaya çıkabilir. ANGİNA PEKTORİS: Kalp, bir süre gereksiniminden az oksijenle beslenmek, zorunda kalırsa, kişinin soluğunu kesecek kadar şiddetli göğüs ağrısı olur, bu ağrıya angina pektoris denir. Ağrı genellikle sternum (göğüs kemiği) arkasında hissedilir; kola (özelikle sol kola), çeneye, epigastriuma (karnın üst orta bölgesine) yayılır. AKUT MYOKARD ENFARKTÜSÜ: Koroner arterin, arterioskleroza(damar sertliğine) bağlı olarak daralması veya kan pıhtısı ile tıkanması sonucunda bu arterle beslenen kalp kasına giden oksijen yetersiz kalacağından, myokard kası görevini yerine getiremez; yeterince kanın vücuda pompalanamadığı bu tabloya, akut myokard enfarktüsü (AMI) denir. İlkyardım: Angina pektoriste: * Hasta mutlaka hemen dinlen(diril) melidir; yürüyorsa durmalı, oturtulmalı veya yatırılmalıdır. Mümkünse hareket ettirilmemelidir. Hasta sakinleştirilmelidir. * Sıkı giysiler gevşetilir. * Dilaltı nitrogliserin (isordil, 5 mg ) verilir. * Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR yapılır. * Hastaneye götürülür ( mümkün olduğunca az hareket ettirilerek ). Akut myokard enfarktüsünde: * Hastanın ağrısının ve korkusunun giderilmesi önemlidir * Hasta sırtüstü yatırılır ve hareket ettirilmez, * Hastanın solunum sıkıntısı varsa, baş yükseltilir * (Mümkünse oksijen verilir 2 lt/dk gidecek şekilde) * Mutlaka hastaneye götürülür. * Gerekiyorsa (solunum ve kalp durmuşsa) CPR yapılır. ** Kalp krizi sonucu görülen kalp durmalarında, hemen kalp masajı başlatılır ve sağlık kuruluşuna kadar sürdürülürse kişinin döndürülme şansı yükselecektir. **Endişeli hastanın sakinleştirilmesi ve hastanın hareketinin kısıtlanması kalbin yükünün azaltılması açısından önemlidir. Felç Genelde, beyni besleyen kan damarlarının yırtılması veya tıkanması gibi nedenlerle, beyindeki kanlanmanın bozulması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Özellikle yüksek tansiyonlu kişilerde görülme sıklığı yüksektir. İlkyardımda iki şekilde değerlendirebiliriz: Hafif felç: Beyni besleyen küçük kan damarlarının hasarı ile oluşur. Genelde, bilinç kaybı yoktur ve bulgular zarar gören bölümle ilgilidir. Belirtileri: - Baş ağrısı, şaşkınlık hali (konfüzyon), kulak çınlaması, baş dönmesi; - Hasar arttıkça, konuşmada hafif güçlük, hafıza bozuklukları, kişilik değişmesi, kol veya bacakta uyuşma, ilerleyen güçsüzlük. İlkyardım: * Hasta kazalara ve fiziksel etkilere karşı ( düşme, çarpma, ateş, sıcak, soğuk ve kesici aletler , vb.) korunur. * Hemen hastaneye götürülür. Ağır Felç: Belirtiler: - Bilinç kaybı - Vücutta tek (ya da çift) taraflı paralizi (güç kaybı) veya pleji (kuvvet kaybı) - Solunum ve yutma güçlüğü - Mesane ve barsak kontrolünün kaybı (inkontinans) - Konuşma güçlüğü, uyku hali - Gözbebekleri (pupiller) büyüklüğünde farklılık (anizokori) İlkyardım: * ABC sürekli kontrol edilir ve devamlılığı sağlanır. * Kusma olasılığına karşı yan yatırılarak (özellikle felç gelişen kol tarafına yatırılarak) hastaneye götürülür. Bilinçsiz hastanın yan yatırılmasına, özellikle de başın, kusmuk veya sekresyonun dışarı akabileceği şekilde yana çevrilmesi pozisyonuna KOMA POZİSYONU adı verilmektedir. KOMA: İnsanlar çevrelerindeki uyarıları beş duyu (görme, işitme, koklama, tatma, dokunma duyuları) ile algılayıp, olaylara uygun tepki gösterirler; örneğin, ağrılı uyaranları uzaklaştırmayı sağlayan refleksler gibi. Çimdiklediğiniz kişi hemen tepki olarak elinizi uzaklaştırmaya çalışır. Oysa bilinci kapanmış hastalarda beş duyu ile algılama ortadan kalkar. Derin uyku halindeki, bilinci kapanmış hasta ağrılı uyaranlara bile tepki veremez. Bu nedenle bu durumdaki kişiler bir çok bakımdan tehlike altındadır. Bilinç kaybına neden olabilecek yüzlerce nedenden hangisi sebep olursa olsun, koma kişinin en çok yardıma muhtaç olduğu bir durumdur. Bilinci kapalı kişi: * Yardım isteyemez. * Dikkatli değerlendirilmeyecek olursa hastanın öldüğü sanılabilir. * Nedene yönelik tahmin hayat kurtarıcı olabilir. * Kolayca zarar görebilir * Solunum yolu tıkanabilir. * Hasta kusabilir ve kusmuk soluk yolunu tıkayabilir. *Gözünü yabancı cisimlerden korumasını sağlayan refleks mekanizması ortadan kalkmıştır. * Öğürme refleksi ya da öksürük mekanizması çalışmayabilir. BİLİNCİ KAPALI HER KİŞİNİN SOLUNUM YOLUNUN KAPALI OLDUĞU KABUL EDİLMELİDİR. Bu durumda ABC kontrol edilir. Soluk yolunun açıklığının devamı sağlanır. Bilinç kaybının çeşitli nedenleri olabilir; kafaya gelen darbeler, beyindeki kanamalar, iltihaplar (menenjit vs), tümörler, bazı ilaçların veya alkolün aşırı alınması, siroz, üremi, diyabet (şeker hastalığı) vs. İlkyardım: * ABC sürekli kontrol edilir (gerekiyorsa suni solunum, kalp masajı yapılır ) * Soluk alıyorsa, koma pozisyonunda yatırılır, * Hastaneye götürülür * Bilinci kapalı kişilerin üzerine soğuk su dökülmesi, şamarlanması, sarsılması (özellikle beyin kanaması veya kafa travmasında) tehlikeli olabileceğinden, bu gibi davranışlardan kesinlikle kaçınılmalıdır. Komanın nedenini teşhis etmeye yardımcı olabilecek özellikler: - Nefesi ALKOL kokuyorsa, alkol komasında olabilir - Nefesi ASETON veya ÇÜRÜK ELMA gibi kokuyorsa, şeker koması (hiperglisemi, diyabet) olabilir. - Eğer hastanın cebinde tegretol, dilantin, gibi epilepsi ilaçları varsa veya içtiği biliniyorsa epileptik koma olabilir. - Hastanın cebinde veya çevrede boş ilaç şişesi varsa, ilaç zehirlenmesi akla gelebilir. - Hastanın kollarında iğne izleri varsa, aşırı doz uyuşturucu kullanımı söz konusu olabilir.
  17. zeyynepp

    İLKYARDIM

    DALMA KAZALARI Dalma ile ilgili iki ciddi problem: 1- Barotravma (orta kulak ve akciğer barotravmaları) ve 2- Dekompresyon hastalığıdır. 1- AKCİĞER BAROTRAVMASI (=HAVA EMBOLİSİ) : İniş sırasında akciğerler basınç nedeniyle büzüşür (rezidüel hacme kadar). Akciğerlerin daha fazla sıkışması barotravmaya neden olur. Tüple dalan kişi derinde soluduğu havayı (örnek: dalgıç 30 metre derinlikte 6 litre hava soluduğunda, basınç yüzeydekinden 4 misli fazla olduğundan bu yüzeye göre 24 litre olacaktır) yukarı çıkarken dışarı vermelidir. Tüple dalan kişi, yüzeye çıkarken nefesini tutarsa HAVA EMBOLİSİ oluşur. Akciğer içindeki hava basıncı sabit kalırken, göğüs üzerindeki dış basınç hızla azalır. Akciğer içindeki hava hızla genişler, akciğerlerdeki alveoller yırtılır. Açığa çıkan hava kan dolaşımına karışıp damarlar içinde kabarcıklar oluşturur, bu duruma hava embolisi denir ve hayati tehlike oluşturur. Akciğer çıkış barotravmasına bağlı gaz embolisi 1 metre gibi sığ derinliklerden çıkışlarda da oluşabilmektedir. Tüpsüz dalış yapılıyorsa: dalgıç yüzeyde akciğerlerini tümüyle doldurup dalar ve çıkışta nefesini tutarsa akciğer embolisi oluşmaz. Belirti ve bulguları: birden ve şiddetli başlayan, keskin ve yırtılır tarzda bir ağrı, öksürme ile birlikte ağızdan köpüklü kan gelmesi, nabız hızlı ve zayıf, solunum hızlı ve yüzeyseldir, paralizi (=felç; çoğunlukla tek taraflı felç), gözbebekleri büyüklüğünde farklılık. İlkyardım: En kısa zamanda sağlık kuruluşuna götürülür. ABC kontrol edilerek ve devamlılığı sağlanarak. Acil Bakım: - % 100 oksijen verilir (geridönüşsüz rezervuarlı maske ile 15 litre) - Hasta sol yan tarafına yatırılır, baş vücuttan aşağıda olacak şekilde (aşağı yukarı 15 derece) yatak ayarlanır. - Damar açık kalacak şekilde serum bağlanır (% 0.9 NaCl, Ringer Laktat veya % 5 Dekstroz) - Yaşam bulguları ve bilinç durumu sık takip edilir - Mutlaka doktor ile iletişim kurulur. 2- VURGUN (dekompresyon hastalığı, basınçlı hava hastalığı, Caisson hastalığı, dalgıç paralizisi, disbarizm) : Eğer bir dalgıç çok miktarda nitrojenin (havanın yaklaşık beşte dördü nitrojendir) vücudunda erimesine neden olacak kadar uzun süre deniz dibinde kalmışsa ve aniden su yüzeyine dönerse, vücut sıvılarında önemli miktarlarda nitrojen kabarcıkları oluşur. Bu kabarcıklar vücudun herhangi bir bölgesinde sayıları ve çaplarına bağlı olarak hasar oluştururlar, bu hasar genellikle kabarcıkların damarları tıkaması sonucunda görülür, ortaya çıkan tabloya ise vurgun denilmektedir. Belirti ve bulgular (Hava embolisi ve vurgun): 1- Omuz ve dirsek eklemi gibi büyük eklemlerde ağrı 2- Solunum güçlüğü, göğüs ağrısı, karnın alt kısmında ağrı, baş ağrısı 3- Ciltte döküntü, soluk lekeler veya siyanoz ve ödem görülebilir 3- Konuşma güçlüğü, bilinç düzeyinde bozulma, hatta bilinç kaybı, 4- Görme bozukluğu, baş dönmesi 5- Uyuşma, hafif felç veya komaya kadar giden ağır felç Sıklıkla hava embolisi ve vurgunu ayırt etmek güçtür. Genel bir kural olarak, hava embolisi yüzeye döner dönmez görülür; vurgun belirtileri ise birkaç saatten önce görülmeyebilir. İlkyardım: 1- Kazazede sudan çıkarılır, ABC kontrol edilir ve devamlılığı sağlanır 2- Kişi sol yana yatırılır, baş vücuttan 15 derece kadar aşağıda kalacak şekilde yatak ayarlanır. 3- En yakın basınç (dekompresyon) odasına veya hastaneye götürülür 4- Yol boyunca kişini yaşam bulguları ve bilinç durumu kontrol edilir, sıcak tutulur. 5- Bilinci açıksa ve kendi içebilecek durumdaysa alkol içermeyen (meyve suyu vb) içecekler verilir Acil Bakım(profesyonel bakım): 1- Yukarıdaki işlemlere ilaveten kişiye geridönüşsüz, rezervuarlı maske ile % 100 oksijen verilir (10-15 litre) 2- Ciddi yaralanması olan veya bilinci kapanmış ya da bilinç düzeyi bozulmuş olan hastaya damar yolu açılarak Ringer Laktat, % 0.9 NaCl veya %0.9 NaCl içinde % 5 Dekstroz içeren sıvılardan biri verilir Basınç odasına götürülmesinin amacı, vücudu yeniden yüksek basınçlı ortama alarak oluşan gaz kabarcıklarının yeniden çözülmesini sağlamaktır; böylece akciğerlerin içindeki ve dışındaki basınç eşitlenir. Daha sonra kontrollü bir şekilde yavaş yavaş basınç değişikliği yapılır. Bilgi için: Dalgıç yüzeye yavaşça çıkarılırsa, erimiş nitrojen dekompresyon hastalığını önlemeye yetecek bir hızla akciğerlerden atılır. Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri güvenli dekompresyon için özel bir çizelge hazırlamıştır. Bu çizelgeye göre 57 metre derinlikte 60 dakika kalmış olan bir dalgıç için dekompresyon programı aşağıdaki gibidir: 15 metre derinlikte 10 dakika 12 metre derinlikte 17 dakika 9 metre derinlikte 19 dakika 6 metre derinlikte 50 dakika 3 metre derinlikte 84 dakika Böylece, sadece bir saatlik bir çalışma için derinde kalan dalgıcın toplam dekompresyon süresi yaklaşık üç saattir.
  18. mematiye ihtiyacı var gibi gözüküyoo
  19. pakito__moving on stereo
  20. gezmelere gitcek
  21. bende yarın akşam sabırsızlıkla beklıyorum evime gitmeyi
  22. özledık ama lilac bende yarın özledıklerıme kavuşcam
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.