Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

zeyynepp

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

zeyynepp tarafından postalanan herşey

  1. Kaktüs ve frenkinciri gibi dikenli ve etli bitkiler kaktüsgiller familyasındandır. Kimi botanikçilere göre 20, kimilerine göre 100 kadar cinsi bulunmaktadır. Sıcak ve tropikal bölgelerde özellikle Amerika da yetişir. Kaktüslerin bir çok türü meraklı ve usta bahçıvanlarca yetiştirilir. Minyatür iç bahçelerde yada geniş alanlarda büyük bitki halinde kullanılır. Kaktüs bitkisinin bazı türlerinin geceleyin çiçek açması çok ilginçtir. Kaktüslerin çoğunluğu kuraklığa uyarlamış çöl bitkileridir. Kaktüslerde fotosentez, gündüzleri suyun buharlaşmasını engelleyen özgül bir biçimde gerçekleşir. Yeşil, yalın yada dallı olan saplar özgün biçimler alır : silindirimsi, yumurtamsı, boylamasına az yada çok tümsek kaburgalı, yassı parçalar halinde eklemli, kurdelemsi olur. Çok kalın bir kütiküla ile kaplı olan kaktüsler helmece zengin parankima dokularında önemli ölçüde su biriktirir. Çoğunlukla yaprak yoktur, ama bu türlerin çoğunda, bir yastık üzerinde topluca bir arada yada sapların açı yaptıkları yerlerde sıra halinde, yıldız biçiminde dizili çok sayıda diken vardır. Kaktüsün bazı cinsleri bolca uzun beyaz tüylerle kaplıdır; bu durum onlara kül rengi bir görünüm verir. Ormanlarda yetişen öteki kaktüs türleri epifit sarmaşık görünümünü alır. Pereskia gibi bazı kaktüsler ise düpedüz yassı yapraklı, normal görünüşlü ağaçlar halindedir. Genellikle çok çabuk dökülen çiçekler sapsız, tek başına, büyük, erdişi ve düzenlidir. Bunların alt kısımları birbiriyle kaynaşarak boru biçimin almış taç yarağımsı bir çok parçadan oluşur. Yumurtalık alt durumludur ve en çok üç meyve yapraktan oluşur. Meyve üzümsüdür; içinde bir öze gömülü (frenkinciri) pek çok çekirdek bulunur. Frenkinciri yeni girdiği Akdeniz havzasında oldukça yaygındır. alıntı...
  2. zeyynepp şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Fan Club
    Aşkı Bulamam Ben Kimini dudağından Kimini gözünden Kimini düşündüren zeki sözünden Kimini uzun bacak bacaklarından Kimini profilden Kimini belinden Kenarından yada köşesinden Kimini kıvır kıvır saçlarından Kimini dudağından Kimini gözünden Kimini düşündüren zeki sözünden Kimini uzun bacak bacaklarından Kimini göbeğinden Kimini sesinden Kimini nefesinden Kimini serin bakış bakışlarından Beğenirim hepsini severim ayıramam Seçemedim hiçbirinden vazgeçmedim Of aman! Ooof Na nanı nana na Mecnun olamam ben Na nanı nana na Böyle aşkı bulamam ben Na nanı nana na Leylaya varamam ben Na nanı nana na Hiçbirinden cayamam ben Kimini dudağından Kimini gözünden Kimini düşündüren zeki sözünden Kimini uzun bacak bacaklarından Kimini göbeğinden Kimini sesinden Kimini nefesinden Kimini serin bakış bakışlarından Beğenirim hepsini severim ayıramam Seçemedim hiçbirinden vazgeçmedim Of aman! Ooof Na nanı nana na Mecnun olamam ben Na nanı nana na Böyle aşkı bulamam ben Na nanı nana na Leylaya varamam ben Na nanı nana na Hiçbirinden cayamam ben Uğrarım hepsine fazla kalamam Soramam telefon karıştırmam Bir anda müptela olurum hemde Üzmem çünkü yarıştırmam ben Na nanı nana na Mecnun olamam ben Na nanı nana na Böyle aşkı bulamam ben Na nanı nana na Leylaya varamam ben Na nanı nana na Hiçbirinden cayamam ben
  3. zeyynepp şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Fan Club
    röportaj Tarkan'dan çok şey öğrendim Shakira, Tarkan ve Nil Karaibrahimgil gibi isimlere vokal yapan Murat Boz, 'Aşkı Bulamam Ben' isimli ilk single'ıyla müzik piyasasına hızlı girdi. Boz, "Tarkan çok mütevazıdır. Bana her şeyi öğretti" dedi. Herkesin dikkatini megastar Tarkan'ın vokalisti olarak çeken Murat Boz, ilk single albümü ile bu yaza damgasını vuranlar arasına girmeyi başardı. Hepsi grubunun 'Yalan' şarkısındaki erkek vokal olarak ünlenen Boz'un, ilk single çalışması 'Aşkı Bulamam Ben'in söz ve müziğinde yine genç ve başarılı bir isim olan Nil Karaibrahimgil'in imzası var. Single'da 'Aşkı Bulamam Ben'in yanı sıra, 'Umrumda Değilsin' adlı şarkı da yer alıyor. Aranjör olarak Türkiye'nin en başarılı isimlerinden Ozan Çolakoğlu ile çalışan Murat Boz, eylüle doğru çıkaracağı yeni albümümün de heyecanını yaşıyor. Yetenekli sanatçı ile müzik üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. SHAKIRA BENİ İSTEMİŞTİ * Sizi Tarkan'ın vokalisti olarak tanıdık. Daha sonra Hepsi'nin sevilen şarkısı 'Yalan' da, sesinizi duyduk. Biraz geriye gidersek müzikle yolunuz nasıl kesişti? Müziğe ortaokul yıllarında başladım, o yıllarda Karadeniz Ereğlisi'nde oturuyordum. Müzik yarışmalarına katılıyor, birincilikler alıyordum. Daha sonra müzik hocam beni Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi sınavına hazırladı. Dört sene orada keman ve piyano eğitimi aldım. Daha sonra burslu olarak Bilgi Üniversitesi Caz Vokal Bölümü'ne girdim. Şu an İTÜ Devlet Konservatuvarı Temel Bilimler'de okuyorum. * Tarkan'la nasıl tanıştınız? Tarkan'la 2001 senesinde 'Karma' albümü sırasında tanıştım. O dönem ben sık sık Levent'te aranjör bir arkadaşımın stüdyosuna gidiyordum, Ozan Çolakoğlu'nun stüdyosu da oradaydı, ara sıra konuşurduk. Tarkan 'Karma'yı çıkarmıştı ve vokalistinden memnun değildi. Ozan benimle çalışmak istediğini söyleyince birlikte çalışmaya başladık ve 5 sene çalıştık. * Tarkan'la çalışmak size neler kattı? Çok şey kattı, çok büyük bir tecrübeydi benim için. 5 sene boyunca yüzlerce konsere çıktık. Hem o konserler hem de onunla olan ağabey-kardeş ilişkimiz bana çok şey kattı. Tarkan çok mütevazı biridir, paylaşımcıdır, titizdir ve iyi de bir öğretmendir. Bildiği her şeyi öğretir. Stüdyo kayıtlarından röportajlarına kadar her şeyi kapmaya çalıştım. nn Başka kime vokal yaptınız? Bir güzellik yarışması için Türkiye'ye gelen Shakira'ya vokal yaptım. Türkiye'ye geldiğinde adımı duymuş ve beni istemiş. Nil Karaibrahimgil, Hande Yener, Nilüfer, Burcu Güneş, Emel Mütfüoğlu ve Demet Sağıroğlu gibi piyasadaki birçok isimle hem albümlerinde hem de konserlerinde çalışma şansım oldu. KIŞA DOĞRU YENİ ALBÜM VAR * 'Aşkı Bulamam Ben' ilk single'ınız. Neden albüm yerine single ile çıkmayı tercih ettiniz? Özellikle bu yaz piyasaya birçok yeni isim katıldı. Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Demet Akalın ve Ajda Pekkan gibi eski sanatçılar yeni albüm çıkardılar. 'No name' bir isim olduğum için albümle çıkmak istemedim. Kendimi single ile tanıtmak istedim. İnsanlar beni yaz parçalarımla tanısınlar, kışa doğru da albümüm çıkarmak istedim. MP3'ün ve korsanın patlamış olduğu bu piyasa şartlarında single mantıklı bir şey, bu iş yurtdışında da böyle yürüyor zaten. * Single'da Nil Karaibrahimgil ile Ozan Çolakoğlu'nun imzası var, böyle başarılı isimlerle yola çıkmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Kendimi çok şanslı buluyorum. Ozan Çolakoğlu, müzikal anlamda benim çalışmak istediğim tek aranjör Türkiye'de. Nil Karaibrahimgil benim hem arkadaşım hem de iş arkadaşım. Nil, ilk kez birine şarkı verdi, o da ben oldum. O da en az benim kadar heyecanlı zaten. Daha önce Nil ile birlikte birçok jingle çalışması yapmıştık zaten. Hep bana söylüyordu zaten bir şarkı yapacağını, albüm neredeyse bitmek üzereydi ama ondan henüz bir şarkı gelmemişti. Sonra bir gün şarkı çıktı, geldim okudum ve albüme aldık. ZEYNEP GÜLER GÜNAYDIN
  4. zeyynepp şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Fan Club
    Murat Boz - Püf Kalmadı tahammülüm gücüm gözgöre göre tükeniyorum mecnunm misali pervanenim ama günbegün soluyorum hastayım sana ben tescilli vurgununum küt küt atıyor kalbim gönül tutuklunum püf de üfle yanıyorum mum gibi alev alev eriyorum hanidir bu gönül divane senin için tütüyorum kaşına gözüne boyuna posuna yavrum tütütütü maşalah bi hayli özenip bözenip yaratmış seni Allah endamın havan yakıyor yeri göğü tütütütü maşalah sabrın sonu selamettir benimsin inşallah al varımı yorumu feda olsun sana bu can el üstünde tutarım başıma taz ederim seni inan hastayım ama gel görki sensiz halim duman aşk bu gözü kör gel kurtar beni bu azaptan ben o bildiğin havarilerden değilim güzelim aşk için ölenlerdenim sevdim mi tam severim fazla naz aşık usandırır ya hafife alma beni elini çabuk tut acilen bence kaçırma beni
  5. zeyynepp şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Fan Club
    Olcay Tanberken ile yaptığı röportaj - Müziğe nasıl karar verdin? Biyografine baktığımızda eğitimli biri olduğun açıkça görülüyor. Liselerarası müzik yarışmasında aldığın birincilikten sonra mı bu yönde ilerlemeyi düşündün? Müziğe aslında ortaokul yıllarında ilgi duymaya başladım. 1995 yılında güzel sanatlar anadolu lisesi müzik bölümüne girdim ve 4 sene keman ve piyano eğitimi aldıktan sonra 1999 yılında Bilgi Üniversitesi jazz vocal bölümünü burslu kazandım. 2 sene burada eğitim aldım ve bu dönemde Tarkan’la da çalışmaya başladım. Yaklaşık 5 sene sürdü ve tabii bu dönemde birçok başka isimle de hem albümlerinde hem de konser performanslarında çalıştım; Emel Müftüoğlu, Demet Sağıroğlu, Nilüfer, Hande Yener, Nil Karaibrahimgil, Burcu Güneş, Nazan Öncel, Zeynep Dizdar, Zeynep Mansur, Hepsi ve Grup Rapsodi bunlardan bazılarıydı. En son ve benim için en önemlisi tabii Shakira ile çalışmış olmamdı. Şu anda İTÜ Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim. - İlk parçan ve single'ın "Aşkı Bulamam Ben"le listelere hızlı bir giriş yaptın. Peki bu şarkı ile çıkmaya ve Nil Karaibrahimgil ile çalışmaya nasıl karar verdin? Eğlenceli bir parça, albüm için de ilk çıkış olarak bu şarkıyı seçtik. Başka da çok güzel parçalar yer alacak albümde ama bu Nil şarkısını istedik çünkü en inandığımız parça bu oldu. Sözleri çok iddialı, kolay akılda kalıyor ve herkesin söyleyemeyeceği türden çok modern bi parça o yüzden onu seçtik. - Single kavramına nasıl bakıyorsun? Bizde müzikseverler single'ları Avrupa'daki gibi önemsemiyorlar pek. Türkiye'de single yayınlamak sence de biraz riskli değil mi? Doğrusu bu piyasa şartlarında no-name şarkıcılar için en mantıklısı bence single. Yakın gelecekte de artık bütün şarkıcılar için böyle olacağını düşünüyorum çünkü mp3 ve korsan patlamış vaziyette, bu nedenle ucuza single patlaması yaşanması muhtemeldir en kısa sürede, benim öngörüm ve yorumum bu şekilde...Ancak bizim single çıkarma nedenimiz esasen özellikle bu yıl piyasada bir albüm patlaması olmasıydı. Kenan Doğulu, Demet, Ajda Pekkan, Serdar Ortaç gibi iddialı isimler yeni albümlerini bu yaz başında çıkardılar. Albümümün anlaşılması açısından da yaz parçalarını bir single ile dinleyicilere sunup Ağustos sonu gibi de albümü çıkarmak en mantıklısı gibi geldi bize... - Biraz da video klipten bahseder misin, kimlerle çalıştın? Hapsedilmiş kızların ortasında dansetmek fikri oldukça dikkat çekici:) Klibin yönetmeni Süleyman Yüksel, aynı zamanda arkadaşımdır da... Bu fikir ondan çıktı, seksi bi klip olmasını istedi ve ortaya ufak bir striptiz şov çıktı. Tabii masum bir şov bu, kemerler çıkıyor gömlekler uçuyor falan…Klip Maslak’ta Film Sokagı stüdyolarında çekildi. Yaklaşık 14 saat sürdü ve çok eğlenceliydi. - Albüm hazırlıkları nasıl gidiyor, çıkış tarihi belli mi? Hangi isimlerle çalışıyorsun ve ne türde şarkılar yeralacak? Albüm tarihini Ağustos ayı sonu Eylül başı gibi düşünüyoruz tabii net birşey yok henüz, malum her an herşey olabildigi için. Ama şu anda düşünülen tarihler bunlar ve albümde Ümit Sayın'ın iki bestesi var, ikisi de çok güzel şarkılar. Onun dışında Tufan Bayraktar’dan ve Serkan Dinçer’den parçalar var, bir de benim Ozan Çolakoğlu ile birlikte yaptığım bir parçam var.
  6. zeyynepp şurada bir başlık gönderdi: Fan Club
    biyografi 07.03.1980 yılında Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde dünyaya geldim. İlk ve ortaokul öğrenimimi yine burada tamamladıktan sonra 1995-96 eğitim öğretim yılında istanbul anadolu güzel sanatlar lisesi özel yetenek sınavını kazanarak eğitimime İstanbul'da devam etmeye başladım. Bu dönem içerisinde Atatürk Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey’de müzikal konserlerde vokal olarak yer aldım. 1998’de Milliyet gazetesi liseler arası müzik ve halk oyunları yarışmasında erkek solist dalında Türkiye birinciliği kazandım. 1999 yılında Bilgi Üniversitesi jazz vocal bölümüne burslu olarak girdim. Eğitimime 2003 yılında girdiğim istanbul teknik üniversitesi türk müziği devlet konservatuarı Temel Bilimler bölümünde devam etmekteyim. Şarkı söylemeyi, spor yapmayı, yüzmeyi ve hayvanları çok severim.. Sahne performanslarında ve albümlerinde çalıştıgım kişiler; Shakira, Tarkan Tevetoğlu, Nilüfer, Nazan Öncel, Demet Sağıroğlu, Hande Yener, Nil Karaibrahimgil, Emel Müftüoğlu, Burcu Güneş, Zeynep Dizdar, Zeynep Mansur, Grup Hepsi, Grup Rapsodi, Grup Popcorn... Seslendirdiğim reklam müzikleri; Mc Donalds, istikbal, Kola Turka...
  7. zeyynepp şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    DALMAÇYALI Temel Özellikleri Sakin, sadık, bağımsız ama evden hoşlanan, son derece duyarlı. İnsana ihtiyaç duyar, aksi halde melankolik bir havaya bürünür. çocuklarla oynamayı sever. Mükemmel bir belleği vardır. Kendisine yapılan kötü muameleyi yıllar sonra bile hatırlayabilir. Savunma için eğitilebilir. Koklayarak iz sürer. Neler Yapar? Ortaçağ?da av köpeği olarak kullanılırdı. 19. yüzyılda küçük arabaları çekmekte kullanıldı ve şöhreti hızla yayıldı. Efendisi ister yürüyerek, ister atla, ister arabayla seyahat ediyor olsun, onu mutlaka takip eder. Daha sonra insan dostu olarak büyük bir takdir topladı. Bekçi köpeği olarak da kullanılabilir. Temiz ve zariftir, çamurdan hoşlanmaz, su ve sabunu sever. Kökeni Bu cinsin kökeni hakkında birbiriyle uyuşmayan çeşitli görüşler vardır. Kesin olan tek şey, geçmişinin çok eskilere uzandığıdır. Varlığını gösteren izler Mısır rölyeflerinde ve Helenik döneme ait duvar süslemelerinde bulunmuştur. 1700 yılında Bengal pointeri olarak bilinen Dalmaçyalı?ya çok benzeyen bir köpek İngiltere?de varolmuştur. Bu örnek Dalmaçyalı?nın Yugoslav kökenli olup olmadığa dair sorulara yol açmıştır.
  8. baklava yok...harçlıkta yok....ablam desem hiç yokk..... nerdesın abla
  9. bayramın mübarek olsun jön
  10. aysumcummmm kısssssss bayramın mübarek olsun
  11. melkor bayramın mübarek olsun
  12. zeyynepp şurada cevap verdi: arman başlık Anı Defteri - Defterleri
    bayramın kutlu olsun birce sevdiklerınle beraber güzel bir bayram geçirmen dileğiyle
  13. ablacımmm canım benim doğum günün kutlu olsunnn nice mutlu senelere.... 365 sayfalık bir öykü daha başlıyor, Her güne bir yaprak sakla, Her yaprağa bir öykü sığdır mutluluk de adına. NICE GUZEL OYKULER SENIN OLSUN. IYI KI DOGDUN... bu arada kaçıncı 365 abla çiçeklerin pastan ya da pastaların . bu da hediyen bak artık daha pratik ve zamandan tasarruf ederek pata yapabilirsin seni seviyorum ablacım
  14. SEVGİLİM... Sevgilim, yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken kapılar kapalı, dünya buzlu cam uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan ikimizin yerine dinliyorum sevdiğin şarkıları siyah tişörtünü giyiyorum yatarken gömleklerini, kazaklarını, kokunu senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken gün boyu elimde kahve fincanı kapıyı açmıyorum telefonlara çıkmıyorum başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların Sevgilim, yetimim benim, nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata öldüğünden haberi yok fotoğraflarının MURATHAN MUNGAN
  15. zeyynepp şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    ooooooooooo radya abla ne kadar çok harçlık var sardunyam,erbay,melkor,diloş,gloria,birce,egzo,leylam,taurus abi ve annem çok teşekkür ederim hepinizin bayramı kutlu olsun
  16. zeyynepp şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Dilbilgisi Forumu
    can 1. ability / possibility I can run fast. I could run fast when I was a child but now I can't. 2. informal permission You can use my car tomorrow. 3. informal polite request Can I borrow your pen? 4. impossibility (negative only) That can't be true! That can't have been true! could 1. past ability I could run fast when I was a child. 2. polite request Could I borrow your pen? Could you help me? 3. suggestion A: I need help in English. B: You could talk to your English teacher. You could have talked to your teacher. 4. less than 50% certainty A: Where's John? B: He could be at home. He could have been at home. 5. impossibility (negative only). That couldn't be true! That couldn't have been true! be able to 1. ability I am able to help you. I will be able to help you. I was able to help him. would 1. polite request Would you please *** salt? Would you mind if I left early? 2. preference I would rather go to the park than stay home. I would rather have gone to the park. 3. repeated action in the past When I was a child, I would visit my grandmother every weekend. used to 1. repeated action in the past When I was a child, I would visit my grandmother every weekend. shall 1. polite question to make a suggestions Shall I open the window? 2. future with "I" or "we" as subject I shall leave at nine. (will = more common)
  17. zeyynepp şurada cevap verdi: zeyynepp başlık Dilbilgisi Forumu
    be supposed to 1. expectation He is supposed to come at 12. He was supposed to come at 12. be to 1. strong expectation You are to be here at 9:00. You were to be here at 9:00 must 1. strong necessity I must go to class today I had to go to class yesterday 2. prohibition (negative) You must not open that door. 3. 95% certainty Mary isn't in class. She must be sick (present only) Mary must have been sick yesterday. have to 1. necessity I have to go to class today. I had to go to class yesterday 2. lack of necessity (negative) I don't have to go to class today. I had to go to class yesterday. have got to 1. necessity I have got to go to class today. I had to go to class yesterday. will 1. 100% certainty He will be here at 6:00 ((future only) 2. willingness The phone's ringing. I'll get it. 3. polite request Will you please pass the salt? be going to 1. 100% certainty He is going to be here at 6:00 (future only) 2. definite plan I'm going to paint my bedroom. (future only) I was going to paint my room, but I didn't have time.
  18. zeyynepp şurada bir başlık gönderdi: Dilbilgisi Forumu
    THE MODALS may 1. Polite request May I borrow your pen? 2. Formal permission You may leave the room. 3. Less than 50% certainty A: Where's Tom? B: He may be at the office. He may have been at the office might 1. Less than 50% certainty A: Where's Tom? B: He might be at the office. He might have been at the office. 2. polite request Might I borrow your pen? should 1. advisability I should help my father in the morning. I should have helped my father yesterday. 2. 90% certainty She should pass the exam! (future only, not present) She should have passed the exam! ought to 1. advisability I ought to study tonight I ought to have studied last night 2. 90% certainty She ought to do well on the test. (future only, not present) She ought to have studied last night. had better 1. advisability with threat of bad result You had better be on time, or we will leave without you. (past form uncomon)
  19. The policeman on the beat moved up the avenue impressively. The impressiveness was habitual and not for show, for spectators were few. The time was barely 10 o'clock at night, but chilly gusts of wind with a taste of rain in them had well nigh depeopled the streets. Trying doors as he went, twirling his club with many intricate and artful movements, turning now and then to cast his watchful eye adown the pacific thoroughfare, the officer, with his stalwart form and slight swagger, made a fine picture of a guardian of the peace. The vicinity was one that kept early hours. Now and then you might see the lights of a cigar store or of an all-night lunch counter; but the majority of the doors belonged to business places that had long since been closed. When about midway of a certain block the policeman suddenly slowed his walk. In the doorway of a darkened hardware store a man leaned, with an unlighted cigar in his mouth. As the policeman walked up to him the man spoke up quickly. "It's all right, officer," he said, reassuringly. "I'm just waiting for a friend. It's an appointment made twenty years ago. Sounds a little funny to you, doesn't it? Well, I'll explain if you'd like to make certain it's all straight. About that long ago there used to be a restaurant where this store stands--'Big Joe' Brady's restaurant." "Until five years ago," said the policeman. "It was torn down then." The man in the doorway struck a match and lit his cigar. The light showed a pale, square-jawed face with keen eyes, and a little white scar near his right eyebrow. His scarfpin was a large diamond, oddly set. "Twenty years ago to-night," said the man, "I dined here at 'Big Joe' Brady's with Jimmy Wells, my best chum, and the finest chap in the world. He and I were raised here in New York, just like two brothers, together. I was eighteen and Jimmy was twenty. The next morning I was to start for the West to make my fortune. You couldn't have dragged Jimmy out of New York; he thought it was the only place on earth. Well, we agreed that night that we would meet here again exactly twenty years from that date and time, no matter what our conditions might be or from what distance we might have to come. We figured that in twenty years each of us ought to have our destiny worked out and our fortunes made, whatever they were going to be." "It sounds pretty interesting," said the policeman. "Rather a long time between meets, though, it seems to me. Haven't you heard from your friend since you left?" "Well, yes, for a time we corresponded," said the other. "But after a year or two we lost track of each other. You see, the West is a pretty big proposition, and I kept hustling around over it pretty lively. But I know Jimmy will meet me here if he's alive, for he always was the truest, stanchest old chap in the world. He'll never forget. I came a thousand miles to stand in this door to-night, and it's worth it if my old partner turns up." The waiting man pulled out a handsome watch, the lids of it set with small diamonds. "Three minutes to ten," he announced. "It was exactly ten o'clock when we parted here at the restaurant door." "Did pretty well out West, didn't you?" asked the policeman. "You bet! I hope Jimmy has done half as well. He was a kind of plodder, though, good fellow as he was. I've had to compete with some of the sharpest wits going to get my pile. A man gets in a groove in New York. It takes the West to put a razor-edge on him." The policeman twirled his club and took a step or two. "I'll be on my way. Hope your friend comes around all right. Going to call time on him sharp?" "I should say not!" said the other. "I'll give him half an hour at least. If Jimmy is alive on earth he'll be here by that time. So long, officer." "Good-night, sir," said the policeman, passing on along his beat, trying doors as he went. There was now a fine, cold drizzle falling, and the wind had risen from its uncertain puffs into a steady blow. The few foot passengers astir in that quarter hurried dismally and silently along with coat collars turned high and pocketed hands. And in the door of the hardware store the man who had come a thousand miles to fill an appointment, uncertain almost to absurdity, with the friend of his youth, smoked his cigar and waited. About twenty minutes he waited, and then a tall man in a long overcoat, with collar turned up to his ears, hurried across from the opposite side of the street. He went directly to the waiting man. "Is that you, Bob?" he asked, doubtfully. "Is that you, Jimmy Wells?" cried the man in the door. "Bless my heart!" exclaimed the new arrival, grasping both the other's hands with his own. "It's Bob, sure as fate. I was certain I'd find you here if you were still in existence. Well, well, well! --twenty years is a long time. The old gone, Bob; I wish it had lasted, so we could have had another dinner there. How has the West treated you, old man?" "Bully; it has given me everything I asked it for. You've changed lots, Jimmy. I never thought you were so tall by two or three inches." "Oh, I grew a bit after I was twenty." "Doing well in New York, Jimmy?" "Moderately. I have a position in one of the city departments. Come on, Bob; we'll go around to a place I know of, and have a good long talk about old times." The two men started up the street, arm in arm. The man from the West, his egotism enlarged by success, was beginning to outline the history of his career. The other, submerged in his overcoat, listened with interest. At the corner stood a drug store, brilliant with electric lights. When they came into this glare each of them turned simultaneously to gaze upon the other's face. The man from the West stopped suddenly and released his arm. "You're not Jimmy Wells," he snapped. "Twenty years is a long time, but not long enough to change a man's nose from a Roman to a pug." "It sometimes changes a good man into a bad one, said the tall man. "You've been under arrest for ten minutes, 'Silky' Bob. Chicago thinks you may have dropped over our way and wires us she wants to have a chat with you. Going quietly, are you? That's sensible. Now, before we go on to the station here's a note I was asked to hand you. You may read it here at the window. It's from Patrolman Wells." The man from the West unfolded the little piece of paper handed him. His hand was steady when he began to read, but it trembled a little by the time he had finished. The note was rather short. ~"Bob: I was at the appointed place on time. When you struck the match to light your cigar I saw it was the face of the man wanted in Chicago. Somehow I couldn't do it myself, so I went around and got a plain clothes man to do the job. JIMMY."
  20. zeyynepp şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    3 günlük lepistes yavruları
  21. zeyynepp şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    Doberman Pinscher Temel Özellikleri Doberman kaslı ve son derece zarif bir köpektir. Erkek ve dişiler arasında mizaç farkı vardır. Dişiler, aileye karşı sakin, duyarlı ve duygulu, ancak yabancılara karşı kuşkucudur. Erkek, son derece zeki, ancak aceleci ve genellikle saldırgandır. Bu nedenle enerjik bir efendi tarafından yönetilmesi gerekir. "Kötü doberman yoktur, kötü doberman sahibi vardır!" sözü buradan gelir. Doberman'ın kişiliği 2 yaşından sonra da gelişmeye devam eder. Bununla birlikte köpek 10-12 aylıkken sıkı eğitime başlanmalıdır. Bazı dobermanlar oldukça uzun yaşayabilir. Neler Yapar? Bekçi ve muhafız köpeği olarak kullanılan Doberman, yüz yılı aşkın bir süredir bu görevleri yerine getirmeyi sürdürmüştür. Polis köpeği olarak, orduda (Deniz kuvvetleri Doberman'ı pusu bulma işinde kullanmıştır.) ve her türlü endüstriyel tesisin korumasında kullanılmıştır. Dişiler, erkeklere nazaran apartman hayatına daha kolay uyum sağlar, ancak her iki cinsin de günlük sinirsel enerjilerini boşaltmaları gerekir. Kökeni Göreceli olarak yakın bir zamanda oluşmuş bir köpek cinsidir. Great Dane, Alman çoban Köpeği, Rottweiler ve Pinscher'in muhtemelen Beauceron ve İngiliz Tazısı'yla çiftleştirilmesiyle 1860'da Almanya'da geliştirilmiştir. Bu karışımın yaratıcısı Lois Doberman, aslında bir Alman vergi tahsildarıydı. Doberman, mesleği gereği haydutların bulunduğu bölgelere sık sık ziyaret ediyordu. Gerektiğinde saldırabilecek nitleikte bir bekçi ve muhafız köpeği elde etmeye karar verdi. üreticisinin adını taşıyan (Kısaca n harfiyle anılıyordu!) Doberman, ilk kez 1876 yılında bir köpek gösterisinde sergilendi ve büyük başarı kazandı.
  22. zeyynepp şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    Yorkshire Terrier Temel Özellikleri Bütün terrierler gibi canlı, cesur, inatçı, efendisine karşı duygulu, yabancılara karşı kuşkucudur. öteki hayvanlarla pek anlaşamaz. Neler Yapar? Bütün dünyada insana eşlik eden bir köpek olarak çok popülerdir. Bu durumu olağanüstü güzelliğine ve sevimliliğine borçludur. Ancak terrier kanı taşıdığı unutulmamalıdır. Evin dışında olmayı sever, buna rağmen apartman hayatından da hoşlanır. Kış aylarında soğuktan etkilendiği için, dışarı çıkarken yün bir ceket giydirilmelidir. Kökeni İngiltere’nin Yorkshire bölgesindeki madenciler tarafından geçen yüzyılda maden tünellerini işgal eden korkunç fareleri yakalaması için geliştirildi. Skye terrieri, siyah-kahverengi oyuncak terrier, Dandie Dinmont ve Maltalı cinsler, bu köpeğin oluşumuna katkıda bulunmuşlardır. Günümüzdeki standardının gerektirdiği özellikler ilk kez 1870’de bir köpek gösterisinde sergilendi. Dişiler zor doğum yapar. Dolayısıyla doğum sırasında veteriner gözetimi gerekir. Yavrular doğduklarında siyah renklidir. Tüylerinin rengi ancak bir yıl sonra standardına uygun hale gelir.
  23. herkesin bayramı mübarek olsun
  24. zeyynepp şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
    :w00t: w00t: sedelinayı kızdırmamak lazım

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.