Efendi Türkler

Evet Sayin CYRANO onlarin anliyacagi dilden cevap veriyoruz vermeyede devam edecegiz vede inaniyorum birseyleri artik anladilar anlamak zorundalar bu basit gibi görünen hareketler aslinda cok büyük getirisi vardir onlari ayrintili izah etmek istemiyorum? sonra bu yürüyüslerimiz inanin bir Mayista Taksime cikmaya benziyor! yani kolay degil ,kazanimlari büyük oldugu icin söyle bir gerceklere bakarsak yani buralarda Kimlik tartismalari altinda, Kürtcülük, Kökten Dincilik, Demokrasi, Laiklik, Atatürk Düsmanligi, en kötüsü ,,cok normal bir tartisma,, tarzinda genclerimize sunuluyor yillarca.. Türk Gencliginin Avrupa´daki karsi, karsiya kaldiklari durum... Bu durumun gelecek 20 - 30 yil sonra Türkiye Cumhuriyeti icin ne anlama geldigini düsünürsek, bizlerin bunlara karsi baslattigimiz mücadele kücümsenemez ,,sartlarin hicde kolay olmadigi görülmektedir fakat onlarinda bunu basaramiyacaklari ortadadir artik bizlerde! variz artik hodri meydan atacaklari her adim onlari sikintiya sokacaktir´ki onlar buna razi olmayacak.. artik bu saatten sonra genclerimizi bunlardan uzak tutmanin yollarini ariyoruz ve adimlarini atiyoruz yeterlimi yeterli degil!... Genclerimizi aydinlatma ve uyarmak bizlere Avrupa´da ailelere düsüyor. Burada cünki ne okul, ne basin, ne tarih bilgisi bu genclerimize yardimci olacaktir... Yalniz birakilan bir yeni nesil, Milli Görüslerin, Cumhuriyet ve Atatürk düsmanlarinin eline birakilmaya devam eder artik birakamayiz. Gün gelecek kendi genclerimizi Türkiye´mize karsi kullanacaklar. Aynen simdiden yaptiklari gibi... Atatürk'e ve onun ilkelerine, laik Cumhuriyete düsman, milli bayramlarımıza küfreden, laik düsünce yapısına sahip insanlara kin duyan, Anayasası Kur'an olan bir devlet kurmayı amaclayan gencler yetistirilmeye calismalisi gibi... bu yürüyüslerde milli beraberligin önemini anlatabildimmi onlarin elindeki bütün kozlari almak kolaymi ama aldik her gecen gün daha güzel olacak vede olacak! tabiki bu mücadele yürüyüslerden yürüyüslere degil bu yürüyüslerin gücü yaptiklarimizin yansimasi olacaktir ve her gecen daha etkili daha gür.. senin bahsettigin gibi cirkinliklerin üzerine gidecegiz,,bir sloganla bitireyim ,,Artik kimse durduramaz sonuna kadar gidecegiz Efendi Türkler

Sayin CYRANO sirf memleketimizin dört yanindami döküldü , bizler ne oluyoruz günlerce Avrupa sokaklarinda yürüdügümüz! evet bizler burda 5.hafta üst üste sokaklardaydik meydanlarida kimseye birakmaya niyetli degiliz Sayin verdinaz hep bizler sokaklara dökülüyoruz neden acaba?

Aslan kardesim benim hoscakal

godzilla' seni bosuna cagirmadim kacacak delik ariyorum

sana yok bütün basima dertleri acan sen degilmisin? zehirledin beni

olmaz olurmu godzilla ödeyecegim senetler

iyiki geldin godzilla yoksa paralarim bitecekti!

Ne demek Sayin diloş yeterki siz hayal ismarlayin parasi benden

üzülmeyin daha pudik´i aciklamadik sonra isin icinde göbekde yok kelde!

yok öyle hayallerim suya düstü olurmu öyle sey suyun kaldirma gücü var! yüzmeye calis

Sayin muki inaniyormusun bu ögretmenin önünde bir olsun! ......................

Bunun adı zafer: 1-0 Türkiye, Euro 2008 elemeleri C Grubu'ndaki son maçında Bosna Hersek'i 1-0 yenerek 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı.

buda emekliye ayrilmis japanische emekli! pudik

Evet Sayin 'Gece Yağmuru Japanische kel ve göbek

Nihat Doğan'dan Tatlıses'e: Sinek gibi ezerim .......................pudik Yeni albümünü hazırlayan Nihat Doğan, İbrahim Tatlıses'e ağır sözler söyledi. Doğan, "Ben bu tür savaşlara antremanlıyım. 10 senedir bu cephede savaşıyorum ben. Nihat Doğan sakal gibidir. Kestikçe daha gür çıkar" dedi. Yazı boyutunu büyütmek için Bir televizyon programına katılan ve 4,5 aydır ekranlardan uzak olan Doğan, stüdyoda yatıp kalktığını, bütün üzüntü ve sıkıntılarını yaşadığı albüme yansıttığını anlattı. Doğan, bir süre önce İbrahim Tatlıses’in İbo Show programında kendisine yönelik eleştirileri için de ağır sözler söyledi Doğan, "Ben bu tür savaşlara antremanlıyım. 10 senedir bu cephede savaşıyorum ben. Nihat Doğan sakal gibidir. Kestikçe daha gür çıkar" dedi. İbrahim Tatlıses’in "’Ne oldu İbrahim ağbiydik, şimdi İbrahim mi olduk" sözleine sinirlenen Nihat Doğan, "Sen bunu kimden duydun? Bunu sana kim söyledi. Beni arayıp sorabilirdi. Kimse bana canlı yayında 70 milyonun önünde gerizekalı, ruhsuz diyemez. Senin ruhun benim ruhumun önüne gelecekse, diz çöker tövbe ister" dedi. Son derece sinirli ve gergin tavırlar sergileyen Nihat Doğan, büyük bir aşiretin çocuğu olduğunu ve 200 bin tane akrabası olduğunu ileri sürerek "Size yemin ederim, karşımda bunları sinek gibi ezmezsem namerdim" ifadesini kullandı. Bu arada bir süredir ikili arasında süren tartışmanın nedeninin İbrahim Tatlıses’in korumasının Nihat Doğan’ı aramasıyla başladığı öne sürüldü. Doğan, konuşmanın içeriğini anlatmadı. Nihat Doğan, 5 gün önce gerçekleşen bu konuşma için "Ben böyle ufak şeylere pabuç bırakmam. Haklı olduğum davada sonuna kadar giderim. Bedeli ne olursa olsun" açıklamasını yaptı. Hürriyet ..........................

zenginligin arkasindan uygarlik gelmiyor!

Burda konulara hakim bir arkadasimizin kendini kaybettigi An!

Fener olamaz!

Gecemiz zaferle dolsun! Milli Takımımız, Euro 2008 vizesi almak için Bosna Hersek karşısına çıkıyor A Milli Futbol Takımımız, EURO 2008 Grup Elemelerinin son maçında Bosna Hersek'le karşı karşıya geliyor. Ali Sami Yen Stadı'nda saat 21.00'de başlayacak maçı Hollanda Futbol Federasyonu'ndan Eric Braamhaar yönetecek. Karşılaşma ATV'den naklen yayınlanacak. Grupta son maçlara ikinci sırada başlayan Türkiye, Bosna-Hersek'i yenmesi durumunda 2008 yılında Avusturya ve İsviçre'nin ortaklaşa düzenleyecekleri 13. Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazanacak. Türkiye, Bosna-Hersek'i yenememesi durumunda ise Malta'da oynanacak Malta-Norveç maçının sonucunu bekleyecek. Her iki maçın da berabere bitmesi durumunda gülen taraf yine Türkiye olacak. Türkiye berabere kalıp, Norveç kazanırsa, bu kez Norveç finallere adını yazdıracak. Türkiye Bosna-Hersek'e yenilir, Norveç de Malta ile berabere kalırsa iki ülke milli takımlarının puanları eşitlenecek. Ancak, Norveç ile ilk maçta 2-2 berabere kalıp, ikinci maçı 2-1 kazanan Türk Milli Takımı, ikili averajda üstünlük sağladığı için bu durumda da ay-yıldızlı ekip finallere adını yazdıracak. RAKİBİN YILDIZI MUSLIMOVIC YOK! Bosna Hersek Futbol Federasyonu'nun resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, yıldız futbolcuları Zlatan Muslimovic sakatlığından dolayı bugün oynanacak olan Türkiye maçı kadrosundan çıkarıldı! İtalya Serie A takımlarından Atalanta'da da forma giyen golcü futbolcunun yerine, Sanel Jahic'in oynaması bekleniyor. MİLLİ TAKIM 442. MAÇA ÇIKIYOR A Milli Futbol Takımı, Bosna-Hersek ile yapacağı 13. Avrupa Şampiyonası elemeleri C Grubu 12. ve son maçıyla birlikte 442. karşılaşmasına çıkacak. Türk Milli Futbol Takımı, 84 yıllık tarihinde, 231'i resmi, 210'u özel olmak üzere geride kalan toplam 441 maçta, 152 galibiyet, 105 beraberlik alırken, 184 kez de rakiplerine yenildi. Ay-yıldızlı ekip, bu maçlarda toplam 564 gol atarken, kalesinde 684 gol gördü. ALİ SAMİ YEN'DE 27. MAÇ EURO 2008 Eleme Grubu'ndaki 12. ve son maçında Bosna-Hersek ile karşılaşacak Türkiye, müsabakanın yapılacağı Ali Sami Yen Stadı'nda 27. milli maçını oynayacak. 20 Aralık 1964 tarihinde Bulgaristan ile oynanan ve 0-0 berabere sonuçlanan özel maçla birlikte bu statta ilk kez sahaya çıkan A Milli Futbol Takımı, Mecidiyeköy'de yaptığı toplam 26 milli maçta, 12 galibiyet, 10 yenilgi ve 4 de beraberlik elde etti. Ay-yıldızlı ekip, 22'si resmi, 4'ü de özel olmak üzere Ali Sami Yen Stadı'nda oynadığı 26 milli maçta toplam 54 gol atarken, kalesinde 34 gol gördü. Ali Sami Yen Stadı'nda oynadığı ilk 7 maçta galibiyet yüzü göremeyen ve bu statta ilk galibiyetini 1983 yılında elde eden Türk Milli Takımı, Mecidiyeköy'deki son randevusunda ise 17 Ekim 2007'de,Yunanistan'a, 13. Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçında 1-0 mağlup olmuştu. BOSNA HERSEK'İ HİÇ YENEMEDİK İstanbul'da Bosna-Hersek ile karşılaşacak Türk Milli Takımı'nın, rakibine karşı henüz galibiyeti bulunmuyor. Türkiye'nin, 2008'de İsviçre ve Avusturya'nın ortaklaşa düzenleyeceği finallere katılabilmek için mutlak galibiyete ihtiyacı bulunduğu maç öncesi, iki ülke A milli futbol takımları arasında geçmişte yapılan 2 karşılaşmayı da Bosna-Hersek kazandı.Türk Milli Futbol Takımı, ilk kez evinde ağırlayacağı rakibi karşısında deplasmanda oynadığı 1'i resmi, diğeri özel, 2 maçtan da mağlup ayrıldı.16 Ağustos 2000 tarihinde Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da yapılan özel müsabakayı 2-0 kazanan ev sahibi ekip, 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde 2 Haziran 2007 tarihinde yine Saraybosna'da yapılan maçtan ise bu kez 3-2 galip ayrılmayı bildi. Öte yandan bugün oynanacak maç, iki ülke A milli futbol takımları arasında Türkiye sınırları içindeki ilk müsabaka olacak. TERİM'İN 66. SINAVI A Milli Takım'ın başında ilk sınavını 11 Nisan 1990 tarihinde Kopenhag'da Danimarka'ya karşı 1-0 yitirilen özel maçta veren Terim, daha sonra 1993-1996 yılları arasında görev yaptığı milli takımı, 17 Ağustos 2005'de Sofya'da Bulgaristan ile yapılan özel karşılaşmadan bu yana çalıştırmaya devam ediyor. Ay-yıldızlılar, A Milli Futbol Takımı'nın başında en çok maça çıkan teknik adam unvanına sahip Fatih Terim yönetiminde oynadığı toplam 65 maçta, 30 galibiyet, 19 beraberlik, 16 yenilgi alırken, 96 gol atıp, kalesinde 73 gol gördü. 50 BİN DAL ÇİÇEK Bugün, EURO 2008 Grup Elemeleri son maçında karşılaşacağımız Bosna Hersek maçında milli futbolcular çiçek yağmuruna tutulacak. MUHTEMEL 11'LER TÜRKİYE Rüştü Gökhan Gönül Servet Emre Aşık Hakan Balta Emre Hamit Mehmet Aurelio Arda Nihat Mehmet Yıldız BOSNA HERSEK Adnan Guso Nadarevic Bajic Radeljic Merzic Rahimic Maletic Misimovic Ibricic Dzeko Ibisevic Saat: 21.00 Stat: Ali Sami Yen Hakem: Eric Braamhaar Yayın: ATV ..................

Sayin birce Ne güzel degilmi Dinimizi ibadet den alacaksin siyasete karistiracaksin! ama dinimizi siyasete karistiranlarin söyledikleri fikirleri kafalarina göre uyguladiklari yasalari elestirmeyeceksin!!! hersey ibadet de kalsaydi bunlar olurmuydu yüce Tanrimizin verdigi güzelliklere sükredip kanaat getirseydik elimizde bicak korumasiz Tanrinin varliklarin pesinden kosarmiydik! Tanrimiz bizlere akil vermis acaba neden? Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer ile sahabeden Ebu Menut el Ensari, mali durumları çok müsait olduğu halde, kurban bayramlarında kurban kesmezlerdi! "Biz de kesersek herkes kurban kesmeyi farz (şart) zanneder diye!" bu satirlarin ne önemi var degilmi...

Aynı şekilde, hayvanların diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına özen gösterilmelidir burasini anlayamadim neden birbirlerini görmesinler cokmu korkuyorlarmis bu hayvanciklar.. Sayin CYRANO bir zahmet aciklama

Saddam, Hitler’in oğlu! Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin hakkında inanılmaz bir iddia ortaya atıldı: "Hitler’in sevgilisi 20 Nisan 1937’de Saddam’ı doğurdu. Nazi ajanları hastaneyi basıp bebek Saddam’ı Tikrit’e götürdü." Bu iddialar önceki gün piyasaya çıkan “Reich’ın Oğlu” kitabının yazarı De Sales’e ait. Irak’ta geçen yıl idam edilen devrik lider Saddam Hüseyin hakkında ortaya atılan yeni iddia komplo teorisyenlerini bile dehşete düşürdü. ABD’de önceki gün çıkan bir kitap, Saddam’ın Alman diktatör Adolf Hitler’in gayrımeşru oğlu olduğunu iddia ediyor. J.P De Sales tarafından yazılan “Reich’ın Oğlu” adlı kitaba göre, 1936’da Hitler’in genç sevgililerinden biri hamile kaldı. Bundan Hitler’in bile haberi yoktu ancak Alman gizli servisi bu bebeğin “Führer” için sorun yaratacağını düşünerek, genç kızı doğum yapması için Beyrut’a kaçırdı. Bu sırada Alman ajan Reinhardt Hoffmann, Bağdat’ta Nazi yanlısı bir Arap genci olan Hayrullah Tulfa’yla pazarlık yapıyordu. Ajan, Tulfa’ya yüklü bir miktar para vererek, nisanda doğacak bebeğe iyi ve güvenilir bir aile bulmasını istedi. Tulfa da bu iş için nisanda doğum yapacak kızkardeşi Subha’yı önerdi. İŞTE İDDİAYI ‘DOĞRULAYAN’ 6 ÇARPICI KANIT 1- Saddam kendisi de defalarca babasını tanımadığını söyledi. 2- Babasız bir çocuk olarak dayısı tarafından büyütüldü. Dayısının Naziler’le bağlantısı çok uzun süre önce kanıtlanmıştı. 3- Baba ile oğlu şaşırtıcı derecede birbirine benziyor. 4- Ortadoğu’da babasız bir adam nasıl olur da, Almanya gibi süpergüçlerden yardım almadan büyük bir diktatör haline gelebilir. 5- Saddam Hüseyin hayatının her döneminde Alman ajanlar tarafından korunuyordu. BM ambargosu sırasında Alman şirketleri Irak’a iş yapıyordu. 6- Saddam Hüseyin’in Bağdat’taki sığınağını yapan Alman mühendis Karl Bernd Esser’in dedesi, Alman diktatör Adolf Hitler’in de sığınağını yapmıştı. Hitler’in sevgilisi 20 Nisan 1937 günü Saddam’ı dünyaya getirdi. Tam yedi gün sonra Subha’nın doğum sancıları tuttuğunda, Nazi ajanları Beyrut’taki hastane odasını bastı. Annesinin kucağından zorla alınan bebek gece gizlice Tıkrit’te Tulfa ailesinin fakir gecekondusuna götürüldü. Bu sırada Hayrullah kızkardeşinin doğuracağı bebekle, ajanların getireceği bebeği kimseye fark ettirmeden nasıl değiştireceğini hesaplıyordu. Ancak hiç beklemediği bir şey oldu. Bebek ölü doğmuştu ve kızkardeşi de kan kaybından bilincini kaybetmişti. Bu fırsatı değerlendiren Hayrullah, kimseye fark ettirmeden bebekleri değiştirdi. Ölü bebeği de Alman ajanlar ortadan kaldırdı. Saddam büyüyünce babasının Hüseyin el Macit olduğu ve doğum öncesinde kendilerini terk ettiği söylendi. Nazi sempatizanı ve aşırı milliyetçi militan olarak tanınan Saddam'ın ’dayısı’ Hayrullah, 1941 yılında İngilizler’e karşı yapılan Raşit Ali İsyanı’na katıldığı için altı yıl hapis yattı. Hayrullah, Saddam Devlet Başkanı olduktan sonra Bağdat Belediye Başkanlığı’na da atandı. TARTIŞILACAK KİTAP “Reich’ın Oğlu” adlı kitapta iki diktatörün birbiriyle kan bağı olduğu, Saddam’ın, Hitler’in sevgilisinden doğduğu savunuluyor. Nazi ajanlarının da her şeyi bildiği iddia ediliyor. HİTLER’İN IRAK’A ARMAĞANI Nazi Almanya’sıyla Irak yönetimi zaman zaman yakın ilişkiler kurmuştu. Adolf Hitler de 1932’de Irak Kralı Gazi’ye Mercedes LK500 model bir araç hediye etmişti. Şimdi Bağdat’ın kuruluş yıldönümü kutlamaları çerçevesinde sergilenen bu araç büyük ilgi çekiyor. .................................

tek bir kelime bile eklemeye lüzum görmüyorum o kadar güzel anlatmış ki vardir bir kelime

kurban kesmek Tanri ya yakinlasma amaciyla onun varliklardan birinin ,,kurban ,, edilmesi demektir bütün dinlerde bu tür kurban etme olayi yasanmis olmakla beraber,cogu terk etmistir bu cagda bizim gibi kapsamli sekilde devam ettirenlerde vardir.. Tanriya daha yakin olabilmek amaciyla! Tanrinin varligina Tanriya kurban etmek.. sonra bayramlar sayesinde zekat veriliyor diyorsunuz iste bu noktada egitimin önemi bir kat daha önemini gösteriyor demekki herseyin basi egitim! sonra bir düsünelim kac kisi bu amacla yapiyor saysan on kisiyi gecmez sonra gercek manada bu amacla yapan kisiler icin bunun kurban bayrami günü olmasinin ne anlami var! bu cagda bu sekilde sokaklari kan gölü haline cevirmenin ne anlami var,, kurbanin bir anlamida Tanrimiza karsi kendimizi ispatlamaya calismak yani ben bütün degerlerimden vaz gecebilirim o zaman onunda yolu var! bütün mal varligini hayir kurumlarina bagislarsin olur biter.. Tanrinin rizasi karsisinda herseyinden vaz gecebileceginide ispatlamis olursun.. o kadar basit sonra diyorsunki bayramlar olmadan nasil yardim olur? Arkadasim bunun nesi yardim, yardimdan cok bir milli felaket degilde ne! bir hayali yardim ugruna bütün degerleri cignemek! üc gün boyunca elinde bicak hayvanlarin pesinde kosmak bumudur bayram? Kurban'da Kurban Edilen Milli Servet ,Toplumsal siddete yöneltme,sosyal yardımlasma anlayisini kendin pisir kendin ye anlayisina cevirme .. hastaliklara davetiye cikarma yani olumsuz ne varsa icinde barindiriyor ,, sonrada kalkmis adini bayram koymusuz... binlerce genc hayvan telef oluyor binlerce hayvanin derisi yanlis kesimden dolayi ziyan bir okadari ana kuzularin yok edilmesi..ekipmanların yetersiz yani en basta saglik kontrolu yapacak doktor deneyimli kasaplarin olmayasi önüne gelenin cocuklarinin yaninda kasap kesilmesi ve yeterli hijyenik sartların bulunmaması v.s v.s anliyacagin bu cagda bir yasindaki cocugun bile kaba kuvvete karsi ciktigi bu cagda korku filimin cevrilmesi... eline bicagi kapan cocuklarin aski olan hayvanlarin pesinde kosuluyor... bumudur insanlari doyurmak vede bunu bayrama cevirmek! böyle doyurma olurmu neresi bunun doyurma onuda anlamis degilim!!! sade etle insanin karni doyarmi.. sonra bu dini bayramimizi onu daha sade coskulu kutlayacak ortam yaratilamazmi illahin elde bicak yanimizda bir kurbanla dolasmak zorundamiyiz.. birde maalesef ülkemizde yeterli, güvenilir ve istatistik bilgiler yapilmiyor nedir bunun sonuc olarak getirisi götürüsü vede halkimizin üzerindeki psikolojik etkisi arastırma yaptıgınız hemen her konuda güvenilir rakamlara ve bilgilere ulasamiyorsun bakin burda bir konuyu tartisirken bile tartismanin önü kesilmeye calisiliyor neden bu nedenle toplumumuzda en ufak bir olayda sarildigi bicagi temelinde ne yatiyor neden bicak diye saglikli cevap veremezsin ama muhakak yasadigi olaylar onu bilinc altindan o sekilde yönlendirmektedir nedir bunlar öyle ya sadece evde ekmek kesmekle olacak degilki? beni iten konuda bizler neden kolay cinayetler isliyoruz neden her cinayetin arkasinda kurban etme duygusu agir basiyor neden sonra bu cinayelerin temel silahi bicak neden bicak öyle ya... ve gün gecmiyorki biri bicakla tehdit edilmesin gün gecmiyorki birisi kesilmesin nedir bunun temeli birde siz arastirin... sonra bu yaris degilki benim babam iyi keser senin baban kötü keser! Efendi Türkler

sorunu heyacanlanmadan sor birazda tiplenmeden olurmu o kadar merak ediyorsan konun basligini bir daha iyi oku olurmu sonra süt içmeyenler ne demek sordugun sorunu bile kendin öldürmüssün bir daha iyi düsün öyle sor! ********