Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Şundan olabilir mi? TARAFSIZ'ı da, beni de, diğer dinsizleri de bilimin söyledikleri değil, kanıtları ilgilendiriyorsa, burada tartışmamızın sebebi, bilimin yanından bile geçmeyeni dini hurafelerin doğruluğunu iddia etmenin saçmalığını göstermek ve kanıtlanmadıkça hiçkimseyi bağlamayacağını, ebedi doğu olarak empoze edilemeyeceğini göstermek olabilir mi? Saygılar.
  2. 1. Aya gitme hikayesinin palavra olduğu, son günlerde tartışılan bir vaka değildir. Aya gidildiğinin iddia edildiği günden bu yana vardır. 2. Aya gitme hikayesi, ABD ile SSCB arasındaki ideolojik yarışta, SSCB'nin uzaya adam göndermesi üzerine moral olarak geri kalan ABD'nin "elindeki diğer gücü, Hollywood"u kullanarak yaptığı bir hamledir ve "tarihte, işe yarayan" en okkalı yalanlardan biri olup ABD & SSCB yarışında, ABD'yi "moral açısından" öne geçirmiştir. Vietnam Savaşı sırasında piyasaya sürülmüş, O savaş bittikten sonra da bir daha gündeme getirilmemiştir. 3. Altı çizili yere dikkatini çekerim. Aya gidilmediğini ispat edenler de bilim adamlarıdır. Senin tabirinle, o işi "kıçıkırık bilimsel duruşla" yapıyorlar. Eğer Aya gitmenin tartışılması tabu olsaydı, mirac'a çıkmak gibi, onun da konuşulması tabu olurdu, kabullenmekten başka alternatif kalmazdı, kabullenmeyenler de "imansız" addedilirdi. Mirac'a çıkmayı kabul etmek dışında alternatif düşünemeyen kafalarla, Aya gidildiğini kabullenmenin dışında bir alternatif düşünemeyen kafalar aynıdır. Hepsinden "*******" bilim şüphe eder ve en doğrusunu bugün bulamazsa yarın bulur. Saygılar.
  3. Valla ne sen bilebilirsin, ne ben... Ama bir gerçel var. Ölenler toprak oluyor... Üzerinde tartışmaya gerek olmayan tek şey, ölen her canlının toprak olduğu. Sadece ölüm ve yaşamın bu yönü ele alınırsa putperestler haklı idi, budizm de, semitik dinler de. Yani Topraktan geldik, toprağa gidiyoruz. Putperestlerin inancındaki Toprak Ana'ya "Tanrı" adını verirsek, semitik dinlerdeki inanç da doğru olur. Tanrı'dan (Toprak'dan) geldik, Tanrı'ya (Toprak'a) dönüyoruz. Saygılar.
  4. Evrim teorisi, adı üstünde sadece bir teoridir, kanıtlanmadıkça gerçek olarak kabul edilemez. Öte yanda, Bing Bang teorisini'ı, anthropic principle teorisini, Tasarım teorisini, teleolojik açıklama mantığı "gerçek" kabul eden herkes, Evrim teorisi de kabul etmek zorundadır. Tanrı'nın evreni yaratmak için "Bing Bang"ı ihtiyaç duyduğunu (veya vesile yaptığını) kabul edersen, yine aynı Tanrı'nın canlıları çeşitlendirmek için de "Evrim"e tabi tuttuğunu, "vesilesiz" yaratmadığını kabul etmek zorundasın. Bing Bang ve Evrim Teorileri birbirlerinin bütünleyicisidir. Saygılar.
  5. Sevgili EMPATİ bu senin söylediğin şey Su hidrojen ve Oksijenden meydana gelir (H2O), ama aslolan Oksijen'dir demek gibi birşey. Yani maalesef yanlış. Her ikiside asıldır, gereklidir, ikisinden birisi olmzsa su olmaz. Sperm veya yumurta olmazsa, döllenme ve dolayısıyla çocuk olmaz. Bak sevgili kardeşim, o yörünge lafına büyük anlamlar yüklemişsin de, sıradan okuma yazma bilmeyen sıradan bir çobana sor "Yaw şu güneşe bak, hergün Doğudan gelip, Batıya gidiyor, bu yolu hiç şaşırtmıyor" der sana, burda olağanüstü bir bilgi değildir. İkinci yazdığın ayetteki (Yasin-40) bilgiye, bilim adamlarını geç, ilkokulda fen bilgisi dersi okuyan sıradan talebeler bile güler. Ne demek şimdi "ne güneş aya" yetişebilir? Bütün astronomi bilgini kullan ve bu lafı rasyonelleştir benim için. O altını çizdiğin "yörünge" lafının, "sıradan çobanın bahsettiği şeyden başka bir anlama gelmediğini" ayetin başına bakarak görebilirsin. O ayette, güneş ve ay'ın birbirlerini kovaladıkları sanılmaktadır. Güneş ve Ay'ın Doğu'dan Batıya doğru gittikleri, Batı'da biryerde saklandıkları, sonra yine Doğu'dan çıktıkları sanılmaktadır. "Ne de gündüz geceyi" sözünü hiç eğitim almamış bir çocuk da bilir, gece ve gündüzün birbirini takip ettiğini. Bunu anlamak için HY gibi "Vay be, dünyanın yuvarlaklığını taaa ne zaman bilmiş adam" diye sallamaz. Bazı insanlar hala dünyanın düz, ve bir öküzün boynuzunda olduğuna inanır. Onlara sor, onlar da söyler sana gece ve gündüzün birbirini takip ettiğini. Sen bana "God" kelimesi İngilizce "ilah"demektir desen, ben senin bunu nereden öğrendiğini bilemem, bana hayatın hakkında biraz bilgi verirsen hmm, lisedeyken İngilizce dersinde öğrenmiş olabilir, Yok Antalya'ya gittiğinde turstlerden öğrenmiş olabilir diye sallarım. Ama God kelimesinin İngilizce olduğunu kesin söyleyebilirim. Benim orada yazdığım şeylerde ihtimaller ve kolaycılık yok. Üstünden durmak istediğim şey kelimeler, bu kelimeleri nerede öğrendiği değil. Sana kelimelerin linklerini ekledim. İslamdaki kullanılış tarzına ve Asıl anlamlarına bak. Saygılar.
  6. Sayın kralx, olabilir diyorum çünkü senin tuğladan kastın "evren", elbette sevgili TARAFSIZ'ın dediği gibi, sözkonusu olan gerçekten "tuğla" olsa, onu kesin insan yapmıştır diyebiliriz. Ama sökonusu olan evren. Tuğlayı yapan adamı gidip bulabilirz, ensesine şaplak atabiriz, ama aynı şeyleri senin deyiminle evrenin "Tasarımcı"sı hakkında yapamıyoruz, o nedenle kesin ifade kullanamıyorum. Tamam. O zaman Tasarım varsa (ilk mutabakat konumuz) bu tasarımın Allah tarafından yapıldığını iddia etmeyelim. Yani Tasarım olsa bile, tasarımı yapan belirsizdir. Bu teleolojik fikir zincirini savunanlar bile Tasarımcı'nın tek mi, çok mu olduğu konusunda mutabakata varamamışlardır yüzyıllardır (Bakınız). Onlar saat ve saatçi örneğini verirler, senin de tuğla ve tuğlacı örneğini veriyorsun. Aynı şey. Mutabıksak, söyleyeceğin şey neydi, sanki bana o tasarımcının kimliğini ispata yönelik birşey söyleyecekmişsin gibi algıladım da, yanılmış da olabilrim tabi. Saygılar.
  7. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ben "Ruh diye birşeyin varlığı veya yokluğu ispatlanamamıştır" diyorum, yani "var" veya "yok" demiyorum. Eğer başarabiliyorsan, sen getir bana ruhun varlığının ispatlandığına dair bilgiyi. Çünkü ben ruhun varlığı yokluğu ispatlanamamıştır diyorum, yani var mı yok mu belli değil diyorum. Sen ise "var" diyorsun, bu kadar emin konuştuğuna göre var bir kanıtın elinde. Bunun marjinallikle alakası yok, sadece bilinemeyen birşey hakkında ************* yapmıyorum, o kadar. diyorsun ve bana "[Şeytan'ın] kafasının yarıldığı nerede kayıtlı bilmek isterim" diye mi soruyorsun? Bu bir mantık zinciri, İbrahim'in Şeytan'ı gördüğüne ve o'na taş attığına inandığın takdirde, taşı şeker niyetine atmadığını da anlaman gerekir sanırsam. Ama daha makul bir açıklaması var bütün bu olayın: İbrahim cinnet geçirip evladını kesmeye götürüken karşısında gördüğü şey "yapma , etme İbrahim, kıyma şu sabiye" diyen makul bir insan büyük bir ihtimal. Yahudiler de atatlarına "deli" mi diyecekler, elbette rasyonelleştirmişmeye ve ulvi anlamlar yüklemişler atalarının bu davranışına. Saygılar.
  8. Olsa bile, ifadesinden anladığın bu mu? Varsayımsal bir önkabul, birsonraki şeyin hatalı olduğunu göstermek için. Ama "hmm" deyip gülümsediğine göre, birşeyler söylemeye hazırlanıyorsunuz galiba. Varım düelloya Şöyle yapalım; 1. Tuğlaları biri dizmiş olabilir[/b]. Mutabıkız. (Olabilir diyorum, çünkü ne senin kanıtın var olduğuna dair, ne benim kanıtım var olmadığına dair.) 2. Tuğlaların dizili olması, dizenin kimliği hakkında bilgi vermez. Mutabıkmıyız? (Bilgi, gözlem ve tecrübenle kimin yapmamış olabileceğini bilebilirsin, örneğin bir balık yapmamıştır o tuğlaları dersin, ama kimin yaptığını bilemezsin) İki konuda da mutabıksak, devam edelim. Saygılar.
  9. Hak din diye birşey yoktur. Saygılar.
  10. Bence de... Cennet, cehennem vs.. hikaye.. Dolayısıyla cennev ve cehhenem var diyen kişiler (peygamberler) de hikaye, bunu iddia eden dinler de. Saygılar.
  11. Sen diyorsun yolda gördüğün 5 tuğlayı kesin biri koymuştur oraya diye. TARAFSIZ ile tartışmanız o tuğlaların illa ki birileri tarafından konmuş-konmamış olmasına ilşikin, ben sadece başka bir boyutuna dikkat çekiyorum. Tuğlalar illaki birileri tarafından konmuş olsa bile, tuğlaların orda bulunması koyan kişinin kimliği hakkında bilgi vermez. Sen Tanrı diyorsun, bir başkası Şeytan der. Bir başkası başka birşey der. Yani Tasarım dediğin şeyin illa ki Tanrı adını verdiğin şey tarafından yapılmış olması gerekmez. Maddi evren'in Şeytan tarafından yaratılmış olduğunun iddia edilmesi, semitik dinlerin "mantık zincirinin" daha makul olmasını sağlar.
  12. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sevgili sardunyam, (rumuzunuz da hoş, bu hitaptan sonra insanın şiirsel bir mektup yazası geliyor ) Ben dinsizim, o nedenle benim için Hz. İbrahim, kendi çocuğunu kesmek isteyen şizofreni hastası bir adamdır. Şimdi, diyelim ki kalbimdeki mühür çözüldü ve iman ettim semitik dinlerden herhangi birine. Semitik din mensubu olduğumu varsayalım yani. Hz. İbrahim hikayesine geliyorum. karşımda şöyle bir diyalog var: Allah: Ey İbrahim, evladını benim için kurban et. Yapacak mısın yapmayacakmısın seni sınayacağım. Hz. İbrahim: Sen ne dersen o olur Allah'ım. (Ve Hz. İbrahim çocuğu alır, yatırır uygun bir taşın/kütüğün üstüne, bıçağı dayar boğazına.) Allah: İbrahim, sen hakkatten Allah'a verdiği sözü tutan bir adammışsın. Tamam kesme oğlunu, al şu koyunu kes. Sorular: 1. Bu nasıl Allah'tır ki, A şahsının sadakatini, B şahsının canı ile test etmeye kalkıyor? Eğer A şahsını test etmek istiyorsa, A şahsı ile ilgili bişey istesin. 2. Bu Allah nasıl bir Allah'tır ki, hem A şahsını B şahsının canı ile test etmeye kalkıyor, sonra da "yok la şaka yaptım" deyip vazgeçiyor, eğleniyor mu? 3. Hz. İbrahim "Ey Allah'ım beni şu küçücük çocuğun canı ile test etme, benim canımı al istiyorsan" dese, Allah'ın sınavından çakacakmıydı? Sevgili sardunyam, Binlerce yıl önce birilerinin (Yahudilerin), şizofreni hastası atalarını temize çıkarmak için uydurdukları hikayelere inanmak zorunda değilsin. Eğer Hz. İbrahim'in oğlunu kesmesme teşebbüsünü makul bir gerekçeye bağlıyorsan, bu linkte bulunan insanların da makul gerekçeleri var demek zorunda kalırsın. Halbuki hem Hz. İbrahimin davranışının, hem de bu linkteki insanların davranışının tek bir ortak açıklaması var: Şizofreni. Saygılar.
  13. "Sen yenisin galiba?" der ve arkadaşın bisküvisindan alır BranSlapper Hoşgeldin. Saygılar.
  14. Bunu söyledim zaten.. Semitik dinlerin "şeytan tanımı" dışına çıkamazsın diyorsan, Zerdüştlük ve Yezidilik'teki şeytan yanımını kullan. Saygılar.
  15. İnanmak maalesef sadece inananı bağlar. Semitik dinlerdeki sorun, kendilerini evrensel doğru diye yutturmaya kalkmalarıdır. Senin mantığınla, Allah'ın evreni yarattığına inanmakla, Şeytan'ın evreni yarattığına veya 300 küsür ilahın işbirliği içinde evreni yarattığına inanmak arasında hiçbir fark yok. Hatta başka bir başlıkta teorik bir din sundum semitik dinlerdeki verileri kullanarak. Mantık zinciri açısından evreni Şeytan'ın yaratmış olması daha makul. Saygılar.
  16. Sayın kralx, neden eksik alıntılıyorsun TARAFSIZ'ın cevabını? Onun söylediği şey, kanıtlanmadıkça, Tanrı var demek, bir iddiadan, teoriden, tahmin'den, inançtan öteye gitmez, o da onu söylemiş zaten. Saygılar.
  17. Sayın boşig Genel olarak Zazaların ve özellikle Tuncelililerin tipik bir fiziki özelliği vardır: Simsiyah düz saçlar. Bu saç türü Orta Asya kökenlidir. Asyalıdır. Orta Asya'yı görünceye kadar bu benzerliğin farkına varmak çok zordur. Aleviliğin kültürel özelliklerini ve Zazaların/Tuncelililerin fiziki özelliğini birarada değerlendirirseniz, Tengeriing boşig'in söylediği şeyde ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz. Hehehe. Balkanlardan gelmedik, Karamanoğullarından mıyız, değilmiyiz bilemem, ama 1980'lerde 90 küsür yaşında ölen dedemin bildiği/övündüğü tek tarih Karamanoğulları tarihi idi, aradan 500 yıl geçmesine rağmen hala Karamanoğullarını anlatırdı bize ninni ve masal olarak ve Osmanlıya söverdi. Okuma yazma bilmezdi, o da atalarından sözlü öğrendiği şeyleri anlatır dururdu. En büyük Kürt aşiretlerinden biri olan Koşgiri Aşireti mesela. Ak Koyunlu, Kara Koyunlu, Sarı Keçili, Kara Keçili gibi isimler Türkmenler arasında yaygın "soy" "boy" adlarıdır. Koşgir, Koşgar, Koçkar, Orta Asya'da "koç" anlamına gelir. Bu Kürt aşiretinin kökeni hakkında ipucudur. Osmanlı ve Akkoyunlu mücadelelelerini, Anadoludaki Celali isyanlarını ve sonuçlarını okuyan hiç kimse ben Türkmen'im veya Farsi'yim (Kürt'üm) diyemez. Konuşulan dil köken hakkında bilgi vermez. Kabilecilik, Irkçılık zaten başlıbaşına kötü birşeydir, buna ilaveten, Anadolu tarihi ırkçılık ve kabilecilik yapmaya bile uygun bir zemin bırakmamıştır. Mesela sahtoo kardeşim sen, kendini kürt sanırsın, 10 yıl sonbra bir DNA testi çıkar, atalarını Balkanlarda veya Altaylarda buluverirsin O zaman ayıp etmiş olursun, sadece ırkından dolayı düşman bellediğin akrabalarına En iyisi sen kimlikleri göre değil, eylemlere göre insanları, olayları değerlendir. Saygılar.
  18. Zaten o nedenle söylüyorum, bilgisayarı örnek verme diye. Bugün basit muhakemeyi yapıyor, yarın daha iyisini yapacak. Kasparov ile satranç oynayan da bilgisayar. Yani bilgisayar da muhakeme yapabilir. İnsan da öğrendikçe/programlandıkça öğreniyor muhakeme yapmasını. Bir bebek sıcağı soğuğu bilmez, elini ızgaranın üstüne de koyar. Ona öğreterek, onu programlayarak sıcak ızgaraya dokunmaması gerektiğini anlatırız. Saygılar.
  19. Cezaya bak, mest ol. Tam Mekkelileri ihyaya yönelik bir ceza. Hayvan öldüren'in kendisine "cehennemde cayır cayır yanacaksın" diye bir ceza yok. Haycan öldürürsen, başka bir hayvanı Mekkelilere ver ve kurtul Yav hakkaten Mekkeliler bu Muhammed'e ne kadar dua etseler az. Soyunu sopunu bu din varoldukça ihya edecek bir sistem kurmuş. Hukuk sistemimizde şöyle bir ceza düşünün: Hırsızlık yapan, hırsızlıktan elde ettiği kadar geliri Ankara'ya gönderirse bu cezadan kurtulur. Bir adam öldüren, şu kadar parayı Ankaraya gönderirse, ceza almaktan kurtulur. Saygılar.
  20. Bence bilgisayarı örnek verme, sonra çok zorlanırsın. Bilgisayar bugün bir insan gibi düşünemiyor edemiyor, ama birgün o noktaya kadar gidebilir. İlk bilgisayarımda, ekran koruyucu diye bişey yoktu. Sonra bir bilgisayar aldım "şu kadar dakika kullanmadınız diye" ekranı enerji tasarrufu moduna geçirdi. İlk bilgisayarımda ekranım çöplük gibi idi. Şimdiki bilgisayaraım "masüstünde kullanmadığınız birsürü ıvır zıvır var, onları kaldırmamı istermisin" diyor. İlk bilgisayarımda tüm yazım hatalarını kendim düzeltiyordum, şimdiki benim yerime düzeltiyor. İlk bigisayarım çalışmayınca anlardım ki virüs girmiş, şimdiki diyor ki, şu şu şu virüsler bulundu ve temizlendi. İlk internet bağlantımda dışarıdan herkes benim bilgisayarda cirit oynayabilirdi, şimdiki bilgisayarım diyor ki, bilgisayarınıza şu şu ve şu ip numaralı yererden giriş teşebbüsü var, durduracağım, ne diyorsun? İlk bilgisayarıma bir oyunu yüklediğimde, o bilgisayarın o oyunu çalıştıramadığını ancak yüklemeden sonra, çalıştıramayınca anlıyordum. Şimdiki bilgisayarım yüklemeden önce beni uyarıyor "bu bilgisayarın işlemcisi, zartı, zurtu bu oyunu kaldırmaz abi, sen hiç yükleme en iyisi". İlk bilgisayarımda sadece yazı yazıyordum, hesap tabloları tutuyordum, şimdiki arasıra beni uyarıyor ve sinirlerimi geriyor "abi şu ana kadarki gelirler ay sonu ödemelerini karşılamaya yetmiyor, daha şu kadar paraya ihtiyaç var" Bilgisayar, yani madde, mukayese, muhakeme yapabiliyormuymuş? Saygılar.
  21. tartışmak istemememin nedeni, müslümanlar dahil bugün kimsenin itiraz etmediği sperm+yumurta'dan rahimde (tarlada) insan oluşabildiği kesindekn, bunu tartışmaya açmak hem sana, hem de dinine zarar verir, yoksa bunu tartışmak beni germez. O dönemin şartlarına göre de bilim vardı, teknoloji vardı sevgili kardeşim. Muhammed'den çok çok çok önce birileri, yılı 12 aya bölmüştü. Gökteki yıldızları izlemek için gözlemevi yapmışlardı. Bugün falcılıkta kullanılan Burçlar falan sallamasyondan doğmadı. "Haram aylar" kavramını kullanan bir toplumun takvimi olmadığını söyleyemezsin. Daha hiç bir eğitim almamış bir çocuğa sor, gecenin dinlenme ve uyku zamanı olduğunu bilir, Geceden sonra sabah geleceğini bilir. Bunlar olağanüstü bilgiler değildir. Güneşi ve ayı hesap ölçüsü olarak insanlar ilk çağdan beri kullanmışlardır. Bazı toplumlar ay takvimini, bazı toplumlar da güneş takvimini benimsemiştir. Peygamberden 600-800 sene önce Romalılar, bugünkü kullandığımız takvimi kullanıyorlardı. Onlardan Çok çok çok daha önce Sümerle ve Mısırlılar güneş takvimi kullanıyorlardı. Güneş ve ay takvimlerinin benimsenmesi toplumların geçim kaynaklarıyla doğru orantılıdır. tarımla uğrasanlar genelde Güneş takvimini, göçebeler de ay takvimini kullanmışlardır. Muhammed evinden çıkmayan bir adam değildir. Şam'a Yemen'e Kudüs'e ticaret amacıyla gitmiş bir adamdır. Bir çocuğun bile bilebileceği bilgiler ile çüçük bir sohbet sırasında öğrenilebilecek bilgileri kullanmak zor birşey değildir. En çok tanınan kelimeler bakarak, Muhammed'in "biryerlerden birşeyler" duyduğunu anlayabilirsin. Rahman= Brahman (Çok ilahlı Hint kültüründeki en büyük ilah) (Muhtemelen Yemen taraflarından öğrendi) İblis= Diablos (Yunan kültürüne göre Kötü güç) (Muhtemelen Şam, Kudüs civarından öğrendi) Firdevs= Paradise (Cenent) (Muhtemelen İranlı tüccarlardan öğrendi) Adn= Eden (cennet) (Muhtemelen Şam'da öğrendi, Süryanice) Diğer birçok şey (Yahudilerden, Hristiyanlardan) Saygılar.
  22. Yerden göğe kadar haklısın sevgili suheda, ancak müsade edersen sahtoo arkadaşa birşey söylemek istiyorum. Sevgili sahtoo, Yukarıda yazdığın şeyi görebildiğine sevindim, ama birtakım kendini bilmez insanların seni ve düşüncelerini yönetmesine izin verme. Ülkücülere kızıp, fikirlerini ve faaliyetlerini onların nefretine göre oluşturma. Pireye kızıp yorganı yakma. Şunu da gör lütfe Sadece Mehmed Uzun değil, bu ülkede kendini Türk diye tanımlayan binlerce insan sürgünlere gönderildi. Ziya Paşa Kürt müydü? Namık Kemal Kürt müydü? Nazım Hikmet Kürt müydü? Cem Karaca Kürt müydü? Sadece sen değil ben de çok tartaklandım üniversitede, fikirlerim yüzünden, o ülkücü dediğin insanlar tarafından. Benden daha çok mu seviyorlardı vatanı? Hayır. Onlar seni tartakladı diye, düşüncelerini ve eylemlerini bu tartaklanma üzerine oluşturma. Bölünmeye bir Türk karşı çıkarsa, bir Kürt olarak sen 10 kez karşı çık sevgili kardeşim. Bütün Türkiye seninken, seni Güneydoğu'ya hapsetmek isteyenlere sen daha fazla karşı çık. O anlamdadır Türk sevgili kardeşim. Türk kelimesi bütün Türkiye halklarını kapsar. Sen Türksün, ben Türkmenim, falan kişi Laz, filan kişi Çerkes, falan kişi Boşnak.. Hepsinin toplamına Türk deniyor. Kendini ırk olarak Türk diye tanımlayanlara sor bir bakalım, ne diyecekler, hepsi kendine Türkmen diyecektir. Hem bak Zaza imişsin. Bazı Kürtlerin Zazaları Kürt olarak görmediğini, Zazaları T.C.'nin işbirlikçileri olarak gördüklerini, PKK'nın bağımsızlık kazanılıncaya kadar Zazaları kullanmak, ondan sonra da asimile etmek peşinde olduğunu da biliyorsundur heralde. Türkçülük ideolojisini kuran Ziya Gökalp bile Zazadır, biliyorsun. O adamın tanımına bak. Turgut Özal, Mehmet Ağar da Zaza sevgili kardeşim. Bu yaşına geldiğinde iki dil bilen bir insan olma avantajını niye kaybetmek istiyorsun ki? Haa, var olan adaletsizliklere, eşitsizliklere, beraber karşı çıklalım. Ama bu eşitsizlikler inan ırka dayalı değil. Tükiye kültürünün, devlet kültürünün en güzel tarafı, kimseye kürtmüsün, çerkesmisin diye sorulmaz. Neyse... Kendine iyi bak, ve şu gerçeği gör lütfen. Bu ülkedeki asıl tehlike PKK'nın Türkiye bölünsün demesi değildir. Ya birgün kendini Türk diye tanımlayan insanlar "hakkaten bölünelim ya, devlet zorlamadıkça gitmediğimiz yer ha Türkiye sınırları içindeymiş, ha değilmiş, ne farkeder" demeye başladıkları gün, asıl tehlike başlar. Türkiye'nin inanılmaz ironilerinden birisidir, Türklerin bütünlük, bazı Kürtlerin bölünme taraftarı olması. Halbuki mantıken tam tersinin olması lazım. Neyse, Zaza, Kürt, Türk, dinde milliyetçilik demişken, sadece Doğu'da bilinen ve dolayısıyla Zazaca ve Kürtçe anlatılan, bu nedenle Batı'da pek bilinmeyen, dindeki milliyetçiliğe ilişkin bir fıkrayla bitireyim yazımı. Genel olarak Zazalar alevi, Kürtler sünnidir. Sünni bir Kürt Hoca camide vaaz verirken, "ey cemaat, şu yapan, bunu yapan, bunu yapmayan, şunu yapmayan, kesin cennete gidecektir" der. Cemaaten biri çıkar ve sorar "Peki hocam, bu dediklerinizi bir Zaza da yaparsa, o dacennete gider mi? Hoca beklenmedik bu soru karşısında biraz düşünür, ama kendiyle çelişmek istemez. "Bunları yapan Zaza olsa bile cennete gider" der. Ama soru soran o kişinin kafasındaki şüphe dağılmaz. Doğu Anaoluda çok bulunan alimlerden birine gider ve sorar: "Bizim hoca vaaz verirken, şunları, şunları yapan Zqaza bile olsa cennete dier dedi, ne diyorsun Şehyim" diye sorar. Şeyh biraz düşünür ve şöyle der: "La cennet ahır mıdur" Saygılar.
  23. İşte ben yazımla sizin bu çiftestandartınza vurgu yapmak istedim.Bunu bile anlamayıp beni pkk sempatizanı yaptınız Hehehe. Şans oyunlarında da bu kadar tutturabilsem keşke
  24. katakuta orada pkk'yı savunmuyor, vurgulamalarına ve kullandığı kelimelere dikkat et, o yazı sayın boşig'le ilgili bir yazı.. saygılar
  25. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ruh diye birşeyin varlığı veya yokluğu ispatlanamamıştır. düşünce, acı, üzüntü, elektrik vs gibi görünmeyen ama, sonuçları görülebilen olgular gibi, kendisi değilse bile sonucu görülebilen bir olgu olarak tespit edilememiştir. O nedenle "var" denemez. Şeytan insanın karşısına çıkabilen bir varlık mıdır? Yüzyıllardır aynı yer talşlandığına göre, Şeytan orada mı ikamet etmektedir? Yani şeytan'ın mekanı o taşlanan yer midir? Şeytan hareket etmeyen bir varlık mıdır? O taşlanan yer şeytan'ın mekanı ise, orası şeytanın evidir. Bu evin illaki duvarı ve çatısı olması gerekmez. Belki açıkhavada yaşamayı, uyumayı seviyodur, maddeden yaratılmamış ya, maddi bir eve ihtiyacı yoktur. Bu arada maddeden yaratılmadığına göre, madde olan taş'ı atınca nasıl kafası yarılıyo acaba? Kabe'nin Allah'ın evi olduğuna inanan ve dolayısı ile Mekke ve civarına kutsal topraklar diyen zihniyet, Şeytan taşlanan yerin de, Şeytan'ın mekanı olduğuna ve dolayısı ile mekke ve civarına da lanetli topraklar demek zorundadır. Benim için kutsal toprak, lanetli toprak diye birşey yoktur. Toprak topraktır. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.