Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

egzorsist

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    5.541
  • Katılım

egzorsist tarafından postalanan herşey

  1. olsun gitsin zaten neler gitmiyorki deme leyla
  2. bu saatte gider kanımca
  3. egzorsist

    >>>İLYADA<<<

    soğuk esti rüzgarlar üstüme kırağıların yağdı... hani! buğularına yakalandığımız seherlerin vardı / çiy kokan: yapraklara ışıltı, çiçeklere can, gözlerimize fer... şimdi donuklaştı. şimdi kış vurgunu bakışlarımız, şimdi aşk yorgunu, şimdi özlem yolcusu, geride sevgi dolu sözler kaldı.. ve ben kaldım / kuru bir dal! dokuz bahar geçse de üstünden, dokuz konsa da kuşlar, kimsesizliğine ağladı.. hani sen! 'kimsesizliğimde kimimsin' diyordun yalan mıydı? yalan mıydı? ! ...
  4. öyle geziyordum geçerken uğrayayımda selam vereyim dedim ama boş geçmedim selam Yağmurlar yağdı ve hiç dinmedi Her biri saydam çiçeklenen saçında Yağmurlar daha çok pencereler içindi Öksüzdüm gözyaşıydım dudağında Bir sancıydım boğuk akşamlar gibi Büyüdükçe büyüdü isli ve yalnız olmak Kirazını soldurdu ağaçların Nasıl devrildi taşlar üstümüze Çoğalan nasıl boydan boya kuşkular Kar dizboyu ölümü sokakların Ezgiler sabahlarda eriyecek Gözlerin uykumda yeşerir durur Kalsam çağlar boyu yokluğunun kapısında Yaşamak bunca umuda yeniden varmak olur Ölmek seni duymamak bir gün daha
  5. Yeni bir tutkuyu kaldırmaz o Yeni bir aşk öldürür ceylanı O sevdi mi çocuklar gibi sever Sen olsan ateşe verirsin tarlanı Çiçeklerini yerle bir edersin O bir duvar dibinde yatar sesizce Düş gibi görür inen akşamı Kelebekler yanaklarından öper O sevdi mi rüzgar gibi sever Sen olsan yere çalarsın şapkanı Yeni bir tutkuyu kaldıramaz o Yazık olur küçücük saçlarına Doyamadan gider derenin Işık beyazı çakıl taşlarına O sevdi mi yüreği bakakalır Sen olsan yeniler giyip gezersin Belki bir günde harcarsın paranı O yemeden içmeden kesilir Sevdiğini bir üzse bin üzülür Sen olsan üzersin sevdiğini O günde binkere ipe çekilir
  6. bu sefer bilinçli geldim ablacım seni çok özledim onuda söleyeyim die Önce bir deniz düşer aklıma Masmavi bir şarkı başlar derinden. Sonra yosun kokan ıslak bir rüzgar; Saf saf, serin serin gelir, Rüzgarda lirik fısıltılar, Rüzgarda ilkbahar sahillerinden Müjdeler taşıyan sözlerin gelir! Açılır hayale kıvrak bir yelken, Çözülür dolaşır mısralar bir bir. Ve sen gelirsin uzaklardan sen; Hani o en yitik efsanelerden Ta ruhuma gülen gözlerin gelir. Çocuksu bir umut karışır tuza, Tüm katı gerçekler çözülür, erir. Kıyıdan bir gölge uzar sonsuza Yasaklar, incecik bir geçit verir; Üzerinden ürkek, belli belirsiz Üzerinden kaçak yakamozlarla Bana doğru ayak izlerin gelir.
  7. Başımızın üstünde bir bulutun Güneşe asılmış gölgesi, Uzakta toz halinde dağılan Yoğurtçu sesi, Gün bitmeden başladı içimizde Yarınsız insanların gecesi.
  8. bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden evet yangın evet salaş yalvarmanın korkusunda talan evet kaybetmenin o zehirli buğusu evet nisyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
  9. demek geldin çoktandır hiçbir yerdeydin ne kadar değişmemişsin ellerin ne kadar kalabalık gözlerin ne kadar ansızın seni böyle değişmemiş görmedim hiç demek geldin bu kent burada her zamanki ilkesizliğini yaşıyor bir çarşı her gün ölüp ölüp diriliyor radyoda iyi ayarlanmamış bir istasyon gibi insanın sinirine dokunan sesiyle bu kent burada her zamanki ilkesizliğini demek geldin çoktandır hiçbiryerdeydin sen denize bakıyorsun ya ben sana aşkları anlatmak istiyorum unutulmuş masalları unutulmuş masallardaki aşkları anlatmak istiyorum sen denize yürüyorsun ya ben sana herkesten önce özgür olmak için mahkum ranzalarındaki çentiklerden çalıp kendi çentiklerime kattıklarımı anlatmak istiyorum çarpıp duran bir pencere kanadı gibi çarpan kalbimi sen denize gömülüyorsun ya bir karanfil kalıyor girdabında
  10. Bu sevgi ormanında Ağaçlar gözlerimin içine güldüler Soluğumda yeşiller çiçeklendi. Bunca yıl özümsediğim güzel şeyler Kirlenmiş suları arıttı denizlerimde Garipliğimin gökyüzüne yeni maviler geldi. Ve acıdan çatlayan damarlarıma inat Yeni soluk yatakları yarattı yüreğimde Sevecenliğin yarattığı hayat.
  11. Dağ yolları gibiyizdir, uzağa düşeriz Ararsan şiirin gurbetinde ara bizi. Belki rüzgârımız ses verir bir dizeden, Belki bir imgeye vurur düşlerimiz. iyi tatiller diloş
  12. Yağmurda parkta oturulmuyor, İstasyon çok hüzünlü; Acaba nasıl geçirmeliyim, Bu koskoca günü? Kitaplar koltuğumda ıslandı, Sigaram söndü sudan, Belki methiyeler yazdığım için, Çok iyilik gördük bulutlardan. Dudaklarımda dostlardan şiirler, Şimdi haykırarak da okusam kimse duymaz; Şehir acınacak halde, Boşalmış bütün caddeler. Hayatımı sürükleyen ayaklarım, Suları kabul ederek neredeyse; ağaçlar benimle alay etmeye başladı, Sokakta kalmadı kimse...
  13. Bir gül bu karanlıklarda Sükute kendini mercan Bir kadeh gibi sunmada Zamanın aralığından. Başında bu mucizenin Sesler, kokular ve renkler Ebediyete kadar derin Bir anın vadiyle bekler. Ve diyor fecirden berrak Sesiyle her ürperişte Geceyi yumuşatarak Bütün gözyaşlarım işte. Serinletmesin, ne çıkar Bu ümitsiz yalvarışı Hiç bir meyve ve pınar Ne de günlerin akışı. Yetmez mi bu müjde sana Aydınlatırsam alnını Ben her rüyayı zamana Taşıyan yıldız kervanı.
  14. Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında; Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında, Bir garip rüya rengiyle Uyumuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen; Içim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş; Koku bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim, Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim
  15. Seni düşünüyorum yine Yine vakit gece yarısı Ellerinin sıcaklığını hissetmek istiyorum ellerinde Anlamlı bir bakışın huzurunu duymak yüreğimde Bir iki sözünün rahatlatıcı etkisiyle Yanında olmak istiyorum Şimdi daha çok anlıyorum çok özlediğimi Öyle böyle değil Deliler gibi, çılgınlar gibi Yeniden doğmanın heyecanıyla Kaybetmek korkusuyla Evet daha iyi anlıyorum Ölümün soğuk nefesi gibi Ölümle yaşam arasındaki o çizgi gibi Daha çok özlüyorum artık seni Her an kopup gidecekmişsin gibi Uzaklara çok uzaklara Bir daha dönmeyecekmiş gibi Şimdi daha çok seviyorum seni. nerdesin sen papuç dilli seni :P
  16. egzorsist

    Çağrışım

    resimdeki sanatçı
  17. siyah bir gömlek..
  18. sustun... konuşacak gücüm kalmadı.. küstüm... ahh kaderime küstüm.. neler umdum , neler bekliyordum.. artık yarınlarım sensiz olacak...
  19. feridun düzağaç - alev alev
  20. teşekkürederim delifırtına Benim çakıl taşlarım var irili ufaklı Kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım Çakıl taşlarım var her yerden topladığım Boşluğa düştüğümde oyunlar yaratıp oynadığım Benim bir sözlüğüm var unutulmuş bir dil Oysa ki içinde her şeyin anlamı gizli Benim bir gözlüğüm var sol camı kırıldı Taktığım zamanlarda içini gösteren adeta Sen hiç 'hiç' oldun mu, birden duruldun mu? Bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? Altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? Tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? Düştün mü sen? Benim hiç boyanmamış dört duvarım var Çatlaklarından sızıp içinden geçtiğim Benim hiç yıkılmamış duvarlarım var Dikkatle baktığımda ardını gördüğüm adeta Sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu? Bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? Altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? Tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? Düştün mü sen? Benim bir hikayem var sonunu yazmadığım Benim bir sevgilim var henüz tanışmadığım Benim umudum var benim umudum Benim umudum var benim umudum Sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu? Bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? Altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? Tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? Hiç oldun mu birden duruldun mu? Bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? Altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? Tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? Düştün mü sen?
  21. bende...
  22. egzorsist

    anlamaya çalışmak

    anlamak yargılamamaktır
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.