
frozen
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
4.763 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
frozen tarafından postalanan herşey
-
üsttekinin en çok nesini sewdin.....
frozen şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Forum Oyunları
ahanda şekil A da olduğu kibin -
-
üsttekinin en çok nesini sewdin.....
frozen şurada cevap verdi: made in turkey! başlık Forum Oyunları
hiç bişeyini sevemedim ..tam bi gıcık -
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
siz buraya uğrarmıydınız hanfendi.. mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da herkes arkamdan bağırmış kimseyi duymamışım savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim sonuna kadar aşk ya yanımdasın sanmışım mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da tel örgülerde durmamış bir delikten geçmişim her şey bana dur demiş kulağım darbe almış duymamışım sonuna kadar aşk ya sadece inanmışım koşmuşum düşmüşüm kalkmışım sevişmek sevmekten gelir inanmışım elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki bize bir şey olmaz sanmışım mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim sonunda bedenim sağlam bulunmuş yüreğim paramparça şebo -
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
Bu gün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telaş Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam! Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda, sandviç yiyoruz, dünyadan konuşuyoruz Çiçekler açıyor durmadan, savaşlar oluyor, her şey nasıl bitebilir bir bombayla, nasıl kazanabilir o kirli adamlar Uzun uzun düşünüyor, sularla yıkıyorum yüzümü, temiz bir gömlek giyiyorum Bitecek bir gün bu zulüm, bitecek bu han-i yağma Ama yorgunum şimdi, çok sigara içiyorum, sırtımda kirli bir pardesü Kalorifer dumanları çıkıyor göğe, cebimde Vietnamca şiir kitapları Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum, öbür ucundaki ırmakları Bir kız sessizce ölüyor, sessizce ölüyor orda Köprülerden geçiyorum, karanlık yağmurlu bir gün, yürüyorum istasyona Bu evler hüzünlendiriyor beni, bu derme çatma dünya İnsanlar, motor sesleri, sis, akıp giden su Ne yapsam...ne yapsam her yerde bir hüzün tortusu Alnımı soğuk bir demire dayıyorum, o eski günler geliyor aklıma Ben de çocuktum, sevgililerim olacaktı elbette Sinema dönüşlerini düşünüyorum, annemi, her şey nasıl ölebilir, nasıl unutulur insan Ey gök! senin altında sessizce yatardım, ey pırıl pırıl tarlalar Ne yapsam...ne yapsam...Dekart okuyorum sonradan... Sakallarım uzuyor, ben bu kızı seviyorum, ufak bir yürüyüş Çankaya' ya Bir pazar, güneşli bir pazar, nasıl coşuyor yüreğim, nasıl karışıyorum insanlara Bir çocuk bakıyor pencereden hülyalı kocaman gözlü nefis bir çocuk Lermontov' un çocukluk fotoğraflarına benzeyen kardeşi bakıyor sonra Ben şiir yazıyorum daktiloda, gazeteleri merak ediyorum, kuş sesleri geliyor kulağıma Ben mütevazi bir şairim, sevgilim, her şey coşkulandırıyor beni Sanki ağlayacak ne var bakarken bir halk adamına Bakıyorum adamın kulaklarına, boynuna, gözlerine, kaşlarına yüzünün oynamasına Ey halk diyorum, ey çocuk, derken bende bir ağlama İlençliyorum bütün bireyci şairleri, hale gidiyorum portakal almaya İlençliyorum o laf kalabaklıklarını, kurumuş yürekleri, bireyin kurtuluşunu filan İlençliyorum o kitap kurtlarını, bağışlıyorum sonradan Uzun kış gecelerinden sonra kim bilir nasıl olur her şey Uzun kış gecelerinden sonra, masallarda anlatılan Durup durup bunları düşünüyorum, bir sevinci bir hüzün izliyor arkadan Yüreğim ipe sapa gelmez bir bahar göğü, Türkçe bir yürek kısaca Beklemek usandırıyor, telaşlı telaşlı bir şeyler anlatıyorum sağda solda Bir otobüse biniyorum, inceliyorum bir böceği tutarak kanatlarından merakla Yürürdüm eskiden baharda, o yıkıntıların ve çayırların olduğu alanlara Aklıma şiiri gelirdi o yaşlı Amerikalının, sonbaharı anlatan şiiri Çayırlar vardı o şiirde, baharı anımsatan ne de olsa Böylece yeniden hazırlanıyorum bir coşkuya, yeniden sokaklara fırlamaya Kendimi atmak için bir uçurumdan balıklama Büyük ve mavi bir şey izlenimi var bende, gördüğüm filmlerden mi ne Bir şapka, telaşlı bir gök, sıcak yapay bir dünya Anlat anlat bitmiyor, bitmiyor bendeki daüssıla Bütün sevgilerimi harcayabilirim bir çırpıda, yağmurlu o yollar geliyor aklıma Benzin kokuları, ıslak direkler, babamın esmer bir somun gibi tombul ve sıcak elleri Uyurdum. Bir de bakmışsın yeni bir film sinemada, şehirde yeni bir kız, kahvede yeni bir garson O üzgün ve sabahlıklı dururdu balkonda... Şimdi ne var hüzünlenecek burda, nedir bu çatlatan yüreğimi bu telaş Sanki ölecek gibiyim, sanki birazdan polisler gelecek ya da Gelip alacaklar kitaplarımı, bu şiiri, sevgilimin fotoğrafını duvarda Soracaklar babanın adı ne, nerde doğdun, teşrif eder misiniz karakola Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum, öbür ucundaki ırmakları Bir kız sessizce ölüyor, sessizce Vietnam' da Ağlayarak bir yürek resmi çiziyorum havaya Uyanıyorum ağlayarak, bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey ithalatçılar, ihracatçılar, ey şeyhülislam! Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bir gün mutlaka yeneceğiz! Bunu söyleyeceğiz bin defa! Sonra bin defa daha, Sonra bin defa daha, çoğaltacağız marşlarla Ben ve sevgilim ve arkadaşlar yürüyeceğiz bulvarda Yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın coşkusuyla Yürüyeceğiz çoğala çoğala... (1965) Ataol BEHRAMOĞLU -
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım. Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi. Güzel günlerimizi, evimizde bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek... Böylece yaşamalıyız işte. Sonra çocuğumuz olmalı, Düşünsene senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın ve ben söylenerek almalıyım sıranı. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız. Zaman su gibi akıp giderken, her şey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Her şeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. alıntı -
SENİ BİR ANIT BIRAKTIM KENDİNE!
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
çok güzelmiş..teşekkürler.. -
Terkeden Kimdi kimdi kalan Giden mi suçludur her zaman? Ne zaman başlar ayrılıklar Dostluklar biter ne zaman Her geçen gün bir parça daha Aldı götürdü bizden Aynı kalmıyordu hiçbir şey Değişiyordu herşey kendiliğinden Artık çözülmüştü ellerimiz Artık bölünmüştü yüreğimiz Birimiz söylemeliydi bunu Ötekini incitmeden Kimdi giden kimdi kalan Aslında giden değil Kalandır terkeden Giden de bu yüzden gitmiştir zaten Murathan Mungan ....
-
geldiğinde okursun bidenem al kalbimi senin olsun onca yıl başkalarından sakladıgım sefaletlerim senin olsun gizlediğim güçsüzlüklerim severken öldürdüğün..... Yüreğimin gözlerine bak orada bunca yıl oynadıgın oyunlara bak orada severken düşürdüğün tuzkları gör orada..... al sök kalbimi senin olsun O dipsiz karanlık yüregimde ihanetlerle kaybolmuş aşkımı göreceksin al sök kalbimi senin olsun artık bana bir faydası yok al senin olsun....
-
Ankara Hey gidi Ankara hey! Benide benzettin ya kendine! Astın suratımı,resmileştirdin beni Hey gidi ankara hey! Benide benzettin ya kendine Yüzümde bürokrat gülümsemesi İçimde politik çıkmazlar Kaçıncı aşktı tattığım akşamlarında Kızılay'da yürüyemeden elele Bir gecelik duygu esnemesinde Yalnızlığımla kendimi evime attığım Tadamadan mevsimlerini doya doya. Kaybettim kendimi; Herhangi bir sokağın,herhangi bir ayrımında Geçerken ömrüm giriş katlarında Üşüdüm,titredim; Otuz yaşıma girerken bir yaz akşamında Bekar evlerinin soluk aydılığında Kötü alışkanlıklar edindim Hiçbir kıza yalan söylemedim ankara Ama bir ebruli akşamda Ezan seslerine karıştı çığlıklarım Oyalıyormuşum meğer kendimi geçici heveslerle Kırçiçekleri açıverdi yüreğimde Sen aşk de buna,ben çıkmaz sokak Ankara! Delik olan cebime koyacaktım tüm hüzünleri Yine şiirler çalıp; Şairlerin soluk nefesli kitaplarından Şarkılar,şarkılar düzecektim ona Ve ankara; Çelik renkli gecelerine dağıttığım aşklarımdan Taç yapacaktım sarı saçlarına Gözlerindeki yeşilden sürecektim antik yalnızlığıma İkimizinde paylaşak birşeyi olacaktı hayatta Anlarsın ya!sen ankara,ben ve o... Üç kişilik bir dünya kuracaktık Gözyaşlarının kahkahaya karıştığı şu dünyada; Duygu sevinecekti Telefon edip zeynep'e "Evleniyormuş" diyecekti Ve çankaya'dan bir rüzgar esti Kıskandın ya bizi! Helal olsun sana Şu ölümlü dünyada Kendin gibi bir dünya görmeden Boğacaksın öyle mi kalabalık kaldırımlarında beni? Hüzne doyacağım öyle mi? Senin gibi gecekondularında Benim gibi bozkır çocuğu Meram akşamlarında; Çiçeklerin nasıl olgunlaştığını bilirim ben Çözmüşken tamda şifresini hayatın Korkma ankara,korkma! Yazılmamış bir şiirin okundukça çoğalan ilk kelimesinde Akıp giderken kaderimiz iki ayrı yöne Mutlak buluşacak vuslat denizinde Ankara korkma! Okuduğu duaları anamın ikimizide kurtaracak Hiç ummadığın birgünde Şöyle güneş burcundayken sevinçlerin Sen bana alışacaksın bende sana... Ankara Ali ULURASBA
-
ADINA ISLANIYOR SAÇLARIM Issız bir kentin sokaklarında, Meçhule uzayan adımlarımdasın Dışarıda bulut akar, gece akar, yıldız akar İçimdeyse sen akarsın. Bilirsin ki kuzey rüzgarları beslenir saçlarımda Ve yangın havasında yağar benim karım, Serseri yağmurlar altında Adına ıslanıyor saçlarım, Adına ıslanıyor saçlarım...
-
nenem ben çok severim bu şiiri..sağol bidenem..
-
Ceviz Ağacı Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a. Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
-
...::KeSkİnKaLeM::..
frozen şurada cevap verdi: sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... başlık Anı Defteri - Defterleri
BU NE BİÇİM HAYAT Bu ne biçim Postacı Üç defa çalıyor kapıyı Bu ne biçim kel Hem merhemi var Hem sürmüyor başına Bu ne biçim biçimler İstediğiniz kadar çoğaltılabilir Memleket çok müsait buna Örneğin yeni bir komşu taşındı karşıya Bir baktım Fahriye Abla! Kırk yıllık bir rötar yapmış Erzincan Treni Ben gelmişim şu yaşıma O ise şiirdeki yaşından gün almamış daha Benimki ne biçim hayat Uymuyor ne gördüklerime ne duyduklarıma ne okuduklarıma Ben ne biçim benim Ne kendime benziyorum Ne başkalarına Murathan Mungan -
Bu Aşk Burada Biter Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir Solarken albümlerde çocuklar ve askerler Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı! Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider Ataol Behramoğlu
-
Macera Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebemkuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne; Gökyüzünü gördüm. Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine, İnsanları gördüm. Ne yardan geçerim, ne serden; Ne denizden, ne gökyüzünden ama... Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi. Oymuş, diyorum, zavallı şairin Görüp göreceği. Orhan Veli Kanık |
-
Bizim oralarda filört neyim yogudur Basligi basan iyisini alir islem budur Askerden döndüm geldi catti evlilik Hababam debabam gapi gapi döndur Anam hamamda begenmis hatunu Babam geldi dedi Nazifin gizi güllü Evladiz babaya hec itiraz olumu Nikaha kadar bagladilar elimi kolumu Halay cektik itis gakis ettik dügünü Göremedik bi türlü bizim avrat güllüyü Dakinca besibiryerde yüzgörümlügünü Gerdek gecesi ancak actik gizin yüzünü Sabahi zor ettim binbir caz naz ilen Rakinin etkiside gecti gün dogudan isirken Ayik gafaylan görülecek yüz degil vallah Ben deyim karabasan sen de kabus yeminlen Üc,bes yedi derken bulduk dokuz enigi Sallamaktan kirildi ayni eski besigi Bebe belikten asilmaz oldu kapinin esigi Sira ile kullanir olduk bir dahta gasigi Sarhos olmadan görülmedi bigünüm gectigi Ayik gafa ilen soram tüm bunlar cekilirmi Bir ucube gari yaninda dokuz fettan velet Sorman bida agalar ne diye ictigimi Yazdiklarimdan aman kimse gücenmeye Sözümüzde yoktur gercek hepsi latife Dilerim tüm sevenler varsin birbirine Herkes mutlu olsun biz cikam kerevetine
-
Aşk Sert rüzgarlarin ardından kırılan dallar ve yapraklar.. Belki bir son bahar akşamına doğru... Belki bir öğlen vakti.. Aşık olmak için zaman ne kadar önemli ki.. Ama illa bir bahar zamani... Özelikkle son bahar.. Şarabin sigara dumanı ile dansi, Belki ağızda bir tango mısrası.. Küçük ellerinde hafif ter.. Yüreğinde bir kuş .. gözlerinde buğu.. Sevmek için acele etmek mi doğru... Belkide bir dahaki bahara.. Ama olesine bir sevgi istediğim Öyle bir sevgi ki... Her seyden kutsal...
-
kim senin yasanı çiğnemedi ki,söyle? günahsız bir ömrün tadı ne ki,söyle? yaptığım kötülüğü,kötülükle ödetirsen Sen, Sen ile ben arasında ne fark kalır ki,söyle?
-
YUMOTEm Meleğimmm için, Meleğim seni çok seviyorum
frozen şurada cevap verdi: gloria başlık Anı Defteri - Defterleri
Aşka Sobe…!!!! sen nerden bileceksin ki tüm firari aşkların tenhalarda buluşup gizlice bana sığındıklarını her gece dili yok ki bankların karanlık parkların kimsesiz sokakların kentler kör ve sağırdır düş görür derin uykularda aşktan bihaberdir boşluğunda muhteşem aşklar yaşanan ıssız kuytular da her gece sahil boyunca mavi yeşilin yeşil mavinin koynunda balıkçı tekneleri dalgalanır sevdalıların aşk oyununda bir an masmavi sahilleri düşün yemyeşil çimenleri düşün farkında mıdır? üzerindeki alev yumağı ateşin kimsecikler yok sanırsınız nerden bileceksiniz ki oysa ben hep varım başucunuzda bir gölge gibi nöbet tutarım nabızdaki atışları ürkek dokunuşları utangaç sokuluşları duyarım yudum yudum içmek için nice tiryaki aşklar kucağımda demlendi büyük umutlarla el ele yıldız saydılar kenetli dudaklarla koyun koyuna uçtular saatlerce bulutlarda sürgün aşklar ıssız köşelerde buluşunca yürek yüreğe can cana başlar aşk ayinleri ipeksi nağmeler yayılır her yana ve işte o zaman en güzel en mahrem en muhteşem yüzünü gösterir aşk bana hey barmen…! tanımadın mı? ben ay’ım salkım salkım aşk her yanım tazele kadehleri tam leyla kıvamındayım Tahsin ÖZMEN -
AL BU ŞİİRİ YAK Tirse gözlü bir çingene elleri nergis Kuş evleri dar geliyor güvercinlere Yüzünde bıçak yarası dişinde yaldız Çillerini satıyor çocuk elleri Çipil ışık dallarında karga tüneği Köşede küçük ayaklı kızlar kösgeri Ak benekler konuyor kirpiklerine Elinde kırık kopuk sevgilerin gergefi Ört perdeleri açsın çiçeğim vakti bahardır Zincirli hamam kubbesi sütunları mermer Kaş koymuş kaf üstüne simin varak işler Su sızmaz arasından çak camı cama koyver Kan damlamış kar üstüne inci gülüşünden Çöz zemheri aynalara sedef düğmeleri Baş kaldırarak koş çıplak ayak Sen bir yana savrul sevdan bir yana Sarhoş gecenin yollarına yağmur çiselerken Beynim geme gelmez yüreğim dörtnal Uçsun kelebekler daldan dala gün ağarırken Tef vuruyor fır dönerek çalparanı çal Derde dermandır efendim al bu şiiri yak Üç hazan beklet ayazda şerbetlere kat AYDIN HATİPOĞLU
-
Sen! Sen, esirliğim ve hürriyetimsin, Çıplak bir yaz gecesi gibi Yanan etimsin, Sen, memleketimsin. Sen, ela gözlerinde yeşil hareler, Sen, büyük, güzel ve muzaffer Ve Ulaşıldıkça ulaşılmaz olan Hasretimsin... Nazım HİKMET
-
Seni Yasamak Seni her özledigimde sevgilim, Gökyüzüne bakiyorum; Gögün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü. Seni her özledigimde bir tanem, Denizlere bakiyorum. Ufuga bakinca mucizeni görüyorum çünkü. Seni her özledigimde bir tanem, Kuslara bakiyorum. O kanatlardaki özgürlügünü görüyorum çünkü. Ve askim, seni her özledigimde, Adinda isyan ediyorum. Seni özlemek istemiyorum ben, Ben seni yasamak istiyorum, Seni her özledigimde sana bakmak istiyorum Ve seni sende görmek sadece.. Behçet Necatigil
-
ÖLÜMDEN SONRASI.............................. Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü Nasıl hatırlamasın o türküyü, Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü, Alıştığımız bir şeydi yaşamak. Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok; Yok bizi arayan, soran kimsemiz. Öylesine karanlık ki gecemiz, Ha olmuş ha olmamış penceremiz; Akarsuda aks'imizden eser yok.