Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

frozen

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.763
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

frozen tarafından postalanan herşey

  1. frozen

    en son ne zaman..........

    allah derim bir köpek balığını bu sabah yumrukla tutuvedim en son ne zaman kurbağa şişirdin
  2. frozen

    en son ne zaman..........

    yuk bizden farkın..konuşma derim.. hade bakalım ne diyebilicen derim.. ilk defa haklısın sardunum derim
  3. frozen

    en son ne zaman..........

    söyletme beni şimdi çoluk çocuğun içinde derim sanırsam sen bunada birşey diyecen
  4. frozen

    en son ne zaman..........

    pek bi itinayla katlederim derim.. asıl sen buna ne diycen
  5. frozen

    en son ne zaman..........

    seni nasıl katledebilirim diye düşünüyom buna ne diycen
  6. frozen

    en son ne zaman..........

    en son bi caz parçası dinledim.. en son ne zaman göbek attın
  7. teşekkürler taurus.. buda benim objektifimden..
  8. sevgili taurus ATATÜRK'e saygım sonsuz..onun içindir ki senin söyleminle ''fanatik taraftar gibi''(ki bence hoş bir benzetme değil..) bize ve çocuklarımıza emanet edilen bu ülkeyi korumak için çabalamaktayız.. bende demokratik hakkımı kullanıyorum..benim yada bizim susmamızda galiba sizin demokrasi anlayışınız.. saygılar ve sevgiler karşılıklı.. not:....
  9. çok güzel bir yazı gıcığım..
  10. sevgili taurus gördükçe ''ar'' nedir bilmeyenleri..emin ol utanıyorum kendi adıma.. ama görüyorum ki farklı anlayışlarla..
  11. isabet olmuş zati fazla çekilmezsin en fazla bi süre
  12. sağ tarafda canem ama söyliyim kendisi çok meşgul ve sanırım sizi çok uzun bir süre bekliticek ve fakat hayat nelere gebe ..ben sekreter olaraktan bekleyin derim.. düşün tabe.. ben düşündüm kararım kesin kızım yanar döner olmadığımdanmı dersin ..sözde değil özde yaşadığımdanmı dersin ..senin beni gıcık etmeyi başardığındanmı dersin ..artıkın ne dersen de.. banane
  13. sen o kalkanı kaldırdığın gibi..beni değiştirdinde gıcığım.. ve teşekkür ederim böyle değerli ve güzel bir yürekte banada yer açtığın için.. sana küstüm ben ama geçti yaw..ben sevdiklerime kırılamamki..senide çok seviyom.. o dostluklar hala var sardunyam ve bizler bunun kanıtıyız.. daha fazla yazıp kendimi irezil ediciğimi düşünüyosan söyliyim sayende akıllandım çok beklersin..
  14. sardunyam cevap içinde zaten ne olucaktıki..bugün akp yi yere göğe sığdıramayıp birde işte asıl cumhuriyetçiler diyen bozgun...cular özgürlük nedir vatan nedir bilincinden fersah fersah uzakta hariçten gazel okuyacaklardı..şimdi olduğu gibi.. ama tek bir farkla sömürülerek..ki bence çokta umurlarında olmazdı.. ya istiklal ya ölüm zihniyeti görüldüğü üzre ne pahasına olursa olsun dünya ülkesi olmak yönünde istikamet değiştirdiğinden..o kelimenin bu kişilerce bir anlam ifade ettiğinide hiç sanmıyorum..bide bunlar akıllı kültürlü ve dahi nükteli ve alaycıyım diye övünerekten yaptıklarından bunu ** ************* kendilerine hayırlı olmasını dileyerek..gün sizin gününüz uzun yıllar beklediniz ama sanırım beklediğinize değecek diyorum...
  15. bende tebrik ediyorum..içimden gelmeyerek.. ne olacak ... üç kuruşa tercih edilen onurun ve vatan sevgisinin yerlerde süründüğünü düşünüyorum..siz ******* ********* devam edin..yakın kınalarınızı.. Türkiye dünya devleti olmaktan yana kullanmıştır oyunu öylemi..bence bu ülke kaybolmaktan yana kullanmıştır oyunu.. ben ve siz asla aynı düşüncelerde olamayız nedenmi..siz akp seversiniz ben vatansever...işte en önemli ve asla anlıyamayacağınız fark.. nokta
  16. her şeyi hiçe sayarak beni unutarak kimdin sen eski bir sevdanın rüzgarında yalınayak yürümüştüm sana belki biraz ürkek sen ki en zor mevsimdin bana ve en onulmaz yaram dokunulmamış ne varsa adı kötüye çıkmış tüm sözcüklerimi tutup ellerinle büyüterek içimizde
  17. birinci ölümüm..ikincisi..üçüncü ölümüm...insan kaç kere ölür ki? Yanlızlık özgülüğün İki hırçın kanadıdır Biri kavuşmaya hasret Kendinden bile uçkun Diğeri kaderden ayna Mecburen çırpınmakta Birinin aklı yerdeyse Diğerinin aklında yer ne Ortada şaşkın bir beden Kanatmı ben benmi kanadım Biraz evvel alçak uçtum Çarpışsaydık anlardım Korkmaya cesaretim yok Yer kandırmaz uçarım Yanlızlık özgülüğün iki hırçın kanadıdır Her nedense uçmaktan hep Korkardım ben düşmekten hep Yerden sıtkım sıyrılınca Üstündeyim bulutların Biraz evvel alçak uçtum Çarpışsaydık anlardım Korkmaya cesaretim yok Yer kandırmaz uçarım Mete Özgencil
  18. işte bu bidenem.. kalk bir bak aynaya bakiyim kendi değerinin farkına var.. Yetemeyen yaşımın üstüne yaş koyup Eğemediğim başıma göre bir taş bulup Neye yarar diye bir çıkarcı öfke Bağlasan gönlüme Sakin olmalıyım, sakin olmalıyım, Sanki olmalıyım yoksa geciktim mi ne En baştan bildiğim o sonları Ben yanılıyorum durlu durumları Dur durak bilmeyen inkarları Dağlasan gönlüme Sakin olmalıyım, sakin olmalıyım Sanki olmalıyım yoksa geciktim mi ne Tam çözmüşken sırrını aşkın Öğrenmişken kalp nasıl kırılır Geçmişken kozlar eline işte Kullan hadi nerde Sakin olmalıyım, sakin olmalıyım Sanki olmalıyım yoksa geciktim mi ne Mete Özgencil
  19. yıkıldığın her an yokolmadığına şükret kalk aynalara bak yorulduğun her an kolay ölümden vazgeç kalk gökyüzüne bak yüreğine güneş koy yüreğine bulut koy yüreğine yıldız koy yola devam sen zamansız yürek yakan hayatı yalan dolan olmadın hiçbir zaman ağla hiç kimseler duymadan sevdiğine doymadan kendini unutmadan kalk kendine bir bak
  20. İNAN BATMIŞ ŞEHİRLER GİBİ ONARILMAZ ANILAR Biri beyaz biri kara iki kedi.. birbirlerinin omzuna kollarını dolamışçasına birbirlerine şefkatle sarılarak, birbirlerine dayanarak yola çıkmışlar. Gölgeler akşamüstünü söylüyor. Yorgun bir günün sonunda eve dönüyorlarmış gibi. Yüzlerini görmüyoruz ama eminim mırıl mırıl konuşuyorlardır. Belli sınanmış, denenmiş bir dostluk bu, uzun yolları da göze alabilen bir dostluk. Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz? Akşam üstünün bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz, omzumuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayabileceğimiz bir omzun, belimizi kavrayan bir elin, uzun yollara dayanıklı ayakların sahibi karşımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu, değerini biliyor, biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz? ... Yoksa hayatı sonsuz, fırsatları sayısız sanıp kendimizi hep ilerde bir gün karşılaşacağımızı sandığımız bir başkasına, bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu? karşımıza erken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürüklerken bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz? Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir, her zaman aynı fırsatları sunmaz, toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün... Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz, ya da olanlar olması gerekenler değildir. Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz, gün gelir kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir... Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak. Bazılarının gelecekte sandıkları 'bir gün' geçmişte kalmıştır oysa; hani şu karşıdan karşıya geçerken, trafik ışıklarında rastladığınız, omzunun üzerinden şöyle bir baktığınız sonra da boşverip 'Nasıl olsa ilerde bir gün tekrar karşıma çıkar.' dediğinizdir. Oysa tam da o gün bu zalim şehri terk etmiştir O, boş yere bu sokaklarda aranırsınız... MURATHAN MUNGAN
  21. Bir Gün Doğdu Çığlık Çığlığa Veya Sen Vardın Her şey... Her şey tersineydi. Ve her şey... Her şey durmuştu o an. Hiçbir şey... Hiçbir şey kıpırdamıyordu o sıra; inanılmaz hızla çarpan kalbi ve ebeden başka... Her şey... Her şey duruyorken kıpırtısız ve her şey, her şey tersineyken; tersine bir şaplak yapıştı... Çığlık çığlığa bir gün doğdu! Çırılçıplak, bakakaldım... İçimde acılar dinince... Çarçabuk temizlenince ve anneme verilince, sustu çığlıklar... Bazı şeyler kıpırdıyordu artık, takip edemesem de. Ve artık her şey tersine de değildi. Ama ben, bir gün doğumunda yoruldum; İlk günümün doğumunda... Uykuya daldım. Seni gördüm, dersem yalan olur... Ama; “görülecek rüyam bile yoktu” dersem de... Yalan olur olmasına da belki... Yalan olabilirse bir şeyler, yalan olmayan pek çok şeyler de olabiliyor! Öğrendim ki; bir “dünüm” bile yokken henüz... Tecrübem, hatıram yokken... Görülecek bir rüyam bile yokken, “görülecek rüyalarım” vardı... Bir dünüm yoktu ama, yarınlarım vardı. Yaşanmış dünüm yoktu ama, yaşanacak yarınlarım vardı. Görülecek rüyalarım bile yokken henüz görülecek rüyalarım vardı. Ve yarınlarımda bir rüyam vardı; benim rüyamı gören... Sen vardın! Gün doğarken bana çığlık çığlığa... Yahut ben güne doğarken; çığlığın bile ne olduğunu bilmeden. Solumayı, bakmayı ve görmeyi bilmeden... Her şey ters olduğu halde, neden her şeyin ters olduğunu bilmeden... Görülecek bir rüyam bile yokken, hatta rüyaların bile ne olduğunu bilmeden... Biliyordum! Biliyordum ki; bilmediğim bir şeyler vardı... Yarınlar vardı... Rüyalar vardı... Sen vardın. Sormadın ki Yolcuyum, kalbine ulaşmak isteyen... Yol açmadın ki bana; sana nasıl gelebilirim? Sormadın ki bana; Sana “ne” söyleyebilirim? .. Çerçiyim, kapından geçen... İstemedin ki benden; sana ne verebilirim? Sormadın ki bana; Sana “ne” söyleyebilirim? .. Hancıyım, bende kalmanı isteyen... Çalmadın ki kapımı; seni nasıl buyur edebilirim? Sormadın ki bana; Sana “ne” söyleyebilirim? .. Kara, kızıl veya ak, ama denizim... Herşey çıkabilir içimden, ama balık elbette çıkar. Gelmedin kenarıma... Salmadın ki oltanı... Sormadın ki bana; Sana “ne” söyleyebilirim? .. Sarı siyah ve beyaz, rengim önemli değil... Memelerim sancılı. Tutmadın ki kovanı, sütümü sağmadın ki... Sormadın ki bana... Sormadan bana, açmadan kapılarını, hazır olmadan almaya... Sana “ne” verebilirim, Sana “ne” söyleyebilirim? .. Muammer Erkul
  22. teşekkürler zenep.. BEN DIŞARDA KALDIM... "hayatımı hatalarım ve korkularım yüzünden kendi üzerime kapattım ben ben onun o benim son umudumdu... bu son umudu, onunla benim üzerime kapattım... o içerde , ben dışarda kaldım!"
  23. Kapatıp yüreğimin kanatlarını Uyumak istiyorum sevdiğim Uyumak… Yaralı martıyım, umarsızca uçan… Kaldır bir başını bu sabah gökyüzüne bak… Dar geliyor artık duygularıma… düşünncelerime… Balığı bile bir avuç suya sıkıştıran Bu akvaryum dünya… Yorgunum… Kırgınım…sevdiğim. Tam kendimi özgür duyumsadığımda, Yüreğim aşka acıktığında… Uçarken coşkuyla, inandığım sevdama… Yaralanmışım…yaralamışsın beni… İncinmiş yüreğim… Kırılmış kanadım. Yüreğim kanayınca anladım, Keşke! Koyu karanlığında gecenin Yıldızlar yolum olsa … Yakamozlar kapansa, Sana gelmek isteyen ayaklarıma Son bir kez daha duysam Sevgi çağrılarını… Gücüm yeter mi? … Bilmiyorum sevdiğim… Bilmiyorum aşkım… Sanki bu başka yara… Zamansız kapatacak Yüreğimin kanatlarını… Uykusuzum artık… Uyumak istiyorum… Zamanın sonsuzluğunda Düşüp kollarına Sevgiden bir damla… Bir daha uyanmamasıya… LEYLA ISIK
  24. üzgünüm..parmaklarını kardeş bilip bir başka yüzde duruluğu aradığım için.. ağlamadan konuş derdi babam..çocuk kavgalarımdan şikayetçi dönüp ağlayarak anlattığım zaman incinmişliğimi..ağlamadan konuş..hıçkırık gibi gelir otururdu boğazıma..korkudan ne ağlayabilirdim ne de konusurdum kendimce.. bizim oralarda kadınlar süpürürdü evlerinin önünü..kapı önü muhabbetleri hazırdı herdaim..elişini alan koşardı günlük havadislerden haberdar olmak için..beş cocuklu ailenin direği inatlaşırdı sanki yukardakiyle..ve erkek çocuk için deneme tahtasına dönen kadına aldırmadan..son bir umut bir daha denerdi..doğan cocuk umutsuzluğun işaretiydi inada inat.. ağlamadan anlat derdi babam..ve bizim oralarda kimdi sorusuna''biriydi biri''şeklinde verilen cevap kabul görmezdi..kızın göğsündeki noktacıklar belirginleştimi..örtülürdü hayatıyla birlikte yaşayacakları,umutları..o günden sonra istesede bakamazdı kimselerin eline kardeş gözüyle.. getirmeseydin dünyaya diye bi çığlık yükselerdi arada bir..eve gelecek misafire aldırmadan çocuk tüm paspasları ruhuyla birlikte sallandırırdı balkondan.. ağlamadan anlatıyorum baba..istediğin gibi.. kardeş bilip parmaklarını bir başka yüzde duruluğu arıyorum.. ruhum sallanan paspastan cok daha fazla tozutuyor ortalığı...... alıntı..
  25. bak şu sözüde beğendim küçük erbay ''Her vadi bir yanıyla senin yüzüne bakar'' öyle yıkma kendini öyle mahsun, öyle garip... nerede olursan ol içerde, dışarda, derste, sırada, yürü üstüne üstüne tükür yüzüne celladın fırsatçının, fesatçının, hayının... dayan kitap ile dayan iş ile tırnak ile, diş ile umut ile, sevda ile, düş ile dayan rüsva etme beni! ahmed arif..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.