Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

frozen

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.763
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

frozen tarafından postalanan herşey

  1. Baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı.. Hiç bir yaşanırlığı kalmamıştı hayatımın.. Sözlerinin anlamı beni ürkütüyor.. Böylesine hazırlıklı değilim daha.. Bilmek buda ürkütüyor.. Yine de biliyorum.. Kapanmaz yaralar açtı sözlerin yüreğimde sevgilim.. Kapanmaz yaralar.. alıntı..
  2. frozen

    ANADOLU NİNNİLERİ

    ben ninni dinleyecektim ama bulamadım sen zati hep uyu ben ninni filan hatırlamıyorum valla ..bebeklik hafızam kayıp
  3. sevgili radya yüreğin gibi güzel seçtiğin şiirlerde..teşekkür ederim..çok güzel bir şiir Bir adım daha gelirsen üstüme Bütün iyi niyetim anlamsız kalacak Son bir kez daha atarsan üstüme Zehirli oklarından sana dönecek Sus pus durmam sakinliğimden İnsaniyetle çözmeyi sevdiğimden İlle de savaşmaksa istediğin Cesaretin var mı yenik düşecek Bildiğin tek yol savaşmaksa Aklınla kalbin bir türlü buluşmuyorsa Senin adın ne, bana ismini söyle Neden böyle nefret dolusun söyle Senin derdin ne, önce derdini söyle Neden önce adını sordum biliyor musun Biraz kendine dönmen daha iyi olacak Bir adım daha atmadan önce Yolun nerde bitiyor baksan iyi olacak Çok mu anlamsız geldi adını sormam Kim olduğunu unutmandan olacak Gördün mü hala anlamaya çabalıyorum İyi niyet suyumdan kurumuş vadin ıslanacak Bildiğin tek yol savaşmaksa Aklınla kalbin bir türlü buluşmuyorsa Senin adın ne, bana ismini söyle Neden böyle nefret dolusun söyle Senin derdin ne, önce derdini söyle Neden böyle nefret dolusun söyle. ş.ferah
  4. İçim eziliyor Lorca içim eziliyor İçimde kıvırcık saçlı bir çocuk kurşuna diziliyor Keçi can gayretinde Lorca Kasap malum Elalem ortasında ağlıyorum İçim eziliyor Lorca içim Beyaz beyaz kanıyorum Kanım içime akıyor Lorca utanıyorum İçim eziliyor Lorca İçim eziliyor İçimde sana benzeyen bir çocuk kurşuna diziliyor Perçemlerinde kan Avuçlarında bir tutam püren Bir tutam yonca Kişi ne denli kepaze sevince Bir kuş çırpınıyor Lorca Ufacık tefecik perişan bir kuş Kanadının biri kökünden kopmuş Dalsız budaksız bir ağaç Lorca Kökleri damar damar Canına ciğerine işlemiş bu kök Dişinle tırnağınla Sökebilirsen sök Bu kök acı kök Lorca Bu kök zehir zıkkım Bağrında zoka Böğründe zıpkın Beyaz beyaz kanıyorum Kanım içime akıyor Lorca utanıyorum. Bedri Rahmi Eyüboğlu
  5. dünya çok kalın, düş ve sır geçirmez camlarla örtülüp biraz daha havasız bırakılıyor.. dürüstlük bile tektip hale getirilip öyle yaşanıyor.. asıl dürüstlüğe insanın içinde ki kötülük ve zulümle yüzleşerek, kanlar içinde ve yıpranırken çoğalarak ulaşması gerektiği unutturulmak isteniyor.. c.ersöz..
  6. bu ********* saldırıyı ve terörü hak arayışlarının doğal bir sonucu olarak görenleri de kınıyorum. ülkemizin başı sağolsun..
  7. Boşver be yaşı başı! gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?.. şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan, sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver? koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda, ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında, bırak aksın yollarına. yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın. sen inan yüreğine, hem ona geçmezse kime geçer sözün?.. büyü büyü... bak ellerin ayakların kocaman. aklın da maaşallah yerinde, e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye. akıllı ol, yüreğin gelir peşinden, boşver yaşı başı, aşk var mı aşk, sen ondan haber ver? takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere. o çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün, atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü, öl gitsin... parayı pulu savurup, bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin, savrul gitsin... Boş ver be yaşı başı, kim tutar seni kim, kendi yüreğinden başka kim?. Aklını al da öyle git, ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra bayıra vur da git. Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle bırakmadıkça birine. O biri de gelir gerçekten istediğin oysa, seveceksen ve öleceksen uğruna... yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa... yaş 70'e gelse bile, hayat daha bitmemiş. sen mi biteceksin? çekeceksen bile bayrağı, yaşadım ulan dibine kadar diyemiycek misin? Can Yücel
  8. ben geç kutlamış oluyorum yine nice mutlu yıllara sevgili taylan
  9. aynı şehirde yaşıyoruz hiç karşılaşmadan aynı denize bakıyoruz hep başkalarıyla aynı beyaz bulutlar geçiyor üzerimizden aynı yıldızı seçiyoruz belki de bilmeden aynı yağmurlarda sevişiyoruz ayrı ayrı aynı yollardan geçiyoruz ayrı zamanlarda aynı baharlarda özlüyoruz birbirimizi aynı aşk yaşayamadığımız başkalarıyla benle herzaman aynı şehirde kal ne olur sakın gitme böyle de yaşanır ayrılıklar, uzak diye bir yer yok paylaştığımız gökyüzü kavusturuyor bizi zerrin'den bir şarkı..
  10. ben o yüzün baygınıyım, ben o gözün dalgını... ben o ağzın avazıyım, ben o boynun ayvazı... ben o omzun seyranıyım, ben o bağrın külhanı... ben o saçın rüzgarıyım, ben o kaşın kurbanı... ben bu düşün vurgunuyum, ben bu aşkın yorgunu... ben bu aşkın yorgunu.. Nihat Behram
  11. 1 Yetmiş iki gündür bir dolapta kilitliyim. Yalnızca anahtar deliğinden hava giriyor ve ölü bir ışık sızıyor içeri. Yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta. Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir leke yalnızlık denilen. Şimdi ne varsa, anahtar deliğinden sızan havayla ışıkta... (Farkına varsalar, kapatırlar mıydı onu da?) Bütün belleğimdekileri yokettim. Elektrikli bir aygıyla yaktım, jiletle kazıdım. Çığlıkların aralığından uçurdum hepsini, kül edip savurdum. Adımdan gayrısını bilmiyorum. 2 Zamanı yiyip bitirdi karanlık. Gece yoktu. Güneş çoktan kömürleşmiş ve yeryüzü yapışkan bir karanlıkla örtülmüştü. Yabanıl sesler geliyordu derinlerden ve karanlığı ince bir bıçak gibi yırtıyordu. Saklayan kırbaç gibi... Acı duvarını aşan bu sesler, madeni bir gürültüye dönüyor ve yerkabuğunu zorluyordu artık. Sesim yoktu. Karanlığın karnında yitirdim sesimi. Kör bir kuyuda unutulan Yusuf'tum belki. Ama durmadan soruyorlardı. Tanrılar bilmiyordu sordukları şeyleri, peygamberler büsbütün hain çıkmıştı. Ama yine de soruyorlar, soruyorlar, soruyorlar... Adımdan gayrısını bilmiyorum. 3 Iki şeyi bilmek istiyorum. (Belki aynı şeyi iki kere bilmek istiyordum.) Duvarların rengi neydi? Derimin rengi neydi? Dokunuyorum duvarlara; parmak uçlarımla, avuçlarımla, dilimle dokunuyorum. Duvarların bir rengi olmalı. Ama hiçbir duvarcının, hiçbir ressamın bu rengi bildiğini sanmam. Adı yoktu bu rengin, kimyası yoktu. Belki renksizliğin rengiydi bu. Çürüyen bir bedenin kokusuydu duvarların rengi... Adımdan gayrısını bilmiyorum. 4 Bir böcek gibi antenlerimi gezdiriyorum bedenimde. Anahtar deliğinden sızan ölü ışıkta ellerime bakıyorum. Ellerim... Sanki bir kadının memelerini hiç okşamamış, sicaklığını duymamış. Ellerim... Her dizesi çığlık olan şiirleri hiç yaratmamış sanki. Ne beyaz tenliyim artık, ne esmer, ne de kara... Cüzzamlının, vebalının bir rengi vardır. Irinin bir rengi... Ölünün bile bir rengi vardır ama derimin rengi yoktu. Belki çürüyen bir kentin rengiydi bu. Çürüyen bir dünyanın... Adımdan gayrısını bilmiyorum. 5 Killi, ayakları üzerinde duramayan bir yaratıktım artık. Soyumun neye benzediğini unuttum. "Insana benziyorlardi" diye duymuştum bir vakitler. Demek ki şimdi maymun halkasında insanlık... Adımdan gayrısını bilmiyorum. 6 Ağzımı anahtar deliğine dayayıp havayı emiyorum. Böcek sokması gibi bir yanma duyuyorum boğazımda. Oysa kuru bir yaprağı bile dalından düşürecek gibi değil bu esinti. Belki çöle dönmüş toprağa tek yağmur damlasının düşüşü yalnızca. Çamur gibi bir yağmur damlası... Ama toprak, bu damlayla çatlatacak bağrındaki tohumu. Çöl, bütün vahalarını bu damlayla yeşertecek... Genzim yanıyor. Ince bir kan şeridi sızıyor dudaklarımdan. Kirli, sıcak ve simsiyah... Adımdan gayrısını bilmiyorum. 7 Suyum, bir litrelik karton süt kutusu içinde. Yetmiş iki gündür sakındığım ve hergün ancak bir kere dudaklarımı değdirdiğim... Dilimi bir köpek gibi değdirdiğim. (Dilin suya dokunuşu... Bir süngerin denizi yutuşu yani. Bir çölün seraba kesilmesi bir an için.) Her gün ancak bir kere değdiriyorum dudaklarımı suya. Dilimi kaçırıyorum artık. Sünger, bütün vantuzlarını birden uzatmasın diye... Bataklıktaki suyun da bir su yanı vardır. Çürüyen bir bedenin bile dayanılabilir kokusuna. Kutuda kalan son bir yudum su, bu bile değildi artık. Küstü, öldürdü kendini su... Su çürüdü... Adımdan gayrısını bilmiyorum… Ahmet Telli.
  12. hoşgeldin dostum..seni yine burda görmek..bunca güzel şiirle.. beni çok sevindirdi.. Sıradan sabahların mahmurluğuna alışmışlar için, bir şafak vakti aniden geçmişinden ve bugününden vazgeçmek, ve içinde her nasılsa saklamayı başarmış bir yarın heyecanının kanadına tutunarak havalanmak cesaret ister. Kurulu düzen öylesine rahat, öylesine huzur doludur ki, ruhuna gömülü çocuğu, yıllarca kınında beklemiş keskin bir kılıç gibi uyandırıp dört nala ilerlemek, yaman bir karara dönüşür. Zordur insanın onca zaman bunca emekle kurduğu ne varsa hiçe sayıp, mağlup ama mağrur bir komutan edasıyla yeni seferlere niyetlenmesi... Bugüne yenik düşenler, yarını sadece hoş bir hayal olarak düşleyip, dünde yaşarlar. Bedel ödemeyi göze alanlar ise, yelkenleri atlastan gemilerle, arkalarında külden köprüler bırakarak, meçhul bir istikbale doğru dümen kırarlar.... Yıkılan sırat köprüsüdür.... Geçer ve orada kalırsınız: cennetse cennet, cehennemse cehennem... Dönüşü yoktur.... Can Dündar
  13. önümüzdeki günleri açık ve seçik tahmin edebilen ahmet altan yukarıda ki sözleri yazarken... Türkiye'nin yörüngesinden ''korkunç'' bir şekilde zaten çıkarıldığını yazık ki görmek istememiş .
  14. frozen

    Çağrışım

    felaket..
  15. ben görmedim ki burayı .. neyse bana teşekkür etmesende olur .. ama iyiki doğmuşsun figgaro
  16. bebeklerimle evcilik oynayacam
  17. frozen

    GÜNAYDIN

    günaydıınnn
  18. Yol arkadaşım gördün mü, Duydun mu olup bitenleri Kıskanıyor insan bazen, Çekip gidenleri Yalnızlaşmışız iyice Üstelik de alışmışız Hiç beklentimiz kalmamış Dosttan bile Korkular basmış dünyayı Şimdi bir semt adı "vefa" Kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana
  19. tüm inanan arkadaşlarımızın regaip kandili mübarek olsun..
  20. sölemeeeeemmmm
  21. odunumu bırakamam.. onbeş koruma yetmiyor bazen iyi akşamlar egzo
  22. aslında haklısın ya anlat bakalım dök içini..
  23. on beş dene korumam var onlar sayesinde yürüyebiliyorum zati evet hatırlıyorum vinsın tı..aslan gibi adamdı
  24. işte bunu açıklamıyacaktın gambutrol kullandığını yane
  25. çok masum görünüyosun gerçekten bu sıfatla hala yaşıyonmu sen
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.