seneler birbiri ardına yuvarlanıp gidiverdi işte..ardından bakakaldım öylece..kıpırdamadan,tepkisiz,çaresiz bir kabullenişle..önceleri nasılda uzun gelirdi..içine dört koca mevsim..on iki ay sığdıran ve binbir çeşit sürpriz hazırlayan seneler neden şimdi bunca kısaldı..? mevsimleri ayrımsayamıyorum artık..birinden öbürüne geçişte heyecanlanmıyorum..ruhumun coşkusu hangi arada kayboldu..?ne zamandır saklanışım şiirlere..şarkılara..?
aldatmasın sizi bunca soru..artık cevaplarıyla da ilgilenmiyorum..şimdilerde,bilmem nerelerde kaybettiğim ruhumun renklerini arıyorum..bazen bir insanda..bazen bir romanda..bir şarkıda karşıma çıkıveriyorlar..topluyorum tek tek..üşenmeden..biriktiriyorum içimde..birgün gelir tamamlanırım diye..
biliyormusunuz yarın benim doğum günüm..bir zamanlar bir evde,alnında minicik sarı bir lüleyle doğmuş diloş...çok güzelmiş..çok..bütün çirkinliklere inat..
gün geldi..gün geçti..büyüdü diloş..herşey değişti..o da..saçlarının lülesi hariç..