diloş

mezar konusunda promosyon yapsalar ikincisi bedava diye ona bile atlıyacak zahar

niye? beni beğenmiyürmisün? rahatsız ettim kanımca doğru dersin..sen değişik seversin... çiçeklere bayıldım sarmaşığım...

Sardunyam..sarmaşığım..seversin sen..değişmez ve değişken olanı sonsuzca..o yürek var sende... Suhedam..şiir kartın çok güzel bitanem.. bi ara bende şiir kartı göndermek istemiştim arkadaşlarıma..büyüteç yardımıyla bile okuyamadılar içindekileri..düşün artık bu konudaki basiretsizliğimi şekerim ama yine de senin için bir kez daha deniyiciim..

senelerce evveldi...annem idealist bir ilkokul öğretmeniydi o zamanlar..o sene,annemin tayini evimizin yanındaki okula çıkmış,ilkokul beşe geçirdiği öğrencilerinden ayrılmak zorunda kalmıştı..ama ne ayrılış!!!...annem bir hafta gözleri şiş geldi eve..yemeden içmeden kesildi..öğrencileri derseniz anne ördeğin peşine takılan yavruları gibi evimize kadar onu takip ediyorlardı...annem çok uğraştı tayinini durdurmak için..hiç değilse çocuklarımı mezun edeyim diye..ama olmadı... annem yeni okulunda görevine başlamıştı..tabi onun için iyi olmuştu evimize beş dakikaydı yeni okul..oysa eski okulundan evimize gelmesi yürüyerek yarım saatini alıyordu ve tırmanması gereken dik bir yokuş vardı...ama annem eski okul ve öğrencilerini unutamıyordu..nasıl unutsundu..o minikler o dik yokuşu üşenmeden hergün çıkıp annemi okul çıkışı görmeye geliyorlardı bu böyle bir ay kadar sürdü..birkaç ay sonra karlı bir kış günü annem ağır bir gribe yakalandığı için evde yatıyordu.. o gün okula gidememişti..akşam saatlerinde zilimiz çaldı..ufacık burunları,kulakları, elleri soğuktan kıpkırmızı olmuş on-onbeş kadar çocuk kapının önündeydi..gözlerime inanamadım..bunlar annemin eski okulundaki o miniklerdi.."öğretmenimiz hasta olmuş,ziyarete geldik" dedi birkaç tanesi soğuktan titreyerek...hemen içeri annemin yatağının yanına götürdüm onları.. geçmiş olsuna elleri boş gelmemişlerdi yavrucaklar...bir tanesi nazar boncuğu,bir tanesi süt,hele hiç unutamadığım içlerinde çokça fakir olan bir tanesi bir kağıda iki ekmek sarıp getirmişti..o gün annemle beraber oturup bende ağladım..o tertemiz sevgi..o masumiyet.. öğretmenlik mesleğinin hele ki ilkokul öğretmenliğinin manevi anlamda ne denli tatmin edici olduğunu işte o gün anladım.. ve annemde yıllarca eksilmeden kalan o idealizmin sebebini ve sevgiyle sunulan emeğin asla karşılıksız kalmadığına gözlerimle ve yüreğimle şahitlik ettim.. biliyorum,bugün öğretmenler günü değil..olması da gerekmiyor...yaklaşık 10 yıldır emekli olan ama gönlü mesleğinde kalmış canım annemin öğrencileri için yazdığı bir şiir geçti elime.. bana bu satırları yazdıran şiiri sizlerle paylaşmak istedim; Uyan artık uyan bak sabah oldu Geciktin çabuk ol rüyaya dalma Planın,kağıtların,eski mandolinin Güne hazır mısın..sana ne oldu? Bak cıvıltıları yollara dolmuş Saçları dağılmış, renkleri solmuş Ayşe düşmüş..Hasan ağlamış Haydi uyan öğretmenim..sana ne oldu? Benim güzel çiçeklerim..tatlı yüreklerim Neşeli.. sevgili..sevimlilerim Eteğime dolanan minik ellerim Çok özledim sizi..size ne oldu? Geleceklerim..aydınlıklarım..umutlarım Başarılarınızla coşup sarıldıklarım Sevgi dolu bakışlarınızla avunduklarım Çok özledim sizi..size ne oldu?

Sardunyam ve Egzorsist..şiirler bir harika arkadaşlar.. özellikle Egzorsist senin şiirin sanki tam bu köşelik...yoksa bu şiiri senmi yazdın ..varmıdır şairliğin?

canım benim.. eminim Taurusmutisinde haklı bir gerekçesi vardır..yoksa değil tek ayak üstünde,tek parmak üzerinde bekletiriz alimallah... sen rahat ol şekerim...

ah canım yaaa..bu topici ben açıcaktım sana..nelerde düşünmüştüm ama.. birazdan öm yoluyla yazıcam sana nedenini.. neyse benim güzel kelebeğim, senin küçük fidanın benim yerime açmış topici..onada burdan öpücüklerimi yolluyorum.. canım benim..her güzel şey yoluna çıksın..her doğan gün sana tatlı sürprizler hazırlasın...sen herşeyin en güzeline layıksın..

bende seni özledim..hemde nasıl.. hiç sorma canım..aynen öyle..neyse şimdi daha iyiceyim..sende iyisindir inşallah.. valla kurtulmana ramak kaldı diyebilirim...sevin bari.. tatlım benim.. yok bitanem essahtan söylüyo

kız ihmalkar ama bir o kadarda tatlı müttefik..niye ilgilenmiyosun defterinle kendi kendime şiir yazıp gidiyomuyum yani?.. hem sen ayrıcana bidenecik müttefikinin yokluğunu hissetmemişsin anlaşılan..fırk..hüngürt.. neyse..ben el alışkanlığı bi şiir daha yazıp gidiyim bari.. SEN BEYAZ BİR KADINSIN asıl büyük sarhoş benim uzaktaki ben ki tek damla şarap içmedim ekmeğin beyaz zeytinin siyah olduğunu biliyorum asıl büyük sarhoş benim uzaktaki benim kusturucu sarhoşluğum yoksulluğum yüzüme bakmasan da yağmura düşürsen de gözlerini gözlerime bakmasan da ne kadar o kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor uykularımda nefesinin sıcaklığı o kadar hangi akşam kapımı çalan sen değilsin sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi gözbebeklerimde duran umutsuzlandığım her akşam senin rüzgârın almıyor mu uğultulu yorgunluğumu yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin iyimserliğin ben bu tezgâhı kurdumsa senin için kurdum senin için dokuduğum basma ve pazen denizin yeşilinden süzdüğüm balık göğün mavisinden çaldığım kuş senin için felsefe okudumsa iktisat okudumsa gece yarıları boğazım kurumuş içim bir kalabalık sıcacık mısralar okudumsa yunus' dan senin için okudum geceyarıları sen beyaz bir kadınsın uzaktaki GÖZLERİN AKLIMDAN ÇIKMIYOR sen beyaz bir kadınsın karanlıkları dinleyen uzaktaki sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda yorgun başını üşümüş yastığına koyuyor musun uyuyor musun Atilla Ilhan

Sevgili arkadaşım..adına bir anı defteri açılmış..buna çok memnun oldum..ve defterine Özdemir Asaf'tan güzel bir şiir kondurmak istedim.. bütün güzellikler seninle olsun... Fal Olacaksa olmaz da, olmayacaksa olur, Kiminin yazısı o, kimininki de budur. Kimi ardından koşar, yetişir zamanında, Kiminin önündedir birdenbire yok olur. Kimi bir yerdedir der, o gelir oralardan, Kimi bildiği yerde bildiğini unutur. Biri oraya gider,o orada bilerek, Biri hiç anlamadan yoluna çıkar durur. Kimi aradığını yitirir aradıkça. Kimi de arayandır, aranan onu bulur. Özdemir Asaf

bu da ne demek şimdi?.. şaka mı bu?

YAĞMURUN DANSI Yağmurdan kaçarak ıhlamur ağacı altında duruverdik bir ara. Üzerimizde açan yapraklar arasından beyaz bulutlar dönüyordu Nefes nefese, gülümsedik bir ara ıhlamur soluyordu. Yüreğimiz vücudumuzun her bir yanında çarpıyordu. O an belki Leyla'ya sessizce bir şey söyleyebilirdim. Ama dans başladı... Ve yaz yağmuru dokundu boğazımda titreyen sözcüklere. Enes KİŞEVİÇ canım benim..nasıl buldun şiiri?..

YENİLİŞ Açılmamış bir şarap şişesiydim Ki öyle kaldım Acımı köpürtmedim İçime sağdım Gözyaşlarımı göstermedim Ki sildim Özgürlüğüm beni tutsak düşürdü Başaramadım İçimde kara kara bulutlar sallandı Ki sallandılar Dışarı yağamadım Ve yenildim ve sustum Edip CANSEVER şair böyle demiş.. peki ya sen ne diyosun?

Murathan Mungan'ı severdin sen..fikrini değiştirmemişsindir umarım... AYNI LAMBALAR Kibritle oynarken yangın çıkaran sarsak yıllar Bir daha hiç geçit vermeyen veda sözleri Yılların sıradağlarında uzaklaştı bizden Yüreğimizden kopup giden ayrılık trenleri Biliyorum aynı lambaların aydınlattığı yalnızlıkta geçti Aldatılmış duygulardan ayrı ayrı geçerek vardığımız korunaklı siperler Senin içini ürperten geceleri ben duymadım mı içimde? Hayat herşeyi alır sanırken Oyunlarımızı ıslatan yağmurlarda kaldı Bir bizim icat ettiğimiz saatler İlk öğrenilen yalnızlık aslında geç keşfedilir Dalgın resimlerin derinleştirdiği mazi Gün gelip bütün zamanları ele geçirdiğinde Anlarsın başkalarına giden bizden çalınmış günler Ne zamandır buradayım Gel öp beni Neredeysen ve nasılsan önemi yok gel öp beni Suyunu,uykunu,azığını uzun tut gel öp beni Birbirimizi bağışlayacak,birbirimize yeni sözcükler bulacak, Ölmeden önce yeniden görüşüp konuşacak yaşa gelmedik mi? İkinci ufkun saatindeyiz şimdi Gözlerim trenlerde,gel öp beni. Murathan Mungan

ceviz ağacım unutmadan..buda senindi..

Sevgili Ceviz Ağacımız...hani Gülhane parkındaki...dalları bütün haşmetiyle gökyüzüne uzanmış..nice duygulara tanıklık etmiş..huzur timsali..sen Ayşegülüm.. dün doğumgünündü..ve ben işe dahi gelemediğim için bu özel günü zamanında kutlayamadım...oysa senin için düşündüğüm minik sürprizler vardı..ne var ki olamadı..geçte olsa köşemizden doğum gününü kutlamak istiyorum..seneler kenarından köşenden teğet geçmemiş senin..her geçen sene deymiş sana.. binbir türlü anlamlar yükleyerek...ve yazdıklarının her satırında karşılaştım onlarla..işte bu ve daha pekçok sebepten..sen çok özel birisin benim için...bu yeni yaşının sana tarifsiz mutluluklar yaşatmasını diliyorum...seni seviyorum...

Günaydın Gece Yağmuru..

günaydın tatlım da..Ağru dağından selam getiren ben değil Sedelina..ben o selamla kendine gelenim..

günaydınlar.. Sedelina.. Ağru dağıylan güne başlamak eminim hepimize çok iyi gelicek..bak, sanki beni bir anda titretip kendime getirdi..

Sayın Maydanoz, benim ne denli istisnai bir kişilik olduğumu anlıyabilmek içün, yine bu denli istisnai bir kişik olmak gerekmektedir..bende sizi fazlasıyla takdir etmekteyim..bunu tamamiyle bana has bir düşünce olduğunu belirtmeme bilmem gerek varmıdır?.. öte yandan.. ... .. . yav konu neydi?..

sevgili acı biber ve sevgili maydonoz.. fikirleriniz birbirine bu denli paralelken bile itişebilmeniz beni ziyadesiyle eğlendirmekte...tabi bu tamamen şahsi kanaatimdir... bu derin içerikli paylaşımınızdan kıl kapabilecek birmilyon insan vardır..benim bir istisna olduğum unutulmamalıdır...

evet bis..yalnız bacaklarımı sığdırabilirsem.. niye deliymişim anlıyamadım...herhal cips marka otomofilim yok diye... uğraşma kız Leylamla..ben neyine yetmiyorum..