Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

diloş

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3.633
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

diloş tarafından postalanan herşey

  1. Sana bugün ki şiirim, takıntım Murathan Mungan'dan ..çok ama çok uzun olduğu için her deftere bir kısmını yazıyorum..dilersen diğer defterlerden birleştirerek tamamını okuyabilirsin.. bu arada bana armağan ettiğin dünkü şarkı da çok güzel.. sağol sarmaşığım.. YALNIZ BİR OPERA'DAN... ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim... Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan , benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin. Ve hala bilmiyordun sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana Bütün kazananlar gibi Terk ettin!!! Yaz başıydı gittiğinde. Ardından, senin için üç lirik parça yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim. Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum. Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum. Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu yüzündeki küskğn kedere, gür kirpiklerinin altından kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine çerçevesine sığmayan munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs. Seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma. Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük usulca düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma. Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha. Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi? "Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. Altına saat: 16.00 diye yazmıştın, ve saat 16.04'tü onu bulduğumda. Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını Takvim tutmazlığını Aramızda bir düşman gibi duran Zaman'ı Daha o gün anlamalıydım Benim sana erken Senin bana geç kaldığını...
  2. ne..!!!mantı mı dedin..? ayşegülüm öm'den bana enlemini ve boylamını bildir..beş dakikaya varmaz ordayım.. marifetli hatun seni.. Korkunç Hary dünyanın en şanslı adamı olduğunun farkındadır umarım..hoş, o şu dakikalarda Ukrayna'da açlık ve sefaletle boğuşuyordur.. malum maaş kartı emin ellerde.. adamcağızın düşünecek daha öncelikli konuları var şincik.. vileda üçlüsü..vileda dışında ki hemen hemen diğer tüm konularda üçlü olabilirler kanımca.. -şaka yav..üzerinize afiyet bende hamaratlık konusunda hiç fena diilimdir-bakın gün gibi tertip ederiz..yeriz..içeriz..güler..tepiniriz..sonrasında da evi temizler paklarız..nasılım..? hem kalemi hem de kalbi baldan tatlı Ayşegül.. sana yine kalemine hayran olduğum Murathan Mungan'ın çok sevdiğim bir şiirini armağan etmek istiyorum..eminim sende seviceksin.. MIRILDANDIKLARIM Kırdım mı, incittim mi birilerini.. Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler? Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, Giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Geri verdim mi aldıklarımı: Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları, Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mı duygularımı Hâlâ sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma Ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar Gece telefonları, ıssız konuşmalar Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey O kadar çok anlattım ki Kendime kaldım anlatmaktan... Bunaldım kendisiyle boğuşmasını Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan, Ofset duyarlılıklardan Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum 'İçtenliğin' ya da 'dünya görüşünün' kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar Hâlâ bir umut var mıdır Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim Senin ve benim , yani bizim için... Murathan MUNGAN
  3. Sevgili Erdoğan.. Eğer yazdıklarım size birde ordan bakabilmeniz adına farklı bir pencere açabildiyse ne mutlu bana.. zira bazen kendimize farkında olmadan değişik kalıplar hazırlar ve o rutini bozmadan otomatikman üstümüze giyiniveririz..sadece bu konuyla ilgili değil pekçok konuda..oysa basit bir manzara dahi, farklı açılardan bakıldığında çok farklı tatlar verir insana..ama bizler genellikle durduğumuz yerden bakmayı tercih ederiz..belki alışkanlık..belki tembellik..belki cesaretsizlik.. adı duruma göre değişir..ama şu cevabınız sizin esnek bir yaklaşımda olduğunuzu gösteriyor..ne güzel..!! Konumuza dönersek.."açıklık" kavramını "gözümün önünde olsunlar" dileğiyle birleştirmişsiniz..biraz "sağlamcı" bir yaklaşım öyle değil mi? hoş,yapı olarak bende böyleyimdir..ama insanları sürekli gözümüzün önünde bulunduramayız..dahası böyle de olmamalıdır..Gibran şöyle demiş..;"Birlikte şarkı söyleyin..gülün..ağlayın..ama birbirinizi yalnız da bırakın..Unutmayın;aynı ezgi için titreşselerde bir udun telleri bile yalnızdır..!!!" dostumuz olan kişinin bizden kilometrelerce uzakta veya yanıbaşımızda olması değildir önemli olan..bizim ondan emin olmamızdır..gözümüz görmesede onun yaptıklarına kefil olabilmektir..bu söylediklerimin kolayca oluşabilecek şeyler olmadığını biliyorum..dostluğunda merhaleleri vardır..dostun bu engelli maratonun bazı etaplarında tökezliyebilir..onu yerden kaldırıp bu koşu için tekrar yüreklendirmek veya elini sıkıp yolları ayırmak kişinin tolerans kabiliyetiyle ilgilidir.. Bu konunun çok açılımı var öyle değil mi?..şimdilik bu kadar..temennim bu hayat nehrinden kimsenin tek ve yalnız bir damla olarak akıp gitmemesidir..herkesin karışacağı en azından bir tanecik damla bulması dileğimle..
  4. unutturamaz seni hiçbirşey.. unutulsam da ben.. heryerde sen.. herşeyde sen.. bilmem ki nasıl söylesem.. yaa sarmaşığım ne güzel şarkılarımız var bizim..armağanımdır..
  5. miraba.. ben altın kızlar topluluğunun en çiçeği burnunda..en güzel..en harikulade..en tarifsiz..en.. herneyse...anladın sen onu.. üyesiyim..çiçek bırakıcektim ama dosyamı bulamıyorum..herniyse..alacağın olsun kleo..kendine iyi bak..
  6. kolay değildir gitmek.. hele bıraktığın yerde seni sevenler varsa..
  7. bilmem ki..? ruhuma bir eğlence isterim olsun.. işte böyle şikerim.. ya sen nasılsın..?
  8. valla ne yalan söyliyim üçlü gideriz evlere ama ben tilevizyonun karşısında dinlenirkene siz işleri yapıverirsiniz.. hani üçlü bozulmasın anlıyomusun yuksa başka bi sibepten diil anacım.. bak görüyomusun ne akıllı kadın.. ben anladım senin aklını şıp deyin mirak etme..almış elinden parayı, koyvermiş.. hadi bakalım yap,ne yapceksen Korkunç Hary.. parasız olur mu heç bu işler.. kıvransın dursun Ukrayna'da.. ayyy ne güldüm yav.. tövbeeeee...kız adam delimi ki senin gibi hatunun üstüne gül koklasın.. gerçi heç belli olmaz bu işler..sen yine de çulsuz bırak..ne oluuuurrr...ne olmmaaaazzzz... gelelim öbür hadiseye..dünden beri aklım hep orda..iyice tadı kaçtı artık..ne diyeceğimi bilemiyorum.. haklısın kalabalık yerlerde olmamak gerek..Ayşegülüm hepimiz Allaha emanetiz..canım benim..
  9. Sevgili Dipnot, Sizi yazılarınızdan takip ediyorum.. oldukça hümanist ve duyarlı bir yapınız var..ondandır yazdıklarıma göstermiş olduğunuz bu güzel tepki..teşekkür ederim.. beni onayladığınız için değil,içinizdeki insan sevgisini ve umudu yok etmediğiniz için.. umarım bu hissinizi hep saklarsınız içinizde..ve sizin gibi düşünenler çoğalır ümit ederim..yoksa yaşanılır bir yer olmaktan büsbütün çıkacak bu gezegen..
  10. mavi düğmem bazen kelimeler yetersiz kalır duygularımızı anlatmaya..ama sen anlıyorsun değil mi..?
  11. ahh canım..pasaklı ayşegülüm benim.. kız seni boşayacak adamın alnını karışlarım ben..çıkan sonuca göre de başına çorap örerim.. Korkunç Hary o vakit anlar dünyanın kaç bucak olduğunu..namım silahşördür bu diyarlarda.. kendisine selamımı söyle.. bak mouse kordonundan kolye yapma fikri bana oldukça yaratıcı geldi.. düşünülebilir kanımca.. Ukrayna'da ne yapmakta kız seninki..sakın bişeyler karışırıyo olmasın.. erkek milleti şikerim olmaz olmaz deme kardeş..benden söölemesi.. valla şikerim benim evde kalkmış gidiyor..ama "dur gitme" diyen yuk..buna sebep vileda ikilisi-sarmaşığım ve çileğim-gelsin önce senin eve el atsınlar sonrada benimkine.. bi zahmet..
  12. sardunyam..evet..masum değiliz hiç birimiz... egzorsist ne güzel bir şiir.. kim yazmış acaba..?
  13. bende balon kimin uçuciim sanırsam..ayyy ne güzel..
  14. aşağı indiğinde de biri iğneyle fazla havanı alıveriyo gibi öyle mi.. tif.. tif..pek bi üzüldüm şinci..o vakit malzemenin çoğunu ben yiyem bari.. e malum sende patlama riski var..
  15. aaa tirbiye konusunda üstüme yoktur.. benden her tür tirbiyeci olur..köfte tirbiyecisi..aslan tirbiyecisi..ama mangal uzmanlık alanımdır..herkeş savulur bana yol verir..ööle diyim ben.. lakin,yüksekten aşağı inince çatlama hadisesi başıma heç gelmedi.. nasıl bir duygu ki..
  16. bak şimdi..odun ateşi olurda mangal olmaz olur mu hiç..? ben akşamdan tirbiyelerim etleri..sende ateşi hazırlarsın off yaa..şööle ağzımız yana yana yeriz.. bide çoban salata..son olarakta çay içeriz..çekirdek çitleyerekten..
  17. diloş

    Çağrışım

    kelime..
  18. e malum benim boğazda sekiz şeritli.. ama yine de senin hızına yetişemem babacuğum.. masayı bu senin başı dumanlı tepeye koymakla ne iyi ettik..püfür püfür insanın iştahı açılıyo valla..
  19. valla bıçağı vurmamla çat diye yarıldı orta yerinden..kıpkırmızı.. nevaleyi serelim masaya baba.. yarabbi şükür..
  20. senin için dün iki ton karpuz çekirdeğini tek sıralı sfta topladım aristokrat babam.. daha ne yapayım..?
  21. Sayın Erdoğan, Size bir sorum var..ve bunu bütün samimiyetimle soruyorum; O elini sıktığınız insanlardan kaç tanesi dostunuz oldu..? işte burda da her paylaştığınızla dost olmuyorsunuz elbette..açıkcası benimde aklımın almadığı bir şeydi bu, ama oldu..hatta benim şöyle bir tezim var; bazı insanlar-özellikle buraya giriş ve yazma amaçları sadece paylaşmak olan arkadaşlar- gerçek yaşamda olduklarından daha sahici daha kendileri bence..zira reel yaşamda kimliklerimiz..etiketlerimiz..sosyal sınırlamalar ve baskılar yüzünden belkide yüzümüzde binbir çeşit maskeyle dolaşmak zorunda olan bizler..belkide sadece burada kendimiz gibi istediğimiz gibi oluyoruz..ne demek istediğimi anlıyorsunuz mutlaka..inalıması güç ama gerçek benim burada dostlarım var..bunu hissediyorum bütün kalbimle..ellerini sıkmam gerekmiyor..yüzlerini görmem de..ruhlarını gördüm ben onların..sizce de en önemlisi bu değil mi?..o elini sıktığınız kaç insanın ruhunu görebiliyorsunuz siz..?önce maskelerinden arındırmalısınız onları..ve o parlak janjanlı ambalajların içinden çoğu kez içi kapkara bir hayalet gülümsemekte..
  22. diloş

    Günün Sözü

  23. Keskinkalem..Sardunyam ve sen çekirdek babam..çok ama çok güzel şiirler..teşekkür ederim hepinize..
  24. diloş

    Erbay

    tif tif tif..görüyomusun eşkalim çıktı meydane..o diloş bu diloş işte.. niyse.. herşeye rağmen o koltuğa halen beni layık görmen beni ziyadesiyle duygulandırdı.. 4.sınıfta kaybettiğim ve bu sebeple çaktığım balonumu bulmuş gibi sevinçliyim şimdi.. bu gazla ben şimdi bütün çekirdekleri hizaya sokarım..erikler hariç tabii..
  25. diloş

    Erbay

    basit bi matematik hesabıyla annenle aynı yaşta olmamız imkan dahilinde gözükmüyor.. bununla beraber teyzen olabilirim.. ayriyetten benim koltuğuma layık başka bi çekirdek düşünüyosan çekirdek babam açık konuş ben buna da katlanırım..
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.