figgaro

aynen budur.. gereksiz ve anlamsız sözler..zaten gömülüdür oysaa..

tüm şu saydıınız yakışıklı irkekleri bir kazana atıp, kaynatıp kaynatıp birbiri içine eritip, üstüne şeker bal kaymak ta ilave edip sonrada süzgeçtende geçirseniz..bir figgaro etmezlerr taylancımınsa yanından bile geçemezler.. ölee iştee

kaçtı.. sen söle ama psişik halini..sekretersizde hallderiz..

Nurettin Rencber i bende bilirim..iki yıl önce birlikte ciğer yemiştik mersinde..başka arkadaşlarda vardı masada..muhabbet iyiydi..yanılmıyorsam felsefe öğretmeniyim demişti..bide adıyamanlıyım demişti..sonrada biraz ortadoğudan konuşmuştuk..falan filan..sonrada konserine gitmişti..dur bakiimm hangi şarkısıydı o "vaktii geldii ayrılığın" evet bu şarkısını sevmiştim..

valla ne diyim.. mikrofonda sende, meydanda senin..içinden geldiği gibi davran artık..hani romayıda yaksan eline geçireceğin bi kibrit çöpüyle..bana dumanın gelmeyeceği bi yerde oturur, gülümserim.

valla ne diyim..anlamı açısından hanii..bazen anlamlı bazen anlamsız kendi çapında bi yer.. yok canım kendini intahar etme..işte bu anlamsız olur.. kimin borcu yokki..iş yoğun demişin..en azından işin var yani..gerçi bazı işlerde elemanını köle gibi görür..amaaannn ah şu insanlar aslında çokta kolay olan yaşamı nasılda zorlaştırırlar..delicee

gül bakalım.. bulur canım bulur..beni neler bulur.. ben bi bonzai yi bulmuşum çok mu..küççük sevimli ağaçlarr

kafadan kopardın hani beni gülmekten Adminim...şaşırttınızda nasılda bilirsiniz erkeğin hasını..şimdi zebercet şu efsanevi yaradılışada Bloom a dizdiği mehtiyelerin bir kaçını esirgemeyecektir elbet..

iyi geceler..

" sineklerin tanrısı" kitabında bir gurup insanın tapındığı o domuz kafasını hatırlatmasını..böylevce kitabı aklıma getiriyor..güzel bi kitaptı

cim bom.. sen kimsin ?

valla anlamam ama hep olur.. Havada, karada ve denizde hep büyükler küçükleri yutar.

yanii..herkez kadar. Atla katır tepişir arada eşşekler ezilir.. desem.

akşamında öterken cırcır böcekleri. ayışığı vururken gözlerimize.. .... o çiçekli kamelyada.. dalga sesleri kulaklarımda.. aklım hala o narin parmaklarında kaldı tatlım.. şimdi yaşanmamış tarihler içree..yürüyorum şehrimde..her yan boş..yalnız..ve kahır.. nolur sen gülümse ben aklına geldikçe..ki ben ağlayayım ikimize.. yoksa.. ağlıyormusun... ..figgaro

saf tutmak niyetle başlar..oda dürüstlükle harmanlanmış bir yüreği gerektirir..sonrasında ayrılıkta olsa geride bıraktığına koymaz.. ---ben hiç ranzada yatmadım ki, düşeyim..hep yerdeyim..bide ötüyor ranzalar..gevşek civatalar falan..yatanlardan duyuyorum..işim olmaz sırtını yere vermek gibisi varmı agam..ki lugatında düş(ürül)mek kelimesi olmasın..

yerine göre severim.. uzaklıkları yakın etmeyi seviyorsun..

... bir gülüşte hecede tende dudakta herşeyden uzakta..

olur tabii..fıstıklıysa bayılırım alttaki kötek ister

tutmadı..acayip geçiyor.. yarıncısın..anı kaçıransın

ana gabriel "luna"

tuttu.. kolaycısın

seni kurbağaya çevirirdim.. bir insanı tanımak için gücü onun eline vermek yeterlimi desem.

ortama göre bi akışkanlık sergiliyor diyelim.. tembelliği seviyorsun..

köksüzlüğümüzü.. bitkiler otlar çiçekler ( köklüdürler) vs. bulundukları yerdedirler..mutlu görünürler..yavaşın, ağır olmanın güzelliği... bizlerse durmadan koşturan..durmadan düşünen..ordan oraya zıplayan..yetmeyen zaman..yahut zamanı dolduramayan..sebep ; köksüzüz.

iyi insan yoktur.....çok kötü insan, kötü insan, az kötü insan vardır.