
figgaro
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
2.350 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
figgaro tarafından postalanan herşey
-
....olay Atina da GEÇMEKTEDİR... Sokrates günlerce evine gelmemiştir yine..orda burda davetlerde gezmektedir...aç karnınıda o davetlerde doyurmaktadır..üstünde eski bir fistan..ayağında epirmiş bir ayakkabı...tembelcenek bir adam..bir hafta sonrası aklına gelmiştir karısı ve çocukları olduğu...düşmüşken evinin yoluna ..yolda atina kadınlarının su doldurduğu bir çeşmede, karısını görmüştür su doldururken..ve gelerekten yanına ..hanım verde testiyi bi su içem...karısı.. çekil git başımdan.....nerdesin sen bir haftadır..çoluk çocuk naparız etmezmisin merak..herkezin erkeği çalışıp bakarken evine...sen edersin sağda solda lak..lak.. Sokrates serin serin..napayım hanım.kıramadım davet edenleri...hadi ya verde bi su içem..kızaraktan hanım..dökmüştür suyu sokrat ın kafasından aşağı...ve vuraraktan kafasına kovalamıştırda...açaraktan pergelleri kaçmıştır sokrat ordan...dileyerekten aman... .... ****gün gelmiş gün geçmiş...sokrat toplamış atina gençlerini meydana vermektedir öğütler..düşündürtmektedir gençleri tatlı..tatlı...sorarsan gençlere , sokrat en tatlı...ve konu aşktan ..sevgiden ..evlilikten açılmıştır..anlatırken sokrat... gençler..geldiğinde yaşınız evlenin..güzel şeydir..sevgi..aşk..evlilik..falan..falan diye..evliliğn güzelliğini öğütlemektedir...ve..sokratın karısıyla olan tantanasını bilen kurnaz bir genç..sokrata... ya hocam..sen böyle diyosun ama...senin hanım, seni günlerdir eve almaz...dırdırı hiç durmaz..hep tartışma münakaşa...bütün ahalide bilir ,bu halinizi... sokrat ; bitirdiğinde genç lafını...gülümseyerekten derki..sizi anlayan..sizi seven..titreten kalbinizi..tamamlayan.. bir kadın bulduğunuzda evlenin.. mutlu olursunuz..amma benimkisi gibi bir kadınla evlenirseniz filozof olursunuz... .. ..hehuheheuheheuuu.... (eski bir hikayemdir..paylaşmak istedim)
-
AŞMIŞLIĞIN DELİRTİLERİ..ve öteki.. sancısı, bağırsaklarındaki birikmiş gazın etmesi idiydi.. tazziki mesane.. heheyt.heyt.. kazansaydı Hitler değilmiydi kahraman.. sonuçlar değilmiydi..yanlışla doğruları belirleyen.. zeminindeki kaypaklığı değilmiydi en gönlü derinliğinde insanlığın.. kim gidene kadar ki ; kafa giotine..korumuştu saffını.. onlardır işte ..onlardır..yüce gönüllüler. en mükemmel olanın en aldatıcı olmuşluğu değilmiydi.. o kutsal ayartıcı..dokunulası dişi.. neydi içre sızılayan.. neydi geçtikçe üstünden sızını alıp götüren.. sevmişliği mi gülün dikeni.. yoksa katlanmışlığı mı dikenin güle.. ne..ne dedin..!! sıradanlığı aşkın, en tutkuncanası bile.. ve kurulmalı bu mezar üstüne.. aşklarüstülüğün o görkemli katedrali.. dolup taşmalımıdır..akmalımıdır..boy..boy.. susmalı mı yoksa..Sofokles mi okumalı.. yazıklar olsun Oidipus.. iftira mı atmalı Hera ya.... Zeus a yeni bir (güzel oğlan) mı sunmak..neydi acıtan beyni..ne..? sormuşlar Heraklitos a..insanın kaderi nedir..? demişki..:karakteridir..dir..midir..dili geçmiş memişler midir.. yap yapma..otur kalk..tu kaka.. geller-gitler.. ahh cebimdeki cevizler.. içini cevizin kim yer..kim yemez bana ne.. yok ki benim cevizim... ben palamut mevsimini beklerim.. olsun beklerim.. ...figgaro
-
YÜCE GÖNÜLLÜLER.. yok hıçkırarak ağlayanı sevmek.. derinlik sessizce ağlayandadır.... niceleri ortaya konulmuş.. aktörcükler.. her dem dermanlar sunmuş.. yok almadan vermek.. sizi bilirim.. kurnazlığın kandırıkçılık barındırır.. seni sezerim.. sevmez böyleleri beni.. aynasıyım kişinin.. baktığında bana görür kirliliğini.. yergisi ondandır bilirim.. çok düşünülen şey.. bir o kadarda şüphe barındırır içinde(septik-çikler).. inanmak .. adanmak ve saflık barındırır içinde.. yüce gönüllüler.. sevgi seline atılasıcalar.. siz değilmisiniz..uykularımı kaçıran.. titreten kalbimi.. şefkat küplerim benim.. daha gün değildir sizin.. sabredin.. değil umutsuzluk değil.. değil ardı kaf dağının.. yeşerir içinde bekleş.. bozma ruhun olma tebelleş.. gül sen gül.. gülmek doyurur bizi.. ahh..uğrunda hasret çektiğim.. yakındır hissederim.. agarta... olacaktır şehrim.. ..figgaro
-
ÖVÜNGENLER ÜSTÜNE... ne demeli şimdi.. elinde çekici önünde örsü.. vururda vurur.. bir soysuza daha.. yapmaktadır excalibur kılıcı.. niceleri vardır..kifayetsiz.. yettim dediğinde hep azdır.. elinde tutmuştur.. kocaman bir excalibur.. övünür dövünür.. göğsüne vurunur.. amma o elindeki kılıçla bir domates bile kesemez.. komikçik.. tutma o kılıcı elinde küçük şovalyecik.. bak annen bekler evde.. ısıtmıştır sütünü.. hadi.. hadi koş.. hormonlu ergen seni.. ...figgaro
-
ŞEREFEEE... geçti sancısı böğrünün.. kapandı ayaklarına dur..dedi..dur.. baktı yüzüne.. hadi.. vur ..dedi..vur.. *** titrerdi..yılgın.. hep bilir ve anlarlardı.. sus..dedi..sus.. baktı içine.. hadi.. kus ..beni..kus.. *** cırbandı ve kel.. enlice ve fodul.. iricede bir burun.. Sokrates bu ne durum.. hadi içelim baldıran.. Şerefeee... ..figgaro
-
RUHUMLA BİLE KILICINI Kaçırdığın keçilerse üzülme.. Övgünde olmalı deliliğe.. Gülermisin giderken yolda. Konuşurmusun kendi..kendinle.. Anlatırken derdini biri.. Yaptığın nükteli bir espri mi..? En şatafatında kahkahaların.. Dökülmüşmü dür.? yüzün..üzgün.. Bakarken gözler yakına.. Daldığın uzaklar mıdır..? En sevildiğinde.. En yabancı.. Nedir..? başarı nedir..? Nedir..?aşmışlığımız ..koşuşmuşluğumuz.. Değilmidir en büyük zaferimiz.. Bir mezar taşı.. hemde çıplak.. Yen beni yen.. Ruhumla bile kılıcını.. Sat.. Karşılığında alda kırmızı güller.. Sevdalılara at... ...figgaro
-
RUHUMLA BİLE KILICINI Kaçırdığın keçilerse üzülme.. Övgünde olmalı deliliğe.. Gülermisin giderken yolda. Konuşurmusun kendi..kendinle.. Anlatırken derdini biri.. Yaptığın nükteli bir espri mi..? En şatafatında kahkahaların.. Dökülmüşmü dür.? yüzün..üzgün.. Bakarken gözler yakına.. Daldığın uzaklar mıdır..? En sevildiğinde.. En yabancı.. Nedir..? başarı nedir..? Nedir..?aşmışlığımız ..koşuşmuşluğumuz.. Değilmidir en büyük zaferimiz.. Bir mezar taşı.. hemde çıplak.. Yen beni yen.. Ruhumla bile kılıcını.. Sat.. Karşılığında alda kırmızı güller.. Sevdalılara at... ...figgaro
-
selamünaleyküm ağalarrr...
-
mutlu-ettin-afet-hanımı..şimdi-kuyruğunu-senin-için-sallıyor..
-
Cep telefonunuza gelen en son mesajı yazın
figgaro şurada cevap verdi: K.A.R.A başlık Havadan Sudan Konular
cepten internetle tanışmak artık çok ekonomik! 2MB lık ınternet tanışma paketi sadece 25 kontor! ABONE 2MB yaz 2260 a gönder.cepten ınternet dünyasına zıpla....turkcell.. Allahım kabus gibi...durmadan bi mesajları gelir..en son ki mesajım buydu.. -
vıy..vıy..vıy..bohem sen alemsin ya.. hııımm Türk gençliğine radyo programı..pariste program kolay..uganda daki türk gençliğinede yapta görem bakim.. ...
-
merhaba arkadaşlar..
figgaro şurada bir başlık gönderdi: Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
orda kimse varmııı... -
o nee.. ..desene insanın senin yanında, beyni acır.. ....
-
Huzurun kıyısında... yamaçtan aşağı doğru iniyordum..heryerde çiçekler açmış..laleler..papatya..derince bir nefes aldım..gökyüzüne baktım..ışıltılı bir bahar..etraf kokar..mis..ileride kalın gövdeli bir ağacın altında serdim çulumu yere ...getirdiğim turfanda salatalık..domates..birazda peynir..mataram tabiki dolu..suuu..şöyle bi etrafıma bakındım..sesini dinledim tabiatın..börtü böcek..rüzgar..ve dünyanın sesi.biliyormusunuz dünyanın dönüşünden dolayı çıkardığı ses..notalardan "fa" imiş..onu bi türlü duyamadım..hatta ötüşen kuş..börtü böceğe bile kızdım..susun da..dinleyelim bakalım..dünyanın sesi fa mıymış..daha beter gürültü yapmaya başladılar. .haylazlar..zaten ne zaman figgaro tabiata çıksa..canlı cansız ne varsa..bana muhalefet ..karıncalar peynirime dadandı..kuşlar dometesi tuydürme telaşında..soframada çıkmış..bir kara fatma böcüğü..Allahım..diyorum ya size..nereye kaçarsanız..kaçın..saklanamazsınız..kara fatmalar sizi bulur.. ...hafifçe karnımı doyurduktan sonra.. gezinmeye devam ettim..aaa bir tavşan..uzun kulaklılardan..hüp diye bir deliğe girdi..baktım deliğin içine..bişe yok..devam ettim..amanın ağaçlarda sincaplar..kudurur..birbiri üste atlar dururlar..enerjik zıpzıplar..biraz ilerimde küçücük bir çam ağacı gördüm..yanına geldim..aaaa fıstık çamı..biliyomusunuz benim şu an dikili 500 e yakın fıstık çamı ve 150 kadarda harnup ağacım var..(kendimi övmek için söylemiyorum..ölünce demesinler dikili bir ağacı bile yok..sırf ondan ektim ..küçük çam ağacımız bayada yalnız..etrafında bi tur attım..dibine baktım..toprağı iyi..umarım spastik bir çoban yedirmez keçilerine.. ...benim dikili olan ağaçlarıma yakın bir köyde izdiham yaratmıştım zamanında..köyün keçileri yüzünden..muhtara..kötü bozuşuruz ha bey amca.. demiştim.. ..izin verme buradaki çobanlara..sürmesinler keçilerini küçücük ağaçlarımın yamacına.. ...ya emek anlıyormusunuz..çok kolay yetişmiyorlar..keçiye yicek otmu yok..işte köylülerin ihmalkarlığı..neyse bu konu uzadı..biz tabiatımıza geri dönelim..az ileride bir dereye geldim..derede kurbağalar cirit atıyor..aaa bide kaplumbağa gördüm..hemen aklıma afetçiğim geldi..biricik aşkım.. ...deredekiler yaban olduklarından çok kaba sabaydı..beni gören cup suya atlıyor..görgüsüzler ..oysaki benim ahu bakışlı afetim..nasılda mağrur durur..evimin köşesinde..gerçi bazen oda bana tafra yaparda..olsun, dişilerin genelinde var o...amma turfanda bir marol yaprağı kattımmıydı mönüsüne..üüüüüfff..dünyanın en iyisi benim..küçücük kuruğunu sevincinden sallamaya başlar..ayy şu an varya..gülmekten çıldırık oldum.. ----dereye şöyle yakından baktım..hıı.. balık yavruları..şöyle bi inceledim..benekli sazan..aynalı sazan..arada da bir iki kızılkanat gördüm..vayy..az bişe ekmek attım..suda izdiham çıktı...ekmeği yerken arada da kendilerinden bikaçınıda yediler heralde.. ... derden karşıya geçtim..ayakkabılarımı geri giydim..asma bahçesi..ooo tarsus beyazı..meşhurdur buralarda bu üzüm..yaprağıda sarmalık..baktım..bakındım..bakımlı bir bağ..sahibi ilgili biri belli..aferim ona..çıktım bağdan..ilerliyorum..ooovv bir köye geldim..köyünde en serin ve ağacı bol olan yere yapmışlar bir kahvehane..selamunaleyküm ağalar..alikümselam..dedi..ahali..şöylede kenarda köşede bi yer buldum..bey geldi..çay alırsınız dimi..tabiki..üff kaçak çay..bayılırım..içtim..içtim.hala içmekteyim..kalınca dudaklı ve yaşlıca bir amca gözüme çarptı..elinde çay bardağı..daha elini dudaklarına götürmeden..aşağıdayken daha fuuuUUUhhhh..diye dudakları içinden vakum yapıyordu havayı..o ne sesti öyle..ve o nasıl dudaktır..ve o nasıl çay daha aşağıdayken..vakumlama çabası..gülmekten ..kafam karıncalandı..neyse arkadaşlar ben bir çay daha içicem..görüşmek üzere...baybayın...
-
Çok çabuk affederim ama asla unutmam...
-
valla..anlamsız bir neşe var üzerimde.. ..az öncede mırıldandığım şu şarkı... neremi..neremii... ellerini.. neremi..neremii.. gözlerini.. neremi..neremi.. cehennemin dibiiiiii....
-
eski-bir-şiirimdir..okuyanlara-hediyemdir... hora-teper-figgaro.... hiç birşey düşünmek istemiyorum.. taki arı duru bir istem olşuncaya değin.. o absurt doktrinleriyle doldurarak zihnimi.. empozelerini acımasızca.. hiç usanmadan.. yardırarak hayatı.. sörf eder gibi derinlerinde.. en masumumu acıtırken.. insanlığının ve onurluluğunun ayyuka çıkmışlığı karşısındaki sarhoşluğuyla.. büyüklerimin ve beni sevenlerin.. çook uzaklarında, en ırak halinde kalabalıklığımın.. hora teper iken ben kendimle.. işte gelir arı duru bir istem.. ve arkasından düşünülmesi gereken... kendimi sevmişliğim... acılarımı yontmuşluğumla çevirdiğim o görkemli parıltı.. bir karıncanın taşıdığı ,görkemli kötülük ateşini söndürmek için bir avuç su.. ateşe etki edemeyecek su ama karıncanın saffını belirleyeceği o kutsal an. ve ben şimdi gidiyorum.. içimdeki o görkemli kötülük ateşine bir avuç su dökecek karıncaya.. susuz çöller tarif etmeye.. yangınlığıma serpilecek bir anlık serinlik dahada depreştiricisi olacaktır kötülüğün.. yanan kötülüktür içimde.. ben mavi denizlere saldım iyiliklerimi.. içimde yanan kötülük ateşlerinde tutuşmasınlar diyeee.. ahh..arı duru istem biraz daha mı iyilik salmalı mavi denizlere.. taşar kabarır gönlüm.. hora teperim sabahlarımda.. güneşi karşılamalı biri.. akşamda uğurlamalı biri mavi denizleri.. babam güneş annem denizdir benim.. tüm yanılsamalardan öteye.. gerçekliğin kalbindedir kırmızı gül üm.. hora teperim onlar için.. hora teper coşarım.. ellerinde kırmızı güller taşıyanlar için.. ---
-
evet..asfalt..kardeş..hikayelerim-devam-edecek..şimdilik.. --hoşgeldin..
-
anılar..anılaaarr..anıılaaaarrr... .... yıl..1996 haziranı ..antalya kemer de bir otelde çalışmaktayım..aşçı yardımcısıydım..beyaz bir önlüğüm..başımda kepim..fularım..şimdi bile o günler aklıma geldiğinde gülümsemekteyim..otel ,büyük bi oteldi..turistlerin mekanı..bir of günümde otelin parkında gezinirken..danışma bölümümüzde bir rus-la tanıştım..ismi roman dı..ben yaşlarda..rusya da öğrenci..bizim otele ise staj için gelmişti..yarı türkçe yarı ingilizce anlaşıyorduk..sonraları arkadaş olduk..beraber kemer in sahillerinde..diskolarında falan gezmeye başladık..zıt ten renklerimiz vardı..ben esmer..o sarışın..iyi bi çocuktu..çok şeyler yaşadık..bir gün arkadaşlarından birinin doğum gününü kutlucaklarını..benimde gelmemi istedi..olur dedim..bir barda..toplandık..yirmi kişi kadardık..güzel bi bardı..sahilde ve ahşap..eski eşyaların bulunduğu bi yer..ilginç bi yerdi..dahada ilginç olan..roman ın..gelen tüm arkadaşları kendi gibi rus tu..bense aralarında dış kapının mandalı pozisyonunda.. ...tokoris..pokoris..davay..davay..private..falan..falan..rusça konuşur dururlar..aralarında sevgili olanlar..arkadaş olanlar..falanlar..filanlar..hepsiyle beni tanıştırdı..aynı okul grubuymuşlar..hepside eğitimde..bir eğlenti..bir gülmece..ödüm kopar oldu..birileri bana bişe sormasın diye..anlatacam diye..kendimi paralardım..en son roman yardımıma koşardı..sağolsun.. ---sonra.. gece ilerleyince..dışarı çıkıp yat turlarından biriyle mehtap turuna çıkmak istediklerini söylediler..olur dedim..gece turları olan bi yata doluştuk..bizden başka da kimse yoktu zaten..biraz açıldık..alkol da almıştık..havada sıcak..yatı durdurduk..sahile pek uzak değildik..haydiii..herkez denize atlamaya başladı.. ..şaşırdım..bu ruslar hepten deli dedim..kendi kendime..yok..ama..yok..en iyisini yapıyorlardı..eylenti hat safada..eeee bendeniz figgaro..tarsus un şelalesinde büyümüş olup..yüzme çerezimsi gibi bişeydi benim için..bende atladım denize..Allah ne verdiyse.. ...kikiri kokoro..çığlık atan..kuduran..neyse ıslanmışlığımız sonrası..tekrardan yata doluştuk..sıçana dönmüştük.. ...sonra tekne içerisinde oyunlar başladı..sessiz film..ilk onlarda görmüştüm..malüm..rusçam olmadığından..seyretmekle yetinmiştim..eğlenceliydi..benide araya katmak istediler..hatta iki rus kızkardeşimiz beni maymun etmek istedilersede beceremediler..katılmadım..dışarıdan bakıp gülmek dahada işime geliyordu..derken gecenin ikisi oldu..ama yat hareket etmiyordu..ne olmuştu biliyormusunuz..yatın motoru bozulmuş..Allah..sekiz saat orada mahsur kaldık.. hani yüzmeye kalksak..sahile doğru..çokta yakın değildi..bayan olanlarsa hepten red etti..haklılar tabi..sabah kalktımki..beynime güneş vuruyor..güvertede sızmış kalmışım..yüzümde güverte tahtasının izi çıkmış..etrafıma bi baktım..bizimkiler tespih taneleri gibi etrafa saçılmış..iki büklüm uyuyan..merdivende yatan..sancak direğine kafasını yaslamaya çalışan..ne komikti..eee dedim roman şimdi ne yapıcaz..derken yatın motoru çalıştı..tamir etmişler..limana geldik..ve indik..ilk defa bu kadar uzun süre karaya ayak basamamıştım.. ---merak ettim..roman nerede ve ne yapıyordur ki şu an...ulaann roman..o gece tamda romanlıktık..romanın kapağında ise şu yazı..girme yirmi rus arasına..çıkar yüzünde güverte tahtasının izi...
-
() ...şikayetlenme tatlı kız..bazı şeyler acı ama, insanca...
-
anlıyorum..oluyo işte..yaşam nelere gebe..20 yaşımdan sonra ..banada hep benden büyük bayanlar ilgi duydu..evli-dul..yada hiç evlenmemiş..sebebini biliyorum..insanların zihnine girebiliyorum..ve anlatılan bi çok şey beni şaşırtmıyor..birazda erken olgunlaşma var bende..yapı olarakta ağır bir mizacım..şimdilerde ise benden küçük hiçbir bayanla yapamıyorum..bana ilgi duyması falanda heyecanlandırmıyo..hormonlu ergenler diye boşuna söylemiyorum.. şimdilik böyle..ilerimi artık bende düşünemiyorum..şu gebe yaşam daha neler doğurur bilemem...duvaklı ve allı koynuma girmiş şu yalnızlığımsa beni hiçte terk edeceğe de benzemiyo zaten...sahip olamamaları değilde..eksiltmeleri yıprattı beni..hayırlısı...yinede tüm sevdalarıma..göndermek isterim bir çiçek.. ... ...
-
frozen..yukarıdaki şiiri yazan biraz garip..okuyunca ölesim geldi.. ... anı..anııı...neler anılara tabidir ki..;..kafam ikibinmilyonbeşyüzüçsıfıreksisonsuz gibi... az önce kağıt oynadık arkadaşlarla bende kaldı...fazla tıkınmışız hesapta iyi geldi yani..acıtıcı... arınma vakti...meraksızlığın sürüleştirdiği buzlanmış beyinleri öğütür de öğütür tarihin kanlı değirmeni...bu söz yıllar öncesinden çetin altan abimizin...hakkı varmıdır..yerine göre vardır..ama bazen merakta değirmende kan çıkmasına sebep oluyor...dimi.. ----bi anı geldi akılcağızıma..bir gün malatyalı bir kıza sevdalanmıştım..dershane yılları..sınıfın en başarılı öğrencisiydim diyebilirim..bulunduğum dershanede de derece yapan filan..sınıfımızın en arka sırasında otururdum..yaş 19-20..sporcuydum..yıllarca kixbox denilen sporu yaptım..hafifçenekte diri ve kaslı olma hali..hani şu cool tipler vardır ya..pek muhabbeti sevmezdim..hamurumda var işte..uzaklara bakmak..hüzün..ve tekil yaşamak..(gıcık bi tip)..kimilerine göre.. beş ay olmuştu dershaneye başlıyalı..daha sınıftakilerin bi çoğunu tanımıyorum..yanımdakiyle muhabbetim iyiydi..oda sıra arkadaşım..bir gün sınıfta bir kız tahtada bir cümlenin ögelerini bulmaya çelışıyordu..zorlanıyordu..oysaki benim için çok basit bişeydi..tutamadım kendimi (çenem tutulaydı)..ve tahtadaki o esmer kıza söyledim ögeleri tek..tek..aniden döndü..yüzüme baktı..sınıfın en tembel kızıydı.. her sınav sonrası diplerde.. ... bana dediki..ooo bay filozof..bilmese idin şaşardım..oysaki kötü bi niyetim yoktu..anlamasını sağlamaya çalışıyordum..erkeksi bi kızdı..(sonralardan benim için kavga bile etti..)..şu filozofluk yaftası o zamanlardan beri gelir...felsefe..tarih..edebiyat..psikoloji..coğrafya..türkçe..bunlar benim işimdi..istesemde kayıtsız kalamıyordum..neyse..sonraları bu kızla iyi bir arkadaş olduk..garipti..çok zıttık..ama çekiyodu beni..çok güzeldi..derken derken..buna ders çalıştırmaya başladım..onu yetiştirmek ve aynı üniversiteyi kazanabilmek çabası içindeydim..sevmiştim..ne yaptıysam olmadı..kafası almadı..onu öylede kabullenmiştim..okulun en iyi derece yapan öğrencisiyle..en geri kızı..bu durumu kabullenemiyordum..o rahattı..çocuk gibi..eriyodum..çok mücadele ettim..aramızda iki yaş vardı..hep onu çeken bendim..kaldıran ..tutan..birşeyleri başarmasını sağlayan..içim gidiyodu..acımada başlamıştı bende..(belki yanlış..ama acıması olmayanın aşkı ne denli olurki)..olmadı arkadaşlar..kendimi heder ettim.. bile bile lades... öys sınavına girmeye çok az kalmıştı..öss puanım baya yüksekti..aşıktım bi kere..sınava girmeme bir hafta kala..dayanılmazdım artık..günlük 7-8 saat ders çalışırdım..geri kalan zamanlarda spor..aylarca böyle devam etmişti..iyi hazırlanmıştım..ama aşk..beynimi deliyordu..neye esirdim..ne haldeydim..bizim kızsa..farkındasız..çocukça..bu yanı güzeldi..ama hayat çocuk kalanlara her zaman verirmiydiki elma şekeri.. kitabı açıyordum..onu görüyordum..deftere yazdığımsa ,o..büyükannemle birlikte yaşıyordum..sadece ben ve o..bazen bana seslenirdi büyükannem..masa başında..kitap defter önümde..dalıp gitmişim ben..saatlerce..oğlum neyin var..derdi.. neyi nasıl anlatabilirdim ki..kendime bile anlatırken..ürperdiğim şeyi..kendi yarattığım celladımı sevmek..hemde yaşamsal sınavımı vermeye bir hafta kala..beslenen hissiyat..hafızamda sevgili bir çocuk..bir hafta sonrasında kumarsal sınavım..abartmıyorum..sınava gireceğim gün..şimşekler çakıyordu beynimde..beni beğenen..seven..çok kız vardı dershanede..bense ona kitlenmiştim..sevgi-aşk onun içinse bi şaka..evcilik oyunu..sınavda ağlıyordum..hazmedemedim..yanlış olan neydiki..(şimdiki aklımla biliyorum yanlışıda..o anki düşünselliğim buna vakıf değildi)..sınavda istediğim performansı gösteremedim..pekte istemediğim bir bölümü kazandım..sonuçlar geldi.. ---esmer malatyalı bir yeri kazanamamıştı..bense istemediğim bir bölüm de olsa bir yer kazanmıştım..ve itirafı şuydu..ben seni kaldıramam dedi..benden daha zekisin..daha bilgilisin..farklı bir mizacın..ve ayakta tuttuğun bir bakışın var dedi dünyaya...bense yapamam..dedi..senle..seni çok seviyorum..ama yapamam..korkmuştu benden..bir gün onun eksikliklerinden, yetersizliklerinden dolayı..onu terkedeceğimi düşünüyordu..ben nasıl onu büyütmüşsem kafamda..oda bu düşünceleri büyütmüştü kafasında..olmadı..ilişkimiz düşmanımız oldu...kazandığım bölüme gitmeyi düşünmüyordum..bir yıl daha dershaneye gidip tekrardan sınava girmekti niyetim..ama yapamazdım..onunla aynı şehirde duramazdım..onu görmemek ,karşılaşmamak için gittim üniversiteye..üç yılda o şehre gelmedim..ne acılar çektim..belkide yaşadıklarımın bende yarattığı; üstümde gereksiz bir acıydı..ama o zamanlar..öyle düşünemiyordum.. ---neyse ..üç yıl sonra..tekrardan aynı şehre geri geldim..otobüsten indiğimde..yağmur yağıyordu..kafam ikibinmilyonbeşyüzüçsıfıreksisonsuz gibiydi...konturum bitmişti..bir telefoncuya girdim..100 kontur alabilirmiyim dedim..tabiki dedi..tezgahtaki bey..ben yaşlarındaydı..bide telefonu yeni almıştım..sordum..nasıl acaba bu modeller..iyimidir sizce dedim..yan taraftan bir bayan sesi..açtığında konuşabiliyorsan iyidir dedi..döndüm ..baktım ki..üç yıl önce şehri terk etmeme sebep kız..konuşuyordu..şaşırdım..daha ineli beş dakka olmuştu şehre..bişe diyemedim..nasılsın dedi görmeyeli..gördüğün gibi dedim..hamileydi..karnı şiş..sen nasılsın dedim..evlendim dedi..eşimde tezgahtaki bey..tanıştırdı..evlenip..telefoncu dükkanı açmışlar..bense geldiğim dakka..girdiğim yer oraydı..bu neydiki..nasıl bir rastlantı..kimin kurduğu bir kurgu ki..ayak uçlarıma iğneler batıyor gibiydi..dışarı çıktım..sabaha kadar..o soğuk kış gecesi..yağmurun altında yürüdüm..üstümde pardesüm..sırılsıklam..elimde valiz..yürüyor..ve kahkahalar atıyordum..yıllarca uğruna acılar çektiğim kadın..beni, zekam..akıllığım..ve bilgililiğimden dolayı..istemeyen kadın..evlenmiş..telefoncu dükkanı açmış..ve bikaç aya kadar doğuracak...onu yine sevmiştim..hep sevmiştim..tercihinide sevdim o akşam..yaşam ..onun yaşamıydı..en başında yapmaya çalıştığıda..oydu..insan istediği kadar zeki..akıllı..bilgili olsun..bu halleriyle biçok şeyi başarabilir belki ama..aşk acısını yenemiyor işte..gönül..bambaşka bişey..akıllı..vicdanlı..düşgücü de yüksek bi adamsan eğer vay haline..kafanda kendi yarattığın kadını totemleştirip..gönüllü kurbanda edersin kendini..sunak kanallarında akıtarakta kanını.. ....oysaki...değildik birbirimize göre...belkide hafifsediği kendi aklı benden daha iyiydi... bir hafta sonra..bir alışveriş merkezinde gördüm onu..onu demiyim artık..adı ebru-ydu..mağazanın kafesinde oturuyordum..yanıma geldi.oturdu..benimle bi kahve içti..üç yıl geçmişti aradan..bazı şeyler değişmişti..köprü altında çok sular geçmişti hesabı..yaşadığım..ve yaşadıklarımdan anladığım acayip şeyler vardı..o anlattı..ben dinledim..yine anlattı..yine dinledim..ve sonrasında..dediki..ben hata yaptım..evet dedim..aslına bakarsan bende hata yaptım..dedim ve gittim..ve birdahada hiç görmedim... ------
-
anı..anııı...neler anılara tabidir ki..;..kafam ikibinmilyonbeşyüzüçsıfıreksisonsuz gibi... az önce kağıt oynadık arkadaşlarla bende kaldı...fazla tıkınmışız hesapta iyi geldi yani..acıtıcı... arınma vakti...meraksızlığın sürüleştirdiği buzlanmış beyinleri öğütür de öğütür tarihin kanlı değirmeni...bu söz yıllar öncesinden çetin altan abimizin...hakkı varmıdır..yerine göre vardır..ama bazen merakta değirmende kan çıkmasına sebep oluyor...dimi.. ----bi anı geldi akılcağızıma..bir gün malatyalı bir kıza sevdalanmıştım..dershane yılları..sınıfın en başarılı öğrencisiydim diyebilirim..bulunduğum dershanede de derece yapan filan..sınıfımızın en arka sırasında otururdum..yaş 19-20..sporcuydum..yıllarca kixbox denilen sporu yaptım..hafifçenekte diri ve kaslı olma hali..hani şu cool tipler vardır ya..pek muhabbeti sevmezdim..hamurumda var işte..uzaklara bakmak..hüzün..ve tekil yaşamak..(gıcık bi tip)..kimilerine göre.. beş ay olmuştu dershaneye başlıyalı..daha sınıftakilerin bi çoğunu tanımıyorum..yanımdakiyle muhabbetim iyiydi..oda sıra arkadaşım..bir gün sınıfta bir kız tahtada bir cümlenin ögelerini bulmaya çelışıyordu..zorlanıyordu..oysaki benim için çok basit bişeydi..tutamadım kendimi (çenem tutulaydı)..ve tahtadaki o esmer kıza söyledim ögeleri tek..tek..aniden döndü..yüzüme baktı..sınıfın en tembel kızıydı.. her sınav sonrası diplerde.. ... bana dediki..ooo bay filozof..bilmese idin şaşardım..oysaki kötü bi niyetim yoktu..anlamasını sağlamaya çalışıyordum..erkeksi bi kızdı..(sonralardan benim için kavga bile etti..)..şu filozofluk yaftası o zamanlardan beri gelir...felsefe..tarih..edebiyat..psikoloji..coğrafya..türkçe..bunlar benim işimdi..istesemde kayıtsız kalamıyordum..neyse..sonraları bu kızla iyi bir arkadaş olduk..garipti..çok zıttık..ama çekiyodu beni..çok güzeldi..derken derken..buna ders çalıştırmaya başladım..onu yetiştirmek ve aynı üniversiteyi kazanabilmek çabası içindeydim..sevmiştim..ne yaptıysam olmadı..kafası almadı..onu öylede kabullenmiştim..okulun en iyi derece yapan öğrencisiyle..en geri kızı..bu durumu kabullenemiyordum..o rahattı..çocuk gibi..eriyodum..çok mücadele ettim..aramızda iki yaş vardı..hep onu çeken bendim..kaldıran ..tutan..birşeyleri başarmasını sağlayan..içim gidiyodu..acımada başlamıştı bende..(belki yanlış..ama acıması olmayanın aşkı ne denli olurki)..olmadı arkadaşlar..kendimi heder ettim.. bile bile lades... öys sınavına girmeye çok az kalmıştı..öss puanım baya yüksekti..aşıktım bi kere..sınava girmeme bir hafta kala..dayanılmazdım artık..günlük 7-8 saat ders çalışırdım..geri kalan zamanlarda spor..aylarca böyle devam etmişti..iyi hazırlanmıştım..ama aşk..beynimi deliyordu..neye esirdim..ne haldeydim..bizim kızsa..farkındasız..çocukça..bu yanı güzeldi..ama hayat çocuk kalanlara her zaman verirmiydiki elma şekeri.. kitabı açıyordum..onu görüyordum..deftere yazdığımsa ,o..büyükannemle birlikte yaşıyordum..sadece ben ve o..bazen bana seslenirdi büyükannem..masa başında..kitap defter önümde..dalıp gitmişim ben..saatlerce..oğlum neyin var..derdi.. neyi nasıl anlatabilirdim ki..kendime bile anlatırken..ürperdiğim şeyi..kendi yarattığım celladımı sevmek..hemde yaşamsal sınavımı vermeye bir hafta kala..beslenen hissiyat..hafızamda sevgili bir çocuk..bir hafta sonrasında kumarsal sınavım..abartmıyorum..sınava gireceğim gün..şimşekler çakıyordu beynimde..beni beğenen..seven..çok kız vardı dershanede..bense ona kitlenmiştim..sevgi-aşk onun içinse bi şaka..evcilik oyunu..sınavda ağlıyordum..hazmedemedim..yanlış olan neydiki..(şimdiki aklımla biliyorum yanlışıda..o anki düşünselliğim buna vakıf değildi)..sınavda istediğim performansı gösteremedim..pekte istemediğim bir bölümü kazandım..sonuçlar geldi.. ---esmer malatyalı bir yeri kazanamamıştı..bense istemediğim bir bölüm de olsa bir yer kazanmıştım..ve itirafı şuydu..ben seni kaldıramam dedi..benden daha zekisin..daha bilgilisin..farklı bir mizacın..ve ayakta tuttuğun bir bakışın var dedi dünyaya...bense yapamam..dedi..senle..seni çok seviyorum..ama yapamam..korkmuştu benden..bir gün onun eksikliklerinden, yetersizliklerinden dolayı..onu terkedeceğimi düşünüyordu..ben nasıl onu büyütmüşsem kafamda..oda bu düşünceleri büyütmüştü kafasında..olmadı..ilişkimiz düşmanımız oldu...kazandığım bölüme gitmeyi düşünmüyordum..bir yıl daha dershaneye gidip tekrardan sınava girmekti niyetim..ama yapamazdım..onunla aynı şehirde duramazdım..onu görmemek ,karşılaşmamak için gittim üniversiteye..üç yılda o şehre gelmedim..ne acılar çektim..belkide yaşadıklarımın bende yarattığı; üstümde gereksiz bir acıydı..ama o zamanlar..öyle düşünemiyordum.. ---neyse ..üç yıl sonra..tekrardan aynı şehre geri geldim..otobüsten indiğimde..yağmur yağıyordu..kafam ikibinmilyonbeşyüzüçsıfıreksisonsuz gibiydi...konturum bitmişti..bir telefoncuya girdim..100 kontur alabilirmiyim dedim..tabiki dedi..tezgahtaki bey..ben yaşlarındaydı..bide telefonu yeni almıştım..sordum..nasıl acaba bu modeller..iyimidir sizce dedim..yan taraftan bir bayan sesi..açtığında konuşabiliyorsan iyidir dedi..döndüm ..baktım ki..üç yıl önce şehri terk etmeme sebep kız..konuşuyordu..şaşırdım..daha ineli beş dakka olmuştu şehre..bişe diyemedim..nasılsın dedi görmeyeli..gördüğün gibi dedim..hamileydi..karnı şiş..sen nasılsın dedim..evlendim dedi..eşimde tezgahtaki bey..tanıştırdı..evlenip..telefoncu dükkanı açmışlar..bense geldiğim dakka..girdiğim yer oraydı..bu neydiki..nasıl bir rastlantı..kimin kurduğu bir kurgu ki..ayak uçlarıma iğneler batıyor gibiydi..dışarı çıktım..sabaha kadar..o soğuk kış gecesi..yağmurun altında yürüdüm..üstümde pardesüm..sırılsıklam..elimde valiz..yürüyor..ve kahkahalar atıyordum..yıllarca uğruna acılar çektiğim kadın..beni, zekam..akıllığım..ve bilgililiğimden dolayı..istemeyen kadın..evlenmiş..telefoncu dükkanı açmış..ve bikaç aya kadar doğuracak...onu yine sevmiştim..hep sevmiştim..tercihinide sevdim o akşam..yaşam ..onun yaşamıydı..en başında yapmaya çalıştığıda..oydu..insan istediği kadar zeki..akıllı..bilgili olsun..bu halleriyle biçok şeyi başarabilir belki ama..aşk acısını yenemiyor işte..gönül..bambaşka bişey..akıllı..vicdanlı..düşgücü de yüksek bi adamsan eğer vay haline..kafanda kendi yarattığın kadını totemleştirip..gönüllü kurbanda edersin kendini..sunak kanallarında akıtarakta kanını.. ....oysaki...değildik birbirimize göre...belkide hafifsediği kendi aklı benden daha iyiydi... bir hafta sonra..bir alışveriş merkezinde gördüm onu..onu demiyim artık..adı ebru-ydu..mağazanın kafesinde oturuyordum..yanıma geldi.oturdu..benimle bi kahve içti..üç yıl geçmişti aradan..bazı şeyler değişmişti..köprü altında çok sular geçmişti hesabı..yaşadığım..ve yaşadıklarımdan anladığım acayip şeyler vardı..o anlattı..ben dinledim..yine anlattı..yine dinledim..ve sonrasında..dediki..ben hata yaptım..evet dedim..aslına bakarsan bende hata yaptım..dedim ve gittim..ve birdahada hiç görmedim... ----işte size anı... hemde yaşanmış...
-
benimde en sevdiğim bölümdür..bazen geriye dönüp baktığımda şiirlerime..Allahallah diyorum..gülümsüyorum...bende pek bişelerin değişmediğini görüyorum...değişmeden kalmak..işte buna..bıktım bee..diyemiyorum.. ***sen şiir yazarmısın..varsa bitane göndersene..
-
Yalanda olsa hoşuma gidiyor söyle Hep kahır, hep kahır, hep kahır, hep kahır... Bıktım be! yalanda olsa hoşuma gidiyor... diyemiyorum.. tıpkı hani bi şarkıda geçiyor yaa.. yalanda olsa mutluyum ya bu bana yetiyor..gibi..bunuda diyemiyorum.. polyanna adında bi kızkardeşimde yok... kısacası... bıktım beee.... ... frozen...tatlı dalaşman hoş..yüzünü hatırlamıyorum..sesinide..ama çiçek..bilirim sen çiçekle açmaz..kanmazsında..içimden geldi yaa.. ..şiirlerimden anlayan nadir çıkar...