figgaro

utanç-duygusunu-uzun-yıllardır-duymuyorum..şaşmak-ve-şaşırtmak-durumunuda-desem-yeridir..

mazoşistler....en-azından-benim-tanıdıklarımın-birçoğu...

Atla-katır-tepişir-arada-eşşekler-ezilir.----------

.... samanyolu girdabında.. olmuştur bir kara delik... hala tarar saçlarını.. sanarki belik..belik.. yıldızıma su döker.. sanarki ışıltım yangın.. oysa ay a küskünüm ben.. cevahir taşımsın be canım.. ...figgaro..

he yaa..mapus, romatizmalarıma bilem iyi geldi..dilime ahenk..kafama saç..kahveye kiraz..ahırımada kaçan sarıkız geri geldi..ben mapusa geldim..yitirdiklerimde geldi..hep geldi..soldan..soldan..

geçmişini şimdikilerle haklı çıkarmaya çalışıyordu...aptaldı...ya gelecektekileri kurtarmak... beş parasızlığın hezeyanlarıydı yaşanılan bu hafta..katık ettiğim düşünsel nevrotiklik...ve rüzgara karşı çişşş..... aralanmış kapılar ardından bakılan çift çift gözler gibiydi..meraklı ve haset..dikilmiş kulaklar..kuyrukta dikili tabii.. ---hani çağırısın sabah..kahve içilecektir..saçlarına taktığı peruğu..güzel vücuduna geçirdiği elbisesi..gökkuşağı gözleriyle bakışı..ama boş..boş..istediğim değilki ihtiras..kahve içelim güzelleşelim..akşamdan kalmışlığımız..kalsın diye akşamda..baştan çıkartma çabası..kahvemin tadını kaçırdı...sustum..sustum..konuş..dedi..konuuuşşş...konuşmazsam nolur..beni terk mi edersin..yada kalkıp gidecekmisin..suskunluğundaki aptallığı beni konuşturarak mı yeneceksin..üfffff... .....konuşmuyorum ulan..yeterince havada kalmış konuşmuşluğum var..hadi kalkalım.. ****öncesinde de dediğim gibi..bir gün bir şölene davet edilirsin..birde bakarsın ki yemek listesinde adın yazılmış..tanrının kurnaz ama aptal çocukları..enstrümantal bir gitar eşliğinde savsak gülüşlerle kaybedilmiş anlar sonrası dostluk pekiştiriciliği..inanın isterimki şu an..bir romen sirkinde yürümeyi ip üstünde..atlamayı ateş çemberlerinde..ve elinde şaklattığı kırbacıyla kendini aslan terbiyeci sanan dişi-yi de ısırmayı... ....hehe uuu.... çayırlar üzre dizili firavun faresi.. ayağına geçirdiği hocanın çizmesi.. diline sakız ettiğiyse.. 2+2=5 eder hadisesi.. kovuk kovuk gezerim.. en iyi balı ararım.. çomağımı sokarım tadınada bakarım.. dam üstünde gezerim.. çamaşır ipi keserim.. nineme yakalanınca damda.. kafama çatalı yerim.. ovuştur gözlerini.. pekiştir sözlerini.. yoksa kafanda saç.. neylesinki toka.. kalın sağlıcakla...

gözlemlemeyi seviyorum..sertlikleri mizahımla yumuşatmayı..anlamlandırmayı...ve adaletli oluşumu..ve olmayışını eyvallahımın..ortada bırakamayışımı..yeri geldiğinde de inandığım şey için ölebileceğimi bilmek...ben kendimde bunları seviyorum..dayatılan insansı acılar karşısında da rengimin farklılığını koruyabilmeyi..ortada durabilmeyi..başımı yukarı kaldırabilmeyi..herşeye rağmen gülebilmeyi..ve hüznümü..ve kendime yenilgilerimi..kimsenin zaferi olmamayı..yalnızca kendimle savaşmayı..kendime olan inancımı, yitirmeyişimi...evet..seviyorum.. not; bide frozeni.. ..her ne kadar şiirlerimi benden daha da çok sevsede...

leblebici nejat.. cebinde bittimi leblebisi.. olur asrın delisi.. çıkar iken merdiveni.. aksak..aksak.. sayar kaç leblebi yediğini.. mekanıdır kuruyemişçiler.. leblebi satanı.. pek bi sever.. eder iken sohpet.. seyirir sol gözü.. içtiği şarapsa hepten öküz gözü.. küsmüşlüğümüz onunla.. izinsiz yememdir.. leblebisini.. --- ..figgaro.

hakkaten-haa..nazan..sonrasında-asiye..biz-seni-aysel-olacaksanda-sevdik..severik.. ..nerelerdesin..yerdemi..gökteki-mi..yoksam-antalyanın-falezlerinde-bakaraktanda-semaya..-çekirdek-mi-çitlersin... ...ama-hani-bize-çekirdek..hem-biz-seni-özledik..ailecek...

Alemsiniz-yaa... ....siz-yakında-dostta-olursunuz.. ....zaten-böyle-başlamıyor-mu...

YOKTUR BUNUN AVUNTUSU... işte gelir arı duru bir istem..ve ardından söylenmesi gereken.. ağırmışlığı başımın..ağırlığındandır.. kendi içredir yontusu.. yoktur bunun avuntusu.. kadercidir ama kabullenmiş.. neyler..neyleriz..neylerlerki.. geçer zaman..akar gülüşler.. yırtılır yüzler..kahkaha arasında ağlama.. mahsustur ancak insanoğluna.. heheyt..heyt.. hissetmişliğin damlası olman mı bir okyanusun.. kainat içinde kendi içre bir kozmoz.. yoksa kaos mu..gülerim şimdi..ağlarımda.. işte kaos.. ... ----yılgın yaşamlar sızısı.. coşkunda bir yaşam zımbırtısı.. çekerken beynim doğum sancıları.. minik minik bebek fikirciklerim. hep açtır.. ağlaşıları süt istemidir.. ve öksüz.. ve anasız..ve terkedilmiş.. virane kundak gacırtısı.. işte..işte atarım yine bir sırıtış.. en ucunda hedefin..en derin uçurumlar kenarı.. ederim de dans.. ve şimdi giderim.. *** nereye nereye gitmeli bu ayaklar.. döndüm köşeden.. kaldırımın tıkırtısı.. kunduramın takırtısı.. nereye nereye gitmeli bu ayaklar.. karşımda tantunici.. sağımda aznifçiler kahvesi.. ilerimse cafcaflısından bir cadde.. kefeler se peşpeşe.. ucuz üniversite sohpetleri.. anlatır meramını bir genç.. gözleri fıldırımsı bir sevgiliye.. gelir karşımdan.asası armut ağacından.. yaşlımsı..ve yaşanılmış.. beyhude bir bakış.. ve gözlerinde hazinsel bir kırpış.. dur nine.. sürem yüzümü yüzüne.. ver sızını bana.. nasıl dayanırım buna.. sanma yaşadın boş.. hayatın kendisi boş.. verdin mi oğul boy..boy.. ince belli..narin.. gelinlerin de mi oldu.. ya torunlar.. haylaz yığınlar.. nereye nereye gitmeli bu ayaklar.. atılmışlığı bir izmaritin yere.. savrulmuşluğu bir yaprağın.. çatlamış toprağın çekilmiş suyu.. değilmisindir sen.. kazarsın hemde kuyunu.. saklandığın kuytuluğu.. ederim talan.. ona hayranlığım..yaratmışlığıydı kendini külünden..kan kardeşim anka kuşu... değilmi sana yazık.. çaktırısın şimşek zeus gibi.. edersin taş medusa gibi.. bakarsın aynalara afrodit gibi.. ya prometheus.. yokmudur haklılığı.. vermişliğiyle sana ateşi.. çeker acısını.. işte gelir kartalı.. gelir..gelir.. hep gelir.. ---figgaro..

amanın bu topiğe ben yazarken..baktımda biçok arkadaşım aynı anda yazmış..okudumda yukarıdakileri..insanın şunu diyesi geliyor.."yahu ben bu topiğe nerden bulaştım..."

dostum kaçtı..Allahım şaştı.. ... (espiridir..) demek yazılarımı çok akademik buldun..yok be güzel kardeşim.. ben sokaklarda yetiştim...ahududu..biberiye..bazende açarım baharda.. sonrasında sarkar dallarımda avagado.. ....en iyi işe yaradığım yansa..kargaların tünemesidir tepemde..zannederler beni evi.. yok ki bir kışkışlıyanım.. ---karadenizli kardeşim.. ben seni anlıyorum..söylediklerinde doğruluk payı var..bizki burada yazan arkadaşlar..mevzuyu kendilerince değil..yaşadığımız ortam,yer ve zamana göre değerlendirmeliyiz..ben ve biz.. çok eksiğiz..bizim yaşadığımız şu coğrafyada , kadınının dost kazanması bir erkek için..kutsanası hazım gerektirir..zordur..kurt la kuzu misali..insan gördüğünü uyguluyor..nasıl şartlandırılmışsak , o. ..kendini..zamanı..ve sana dayatılanı aşabilmekse hakkaten maharet istiyo..eşine güvenemeyen aslında kendine güvenemeyendir.....etraftan duyulan..görülen..ve yaşanılanlar karşısında insan ister istemez bu duygulanım içerisine giriyor..bu gün her şey bir kıyaslama içerisindedir..her zaman bi daha iyisi vardır mantalitesi..aşklar, sevgiler hatta sunulan ilgi de kıyaslar kurbanıdır..can çekişen se vefadır..gittikçe kendini dahada önemseme halleri aslına bakarsan bizleri daha da yalnız kılmaktadır..kadın erkeği tanımasın..arkadaş olmasın..dost sa hiç olamasın..peki kadın ne olsun.. ...bu değilmidir dahada içine kaçış..erkeği tanımıyan kadın nasıl hareket edecektir onun karşısında..kaç koca kadınına erkeği anlatabilmiştir ki..?..bu haller değilmidir..kadınların dayanışmasını yaratan..ben evli değilim..ama çok bayan arkadaşım oldu..aralarında bazılarıyla ilişkide yaşadım..ama en çok sıkıntıyı hangilerinde yaşadım biliyomusun..erkeği daha hiç tanımamış(yada yanlış anlamış) olanlarda..kötü bi durum..---helede koca adayıysan--- ***..sende haklısın..bende haklıyım..diğer arkadaşlarda..peki haksız olan nedir..?..ilişkilerdeki benzeştirme terörü(karşındakini kendine benzetmeye çalışma)..ve baskın çıkma çabası..ve seninde dediğin gibi günümüz dostluğu sembolikmidir..sembolik değil ise içi neyle doldurulmalıdır..erkek erkekle dostlukta zorlanırken..erkek kadınla yukarıda da anlatılanlardan yola çıkarak nasıl bir dostluk formatı içerisinde olmalıdır..bense genelde kadın erkek dostluklarını yaşlılarda görüyorum..60 ve üzeri... .....kalın sağlıcakla..herkezede başucunda bir dost dileğiyle..artık marstan mı olur..venüsten mi bilemem..

KAPLUMBAĞA GÜNLÜKLERİ.. ürpertirdi .. bir çalı çıtırtısı bile.. öyle narin ve ürkek.. görüşüm kayboluşu olurdu.. pürdikkattı.. en ufak seste bile.. öyle asildi ki gözleri.. bakışı kayboluşum olurdu... (biricik kaplumbağam Afet hanıma ithafen yazılmıştır...)

( )

evet..Afet-çiğime marulu yedirirken senin gönderdiğini söyledim..aslında mahallemizdeki manavdan almıştım..ben bir yalancıyım... ......

evet..kıramadığım bir dostumun tavsiyesi üzerine yazıyorum..dostumuzsa bir bayan... ..aslına bakarsanız hiç te girmek istemediğim bir konu.. kedince düşünen, kendi kadardır..kendimce yazıyorum..alınmayın..amma payeler çıkaracak olan varsa..benki bazılarınızın yazılarından çıkardım..oda olacak tabiii.. .... ***amerikayı yeniden keşfetmek..gerek yok..dumana tırmanmaya da..biçoklarımız bilir, bilir de..gelmez işine hesabı.. ... erkeklere soruyorum..kadınların olmadığı bir yer varmıdır.. kadınlara soruyorum..erkeklerin olmadığı bir yer varmıdır.. YOKTUR...bir arada yaşamayı öğrenmek zorundayız..erkil ve dişil karakterler..doğumumuzla yüklenilmiş hallerimiz vardır..birbiri üzeri ast ve üst yanlarımızda..kadın ve erkek ilişkilerinde cinsellik öncesi bide karakterlere bakmak lazım..ben öyle bayanlar tanırım ki..çok hoş..çok dişi dir..amma yüklendiği misyon öyle bir haldir ki..dünyaya bakışı..felsefesi..yaşam çıtasındaki yeri..seksapellik ben onla iken en son düşüneceğim şeydir..belkide hiç düşünemeyeceğim..neysee.. **din..çevre faktörü(toplumsal değer yargıları) ve eğitim..kadın erkek ilişkilerinde göz ardı edilmemelidir..eski arkadaşlarından olan bi erkeğin...evlenmiş olan bi kadına yolda kocasının yanında selamlaşmaları üzerine..dayak yiyen kadınlar tanırım..buna benzer daha bi çok şey..bu kadınlar içinde geçerlidir..kıskançlık mevzusuna ise değinmeyeyim..herkez ne olduğunu iyi bilir..(buda, dostluk daha cenin halindeyken eşiniz yada sevgilinizce katledilecek unsurdur) **bide benim son zamanlarda gözlemlediğim bir olgu var...para kazanamama ve sevişememe hallerinin eksikliğinin altında yatan eziklik...ve bu iki durumu kimse açıkça belirtemediği için..ilişkilerde oluşan laçkalık..ve anlamsız boş bahaneler altında bu iki olgudan doğan(dolaylı) saldırganlık(dostluğu başaramama hali)...acınası bir haldir..kimliksizliğe ve kişiliksizliğe götürür... bir erkeğin yada kadının cinsel açlığı..yada karşı cinse ihtiyacı olabilir..normaldir..ama herşeyin bi adabı..karşımızdaki insanın duyguları,kişiliği ve gururu vardır.. şimdi konuyu biraz daha toparlayayım..kadın ve erkek..mekanik değiliz..duygularımız,hislerimiz..dürtülerimiz vs.vardır..kim ne kafada düşünüyor bilemiyorum..avrupai düşünen..taşramsı düşünen..yada global düşünen..neyse nedir..ahlak; toplumlara, dinlere, kültürlere göre değişir(gaz çıkarmak bizde ayıptır..almanya da genirmek ayıptır-yanılmıyorsam malezyada kadınlar sünnet edilir..bizde ise yoktur..eskimolarda eve gelen erkek misafire adam,karısını sunar..bizde cinayet sebebidir- japonyada özel günlerde kadınlar eşlerine başka bir kadın sunar. vs.vs...ahlak işte ..değişken)..ama etik; evrenseldir..dürüstlük,cömertlik, çalışkanlık..vs. tüm kültürlerde artı değerlerdir..şimdi neyi neyle anlamlandıralım..bizim kültürümüze göre bakalım olaya..bizim ülkemiz değer yargılarına göre düşünürsek..kadın ve erkeğin dost olabilme hali çok zayıftır..taraflarca aşmışlık(hazım) gerektirir..muasır bir düşünüşle bakarsak kadın ve erkekten dost olabilme halinin önü biraz daha açıktır.. işin yaradılış ve biyolojik yönüne girelim birazda..erkek ; hareketlidir..kadınsa ; durağan..doğumda öyle..spermler birbirini yer dişi yumurtası için..doğumdan sonrada öyledir..kadın;cinselliği erkeğe göre dahada bastırandır..en azından bize göre daha kontrollü..erkek se; kadının kokusundan bile tahrik olabilir..hayvanlarda da öyledir..erkek kur yapacam diye kendini paralar.. bu çok önemlidir arkadaşlar..manevi ve cinsel doyurulmamışlık..yanlışlara götürebilir..helede kişi cahilse..vay haline..bırakın dostu..arkadaşı bile mumla arar..işte bu gibi kadın ve erkek açısından zayıf veya güçlü yanlarımızı birbirimize nasıl kullandığımız konusunda ,ahlak...ve etik olan yanlarımız devreye girer..toplumsal yozlaşma..bozulma ve yaşama tutunabilme çabası erkeği ve kadını olmayacak yönlere sürükler..kadın ; erkeğin zayıf yanlarını(her anlamda)..erkek; yine kadının zayıf olan yanlarını (her anlamda) kullanma çabasına girebilir..istemeden yada isteyerek.. ama dostluk güzel şeydir..yakalanabilirse...

komiserim..jopu cilalım.. he yaa..yine teftişe gönderdiler..ama sen takıl kafana göre..bildiririm içişlerine..asayiş berkemal diyee..yılın karakolu seçtirmek içinde yaparım elimden geleni..koynuna taktırmak şeref madalyası..olsun şu incecikte boynumun borcu.. ...

SON ÖPÜŞ.... bir an geriye dönüp bakarsın.. nemlidir dudaklar.. sevgili.. son öpüşünü yapmıştır.. *** çıtırdatarak yürür... sonbaharın dokülmüş yapraklarını.. aslında çıtırdatarak ezdiği.. yenilmişliğidir..bilir.. *** haykırır bağrına yalnızlığın.. zehirli bir sarmaşık değilmidir o.. gittikçe.. dahada .. vucuda dolanan.. *** aslında.. şaklabanlığını sevdim ben onun der.. oynayışını.. sevdim oyuncak oluşumu.. *** ve..gelir an.. sırra kadem basar.. bir çizgi daha oluşur yüzünde.. o çizgi..esmer..dolgun ve dişi.. ...figgaro--

seni kurnaz ..sende güzelsin..bakma sen aynaya ,çatlar...

ne bi arası...senin kaderin temizliçilik..hadee süpürge elde..toz bezi yan cepte.. iş başınaaa.. ........

her dem gözlerin çaydanlıkta olsun..

'PEMBE VE SİYAH' Ateş kızılıydı teni.. Yanardağ ağzı gibi dudak.. Bir yılan kadar kıvrak Onunla sevişmek Sanki bir haz totemine Kurban edilmek Elleri saçlarımda Ellerim saçlarında Zeytin kurusu gözleri Bir şehvet istenci İki beden tek beden Bir cehennem hurisi O an, Geçmiş ve geleceğin Düşünülemediği an.. Ölünecekmiş gibi bir an Umursanmayan.. O, pembelerini sunmuştu Ben'se siyahlarımı İki dudak tek dudak.. Pembe ve siyah... ...figgaro..

.... .... bir güzel daha görmek istermisin..aynaya bak.. ....

SENİN İÇİN... hadi kalk..unuttun mu sonsuzluğu.. uyumak için önümüzde.. hadi..hadi ama kalk.. yürümeliyiz sonun başladığı yere.. bak uzatırım ellerimi.. hadi durma..sende uzat.. o minicik ellerini.. hadi bir şeyler anlat bana.. musluğu açık bırakırmısın.. herkezden önce mi yoksa.. başlarsın yemeğe.. kaç kez kandırdın anneni.. ya hınzırlığın.. nasıl hoyratım bi bilsen.. gezdiğim dağlardır şimdi.. sert ve soğuk..ve kar.. ama gülerim ben ..gülerim.. çünkü heryere kardelenler ekerim.. senin için... ...figgaro(ne tatlı bi şiirimdir..çok öncelerden yazmışımdır)