Zıplanacak içerik

Asfalt

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Asfalt tarafından postalanan herşey

  1. Asfalt şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    seninle tartışmak ayı sağ ve sol omuzuma indirmek kadar zor. sevgiyle kal arkadaş hep iyi ol aramızdaki fark işte bu olacaktı.....................
  2. Dünyada konjoktürel gerçekler vardır. Bu ABD nin vazgeçilmez rüyasıdır amaaaaaaaaa.. Bu rüya biraz kanlı olabilir.......................
  3. Asfalt şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.......
  4. Asfalt şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Arkadaşım bu ayrımı yapmanızda fayda var yoksa bir arkadaşımızın açtığı iyi niyetli başlık farklı mecralara kayacak. Size tavsiyem bir başlık açın orada içinizden geçenleri bir bir yazın. Forumdakilerde buraya yorum yapsın. Ben bu güzel başlık altında yazılan iyi niyetli yaklaşımların heder olmasını istemiyorum. Ve admin mümkünse başlığı kapatsın çünkü bende dahil herkez bu başlığa farklı yorumlar getirmeye başladık. Evet arkadaşım bir başlık aç orada tartışalım en iyisi.............
  5. Asfalt şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Üzgünüm dostum yukarıdaki sorulardan geçekten birşey anlamıyorum. Bilim hayatımızda zaten var. Ve birşeyleri kanıtlamak için bunu ikircil bir yapıya sokmanıza gerek yok.Yaşamın her alanında bilim olanca hızıyla ilerleyen bir fenomen. Bilimselci arkadaş zaten çok aklı selim bir insan. Nitekim yazılarını son derece keyifle takip ediyorum. Bilimselcinin ateist olup olmaması beni çokda ilgilendirmiyor.Çünkü o gerçekten neyi kendisini mutlu edeceğini çözmüş ve buna göre bir çizgi belirlemiş. Gayri bizede saygı duymaktan başka bir iş düşmüyor. Şunu anlamak zaten sorunun çözümüne katkı sağlayacak en önemli unsur. Bilim asla ve asla dini açıklayamaz. Bilim deneyler sonrası varılan son yargıdır. Bilim dini açıklama şekli hepimizi rahatsız eder. Ancak ben maneviyata inan bir insanım ve bilimle inançlarımı çakıştırmamaya özen gösteriyorum. Yani bilimi ayrı dini ayrı yaşıyorum. Tıpkı laiklik gibi çok güzel oluyor.Ne huzurum kaçıyor.Ne çelişkiye düşüyorum.Ve nede kimseye birşey ispatlama yükümlülüğüm oluyor. İşte hepsi bu........
  6. Asfalt şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Aslında arkadaş soruyu bilimselciye sormuş ama ne yapayım canım çekti ben cevap vermek istedim. Ayakkabının üretilmesinde önce "hayvancılık" ( derisinden ötürü ) sonra "mekanik" ayakkabı bir makinede üretiliyorsa elde üretiliyorsa iş gücü açısından "anatomi" sonra ortopedik olaması bakımından "tıp" bilimlerini kullanırlar muhtemelen. Benim aklıma bunlar geldi. Vaybe ayakkabı der basar geçeriz ne kadarda çetrefilli bir işmiş
  7. Hepimiz farklı düşünce kulvarlarında yer alıyoruz.Birbirimizle eni konu dalgada geçtik. Eğlenip kendimizce ironide yaptık.Size iyi DÜNler diyenlerin dünden kopamadıklarını ve bu (kendilerince) üstünlüğü kullanmanın dayanılmaz hazzını yaşayanlarıda gördük. Olsun bu bitip tükenmeyen düşmanlığın bu sonsuz acımaslığın ve ısrarla sabitlenen düşüncelerin bir özürü mutlaka oluşacaktır. Bizede oturup düşünmekten gayri bişey kalmıyor.Sen şusun sen busun mantığı belki birimizin ruhunu okşar ama çoğumuzun kalbini incitir.Örneğin yazılarında saygı ve düzey bekleyenler.Yazdıkları yazıların satır aralarında kişilere,bir takım kültürel deeğerlerimize o denli kılıflı hakaretler yağdırıyorlarki.Bunu anlamak için hiçbir temel öngürüye gereksinimiz yok.Ama işte ustalık burada başlıyor. Bu ustalığın satır aralarını aktarmakta bize düşüyor. Bir yüzküsür yıllık batılı olma sevdamız bizi nerelere getirdi görmek için ustalaşmaya gerek yok.Neki hala birtakım arkadaşlar inatla ve amansız bir hastalıkmış gibisince sol görüşlü kişilere saldırmayı 20 yıllık geçmişin bir gereği olarak addediyorlar. Türkiye toprakları üzerinde kapkara bir duman dolaşıyor.Bu dumanın acısı sizide yakar bizide.Saçma sapan biz şöyleyiz böyleyiz türünden basma kalıp laflar üretmek yerine evrensel ölçütlerde fikirler üretmeliyiz.Şu kominist takıntısınıda bir kenara bırakmakta fayda var.O kişilerin bu vatana bir çoğumuzdan faydası olur eksiği olmaz. İyide geçmişe çıpa atan bu insanlara yahu arkadaş gitde düşmanını başka yerde ara 1980 öncesi kafayı rafa kaldır deme hakkımız hiç yokmu? Misal amerikan yandaşlığını 50 yıl savunan birinin artık çıkıp bunlar muteber değil demesi ne derece inandırıcı yada sağlıklı olabilir.20 yıl öncesinin sloganlarını kendisine şiar edinenler bu gün yenilikçi gibi gözükmektedir.İşte acı olan budur.Ve bu acı tablo her geçen gün yeni bağımlılar yaratmaktadır. Yapmayın bırakın şu tarihsel düşmanlığı düşmanınız biz değiliz. Düşman yıllarca bu ülkenin insanlarını eşek yerine koyan hükümetlerdir. Tuzunuz kupkuru daha ne istiyorsunuz olmayan sanal bir düşmanmı yaratmak. Yada nostaljik bir başkaldırımıdır. Çözemedim gitti.
  8. Yıl 1927.. Ankara’nın yoksul ama onurlu günleri... Savaş kazanılmış, bir avuç insan, bağımsız ve özgür bir ülke kurmanın peşindedir. Ancak ne yeterli para, ne de yeterli eğitimli insan vardır. Milli Eğitim Müsteşarı Kemal Zaim Sunel, afla çıkan siyasi hükümlü Şevket Süreyya Aydemir’i, Yüksek Teknik Öğretim Genel Müdür yardımcılığına atarken şunları söyler: “Hangi ülke kendi çocuklarına bizim kadar muhtaçtır? Hangi millet bizim kadar yoksuldur? Öyle bir işin içindeyiz ki, herkes dağarcığında ne varsa ortaya dökmelidir.”(1) Türkiye, “dağarcığında ne varsa” dökenlerin gerçekleştirdiği ulusal bağımsızlık ve yarattığı toplumsal gönençle bugüne dek ayakta kaldı; elli yıllık ihanete direnebildi. Ancak bu kutsal miras artık tükenmiştir. Yasal ama meşru olmayan iktidarlar, yabancılarla el ele vererek; “kişisel çıkarlarını sömürgecilerin siyasi istekleriyle birleştirmişler”, “halkı yokluk ve yoksulluk içine sürüklemişler”, “liman ve tersanelerimize girilmesine” göz yummuşlardır; Türkiye işgal edilmiştir. Yüce Türk ulusu, İşgal, direnilmediği sürece artık, asker ve silahla yapılmıyor; ekonomi, siyaset ve ihanetle yapılıyor; emperyalizmin hizmetine giren işbirlikçiler, “kraldan çok kralcı” davranışlarla ülke değerlerini yabancıların kullanımına açıyor; medya, para ve dış destekle ayakta tutulan “partiler”, aynılaşıyor ve bir tür tek parti düzeni içinde sırayla iktidara gelerek aynı şeyleri yapıyor; yoksul ve örgütsüz kılınan halk siyasetten uzak tutuluyor ve “seçim”lerle bezenmiş bir demokrasi oyunu oynanıyor. Varsıl daha varsıl, yoksul daha yoksul oluyor; Türkiye’yi, göz göre göre kaybediyoruz. Ey Türkiye’de yaşayan herkes, Ekonomik güçsüzlük ve kültürel yozlaşmadan etkilenip, olay ve gelişmeleri tüm boyutlarıyla, göremiyor olabilirsiniz. Kaderinize razı olup, çaresizlik içinde kabuğunuza çekilmiş olabilirsiniz. Ancak yaşayarak görüyorsunuz ki, olayların sonuçlarından kurtulamıyorsunuz, durumunuz her geçen gün daha kötüye gidiyor; sizinle birlikte ülkenizi de karışık bir gelecek bekliyor. Bunu görmemeniz mümkün değil. Yaşam bize bir mücadele dayattı. Eğer insanlık değerlerimizi tümden yitirmediysek, bu mücadeleyi, yüzyılın başında olduğu gibi bugün de kabul etmeliyiz; bundan kaçınamayız. Gelinen aşama artık, durumu sürdürme ya da elindekini koruma değil, varlık - yokluk noktasıdır. Ülkemizi, yani namus ve onurumuzu korumak zorundayız. Şimdi, yoksuluz ancak çok yakında hem daha yoksul hem de onursuz olacağız; çünkü ülkemizi tümden yitirmek üzereyiz. Kendimize gelmeliyiz, kendinize gelmelisiniz. Irak’ta, Süleymaniye’de, Washington ya da Brüksel’de olanları görünüz; üzerimize geliyorlar; yakında çullanacaklar; buna hazırlıklı olunuz. “Herkesin dağarcığında ne varsa ortaya dökmenin” zamanıdır. Biz sıradışı bir ulusun çocuklarıyız. “Dağarcığımız”dakileri döküp bir araya geldiğimizde yenilmez bir güç oluşturacağımızı göreceksiniz; Kendi gücümüzün, Türk ulusunun gücünün farkına varalım ve mutlaka örgütlenelim; bunu gözünüzde büyütmeyin. Bir’ken iki, iki’yken beş olun ve bulunduğunuz kentlerde, köylerde Kuvva-i Milliye ateşleri yakın; siyasal, inançsal ya da etnik ayrılıkları bir kenara bırakıp birleşin; ulusal duruşa geçin; yere dik basın. Eğer bunu yapmazsak, bizden önce “dağarcığındakileri” ortaya döküp bu ülkeyi kuranların yüzüne nasıl bakabiliriz; çocuklarımıza ne söyleyebiliriz; hepsinden önemlisi insanız diye nasıl ortalıkta dolaşabiliriz
  9. Asfalt şurada cevap verdi: frozen başlık Felsefe
    Acının felsefesi sevmek denilen insansı duygunun bileşkesidir.
  10. Komik olma hakkını kulanabilirsin,bence bir sakıncası yok.Ama fikriyatsızlık hakkını böyle ucuz vede nihilist kulanamazsın. O zaman fikrinle gel . Ben tartışmak için can atıyorum. Ama siz bir çiğ damlası gibi sabah görünüp öğlen vakti yok oluyorsunuz. Lütfen tartışalım ali kardeş. Çok hoş olacağa benziyor.Sizde keyif alırsaız ben hazırım.Düşünceleri görelim önce........
  11. Asfalt şurada cevap verdi: mistik başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Sana kesinlikle katılıyorum bilimselci. Bu yaklaşımı hakedecek biri olmadığını biliyorum. Ama ne yaparsın,bu ******** karşındakinin ********* gösterdiği için hiç cevap vermeme hakkını bile yine olgun ve beyefendi bir şekilde kullandığın için sana bir saygı borcum var.
  12. 1- Siz hangi vasıfla yazıyorsunuz.Bize kendinizden bahsedin.Din uleması falanmısınız? 2- Biz ülkedeki cumhuriyeti yıkıp yerine şeriat getirmek istemiyoruz. Aramızda o kadar fark olmasınmı? 3- Biz yüzeriz siz boğulursunuz ( amiyane oldu ama ne yapalım bela geliyorum demez ) 4- Uzak doğu dinleride bizim kapsama alanımız dışında.Biz bilgeliğe ve doğruluğa önem veriyoruz. Bu yüzdende aydın din adamlarının görüşlerine önem veriyoruz. Hiç bir sıfatı olamayan kişilerin dinsel sallamaları bize şıhları hatırlattığından.Bu kişilerin sözlerine imtina ile yaklaşıyoruz. 5- Biz kur'anda okuruz hadiste. Oradan güzellikleri alır hayatımızda düstür sayarız. Yani hiçbir ön yargıya sahip değiliz.Biz kitap yakmayız.Canlı canlı şair sanatçı edebiyatçıda yakmayız.Bilirizki allahın verdiği canı yalnızca allah alır.madımak yeriz ama yakmayız. 6- Dünyanın dört bir yanında müslümanlar var.Örneğin Azerbaycan da müslüman. Git oraları bir incele. Onlarda müslüman ama bir necmettinleri olmadığı için dinlerinide sosyal hayatlarınıda huzurla yaşıyorlar.Japonyadaki müslümanda bazıları gibi kafatasçı değilki.Sorun yüzyıllık önüne geçilemeyen bir hastalık. Dünya dönüyor döndükçe gelişecek ve geliştikçe ............. bir ir ortadan kalkacak.Geriye sadece Allahla-insan kalacak.O gün geldiğinde hocalarında şıhlarında,şeyhlerinde bir önemi kalmayacak. Gavur icadı bilgisayarla nasıl racon kesiyorsanız. Bu icadın altında ezilmeye mahkum kalacaksınız. Daha açık olmalısınız sayın ali. Bulmaca çözme yeri değil burası. Hilafetmi istiyorsunuz.Şeriatmı dürüst olun yahu.Çokmu zor bu tek kelime ............. 2-
  13. Asfalt şurada cevap verdi: mistik başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Kavramlar bu kadar karmaşık değil aslında bilimselci.Sözünü ettiğin savaşların yerini başka savaşlar almış vaziyette.Tanrıya olan ihtiyaç insanın özünde var olan bir gerçek ve bu gerçek durduk yerde oluşmadı. Bir örnekle bunu pekiştirelim.Hz.Musanın nil nehrini kılıcıyla yarıp yahudileri firavundan kurtarmak gibi bir vaakayı bilimin kabul etmesi imkansızdır. Bu bilimin nesnel yapısını gösterir bize.Ancak insanlar tanrıya biat ettikleri için insanları öldürüyorlar dersen orada size dur deme hakkım doğuyor. Çünkü hiç bir din birtakım politik hesaplar neticesinde ortaya çıkmadı.Dinlerin oluşumu hiç kuşkusuz o dönemin inanılmaz boyutta tutarsız bir yaşam şekline olan çoğunluğun fikirleriyle uyuşmazlık ilkesiyle olagelmişti.Ama zorunlu ve olması gereken bir konsept neticesinde varolmuşlardır.Bilim bize dünyanın gerçeklerini ve olması gereken matematiksel hesapları verir. Ama tinsel duyumlar konusunda bilimin yapabileceği bişey yoktur. Ve bu üzerinde yaşadığımız topraklar bunu yüzyıllar önce çözmüşlerdir. Benim için sizin doğrularınız önemli.Tanrıyla sizin aranızda köprü olmam söz konusu bile olamaz. Ama ateizm bile inançsızlığın inançlaştırtığı bir kara düzendir.Bu kişinin hür iradesiyle doğru orantılıdır. Yoksa ne savaşlar gördük Adına gavur ölüsü dedik............
  14. Asfalt şurada cevap verdi: dilku başlık Havadan Sudan Konular
    nickimin anlamı Asfalt zaten bilmeyen yoktur
  15. Buruce Wills'e çevirirdim herhalde.
  16. Asfalt şurada cevap verdi: mistik başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Tanrıyı inkar etmek sadece kişinin iç dünyasıyla ilgili çelişkilerin bir açmaza dönüşmüş olaması gereğinden başka birşey değildir.Dış dünyaya yansıtıyorsa kişi bilelimki bu haykırış kişinin tanrıya olan derin kırgınlığının bir yansımasıdr.Eğer meseleyi bilimsel açıdan irdeleme ihtiyacı duyarsak oradada yanılgıya kapılmamak elde değildir. Çünkü bilim keşfettikçe konuşan bir alan. Oysa benim bir mistik yönüm var. Keşfedilmeyi asla bekleyemiyecek bir yaratıcıya inancım var. O zaman durup bilimin buyruğunumu bekliyeceğim.? Hayır elbette hayır. 200 sene sonra bilim pardon ben yanıldım derse Araştırmalarımız neticesinde dünyanın bir yaratıcısı olduğu kanatiine oy birliğiyle vardık derse ne yapacağız. Yandı gülüm keten helva
  17. Kadınıda o eşeğin kaburga kemiğinden yarattı naber
  18. Hiç bu kadar az ve öz söz duymamıştım..... sevgiyle
  19. Çağan Irmak az bile yansıtmış o günü. O sahne bence o dönemin en masum sahnesiydi. Kadının doğum yaparken ölmesi bir trajedi tabi ama. Daha neler neler oldu. Kuzey ozaman "bende yaşadım o dönemi diyor" ama süt dökmüş kedilere ve sürü koruyucularına zaten bir şey olmadı o dönemde. Hiç değilse yaşanmış gerçeklere laf etmeyiniz.Böylece saygınlığınız biraz daha artacak gözümüzde...
  20. hoşgelmişsin çakır gözlü ( üçbeş ileti yazdık ya forum eskisi olduk )
  21. Maryam bırak şimdi erkek jönleride iranlı bayanlarla devam et. O kara gözler o kara kaşlar mest etti hepimizi
  22. DİPNOT un bu yazısından ben şu sonucu çıkarıyorum. Şeriat bir yönetim biçimidir.Bu yönetim biçimini benimsemiş ülkeler Demokrasi,insan hakları ve daha bir çok konuda evrensel gelişmişlik düzeyinin gelirisinde kalmışlardır. Buna katılıyormuyuz. Ben katılıyorum ama yazı döndü dolaştı yine kelimeler üzerinde polemik yapmaya dayandı. Bu yazıya muhalefet eden arkadaşların cumhuriyetle yönetilen ülkeleri benimsemedikleri aşikar. O zaman nasıl bir yönetim tarzını benimsediklerini yazmaları ve konununda bu minvalde seyretmesi gerekirdi.Yukarıda bir arkadaş kemalistlerle din konusunu konuşmamak gerektiğini söyledi. Zaten kemalistler din konusunu o konuda uzman kişilerin söz sahibi olmasını istemektedirler.Yoksa bilip bilmeden atıp tutmak kemalistlerin yapacağı bir basitlik değildir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.