politika

Bundan sonra televizyon haberleri Kaddafi ile dolu olacaktir dogrudur,ayni zamanda Erdogan'in profilinin yeniden düzeltilmesi calismalarida televizyon kanallarinin ana görevleri basinda olacaktir.Sehitler herzamanki gibi unutulmustur,dedigimiz gibi bu bagirti cagirtilar cok cabuk gecer.Ve gecti bile,simdi Kadaafi,Anayasa ve Erdogan gündemin ilk maddeleridir cünkü bugün yandas medya patronlarina gereken talimati verdi bu konuda.Yandas olmayanlar zaten toplantiya davet edilmediler. saygilarla

24 sehit verdigimiz haberlerde aciklanirken TSK'nin bir Tuggenerali tutuklaniyordu.Tutuklatanlarda Erdogan'in özel yetkili savci ve hakimleriydi yani AKP'nin yapmis oldugu sivil darbenin yargi tayfasi.Bir cumhuriyet savcisi askerine bu kadar düsman olamazdi.2000 yilindan önce PKK'ya karsi verilmis olan mücadelenin kahramanlari tek tek Silivri'ye gönderildi. Hayatlarini canlarini bu millet icin feda eden insanlari, teröristleri öldürmüs olmak yani faili mechul cinayetler islemekle suclayarak,iktidara karsi darbe girisimi yalanlari ile tutukladilar.Teröristler bu tutuklamalara bilmem nereleri ile gülüyorlar. Bir ülkenin basbakani cikipta bu ülkede Kürt sorunu vardir bu sorunda benim sorunumdur demisse ihanet sucu islemistir,cünkü bu söylem resmen bölücü bir söylemdir.Simdi de kalkmislar "intikamimiz aci olacaktir"gazelleri atiyorlar.Iktidar partisinin icindeki PKK'li milletvekillerinin Öcalan'la görüsülmelidir demeleri hala hatirlardadir.PKK BDP ile degil AKP ile meclise girmistir.Yasar Büyükanit 'PKK mecliste'dediginde o zamanin meclis baskani olan bugün Ataürkcü kesilen ve aslinda Kubilay cinayetini islemis olan yobazlardan biriyle akrabaligi olan Bülent Arinc'ta 'ben mecliste PKK göremiyorum'diye yanitlamisti.Bugün tükürdüklerini yalama noktasina geldiler. Sehitler ister 24 ister 81 olsun bu sehitlerin sorumlusu bizzat AKP'nin sefi ve onun etrafindaki azili Atatürk ve üniter devlet yapisi karsiti olan isimlerdir. Hele bir takim iktidar medyasi varki bunlar acik acik hem Atatürk'e,hem TSK'ya hem üniter yapiya karsi söz birligi etmislerdir.TSK'ya karsi bir yalanmi üretilmis sadece bu gazetelerde okuyabilirsiniz,cünkü bunlarin meslegi TSK'nin cökertilmesi,safdisi edilmesidir.Basbakanin bu medya ile arasinin cok iyi olmasi acaba tesadüfmüdür? AKP'nin icinde PKK' li onlarca milletvekili vardir,yeni secilen Samil Tayyar ve Mehmet Metiner bir numarali asker düsmanidirlar.Ve bunlar AKP milletvekilidirler.Diyarbakir milletvekili Ihsan Aslan PKK'lidir.Ve yazmis oldugu kitaplarda Kürdistan'dan bahseder ve Kurtulus Savasi yapanlari saldirir. Erdogan'in akrabasi sayilan Sadik Albayrak'in yazmis oldugu kitapta Atatürk'e yapmis oldugu hakaretler ve Canakkale Savasi kahramanlarina yaptigi vicdana sigmayan hakaretler cok ilginctir.Bunlar Erdogan'in adamlaridir. Erdogan bir numarali Nurcudur.Said-i Kürdi onun önderlerindendir.Said-i Kürdi ise Kurtulus Savasinda İngilizlerle isbirligi yapiyordu.Dinci tarihciler gercekleri carpitarak Said-i Kürdi'yi Istiklal savasi kahramani olarak gösterme gayreti icersindedirler.Mustafa Kemal'e kim Ingilizlerin adamiydi diyorsa bilineki bunlar o dönemde Ingilizlere usaklik eden dincileri kurtarmak icindir.Böyle insanlardan PKK'ya karsi etkili bir harekat beklenebilirmi? Önceki Genelkurmay Baskanlari böyle sehitler verdigimizde kamuoyunu teselli edecek tarzda bildiriler yayinlardi,simdiki ise almis oldugu talimatlar geregi agzini acmamaktadir.Muhakkak ki buna birileri hemen atlayip"Demokrasilerde askere laf düsmez"diyecektir.Asker görevini yapmadigi icin Türkiye 10 yil icersinde bölünmenin esigine gelmistir.Din özgürlügü adi altinda yobazlik hortlamistir.Bugün TSK'nin basinda bulunanlar eserleriyle gurur duyabilirler. saygilarla

Bugünkü gazetelerin ön sahifelerine bakin,birkac gazete disinda hemen hepsi aci hissederek gazeteyi cikarmis.O birkac gazete ise bir tarafa basbakanin diger tarafa onun noterinin resmini koyarak hala yandaslik yapma gayreti icindeler.Bunlar icin sehitler önemli degildir önemli olan AKP iktidarinin desteklenemsidir.Sehitler bunlarin AKP propagandasi icin bir malzemedir sadece.Aslinda haysiyetli gazetecilik bu iktidarin attigi yanlis adimlarida okuyucusuna anlatmaktir ama haysiyetli gazetecilik dedim ya! saygilarla

Hafta sonu oynanan Mersin Idman Yurdu-Fenerbahce macini izledim. Futbolda yolsuzluk herzaman para ile olmaz,yolsuzluk haksiz bir kararlada olur. Mersin Idman Yurdu'nun yüzde yüzlük penaltisini vermeyen hakem bence yolsuzluk yapmistir. Yapilan yorumlari dinledigimde:"efendim hakem herseyi göremez,ama bu yüzde yüz bir penalti"deniyor. Hakem macin esit sartlarda oynanmasindan sorumludur.Eger bir hakem penaltiyi göremeyecek kadar mesleginin erbabi degilse hakemligi birakmalidir.Hakem herseyi göremez diyenlerin unuttugu bir sey var ki oda;hakemin göremedigi penalti sonucu Fenerbahce 3 puani kapti o gün.Sonra 'da 12'de 12 diye göbek havasi caliyorlar.AYIPTIR. saygilarla

Terör örgütüyle pazarligi "analar aglamasin"nikelaji ile parlatip milletin önüne koydular.Birtakim demokrasi havarisi, bu pazarligi cok dogal karsilarken karsi olanlarida milliyetcilikle,sövenizmle ve hatta kandan gecinenler olarak lanse etmeye basladilar.Halbuki bir insanin ülkesini sevmesi kadar tabii olan hicbirsey yoktur.Ülkesini seven insaninida sever, bu da dogal bir yansimadir.Insanini sevmek demek,ülkeyi bölmeye calisanlarida sevmek anlamina gelmedigini biz defalarca dile getirdik.Dedik ki:"Bu ülke hepimize yeter.Bu ülkede yasayanlarin yüzde 99'unun sorunlari vardir,gelmis gecmis iktidarlarin basiretsiz yönetimleri ve sadece partizanca calismalari sonucu insanlarimiz yoksul ve egitimsiz birakilmistir. BIrinci Dünya Savasi'ndan sonra isgal güclerinin ortaya attiklari Sark Sorunu denilen konu Türkiye'nin sinirlarini tartismaya acan bir konuydu.Dogu'da bir Ermenistan,Güney Doguda bir Kürdistan kurma gayretleri suya düsenler bu sark sorununu ortaya atarak sinirlarimizi tartisma konusu yapmayi denediler, ancak hicbir sonuca varamadilar, cünkü karsilarinda tabir caizse Yedi Düvel'i dize getirmis olan bir Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman Türk ulusu vardi. Dün isgal gücleriyle birlikte hareket ederek isyanlar cikaran müslüman görünümlü bölücüler Ingiliz'lerle birlik olmayı bir meslek haline getirmislerdi.Cikarilmis tüm Kürtcü isyanlarin tek amaci Türkiye'nin Güneydogusu'nda bir Kürt Devleti kurmakti.Buna degisik gerekceler ve kiliflar uydurarak bu isyanlari gerceklestirmis ve gereken cevabida o dönemin yönetiminden almislardir.Bugün ülkemizi yönetenler de dün bu isyanlari bastiran yönetimlere saldirarak hem bölücülere arka cikarken hem de agababalari olan AB/D'den aferin alma yarisina girdiler. Onlarin verdigi talimatlar dogrultusunda acilimlar yaparak ülkeyi bölünmenin esigine daha cok yaklastirirken hergün verdigimiz sehitlerin sirtindan siyaset yapmaya baslamis ve analarin duygularini sömürerek teröristlere daha cok kan dökme cesareti vermislerdir. Gerekirse yine görüsürüz teröristlerle diyerek hem devleti ayaga düsürmüs ve hem de karsi olanlari kandan gecinenler diye yaftalamislardir. Habur'da teröristlerin ayagina cemaatin yargic ve savcilarini göndererek her teröriste 7 dakikada özgürlüklerini verirken daglarda teröristlerle mücadele veren serefli askerleride Silivri'ye göndertmislerdir. Teröristle pazarlik edenlerin kimler tarafindan desteklendiklerine baktigimizda bunlarin genelde dünkü isgal ülkelerinin kurmus oldugu AB oldugunu,icte ise ne kadar Atatürk ve bagimsizlik karsiti dinci,komünist ve dönme varsa onlar olduklarini görmekteyiz. Bu bagirti ve cagirtilar,bu intikam cigliklari birkac gün sonra duyulmayacaktir artik ve kanli terör yine askerlerimizin ve cemaatinde olsa polislerin kanina girecektir yine bagirti cagirtilarla kamuoyu aldatilacaktir. saygilarla

Imrali ile pazarliga oturup gazetecileride PKK kamplarina göndererek PKK'dan aman dileyen bir iktidar ve onun Cumhurbaskaninin bu ülkeyi terketmelidirler. Icap ederse tekrar görüsürüz piskinligini gösterenlerin sehitlerimizin kanlarinda bogulmalarida yakindir. Milliyetci subaylari AB/D istiyor diye Silivride tutuklatan ve onlarin yerine kendi adamlarini yerlestiren bu iktidar 10 yilda PKK ile yapmis olduklari pazarliklarin hesabini vereceklerdir er veya gec. Ihanet odaklari ancak ortami uygun gördüklerinde faaliyetlerini rahatlikla yürütürler.10 yildir bu ülkeyi yönetenlerin ülkemizi bölünmeye götürecek calismalara yesil isik yakmasini seyreden seyretmekle kalmayan ve onlari destekleyen halk yiginlarina gelince.Aklinizi basiniza toplayin.Ve oylarinizla sattiginiz bu ülkeyi tekrar geri almanin yollarini arayin. saqygilarla

PKK'nin yanisira PKK yandasligi yapan dinci cevrelerin asker düsmanligini meslek haline getirmis olduklarinin biliyoruz.Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin Silahli Kuvvetleri'ne sadece PKK saldirmiyor ayni zamanda onun ezeli düsmani olan dinci ve devrimci gecinenlerde PKK ile birlikte askerimize saldirmaktadir. Öcalan'la görüsmeyi demokrasi olarak gösterenlerin askere saldiranlar olmasi cok sasirtici olmamalidir.Ülkemizde terörün bitirilememesinin arka planinda o terör örgütünün ic ve dis destekcileri vardir. Sevr planinin suya düsmesi ile neye ugradigini sasiran Ermeni ve bölücü Kürtcü cevrelerin icimizdeki adamlari yedikleri tokadin acisini cikarabilmek icin 90 yildir her yolu denediler ve denemeye devam ediyorlar.Mustafa Kemal'e yapilan saldirilarin ardinda Sevr planinin suya düsmesi yatar ki Sevr planini en cok destekleyen cevrelerde dinci cevrelerle Komünist firkanin üyeleriydi.Bugün de Kürdistan icin mücadele verenlerde ayni cevrelerdir.Dinciler kendilerini saklama geregi duymadan hain mücadelelerine devam ederken,döneklik gibi özelliklere sahip olan Komünist cevrelerde demokrasi kilifina bürünmüslerdir cünkü artik Sovyet Rusya yoktur ki kendilerini Komünist diye adlandirsinlar.En kestirme ve döneklik geregi demokrasi diyerek hain calismalarina devam etmektedirler,bu calismalarin icinde milletin bagrindan cikmis olan Silahli Kuvvetler'de mevcuttur.Bütün gücleriyle iktidarin da acik destegi ile Silahli Kuvvetlere saldirmaktadirlar. Son gülen en iyi gülendir.Bu atasözünün gerceklesecegine eminim. saygilarla

Atatürk sonucta hem adam gibi adamdi ve hem de bir devlet adamiydi,yalakalari yoktu.Onu millet alkisliyordu onun satin alinmis medyasi da yoktu.Annesi her fani gibi ölümü tatmisti. Annesinin üzerinden duygu sömürüsü yapan ve yaptiranlar ile bir siir okudum hapse mahkum oldum yalani ile milletin duygularini sömüren ve sömürtenler icin her yol mübahtir yeter ki o yollar onlarin iktidarini saglamlastirsin,fasist uygulamalarina devam etme imkani saglasin. saygilarla

Ve bu rezaleti tüm toplum izliyor aynen dizi filimler,evlenme programlari,yemek tarifleri,kadin programlari ve magazin programlari izler gibi izliyor. Bunun anlami,toplum Türk kelimesinden bikmistir artik,cünkü Türk olmak 10 yil öncesine kadar Türkiye disinda bir problemdi,Bulgarlar,Yugoslavlar,Avusturyalilar,Almanlar ve hemen hemen tüm Avrupa Türk kelimesin karsiydi,bu modaya 10 yildir kendimizde uyum sagladik.Malum Erdogan uyum yasalari diye AB'nin ne kadar dayatmasi varise bir gecede cikarttirdi iste Türk olmanin bir sorun olmasida böylece basladi Türkiye'de. Birisi bana Türkiye'de Türk olan bir sey göstersin.Göstersin derken;dincilik,üc kagitcilik,din simsarligi,köse dönmece,döneklik,yalakalik,devlet düsmanligi,Türk olmaya karsi olmanin disinda TÜRK OLAN BIR SEY göstersin. Süheyl Batum baska bir dünyadan gelmedi.O da bu toplumun bir ferdi olduguna göre ayni meziyetlerin az veya cok onda da olmasi sasirtici degildir. saygilarla

haklisiniz. saygilarla

Ölüm aci bir sondur ve ölen icin üzülünür.Insan olanlar icin ölüme üzülmek dogaldir.Ölünün kimligi önemli olmamali bu üzüntüde. Trabzon'lu bir Türk vatandasi olarak Cuma günü oynanan Trabzonspor -Ankaragücü macinda tribünlerde acilmis olan ve Recep Tayyib Erdogan'a hitaben yazilmis olan "acin acimizdir"pankarti beni fazlasiyla üzdü.Trabzonspor bir spor klübüdür ve de büyük bir camiadir,milyonlarca insanin gönlünde Tranzonspor sevgisi yatar.Trabzonspor'un tribünlerini Recep Tayyib Erdogan'in reklam araci olarak kullandirmak herseyden önce ayiptir ve bu ayibi Trabzonspor yönetimi tüm olarak boynunda tasimistir.Trabzonspor ne Recep Tayyib Erdogan'in ne de Fetulahin yayin organi ZAMAN'in propaganda aleti olamaz. Bunca sehit verdik yillardir,Trabzonspor'un tribünlerinde ne zaman sehit annelerine hitaben "ACINIZ ACIMIZDIR"pankarti acildi? Ayiptir,yaziktir Trabzonspor'a,yakismiyor yalakalik yakismiyor.Trabzonspor AKP'nin taseronlugunu üstlenemez. saygilarla

Türkiye'de kapali fasizm artik acik fasizme dönüsmüstür,buna karsi olmayanlarin kendilerini sanatci olamazlar. 50 yildir Somali trajedisi var,cocuklar acliktan ölüyor Somali'de,tüm Avrupa Somali'ye yardim yagdiriyorken neredeydi Egemen Bagis'in hayrani plastik Ajda? Iktidara yalakalik yapan ve de kendilerini sanatci diye satanlar gitsin Avrupa'da sanatcinin ne oldugunu ve neler yaptiklarini görsünler.Sanatci cok kaset satmakla olmaz,sanatci devrimcilikle olur.Cok kaset satmakla sanatci degil zengin olunur. Millet olarak aymazligin ve cehaletin daniskasini sergiliyoruz. saygilarla

Geldigimiz yeri görmek icin Tortum'a bakin,bakin ki yasli yasli ve gözleri yasli onlarca kadin nasil HES'lere karsi caresizlik icinde mücadele verirken polis devletinin polisi tarafindan dagitildilar.Sadece kadinlar ve yasli erkeklerdi mücadele verenler.Iclerinde ne bir avukat,ne bir üniversiteli,ne bir gazeteci ,ne bir aydin yoktu.Onlar tek baslarina mücadele veriyordular.Pes ettirildiler,gücleri o kadarcikti.Kimbilir belki de haberleri izleyip bu sahneleri gören bazilari "OH OLSUN NE ISINIZ VARDI DA HES'E KARSI MÜCADELE VERIYORDUNUZ"diye göbeklerini kasimislardir. Iste Cumhuriyet kuruldugundan bugüne kadar geldigimiz nokta bu kadarcik mis bir arpa boyu bile degil... saygilarla

Kadinlara yönelik siddet dini carpitan yobaz zihniyetten kaynaklaniyor. 13 yasindaki kiza 26 kisinin tecavüz etmesini,"tecavüz edilen kiz herseyi biliyordu,tecavüz edenlere agir ceza verilmesin"diyen yargic ve savcilar Türkiye'de kadina yönelik cinayet ve siddeti cesaretlendirmektedirler. 1400 yildir Islamiyeti anlatan kafalarin cogu kadini erkegin kölesi olarak anlatmislardir.Acin bütün yazilmis olan kitaplari göreceksiniz ki birkac istisna disinda(ki onlara da zindik diyorlar)tüm din üzerine yazilmis olan kitaplarda kadin dögülmeye,köle gibi kullanilmaya yakisan bir varlik olarak görülmektedir. Bunlar o kadar ileri gitmislerdir ki;"Cehenneme girdim baktim ki hepsi kadin"diye birde hadis uydurmuslardir.Bunlar Turan Dursun'u öldüren zihniyettir. Bunlar, Havva, Adem'e yasak meyvayi yedirdi diye,kadini seytan olarak kabul ederler ve tüm kötülüklerin kaynaginda kadini görürler. Erkek olmayi cocuk yapmak sananlar cocuk erkek oldugunda gururlanirlar kiz oldugunda caktirmadan hayiflanirlar.Bunlarin birakin kadini,Tanriya bile saygilari kalmamistir. saygilarla

Acun Ilicali'nin Erdogan sevgisi Böyledir bunlar... Acun Ilicali,televizyon kanallarinin güleryüzlü sempatik tavirli shovmeni.Birden bire sivrilip her dala konan birisi. Acun Ilicali basbakanin annesi öldü diye o geceki programini baska bir tarihe ertelemis ve bunu da gururla anlatiyor. Sormak istiyorum Acun'a;kac tane sehit icin programini erteledin bugüne kadar.Kac anne icin programini iptal ettin bugüne kadar.Seni herkes izliyor televizyonda,severek,kim ve ne olduguna nasil sivrildigine aldirmadan seni izliyorlar,sen ise yüzlerce sehit icin ertelemedigin programlarini basbakanin annesi öldü diye erteliyorsun,bu sevgimidir saygimidir yoksa ileriye dönük bir yatirimmidir? Acun Ilicali'ya bu davranisini hic mi hic yakistiramadim. saygilarla

Her fani gibi basbakaninda annesi iki gün önce vefat etti,Allahtan rahmet dilemekten öte birsey gelmez elimizden,yani aglamak o anneyi geri getirmez,Kuddusi Okkir'da geri gelmeyecek,Dogan Yurdakul'un eside geri gelmeyecektir.Ölenle ölünmez,hem Islam dininde ölünün arkasindan aglamayin diye de bir ögüt vardir.Tabii ki insan sevdigi birisini kaybedince aci duyar,aglar bazilari cok aglar bazilari daha metindir az aglar veya hic aglamaz.Acisini yüregine akitir.Basbakanin annesi ölünce farkli degildir.Basbakanin annesinin ölümü ne cok aglamayi gerektirir ne de sevinmeyi. Hergün sehit verdigimiz bu ülkede,sehitlere ayrilan yayin saati en fazla 5 dakikadir,bu da sehit cenazesinde ki cemaatin coklugu ve azligina göre degisir bazen bir dakikalik bir haberle sehit unutulur. Herhalde söyleyecek bir kelime bulamamis veya kelimeler bogazinda dügümlenmis olacak ki NTV'nin Karacaahmet'ten haber yapan muhabiri olan kadincagiz 5 dakikalik bir haberin icine 15 defa "BASBAKAN ERDOGAN"sözlerini yerlestirdi,sanki basbakan Erdogan'in adini ezberlemeye calisan ilkokul talebesi gibi. NTV malum oldugu üzere,patronunun AKP'den büyük cikarlari olan bir medya kurulusudur.Siradan bir habercinin 5 dakikada 15 defa basbakan Erdogan demesi de sanirim bundan kaynaklanmaktadir.Velinimetlerin adlari hep anilir. Basbakan Erdogan'in annesi vefat etti,Allah rahmet eylesin,hergün onlarca anne vefat ediyor,kimisi acliktan kimisi hastaliktan kimisi kahirdan ama bunlarin hicbirisi icin televizyon kanallari kollari sivayip özel yayinlar yapmiyor.Ne de olsa basbakanin annesiydi ölen,basbakanla aglayip onunla üzülmek farz olmustu müslümanlara!Hatta birisi basbakan Kuran okurken herkes agladi diye de bir haber saldi ortaliga,ne de olsa basbakanin sesi güzel.Hani nasildi o satirlar:" Adi güzel,Kendi güzel Muhammed" Dünyanin hicbir ülkesinde bir basbakanin annesi öldügünde yer yerinden oynamaz.Türkiye haric.Cünkü Türkiye'de yagdanliklar hala mevcut. saygilarla

Beyoglu Belediye Baskani Ahmet Misbah Demircan'in yani hani su Beyoglunda masa sandalye demeyip toplatan fakat Kadir Topbas'in büfelerine pastahanelerine dokunmayan belediye baskaninin babasi olan müthis dincilerden Ali Riza Demircan'in yazdigi "ISLAMDA CINSEL HAYAT"adli kitapta cennetteki zevk-ü sefayi anlatirken yazmis olduklarini okudukca insanin aklina oranin cennetmi yoksa bilmem ne mi oldugu sorusu takiliyor. SÖZCÜ gazetesi bu kitaptan alintilarla hakli olarak sormus:"CENNET GENELEV MI?"diye.NE kadar dinci ve din bezirgani internet sitesi varsa Sözcü'ye saldiriyor ve hakaretler iceren yazilarla müslümanlardan özür dilenmesini istiyorlar. Münafiklik insanlarin göründügü gibi olmamalarina denir.Sözcü Gazetesi yazilmis olan bir kitaptan alinti yaparak cennetle ilgili nasil böyle yakisiksiz yaklasimlarda bulunuldugunu anlatmis,müslüman gecinenlerin önce bu kitabi okuyup yalanmi yanlismi diye inceleyip aslinda tepkiyi o kitabin yazarina göstermeleri gerekirken bunu aciklayan ve yanlisligini vurgulayan gazeteye saldiriyorlar. Dincilik dindarlik degildir.Dindarlar icin Islamda cinsel hayat diye bir tartisma konusu zaten yoktur,mantikli olan hersey dine de uygundur.Dincilerdir dini carpitan ve sapiklastiran. Ali Riza Demircan hocada ayninsini yapmis ve ne Allaha ve ne de cennete yakismayan tarzda bir kitap yazarak aslinda müslümanlara ve Allaha hakaret etmistir,özür dilemesi gereken Ali Riza Demircan olmasi gerekirken münafiklar Sözcü'ye saldirmaktadirlar. Bu din bezirganlari hep böyledir... saygilarla

Duygu sömürüsü ve Erdogan kokan bir yazi...! 27 yil bir örgüt hemde dünkü isgal güclerince desteklenen bir örgüt kan döküyor,bebeleri öldürüyor,Kürt Türk demeden basiyor tetige,dösüyor mayinlari Italya'dan eroin satarak alinan mayinlari,asker öldürmek icin basiyor mekanizmaya...Kursun adres sormazmis evet dogrudur ama bu kanli örgütün kursunlarinin tek bir adresi vardi;Türkiye Cumhuriyeti'nin askeriydi o örgütün adresi. Bebeler ölmesin diye yillardir bu kanli örgüte karsi mücadele veriliyor.Ama durmuyorlar,cünkü amaclari kan dökmektir.Asker silahi biraksin.PKK degil önce asker birakmaliymis silahini.Sanki önce asker ates etmistide simdi askerden ateskes bekliyorlardi.Bildigimiz kadari ile bu ihanet odagi örgüt ilk baskini Eruh'ta yapmisti,ASALA'dan devraldigi görevi yerine getirmek icin 30 yila yakindir mücadele veriyor bu örgütr.Adinada özgürlük savasi koymuslar.Neyin özgürlügüyse onun icin kan döküyorlar. Rüzgar eken firtina bicer. saygilarla

Kadini erkegin kaburga kemiginden yaratan zihniyetin kadinlara karsi saygili olmasini bekleyemeyiz.Islamda olmayan fakat Allahin emriymis gibi dayatilan türban üzerinden siyaset yapilan ve din kavgasi verilen tek ülke Türkiye'dir. Diyorlar ki:türban icin kadinlara dayatma falan yok,onlar özgür iradeleriyle bu türbani takiyorlar.Kocaman bir yalandir bu.Türban daha dogrusu tesettür diye Türkiye'de kadinlarin giymis oldugu kiyafetlerin hemen hepside dayatmadir.Bu dayatmalarin zorbalikla,siddetle olanlari gibi,beyin yikama metodu ile de oldugu bilinmektedir.Kuran'da olmayan bir yasagi sabah aksam dinci kanallarda propaganda yapanlarin görevi kadinlari daha dogrusu toplumu psikolojik baski altina alarak onlara din disi kiyafetler giydirmektir,nitekim bu görevi basariya ulasmaktadir,son 10 yil icinde kapali kadinlarin orani yüzde yüz artmistir. Bize yutturulmaya calisilan sey,son 10 yilda ülkemizde müslümanlar tam anlamiyla özgürlüge kavustular yalanidir.Müslümanlar özgür olmadiklari icin sirk kiyafetleri giyercesine acaip kiyafetlerle ortalikta boy göstermektedirler.Cünkü analari,babalari,abileri,kocalari,mahalle imami,cami müezzini böyle buyurmaktadir onlara. Islamda kadinin hicbir degeri yok derken aslinda biraz haksizlik yapiyoruz.Islam ülkelerinde uygulanan ve ne oldugu belli olmayan inanca Islam demek yanlistir.Her ne kadar Kuran'da kadinlar hakkinda tartisilmasi gereken noktalar varsa da dikkatle incelendiginde Kuran'da kadin haklari diye bazi haklar vardir. Kadinin bir meta gibi görülmesi sadece Islam ülkelerinde yoktur,bu öteden beri erkek hegemonyasinin kadin üzerinde olusturdugu baskinin tüm dünyada yayginlasmis olmasidir.Muhakkak ki bu anlamda din adamlarinin vebali cok büyüktür. Kadinin bir meta olarak görülmesi,erkegin kadin üzerinde her hakka sahip olmasi gibi bir zihin yapisinida olusturur.Buna egitimsizlik eklendiginde tamamen tehlikeli bir durum haline gelir.Bosandigi kadina hala kendi kadini gözü ile bakmak ancak hasta bir ruhun ürünüdür.Bir kizi sevmeyi o kiz üzerinde hak iddia edecek kadar mantiktan yoksun olan zihniyette hasta bir ruha aittir.Bunu kisa olarak özetlemek gerekirse;ülkemizde kadinlari namus veya bilmem ne ugruna gözünü bile kirpmadan öldürenler ve bunu alkislayanlar kesinlikle söyleyebilirm ki hasta olan ruhlardir. saygilarla

..."Sunu iyi biliniz ki,bütün arkadaslarim beni yalniz birakip gitseler,ben bu Meclis-i Ali'de tek basima kalsam da mücadeleye ahdettim. Düsman adim adim her tarafi isgl ederek Ankara'ya kadar gelecek olursa,ben bir elime silahimi,bir elime de Türk bayragini alip Elma Dagi'na cikacagim.Burada tek basima son kursunuma kadar düsmanla carpisacagim.Sonra da bu mukaddes bayragi gögsüme sarip sehit olacagim.Bu bayrak kanimi sindire sindire emerken,ben de milletimin ugruna hayata veda edecegim. Huzurunuzda buna ant iciyorum... Mustafa Kemal (1920-Birinci Büyük Millet Meclisi'nin gizli celsesinde) Atatürk baristan bahsetmistir fakat bu baris ülkenin ve ulusun cikarlarini yok sayan bir baris degildir.Teröristle pazarlik baris degil teröre boyun egmek daha da ileri giderek ihanettir.Terör örgütünün isteklerinin neler oldugunu bile bile o örgütle sözümona ülke cikarlari icin pazarlik etmenin anlami o örgütün isteklerine karsi daha makul tavizler vermektir.Bu tavizler asla ülkenin ve ulusun cikarlari icin olamaz.Bu mantika aykiridir. Mustafa Kemal'e olan düsmanligin,asil nedeni,Osmanli'dir.Laikliktir.Atatürk düsmanlari onu gözden düsürmek icin mümkün olan her yalani her iftirayi kullanmaktadirlar. Bir ülkeyi yöneten kisi ben LAIK DEGILIM AMA DEVLET LAIK diyorsa bu bilineki LAIKLIGE KARSI BIR tavirdir.Laik bir ülkeyi yöneten kisiler laik olmayabilir ama bunu bayrak yaparak kendilerine bundan cikar saglamaz.Laik bir ülkenin basbakani eger dini siyasete alet ediyorsa,laiklik prensiplerini cigniyorsa bu basbakanin amaci din devleti kurulmasi icin adimlar atmaktir. saygilarla

Sehirlesmenin ne oldugunundan bihaber olanlarin yönettigi ülkemizde cikar cevrelerinin ceplerinin doldurulmasi insan hayatindan daha önemli bir yer isgal etmektedir. Betonlasmayi sehirlesme veyahutta kalkinmanin isareti olarak gösterme sanatini cok iyi becerenleri anlamak zor degildir asil anlamakta zorlandigimiz taraf,arabanin en iyisini,binanin en iyisini,yemegin en iyisini modernlik olarak görmeyi bir hüner sayanlardaki aymazliktir. Ucakla Avrupa'ya giderken,söyle bir yukaridan asagidaki görünüse bir göz atin.Bir tarafta insanda yasam zevkini yok eden bir beton yigini diger tarafta yemyesilbir doganin icine serpistirilmis olan sehirler köyler kasabalar görürsünüz.Onlarida yapanlar insandir digerlerini yapanlarda insandir aradaki tek fark birinin betonlar arasinda yasamayi modernlesme görmesi digerininde yesil doganin insan yasamina verdigi katkinin degerini bilmesidir. Kültür seviyeleri yüksek olan toplumlarin yasadigi ülkeler sadece insan zevkine göre degil tabiat afetlerine karsida önlem almayi görev bilenler tarafindan yönetilmektedir.Yani birileri zengin olsun köse dönsün diye yesilliklerin peskes cekilmedigi ülkelerden bahsediyorum.TOKI adi altinda dostlari zengin etme anlayisi ancak cikarci hükümetlerde olur.Insanlara konut yaptiriyoruz diyerek ülkenin yesilini yok ettirenler insan dostu degildir. saygilarla

Ben sahsen Türk Silahli Kuvvetleri'nin bugün icinde bulundugu sartlari dogal bulmuyorum.Bu silahli kuvvetler Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Yüce Atatürk'ün ordusu olamaz diyorum. Üc tane ******,pabuc birakan ordu,ordu olamaz. Ordunun sivil iradeye tabi olmasi ile samar oglani olmasi arasinda müthis bir fark vardir.Su andaki ordu samar oglani olmustur,ordunun basindaki isimlerse cinemaskop veya üc boyutlu film seyreder gibi bu tokatlari seyrediyor ve keyiften dört köse oluyor ki kendisini tokatliyorlar diye. Bu ordu,muvazzaf generallerini tutuklatti, Bu ordu emekli generallerini tutuklatti, Bu ordu,muvazzaf subaylarini tutuklatti, Bu ordu tutuklattigi subay ve generallere yapilan hukuksuzlugu seyretti,seyretmekle kalmadi o general ve subaylari tutuklatan iradeye de selam ve topuk cakti. Bülent Arinc gibi bir adam koca bir orduyla dalga geciyor. Tabii ki ordunun uymasi gereken sartlar kaideler yasalar vardir.Ordu suc islemeyi mesrulastiramaz ama bir ordu cemaatin hazirladigi ve iktidar yargisininda sahneye koydugu bu rezil ve kepaze sartlara boyun egmez.Eger egiyorsa Türk Silahli Kuvvetleri'nin safdisi edilmesinin suc ortakligini yapmaktadir. TRT bu milletin paralarini birtakim cemaat gazetecilerine peskes cekercesine dagitirken yine bu milletin bagirindan cikmis olan Silahli Kuvvetlerine karsi olamaz eger karsi ise bu TRT Türk ulusunun TRT'si degildir.Elektrik faturalariyla milletten gaspedilen paralari TRT Türk ulusunun milli cikarlarina karsi kullanamaz.TRT'nin Türk Silahli Kuvvetleri'ni hedef alan yayinlari Türk ulusunun milli cikarlarina karsidir.Ihanet ÜLKENIN RADYO VE TELEVIZYONLARINA kadar girmistir. TRT Türk Silahli Kuvvetleri'ni hedefe koyarak Yazicioglu'nun ölüsünden velinimeti olan Erdogan'a cikar saglayacagina Yazicioglu olayinin perde arkasini arastirsin ve Nizam-i Alem üyelerinin neden Yazicioglu'na karsi olduklarinin arastirmasini yapsin.Yazicioglu'nun, varsa katilleri,bunlar onun bagli oldugu cemaatte aranmalidir Türk ordusunda degil. saygilarla

Ha tamam hemen öyle yapalim,atesi keselim ve Kürtlere bagimsizlik verelim ve demokrat ve baris yanlisi olalim.Söylermisin bana biz Kurtulus savasini haksiz yere mi verdik yoksa?Yoksa o dilinden düsürmedigin Atatürk'ü sadece baris istiyor diye mi savunuyorsun.Madem ki biz bugün demokrat olacaktik o zaman Sevr'i hazirlayanlar hakliymislar,Sevr'e karsi olanlar bu ulusun karsisinda olanlarmis. Evet tekrar ediyorum,PKK ile görüsülmesini dogru bulanlar,PKK'nin istedigi demokratik maskeli özerkligi ve bagimsizligi savunanlar,Türk ordusunu Kürtleri yok etmeye calisan bir mekanizma olarak göstermeye calisanlar Kurtulus Savasina da karsidirlar ve de Sevr yanlisidirlar.Bunu yazilardan anlamak zor degil ki...Hersey apacik ortadadir.O zaman demek ki Erdogan'in PKK acilimi cok dogruymus,PKK ile mücadele eden generallerin tutuklanmis olmasi hakkin yerini bulmus olmasidir. Evet Atilla Ilhan'i rahmetle bir kez daha aniyorum. saygilarla

Türkiye,IMF ve AB'nin baskilari ile topraklarinin mülkiyetini yabancilara teslim etmektedir,peki diger ülkelerde durum nasildir. Yunanistan ve Rusya Federasyonu'n da sinir bölgelerinde yabancilara arazi satisi yasaktir. Israil'de yabancilarin toprak satin almasi söz konusu olmadigi gibi,Israil vatandaslari dahi devlete ait topraklari satin alamazlar. 1Mayis 2004'de AB'ne katilan ülkelerden Macaristan,Polonya,Cek Cumhuriyeti,Slovakya,Litvanya ve Estonya'da AB'ne girmeden önce yabancilara toprak satisi yasakti.Gecis süresi icerisinde de toprak satisi yasagini devam ettirmislerdir. Yabancilarin Türkiye'de satin aldiklari topraklarin yüzölcümü 53 bin Km2'dir.Ülkemizin yüzölcümü ile karsilastirildiginda aslinda durumun vahameti daha iyi anlasilmaktadir. Israil'in GAP bölgesinde satin aldigi tasinmazin 450 dönüm oldugunu ve bunlarin simdilik Türk vatandaslarinin üzerine kayitli oldugunu söyleyebiliriz. Yukaridaki rakamlara,AKP iktidarinin yapmis oldugu düzenlemeler ile yabancilara maden,yeralti zenginligi ve altin aramalari icin satin aldiklari veya kiraladiklari arazilerin yüzölcümpü dahil degildir.Ülkemiz AKP iktidari ile satisa sunulmustur.Ve bunu bazi cikar cevreleri alkislamaktadir. Almanya'da 50 yila yakin yerlesmis ve artik kismen Alman vatandasi olmus veya artik o ülkede yasam mücadelesi vermeyi tercih etmis olan milyonlarca Türk kökenlilerin o ülkede satin aldiklari tasinmazlari örnek göstererek Almanya'yi Türkler mi bitiriyor diye espri yapanlar ciddiyetten uzak ve neyi nasil kiyasladiklarinin bile bilincinde olmayan zihniyetlerdir. Avrupa ülkelerinde yabancilara toprak satislari cok ciddi bir sekilde takip edilmekte ve bir sürü sartlari haizdir.Öyle her isteyene toprak satma modasi AKP ile TÜRKIYE'ye yerlesti cünkü bu topraklari onlarin ne analari ne babalari ne de dedeleri kurtarmistir.Onlar sadece mirasyedidir. saygilarla

Yunanistan borc bataginda oldugu halde adalarini satisa sunmadi.Ayagimizdaki donlar disinda ne buldularsa harac mezat satanlar simdide kendilerinin neden olduklari cari acigi kapatmak icin yabancilara topraklarimizi satiyor.Yani dün savasla elde edilemeyen bu topraklar simdi cari acik kapatmak icin peskes cekiliyor. saygilarla