Zıplanacak içerik

Damien

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Damien tarafından postalanan herşey

  1. kemalistlerin din düşmanlığı, islamiyete önyargılılığı... böyle şeyleri nasıl buluyorsanız bravo doğrusu, çok yaratıcısınız. tıpkı laikliği din düşmanlığı ya da dinsizlik olarak görmek gibi. islam dininde reformu bile düşmanca karşılamak da takdir toplayan bir davranış herhalde, bu kadar tutulduğuna göre. türbanı siyasi simge olarak görenler, rant amacıyla siyaset yapanlar sınıfına ait olan siyasetçiler değil midir?
  2. Damien şurada cevap verdi: figgaro başlık Havadan Sudan Konular
    benim öyle büyük bi derdim yok. bazen can sıkıntısı oluyo ama o da herkeste olduğu gibi. ben aslında düzenli bir iş sahibi olmak istiyorum artık diyebilirim. en büyük arzum bu hayatta, şu an için.
  3. bu kadar çok parti merkez etrafında zor toplanır. parti kurmanın türkiye'deki en güzel faydası da devletten trilyonlarca yardım almak.. o yüzdne parti kurmak memlekete pek hayırlı bir iş değil. onun yerine, Türkiye'nin eksik olduğu yönleri geniş bi şekilde ele alırsınız, bu sorunları çözücek politikalarınızı da halka derinlemesine anlatırsanız, yeni bir parti kurmaktan daha faydalı bir iş yapılmış olur. Türkiye'de bunu yapan parti yok. iktidarda bile yok muhalefette bile. muhalefet bir gün olsun "benim ekonomiye karşı politikam şudur, şu olacaktır" demedi.
  4. Damien şurada cevap verdi: figgaro başlık Havadan Sudan Konular
    öncelikli sorum: sen kendi derdine derman olabiliyo musun? (kızdırıcak bi soru değil, ama yanıt verirsen memnun olurum)
  5. zaten gelişme aşamasında olan basınımzda da kutuplaşma yok değil. islamcı basın, liberal basını günahkâr görme eğiliminde genel olarak. bunu da devletin üst makamını işgal edenlerin siyasi tutumları, bakış açıları ve basının da bu kişileri koruma çabası belirliyor. yani, kendisini Atatürk devrimlerini koruma göreviyle yükümlü sayan ve dünyanın yeni bir Osmanlı'ya ihtiyaç duyduğunu savunan basın. AKP iktidarı döneminde de basın, gerek liberal gerek islamcı, iktidarı acayip bir şekilde destekleme yarışında. islamcı basın bu konuda arayı açmış bir durumda. bu çok tehlikeli bir durum yaratacağa benziyo.
  6. niye olmasın ki, sanal ortamda tanışıp evlenenler yok mu? var. benim de yurtdışından çok güzel arkadaşlıklar kurduğum kızlar var. gerçekten sevebileceğin birisi niye çıkmasın?
  7. bitakım virüsler bilgisayarının voltaj ayarlarını etkilemiş olabilir mi acaba? ya da işlemcin anakart üzerinde gevşemiş olabilir, bi temassızlık olabilir. ona da dikkat et. bende de eskiden oluyodu. anakartı değiştirince bi sorun kalmadı ama şimdi de ekran kartı kafayı yiyo.
  8. Damien şurada cevap verdi: suheda başlık Kadın Erkek İlişkileri
    evet nedense ayvayı yiyen hep erkek oluyo. abartmayalım ama arkadaşlar hanımlar da çok büyük güçlüklerle yaşıyolar bilirim ben. kimi kadınlar vardır, kocası istemiyo diye çalışamazlar. kimisi de boşanamazlar canlarından olmamak için. çok vardır töre cinayetine kurban giden. kadının mağduru da az değildir yani. en iyisi erkekler de kötüdür kadınlar da diyelim olsun bitsin
  9. töre cinayetini işleyenler veya onların aileleri değil, insanları bu kadar *****, boş yetiştiren, amaçsız bırakan devletimizdir bunun sorumlusu. asıl utanması gerekenler de bu ihmâlkarlığı yapanlardır.
  10. Atatürk'ün dil devrimini geliştirdiği yıllarda, O her gittiği yerde akademik toplantılar düzenlemekte, öz Türkçeye doğru hızla yürümek için her türlü olanaktan yararlanma yolları aramaktadr. Florya köşkünde böyle bir toplantının yapıldığı bir gece, Vali Muhittin Üstündağ, bilim üstünlüğüne inandığı Osman Ergin'den söz ederek çok ilginç bir inceleme yapmış olduğunu açıklar. Atatürk memnuniyetle emreder: Çağıralım buraya! Florya köşkünden hareket eden bir motor Osman Ergin'i getirmek üzere büyükada'ya gider. Osman Ergin hazırladığı tarım konulu makalesini de alarak Florya köşküne gelir. Salona alınan Osman Ergin makalesini okumaya başlar ve Atatürk'ün gözünde neşe pırıltıları belirir. Büyük bir ilgiyle dinleyen Atatürk, takdirini saklamayıp arada sırada bir sözcük, bir buluş hakkında bizzat açıklama yaparak Osman Ergin'in yerinde bulduğu düşüncelerini alkışlar. Makalenin okunması bittiği zaman herkes memnundur. Osman Ergin derin bir nefes aldıktan sonra makaleyi katlayıp cebine koymak üzeredir. Birden bir olay, hiç beklenmedik bir olay.... Atatürk'ün kaşları çatılmış, az önceki tatlı sesi çelik gibi sertleşmiş olarak seslenir: - Ver bakalım şu makale müsveddelerini Osman Bey! Makalenin yazılı olduğu kağıdı Atatürk'e verir Osman Ergin. Atatürk'ün kaşları çatılmış, alnı kırışıklarla dolmuştur: - Siz, Bay Osman Ergin, benim bu ülkede bir harf devrimi yaptığımı bilmiyor musunuz? Bu soru, derin susuşun sırrını çözümlemişti. Gerçekten özlü büyük bir çalışma ve emeğin sonucu hazırlanmışi birçok bilim adamlarına, profesörlere nasip olmayan takdirleri kazanmış bulunan bu makalenin en büyük, affedilmez hatası, Arap harfleriyle yazılmış olması idi! Osman Ergin beyninden vurulmuşa döner. İşte Atatürk'ün dil konusuna verdiği önem.
  11. Damien şurada cevap verdi: marti_name başlık Güncel Konular
    ortadoğu'daki müslüman devletler, demokrasiden uzak, şeriatı da geçin ortaçağ zihniyetiyle yönetilmeye devam edildikçe, bölgedeki yüzlerce terör örgütüne destek vermeyi sürdürdükçe savaş da bitmez. batı dediğimiz devletlerin yaptıklarını ve medeniyet kavramını doğru okumak gerektiğini görelim. medeniyet siyasi anlamda olmayıp sanatsal, bilimsel, toplumsal kalkınmışlıktır. ama batı ülkelerin siyasi medeniyete bakarsak, ortaçağ zihniyetiyle yönetilen ortadoğu ülkeleriyle aralarında pek bi fark kalmıyor.
  12. Türkiye'ye cesur adam lazım. yoksa, diğer her türlü şey bizde mevcut. silah, top, tank, adam, para, toprak, zeka; sadece cesur olmak yeter. zamanında bülent ecevit kıbrıs'a asker çıkaracğını söylediğinde, herkes buna karşı çıkmıştı. ama kimseyi dinlemedi, askerini çıkardı. abd ve avrupa ambargo koydu ama ordaki insanların canını kurtardı. cesur bi hareketti yaptığı. şimdi biz niye sınır ötesine geçemeyelim ki.
  13. dil elbetteki korunmalı, ama yapmayın allah aşkına, yabancı dil eğitiminin özentilikle, kültürden koparmasıyla ne alakası var şimdi? ben yabancı dil öğrenmek için yabancı ülkeye de gitsem, gitmesem de Türkiye'de de aynı dili öğrensem, üniversitede de aynı dilde eğitim alsam nesi var bunun? hep bahsedip duruyoruz kültür dil diye. bugün zaten kullandığımız sözcüklerin çoğu öztürkçe değil, arapçadan farsçadan gelme kelimeler. onlara ne olucak peki? emperyalist devletlerin dillerinden iyidir mi diyosunuz. çok iyi..
  14. keşke cahil kalsaydım da, hayatın bu gerekliliklerini zorluklarını baştan görmeseydim. gördükçe artık karmaşaya bir düzen getiremez oluyorum. bence hayatın en acı tarafı da, hiçbi şekliyle insana, duygularına yer vermiycek bi sisteme oturmuş olması. bazı şeyleri yapmak için elinizden bir şey gelmiyo. düzen öyle kurulu ki, herkes bir alternatif olsa bu hayati terkedebilir kaçabilir. zaten kaçıcak bir yer olmadığı için herkes birarada yaşamakta. ve hayatın güzel tarafları da herkese eşit düşmüyo işte.. keşke hiç görmeseydim buraları da kendi bildiğim gibi yaşayıp gitseydim.
  15. enteresan şeyler bunlar
  16. aşka inanmam ama mantık evliliğine de karşıyım. kesinlikle yapmam öyle şey. olmaz. beni seven, sayan, benimle paylaşan birisi dışında evlilik yapmam. siz de yapmayın
  17. Damien şurada cevap verdi: dogus1987 başlık Politika Bilimi
    tabi zaten köy enstitülerinden kötü ne vardı ki memlekette zamanında.. çağdaş eğitim verdikleri için kötüydü zaten. eğitim seviyesini yükselttiği için de kötüydüler. köylünün en azından çağdaş eğitim almasını sağladıkları gibi, köyden kente göç gibi bişeye de sebep olmadıkları için kötüydüler. sonra, memlekete bilinçli adam yetiştirdikleri için de kötüydüler. daha ne diyeyim ki.
  18. rock müziğin gelişimi genç kitlelerin, geleneksel yaşam tarzlarından kopmaya başlamasıyla beraber, siyasi, toplumsal olaylara ve baskılara karşı kendilerini farklılaştırma çabasıdır. esasında ilk festivallerin meydana geliş sebepleri siyasi muhalefet de olmuştur. metal müziği ben de severim. neden derseniz, geleneksel yapıdan kopuk olması, ortak bir kültürü meydana getiriyo olması, sert olması, melodik olarak bana doyum vermesi ve hitabettiği duygu. yeni nesil heavy metal gruplarında artık ölüm, kan, şeytan gibi konseptlerin dışında çok daha farklı alanda konseptler işleniyo. artık heavy metal de eskisi gibi değil. ve açıkçası bu yeni hali çok daha hoşuma gidiyo.
  19. benim cevabım şu olur: kağıdı sonsuza böldüğümüzde zaten denklemdeki gibi sonuç sıfır olur, yani kağıdın parçalarından eser kalmaz. yokolur. yok olan kağıt parçalarını da birleştirmek olanaksızdır. çünkü yokturlar. e dolayısıyla ikinci denklemin sonucu da 0 olur. çünkü olmayan bir şey birleştirilemez, tekrar parçalanamaz.
  20. türkiyeyi beğenen de var beğenmeyen de.. ikisi için de ağırlıklıdır denmez bana göre. konsolosluklarda ya da başka ülkelerde zor durumda bırakılan vatandaşlarımız olduğu gibi, türkiye'ye yıllardır tatile gelen, gelmeye de devam etmek isteyen yabancılar da var. belki bizi bizden çok seven... tarihsel, laiklik çerçevesinde dış siyeset ekseninde ise türkiye yalnız kalmış denilebilir. malesef bazı alanlarda gücümüz yok.
  21. karakterin oluşumundaki doğumsal etkenler, çocuğun genetik yapısı da niye olmasın. kimi insanın yetenekli, kiminin yeteneksiz oluşu.. sporcuların, müzisyenlerin, sanatçıların doğuştan yetenekli olması genlerle alakalı bir şey. genetik anlamda da şöyle olabilir diye düşünüyorum: genler sayesinde çocuğun beyin, sinirsel ve fizyolojik yapısı oluşmaya başlıyor. çocuğın dış dünyadan adığı tepkilerle bu sinirsel yapı değişmeye, oturmaya başlıyor, çocukluk döneminden başlayarak. dış dünyadan aldığı tepkiler de aile, eğitim, öğrenme, tutum ve tepki karmaşası olabilir.
  22. ülkemizin dış siyasetinin ve buna paralel olarak iç siyasetinin ne durumda olduğu defalarca tekrarlanmış. kimi arkadaşların düşünceleri doğrudur, türkiye'ye belli bir model uydurulmaya çalışılıyodur. ülkemizdeki kimi insanlarsa yapacağı ve üreteceği bi şey olmadığından çeşitli maskelere bürünürler. örneğin, chp muhalefet yapamıyo, iktidara karşı alternatif projeler üretemiyo, üretiyosa bile iletişimini doğru düzgün beceremiyor. zaten türkiye'de bazı şeyleri yerine oturtucak siyasetçi yok. r.t. erdoğan ve akp hükümetinin ise övülücek tarafları olsa bile iktidarda durma gerekleri yok. Atatürk, cumhuriyet ve laiklik toplumumuzda belli bir sembolik değere sahiptir. eğer bugün modern çerçeve içerisinde dünyayla sanatta, sanayide, sporda, askerlikte vs (geriden de olsa) rekabet edebiliyosak, bu temeli bize hazırlayan işte bu değerlerdir. bu değerler sayesinde belli standartlara kavuşabildiğimzden ötürü toplum dinamikleri bu değerlere verilen zararlara karşı tepki göstermektedir. ülkemizin bu durumda olduğunu okuyan aklı başında insanların yapması gereken ise, boş işlerle uğraşmayı bırakıp dünyayı en sağlıklı şekilde okuyabilmek için kendimizi geliştirmektir. dünyayı derken sırf siyaset alanında demiyorum. iş, sanat, bilim, sanayi, ekonomi olsun her alanda ülkemizi dünya standartlarına kavuşturup geleceğe daha sağlam bir temelle adım atmak için kendimizi buna yöneltmeliyiz.
  23. **** ********* ********* ********* türkiye cumhuriyeti'nde doktor, mühendis, asker, siyasetçi, sanatçı olmak isteyen hangi kürt'ü engellediler? türkiye cumhuriyeti bu kadar faşizan mantığa sahip insanlarla dolu değil. kürtlerin, lazların, çerkezlerin kimsenin dili yasaklanmadı, sadece anayasal geçerli dil türkçedir denildi. isterlerse konuşurlar, devlet buna ne zaman karıştı? kürtlerin dil kursu açmalarına bile izin verildi. hiçbir laz, çerkez ya da arnavut "buraları benim ileride kuracağım devlete aittir" deyip insanları katletmedi. hiçbirisi, "benim dilim serbest olsun" demedi. onlar bir şeyi kabul ediyolardı ki, türkiye'nin anayasal vatandaşlığı Türklüktür. ama kürtlerin hiçbirisinin bunu kabul etmemesi de normaldir. kürt sorununda devletin katı tutumundan önce kürtlerin topluma zarar verici, bölmeye teşvik edici eylemleri daha ön planda, daha belirleyici gözüküyo.
  24. Damien şurada cevap verdi: politika başlık Politika Bilimi
    - türkiye gibi yolsuzlukları, vurgunlar dolandırıcılık yapıldığı için serbest piyasa ekonomisi bir işe yaramıyor. - teknolojinin, standartların gelişmesi için serbest piyasa ekonomisi ve rekabet şarttır. - yolsuzluğun ve dolandırıcılığın yapılmadığı ülkeler serbest piyasa ekonomisi uyguladığı için standartlarını aştılar, üretim hacim ve teknolojilerini geliştirdiler, ürettiklerinin fazlasını bize satmakla kalmayıp ülkemizde fabrikalarını açıyorlar. - serbest piyasa ekonomisinde rekabet olmaz demek olmaz, yeter ki kobi mantığı olmasın. - küreselleşen dünyada serbest piyasa ekonomisi uygulanmasın denirse, değişen düzene karşı yapabiliceğiniz tek şey düzeni kabullenmektir. - rant ekonomisinin, yüksek vergilerin olduğu, sosyal sorumluluk kavramının olmadığı ülkelerde de devletçilikten başka bir sistemin yürümesi ise zordur.
  25. Damien şurada cevap verdi: dogus1987 başlık Politika Bilimi
    dini politikaya alet etmek, toplumu insanları birbirine düşürmekten, insanları sınıflaştırmaktan başka bir işe yaramaz. çünkü, din toplumun ve insanların temelini oluşturan kültürel değeri içinde yer alır ve kimse kendi dinine karışılmasını istemez.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.