gloria

İtalya'ya gitmiş ve görmüş arkadaşlar bize biraz İtalya'yı anlatabilirler mi acaba? Aslında bu bilgileri internette bulmak da çok kolay biliyorum ama benim önemsediğim tecrübeyle edinilmiş bilgiler... Aklınıza ne geliyorsa yazmanız, İtalya'ya gitmeyi düşünenler açısından ciddi bir önbilgi oluşturur... Tavsiyelerinizi bekliyorum, benim aklımda bir kaç soru var, ama tabii siz ne istiyorsanız onları da yazabilirsiniz... İtalyan Konsolosluğu hakkında öneriler Gidilen tur şirketleri hakkında bilgi (olumlu-olumsuz) Gezilecek Görülecek Yerler Eğlence Mekanları Yiyecek & İçecek Önerileri Ulaşım Bilgileri Bilinmesi Gerekenler-Özel Durumlar-Dikkat Edilmesi Gerekenler-Öneriler vs.

fişnemmm gelmişşş

Kelime Karıştırma Yarışması doğru tahmin ettim ve şu kadar zaman aldı 2 deneme! Kazandığım puan 95 Puan!

kız gerçekten begeniyorum, boyle birden senin avatarınla karşılaşınca içime acayip bi coşku doluveriyor, sanki pembe panter degil de ayşigülmüş gibi o ellerini havaya kaldırıp gülümseyen enerjik pimbe şey harbiden haaa

ben bu filmi sırf o bölümün yüzünden bir daha da seyretmem, kararlıyım Beni bitiren sahne...

Yeni bir Soru Yarışması yarışma oluşturulmuştur! Oynama puanı 5 Puan. Kazanana ödenecek puan 100 Puan. Oynamak için yarışma bölümüne gidiniz...

Yeni bir Soru Yarışması yarışma oluşturulmuştur! Oynama puanı 5 Puan. Kazanana ödenecek puan 100 Puan. Oynamak için yarışma bölümüne gidiniz...

EGZOCUM, iyi ki varsın, bazen karanlığıma ışık oluyorsun şiirlerinle... İçimi aydınlatıyorsun, teşekkür ederim... tıpkı şöyleee....

Güzel yürekli Ayşegül, Seni seviyorum herşeye değersin....

Sevgili Erdal Aktaş, Seni hiç tanımadığım halde, yalnızca bu başlıktakilerden edindiklerimle, yüreğini kaplamış kocaman sevgiyi öyle derin hissettim ki, buraya birşeyler karalamadan gitmek istemedim.. Cem Karaca'nın bu şarkısını bilirsin elbet, Bugün sen çok gençsin yavrumHayat ümit neşe doluMutlu günler vaad ediyorSana yaşam ömür boyuNe yalnızlık ne de yalan üzmesin seniDogarken agladi insan bu son olsun bu sonDogarken agladi insan bu son olsun bu sonBu şarkının içinde geçen dilekler, hep en sevdiğim dileklerimdendir... Çok sevdiğim bu dilekleri, sevgili oğlun KAAN ile de paylaşmak isterim... "Bu Son Olsun" Cem KARACA

Yeni bir Kelime Karıştırma Yarışması yarışma oluşturulmuştur! Oynama puanı 5 Puan. Kazanana ödenecek puan 100 Puan. Oynamak için yarışma bölümüne gidiniz...

Kelime Karıştırma Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 200 Puan!

Bir varmış bir yokmuş, Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken bir kral ve kraliçenin bir prens oğlu doğmuş... Bu prens öyle yakışıklıymış, öyle yakışıklıymış ki, doğduğu andan itibaren dünyada ismini duymayan kimse kalmamış... Hatta Turkish-media com ülkesinde bile herkeeeesss onu tanırmış Ayrıcaaa Turkish-media com'un bütün prensesleri ona hayranmış... Bu arada prensimizin ismini söylemeyi unutmuşum Prensimizin ismi, Ege Prens'miş. Neyse efendimmmm, günler günleri, aylar ayları, yıllar da yılları kovalamış ve bizim Ege Prens, büyümüş, kocaman 7 yaşında çok güçlü ve çok akıllı bir genç olmuş... Bu arada Ege'nin çok sevdiği iki arkadaşı varmış, Bunlardan bir tanesi Örümcek Adam, diğeri de Kağan'mış. Örümcek Adam'ı herkes tanır, ama Kağan'ı tanımayanlar için söylüyorum, Kaan, Ege Prens'in Beyaz atının ismiymiş Ege Prens, Örümcek Adam ve Kağan maceradan maceraya atlar, bundan da çok mutlu olurlarmış, Hergün öyle heyecanlı olaylar yaşarlarmış ki, bu yüzden gece olmasını hiç istemezlermiş. Çünkü gece olunca herkes kendi evine gidermiş ve sabaha kadar da görüşemezlermiş... Amaaaa sabah olunca ilk iş, sarayın bahçesinde toplanıp, bir araya gelmekmiş... İşte şu alttaki resim, onların sarayın bahçesinde çektirdikleri resimlerden bir tanesi (bu resim, Sarayın fotoğrafçısı Gloria tarafından çekilmiştir, bu arada Gloria da çok güzel resimler çekermiş Hatta Ege Prens onun çektiği resimleri o kadar beğenirmiş ki bir gün Gloria'yı DÜŞES ilan ederek, ödüllendirmiş... O artık DÜŞES GLORIA'ymış ) Neyse efendimmm, biz masalımıza kaldığımız yerden devam edelim... İşte Düşes Gloria bu resmi çektiği gün bir anda sanki yer yarılmış da yerin içine girmiş gibi ortadan yok oluvermiş... Ege Prens, heryerde Düşes Gloria'yı arıyormuş, sadece o değil, bütün saray halkı, sarayın altını üstüne getirmişler ama gerçekten Gloria ortalıkta yokmuş... O sırada bir Posta güvercini kanatlarını çırpa çırpa sarayın içine girmiş ve Ege Prensin omzuna konuvermiş... Örümcek Adam, posta güvercinini görünce öyle heyecanlanmış ki heyecandan yumruğunu sıkıvermiş, bunun üzerine bir anda kendi icat etmiş olduğu ağ fırlatıcısı harekete geçmiş ve VIIIIJJJTTTT diye bir ağ, Örümcek Adam'ın kolundan fırladığı gibi güvercini yakalayıvermiş... Ege Prens, ilk önce güvercini Örümcek Adam'ın gönderdiği ağlardan kurtarmış ve sonra güvercinin ayağına takılı mektubu okumaya başlamış... Meğer, kötü adamlar Düşes Gloria'yı kaçırmışlar ve bir daha da asla onu saraya geri gondermeyeceklerini söylemek için bu mektubu göndermişler. Kötü adamların ülkesindeki fotoğrafçı da çok kötü olduğundan, kötü ülkenin resimleri de çok kötü çıkıyormuş. Gloria'nın güzel resimler çektiği kötü adamların kulağına kadar gitmiş ve bu sebepten onu kaçırmaya karar vermişler... Ege Prens bu okuduklarına inanamamış ve çok üzülmüş.... Birşeyler yapmak lazımmış... Bir yolunu bulup Gloria'yı kötü adamların kötü ülkesinden kurtarmalıymış... Bunun üzerine üç kafadar arkadaş, kafa kafaya verip, bir plan hazırlamışlar ve planlarını uygulamak üzere hızla yola çıkmışlar.. Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler, Kaf Dağı'nın ardından, karanlık ve korkunç ormanlardan, kocaman devler ülkesinden geçmişler, büyük okyanuslar aşmışlar ve köpek balıklarıyla, ejderhalarla karşılaşmışlar ama hiçbirinden korkmamışlar ve hiçbirine yenilmemişler... Çünkü onlar çok akıllı, çok güçlü ve dünyanın en ama en cesur kahramanlarıymışlar... En sonunda kötü ülkeye gelebilmişler... Kötü ülkenin tam ortasında kocaman karanlık bir şato varmış.. Şu alttaki de şatonun resmi, bu resmi de kötü adamlar zorla Düşes Gloria'ya çektirmişler... Bu gördüğünüz şatonun tam ortasında kubbeli bir kule var ya işte Gloria orada saklı tutuluyormuş... Bu resimden bakınca sanki orası çok kolay çıkılabilecek bir yermiş gibi görünüyor ama aslında çok yüksekmiş.... Neyse ki Ege Prens'in en samimi arkadaşı Örümcek Adammış Örümcek Adam ve Ege Prens birer örümcek gibi hızla şatonun duvarlarına tırmanmışlar ve Gloria'nın bulunduğu odanın camına kadar gelmişlermiş (tabiki Örümcek Adam bu tırmanma sırasında birazcık Ege Prens'e yardımcı olmuş ama çok değil, Genellikle Ege Prens kendisi tırmanmış. Çünkü bizim Ege Prensin babası olan Taurus Kral aynı zamanda çok iyi bir dağcıymış ve Ege'yi dağcılık konusunda iyi yetiştiriyormuş)... Bu arada At olan Kağan kötü adamlar gelirse diye arkadaşlarını korumak ve uyarmak için aşağıda bekliyor, etrafı kolluyormuş... Ege Prens ve Örümcek Adam içerde oturan Düşes Gloria'yı görmüşler ve buna çok sevinmişler. Ama Gloria'nın yanında onun kaçmasını engellemek için duran nöbetçi kötü adamlarlar varmış... Fakat bizim cesur kahramanlarımız onlardan asla korkmamışlar, İlk önce sessizce camı açarak içeri girmişler... O sırada biraz sakar olan Örümcek adam, masanın üstündeki cam vazoya çarpmış ve cam vazo düşüp de kırılınca kötü adamlar sesleri duymuşlar, hızla bunlara doğru dönerek ateş topları fırlatmaya başlamışlar... Ama Ege Prens ve Örümcek Adam yine çok şanslıymış çünkü Örümcek adam hemen ağ sıvısıyla ateş geçirmez bir kalkan yapmış ve böylece ateş toplarından korunmuşlar. Kötü adamların ateş topları bitince Örümcek Adam avucunun içindeki ağ düğmesine basmış ve kötü adamları yapışkan ağıyla beraber duvara yapıştırmış... O kötü adamlarla uğraşırken Ege Prens de Gloria'yı kilitli olduğu odadan çıkarmış ve ikisi birlikte hızla cama doğru koşmaya başlamışlar. Aşağıya inmek için camdan dışarı çıkmışlar fakat tam o sırada Düşes Gloria'nın ayağı kaymış ve bu nedenle Ege Prens ile Gloria dengesini kaybetmiş şatonun duvarlarından aşağıya son hızla düşmeye başlamışlar... Gloria, imdaaaaaaaaattttt diye bağırınca Örümcek Adam koşarak cama gelmiş ve yine ağ fırlatıcısına basarak, ağlardan bir paraşüt yapmış Gloria ile Ege Prens de bu paraşütten tutarak yavaşça ve süzüle süzüle aşağıya inmişler... Arkadalarından da tabii Örümcek Adam gelmiş... Düşes Gloria, Ege Prens, Örümcek Adam ve Kağan aşağıda buluşmuşlar, vakit kaybetmeden ülkeye dönmek üzere yeniden yola çıkmışlar... Tabii yolda yine başlarına olmadık işler gelmiş, hatta Düşes Gloria bir defasında ormanda kaybolmuş, Ege Prens onu aslanlarla kahvaltı yaparken bulmuş, aslında daha doğrusunu söylemek gerekirse aslanlar Gloria'yı kahvaltı olarak yemek üzereyken bulmuş devlerin ülkesinden geçerken, bir dev neredeyse Gloria'nın üzerine basıyormuş ki Ege Prens koşarak gelmiş ve bütün gücüyle devin ayağını havada yakalamış ve yere basmasını engeleyerek Gloria'yı yine kurtarmış... Ama en tehlikelisi de Okyanustan geçerken Köpekbalığının midesine kaçan Gloria'yı kurtarmak için harcadıkları çabaymış... İyi ki Ege Prens varmış, Eğer o olmasaymış, şimdi hiçbirisi ülkeye geri dönemeyeceklermiş... Çünkü Ege Prens bir köpekbalığından nasıl kurtulacağını çok iyi biliyormuş, Ege Prens çok fazla kitap okuyormuş ve bunu okuduğu kitapların birinden öğrenmiş... İşte tüm bu aksiliklerin ve zorlukların üstesinden gelen kahramanlarımız yine yenilmemişler ve sonunda sapasağlam bir şekilde ülkeye dönmüşler... Cesur kahramanlarımız sarayın bahçesine girdiklerinde içeride büyük bir kalabalıkla karşı karşıya kalmışlar... Acaba ne oluyormuş? Yoksa onların bilmediği birşey mi kutlanıyormuş... Bir anda Ege Prensi ve arkadaşlarını gören kalabalıktan bir ses, GELDİLERRRRRRR diye bağırmış ve bu sesin üzerine herkes, korkusuz kahramanlarımıza doğru dönmüş... Sonra her taraftan müzikler yükselmeye başlamış ve saray halkı ile ülke halkı hep bir ağızdan şu sözleri söylemeye başlamışlar... İYİKİ DOĞDUN EGEEEEEEEE, MUTLU YILLAR SANAAAAAAAA, İYİ Kİ DOĞDUN, İYİ Kİ DOĞDUN, İYİ Kİ DOĞDUN EGEEEEEE... Meğer o gün günlerden 13 Haziranmış ve bu 13 Haziran bizim sevgili kahramanımız EGENİN 8. doğum günüymüşşş... Bu da onun pastasıymışşş....Bu arada pastayı da Gloria yapmış ve tabii ki resmini de Gloria çekmiş... Hepsi çok ama çok sevdiği cesur kurtarıcısı EGE içinmiş... Sevgili Egeciğim, Bu masalı senin için yazdım ve bunu sana doğum günü hediyen olarak gönderiyorum... Umarım masalımı beğenmişsindir... Her zaman çok mutlu ve hep böyle başarılı olman dileğiyle BENİM CESUR PRENSİM... İYİKİ DOĞMUŞSUN... İZNİNLE SENİ ÇOK SEVDİĞİMİ DE SÖZLERİME EKLEMEK İSTERİM... Seni çok seviyorum Egeciğim...

SEVGİLİ TAURUS, ASIL BEN SANA TEŞEKKÜR EDİYORUM, HASSASİYETİN İÇİN ARKADAŞIM... ve Sevgili Admin, sizden bu topici yeni cevaba kapatmanızı rica edeceğim, lütfen bu ricamı gözardı etmeyin Bu gerçekten de bir sessiz protesto davetiydi ama olmamış maalesef Her yerde zaten tartışıyoruz ve fikrimizi ifade etmeye çalışıyoruz, bu sefer lütfen susalım demiştim çünkü bazen SUSMAK DA BİR CEVAPTIR, BİR TAVIRDIR, yanılıyor muyum? Anlıyorum ki konuyla ilgili tartışmak, hatta fikirlerini çatıştırmak isteyen arkadaşlarımız için başka bir topic açmak gerekmektedir, herkes ne istiyorsa, nasıl bir tepki koymak istiyorsa orada bu ihtiyacını karşılasın ve Sevgili Admin yine çok rica edeceğim, bu cümlelerimin içinden hiçbir kelimeyi silmeyin, ben bu zamana kadar hiçbir arkadaşımın, GÖRÜŞLERİM ne olursa olsun ve GÖRÜŞLERİ ne olursa olsun, kalbini kırmamaya, içini acıtmamaya çalıştım, eğer durum çok can sıkıcı hale gelmişse ve benim üstesinden gelemeyeceğim haldeyse yeri geldi ben kendimi geri bile çektim... Şimdiii sanmıyorum ama ola ki şuan kurmuş olduğum cümleler birinin içini acıtacak veya kalbini kıracak durumdaysa gerçekten de ben bu sefer buna hiç ama hiç üzülmeyeceğim.... Ayrıca bu yazdıklarımı kimseye atfetmedim, o nedenle yazdıklarımı alıntılayan veya yazdıklarıma istinaden kendini cevap vermek zorunda hissedenler olursa onları sadece ve sadece kendi alınganlıklarıyla başbaşa bırakacağımı da buradan bildirmeyi uygun bulmaktayım... Saygılar

Sevgili arkadaşlar, Sanırım benim şu aşamada, topic henüz daha başındayken bir açıklama yapmam uygun olacak... Öncelikle en üstteki iletimle MSN'de başlamış SESSİZ BİR PROTESTO EYLEMİnden bahsetmiş, Msn kullanıcılarının,kullanıcı isimlerinin başına getirmiş oldukları (W) ile şehitleri andığını, terörü lanetlendiğini sessizce ifade ettiklerini iletmiştim... Arkasından Genel Kurmaylık tarafından yapılmış bir açıklama ve bu açıklamanın devamında ÇYDD tarafından yapılması planlanan olası bir sessiz eylem bilgisi veren gazete haberini iletmiştim. Buraya kadar hiçbir şekilde açıklama veya kendi yorumumu iletmemeye, sadece bu konuyla ilgili gazete yazılarını eklemeye çalıştım. Devamında acaba forum olarak da bu eyleme bir katkıda bulunabilir miyiz diye düşünüp, İlyada ve Ayrand'dan sonra yazdığım üçüncü iletimi, bu defa önerimle birlikte ilettim... Bu arada Sevgili İlyada ve Aynrand, yazmış olduğum iletim, resimlerin bulunması, imzanın değiştirilmesi vb. sebeplerden oturu biraz uzun zaman almış ve ben yazıyı hazırlarken sizin iletileriniz girilmiş. Benim yazdıklarım ve önerim, sizin iletilerinizin uzerine geldiginde aslında durum biraz hoş gorunmuyor farkındayım fakat dediğim gibi o yazı sizin iletileriniz konmadan once yazılmaya başlandığından sizin yazdıklarınızın üzerine gelmiş olmasına rağmen, hiçbir şekilde bir tavır veya ayrım yaratma amaçlı değildir... Öncelikle bunu iletmek istiyorum cunku yanlış anlaşılmaya ya da ikilem yaratmaya uygun bir durum var ortada... Kimse o ikileme düşmesin... Sevgili arkadaşlar, ben önerimi yaptığım iletide, imzama bir çiçek ekleyerek bu eylemi kendi adıma buradan da sürdürmek istediğimi ifade ettim ve imzama bir çiçek ekledim... Taurus ve Jön hemen sonrasında bu eyleme katılmış olduğunu imzasına eklediği çiçekle göstermişler, teşekkür ediyorum... Bayrak ekleme fikrine gelince, benim düşüncem buna katılmadığım yönünde cunku, bayrağın ifade ettikleri, bu eylemin ifade ettiklerini aşar arkadaşlar... Bayrak simgesi bu eylemin sorunsalını genelleştirir. çünkü bayrağın ifade ettikleri çok daha genel şeylerdir... Cok yakın zamanda yapılan ve hala etkileri süren Cumhuriyet mitinginin simgesi olarak da çoğunlukla bayrak kullanılmıştır, bu iki eylem süresi arasındaki yakınlık ve kullanılan sembollerin benzerliği amaçların ayırdını zorlaştırır... Boynu bükük çiçek kullanarak hiç bir şekilde kaderime razı olduğumu düşünmemekteyim, bence bu mantık doğru değildir, bu mantığı kabullenen kişi zaten birşeyleri protesto etmeyi anlamsız bulur, boynumuzu bükmeye çalıştıkları doğrudur ama bu protestoya katılıyor olmak boynumuzu bükemedikleri anlamına gelir.... Aydınlık için bir dakika karanlık protestosu da sessiz bir protestoydu peki burada boynu bükük çiçek kullanmanın mantığıyla aynı değil miydi bizim ışıkları söndürmemiz... O karanlıkta kaldık diye bunu kabul mu etmiştik, buna boyun mu eğmiş olmuştuk, HAYIR tabiiiikiiii... Tam aksineee, aydınlık içindi o karanlık... Burada boynu bükük çiçek kullanmak da kaderimize razı olduğumuz anlamına falan gelmez bence tam tersidir, aksine yani BU DURUMU KABUL ETMEDİĞİMİZ anlamındadır... Sessiz protestolar genelde boyle metaforları içinde taşır, bunu sizlerin de daha onceden farketmiş olduğunuzu düşünüyorum, Sessiz protestolarda kullanılan sembolik olay, resim, eylem vb. aktiviteler genelde daha etkili olması açısından görüneni değil onun tam tersini ifade edebilir.... ve son olarak arkadaşlar, ben bu topici protesto edelim diye açmamıştım, boyle devam edersek buraya eklediğimiz çiçekler sadece burada kalacak ve fazla kişiyr ulaşamayacaktır, Eylem olarak başlatalım diyenler, lütfen imzalarına çiçekleri eklesin... Bayrak mı çiçek mi'ye gelince ben bunu artık tartışmak istemiyorum, Taurus'un da dediği gibi forum dışında başlamış olan genel eylem bu şekildedir, biz de böyle devam edersek, eylemin genel mantığının dışına çıkmamış olur ve o bütünlüğe ait bir parça olmuş oluruz... Naçizane fikrim bu şekildedir Saygılar

Doğum gününe henüz 5 gün var ama ben o gün seni göremem sanırım, burda adet boyledir, eğer doğum gününde goremeyeceksek bi kaç gün evvelinden çiçek veririz O nedenle ben şimdiden doğum günün kutluyorum... Yeni yaşında hayal ettiğin herşeyi elde etmeni dilerim... Mutlu yıllar

MANTIIIIIIIIIIII ANNEMMMMMMMM

Sevgili arkadaşlar, Ben imzama boynu bükük bir çiçek resmi ekleyerek bu eylemi kendi adıma buradan da sürdürmek istiyorum. Eğer sizler de desteklerseniz, hep beraber bir sessiz eylem de buradan başlatmış olabiliriz. Ne dersiniz?

Genelkurmay açıklaması yankı buldu, sessiz miting düzenleniyor Genelkurmay Başkanlığı’nın dün gece yaptığı “teröre karşı kitlesel refleks gösterilmesini isteyen açıklamasının ardından bazı sivil toplum örgütleri harekete geçerek İstanbul’da “teröre karşı sessiz miting düzenleme kararı aldı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yayınladığı basın açıklamasının yankıları sürüyor. Bazı sivil toplum örgütleri açıklamayı demokrasiye aykırı bulurken, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) öncülüğünde bazı sivil toplum örgütleri de Genelkurmay açıklamasının ardından miting düzenleme kararı aldı. Cumhuriyet mitinglerinin öncüsü olan ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ANKA’ya yaptığı açıklamada, düzenlemeyi düşündükleri mitingin ayrıntılarının henüz netleşmediğini belirterek şunları söyledi: “Türk halkı olarak şehitlerimiz için yanıyor, PKK terörünü ve bu terörü oluşturan, para ve silah desteği vererek Türkiye’nin başına bela eden tüm ülkeleri lanetliyoruz. Terörle mücadele devlet, hükümet, ordu, yöneticiler ve milletle el ele vererek yapılır. Bu konu, iç ve dış kısır siyasete asla malzeme olmamalıdır. Halkın mitinglerle tepkisini göstermesi çok doğal ve gereklidir. En kısa zamanda İstanbul’da terörü tüm toplumca lanetleyecek bir sessiz miting yapma girişimleri başlatılmıştır." Saylan, yakında basına ayrıntılar hakkında bilgi verileceğini de sözlerine ekledi. milliyet

MSN kullanıcıları birbirlerine "Şehitler için (W) işaretini ekle" diye birbirlerine çağrı yaptı. Dün akşam geç saatlarde başlayan çağrı çığ gibi yayılarak milyonlarca MSN kullanıcısına ulaştı. Türkiye'deki MSN kullanıcılarının listelerinde boynu bükük çiçekler görülüyor. Hürriyet Gazetesi

ben de bilmiyorum ki doğru mu yanlış mı diye? yukarıda da yazdım ya zaten... ama ben senin kurdugun mantıgı begendim, o nedenle tebrik etmek istedim

bence gayet güzel mantık, cevap bu olmasa bile ben seni tebrik etmek isterim Tauruscum, daha iyisi olmazdı

bi kedi resmi de bende var sevmem kedileri ama resimlerini çekmeyi seviyorum... Kedi sevmem diye kızanlara buradan sözümdür: enpati kurmanızı ricii edicimmm su anda 32 adet kedi sizin de bahcenizde olsa, apartmanınızın içi buram buram kedi koksa, kediler yüzünden kimse kimseyle konusmasa (ben hariç, ben herkesle konusuyorum) arada gelip eskaza kapının önünde bıraktıgınız yepyeni ayakkabınız, bahçenin toprağı sanılıp (bu da nası oluyorsa artıkkkkk ) bi güzel tuvalet ihtiyacı giderilmek için kullanılsa ve tabii siz onu bi daha da giymeseniz ama taksitlerini ödemeye devam etseniz, nasıl olduğu anlaşılmaz biçimde hamile olanları eve girip, yıllarca özenip sakladığınız nikah şekerlerinizin üzerinde doğum yapsa, ve geldiğinizde tüysüz tüysüz 4,5 kedi yavrusunun altındaki kırmızı renge dönmüş nikah şekerlerinizi görsenizzz, ve en sinir bozucu olanı da eve davet ettiğiniz arkadaşlarınızın kediden korkuyor diye apartman kapısına yaklaşmamaları üzerine 5 kat aşağı inip, onlara güvenlik ve yakın takip koruma görevi üstlenenerek tekrar 5 kat yukarı çıkmak zorunda kalsanız üstüne bi de bunu mütemadiyen yapmak zorunda kalsanız bence bana hak verirdiniz diye sanıyorumm ama yanılıyor da olabilirim. Eger yanıldığımı düşünüyorsanız, evim belli, buyrun kedileri alıp goturun, ben de belki özlerim falan da sonra da sevdiğimi sanırım Bu arada taurus, snein kedi resmi çok güzel çıkmış, valla begendimm ne yalan söylimmm Gölge etme başka ihsan istemem

canımmcımm abicigimmmm benimmm