siosteran tarafından postalanan herşey
-
Tanışalım
siosteran şurada cevap verdi: siosteran başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımTeşekkür Ederim.Sizler de hoşgeldiniz?Çay,kahve,ıhlamur,kuşburnu ne arzu ederdiniz?
-
AKP'Lİ EYÜP BELEDİYESİ'NDEN SKANDAL BROŞÜR
Bu bağlamda,inançlı arkadaşlarıma Hürriyet,Milliyet,Sabah gibi gazetelerin başlıklarını,köşe yazarlarının fikir ve görüşlerini internetten takip etmelerini öneririm. Saygılarımla,
-
Sağolun
siosteran şurada bir başlık gönderdi: Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSevginin bir resmi olsa,teşekkürlerimi öyle sunmak isterdim.Ancak,sevgi de bir manevi değer olduğu için şimdilik kuru bir teşekkür edeyim bari Çok Teşekkür Ederim Sağolun! Düşünceler rüzgar gibidir.Fikirler kalıcıdır.(Bilim-Teknik Dergisi Dipnotu)
-
Sağolun
siosteran şurada bir başlık gönderdi: Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSevginin bir resmi olsa,teşekkürlerimi öyle sunmak isterdim.Ancak,sevgi de bir manevi değer olduğu için şimdilik kuru bir teşekkür edeyim bari Çok Teşekkür Ederim
-
Duygusal Zeka
Değerli Arkadaşlar Daniel Goleman'ın Duygusal Zeka Neden IQ'dan Önemlidir? isimli kitabını öneriyorum,lütfen okuyunuz! Bildiğiniz gibi,insan beyni iki yarıküreden oluşur.Sağ yarıküre mistik ve manevi değerleri,sol yarıküre de maddi değerleri(zeka,matematik vb.sayısal değerler) barındırır.Önemli olan,içinde bulunduğumuz bilim ve teknoloji çağına uygun verilecek eğitim ve öğretimle elde edilecek bir dengeyle insanın beyni düzgün çalışmaya başlar.Geçmişte yaptığı hataları değerlendiren ve günümüz ile gelecekte aynı hataları yapmamamız için bizi yönlendiren kendi irademiz ve/veya ailemizdir.Bu irade,beynimizde bulunan amigdala(badem) olarak adlandırılan bir beyin yapısı tarafından yönetilmektedir. Günümüze uygun olarak önermiş olduğum bu kitabı okumanızı öneririm.Kitapta değişik örneklemelerle kişilerin sosyal hayattaki etkileşimleri de anlatılmaktadır. Saygılarımla,
-
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜNCEL TAKİBİ... (Ekonomimiz hızla büyüdü ama sosyal kalkınmada durum pek parlak değil...)
"Neden AKP İktidarının başarılı olduğu yönünde ısrarla diretiyorlar?"sorunuzun cevabı: Kısa cevabı,değişik görüşleri savunan basın-yayın organlarını ve köşe yazılarını okumamak ve onların fikirlerini kendi anlayışlarıyla uyuşmaz görmek!Özet olarak okumuyoruz kardeşim!"Başkalarının düşünceleri beni bağlamaz,benim bu işten bir çıkarım yok" diye düşünüyoruz.Vatani ve milli çıkarlarımızı düşünmüyoruz. Şurada önemli alıntılarını bizimle paylaşmakta olan Dipnot kardeşimizin yazılarını ve benim yazılarımı kim okuyor ya da başka kaynaklarda okumaya fırsat bulabiliyor,söyler misiniz Kriptex1000? Şu anda amaç,ülkenin kalkınması olarak görülmüyor.Seçilen herkes,cebine giren parayı düşünüyor.Halbuki,siz de bilirsiniz:"Az tamah çok ziyan getirir" derler.Örneğin ihalelerden yasa dışı yollarla(hediyeler vb)üç-beş kuruş fazla kazanayım,vatan-millet ne ederse etsin diyoruz.İhaleleri uygun ve mantıklı olan özel veya tüzel kişilere vermeyip,eğitimi hakkında fazla bilgisi olmadığımız yandaşlarımıza veriyoruz. Sorun aslında sistemlerle ve disiplinli çalışmayla ilgili bence... Örneğin mevcut seçim sistemine göre %35 halk oyları alan bir parti %65 çoğunlukla mecliste başa gelebiliyor.Neden böyle? seçim öncesi sağ-sol ve bana kalırsa en önemlisi milliyetçi bir ittifak yok.Milliyetçilerin sağı ve solu birleştirici bir görev üstlenmeleri lazım.Artık geçmişteki hatalarından ders almış olabilen(ya da almış olan),yeni bir vizyon sahibi milliyetçilere şiddetle ihtiyacımız var.Birbirimizin kuyusunu kazmak yerine birlik olmak,şu anda,her zamankinden fazla gereklidir.Yoksa işimiz çok zor! Ama yine de moralimizi bozmayalım.Cem Uzanın partisine benzer bir siyaset izleyen köklü MHP iktidarını başa getirelim.Son cümlemi bir siyasi propaganda aracı(veya dayatma) olarak değil,bir gerçek olarak düşününüz.Acı da olsa güncel gerçeğimiz budur bence! Fikir ve düşüncede birlik olma zamanıdır,rüzgarda sağa sola savrulmamak için!!! Saygılarımla,
-
Tanışalım
siosteran şurada cevap verdi: siosteran başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımSizler de hoşgeldiniz.İnşallah bundan sonra daha olumlu konu başlıkları seçmeye özen gösteririm.
-
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜNCEL TAKİBİ... (Ekonomimiz hızla büyüdü ama sosyal kalkınmada durum pek parlak değil...)
Ona şüphe yok,haklısınız,ancak hemen her konuda öyle geriyiz ki,toparlanmak epey bir zaman alacak sanırım. Saygılarımla,
-
Bende yeni gördüm..
siosteran şurada cevap verdi: kriptex1000 başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHer ne gördüyseniz ben birşey göremedim ya,neyse önemli değil!
-
Tanışalım
siosteran şurada cevap verdi: siosteran başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımTeşekkür ederim.
-
Tanışalım
siosteran şurada bir başlık gönderdi: Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımDeğerli Arkadaşlar, Hepinize merhaba, Forumda üst sıralarda yer alan konular ilginç geldiği için,ilgili konularda görüşlerimi belirttim.Forum ortamı bana biraz yabancı olduğu için kendimi tanıtmakta geç kaldım.Bu bölümü sonradan keşfettim.Bu bölüme yazamadığım şeyleri başka yerlere yazınca uyarılar aldım.Bu forum ortamının arkadaş bulmada daha önemli olabileceğini düşünüyorum. Beni anlayışla karşılayabileceğinizi umarım. Saygılarımla,
-
Kendimi tanıtayım
Değerli Arkadaşlar, Hepinize merhaba, Forumda üst sıralarda yer alan konular ilginç geldiği için,ilgili konularda görüşlerimi belirttim.Forum ortamı bana biraz yabancı olduğu için kendimi tanıtmakta geç kaldım.Bu bölümü sonradan keşfettim.Bu bölüme yazamadığım şeyleri başka yerlere yazınca uyarılar aldım.Bu forum ortamının arkadaş bulmada daha önemli olabileceğini düşünüyorum. Beni anlayışla karşılayabileceğinizi umarım. Saygılarımla,
-
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN GÜNCEL TAKİBİ... (Ekonomimiz hızla büyüdü ama sosyal kalkınmada durum pek parlak değil...)
Yabancı finans çevreleri Türkiyeyi kontrol altında tuttukları sürece bu durum böyle gelmiş,böyle gider.Hangi iktidar ve/veya lider gelirse gelsin durum değişmez.1946 yılında çok partili rejime geçince yuları kaptırmışız yabancılara zaten... Saygılarımla,
-
Sonuçları tartışarak nereye varacağız?
Bu benim forumda ilk yazdığım yazıydı. İslam Dünyasının hemen her alanda çağı yakalayabileceğine inanan arkadaşlar,sadece ankete katılmanızı değil,yorumlarınızı da bekliyorum.
-
Pamuk: İddiaların hepsi yalan
Orhan Pamuk,Ermenilerin Türkler tarafından katledildiğini ve sürüldüğünü söylemiş.Kayıtlarımızda böyle birşey yok.Türkler çıkan isyanlara seyirci mi kalacaktı?Velevki olsa bile,yurtdışında sırf Nobel ödülü almak uğruna,batılıların leş kargaları gibi tepemizde dolaştığı şu günlerde bunu yurtdışında söylemek hiç doğru değil,vatan-millet sevgisiyle bağdaşmaz. Yaşar Kemal de "Kürtler baskı görüyor" demiş! Allahaşkına hepsi mi baskı görüyor.Bir avuç yabancıların desteklediği Kürtler,zaten toprak vaadleriyle kandırılmış.1830'lardan beri otorite zayıflığı buldukça isyan çıkarıyorlar.Ordumuz bu isyanları baskılamayacak mı?Seyirci mi kalacak? Bu yazarlar bilerek veya bilmeyerek bizi bölmek isteyen yabancıların ekmeğine yağ sürüyorlar! Saygılarımla,
-
Siyaset nedir - kolay mıdır ?
Siyaset,çeşitli etnik,dini,sosyal,kültürel yapıları olan insanları tek bir bayrak,tek bir vatan ve millet altında belirli hukuk kurallarına uymak koşuluyla birarada tutabilme ve dünyada ülkenin çıkarlarını ön plana çıkarabilme yeteneğidir.Kolay bir meslek değildir.Değişen dünya koşullarına karşı insanların isteklerini mümkün olduğu kadar karşılayabilme sanatıdır. İdeal siyaset,yukarıda anlattığım gibi özverili bir meslek olmasına rağmen,doğal olarak bazı insanları memnun etmeyebilir.Bu durumda onların memnuniyetsizliğini olanaklar ölçüsünde gidermek gerekir. Siyasette olmaması gerekenler; 1.Dinin siyasete alet edilmesi, 2.Fakir kitlelerin dini inançlarının oy kazanmak için kullanılması, 3.Yakınlarının işini görmede siyasilerin kullanılması, 4.Ben-merkezcil ve/veya parti merkezli düşünerek ülke çıkarlarının ikinci plana atılmasıdır. Yukarıda saydığım dört olumsuzluk varsa,ister istemez ordu siyasete doğrudan veya dolaylı olarak müdahale edecektir. Saygılarımla,
-
NÜFUS CÜZDANINDA YAZMASI ZORUNLU MU
Bunun tartışma konusu yapılması,misyonerlerin beyin yıkama girişimlerinin başarılı olduğunu gösteriyor,yazık! Nüfus cüzdanında dinin İslam olduğunun yazılmasının kime ne zararı var ki?Bilakis,bundan gurur duymalıyız.En son kabul edilen,en hoşgörülü ve orijinal kitabı bugüne kadar ulaşan tek din İslam dini değil mi? Hristiyanlığın tarihi,kan ve vahşetle dolu;ya bizde?6.yüzyılda Yezidi ayaklanması ve yakın zamanda Sivas katliamı dışında başka kan ve vahşet var mı?Yüzyıl Savaşları gibi mezhep savaşları var mı? Sanırım,dinimiz hoşgörülü olduğundan,buna bağlı olarak sömürgecilik yapmadığımızdan ve de geri kaldığımızdan dolayı bazı arkadaşlar,başka dinlere özeniyor. Sömürgecilik yapan hristiyanlık mensupları da artık özlerini arıyorlar.Neden?Çünkü,İncil papazlar tarafından saklanmış ve değiştirilmiş.Tevrat ve Zebur ise Yahudiler tarafından tekrardan kendi görüşlerine göre yazılmış.Kuran-ı Kerim,orijinal haliyle günümüze kadar ulaşmış. Bu kısa tarih bilgisinden sonra ,isteyen nüfus cüzdanındaki İslam yazısını sildirebilir. Saygılarımla,
-
3 MAYIS 2044
Ülkemizde ordumuz olmasa ne yapardık ki?Şimdiye kadar gelip geçen hükümetler dışa bağımlılığı daha da artırmadı mı?Uygulanan yanlış politikalarla devlet otoritesinin zayıflaması,etnik ve dini düşüncede olanların ekmeğine yağ sürmedi mi? Artık herkesin aklını başa toplaması ve ne kadar farklı düşüncede olan insan varsa bu ülkedeki rejimi yıkamayacaklarını anlaması lazımdır.ABD'de 72 millet birarada dururken biz niye aynı bayrak altında yaşamayalım ki?Hukukun üstünlüğüne inanmak ve kanunlara uymak bu kadar zor mu? Saygılarımla,
-
AKP'Lİ EYÜP BELEDİYESİ'NDEN SKANDAL BROŞÜR
Bu ülkede dini inancın şekle indirgenmesi çok kaygı verici bir durum...Çok partili rejime geçtiğimiz 1946 yılında İmam-Hatip okullarının birden 3-4 kat artması ve bu okullardan mezun olan kişiler ve ailleleri üzerinden yapılan yanlış siyasetler,ülkeyi bugünkü duruma getirdi.Kırsal kesimde bulunan insanlar,bilerek cahil bırakıldı.Komunizm gelecek diye Köy Enstitüleri kapatıldı.Böylece köylülerin aydınlanma yolu da kapatılmış oldu.İmkanı olup da köylerden büyük şehirlere gelenlerin çok az bir kısmı okuyabilme imkanı buldu.Bu imkanı bulabilenlerin bazıları siyasete atıldılar.Köylü ve lumpen kesimlerin cehaletinden yararlanarak onlardan oy toplayıp iktidara geldiler;iktidara geldiklerinde ülke çıkarları yerine hep kendi çıkarlarını düşündüler. Böylece 1950 yılından başlayarak büyük şehirlerin varoşlarında ve yurdışında Almanya'da ne köylü ne de kentli olabilmiş,kimlik bunalımı yaşayan bireyler yetişmeye başladı.Bu kişilerin sayesinde yönetime gelen %35 oyla meclisin %65'ine sahip olan AKP hükümeti,ABD,AB ve arka planda siyonist güçlerin her dediğini yapmaktan başka ne yapabildi?Ülkede radikal islamiyet körüklendi. 1945 yıllarında Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel,milli eğitimi 8 yıl yapmış olsaydı,tüm bunlar yaşanırmıydı?Nihayet ANAP'lı Mesut Yılmaz her ne olursa olsun milli eğitimi 8 yıla çıkardı.O zamandan bu yana 8 yıllık temel eğitim,gelip geçen siyasi iktidarlar tarafından müfredat değişiklikleriyle arap saçına çevrildi. İşbaşına gelen her hükümet,ülkeyi yaz-boz tahtasına çevirince sonuçta halk da dinine daha sıkı bağlanır;sonunda din faktörünü ön plana geçiren bir hükümet gelir.Ancak,bu iktidarın da halkın sorunlarına çözüm getirmediğini artık hemen herkes anladı. Arkadaşlar,bu hükümetin ömrü 2007 yılına kadar olacak.Dış güçler karşı çıksa da,bundan sonra işbaşına gelebilecek CHP ve/veya MHP,ülkenin yaralarına merhem olabilir. Ordumuzun yapmış olduğu Güneydoğu operasyonlarından sonra sol ve/veya milliyetçi partilerin karlı çıkması olasıdır. Saygılarımla,
-
Mustafa Kemal denince Çin'de akan sular durur
Atattürk'ün kıymetini dünya anladığı halde bizimkiler hala anlayamadı.İnşallah,şu Güneydoğuya yapılan operasyonlar sayesinde Kürt isyanı ve beraberinde gelen irtica hareketleri bastırılır ve sonunda herkes,cumhuriyetimizin ve ulu önder Atatürk'ün değerini anlamaya başlar.
-
mükemmel bir online tavla sitesi
Merhaba, www.oyna65.com veya www.play65.com'dan indireceğiniz bir program aracılığıyla tüm dünya ile online tavla oynayabilirsiniz.
-
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramımız Kutlu Olsun
Hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarım.Tarihimizi düşünerek ulusumuzun ne kadar güç koşullarda kurulduğunun unutulmamasını;iç ve dış güçlerin ulusumuzu bölme gayretlerine rağmen,ulus-devlet modelinin kalkınmamızda ne kadar önemli olduğunun sadece bayramlarda değil,her zaman akılda tutulmasının gerekli olduğunu bildirmek isterim. Saygılarımla,
-
CÜNEYT ZAPSU, UTANC
Gaflet ve delalet içinde olan şimdiki hükümet,artık ordumuzun da uyanmasına,sınır ve sınır ötesinde operasyon yapmaya başlamıştır.Esas olan yeniden ulus-devlet modelini bu memlekete yerleştirmektir.
-
başörtüsü sorunu ve ilim tahsili
Hemen her sene bakanlıklar ve müdürlükler aracılığıyla kamu kurumlarına kılık-kıyafet yönetmeliği gönderilir.Bu konuda bir zorlama yoktur;ancak,bu yönetmeliği hemen her gün bariz şekilde ihlal eden olursa,savunması istenir. Sorun aslında,bu yönetmelikleri uygulayan bürokratların tutumu ile ilgilidir.Laik düşünce yapısına sahip olanlar,yönetmelikleri harfiyen uygulamaktadırlar.Siyasi yollarla özellikle muhafazakar partiler tarafından işbaşına getirilmiş bürokratlar,bulundukları kurumun kadrosunda olanakları elverdiği ölçüde istedikleri kişileri görevlendirmektedir.Bunun adı da "kadrolaşma"dır. Sağ partiler tarafından yapılan bu kadrolaşma,haklı olarak sol partilerin dikkatini çekmekte ve mecliste gensorular birbirini takip etmektedir.Sol partilerin kadrolaşması da olmuştur,ancak bu partiler uzun süre iktidarda kalamadıkları için dikkati çekmemektedir. Türkiye'de kamuda çalışan 3 milyona yakın memur bulunmaktadır.Gerçekte bu sayı azdır.Ancak IMF ve Dünya bankasının dayatmalarıyla bu sayı artırılamamaktadır.Genç nüfusu çoğunlukta olan Türkiyenin en az 7 milyon daha kamuda çalışan memura ihtiyacı vardır. IMF'ye olan borçlar ve bağımlılık devam ettikçe ve ekonomimiz düze çıkmadıkça,daha çoook birbirimizin kılık-kıyafetiyle uğraşır ve kıyafeti uygun olmayanlara önyargılı davranırız.Maalesef,bu sıkıntıların cezasını da başı örtülü kadınlarımız çekmektedir. Üniversiteye başı örtülü genç kızlarımızın alınmaması,Türkiye'de dört kadından birinin aktif olarak çalışma hayatında olduğu düşünülürse,ekonomimiz açısından büyük tehlikedir. Burada sorumluluk yine kadınlarımıza düşmektedir.Okuyup,ilerde seçeceği mesleğini uygulamak isteyen vatansever başörtülü kadınlarımız,üniversiteye girmek için başlarını açmaları iyi olur,bu şekilde bazı öğretim üyeleri ve arkadaşları tarafından dışlanmamış olurlar.İnsan bulunduğu ortama uyum sağlamalıdır,bu da öncelikle kılık-kıyafetini çevreye uydurmasıyla mümkündür."Çevre bana uysun" beklentisine girmek ve kıyafetine çeki düzen vermemek,kıyafetinden dolayı belli kurumlara alınmamaktan kaynaklanan eziklikle hak,hukuk,demokrasi arayışına giderek davalar açmak hiç doğru değildir.Hatırlarsınız,Ecevit döneminde bilerek Merve Kavakçı başı örtülü olarak meclise sokulmuş ve tepkilere neden olmuştu.Yakın zamanda Avrupa'da bir müzede ilgili kişinin başörtüsü sergilenmiştir;bu,aslında Türkiye için negatif puandır. İlla,herşeyin yasalarda yazması mı gerekir?Sosyal sınıfı ne olursa olsun,aileden gelen görgü ve görenek ancak ve ancak eğitimle düzenlenirse,kılık-kıyafet konusunda yasa çıkarmaya gerek bile kalmaz. Ben bir bayan olsam,ailemin maddi ve manevi desteğiyle istediğim fakülteyi kazanmışsam,imam-hatip çıkışlı bile olsam aklımı kullanır;fakülteye girmemi engelliyorlarsa,kendimi ve geleceğimi düşünür,başörtümü çıkarır ve üniversiteye kaydımı yaptırırdım.Muhafazakar mahalleme ve evime geldiğimde başımı yine örterdim;yaşadığım ortamdaki bu örtünmeyi çevremdeki erkekler özellikle zihniyetlerini değiştirene kadar devam ederdim.İlerde üniversiteden mezun olup,branşıma uygun veya yakın bir iş bulduğumda ekonomik özgürlüğümü kazanır ya da o anki kendi düşünce yapımda olan biriyle evlenir ve daha aydın bir mahalleye taşınır;ya da kendi düşünce yapıma daha uygun aydın bir mahalleye kendi başıma taşınır ve hayatımı devam ettirirdim. Sadece 8 senelik zorunlu eğitimi okumuş veya okumamış olsam,ister istemez aydın bir düşünce yapısına sahip olamaz ve ailemin istediği kişiyle evlendirilirdim.Bugün başörtüsü takan hanımların çoğu bilerek cahil bırakıldıkları için para kazanacakları bir mesleğe sahip olamamakta ve babasının,erkek kardeşlerinin ya da kocasının kazandığı parayla yetinmektedirler.Çoğu,para kazandıracak bir mesleği olmadığı için üzülmektedir. Türkiye'de yaşayan bizler,maalesef ezbere eğitim alıyoruz.Bu da bizleri eğitimden soğutuyor.Türkçe ve yabancı dilde eğitim yeterince yaygın olmadığı için,eğitimde fırsat ve imkan eşitliği sağlanamıyor.Gördüğüm kadarıyla,imam-hatip liselerinde bu açık kapatılmaya çalışılıyor.Ah,bir de dini içerikli yayınlara fazla bağlı kalmadan okullarımızda okumayı seven,hevesli,yaratıcı nesiller yetiştirebilsek!Mevcut sorunlarımızı 20-30 sene içinde çözmemiz kaçınılmaz olur. Eğitim konusunda ne kadar geç kalmış olursak olalım,zararın neresinden dönersek dönelim kardır. DİNİ SİYASETE ALET ETMEDEN VERİLECEK TEMEL EĞİTİM VE ÖĞRETİM ESASTIR. Saygılarımla,
-
başörtüsü sorunu ve ilim tahsili
Burası bir hukuk devleti ve bu devletin de kuralları var.Kılık-kıyafet yönetmeliğine özellikle kamusal alanda çalışıyorsanız uymak zorundasınız.Bu yönetmeliği değiştirmek kimseye birşey kazandırmaz.Zira yönetmelik değişirse,gemiyi azıya alır,tüm kanunları kendi insiyatifinize göre değiştirir,bazı çevrelerin(siyonistlerin ve radikal dincilerin) ekmeğine yağ sürersiniz. Bu ülkenin Atatürk sayesinde elde etmiş olduğu kazanımları ortadan kaldıramazsınız.Buna gücünüz yetmez. Şehitler ölmez,vatan bölünmez. Ya İstiklal,ya ölüm! Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,ilimden başka yol aramak gaflet ve delalettir.