sardunyam tarafından postalanan herşey
-
hangi şarkıyı dinliyorsun?
çakmağımı düşürmüştüm yaww indim ki biri merdiveni çalmış
-
hangi şarkıyı dinliyorsun?
beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın öylesine yıktın ki bütün inançlarımı beni sensiz bıraktın beni bensiz bıraktın münir nurettin
-
MAALESEF; Atatürk’ün çocukları her geçen gün bu ülkede kendilerini daha yalnız, daha sahipsiz daha öksüz, daha yabancı hissediyorlar...
"Ne oluyor leyn siz din düşmanı mısınız?" Bu söze alışın çünkü yeni Türkiye'nin yeni kültürü bu... Din eksenli düşüncenin bütün acayipliklerine rağmen yapılan eleştirilerin ardından yaptığı yorum bu olucak... En kabadayısı, en gizli saklı her haltı karıştıranı, en kul hakkı yiyeni, en faizcisi, en Amerikancısı, en çok haram yiyeni, en kadın düşmanı, en az gelişmişi "dindar" geçiniyor... Artık Atatürk Türkiye'si bitmiştir... Bundan sonrası RTE Türkiye'si... Kanuna uymayıp kanunu kendilerine uyduranların ülkesi... Demokrat olmayıp demokrat geçinenlerin ülkesi, gösteriş budalalarının, Arablaşanların........... v.s....v.s..... lerin ülkesi... Atatürk'ün Türkiye'sinde istedikleri gibi konuşan, yaşayan, düşünen insanların Atatürk'çü düşünceyi bitirme savaşında ne yazık ki durum çok vahim... Mahalle baskılarına alışacağız...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Gecem canım gene geç kaldın börek ve kek ani gelen misafirlere kurban gitti sen o aralarda nerelerde dolaşıyodun yavrucum ama söz ben sana daha güzelini yapıcam Frozen, oldu canem kahvenizi nasıl alırdınız hanfendü sankim senin yaptığın kek yeniyoda herkesi döfesin var ama kimse yok işte ben geldim kendimi feda edebilirim
-
Sevdiğim ve Seçtiğim Şiirler
içinde kaybolduğum kendi ruhumun ağırlığıdır yüz yaşına yeni basmış bir kız çocuğuyum ben az kullanılmış kelimeler ve sandıktan hiç çıkarılmamış çeyizlik hüzünlerim var... kimse almak istemez... eğer kendimi anlasaydım sanada anlatabilirdim tuhaflıklarım seninkilerden daha fazla değil aslında kendi yaşanmışlıklarımdan kalan bir acıdır içimde büyüyen
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
bu tarz bir üslup ile tartışacaksan istersen hiç devam etmeyelim benim yaşım 34 artık 7 yaşında bir beyinle düşünmüyorum amacın dalga geçmek ise yeri burası değil ama kendine yakışan buysa onuda sen bilirsin... ben insanların duygu ve düşünceleri ile alay etmem prensibim değildir... ateist bile olsa saygı duyabilirim... sende yapabilir misin? yoksa buralarda bulunma amacın sadece başka fikirlerle alay etmekmi?
-
TÜRKİYE DİN DEVLETİ OLUR MU?
Tarikatleri, tekke ve zaviyeleri kapatan Mustafa Kemal'in Kemalist devrimleri ılımlı islam ideolojisi getirdi öyle mi? Gerçekçi bir düşünce olmadığı gibi sanırım laf ola diye söylenmiş... Hilafeti kaldırmasaydı ne olacaktık? Devrim yapmasaydı, ne olacaktık? Söylediğin şey içinde tek doğru Kemalist devrimin yapıldığı anda buna karşılık karşı devrim atağını başlatan ve dini duyguları suistimal ederek çıkar elde edenler 84 yılda bu hale geldiler... artık din vicdanlarda yaşanır olarak kalmadı din bir kimlik oldu ve artık bir devlet yapısı haline geldi... dindar adamlar devlet adamı olarak seçilirken aslında ne olduğunu anlamayanlar ya da anlayıpta anlamamazlıktan gelenler bütün kinlerini Mustafa Kemal'e ve onun kurduğu Cumhuriyeti yıkmaya yönelttiler... dinciler ile kürtçüler dün olduğu gibi bugünde işbirliği halindeler... millet olmaktan ümmet olmaya hatta vatandaş olmaktan kul olmaya doğru gidiyorlar... çünkü dini bu şekilde anlayan ile etnik kökenini dayatanların ortak kültürü özgürlük ve demokrasi anlayışından gelmiyor onlar sömürü düzeninde yaşamayı hak olarak görüyorlar...
-
en sevdiğiniz ünlü kim ve nedeni ?
Nihat Genç ünlümü sayılır, onu çok severim ve geçen hafta Ankara'da karşılaştım mitingteydi ve ne mutlu ki tanıştım çok mütevazi, çok seviyeli, saygın bir insan hiç alışkın olmadığı şekilde pop star muamelesi yaptım şaşırdı
-
TÜRKİYE DİN DEVLETİ OLUR MU?
Bencede Türkiye din devleti oldu bile... Türkiye'de kriterler dine göre değerlendiriliyor, insanlar arası yardımlaşma bile dinine göre değerlendiriliyor... Türkiye'de halk kıvamına getirildi bundan sonra islam cumhuriyeti kuruluyor, yasalar şeriate göre belirlenecek deseler vatandaşın kılı kıpırdamaz... söz konusu olan din çünkü yani vicdanlara ve akıllara egemen oldular...
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Derinlere inebilmişmiyim iyi bari çok çabaladım inebilmek için Biraz karmaşık bi açıklama yapmışsın ama anladığım kadarıyla Tapınılacak ve herşeye sahip tanrı kavramınından rahatsız oluyorsun... O fikirden bende rahatsız oluyorum... Benim anladığım Allah esma-i hüsnasında kendisini anlatan gönderdiği kitaplarla peygamberlerle varlığından haberdar eden ancak zaman zaman insanlara (insanın kendisinde varolan bazı özelliklerinden ötürü) korku veren, ve insanın aklına iltifat eden üstün yaratıcıdır... Zaten bence O'nun üstünlüğü insana eziyet etmesinde değil, merhamet etmesindedir, ve defalarca tekrar ederek Rahmetinin, Azabını geçeceğini ifade edende O'dur... Cehennem olarak ifade edilen insanların yakılacağı söylenen yer bir arınma merkezi bana göre... Çünkü burada rehabilite olmaya geldik, aklımızı minimum seviyede kullanmayı öğrenmeye geldik, kendimizi ve içinde bulunduğumuz evreni tanımaya geldik ama bir sürü, ego, kibir, şımarıklık, bencillik, fenalık, fesatlık, kötülük düşüncesi taşıyarak geldik... birbirimizin aklıyla ve kendi aklımızla hepimiz nihayetinde tanrımızı arıyoruz... Adına ne derseler desinler aradığımız aynı yaratıcıdır... tanımlamalar başka... inkar edenlerin neyi nasıl inkar ettiklerini bu yüzden merak ediyorum... bence Rabbini inkar eden kendisini inkar eder... anlamlandırmalar değişsede...
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Sevgili Muki, Eğer anlamıyorum diye onları saçmalık olarak reddeceksem sorun bende mi yazılanda mı olur? Tıbba değilsede bilime tapınma örneklerinin varlığınıda görüyoruz sevgili arkadaşım... Şimdi bu zamanın gerçekleri ile geçmişi mukayese ettiğimizde çoğu bize saçma ve gereksiz gelecektir oysa benim ademden bu yana neden dini öğretiye bu şekilde gereksinim duyulmuş sorusuna verdiğim yanıt "böyle olması gerektiği için" oluyor... düşünsene insanın yeryüzünde aklı ile düşünmeye başladığı günden bu yana kat ettiği insani ve erdemsel mesafe ne kadar kısa... milyonlarca yıl ve gelinen insani nokta bu... sencede din bunca yolda hiç gerekli olmadı mı? ne alakası var arkadaşım... neye karşılık menfaat? ateizm beni boşluğun ortasında cevapsız sorularla başbaşa bırakacak buna karşılık ben aradığım cevapların bir kısmını inancımda bulmuş olduğum için menfaat güdüyor olucam... eğer bir menfaat için bu inanca mensup olsaydım bu kadar kolay günah işliyor olmazdım... ayrıca, eğer bütün dinlerde olan sorgulama ve araştırma yasağına tabi olsaydım menfaatçi olurdum... anlayabilir misin bilmiyorum ama taşıdığım inanca karşılık göze aldığım nedir farkında mısın? ben burada menfaat değil aksine risk görüyorum...
-
baykal ve bahçeli yargılanmalı mı
Frozen arkadaşım çok açık çok net ve çok önemli bir soru sordu verilen cevap yukarıda iki arkadaşımızın yazdıklarında gizli... Arkadaşlar çok üzgünüm sizin adınıza, sizde bilmiyorsunuz değil mi, ezberletilmiş ve doğu kültürü ile yetişririlmiş insanlar olarak ancak böyle kaçamak sözler söyleyebilirsiniz, sevgili Taylan'ında söylediği gibi arabeskleşmiş ifadeleriniz... Ajitasyon, şark kültüründe çok önemlidir değil mi? Şikayet etme, geleneklere göre yaşama, gelenekçi atalarının söylemlerine göre hareket etme, düşünmeme, babası öl dediğinde itiraz dahi edememe, ağası kendini vur dediğinde saniye düşünmeme... Ve bütün bunların olduğu yerde yetişen insanların gerçekler karşısında emperyalist oyunlar karşısında söyleyecek sözleri yoktur... onlar vicdanları ile gelenekleri arasında kalmışlardır... Kürt sorunu diye bişey yoktur... Var etmek isteyenler var onların ekmeğine yağ sürenler var... Amerika'nın ve Avrupa'nın Anadolu topraklarını parçalamanın ve her bir parçasından yararlanmanın yolunu bu kez Kürtlerle buldu ve onların aklına, fikrine, vicdanına, insanlığına kelepçe vurdu... Artık isteselerde sağlıklı düşünemezler...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
ay siz dünden beri poğaçamı bekliyorsunuz kıyamam size ben... poğaça yoktu ama valla pazılı börek yaptım bu kadar güzel börek daha önce yemedim, kendim yaptım diye demiyorum ama dışı kıtır, içi yumuşacık tadı kıvamında olmuş (REKLAMLAR) kakaolu kekte yaptım hadi gelin çay koyuyorum hemen bekliyorum acele edin yoksa hepsini yiyebilirim Aysum, meleğim hoşgeldin nerelerdeydin sen hadi sende gel börek yiyoruz...
-
Filmlerin Unutulmaz Dans ve Müzik Sahneleri...
Diloşum, Banderas'a bulanmış buralar yahu Ne güzel filmler eklemişsin, hepsi çok hoş sahnelerdi gerçekten... Ama merak ettim gözüne ilişen o tuhaf sahne neydi olmazsa mesaj at sen bana
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Ben duygusal bir insanım EQ'um çok gelişmiş ne yapabilirim ki? Ama duygusallığımı nerede kullanıp nerede kullanmayacağımı bilirim... siz beni anlarsanız ben sizi anlarım merak etmeyin... tartışıyorum diye sataşanları gördük, insan geçmişi ile vardır, dün yaşadıklarım bugün yaşayacaklarımın rehberidir o yüzden ben sizi baştan uyarayımda işin tadı kaçmasın... tartışma etiğine uyarsak tadımız kaçmaz... Elbette sizene benden, banane sizden... Siz/biz derken safları kasdettiğinizi elbette anladım zaten rahatsız olduğumda buydu... Saflarımızı değil düşüncelerimizi özellikle kişisel fikirlerimizi tartışmak istedim... Siz şöylesiniz, biz böyleyiz edebiyatı yapmak istemiyorum... anlatabildimmi? yani endişem bana sataşmanız değil esasında tartışmanın ilkokul seviyesine çekilmesidir... Arkadaşım kusura bakma ama seninle sağlıklı bir tartışma ve fikir alış verişi yapabileceğimizi sanmıyorum bu tarz bir yaklaşımla varacağımız noktayı görmek için alim olmak gerekmiyor... Tartışmaya girmek demek ne sana ne bir başkasına tartıştığın insanı incitme, ona hakaret etme hakkı vermez, adına tartışma desende kullandığın kelimeler birini hedef alıyorsa ona tartışma denmez... sonra kalkıp tartışmayı bilmiyorsan buraya girme denmez... Varlık ve yokluk nedir eğer var olmasaydı, yok olur muydu? Bütün o sıraladığınız şeyler insanda doğuştan bir tanrı bilinci olduğundan kaynaklanan şeyler... adına ne derse desin aradığı ve tarafından anlaşılmak istendiği kendisini yaratan varlıktır... Bizi yaratan tanrı tapınmamız için değil kendimizi ve bizi yaratmasını (özetle bütünü) anlamamız için (düşüncemizi yükselttiğimiz ölçüde anlamak) tekamül edebilmemiz için var etti... o yüzden sizin anlattığınız şey ile benim inandığım ALLAH kıyas kabul etmez... Şimdi ben tıp okumadım o yüzden ilaçların prospektüslerini okurken karşılaştığım tıbbı terimleri anlamıyorum... ben anlamıyorum diye tıbbı rededebilir miyim? Selamlar
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Sayın Maraba, Ve insan neye inanmak istiyorsa ona inanır değil mi? Kelimelerin üzerinde durmak çok önemlidir çünkü insan onlarla düşünür ve algılar içinde kelime olmayan düşünce türü yoktur... bir kelimeden onlarca farklı anlam çıkartmakta insana özgü bir yetenektir... o yüzden insanların kelimeleri onları ele verir... Açık eder ama en çok o kelimeyi söylerken ki vücut hareketleri daha doğru anlaşılmasını sağlar... "Masallara" bende inanmam sayın arkadaşım, zaten masalların belgesi ve bilgisi yoktur... Ama İslam dini bir masal değildir istemediğiniz kadar bilgi ve belge var... İçlerinden işinize geleni alır kullanır eğer istemiyorsanız alakadar olmazsınız... Birileri alakadar olmuyor ya da onları bazı bilgiler tatmin etmiyor diye o bilgi yok sayılmaz... Bunu ireleyelim, düşüncenin somutu nasıl olur... Şimdi ben size sizin daha önce görmediğiniz bir yapıyı anlatıyorum farz edin, ben anlatırken somut bir nesneden ancak kendi aklımda kaldığı şekilde bilgiler veriyorum size, sizin zihninizde kendi anladığınız şekilde bir yapı meydana geliyor ve düşünceniz soyut... Çünkü nesneyi görmediniz ve birgün o nesne ile karşılaştığınızda ya kafanızda canlandırdığınızla benzerlikleri olduğunu göreceksiniz ya çok farklı bir yapı olduğunu anlayacaksınız ama artık onu biliyorsunuz yani düşünceniz hala soyut... Gördüğünüz şey somut... Düşüncenin tamamı bana göre soyuttan doğar ve yeryüzünde ne kadar çok düşünce çeşidi varsa o kadar soyut fikir var demektir... İki kişinin aynı şiir, aynı yapı, aynı manzara hakkında iki farklı görüşü ve anlayışı olacaktır... Somut nettir, soyut değişken... Daha öncede ifade etmiştim ben ateizme her zaman ilgi duydum çünkü ben zıtlığı seviyorum... Bu kendi inandığım değerleri hafife almak değil aksine karşı taraftan buranın manzarası nasıl görünüyor merakıdır... Ben bulunduğum noktadan baktığımda aynı objektiflikte burayı göremem o yüzden bana bu manzarayı ve görüntüyü gösterecek olan düşünceler benim için önemlidir... Ve aslında din içinde önemlidir... Çünkü "red" inancı olmasaydı, redçiler olmasaydı "din" olmazdı... Ateistler ya da inanç muhalifleri diyelim işte onlar benim düşünceme göre "SORU SORMAYI BİLMEYENLERE SORGULAMAYI ÖĞRETMEK İÇİN VAR" Kişinin reddi, kabulu o açıdan beni hiç alakadar etmiyor... Ama her iki düşüncedende (inanan-inanmayan) yobazlar ortaya çıktığında asıl rahatsızlık veren bu oluyor... Herşey birbine karışıyor ve ne yazık ki anlaşılmak yerine kavga etmeye gerek duyuluyor... Tartışmak için tartışmıyorum inanın bana, hiç böyle bir amacım olmadı aksine ben hep kendi eksiklerimden rahatsız oldum ve o yüzden bu konuları açıp merakla soruyorum... yoksa kuru tartışmanın ne bana ne size bir faydası yok zaten...Dostum önyargı dediğiniz şey sizdede en az bende olduğu kadar var... Ama ben size davetiye uzatmıyorum bulunduğum yere sahip değilim ki, siz sahip misiniz oraya beni davet ediyorsunuz... Değerli arkadaşım bilim dediğiniz şeye hayranlık duymam söz konusu dahi olamaz bu bana gülünç geliyor... Ben zaten var olan bir şeyi keşfettiğimde onu var etmiş olmuyorum, yaratmış olmuyorum... Gen haritası bize tanrısızlığın mantığınımı açıklıyor ki? bilim senin benim gibi insanların kendini keşfetme yöntemidir... Ve işin güzel tarafı tasavvufta "kendini tanı" der... kendini bilmeyen Rabbini bilmez der... ben bilinmeyenin peşindeyim bildiğim bana asla yetmez... sizede bunu tavsiye ederim... bildiklerinizle yetinmeyin... Evet çok doğru insanların ateist olmalarının pek çok nedeni var ve insanların inanma nedenleride bu kadar çeşitlidir... bunu kabul etmelisiniz... yani herkes aynı sebepten inkar etmediği gibi yine herkes aynı nedenle inanmayı seçmez... inkara götüren en önemli nedenlerden biri bana göre şu önyargı, "din sorgulamayı, araştırmayı kabul etmez" anlayışı... ilahi dinlere inananların büyük çoğunluğunda bu düşünce ve inanış var ama yaratılışı gereği aklı çok fazla soru soran insanlar bunu kabullenemiyor ve içinde bulunarak soramayacaksam bende dışına çıkıp sorarım diye ateizmi seçiyor... ateizmin kendisine verdiği rahatlık, özgürlük duygusundan da zaman içinde vaz geçemiyor... çünkü insan bağımsız ve hür yaratılmıştır... insanı köleleştiren yine insanın kendisidir... Ben zaman zaman sizin fikirlerinizede katılıyorum, buna neden şaşırmıyorsunuz? Allah'a şükrediyorum ki, hem önyargılarımdan hem insanlar arasında ayrım yapmaktan, hem insanları inancına göre değerlendirmekten uzaktayım... bunun huzurunu yaşıyorum... Kusura bakmayın ama gerçekten açıklamalarınız tatmin edici değil... bilinmeyen dediğiniz şey tanrı olgusu ise bunu bilim kabul edemezki zaten... bilimin tanrının varlığı ya da yokluğu ile ilgilenmediğini bilmiyor musunuz? ya da neyi bekleyeceksiniz 1000'lerce yıl sonra olacaklarımı? bilim geçmiştede bugünde yarında kendisini keşfedecek kendisini keşfederken bazı şeylerin nedenselliğini daha iyi anlayacak sizin o kadar zamanınız varsa bekleyin... Bana inanın sizden çok daha özgür, çok daha sorgulamacı, bazen beni tanıyanları bile şaşırtacak kadar "neden" diye soran biriyim... Ateizm bana daha fazlasını veremez... Aksine ateizm beni başka bir şeyin içine çeker ki ben her hangi bir kalıba girmek istemiyorum... İnandığım ve yaşadığım şey beni evrenle tamamlıyor... Ateizm gibi ortada bırakmıyor... Selamlar
-
Türkiyenin en önemli sorunu nedir?
Türkiye'nin şuan ki en önemli sorunu Akp hükümetidir... Ve onlardan kaynaklanan çözümsüzlüklerin çözüm diye vatandaşa yutturulmasıdır... Onların yalanlarını görmeyen vatandaşın jetonunun geç düşmeside bu ülkenin bir sorunudur... *** Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, suça karışmamış terör örgütü mensuplarına " eve dönüş " çağrısı yapması, başkentin gündemine oturdu. Muhalefet, çağrıyı 'af sinyali' olarak yorumlarken, Erdoğan'ın "Asker ile işbirliği halindeyiz" sözleri kulisleri hareketlendirdi. Türkiye, hükümetin açıklayacağı, teröristleri dağdan indireceği ve örgüte katılımların önüne geçeceği iddia edilen yeni plana odaklandı. Hükümetin önceliği, 2005 yılında çıkarılan Eve Dönüş Yasası'nı tekrar gündeme getirmek yönünde. Düzenleme üzerinde yapılacak rötuşlarla, dağdan inişin hızlandırılmaya çalışılacağı kaydediliyor. Bu çerçevede, özellikle suça karışmamış teröristlerin teslim olmaları halinde itiraf zorunluluğu öngören maddenin de kaldırılması öngörülüyor. Ekonomik yönden bölgeye özel ayrıcalıklar tanınacak. Doğu ve Güneydoğu'ya özel bölgesel teşviğin yanında, bazı sektörlere yönelik de özel teşviklerin verilmesi hedefleniyor. Bölgenin geçim kaynağı olan tarım, hayvancılık ve ulaşım alanlarında yeni imkanlar göz önünde tutularak GAP'ı hızla tamamlamaya yönelik adımlar atılacak. Tüm bu çalışmaların koordineli yürütülmesi bekleniyor. Askerlerle sivillerin aynı masa etrafında buluştuğu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nda (TMYK) periyodik olarak planların masaya yatırılması öngörülüyor. Ayrıca, Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcıları ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt ve kuvvet komutanlarının karşılıklı görüşmeleriyle de detayların gözden geçirilmesi hedefleniyor. Ajanslar. Yukarıda yer alan haber geçtiğimiz bir kaç gün içerisinde tüm gazetelerde geniş olarak yer aldı. Kimse yalanlamadı ya da tezkip etmedi, demek ki doğru. O zaman bize de bu haberi yorumlamak düşüyor. Değerli Türk Milleti, t erör örgütüne katılmak suça bulaşmak değilmidir ? Suçun hukuki tarifi mi değiştirilmek istenmektedir. dağa çıkarak terör örgütüne katılmak suça katılmak değil midir? Suçlu olmak sadece katil olmakmı gerekiyor? Dağda askerimize kurşun sıkanların tek tek kimlikleri bellimidir ki kim suçlu, kim suçsuz ayırt edebileceksiniz. Atılan kurşunların, roketlerin üzerinde, patlayan mayınlarda atan kişilerin künyeleri mi asılıdır ki bu kurşunları, bombaları atanları, mayınları döşeyenleri suçlu olarak tanıtsın. Yoksa suçlu tanımına sadece Irak'a listesi verilen komutan sıfatlı 100 küsür kişi mi alınacaktır. Kalan PKK militanları suçsuz mudur? Bu karar alınırken tek tek şehit ailelerinin onayı ve vakaleti alınmış mıdır? Bu kararı da referandum a götürün isterseniz, ya da değerli YÖK başkanına bir anket yaptırın. Alacağınız sonucu biliyorsunuz değil mi? Diğer yandan bölgeye tanınacak özel ayrıcalıklar nelerdir. Bu ayrıcalıklar için gereken kaynaklar yine Türk milletinin vergilerinden mi karşılanacaktır. Bölge çalışanlarının vergi olarak Türkiye Cumhuriyetine hiçbir katkılarının olmadığı, buna karşın elektirik, su, sağlık gibi giderlerinin sürekli bütçeden finanse edildiği bilinmektedir. Şimdiye kadar Türk Milletinin sırtından yapılan kıyakçılık yetmedi mi? Yoksa bu kıyakçılığın finansmanını AB-D mi yapacak? Son sözümüz de TSK'ne. Herhalde sayın Büyükanıt Türk Milletini olup bitenler yada sayın Erdoğan ile buldukları çözüm hakkında karşısında aydınlatacaktır. Ama sayın Erdoğan ve sayın Büyükanıt'ın şunu bilmesi gerekiyor. Türk Milleti sizden yeni kıyakçılıklar istemiyor.
-
İşte Hükümet'in Güneydoğu'yu Nerden Nerelere Getirdiği
Güneydoğuyu kalkındıran başbakan mahkum oldu... Başbakan 'Kelle'den mahkum oldu Başbakan “Şehitleri kelle diye tanımladığı” iddiasıyla açılan davada 3 Yeni Kuruş tazminat ödeyecek. Dava, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2000 yılında Avustralya’da bir radyoda yaptığı konuşmasında şehitlerden bahsederken “kelle” tanımlamasını kullandığı iddiasıyla açılmıştı. İstanbul Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen tazminat davasında mahkeme 20 şehit ailesinin başvurusunu haklı buldu ve Başbakan Erdoğan’ı 3 Yeni Kuruş manevi tazminat ödemeye mahkum etti. ntvmnsbc
-
İşte Hükümet'in Güneydoğu'yu Nerden Nerelere Getirdiği
O çok beğenip övdüğünüz Amerikancı hükümetinizin milli eğitim paketindeki en son icraatı "ilköğretim okullarında okunan andımızın" etnik unsurlara göre yeniden düzenlenmesi kararıdır... Ama bu sizi ilgilendirmez değil mi? Güneydoğuya yatırım yaptılar ve öğretmen atadılar öylemi şimdide pkk ya silah bıraktırıyorlar ve yakında masaya oturup bir güzel pazarlık yapacaklar... pkk ile neyin pazarlığını yapacaklar biliyorsanız bizede söylermisiniz? Biz Cumhuriyetçilerin çakılı çivisi yok çok doğru söylüyorsunuz... Bu sataşma mantığını bırakında gerçekleri konuşalım... Amerikancılık yapan adam zaten ABD başkanına başkanım diye hitap ediyor... Satılan her metre kare toprağımızın kimlere nelere karşılık verildiğinide biz biliyoruz... Arab sermayesi, Amerikan sermayesi derken adına yabancı yatırımcıyı ve yabancı sermayeyi Türkiye'ye sokuyoruz diye palavra atanlar yerli üretimi, üreticiyi ve esnafı bitiriyorlarken bazıları hiç birşeyin farkına varmıyor... Senin ülken üretmeyecek, senin ülken sömürge olacak yabancılar gelip burada yatırım yaparken sen olsan olsan en fazla işçi olacaksın ve parayı kazanan kölesi olduğun yabancı patronun olacak ve sonra bu hükümeti alkışlayacaksın... Kusura bakmasın hiç kimse ama insan insanlığını bilmeli... ***************
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Gerçekten korktuğum bişeydi bu zira uzun zamandır dini konularda tartışmalara girmiyordum sebebide sizin yazdığınız şekil yazılardı... İlkokul 3. sınıf öğrencileri gibi "benim babam senin babanı döver" edebiyatına benzeyen ya da benimki mantıksızda seninki mantıklımı derken tencere dibin kara senin ki benden kara haline dönüşüyor... Bakın ben yazımda "siz biz" demedim... Neden gerek duyuyorsunuz buna... Kendi birikimim ve dünya görüşümle kendi açımdan "EMPATİ" yapmaya çalıştım sadece... Ama din konusu ne yazık ki buna müsait ya ateistlerden ya da dini inanışını fanatizm boyutunda algılayanlardan yana hep bu tarz yaklaşımlara muhattab kaldık... Böyle kitaplara nasıl inanabiliyoruz ile hiç birşeyde bir mana bulmadan yaşamak arasında ki fark gece ile gündüz gibi... Hiçbirşeye inanmayan insanlar için "İNANCIN" kendisi şaşılacak şey zaten... Yani bu bir kitapta olabilir başka birşeyde... Ama söz konusu Kuran'sa benim onda okuyup, anladığım, duyup kavradığım kesinlikle hayranlığımı arttırmıştır... Şimdi ben sana kendi açımdan nasıl gösterebilirim... Sen empati yapmadıkça, sen kendin gerçekten öğrenmek ve anlamak için okumadıkça ben sana nasıl inandığımı anlatamam... Sizin ifade ettiğiniz tapınma tarzı inanca sahip değilim... Evet müslümanım Allah'a ve O'nun bildirdiklerine iman ediyorum... Ama bizi canı istediği için yakan, canı istediği için acı çektiren tanrı diye bir kavram ancak ilkel inanışlarda var İslam'ın anlayışını iki kelime ile ifade edemem (en azından kendi açımdan)... Ve zaten dini konularda yıllardır inanç tartışılıyor birazda inançsızlığın mantığını tartışalım isterseniz...? Siz kendi açınızdan kısada olsa neden inançsızlığı seçtiğinizi ifade etmişsiniz...
-
Yazarlar... Çeşitlemeler...
SADECE son bir haftada gidenler: Yargı... Türk-İş... Medyanın yarısı... YÖK... Sıra size gelecek. * Meslektaşlarımız örtme-gizleme çabası içinde yine, yeni YÖK Başkanı için "muhafazakár liberal demokrat" tanımı yapıyorlar. Hem "muhafazakár" hem "liberal" nasıl olunur? Delikli şemsiye gibi... Yazgıya bakın; o yaptığı araştırma ile "Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olacağını" biliyor, Abdullah Gül de onu çağırıp "YÖK Başkanı olacağını" biliyor. İşin hikmetine bakın ki; bu kadar rektör-dekan içinden, yeni YÖK Başkanı şart olan "dekanlık-rektörlük" şartını taşımıyor ama, "türban serbestliğinden" yana... Yani YÖK'te "türbandan yana dönem" başladı. Bence "değişik" bir hoca yeni YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan. Diyelim ki "cami sayısı üzerine" araştırması var, minareleri saymış... İslami makalelere özel bir ilgisi var, dolayısıyla birçok İslami makalenin sahibi. Birçok gazetede bu bilgi yoktu; ama Malezya İslam Üniversitesi'nde iki yıl görev... Ve "vahi" üzerine çalışmalar... Sonunda "vahi" geliverdi zaten: "YÖK Başkanı oldunuuuuz..." * Neticede YÖK de gitti. Bu elbette son değil; bundan sonra iktidarın etkili olamadığı ne kadar üniversite yönetimi varsa... Akademiler, yüksek okullar... Bilim kurum ve kuruluşları... Elbette "ılımlı İslam"ı benimsememiş bilim adamları... Arkasından: Sivil toplum örgütlerinden, spor kulüplerine kadar... Medyanın kalanı... Sermaye... Tepeden tırnağa her şey gidecek. Artık kaçınılmazdır. Sıra size gelecek... Bekir Coşkun Hürriyet
-
BUZUN HARİKALARI..
kemancıda fena değilmiş yani ve o kadar seri hareketleri nasıl o kadar rahat yapabiliyorlar hayretle izledim iğdem, çok hoştu her iki gösteride... güzel bir başlangıç oldu günüme hoş şeyler izledim sayende
-
*N O S T A L J İ K Ö Ş E S İ *
o kadar haklısın ki, o kadar olur yani... keyfimi kaçıran şeyler olduğunda dinlediğim müzik genelde çok duygusaldır ama eğer aynı sıkıntı ısrarla devam ediyorsa bu kez inatlaşıyorum o sıkıntıyla ve başlıyorum hoppidi şarkılar dinlemeye... Ne çok şarkı vardır değilmi hepimize geçmişe dair anıları hatırlatan hatta yaşanan anın kokusunu dahi burnunda duymana neden olan... Çok güzel şeyler ifade etmişsin bitanem kendimi tutumadım yazdım... Yüreğinde o kadar güzel şeyler yaşatıyorsun ki, onların bir kısmı dışa yansıyınca böyle oluyor... Kış Güneşi... Anısı olan bir şarkıdır benim için... Artık çok geç yalvarma, Dönüş yok o yıllara Bilki sana bu son veda... Yürekli olmadan Meydan okunmadan Yaşanmaz aşk... Yanlış zaman, yanlış insan Tutunmak imkansız Bıktım yamalı sevdalardan Yanlış bahar, kış güneşi Yoruldum her bulduğumda Kaybetmekten seni Kıyamete kadar kapattım kalbimi azar çoşar yine gönül bu gözler ah neler görür hasret bana göre değil özlemin içimde yine seni büyütür
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Evet çok güzel açıklamışsınız "bilim ve inanç" farkını ancak eğer inancı tartışıyorsak ben size neye inanıyorsunuz diye sorduğumda "bilime inanıyorum" yanıtı vermemeniz gerekir... Materyalist anlayış kendisine yöneltilen bu tür sorulara böyle yanıtlar verir... Bilim bir inanç biçimi olamaz elbette böyle olursa çok komik olur yani doğaya inanırım, kainata inanırım, gördüğüme inanırım demek gibi... Sonuçta insan gördüğüne inanmaz, onu ancak bilir ve tanımlar... Ama burası inancı tartışmanın yeri olmadığından ben ateizmin nedenlerine geri dönmek istiyorum... Somut düşünce diye bir şey söz konusu olabilir mi? Şimdi kafama takıldı bu... Yani bildiğim, tanımladığım ve anladığım şey üzerine düşünebilir miyim... Yoksa düşüncenin tamamı soyut mudur? Görerek deneyimleyerek tanımladıklarımızı "bilgi süzgecinden geçmiş, deneyimlenmiş dosyalar arasına kaldırıyoruz" her düşünce bilinmeyene yöneliktir... Yani bana öyle geliyor ki, insan ancak bilinmeyen üzerine düşünür ve araştırmaları buna yöneliktir... Ateizmde inanç basit bir anlayışla algılanmıyor mu? Madem ki materyalist anlayış bilimin tespitlerine tabi oluyor öyle ise bu anlayışı benimseyenler oluşum hakkında bilinmeyenleri nasıl açıklıyor...? Açıklayamadıklarını ne yapıyor? Açıklanacağı güne kadar erteliyor mu? İnsanların düşünce yapıları birbirine benzerlik göstersede algıları farklı işliyor... O yüzden ister aynı inanca mensup olsun, isterse materyalist gruptan olsun seçimleri kendi yaşantıları ile doğru orantılı... Yani yaşamları boyunca hem düşünce olarak hemde yaşadıkları çevrede görüp değerlendirdikleri, anlayıp anlamadıkları, doğru ya da yanlış buldukları insan davranışlarıda düşüncelerimizi etkilemiyor mu? Bazı ateist arkadaşlar din konusundan kendilerini neden soyutladıklarını açıklarken (ki her zaman ilgimi çekmiştir bu) genellikle anlatılan din ile uygulanan arasında ki çelişkilerden rahatsız olduklarını dile getirmişlerdir... Ve pek çoğu anlayış olarak araştırma ve doğrulama yöntemi ile birikimlerini arttırdıkları içinde bazı tutarsızlıklar onları rahatsız etmiş böyle açıklayanlar var... fft arkadaşımın tespitleri çok yerinde bana göre, ateist insanlar yaşamın tamamını ve hatta insanın psikolojik etkileşimlerini dahi somut bilgilerle açıklamaya çalışıyorlar... Bunu doğru buluyorlar... Ve biz inanan insanlarsa evrende her nesnenin tespitinin ve her psikolojik durumun somut olarak tespit edilemeyeceğini düşünüyoruz... Bunların çeşitli nedenleri mutlaka vardır... Ama sanırım açıklanamayanlar, açıklanabilirlerden daima bir kaç adım önde gidiyor... Hiç bir şeye inanmamak ve oluşumu bilime endekslemek, mana aramamak ve manadan uzak yaşamak nasıl bir duygu bilmiyorum... Ve bir insan bu duruma nasıl gelir merak ediyorum... Yani herşeyin mantıklı ve akılcı bir açıklaması var mıdır? Olmayanları ne yapmalıyız? Eğer yaşamın tamamı bir tesadüfe bağlı ise bu çeşitliliği (canlılık+insan+içsel yapı) farklılıklarını nasıl açıklayabiliriz? Ateizmde anlayış doğarsın ve ölürsün anlayışı mıdır bunun nedeni yok mudur?
-
Ateizmin en önemli sebepleri?
Sayın Maraba katkılarınızdan ötürü teşekkür ediyorum... Elbette katıldığım yanları olduğu gibi katılmadıklarımda var hem eklediğim yazıda hem sizin yanıtınızda... Yazar kendi birikimiyle kişisel fikrini dile getirmiş siz ateizmi anlayış olarak benimseyen arkadaşlarımızda içeriğinde sizi bağlayan yanları varsa kabul eder yoksa reddedersiniz... Ancak ateizmi zayıf ve içi boş bir kavram olarak gösterdiğini düşünmüyorum aksine çok önemsemiş ki üzerine bir özeleştiri getirecek kadar düşünmüş... Ancak ateizmin bir inanış şekli olduğu gerçekliğini kabul etmek gerekir... Eğer değilse nedir bunuda siz açıklayın... Bilim dediğiniz şey insanları inançlarına ya da inançsızlıklarına göre ele almaz bilim tüm insanlık için vardır ve bilim tek kelime ile yaşadığın gezegeni ve evreni tanıma metodudur... Bir kültür değil, bir din değil, bir anlayış değil... Yani nasıl ki bir dini hiç kimsenin tekeline almaya hakkı yoksa bilimide ateistler tekellerine alamaz... Ne demek oluyor ki bu, bilim ateist buluşumudur? Bilim varolan cismi tanımlar... Olmayan ya da tanımlayamayacağı şeyi es geçer...