Zıplanacak içerik

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. canım kızım bal arım... ne zaman gelsem sen de yoksun, rastlaşamıyoruz sanırsam... kendine dikkat et ve üşütme olur mu? kötü arkadaşlıklarda kurma sakın... sakın fazla güvenme insanlara ve kendini koru... incitirler seni... izin verme, samimiyet iyi, fazla güven zararlıdır... ve hiç kimse sen gibi değildir sakın unutma... beni kızım birgün sordu bana anne neden öldürüyorlar insanlar başkalarını diye, cevap veremedim... işte malesef böyle bir dünyadayız... sevmekten vazgeçme ama güvenme... seni seviyorum bebişim...
  2. sardunyam şurada cevap verdi: paula başlık Anı Defteri - Defterleri
    çok özledim bende bu mavişi yaww, eskiden ne güzel eğlenirdik beraber... değilmi yumotem, ne gülerdik birlikte... cimcimelerim benim... çok seviyorum sizi... Allahım öleceğim ben bu sevgiden...
  3. kardeşim benim asıl ben ne yaparım sensiz... üzme bu yaşlı teyzeni. dişlerim tütredi bardakta... üzüntüden... hem ağlarım hem gülerim bilmem ki ben niye böyleyim...
  4. bende seni çok seviyorum, keşke mesafeler daha kısa olsaydı, keşke... bende çok isterdim yanında olmayı... en azından kalbimle yanındayım şimdilik biliyorsun değil mi? şimdilik dedim bir gün mutlaka yanyana geleceğiz biliyorum güzel yüzlüm benim...
  5. olmamış, beğenmedim 2,5 veriyorum... çok duygusuz yorumlamışsınız hanımefendi...
  6. asla asla öyle düşünmedim ve düşünmeyeceğim güzel kızım... hiç üzülme sen... kırılganım benim... bakma sen kötü niyetlilere... biz birbirimizi anlarız kelimelerin içtenliğinden ve yansıttıklarımızdan...
  7. her şey çok güzel olacak meleğim... dualarımız seninle... seni çoooooook seviyoruz, ve bir ihtiyacın olursa bizi, beni nerede bulacağını biliyorsun... çalıkuşum, gülen yüzünden tebessüm eksik olmasın kalbin hiç gam keder dolmasın... canımsın...
  8. çok doğrusun diloşum... bende ne zamandır mı var, bildim bileli... hep kendimle çeliştim, bazen mantığımın götürdüğüne, bazen duygularımın götürdüğüne gittim... ve hiç galip gelmedim... insan kendisiyle yaptığı savaşı nasıl kazanabilir ki? alıntıladığın yazı tamda cuk oturmuş, olurda bu kadar olur... demek ki biz normaliz dedirtti bana, içim rahatladı... var biraz delilik ama galiba sanatsal bir delilik bu... eğer birgün daha cesur olursam o zaman içimde tutmaya çalıştıklarımı ve sözcüklerimi dökersem ortaya kendimi tebrik edicem...
  9. içimde benimle kavga eden biri var, ben ne kadar korkusuzsam o da o kadar korkak... ben ne kadar şakacıysam o da o kadar ciddi... ben ne kadar affediciysem o da o kadar kindar... ben ne kadar umursuyorsam o da o kadar umursamaz... ben ne kadar barışcıysam o da o kadar savaşçı... ben ne kadar safsam o da o kadar uyanık... ben ne kadar güvensem o da o kadar şüpheleniyor... kendinle çelişmek dedikleri şey bu mu? içinizde var mı sizinde size kafa tutan biri? duygularımızla, mantığımızın kavgası mı bu? psikologlar kesin bir tanı koyarlar bu hale... ama duygudan uzak, tamamen somut, derinliksiz, kişiliksiz tanılar... şunun sebebi şu, bunun sebebi bu... insan ruhunu tanımayan bir bilim dalı, insanı yorumlayabilir mi? bir alim edasıyla ahkam kesebilecek çok babayiğit vardır mutlaka... sanki kendileri bu çelişkileri hiç yaşamamış gibi.(!) bazıları ise kalın duvarlar örerler düşüncelerini kimsenin bilmemesi için, yalnız kaldıklarında akıl almaz davranışlar sergiledikleri halde toplum içinde başka kostümlere bürünenler... kendi düşüncelerinden korkanlar onu açıklayamadıkları gibi tam aksi davranışlarda bulunabilirler... mükemmeli oynamak... püfff... hiç birimiz mükemmel değiliz en azından ruhsal olarak... korkmayın olduğunuz gibi görünmekten... başka biriymiş gibi davranmayın... aynaya baktığınızda size bakan gözler sizin gözleriniz başkası gibi bakmayın... en güzel, en yakışıklı, en şık, en bilgili, en akıllı, en başarılı olmasanızda en azından kendiniz olun...
  10. Bana birşeyler anlat, canım çok sıkılıyor Bana birşeyler anlat anlat, içim içimden geçiyor Yanımdasın susuyorsun, susuyor konuşmuyorsun Bakıyor görmüyorsun Dokunsan donacağım, içimde intihar korkusu var Bir gülsen ağlayacağım bir gülsen kendimi bulacağım Depremler oluyor beynimde dışarıda siren sesi var Her yanımda susmuş insanlar susmuş İçimde ölen biri var Hadi birşeyler söyle, çocuk gözlerim dolsun İçinden git diyorsun, duyuyorum gülüm Gideceğim son olsun Yanımdasın susuyorsun, susuyor konuşmuyorsun Bakıyor görmüyorsun Dokunsan donacağım, içimde intihar korkusu var Bir gülsen ağlayacağım bir gülsen kendimi bulacağım İçimde soluyorsun, iki can var içimde Korkular salıyorsun üstüme korkular heran başka biçimde Depremler oluyor beynimde dışarıda siren sesi var Her yanımda susmuş insanlar susmuş İçimde ölen biri var
  11. sardunyam şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    güzellik
  12. hiiiiiç sinirlenmeyin aldırın sinirlerinizi değmez... bilseler ahhh bilseler kendi kendilerinden kaçarlar da!!! sen bu forumun bilgelerindensin
  13. sardunyam şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    loş ışık, fonda müzik
  14. bele omurilik gibi bişeyisin... olmazsa olmazı yani... suhedacım sende bu forumun lafını esirgemeyen sert kayasısın bacım... hörmetler
  15. off ben bu gazla aya varmazsam sardunya değilim yavvss. tutmayın beni uçuyorum... sen de bu forumun bel kemiğisin gıı
  16. sardunyam şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    dans
  17. ben çiçeğin yanında bir de kedi verdim... nasıl... tam süper olmuş değilmi? bunlar geceme, mineuma, minexime, leylama, sen estikçe ben titrerime, frozenime, gloriama, sedelinama, suhedama, cinderellama, yumoteme, paulama... bütün kızlar toplandık...
  18. yok yav, öylemi diyosun biz ayrılamayız demekki hepimiz vazgeçilmeziz... canımsın
  19. samimisi
  20. dedim ya soru aynı cevaplarımız başka başkadır... sen mecbur olduğumuz için diyorsun ben aşkı yaşamak için diyorum... ama hep aşktan söz ediyorum ya, işte o aşk yaşamsal kaynağınız olan aşktır... sizi yaşatan nedir... aşktır... hayata aşıksınızdır, hayatın getirdiği tüm en önemlilerinize de... kim aşkını kaybetmişse o ölüme yaklaşmıştır... ve intihar edenlerin hemen hepsi yaşam aşkını kaybetmiş olanlardır... eceliyle ölenlere sorabilseydik onlar daha fazla yaşamak isterlerdi... anneler evlatlarına aşıktır demiştim ya, aşık olmasalar katlanırlar mıydı onca sıkıntıya, fiziksel ve ruhsal olarak bütün yıpratmaya rağmen bunu severek yaparlarmıydı...? ve o aşk hiç bitmez... bazen evlatlarını terkedip giden annelere şaşırıyorum ve düşünüyorum o zaman demek ki o kadınlar kendilerine aşıklar... erkeklerin yani babaların evlatlarına aşkla bağlı oldukları ise nadir görünen bir şeydir. doğanın da kanunu gibidir... erkek daha çok fiziksel ihtiyaçları için yaşar.... fiziksel zevkleri... bir erkek düşünün yemek, içmek ya da cinsellik konusunda kadın kadar kanaatkar olsun... var mıdır? bilemiyorum... nefs denilen şey erkekte daha baskındır... o yüzden kendine dönük yaşar çoğunluğu... (erkek arkadaşlarım kızmasınlar ama malesef yaratılış tarzınız bu)
  21. sardunyam şurada cevap verdi: frozen başlık Felsefe
    ruhu vicdan azabı acıtır, en çok acıtan belki de odur sahiden... haklısın... ruhu beslemezsen çok çabuk yaralanır, bedenini beslediğin gibi, büyüttüğün gibi ruhunuda beslemeli ve büyütmelisin... yani biz hepimiz... ruhu özlemde çok acıtır, yalnızlık çok acıtır, çaresizlik çok acıtır, kıskançlık çok acıtır, kaybetmek çok acıtır... ve neyi kaybettiğimiz çok önemlidir... belki de hayatınızın anlamını kaybetmişsinizdir. eğer öyle ise artık yaralı ve dağınık bir ruha sahipsinizdir. ben ruhuma ilacı ve gerçek dermanı ancak İlahi aşkta buldum... nerede ve nasıl yaralanırsam yaralanayım onda onarıyorum kendimi... ama benim düşüncem ve inançtan anladığım her birimizin olduğu gibi kendime özel ve kendimce... bir önceki iletimde de söylemiştim... acı yaşamayan hiç yaşamamıştır... ama acıya kahretmek yerine o acıdan ne kazandığıma bakmaya çalışıyorum. biliyorum ki her iyiliğin içinde bir kötülük ve her kötülüğün içinde de bir iyilik var... ne ölmekten korkuyorum ne de yaşamaktan... yaşıyorsam var sebebim... öleceksem de var... yaşamın bana ve bize kazandırdıkları, kaybettiğimizi sandıklarımızdan çok daha fazla... kalbimden nefreti söküp atmaya çalışıyorum... nefret hem bedenime hem ruhuma umulmaz yaralar açıyor... nefret yerine daha çok sevgi ve daha çok hoşgörü... bilmiyorum yaşadığım kadar daha yaşarmıyım... o yüzden hiç bir yarışın içine girmeyeceğim. ben kendimden mesulüm... herkes gibi... baktığımı görmeye, duyduğumu dinlemeye, bildiğimi sandığımı yeniden gözden geçirmeye çalışacak ve bonus olarak ne kazanırsam onu alıp gideceğim...
  22. canım benim neymiş ki seni o kadar üzen... tahmin ettiğim şeymi ki acaba? bizde seni seviyoruz bitanesi... bu forumda en çok sevilenlerden birisi de sensin hiç kimseyle hiç bir kavgan olmadı... ama ya ben öyle miyim? cadalozun tekiyim...
  23. gözlerim iyi görür, bak ciddiyim kalbini bile görürüm... dur bakayım bi... amanda neler varmış o kalpte öyle... şarkıdan heç bi şey anlamadın mı... ne kadar anlayışsızlık yaww, evet beni vurmanı istiyorum... vurabilecen mi, başka birini mi bulayım? peki şincik ben bu şiirden ne anlamalıyım, kanalizasyonlardaki böcekleri mi ilaçlayayım... ne diyon bacım... gece beni uyuttun kalkıp defterimi haince karaladın demi? ben sana sormazmıyım... sorarım... peki sana çok çok sevdiğim bir şiir hedaye edeyim haftaya özetini isterim... komposizyon şeklinde giriş, gelişme ve sonuç olarak imlaya dikkat ederek istiyorum yoksa notunu kırarım... bilesin... hııı(!) son kuşlar, son yaz bahçeleri, son satırlar, son öpüş, son dokunuş, son bakış, son aşk... hani , olgun bir nar , dolu bir başak gibi, hani, o, yağmura doymuş toprak gibi, bire yüz vermiş bereketli yüreklerin son hasadı... son aşk... heveslerden, kavak yellerinden, taze baharlardan soyunmuş, güze durmuş son bahçelerin kuytularında unutulan köhne bir mermer havuzun yosunlu yeşil derinliğine düşmüş, eylül mehtabı gibi, soluk kesen ihtişamı ile, ömrün son armağanı son aşk... o bildik alaca karanlığın loş odalarına düşen gün ışığı , kamaşan gözlerin pırıltısı gibi. dağınık yatağın, kör aynanın, derbeder anıların, yoksul umutların üstüne serpilen mum alevi gibi o sevgili hüzünlerin ve bozulan tövbelerin en sonuncusu son aşk... ok saplanmış kalpler çizilen ve acemi mısralarda gizlenen itirafların en güzeli gibi, elden gönderilen o okunmamış mektupların yüreğe mıhlanan ilk sahibi, uğrunda sınırlara dayanılan o ilk sevgili gibi, o ilk aşk tadında son aşk... son kuşlar, son yaz bahçeleri, son satırlar, son öpüş, son dokunuş, son bakış gibi ömrün nihayeti gibi son aşk...
  24. insanlar ikiye ayrılır... İslamı benimsemiş ve iman etmiş olanlar ya da iman etmese de saygı duyanlar... bir de kendilerine onu bir rakip olarak seçenler ve onun üzerinden tantana yapanlar...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.