irinçköl

İletişim: 05426556209 Yer: Ankara Bu bücürler bir kampüsün bahçesine doğdular ancak kampüs yönetimi köpekleri barındırmıyor ve henüz süt kuzusu iken toplatılıp barınağa ya da bir bilinmeze gitmeleri çok yakın. onlara güvenli bir bahçe ya da yuva olur musunuz?

İletişim: 541 374 87 47 Yer: İstanbul/Eyüp-Yeşilpınar "Bir sepet içinde terk edilen yeni doğmuş 4 bebek kedi için acilen süt anne yada tecrübeli gönüllü aranmaktadır.Bebekleri bulan üyemiz kendi imkanları ile bakmaya çalışıyor fakat tecrübeli değil ve bebeklerin ölmesinden endişeleniyor.Miniklerin durumu acildir...!!

İletişim: 0507 356 21 22 Yer:Üsküdar / İstanbul O kardeşleriyle beraber bir mezarlıkta yaşamaya çalışıyormuş,kardeşlerini köpek parçalamış bir tek bu kalmış geriye. Bu miniğede mezarlık bekçisi bakmaya çalışıyormuş fakat gözleri iltihaplı bir şeklde yaşıyormuş. Farkeden bir üyemiz alıp hemen veterinere götürmüş tedavisini yaptırmış fakat veterinerden çıkınca gidecek bir yeri yok. Siz bu miniğe bir şans verirmisiniz?

İrtibat: 0533 441 8108 veya sahikaaktay@@hotmail.com Yer: Enez veya Istanbul. Sn Aktay iletisidir: Bu ufaklığı 5 büyük köpegin elinden kurtardim. Dişi, yaklasik 2 aylik. Üzerine dikenler ve zift bulanmiş durumdaydı. En ufak bir sesten bile ürküyor zavallıcık, ama sağlığı yerinde. Geçici olarak yanima aldim fakat benim köpegim yavru köpeklerle geçinemiyor. Çok acil yuva bulmak gerek. Yavru Enez de ama Istanbula getirilebilinir.

Bender! / Hüsnü MAHALLİ Bender Bin Sultan, bu coğrafyanın belki de en tehlikeli adamı. 22 yıl süre ile ülkesi Suudi Arabistan’ın Washington’daki büyükelçisiydi. ABD’de tanımadığı kimse yok. ABD’nin dünyadaki tüm pis işlerine finans sağlıyordu. BOP ile birlikte 2005’de ülkesine döndü ve kendisi için kurulan Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başına getirildi. Bu yetmedi geçen yıl istihbaratın başına geçirildi. Son bir yılda bölgede gelişen her şeyden o sorumlu.. Irak’ta hızla yaygınlaşan katliamlar, Suudilerin Mısır’daki darbeyi desteklemesi, Katar’da iktidar değişimi, 7 Temmuz’da Suriyeli muhaliflerin başına Suudi yanlısı Ahmet Carba’nın getirilişi, Lübnan’da Hizbullah karşıtı cephenin provoke edilmesi ve Suriye’de mezhep savaşının körüklenmesi.. Ve daha neler neler!! Suudi Arabistan ve Katar, bölgede Vahabi mezhebi ile yönetilen iki ülke.. Suudi Arabistan bağnaz, Katar ise biraz daha yumuşak tarafını temsil ediyor. Mısır’da Müslüman Kardeşlerin iktidardan düşürülmesi ve Katarlı Şeyhin iktidarı zorunlu olarak oğluna devretmesi ile bağnazlar kazanmış gibi görünüyor. Yani Bender.. Kaide ve Taliban’ı kuran, Irak’ın işgali ve orada akan kanın sorumlularından biri olan, şimdi de Suriye’de ve oradan da tüm bölgede mezhep ve etnik savaşı körükleyen zat. Böyle bir savaş, Bender ve onun temsil ettiği Vahabi mezhebinin ve onun arkasındaki emperyalist ve Siyonist güçlerin işine gelir. Çünkü böyle bir savaş; Irak’tan sonra Suriye, Lübnan, İran ve Türkiye’de insanların birbirini kırmasını sağlayacaktır.. Bender bunu çok iyi becerir. Bender ve temsil ettiği çağdışı, bağnaz ve ilkel anlayış Türkiye ve Türklerden tarih boyunca nefret etmiş ve edecektir. Son örnek Mısır.. Suriye’de ‘demokrasi uğruna’ mücadele eden tüm teröristlere destek veren Bender bu konuda Türkiye ile işbirliği yaparken, Mısır’da demokrasi ile iktidara gelen ve Erdoğan’ın en önemli müttefiki Müslüman Kardeşler’den kurtulmak için elinden gelen her şeyi yaptı, yapıyor. Ama öncesinde Bender’in Suriye işini çözmesi gerekiyor. İşte bu nedenle Bender kişisel olarak yönetmeye başladığı Suriye’deki tüm radikal İslamcı gruplara sınırsız destek vererek onlardan Alevilere karşı kanlı katliamlar yapmalarını istiyor. Son 4 günde Lazkiye’nin köylerinde yaşanan katliamlar bunun en somut kanıtıdır. Nusra ve benzeri törör örgütlerine yeni silahlar veren ve onlara milyonlarca dolar akıtan Bender mümkün olan en kısa zamanda Suriye’de bir Alevi-Sünni savaşının başlatılması için inanılmaz şeyler yapıyor. Irak’tan sonra böyle bir düşmanlığı ve kanlı kırımı gerçekleştirmeyi planlayan Bender Lüban’ı da unutmuyor. Lübnan’da her an bir Şii- Sünni kapışması için inanılmaz pis oyunlar tezgahlıyor. Bender bu coğrafyada hiç kimseye acımayacaktır. Osmanlı mirasçısı Türkiye’ye ise asla.. İran ise baş düşman .. Şu anda Suriye’nin doğusunda süregelen PYD ile Nusra, ‘ÖSO’ ve Kaide’ci gruplar arasındaki kanlı çatışmalarda hep Bender’in parmağı vardır. Bender’in Suriye muhalefetinin başına getirdiği Ahmet Carba bu bölgede barınan ve Irak, Kuveyt, Ürdün ve Suudi Arabistan’da 3 milyon kadar mensubu bulunan Şammar aşiretinden. Yani oyun çok büyük . Bender, ABD ve Tel Aviv’deki dostları adına bu coğrafyayı perişan etmek için her şeyi yapacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yaşayanlar mutlaka görecektir. Bender bunu başarmak zorundadır. Yoksa Ömer Süleyman ile aynı kaderi paylaşır. Ömer'in, Mısır İstihbarat Şefi ve 30 yıl ABD ile İsrail’in dostu olarak bu coğrafyanın tüm pisliklerinde payı vardı. Mübarek devrilmeden önce onu yardımcısı olarak atadı ama askerler darbe yapınca yeni makamına oturamadı. Sonrasında bir gün grip olunca tedavi olmak için ABD’ye gitti ama gül ağacından yapılmış kaliteli bir tabut içinde döndü. Eceli ile öldüğü söylendi. Hem de tüm sırları ile birlikte.. Ruhunu ABD’ye satan herkes gibi. http://www.guncelmeydan.com/pano/bender-husnu-mahalli-t35312.html

Buraya getirilen her yazı inandığınız ya da taraftar olduğunuz için getirilmez Getirirsiniz bir yazıyı , üzerinde tartışılır. Nedense forumlarda buna benzer hatalar çok yapılır. Bir başka durum daha var. Bir konuda doğru olan tesbiti yaparsınız .Kalkar birisi der ki: "Yandaş mısın ?" Oysa doğru tesbitler ne o konuya inanmanızı ne de yandaş olmanızı gösterir.Doğru tesbit tartışmanın etiği gereğidir. Bu konu üzerinde de genel şeyler söylemek yerine ; ,yazanın iddialarını çürütmek daha mantıklı ve sağlıklı bir tartışmayı beraberinde getirecektir.

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak Süper Kupa maçı öncesinde @mtac201977 isimli kullanıcı tarafından atılan tweet, sosyal medyada tartışma konusu oldu. Maç esnasında Gezi Parkı direnişi hakkında atılabilecek sloganlara karşı yapılan çağrıda, “Sevgili Kayseri halkı sopanı al maç bitiminde stadın önünde bekle, gık diyen çapulcuyu indir” diyerek linç çağrısı yapıldı. Twitter’da bu çağrıyı yapan @mtac201977 isimli kullanıcı aynı zamanda bir Galatasaray taraftarı. Twitter hesabını incelediğimiz @mtac201977, Almanya’da yaşıyor ve sıkı bir AKP sempatizanı. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, karakolda atılan tweetleri kayıt altına aldırdığını ve yarın savcılığa suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. BAKAN FİTİLİ ATEŞLEMİŞTİ Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, bugün yaptığı açıklamada “Gezi’yi stadyumlara taşıyanlar bedelini öder” demişti. #Dakika34teHerYerTaksimHerYerDirenis

Komple teorileri benim teorilerim değil. Yazar FLOYD BROWN. Yok anlattığınız şeyleri ben bilmem aydınlattığınız iyi olmuş ben sadece kopyalayıp yapıştırırım

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NİN ÇÖKÜŞÜ YAKLAŞIYOR Her Cuma, devletin yaklaşan, kaçınılmaz çöküşü hakkında yazıyorum. Bu yazılarım çok ilgi ile karşılanıyor ve sorular geliyor. Bugün sıkça sorulanlardan bazılarına cevap vermek istiyorum. Sizin aklınızda olanlar da olabilir bunlar. En çok sorulan, “Floyd, nasıl diyebiliyorsun, devletin çöküşü kaçınılmaz diye; geleceği bilemezsin.” Cevabım basit; ben matematik eğitimi aldım. Pek çok bilim dalında cevaplar pek kesin olmayabilir. Küresel ısınma mı var? Küresel soğuma mı var? Birkaç iklim bilimi uzmanını bir araya getirin; yalnız iki değişik cevap değil bir yığın olasılık ve ilgi çekici cevaplar çıkar ortaya. Ancak bu deneyi matematikçilerle yapın, hepsinin bulduğu çözüm aynı olacaktır. Matematik yalan söylemez, denklemler değişmez. Tek değişen problemin verileridir. Bu yüzden kendime tam güvenle, Amerika çökecektir diyorum. Aslında ABD devletinin çöküşü Enron şirketinin iflası kadar kesin. Çünkü son 40 yıl, politikacılarımız yerine getiremeyecekleri vaatlerde bulundular, ödeyemeyecekleri çekleri imzaladılar. HAK EDİNME DENKLEMİ Bu hafta Federal Hükümetin, Emekli, Dul-Yetim ve Özürlü maaşlarını ödeyen sandığın 2013 yılı raporunu inceledim. Geleceğin fotoğrafı korkunç. Bir yıldan kısa bir zamanda, Sosyal Güvenlik Kurumunun açığı, geçen yılki dehşet verici 8,6 trilyonluk tahminin üstüne 1 trilyon daha büyümüş. Sonuç şu: Sosyal Güvenlik Kurumunun önümüzdeki 75 yıl içinde, şu an elimizdekinden 9,6 trilyon dolar daha fazla paraya ihtiyacı olacak. Ve bu günkü vergi sistemiyle yeteri kadar para toplanamaz. Washington’daki ve Beyaz Saray’daki liderlerimiz halka, sosyal güvenlikleri için vaatlerde bulundular fakat bunları yerine getirecek parayı toplamak imkânsız. Bu 9,6 trilyon dolarlık açıktan daha kötüsü Sosyal Güvenlik Kurumunun bu günkü kaynak yetersizliği. Pek çok konuda bütçe kısıntıları son derecede büyük. İşin acı tarafı, orta sınıf Amerikan vatandaşlarının cebindeki son kuruşa kadar hepsini alsak da bu açığı kapatacağımızı sanmıyorum. ABD’nin, 2011 yılı Gayrisafi Millî Hasılası 15 trilyon dolar; neden politikacılar ekonomimizin altından kalkamayacağı sosyal güvenlik haklarını vaat ediyorlar. Tek cevap, onlar matematiğin ne olduğunu bilmiyorlar. Aşikâr olan o ki Barack Obama basit dört işlemi yapamaz. Dolayısıyla veriler değişmedikçe iflas ve çöküş kaçınılmaz. Yarın sabahtan başlayarak, harcadığımız yalnız cebimizdeki kadar olursa durum temelinden değişecek. Fakat politikacılardan bu harcamaları dengeli bir bütçe düzeyine indirmelerini istemek, Lindsay Lohan’dan içkiyi, daha da ötesi, John Belushi’den uyuşturucuları bırakmasını istemek gibi bir şey. AMERİKA NE ZAMAN ÇÖKECEK? Yukarıdaki devamlı olarak sorulan ikici soru. Cevabı yine basit: Çökmeye başladık bile. 30 yaşın altında iseniz ne demek istediğimi biliyorsunuz. 30 yaşın altında olanlara yetecek kadar iş alanı yok. Amerika, seçkin üniversitelerden diplomalı parlak zekâları ya Walmart’ta kutu taşımaya, ya da Denny’s de garsonluğa gönderiyor. Benim tanıdığım gençler, bırakın kendi alanlarında iş bulmayı, herhangi bir iş bulmakta güçlük çekiyorlar. İnanmıyorsanız, yakınınızdaki 30 yaşın altındakilere sorun, haklı olduğumu göreceksiniz. Bunun sebebi hükümetimizin endüstriyi yok etme politikası. Amerika yavaş yavaş servetimizle birlikte imalât gücümüzü de eritti. Şimdi dünyanın en zengin %1’i, gezegenin toplam servetinin %39’unu kontrol ediyor. Buna karşıt en alttaki %50’si dünyadaki paranın yalnız %1’ine sahip. Küresel finans ve politika sistemleri dünya varlıklarını zirvedeki zenginlere aktarıyor. Bu nasıl oldu diye soruyorsunuz. Dünya zenginleri çok büyük miktarda paraları ABD ve diğer ülke hükümetlerine borç olarak verdi. Borçlanma üzerine kurulu para ve finans sistemlerimiz sıradan vatandaşın ve devletin varlıklarını küresel bankacılık sektörüne aktarıyor. Sonra, “yıkılamayacak kadar büyük” dedikleri bankalar baskı ile değeri olan her şeyi yutuyorlar; dünyanın doğal kaynakları, kârlı işler ve arazi. Politikacıların bize vadettikleri sosyal güvenliğe onların ihtiyaçları olmadığı için de devletin çökmesi umurlarında değil. Sonunda, bu kontrolsüz hırs devleti çöküş noktasına getirecek. FLOYD BROWN CAPITOL HILL DAILY, 07.06.2013 KAYNAK: http://www.capitolhilldaily.com/2013/06/american-government-collapse/ ÇEVİRİ: ERKAN GÜÇİZ

İrtibat: 0532 377 9283 veya sirenatabey@@hotmail.com Ist / Anadolu Yakasında annesiz kalan 5 yavru kedi için çok acil süt anne olabilecek kedi veya yavru kedi bakımında tecrübeli gönüllüler aranıyor. Yavrular şu an bir otel'in bahçesindeler ve orada onlarla sürekli ilgilenebilecek kimse yok. Yardımcı olabilecekler lütfen irtibata geçsin!

İletişim: 0537 429 56 22 Yer: İstanbul "6 aylık civarı bir dişi bir erkek iki kardeş Boxer melezi.Bu güne kadar kapalı bir yerde bakılıp sonrasında barınağa terk edilmişler.Gözlerindeki korku her şeyi anlatıyor..Sığındıkları duvar dibi onları koruyacak gibi asla ayrılmıyorlar oradan.En azından geçici bir yuvaya alınmaları çok önemli,barınakta iyice kötüleşecekler.Bu iki ürkek kardeşe kalıcı yada geçici yuva olmak isterseniz lütfen acil ulaşınız."

İletişim: 0533 325 86 64 Yer:Nilüfer/Bursa Üyemizin işyerinin önünde rastladığı bu miniğin uzun aramalar sonucunda annesi bulunamadığından üyemiz onun haline dayanamamış ve işeyine almış.Yan yan yürüdüğü için adı Paytak.Bir kaç gün daha işyerinde bakabilecek ancak sonrasında sokağa salmak zorunda.Onun şansını deniyoruz kimbilir belki bu güzelliği evinde görmek isteyen hayvanseverler vardır değil mi?

Patilerin hayata tutunması sizlerin ellerinde. Derneğimize gönderilen her kuruş, her lira bir hayvanın hayatını kurtarıyor ama sizler bağış yapmazsanız onlar sessizce hayata gözlerini yumuyorlar çünkü madden artık yetişemiyoruz. Sadece kampanyalarını çıktığımız hayvanlarımız yok daha nicelerini geriden takip ediyor, besliyor, tedavi ettiriyoruz. Sayfamızda 500 bin üye var, sadece 1000 kişi her ay sadece 10 tl bağışlasa tüm vakaları seve seve alırız ama gücümüz şu an yetmiyor maalesef... Bu yüzden lütfen dört patili dostlarımızdan bağışlarınızı esirgemeyin, bankamıza vereceğiniz otomatik bir ödeme talimatıyla onları hep beraber kurtarmamıza yardım edin. HaySev Derneği'ne bağış yapmak isteyen üyelerimiz için hesap numaramız: Banka: Ziraat Bankası Şube : Çankaya (798) Hesap Sahibi: Hayvansevenler Derneği (Haysev) Hesap No: 56997864-5001 IBAN : TR070001000798569978645001 Paypal: haysevder@@gmail.com

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanacak olan TFF Süper Kupa maçının Kayseri’de yapılacağı açıklandı.Maç ATV'den naklen yayınlanacak. Öncesinde Suat Kılıç tehditler yağdırdı. Aslında çok ta önemsenecek bir durum sayılmaz: Basit kıl dönmesi olayı. Buna bir şey korkusu da diyorlar ama *********************************************************************************** Spor Bakanı'ndan kulüplere, taraftarlara ve üniversite öğrencilerine akıl almaz tehditler! Gezi direnişinden ödü kopan hükümet gezi protestolarının futbol tribünlerine ve üniversitelere sıçramasını engellemek için tehtid ve şantaj ile yıldırmaya çalışıyor. Bugün oynanacak Süper Kupa Finali öncesinde Zaman gazetesine bir röportaj veren Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, adeta tehdit yağdırdı. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, statlardaki tansiyonun artması halinde bunun bedelini kulüplerin ağır şekilde ödeyeceği tehdidinde bulundu. 'Futbolu bitirir' “Stadyumları şiddetin, siyasi gösterilerin merkezi haline getirenler hukuki bedelini öder” diyen Kılıç, bu durumun Türk futbolunu, kulüpleri ve yöneticileri bitireceği söyledi. Yasadaki yaptırımların işletileceği, olaylar bitmedikçe elektronik biletin olacağı, spor savcısının göz açtırmayacağı belirten Kılıç, “Can yanabilir, radar var” dedi. Bakan, kulüp yöneticilerine de “40 gün sussunlar, sporda polemik kalmaz” sözleriyle ayar verdi. Gezi tehdidi: 'Bedelini öderler' Gezi Parkı eylemlerinin tribünlere taşınması durumunda sporun ciddi zarar göreceğini ileri süren Kılıç, “Futbol taraftarı arasına siyasi nifak sokanlar, bedelini öder. Kanunda bedeli neyse. Stadyumlar siyaset yeri değil. Kaldı ki, kulüp başkanı ve yöneticilerinin bilgisi dışında bu tür kitlesel eylemlerin yapılabilmesi mümkün değil. Statlarda güvenliğin sağlanması kulüplerin sorumluluğunda. Çakmak, taş, şişe nasıl girer?” dedi. 'Burası muz cumhuriyeti değil; yapan 24 saat içinde bulunur' Gezi eylemlerine ilişkin Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Taraftar gruplarının arasına birileri sızmak isterlerse burası muz cumhuriyeti değil. 30 senedir terörle mücadele eden bir devletiz. Bir-iki, yaşanır. Üçüncüde kontrol altına alınır. Olayların arkasında kim var, tahrik eden kim, kulüpler nereye kadar içinde? Devlet, 24 saat içinde lamba gibi ortaya koyar. Polisle, yargıyla kimseyi korkutmuyorum ama bir eylem için senelerce men cezası almak, kulübü ve kendini ateşe atmak kimseye bir şey kazandırmaz. İnsanlar çocuklarını maça, cepheye mi korkusuyla gönderir hale gelirse bu durum Türkiye’de futbolu, kulüpleri, yöneticilerini bitirir.” 'Uyarıyorum statlarda radar var' “Tahrikkâr konuşan kulüp başkanı bir yaptırıma maruz kalmayacak mı? Yayınlar, yazılar, kışkırtılan kitleler. Bir sorumluluk oraya çıkmayacak mı?” diye soran Kılıç, tehditlerini şöyle sürdürdü: "Spor savcısı, kamera ve elektronik bilet uygulamalarına da değindi. Sporun tepesindeki isim, “Kanunun uygulanacağını herkes bilecek. Temennim can yanmaması ama yanabilir. Uyarıyorum, radar var.” ifadelerini kullanırken ekledi: “Spor savcıları, müsabakaları yerinde izleyecek. Doğrudan görecek. Raporlar, görüntüler önüne gelecek. Kimin hangi koltukta oturduğunun tespiti için elektronik bilet uygulamasına geçiyoruz. Burada bir fişleme yok. Elektronik bilet tribünlerde yaşanan olaylardan çıktı. Olaysız bir sezon geçirebilirsek zannediyorum bir daha konuşulabilir. Elektronik bilet güvenlik, suç işleyeni bulmak ve bir daha stadyuma girmesini engellemek amaçlı.” Üniversiteye de tehdit: 'Sabıka kaydı düşürmesin' Spor kulüplerini, taraftarlarını, yazarlarını tehdit eden ve hızını alamayan Kılıç, bu kez üniversiteleri de hedef aldı: Gezi eylemlerini üniversitelerde de deneyebilirler. İstediğimiz, öğrencilerin karşı karşıya gelmemesi. Birisi eğitim almama hakkını kullanmak istiyorsa bahçede oturur, boykot hakkını kullanır. Ama, amfide ders yapan öğrencinin hakkını kısıtlamaya kalkarsa devlet gereğini yapar. Eylemciler, eyleme katılmayanların bu hakkını kısıtlayamaz. Çağrım şu: Kimse hayatını karartmasın, geçmişine sabıka kaydı düşürmesin.

Çalışmalarından bazıları :

Fotoğraf Sanatçısı Murathan Özbek, sonuçları bu hafta açıklanan Nikon Fotoğraf Ödülleri'nde de önemli bir başarıya imza attı. Bu yıl İstanbul'da açtığı "in" fotoğraf sergisi ile dikkatleri üzerine çeken Özbek, bu serisi ile sırasıyla Uluslararası One Eyeland, Avusturya Super Circuit ve Paris Px3 Fotoğraf yarışmalarında ödüller kazandı. Son olarak da yaklaşık 23 bin fotoğrafçının 99bin çalışma ile katıldığı Nikon Uluslararası 2012-2013 Fotoğraf Yarışması'nda ikinciliğe layık görüldüSanatçı ayrıca bu yılki Nikon Ödülleri'nde tek Türk olarak göze çarpıyor. Özbek, 2010 yılında da Sony Fotoğraf Ödülleri'nde dünya birincisi olmuştu.

Teğmene 16,5 yıl, sehven yüklemeye takipsizlik Pilot Teğmen Mehmet Ali Çelebi Ergenekon davasında terörist olduğu iddiasıyla tutuklandı, 3 yıl Silivri’de hapis yattı. Hakkındaki suçlamalardan birisi, “Örgüt adına Hizbut Tahrir örgütü içine sızarak, faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıydı. Bunun “delili” de Çelebi’nin cep telefonunda Hizbut Tahrir üyelerine ait 139 telefon numarasının yer almasıydı Sözkonusu numaraların Çelebi’nin telefonuna Emniyet’te gözaltındayken yüklendiği duruşmalar başladıktan sonra anlaşıldı. Emniyet’ten Mahkemeye gönderilen yazıda, “139 telefonun Çelebi’nin telefonuna sehven kopyalandığı” bildirildi. 'SEHVEN YÜKLEME'YE TAKİPSİZLİK Ergenekonun sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonuna emniyette 'sehven' yükleme yapıldığı iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada polislere takipsizlik verildi.

DÜNÜN ÖZETİ:

Liberal sırları dökülüp alttaki paslanmış malzemesi hayli sırıtmaya başlayan AKP'nin insan kaynağı sorunu kronik bir hal almaya başladı. İçişleri Bakanı olarak Muammer Güler'i , başekonomi danışmanı olarak Yiğit Bulut'u atayan bir iktidardan sözediyoruz. Bir de üzerine "götünün kılıyız" demekte beis görmeyen bir siyasi taban,"Tayyip Erdoğan'la nikahlıyız" diyecek kadar ahlakta dip yapmış bir teşkilat yapısıeklediniz mi, AKP iktidarının resmi daha da netleşir. Malzeme bu olunca, bu malzemeden çıkan siyasi malzemenin kalitesi de Türkiye'deki vasatizmin hamurunu oluşturuyor. Son olarak Times gazetesinde "We Have Many Men" başlığı ile yayınlanan ilan, AKP vasatlığının en son örneklerinden biridir. Başkalarının fikirlerini ifade etme hakkını, "cüretkarlık" olarak niteleyen bu sözde "entellektüel"bildiri paçalarından olağan faşizm akan bir paçoz manifestosudur. Ve bütün ağdalı cümle kurma çabalarına rağmen bu paçozluğu başlığından sarkmıştır. "We Have Many Men" başlığı, "entellektüel" görünmeye çalışan ama özünde paçoz olan bir zihniyetin dikişlerinden attığı noktadır. Bu zihniyetin ilanın başlığındaki hatasının neden basit bir İngilizce hatası olmadığını irdeleyelim hep birlikte. Çokluğunu sadece erkeklikle özdeşleştiren ama entellektüel ve ahlaki bir üstünlük taslarken ,insan olarak çokluğun dişil yüzünü unutarak, en azından "People" demeyi aklına getiremeyen bir paçozluk... Eldeki sorunun "daha çok" olmakla çözüleceğini zanneden o vasat demokrasi anlayışından kendini sıyıramadığı için, hedef aldığı küresel kamuoyunu "many" gibi tek tek sayılabilir nesneler için kullanılan bir kelime ile tavlamaya çalışan bir paçozluk... Sürekli bir biat kültürü ve "adamım" jargonu ile yaşadığı için, sahip olduğu desteği bile bir ekip-dayanışma kültürü üzerinden değil, "sahibiz -adamlarımız var" mekaniği üzerinden dışa vuran mafyöz bir paçozluk... Ve tabi bu kadar önemli bir metni kaleme alırken bile, ayrıntıya özen göstermeyen, dil ile mana, kelime ile kapsam arasındaki köprüyü kuramayarak komik duruma düşen bir paçozluk... Akdeniz'e "White Sea" diyen bir Başbakan'ın ekibi bunlar... Yunanlıların propaganda diline ve tarih tezine prim vermemek için, o Yunanlılara karşı Ordularına saldırı emir verirken bile "Ege"'ye "Akdeniz" diye hitap edecek kadar dile , manaya ve toprağına hakim ince ve akıllı bir liderin kurduğu Cumhuriyet'i yönetmeye çalışıyorlar. (Bkz. tarihi "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" emri) Zamanında İngiltere'de açılan Kanuni sergisinin açılışında konuşma yapacak kadar haddini bilmeyip, Kanuni'den söz ederken "He was a great lawmaker" diyeceği yerde "He was a great love maker"diyerek kendini herkesin önünde rezil eden Semra Özal zihniyetinin doğal uzantısı bunlar... Siyasette Rasim Ozan Kütahyalı, ekonomide Yiğit Bulut , mizahda Şafak Sezer "kolpaçino" ekibine sarılan bir zihniyet bunlar...(Bkz. AKP'nin Kolpaçino Ekibi )< /> "Şehid"'e "kelle" denmemesi gerektiğini bilmediği gibi (Bkz. Tayyip Erdoğan'ın Avustralya'daki SBS Radyosuna verdiği 14.01.2000 tarihinde verdiği , şehitlere "kelle" dediği röportaj ) , bu tarz bir ilana "We Have Many Men" başlığının atılmaması gerektiğini bilmeyen... İnce düşünceden... İzandan... Akıldan... Vicdadan... Ahlaktan... muaf bir vasatizm cuntasının tek sorunu İngilizce'ye hakim olmamak olsaydı keşke. O hatanın telafisi olurdu. Esas sorunumuz o kadar "Men"' arasından "biz ne yapıyoruz?" diyecek kadar akıllı ve ahlaklı bir "Adam" çıkamaması sorunu. Açık İstihbarat

İletişim: 553 266 74 99 Yer: İstanbul "Sokakta hasta ve bitkin bir halde bulundu.Tüyleri dökülmüş,patisi yaralanmış ve açlıktan zayıflamış olan minik hemen tedaviye alındı.1,5 aylık sevimli bir dişi.Kendini topladı ve vücudunun bazı bölgelerinde dökülen tüyleri çıkmaya başladı.Fakat ona sahip çıkan üyemiz malesef tamamen iyileştiğinde onu evde tutamayacak.Acil yuva bulamazsa malesef yeniden sokaklara dönecek olan bu güzel kıza yuvanızı açar mısınız?"

İrtibat: 0 532 615 93 11/sibelmolu@@hotmail.com Yer: Istanbul / Avrupa Yakası Tahmini 1 haftalık bir bebek kedi için çok acil süt anne veya yavru kedi bakımında gönüllüye ihtiyaç var. Yardım edebileceklerin irtibata geçmeleri rica olunur.

HaySev vakalarından Puik taktimimizdir * İletişim: 0 535 702 87 41 Yer: İstanbul Puik, HaySev'in Şile çalışmalarında bulundu. Onu ilk gördüğümüzde yaşadığımız şoku tahmin edersiniz. Uyuzdan perişan, halsiz, aç tam bir felaketti. Hemen kliniğe aldık. Biliyor musunuz uyuzlarda bizim en çok merak ettiğimiz ve birbirimize sorduğumuz, "acaba gerçek tüyleri ne renk çıkacak" olur. Puik!in durumunda cinsini de merak ediyorduk doğrusu. Ve tedavilerimiz sonuş verince ortaya gördüğünüz gibi harika bir Flat Coated Retriever cinsi çıktı. Simsiyah parlak tüyleri olan harika bir köpek. Puik sadece 1-1.5 yaşlarında, belli ki birilerinin oyuncağı olmuş sonra da ormana atılmış. Şimdi Puik için hayatta ikinci bir şans var ve ona yuvasını açacak aile de bu mutlu, akıllı ve sevgi dolu yavrumuzla bu şansı paylaşabilir. Puik'e yuvanızı ve kalbinizi açmaya ne dersiniz?

İSTANBUL'DA OLAN VATANDAŞLARIMIZDAN 112'Yİ ARAYIP SİLİVRİ'YE AMBULANS İSTEMELERİNİ RİCA EDİYORUZ! ÇOK YARALI VAR.