marti_name

Dünyanın kuklası İstanbul’da Kukla sanatı, 9.İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali ile yeniden hayat buluyor. Festival, dünyanın önde gelen kuklacılarının katılımıyla 3-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşiyor... İSTANBUL - Dünyada bin yılı aşkın süredir var olan kukla sanatı, Türkiye’de de, son senelerde düzenlenen çeşitli festival ve etkinliklerle tekrar gündeme geliyor. Kuklanın bir sanat olarak hak ettiği yere gelmesi ve Türk Tiyatrosu’nda kuklanın öneminin verilmesi amacına hizmet veren etkinliklere en büyük destek, Ülker’den geliyor. İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali, 9’uncu yılında dünyanın en seçkin kukla tiyatrolarını sanatseverlerle buluşturuyor. Cengiz Özek’in sanat yönetmenliğinde dokuz yıldır aralıksız devam eden festival her sene daha fazla ilgi görüyor. Dünyanın en iyi kuklacılarının festivale katılmak için başvuruda bulunmalarının yanında festival yeni grupların oluşumuna da vesile oluyor. Ayrıca kukla sanatını farklı bir perspektifle yeniden canlandırmayı amaçlayan “Ahşap Çerçeve” gibi Türk grupların festivale katılıyor olması da ayrı bir önem taşıyor. 12 ülkenin katılımı ile düzenlenen 9. İstanbul Uluslararası Ülker Kukla Festivali, 11 yabancı ve 5 yerli gruba ev sahipliği yapıyor. 8 gün sürecek bu yılki festivalde Fransa, Tayvan, Bulgaristan, Portekiz, İspanya, Romanya, Rusya, Norveç, Slovenya, Macaristan ve Türkiye’den gelen kuklalar sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. GÖSTERİ MEKANLARI Fransız Kültür Merkezi, Maya Sanat, Profilo Kültür Merkezi ve Özel Sezin, Bilfen ve Enka gibi çeşitli Özel Okul sahnelerinde yer alacak gösterilerde birçok tekniğin yanı sıra siyah tiyatro, ipli kukla, el animasyonları ve gölge oyunu tekniğinin en iyi örnekleri sergileniyor. Kukla Festivali’nde Türkiye’yi İstanbul Devlet Tiyatrosu’ndan “Don Kişot”, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkent Tiyatrosu’ndan “Ormanların Efendisi Gırrip Canavarına Karşı”, Yıldız Teknik Üniversitesi Oyuncuları’ndan “Denizde Karaltı Var”, Cengiz Özek Gölge Tiyatrosu’ndan “Büyülü Ağaç” ve Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi’nden “ARAF’TA” adlı eserler temsil ediyor. Festivalde dikkat çeken bir diğer grup ise Türkiye’de ilk defa gösteri yapacak olan “Hands Theatre”. Rus grubun kendi içinde kısa bölümlerden oluşan oyunu “Fantasy”, daha ziyade ellerle yapılan ilginç bir gösteri. Bu değişik gösteri, izleyiciye insan bedeninin bir kukla gibi ya da bir kuklanın uzantısı gibi algılanabileceğini anlatıyor. “Fantasy” insanlara kendi bedenleri ile neler yapabileceklerini göstererek kendi yeteneklerini fark etmelerini sağlıyor ve yeni ufuklar açıyor. Jordi Bertran hem büyükler hem de küçükler için tasarladığı gösterileriyle her yaştan izleyicin kalbini fethetmesini biliyor. Uluslararası platformda birçok ünlü sanatçıyla ortak projeler geliştiren Bertran bugün İspanya’nın en önemli kukla sanatçıları arasında gösteriliyor. Dünyada ipli kuklanın en önemli ustalarından biri olarak saygı gören sanatçının festivalde sergileyeceği ‘Antologia’ adlı oyunu 7 bölümden oluşuyor. Müzikli teatral monologlar olarak tanımlanabilecek bölümleriyle ‘Antologia’, her yaştan izleyici için eğlence vaat ediyor. NORVEÇ’TEN BİR TOPLULUK İLK KEZ KATILIYOR İstanbul Uluslararası Kukla Festivali bu yıl ilk kez Norveç’ten bir grubu ağırlıyor. Festivale Jazzfigur adlı oyunlarıyla katılan Levende Dukker özellikle küçüklere müzik ve eğlence dolu bir gösteri sunacak. Bir grup caz müzisyeninin neşeli ezgileri eşliğinde keyifli, eğlenceli ve heyecan verici bir kukla gösterisi olan Jazzfigur tam bir caz-kabare. Bir yandan çocuklara müzik sevgisini aşılayan, bir yandan da onları çok farklı bir eğlenceye ortak eden Levende Dukker, Norveç’in önde gelen kukla tiyatrolarından biri.

Zingaro Tiyatrosu’ndan bir dünya prömiyeri İKSV, bir dünya prömiyerine imza attı. 16 dansçı, 36 at ve 15 müzisyenle İstanbul’a gelen dünyaca ünlü binicilik tiyatrosu Zingaro, 2006 için hazırladığı yeni gösterisini, dünyada ilk kez İstanbul’da sahneledi. İSTANBUL - Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Özel Gösterisi ‘Zingaro Tiyatrosu’nun ilk gösterisi 1200’ü aşkın seyirci tarafından beğeniyle izlendi. 25 Mayıs’a kadar gerçekleştirecekleri toplam 16 gösteriyle S Uluslararası Binicilik Merkezi’nde, Türk seyircinin karşısına çıkmayı sürdürecek olan ‘Zingaro’yu 10.000’i aşkın kişinin izlemesi bekleniyor. Dünyaca ünlü binicilik tiyatrosu Zingaro’nun ‘Battuta’ adlı gösterisine sanatseverlerin yoğun ilgisi var. Zingaro Tiyatrosu, dört ek gösteri daha yapacak. İSTANBUL - Özel yetiştirilmiş ve birbirinden yetenekli 36 at, 16 dansçı ve 15 kişilik Roman müzisyen grubuyla İstanbul’a gelen dünyaca ünlü binicilik tiyatrosu Zingaro’nun, dünyada ilk kez İstanbul’da sahneleyeceği ‘Battuta’nın 6 gösterisinin biletleri şimdiden bitti. Fransa Hükümeti’nin desteklediği ‘Fransız Baharı’ etkinlikleri çerçevesinde 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları kapsamında yer alacak Zingaro Tiyatrosu, son gösterisi ‘Battuta’ için dört ek gösteri daha yapma kararı aldı.

İSTANBUL - İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından AYGAZ ve OPET sponsorluğunda düzenlenecek olan 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali dünya çapında bir tiyatro buluşmasına evsahipliği yapıyor: 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları bu sene İstanbul’da gerçekleşiyor. Bu önemli sanat etkinliğinin biletleri satışa sunuldu. Bu yıl 11 Mayıs - 6 Haziran tarihleri arasında dünyaca ünlü tiyatro ve dans topluluklarından 10 yabancı oyun ve Türkiye’den 15 oyun olmak üzere 60’ın üzerinde gösteri ile 12 farklı mekanda tiyatroseverlerin karşısına çıkacak olan İstanbul Tiyatro Festivali ve Tiyatro Olimpiyatları’nın biletleri; . Fiyatları 10.-YTL ile 90.-YTL arasında değişen bilet alımlarında kredi kartı geçerli olacak. Her gösteride tam biletlerin yanı sıra öğrenci ve 65 yaş üstü izleyiciler için indirimli bilet de satılacak. İstanbul Kültür Sanat Dostları üyeleri Festival biletlerinde “İKSD üyelerine özel indirim”lerden yararlanabilecekler. 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları, 11 Mayıs Perşembe günü Theodoros Terzopulos’un yöneteceği ve İKSV, Attis Tiyatrosu, Tiyatro Olimpiyatları, Epidaurus Festivali ortak yapımı olan “Persler” adlı oyunla başlıyor. Festivalin konukları arasında; Belçikalı plastik sanatçı, tiyatrocu, koreograf ve yazar Jan Fabre, Tiyatro dünyasında ‘maestro’ olarak anılan Yuri Lyubimov, İtalyan tiyatro geleneğinin en tanınmış topluğu olan Piccolo Teatro di Milano Japonya’dan Tadashi Suzuki, Dünyaca ünlü tiyatro ustası Peter Brook, Belçika’dan Rosas Dans Topluluğu ve İsveçli topluluk Cullberg Balesi gibi dünyaca ünlü isimlerin yer alıyor. Ayrıca “Genç Tiyatro” başlığı altında daha önce Festival’e hiç katılmamış, genç, profesyonel tiyatro ve dans toplulukları da yeni projeleri ve birbirinden çarpıcı oyunlarla sanatseverlerin karşısına çıkacak. 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları program föylerine, AKM ve İKSV merkezinde (İstiklal Caddesi No: 146, Beyoğlu) ulaşabilirsiniz.

ya bu kangallar gibi köpek türü yok!!!ben internette bi site buldum onlarca köpek türü var ve altına özelliklerinide yazmışlar en güzel özellikler bizim kangalda

bu yaptığının bir suçu yok mu Allah aşkına?

şaşırmadım

TAM METİN SELANİK HATIRASI: SEVGİLİ okuyucularım, DHA Edirne muhabiri Lütfü Karakaş tarafından çekilen ilginç fotoğrafları gördünüz. Recep Tayyip Erdoğan Selanik’te, Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ediyor. (6 Mayıs 2006 Cumartesi) EMİN ÇÖLAŞAN'IN YAZISI Ziyaret defterindeki bir sayfayı gördüğünde çok sinirleniyor, tepesi atıyor. Lütfü’nün fotoğrafları işte o anı yansıtıyor. Bu fotoğraf çekildiği anda gazeteciler derhal dışarıya çıkarılıyor. Başka bir deyişle, kovalanıyor! Sonrası bilinmiyor. Bazılarına göre Recep Tayyip Erdoğan, deftere yapışık olan o káğıdı koparıyor. Bazılarına göre sayfayı tümüyle yırtıyor. Ne olduğunu hiç kimse bilmiyor. Ziyaret defterine "Atam" başlıklı bildiriyi bırakan ve önceki gün Recep Tayyip Erdoğan’ın tepesinin bir kez daha atmasına neden olan kişi M. Fethi Dördüncü. Geçtiğimiz ekim ayında Selanik’te Atatürk’ün evini ziyarete gittiğinde yanında o yazılı metni getirmiş ve ziyaret defterine yapıştırmış. Kendisi 1924 doğumlu. Şimdi 82 yaşında. Orman Fakültesi mezunu, yüksek orman mühendisi. Yazılı metinde yer alan bazı sözcük ve cümleleri sansür ettim ve bunları aşağıda belirttim. Ayrıca birkaç yerindeki küçük yazım hatalarını düzelttim. Şimdi olay yaratan metni okuyalım: * * * "17 Ekim 2005-Selanik. 19 Mayıs 1881 Pazar günü Selanik’te o zamanki ismiyle Koca Kasımpaşa Islahhane Caddesi üzerinde evde Tanrı’nın bir hediyesi olarak mübarek vücudun dünyaya bir güneş gibi arz-ı endam ettiğinde, yeryüzü nurlara gark oldu (boğuldu), yeniden hayat buldu, insanlar ısınıp kendilerine geldiler. Ben de bugün 5. defa buraya huzurunuza gelme mutluluğunu tattım. Aynı güneş 38 yıl sonra yine bir 19 Mayıs 1919 Pazartesi günü Samsun’da doğup ışınlarını bütün Türkiye’ye yaydı. Atam, o mübarek varlık, Tanrı tarafından gönderilmiş olan sendin. Dört yıl gibi kısa bir zamanda yedi düvel düşmanları mağlup ederek muasır (çağdaş) medeniyetler seviyesine çıkardığın Türkiye’nin ve Türk milletinin üzerine, (Tanrı’nın zat-ı alinizi (yüce kişiliğinizi) yanına aldıktan 64 yıl sonra), milletin dini duygularını yıllarca sömüre sömüre bir AKP çöreklendi. İslamiyet’i bir kalkan gibi kullanan bu insanlar hakikatte (sansürlü iki sözcük)... Hazreti Muhammed sakalı şerifini yerinden kaldırdılar, Atatürk Havalimanı’na getirip Dubaili Arap’ın gözüne girmek için sattıkları İstanbul’un en güzel yerlerinden vazgeçmesin diye Muhammed’i bile oyuncak yaptılar. Bunların din anlayışı bu. Hepsi (bir sözcük sansür.) Zamanınızda Osmanlı’ya ait dış borçları ödediniz. R. Tayyip hükümeti nesiller boyunca altından kalkamayacak şekilde borç altına girmekle kalmadı. Mağlup ettiğiniz devlet ve hükümet başkanları (sizin) ayağınıza gelip saygılarını bildirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa ve Amerika’nın (emrinde çalışıyor anlamına bir sözcük sansür) ...’lığını yapıyor. Türkiye’nin maliyesi IMF ve Dünya Bankası’nın elinde. Dış siyaseti Amerika, iç siyaseti de Brüksel’den (AB’den) idare edilmeye kadar düştü. Tayyip kendisi (bir sözcük sansür) olduğundan, Türk milletini de (aynı sözcük bir kez daha sansür) yapmak istiyor ama muvaffak olamayacak. (İki cümle sansür.) R. Tayyip Erdoğan hükümeti, başta kendisi olmak üzere bakanları, AKP milletvekilleri, hayatları boyunca Atatürk ilke ve devrimlerini ve Cumhuriyet idaresini ortadan kaldırıp Hilafet devleti kurma çabasındalar. Ayrıca amaçları, en çok korktukları Türk ordusunu zayıflatıp iş göremez hale getirmektir. Ruhlarında (iki sözcük sansür) taşıyan bu güruh (topluluk) emellerinde muvaffak olamayacakları gibi, aslında hükümet üyeleri (bu bölüm tümüyle sansür) olduğundan, (yine sansür) gidecekleri yakındır. Şahadetini (tanıklığını) her zaman olduğu gibi Türk milletinin ’zekidir, çalışkandır’ buyurduğunuz insanlarından esirgeme Atam. M. Fethi Dördüncü." Bazılarına göre Başbakan’a Atatürk’ün doğduğu evde sayfa yırttıran, ancak sinir sistemini altüst ettiği kesin olan (bir bölümünü bizim açımızdan yasal nedenlerle sansür ettiğimiz) yazılı metin işte bu! Bugün olanları içine sindiremeyen bir Türk insanının, bir Atatürk çocuğunun tepkisini açığa vuran satırları. Keşke mümkün olsa da, tam metin verilebilse!

bilimi falan bilmem ama bana kalırsa etkili değil...sanırım kişilsel bi cvp oldu ama ne diyebilirim ki

nerden bulursun bunları

herkese iyigeceler

hepsi çok güzel ama çiçek tarlaları 2 kere güzel

Amerikanın dünyayı uyuttuğu şeyler sadece bunlar olsa...

buralar eskiden hep benimdi 3 kuruşa sattım

hadi ordans...birde kızların kalplerini açmak lazıms

görevimiz efeeeeeeem

sonunda nokia windows isletim sistemli ilk telini piyasa surdu.telde yok >>yok >> >>Nokia'nin yeni modeli 8710i >>3,2 MP entegre kamera, 3" LCD ekran, 10X optik zoom, sesli video >>Bluetooth 100mt. >>512 Mb Sd card (arttırılabilir) >>MP3 player, radyo + kulaklık >>wi-fi(bilmeyenler icin wireless) >>dokunmatik ekran vs.... >>fiat ise >>510 $+ KDV

ciddiye almış yaaa