Zıplanacak içerik

marti_name

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

marti_name tarafından postalanan herşey

  1. marti_name şurada cevap verdi: efekentli09 başlık Aydın
    kuşadasının merkezini bende fazla sevmiyorum işin açıkcası.işte güvercin adasını çok severim gün batımı harika oluyor.merkezi tipik türk-yunan yapılanması turistik süslemeli bi şehir.şehir diyorum bazı şeyler fazlasıyla abartıldı.heryere konutlar falan yapılmaya başlandı. kendimi bildim bileli hersene giderdim.bu sene işlerden dolayı gidemedim. gittiğim zamanlarda en az 3 hafta kalırdım ve merkeze çok nadir inerdik arkadaşlarla. dediğim gibi milli parka yakınız mavi bayraklı plajda denize girme şansımız var. gerçekden milli parkın manzarasına hayran kalıyor insan hele birde o nato orda olmasaydı. anlamadım bişi var kuşadası öldürülmeye çalışılıyor gibi. davutlar ve güzelçamlı kasabaları var.sahiller bu kasabalara bağlı.belediye olarak küçük plaj tesisleri yapılmasına izin veriliyor bu güzel akşamları canlı müzikde oluyor bu da güzel ama belediye bu izinleri verirken Jandarma ile yola çıkmıyor. yani öyle ki belirli paralar verilen belediyenin herhangi bir iznine jandarma yasak diyebiliyor ve bu yerli yada yabancı turiste yansıyor. bi çok turist hadi en azından orda yazlıkçı olan gençler usanmış durumda. bi akşamı anlatmak istiyorum.her zaman ki gibi plajda gece canlı müzik dinliyoruz saat 23 suları jandarma geldi ve sona erdirdi yabancı müziği.ee alıştık hadi güzelçamlıcadaki canlıya gidelim dedik.anah orayada jandarma geldi.haydaaa dedik.hayır bizim için sorun diil yanımızda arkadaşların misafirleri var ve eğlenmek istiyorlar.hiç huyumuz olmadığı halde bi discoya girdik orayada polis gelmesin mi!!!haaa bu mekanlara giderken gördüğümüz jandarma devriyelerini eklemekde istiyorum çünkü ben ulan noluyo DARBE mi oldu falan dedim şakasına! kuşadası esnafı ne yaptıysa kendi kendine yaptı.etiketler menüler o kadar uçuk rakamlar ki! eskiden sorun diildi kumarhaneler vardı ve çok olmasada zengin avrupalılar geliyordu.esnafın keyfi yerindeydi.ama son 4-5 sene içinde gelen turistlerin büyük çoğunluğu rus,moldov,bulgar vs vs ee adamlarda para yok.bu sefer esnaf zaten az turist var die daha bi uçuk rakamlar denediler ve bugün can çekişiyorlar. herkes kendi avantasının peşinde.tur rehberleri bile kuşadasına gitmeden tüm ihtiyaçlarınızı alın adadan bişi almayın diyebiliyorlar.ee ne kadar çok memnuniyet o kadar çok bahşiş nede olsa yunan adalarına yakın oldukları için yunanlılardan bir teklif gelmiş. bakın siz bizim turistlerimizden bizde sizinkilerden ülkeye giriş ücreti almayalım ve insanlar bu parayı adalarda bıraksın demişler.(günü birlik yunan adaları-kuşadası turları için diyorum)fakat çok bilmiş başbakanımız olmaz demiş.adamlar yine ısrarcı olmuşlar görüşme talep etmişler.bu seferde bu konu ile ilgilenen kurumun en alt düzeydeki memurlara sevk edilmiş yunanlılar.adamlarda kızıp gelmemişler.haklılarda bence. yazık oluyor diyorum çünkü insanın içi acıyor.zaten petrolümüz irana ırağa suriyeye kayıp gidiyor bu gidişle ispanya evet turizm ile kalkınan İspanyaya kayacak tüm avrupa. Saygılar...
  2. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Tıklayın, izleyin... Bush'un da dahil olduğu tarikat, KAMP KURDU... Amerika, radikal İslamcılardan farkı bulunmayan Evanjeliklerle, DEHŞETE DÜŞTÜ... ABD’deki İncil kampında köktendinci fikirlerle beyni yıkanıp, radikal İslamcılar gibi eğitim verilen çocukların görüntüleri dehşet yarattı. (30 Eylül 2006 Cumartesi) Bir kadın rahibin "Tanrının askerleri" olarak yetiştirdiği çocuklar, karton Bush maketine tapınıyor, tekkelerdeki zikir ayinlerinde olduğu gibi titreyerek kendilerinden geçiyor, İsa aşkına oluk oluk gözyaşı akıtıyorlar. ABD’de köktendinci Evanjeliklerin çocuklar için düzenlediği yaz kampından yansıyan görüntüler şok yaratıyor. Jesus Camp (İsa Kampı) adlı belgesel filmin Youtube’daki görüntüleri yeni ’hit’ler arasında. İki hafta önce Orta-Batı’da, dün de Los Angeles’ta vizyona giren belgeselde çocuklar İsa aşkına ağlıyor, Başkan George Bush’un kartondan kesilmiş maketi karşısında dualar ediyor ve şeytanın etkisinden arınmaya çalışıyor. Bazı sahnelerde çocuklar komando giysileri içinde savaş egzersizi yapıyor, titreyerek kendilerinden geçiyorlar. Çocuklara, kendilerinin dışındakiler inançsız olarak empoze ediliyor. Film hakkında televizyonda haber çıkmasının ardından video görüntüleri Youtube sitesinde hit oldu ve ülke çapındaki medyanın ilgisini çekti. Filmde, ayakta dizilmiş, gözlerini kapatarak kendilerinden geçen ve ellerini havada sallayan çocuklar, tıpkı tekkelerde yapılan zikir ayinlerindeki gibi dini şarkılar okuyorlar ve gözlerinden oluk oluk yaşlar akıyor. Bu gözyaşlarını, başlarındaki kadının onlara "sahte" ve "ikiyüzlü" olduklarını ve şeytanı uzaklaştırmak için ellerini şişe suları ile yıkamalarını söylemesi tetikliyor. http://www.youtube.com/watch?v=y_EKHK1C2IE&eurl=
  3. marti_name şurada cevap verdi: efekentli09 başlık Aydın
    bi didimi sevemedim bilmiyorum neden...aslına bakacak olursak beni hiç bi yer kuşadası kadar etkilemiyor.milli park tam bi doğa harikası. satmadan da bi çok zarar verebiliyolar sevgili bohem mesela kuşadasında milli park tarafı oldukça yüksek bir dağ var.dağın en tepesinde natonun bi rahathanesi var.uzmanların söyledikleri dünyada sayılı yerlerden biri o dağ yamaç paraşütü için.ancak nato izin vermiyor!!!ya o kadar saçma ki!mesela köylerden gizli yollar yada jandarmanın girebildiği yerler varmış.hani 2. bi efes olmasada yinede muhteşem antik şehirler çıkacağını söylüyor gizlide olsa gitme şansı bulanlar (bunlar daha çok oraya yakın köylüler olur). izmir aydın yakın çevrelerde nem oranı çoktur.hatta kuşadasının merkezinde bile ama milli park tarafı öyle diil.çok uzun bir sahil şeridi var.varda var ama değerlendiren yok!
  4. marti_name şurada cevap verdi: efekentli09 başlık Aydın
    forum grafik yapmış yapacağını
  5. yeryüzünde, 'artık gitmek zorunda olduğunuzu' söylediğinizde, sezgisel bir kavrayış ile sizi en iyi anlayacak olanların yaşadığı dört duvar aralarıdır. bazı evlerin iki sokak ötesinde olur bunlardan. haftada bir yahut iki defa okuldan eve dönerken falan uğrarsınız. çocukların en küçük olanları bir buçuk yaşında olur ve içlerinde elleri en minicik, gözleri ise en kocaman olanlar bunlardır ve adları 'oğulcan'dır.bazen dudakları yarılır ve mavi bir iplikle dikiş atılır bunların dudaklarına; iplik sallanır mavi mavi, daha da bir sevimli olur bu keratalar. hep en küçükleridir fakat siz geldiğinizde herkesten evvel onlar fark eder sizi ve koşarak boynunuza atlarlar. hiç konuşmazlar yalnız, diğerleriyle oynarken siz (hepsi ile oynarsınız; birisini havaya kaldırıp uçak yapmışsanız, diğer otuz çocuğu da aynı şekilde havaya kaldırıp uçak yapmalısınızdır -çok yorucu olur bu bazen) bazen kıskançlıkları tutar ve zırlamaya başlarlar; seslerini o zaman duyarsınız. siz de çok üzülürsünüz, kucağınıza alıp tek söz söylemeden teskin edersiniz onları; zaten kucağınızda susarlar birazdan. sonra diğer çocuklarla biraz daha oynarsınız. sonra "tekrar geleceğim" der ve "artık gitmek zorunda olduğunuzu" söylersiniz. anlarlar. aradan iki yahut üç gün geçer ki arkadaşınız size verdiği randevuyu bir saat ileri almak zorunda olduğunu söyler. "olur", dersiniz; "ben de o bir saatlik arada çocuklarımın yanına giderim" dersiniz, zaten daha yeni olmuştur paranızı alalı, "hazır param varken, şuradan çikolatalı gofret alayım çocuklarıma" dersiniz ve neşe içinde, aldığınız çikolataları sallaya sallaya gidersiniz yanlarına. çocuklar bahçede oynamaktadırlar ve sizi görünce "aa! abi geldii!" diye bağırmaya başlarlar. fakat bazen bir gariplik sezersiniz. aynur hanım'a (buralarda çalışan güzel insanların adı aynur olur bazen) "oğulcan nerede, çişe falan mı gitti?" diye sorarsınız. "oğulcan'ı evlatlık verdik" diye yanıt verirler işte o zaman bu aynur hanımlar. bir anda ne tepki vereceğinizi şaşırırsınız. üzülmekte mi sevinmekte misinizdir, anlayamazsınız. "yani artık bir annesi var, bir de babası?" demeye çalışırken siz, bir yandan gülümsemektesinizdir ve "oğulcan'ı bir daha göremeyeceğim yani?" demeye çalışırsınız az sonra (evet, bir daha göremeyeceksinizdir çünkü yeni ailesinin bilgileri saklıdır). "güzel bir geleceği olsun" diye umut eder ve diğer çocukların yanına dönersiniz, onlarla oynamaya başlarsınız. çikolatalarını verirsiniz ve "artık gitmek zorunda olduğunuzu" söylersiniz. anlarlar. arabada müzik dinlersiniz, bağıra bağıra eşlik edersiniz çalan şarkılara. arkadaşınızla buluşur, geyik yapmaya başlarsınız. radikal bulmaca falan çözersiniz. çay içersiniz. sigara içersiniz. "sınav şuradan şuraya kadar" dersiniz. "beşiktaş matheus'la anlaşamamış, iyi olmuş" dersiniz. "hadi ben artık eve gider" dersiniz. bazen eve gelir ağlarsınız.
  6. marti_name şurada cevap verdi: TANİA HAYDE başlık Şiir Forumu
    kolay mı çocukla konuşmak. otur dersin, hayır der. çıra dersin çamur der. çiçek dersin yaprak der. bulut dersin yağmur der. ders dersin küstüm der. seni seni dersin yapma der. oysa kolay çocukla konuşmak. masal de bak evet der. - cahit zarifoğlu -
  7. marti_name şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    bir cocukla oynayarak gecireginiz her saat omrunuze bir gun daha eklermis. bir cocugun her yuzunu guldurdugunuzde gozunuzden bir damla daha az yas akarmis"
  8. bu sabah yagmur var istanbulda gozlerim dolu dolu oluyor bilinmezlige anne sozu dinler gibi masum agladim bu sabah
  9. vedalar doğru değil sevgiler yalan değil koşarım ben bensizliğe ağlarım yağmur düşürür seni kapı açık gir içeri
  10. bahçalarda gül vari var git ellerin yari sen bana yar olmazsın gözüme gülme bari
  11. eline sağlık hepsi çok güzel
  12. bir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerine bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta...
  13. ‘Bush Amerika’yı 10 yıl geriye götürdü’ ABD’li ünlü film yönetmeni Oliver Stone, Başkan George Bush’un ülkesini 10 yıl geriye götürdüğünü söyledi. SAN SEBASTIAN / İSPANYA - İspanya’daki San Sebastian Uluslararası Film Festivali’nde gazetecilere açıklama yapan Stone, 11 Eylül saldırılarından sonra ülkesi ABD’nin terörle mücadelesinden büyük utanç duyduğunu kaydetti. 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’nden insanların kaçmasına yardım ettikleri sırada enkaz altında kalan iki polisin kurtarılmasını anlatan son filmi ‘World Trade Center’ın (Dünya Ticaret Merkezi) ilk gösteriminden önce İspanya’da bulunan Stone, “Güvenlik gerekçesiyle dünyayı yıkıyoruz” dedi. 12 Eylül 2001’den itibaren saldırıların siyasallaştırıldığını, dünyanın tamamen kutuplaştırıldığını ve bunun utanç verici bir durum olduğunu söyleyen Stone, 11 Eylül’ün üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen dünyadaki karmaşanın devam etmesinin, ABD’nin terörle mücadele için yaptıklarının enerji israfı olduğunu gösterdiğini bildirdi.
  14. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Türkiye’ye 30 adet F-16 ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Türkiye’ye 30 adet yeni “F-16 Block 50” tipi savaş uçağı satılması için Kongre’ye bildirimde bulundu. AA Güncelleme: 20:09 TSİ 29 Eylül 2006 CumaWASHINGTON - Pentagon’un ilgili birimi Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA) tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin, uçaklarla birlikte önerilen bütün ilgili sistemleri almaya karar vermesi durumunda, satışın bedelinin yaklaşık 2,9 milyar dolar tutacağı belirtildi. Lockheed Martin şirketince üretilen F-16’lar, halen dünyanın en modern savaş uçakları arasında sayılıyor. Pentagon’un bildirimine Kongreden iki hafta içinde itiraz gelmezse, satış kesinleşecek. Uzmanlar ve yetkililer, herhangi bir itirazın beklenmediğineişaret ediyor. DSCA’in açıklamasında, Türkiye’ye yeni F-16 satışının, bölgedeki askeri dengeyi ve ABD’nin Kıbrıs sorununa müzakerelerle çözüm bulunmasını teşvik çabalarını olumsuz etkilemeyeceği kaydedildi. Açıklamada, “Bu satış, Türkiye’nin askeri kabiliyetlerinin ilerletilmesi yoluyla ABD’nin dış politikasına ve ulusal güvenlik hedeflerine katkıdabulunacak. Satış, Türk Hava Kuvvetlerinin Türkiye’yi savunma yeteneğini geliştirecek ve teröre karşı küresel savaşa ve NATO operasyonlarına katkısağlayacak” denildi. 30 adet “F-16 Block 50” tipi savaş uçağıyla birlikte 42 adet General Electric uçak motoru, dost-düşman ayırt etme sistemleri, AN/APG-68(V)9 radarları, yer istasyonları, AN/ALQ-178 elektronik savunma sistemlerive diğer ilgili savunma sistemlerinin de Türk Hava Kuvvetlerine verilmesi öngörülüyor. Uçağın ana üreticisi Lockheed Martin’in yanı sıra BAE Advanced Systems, L3 Communications, McDonnell Douglas, Northrop Grumman, General Electric veRaytheon şirketleri, sistemleri imal edecek firmalar arasında yer alıyor. Uçakların üretimine, Türk savunma sanayiinin de katkıda bulunması bekleniyor. Yunanistan da geçen yıl 30 adet yeni F-16 uçağı alımı için ABD ile anlaşma imzalamıştı.
  15. marti_name şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    YAŞLI AVRUPA... Avrupa Birliği nüfusunun 75 milyonu 65 yaş üstünde... AB nüfusunun yüzde 17'sini oluşturan ve 2005 yılı sonu itibariyle 75 milyon olarak hesaplanan 65 yaş ve üstündekilerin 2050 yılında 135 milyona ulaşarak, toplam nüfusun yüzde 30'unu oluşturmaları bekleniyor.
  16. marti_name şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    barış çubuğu
  17. Oyuncular: Serhat Tutumluer Demet Evgar Şebnem Sönmez Engin Alkan Hakan Büyüktopçu Ayfer Dönmez İsmet Üstekin Hakan Meriçliler Ferit Kaya Yapım: Atv Yönetmen: Sadullah Çelen Senaryo: Yüksek Tansiyon Senaryo Grubu
  18. Erkekler Ağlamaz Murat yıllar önce motokros yarışcısıyken Zeynep'le İstanbul'da tanışmış, deli gibi bir aşkla birbirlerine bağlanarak evlenmişler. Ancak sevgilerinin meyvesi olan, Emre (Boncuk) doğduktan sonra herşey değişmeye başlamıştır. Mutlu halleri zamanla bozulmuş, olaylar Zeynep'in evi terk etmesine kadar varmıştır. Boncuk ve Murat o günden sonre bir daha Zeynep'i görmemiştir. Boncuk annesinin öldüğünü bilmektedir. Zeynep ise yıllardır Murat'la oğlunu aramaktadır. Murat için İstanbul'a gitmek anılarıyla ve acılarıyla yüzleşmek demektir. Üstelik karısından sakladığı oğlunun elinden alınmasından korkmaktadır. Ancak Murat'ın hesaba katmadığı bir şey vardır. Kim bilir belki de Zeynep onlara gittikçe yaklaşmaktadır! Zeynep bir iş için geldiği Safranbolu'da yıllardır özlemini çektiği oğluna kavuşur. Oğlunu yanına almak ister. Boncuk iki arada bir derede kalır. Bir tarafta yıllardır görmediği güzel annesi, diğer yanda kendisine hem anne hem baba olmaya çalışan, kendi canı gibi sevdiği babası Şampiyon! Motokros yarışcısı bir baba, idealist mimar bir anne, paylaşılamayan 4 yıldır annesinden kaçırılan bir çocuk ve unutulan değerlerimizden biri olan panayırda hayata tutunmaya çalışan insanları anlatan 'Erkekler Ağlamaz' Eylül ayında atv ekranlarında izleyicisiyle buluşuyor.
  19. marti_name şurada cevap verdi: arman başlık Forum Oyunları
    şap
  20. 1 ayda 4 kg çok az
  21. marti_name şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    sen hiç denizlerin dibine bakınca yemyeşil ormanları gördün mü?imkansız deme!çünkü ben senin gözlerine bakınca ölülerin bile sahit olmadıgı o cenneti gördüm
  22. marti_name şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    dogallik sahip olunan degil, kazanilmasi gereken bir erdemdir.
  23. marti_name şurada cevap verdi: femalexx başlık Forum Oyunları
    hayatı fazla ciddiye almayın, nasıl olsa sağ çıkamıycaksınız.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.