
seREnaDE
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
740 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
seREnaDE tarafından postalanan herşey
-
arkadan menejerim geliyo ondan alıver kısımm kıs ben kendim gelirim sana netcen resmi imzayı felan
-
anlatmadığım bişey kalmamış ki zaten teşekkür ederim herkese kapanışı bir şiirler yapalım... Öyle bir hayat yasiyorum ki , Cenneti de gördüm , cehennemi de Öyle bir ask yasadim ki Tutkuyu da gördüm , pes etmeyi de. Bazilari seyrederken hayati en önden, Kendime bir sahne buldum oynadim. Öyle bir rol vermisler ki , Okudum okudum anlamadim. Kendi kendime konustum bazen evimde, Hem kizdim hem güldüm halime, Sonra dedim ki " söz ver kendine " Denizleri seviyorsan , dalgalari da seveceksin , Sevilmek istiyorsan , önce sevmeyi bileceksin , Uçmayi seviyorsan , düsmeyi de bileceksin. Korkarak yasiyorsan , yalnizca hayati seyredersin. Öyle bir hayat yasadim ki , son yolculuklari erken tanidim Öyle çok degerliymis ki zaman, Hep acele etmem bundan,anladim...
-
hımm aslında düşünmedim ama...sevdiğim isimler....kız için...selenga ve ecrin erkek için de... tuna ve ulaş... ewt angelım bunu düşünmemişim zorlandım biraz.en kısa zamanda oturup düşünücem
-
ehüüü ya ne pozitif bi avatar bu, imzayı da her görüşümde kopuyorum,imza budur (konuyu değiştiriyorum farkettinmi) sorunun cevabı:HAYIR sEnİN yALaNLaRıNLA,HiLeLERinLE BaŞEdEmEDiM. Bu bANa DeRt oLdU bENdE SeNiN ÖnÜNdE DiZ ÇöKmEdİM bUdA SaNA DeRT OLsUn BENDE SENİİİ
-
ne güzel türkü ya....walla canem bende çok araştırdım dedim bu türkü olsa olsa bana yazılmıştır... bikaç ipucuna ulaştım da...ben sana onları sonra ayrıca anlatiiim he he kanım asil benim bee A+rh poizitif kimseciklerde yok şaka bi yana aplam, desteğin ve varlığın için çok teşekkür ediyorum...bende SENİ SEWİOOOM
-
Nevruz Bayramı, Farklı bakış Açıları ,İstismar edenler
seREnaDE şurada cevap verdi: nicomedias başlık Güncel Konular
hadi bakalım biraz daha tartışın belki bulursunuz HANGİNİZİN DAHA FAŞİST olduğunu -
Doğum Günlerinin Gizemli Dili...
seREnaDE şurada cevap verdi: mystic river başlık Havadan Sudan Konular
dinamik miiii ayakta duramıyorum mystic ben ya -
kendimi azad etmeye karar verdim
-
bilmiom...
-
23 Mart 2006 Perşembe STRATEJİK ORTAKLAR GÖREV BAŞINA! Tezkere tartışmaları yine alevlendi. Cobra-2 diye bir kitap yayınlandı. Kitapta Türkiye'nin tezkere kabul edilmiş olsaydı neler kazanmış olacağı da anlatılıyor. Bir de tezkerenin reddinden sonra Amerikalıların verdiği tepkiler. Türkiye üzerindeki baskılar bir kez daha yoğunlaşıyor. Irak'ta kaybeden ABD bu ülkede güvenlik için Türkiye, Pakistan ve Mısır'dan asker kullanmayı düşünürken, İran'a dönük olası bir askeri hareket için Türkiye'nin açık desteğini talep ediyor. Kamuoyunu ABD ile işbirliği yapmanın Türkiye açısından bir zorunluluk olduğuna ikna etmek için bütün bilinen psikolojik savaş teknikleri kullanılıyor. Bu çerçevede, geçtiğimiz hafta Irak'a dönük saldırının perde arkasındaki olayları ele alan Cobra-2 adlı kitap Türk basınının gündemine girdi. Amerikalı yazarların hazırladığı kitapta, ABD ile işbirliğini kabul etmiş olsaydı Türkiye'nin "neler kazanmış olacağı"na ilişkin veriler sunuluyor. Bu verilerden hareketle gazetelerde "tezkere geçseydi, Türk askeri Kerkük'teydi", "Musul TSK'ya bırakılacaktı" türünden yazılar çıkıyor. Irak işgaline ortak olmak "kazanç" olarak sunuluyor. Bu işin "havuç" kısmı… Bir de sopa var elbette! Tezkerenin çıkmaması üzerine Amerikalıların kendi aralarındaki değerlendirmeleri de söz konusu kitaptan bizim gazetelerimizin sayfalarına taşınıyor. Bir ABD'li yetkili "Türkiye'yi boş verin. Bırakın finans piyasaları Türkiye ekonomisine yapacağını yapsın" diyor. İşbirlikçi sermaye sınıfımızın iplerini tamamen uluslararası tekellere teslim ettiği ekonomimizin ne kadar zayıf olduğunu bildikleri için bu kadar "rahat" davranıyorlar. Sonra Amerikalı ünlü general Tommy Franks çıkıyor sahneye ve "Türkler mi… Onlar k…ı yesin" şeklinde konuşuyor. Küstah emperyalistlerin bu ülkenin insanlarını aşağılamalarına elbette göz yumamayız. Ancak, "ABD bizim için vazgeçilmezdir" diyen, bunu en temel belgelerine yazan yönetici sınıfımızın temsilcilerine, "ABD ile stratejik ortağız" diye böbürlenen korkak işbirlikçilere bir çağrımız var. Ortağınız Franks'i duydunuz. Hadi bakalım gereğini yapın. Bizim, bu ülkenin adına değil ama… Kendi hesabınıza… Ortaklığınızın şerefine…
-
Merhamet Hür Dünyaya Bu Kadar mı IRAK ' tı ? Ben Basralı Ömer, Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks. Önce demokrasi yağdı göklerimizden, Sonra özgürlük geçti üstümüzden Palet palet. Ve insan hakları Namlularından Yüzü maskeli adamların Saniyede bilmem kaç adet. Demokrasi bizim eve de isabet etti Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın. Tam onsekiz adet İnsan hakları saymışlar Vücudunda babamın. Annem yoktu zaten Ben doğarken İlaç yokluğundan ölmüş Ambargo falan dediler ya Anlamadım çocukluk aklı işte Oluşmadan sökülmüş. Sizde de barış böyle midir Mr. Franks? İnsan hakları çocukları yetim Ve ayaksız bırakır mı orda da? Düşer mi ayın kan gölüne aksi Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi? Zenginlik İnsanları korkudan uykusuz bırakır Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da? Babamla mırıldandığım son dua dilimde Ayaklarımın hastanede Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar Kaldı elimde. Çocukların var mı Mr. Franks? Al, oğluna götür onları Bari işe yarasın Kim bilir belki baktıkça Bazen beni hatırlasın. Bu nasıl demokrasi Mr. Franks? Düştüğü yeri yaktı Merhamet hür Dünyaya Bu kadar mı IRAK ' tı? (Şair Basralı Ömer) bu şiir forumda başka bir yerde vardı...ama doğru yerdemiydi onu anlayamadım... yeniden paylaşmak istedim...çünkü her dizesi canımı yaktı okurken
-
1. Ne tip insanlar size çekici gelir? D. At: Dizginlenemez, engellenemez ve özgür. 2. Size kur yapılırken nasıl bir yaklaşıma karşi koyamazsınız? A. Maymun: Yaratıcı, sizi asla sıkmayan. 3. Sevgiliniz üzerinde nasıl bir intiba bırakmak istersiniz? C. At: Iyimser. 4. Sevgilinizin hangi yönü sizi en çok deli eder, ayrılma sebebi bile olabilir? C. Timsah: Merhametsizliği, sogukkanlılığı, alaycılığı. 5. Sevgilinizle nasıl bir ilişki kurmak istersiniz? D. Kuş: Sadece bugünü değil yarını da düşünülen, beraber büyüteceğiniz, uzun ömürlü. 6. Zina yapar mısınız? A. İnsan: Toplum ve ahlak çok umrunuzda, evlilik sonrası kötü bir şey yapmazsınız. 7. Evlilik hakkındaki düşünceleriniz? B. Beyaz kaplan: Sizin için çok değerli. Bir kere evlenirseniz hem vliliğinize hem de eşinize çok önem göstereceksiniz. 8. Şu anda aşk hakkında ne düşünüyorsunuz? D. Güvercin: Sizce aşk iki taraf için de bir taahhüt. ilginççç
-
kıskanırım ama çaktırmam
-
Shakespeare der ki,
seREnaDE şurada cevap verdi: angelflower başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
Sone Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış, Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru, Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş, Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın, Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene, Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın, Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama, Seni yalnız komak var, o koyuyor adama. William Shakespeare paylaşımın için teşekkürler angel -
oyy çok sevdiğim eski bir öğrencimm... filiz
-
gerçekten ilginç... ama bu kısımlara katılmadan geçemicem... bilimsel düşünemicem bu kez...(faraziye yapıyorum işte varmı itirazı olan)
-
prensip...bu konuda keskin çizgilerim yok arman...düz biriyim ben ama "emeğime dil uzatanın,iftira atanın dilini koparırım" o kadaaaar (bu kişi yrd.doç de olsa) kaybedeceğimi bilsem de (ki bu yüzden çok kaybettim) asla düşündüğümden farklı görünmem ve davranmam.... eğer ki prensip sayılırsa bunlar var... ölümmm...yaşamak kadar gerçek...ölümü düşünmediğini söyleyen yalancıdır... kendi ölümüm umrumda değil açıkçası,bu bir süreç bitecek elbet...KORKMUYORUM yani ama sevdiklerimi kaybetme fikri,kalbimi sıkıştırıyo ve boğazıma bişi gelip düğümleniyor düşünüce geçmişe dönebilseydim,yine aynı şeyleri yapardım ya,o yüzden zaman kaybetmeye gerek yok... hiç büyük pişmanlıklarım olmadı...her yaşanan yanımıza kardır..o yüzden günümden memnun geleceğimden umutluyum
-
geldim geldiiim..hadi sor sor
-
I. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali
seREnaDE şurada cevap verdi: seREnaDE başlık Sinema ve Tiyatro
Türkiye'de İlk Uluslararası İşçi Filmleri Festivali filmler hakkında; Güneşli Bataklık Yönetmen Süreyya Duru Senaryo Vedat Türkali Görüntü Yönetmeni Orhan Kapkı Oyuncular Hakan Balamir, Aytaç Arman, Semra Özdamar 8 mm lik film DVD ye çevrilerek 30 yıl sonra ilk defa kamuoyuna gösteriliyor -------------------------------------------------------------------------------- Güneşe Bakan Kamera Güneşli Bataklık filminin kamera Arkası Vedat Türkali, Oyuncular ve set işçileri ile röportajlar, filmin çekiminden sahneler zaman tünelinden çıkmış gibi görünüyor 30 dakikalık belgesel. Yapım: Kaya Tanyeli 1980 den bu yana İlk defa Güneşe Bakan Kamera tozlu raflardan bu yana kamuoyuna çıkacak " Güneşli Bataklık" Filmi oyuncuları ve set işçileri kendilerini kamera arkasında ilk defa izleyecekler. Bir festivalde İlk defa set işçilerine ödül verilecek. Uluslararası belgeseller 13 değişik ülkeden 16 Film Türkiye’den Belgeseller 5 adet yerli belgesel film Uluslararası Uzun Metrajlı Filmler 5 farklı ülkeden 5 film Türkiye’den Uzun metrajlı Filmler 3 adet Türk İşçi filmi Ülkeler ve Filmler İran > Çin > Güney Kore > ABD > İsrail > Küba/ABD > Bolivya > İspanya > Fransa > İtalya > Arjantin > Venezuela > Meksika > Güney Afrika > Kolombiya > Kanada/Arjantin > Türkiye -
SABİHA GÖKÇEN ( 21 MART 1913 BURSA - 22 MART 2001 ANKARA ) Türk Hava Kuvvetleri’nin ve Dünya'nın ilk askeri kadın pilotu, Yüce Önder ATATÜRK’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’dir. 22 Mart 1913’de Bursa’da doğan Sabiha GÖKÇEN, 1925 yılında ATATÜRK’ün Bursa’ya yaptığı bir gezi sırasında ATATÜRK tarafından manevi evlat olarak alınmıştır. ATATÜRK’le birlikte Ankara’ya gelen Sabiha GÖKÇEN Ankara’da Çankaya İlkokulu’nu bitirdikten sonra İstanbul’da Arnavutköy Kız Koleji ve Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde öğrenim görmüştür. Sabiha GÖKÇEN’e “GÖKÇEN” soyadı da Sabiha GÖKÇEN’in henüz havacılıkla ilgisinin olmadığı 1934 yılında ve soyadı kanununun çıktığı günlerde ATATÜRK tarafından verilmiştir. Sabiha GÖKÇEN, GÖKÇEN soyadını aldıktan yaklaşık 1 yıl sonra 4 Mayıs 1935 tarihinde havacılığa ilk adımı atmış ve TÜRKKUŞU’nda paraşüt ve planörcülük eğitimi görmüş, A ve B brövelerini almıştır. Müteakiben, 10 Temmuz 1935’de Rusya’daki Koktebel Yüksek Planörcülük Okulu’na bir grup Türkle birlikte (7 erkek ve 1 kız öğrenci) eğitime gönderilmiş ve burada 6 ay planörcülük eğitimi görmüştür. Türkiye’ye döndükten sonra, Eskişehir Tayyere Mektebi’nde (Uçuş Okulu) görevli Bnb.Savmi UÇAN ve Muhittin Bey tarafından özel olarak uçuş eğitimine tabi tutulmuştur. Bu eğitimde gösterdiği başarılarından dolayı ATATÜRK’ün, Sabiha GÖKÇEN’e söylediği sözler aşağıda belirtilmiştir “Beni çok mutlu ettin… Şimdi artık senin için planladığım şeyi açıklayabilirim… Belki de dünyada ilk askeri kadın pilot olacaksın… Bir Türk kızının dünyadaki ilk askeri kadın pilot olması ne iftihar edici bir olaydır, tahmin edersin değil mi? Şimdi derhal harekete geçerek seni Eskişehir’deki Tayyare Mektebi’ne göndereceğim. Orada özel bir eğitim göreceksin ” O dönemde, kızlar askeri okullara öğrenci olarak alınmıyorlardı. Bu özel muamele, Sabiha GÖKÇEN’in şahsında gelecek kuşaklar için bir deneme ve hazırlık mahiyetinteydi. Çünkü, çeşitli konuşmalarında belirttiği gibi, ATATÜRK; Türk kadınının her alanda başarılı olacağına inanıyor, onun, savaş sırasında erkeği ile nasıl birlikte cepheden cepheye koştuğunu tekrarlayarak, asker olabileceği düşüncesini de belli etmeye çalışıyordu. Bu düşüncesini ispat edebilmek için de eline güzel bir fırsat geçmişti. Sabiha GÖKÇEN’e özel bir üniforma giydirilerek ESKİŞEHİR Tayyare Mektebi’nde (Uçuş Okulu) 1936-1937 döneminde 11 ay eğitime tabi tutulmuş ve brövesini aldıktan sonra da savaş pilotu yetiştirilmek üzere ESKİŞEHİR’deki 1 nci Tayyare Alayı’nda (Hava Alayı) 6 ay görev yapmıştır. 1 nci Tayyare Alayı’nda (Hava Alayı) yaptığı görev sırasında çeşitli askeri manevralara ve 1937 yılındaki Dersim Harekatı’na savaş pilotu olarak katılan Sabiha GÖKÇEN’e, Genelkurmay Başkanlığı tarafından bir takdir, Türk Hava Kurumu tarafından da “Murassa ( İftihar ) Madalyası” verilmiştir. Sabiha GÖKÇEN, ESKİŞEHİR 1 nci Tayyare Alayı’ndan sonra TÜRKKUŞU’nda Başöğretmen olarak göreve başlamış ve uzun yıllar TÜRKKUŞU’nda görev yapmıştır. Bu arada, VULTEE-V tipindeki bir uçakla, İSTANBUL - ATİNA - SELANİK - SOFYA - BELGRAT - BÜKREŞ - İSTANBUL güzergahında “BALKAN TURU” yapmıştır. 16 Mayıs 1938 tarihinde başlayan ve 5 gün süren bu “BALKAN TURU”nu Sabiha GÖKÇEN tek başına gerçekleştirmiştir. Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk askeri kadın pilotu olan Sabiha GÖKÇEN tedavi görmekte olduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisinde, 22.03.2001 tarihinde vefat etmiştir. 2. TÜRK HAVA KUVVETLERİ’NDEKİ UÇUŞLARI : a. 24 Şubat 1936 tarihinde ESKİŞEHİR Tayyare Mektebi’nde (Uçuş Okulu) başlangıç eğitim uçaklarında uçuşa başlamıştır. Anılan uçaklar da, 11 saat 35 dakika çift kumand, 22 saat 15 dakika da yalnız uçuş yapmıştır. b.Tekamül eğitimi uçaklarında, 5 saat 5 dakika çift kumand, 89 saat 30 dakika yalnız uçuş yapmıştır. c. Muharip uçaklarda 5 saat 10 dakika çift kumanda, 26 saat 20 dakika yalnız uçuş yapmıştır.
-
angelım cvplar geliyor hemen...feci çözüldüm accayip çenem de düştü bugün en sevdiğim yönüm; kendime güveniyorum ve kendimi seviyorum...ve (bunu çeremdeki insanlar söylüyor aslında ama) soğukkanlı ve güçlüyüm,bu çoğu zaman işe yarıyor sevmediğim yönüm ise,daha öncede yazdığım gibi,insanları kırmamak adına kendimden çok veriyorum ve yıpranan hep ben oluyorum...ama birini kırdığımı hissedince daha da kötü hissediyorum kendimi..içinden çıkılmaz bir durum yani.. hımm aslında sevdiğim bir diğer yönümdür çabuk sinirlenmiyorum...ama işin kötüsü sinirlendiğim zaman pek hoş olmuyor manzara,sinirimi susarak belli etmek için çaba harcıyorum ve kendimden çıkarıyorum sonuçta...kendimi yiyip bitiriyorum yani..düşünmeden konuşmak ve geridönülmez sözler sarfetmekten hep korkarım.. süpriz mii bayılırımmm yaa.... kim sevmez kii en büyük süpriz hiç beklemediğim bir anda geliveren biri
-
iyi bakalım öle ossun..sonra way benim uykum geldi way ben görmedim duymadım istemem ona göre yaşamak istediğim belirli bir yer yok aslında,mutlu olduğum ve karnımın doyduğu her yer olabilir,tabiki ülkem sınırlarında...tabi aileme yakın olmayı isterim senelerdir uzağım çünkü...birde deniz olan bir yer olursa daha güzel olur... ama türkiyenin herköşesini gezip görmeyi isterim..birde selanik,lübnan ve kubayı görmek isterim. şimdi bu güzel bahar gününde de evimde ailemin yanında olsam hiç fena olmazdı hani "dağlarına bahar gelmiştir memleketimin" ************* soramadığım soru yok sanırım,ben fazlasıyla sabırsız olduğumdan herhangi bir soru,konu,sorun o anda halledilsin isterim...ama mutlaka olmuştur da şimdi aklıma gelmiyor *************** gelelim türkiyenin sosyo-ekonomik durumuna neeee arman bu soru şaka demi ya walla osmanlıyı pek çok sahada eleştirmişimdir ama yiğidi öldür hakkını yeme "kesinlikle iktisadi yapı şuan olduğundan çok daha ileri düzeyde ve planlı" o coğrafyada o nizam insan donup kalıyor....vergilendirme,ürün çeşitliliği ve planlaması.....bence şimdikilerin bu anlamda biraz tarih okuması gerekiyor....siyasi tarihle övünmekle bu çark dönmüyor yani.... siyasi,ekonomik vb konularla ilgili düşüncelerim açık ve net zaten diğer yazılardan da bu anlaşılıyordur.
-
öncelikle bir tatsızlığa sebebiyet verdiysem affola.... walla arman söylemek isterdim de söleyemiyorum.durum vahim yani o konuda.ama çok güzel dinlerim.. anlatma yeteneğim var feci şekilde kahretsin açıkçası forumda o kadar uzun süre kalmadım...ama ummadığım bir arkadaşımdan güzel bir msj almıştım...bunu sayabiliriz... birde forumdaki varlığını özlediklerim var tabiki... arkadaşlar hepinize teşekkür ediyorum ,sorular bitti ise,günün konuğu köşesinden çekilebilirmiyim... geldiğim gibi giderim
-
bütün amacımız soyumuzun devamıdır hep 3 çocuğum olsun istemişimdir aslında ama ne kadarına bakabilirim onu bilmiyorum,hayat neler getirecek onu hiç bilmiyorum.gümbürtüye yaşıyoruz işte... he he bide hem 3 çocuk annesi olup hem prof.olunur mu onu hiç bilmiooom ÖĞRETMENLİK şöyle desem cvp olur mu arman...ben asla başka bir iş yapamam...o sınıfın kapısından girdiğiniz anda dünyayı unutuyorsunuz..anlatılamaz ya,mükemmel bir şey... iyi bir öğretmen adayı olduğuma inanıyorum,kendimi kaybediyorum derste,duyan sefer hazırlığı içinde olduğumuzu sanabilir... ders çalışma konusuna gelince,yaf nasıl çalışılır bende bilmiom,yapıyorum işte bişeyler...düzenli bir planım yoktur hiçbir zaman...karar vermek ve adapte olmak dicem ama çok klasik olacak...çalışın çocuklar çalışmaktan zarar gelmez kimseye dediğim gibi bu aralar eğlenmeye pek zaman ayıramıyorum,arkadaşlarımla zaman geçiriyorum genelde,küçük bir yerde yaşadığım için sosyal imkanlarımız pek fazla değil... düzenli spor yapmaya çalışıyorum,(yüzme ve yürüyüş) şu sıralar en büyük eğlencem internet... kalabalık ve çok gürültülü ortamları sevmiyorum,arkadaş sohbetleri ve dinlendirici müzikli ortamlar tercihimdir. veee gelelim FORUMA; burayı keşfedeli hayli zaman oldu...başka bir forumda çıkan bir cıngar sonucu o sinirle kendimi burda buldum...sonra neden bilmiyorum kendimi biraz uzak hissettim burda oturmuş olan düzene ve uzaklaştım. son haftalarda ise yine burdayım işte... en sevdiğim yönü; herkes için bir şeyler var burda...insanlar birbirine daha yakın...elbet tatsızlıklar olmuştur ama inanın burası en iyilerden sevmediğim bölüm yok,çünkü herşey yerli yerinde,tercih benim yani... sevmediğim üye demiyelim de belki uzak bulduklarım vardır....ee buda benim tercihim.... sonuçta bu forumu sewiomm ben sorunun cvbını bilmioom...1 ay falan mı oldu acaba... mineu,beni seç beni seç diyosun konuk oluyosun canım galiba,ben öle yaptım da
-
hım,ya tarih bölümü zor değilde...sürekli okumak bazen sıkıcı olabiliyor...sadece osmanlıca öğrenmek zor,onu da baştan sıkı tutunca kendiliğinden öğreniyosun canim,arkadaşın bölüme sevmeyerek girmiş olabilir...çünkü tarihi sen sevmezsen o senden iyice kaçıyor... insanları kırmamak adına zaman zaman saçmalıyorum ve kendimi yıpratıyorum bu huyumu sevmiyorum birde sinirlenince kendimi kontrol etmekte zorlanıyorum,ama tepkim yine kendime zarar verme boyutunda kalıyor.... sevdiğim huyum hımmm seviyorum ben kendimi ya...kararlıyım ve kendime güveniyorum bu çok önemli sanırsam "konuşmadan önce iki kez düşünmeli" taraftarıyım ben özeleştiri konusuna gelince; ben kendimle çok kavga ederim gezgin bu bir sorun mu acaba