seREnaDE tarafından postalanan herşey
-
İçindeki nakaratı yaz...
tenimi dağlasanız söyleyin ne fayda sesimi sessizliğe hapsetseniz ne fayda su akar bent dinlemez,yıkar geçer yol bulur sevda büyür ayrılıkta ,çağlayan olur....
-
AZ SONRA...........
bende bilmiom ki exell gibi bi program sanırsam...ama sinir bişiye benziyo
-
Şu an ne dinliyorsunuz
yüksek sadakat-belki üstümüzden bir kuş geçer
-
AZ SONRA...........
spss i çözmeye çalışıcam
-
bu isim senin neyin oluyor?...
tanımıyorum kendisini.... önder
-
(zeynoo)sErEnAdA
her sabah uyanınca ediyorum Buzlu RAKI çok teşekkür ederimm
-
SeNsİz
Sensiz gelecek sabahlara "merhaba" derken aslında hüzün sesi işitiyorum. Güneş doğuyor; "merhaba hüzün" diyorum. Kuşlar geliyor gök yüzünden yüreğime; kırıntıları veriyorum seviniyorlar... Hiç pahasına doyuyorlar senden arta kalanla... Sonra gidiyor işte; gidiyorlar... İçimde zamansız göç mevsimlerin başlıyor aniden... Senden yana ayrılık fısıldıyor rüzgarlar kulağıma, gidişini hatırlatarak; bitmiyorlar çaresizliğim gibi vuslatının içinde... Omuzumda gençliğimden arta kalansa; yorgun ihtiyarın tebessümünde bir o kadar ağırlaşıyor bilsen; yoruluyorum. Ansızın yağmur yağıyor, güneş açıyor tepelerde, çiçekler içimde buza dönüyor ve ben bir saat daha uzaklaşıyorum baharlardan; bilsen... Akşam oluyor, güneş çekiliyor içimde; yüreğim çekiliyor tepelerin ardındaki yaralı kızıllığına... Gözlerimi arıyorum bir duvar adımı, bir kapı arkası karanlığında... Eski bir mumun titrek ışığında buluyorum sonra sen olan gözümü... Ağır ağır bir parça çalıyor sevdiğin sanatçıdan "anlatamam görmen lazım" diyor yüreğim; heyecanlanarak... Sonra üzülüyor, üzülüyor seni hatırlayarak... Titrek ışığında, bir mumun ömrü kadar dans ediyor, seninle yiten özlemlerim eriyor bilsen; şu yüreğimin yıkık duvarında... Salata yapıyorum sana, unutarak; kek yapıyorum çay demliyorum yüreğimi avutarak... Buharıyla cama ismini yazıyorum; ismimin yanına... Kapıyı açık bırakıyorum sonra... Kış geliyor, kar geliyor, soğuk geliyor ve sen gelmiyorsun... Bir sabah geliyorlar birini götürüyorlar bu evden; görmüyorsun ki gözüm... Benden başka kimse yok ki diyorum bu evde!... Anlamıyorlar... "Kapı açıkmış donmuş" diyorlar... "Salata" diyorlar... "kek" diyorlar... Lanet olsun "çay buz tutmuş" diyorlar... Ve!... Camda kalan isminin yanındaki "çoktan ölmüş" diyorlar... _________________ alıntıdır...
-
BELLEKLERE KAZINAN TÜRK ANASI... (İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı...)
fark ne kadar net,karşılaştırmak bile yersiz belki ama.... bir yanda ağzından çıkanın farkında olmayan,"al ananı git" diyen idareciler... diğer yanda "gerçek bir lider" , tarihin anlamı.....
-
Bor Madenlerimiz..
bor madenlerimizi neden kendimiz işletemiyoruz sizce....zor geldiği için mi,uğraşmayalım diye mi.... yoksa birileri istemiyor,izin vermiyor diye mi.... Dünyadaki bor madeni rezervlerinin yüzde 60-70’inin Türkiye’de bulunduğu söylenmektedir. Roket yakıtından deterjana, porselenden fotoğraf kimyasallarına kadar 200’ü aşkın sanayi ürününde kullanılan bu stratejik madenin ayrıca çevre kirletmeyen bir yakıt olabileceği saptanmış, bir bor bileşimiyle işleyen otomobil geliştirilmiştir. Ancak 2001 Nisan’ında çıkan bir rapora göre Etibank, bor’un tonunu yurtdışında 141 dolara, iç piyasada 230 dolara satmaktadır. Türkiye bu sebeple bor filizi ihraç etmekte, bor’la üretilmiş mallar ithal etmektedir. Emperyalizmin düzeni, yurdumuzda bu madene dayalı sanayilerin kurulmasını engellemektedir…
-
farzedelimki güneydoğuyu kürtlere verdik
21.yüzyıldayız arkadaşım savaşlar bile sonlanamıyor....siyasi teşekkülden mi bahsediyosunuz.komik olmayın lütfen.... gerçekçi ve sağduyulu bir iç politika çözüm getirecektir....
-
hayatın anlamı
Şerefle Bitirilmesi gereken en ağır görev "HAYATTIR" Bu nedenle; Bir lokma ekmek için şerefini ayaklar altına almaya, Bir anlık zevk için namusunu lekelemeye, Bir zamanlık mevkii için ayak öpmeye, Günlük menfaatin için faziletini karartmaya "DEĞMEZ" Ne çok fazla akıllı ol, ne de çok fazla çılgın. Ne kendini çok fazla beğen, ne de çok fazla çekingen ol. Ne çok fazla onurlu ol, ne de çok fazla mütevazi. Ne çok fazla konuş, ne de çok fazla suskun. Ne çok fazla sert ol, ne de çok fazla yumuşak. Eğer çok fazla akıllı olursan, insanlar senden çok fazla şey bekler. Eğer çok fazla çılgın olursan, her zaman aldatılırsın. Eğer çok fazla konuşursan, kimse sana aldırmaz. Eğer çok fazla susarsan kimse seni saymaz. Eğer çok sert olursan, kırılırsın. Eğer çok yumuşak olursan ezilirsin bu yazıyı bugun hocamın odasında gördümm...çok önemli öğütler bence
-
hayatın anlamı
Gülmek "SAFTIR" denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise "DUYGUSAL" görünme riskini. Birine yakınlaşmak "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini göze almaktır. Sevdiğini söylemek "SEVİLENİ YİTİRME" riskini. Duygularını açmak "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini göze almaktır. Düşüncelerini söylemek ise "DOKUZ KÖYDEN KOVULMA" riskini. Umutlanmak "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini göze almaktır. Sevmek ise "KARŞILIK GÖREMEME " riskini. Ama riskler alınmalıdır, çünkü hayatimizin en büyük riski hiç risk almamaktir.. Çünkü Yaşamak "ÖLME" riskini göze almaktır
-
BUGÜNKÜ EĞİTİMİMİZ BIÇAK SIRTINDA... (Son günlerde okullarımızdaki şiddet olayları... Sonuçt "Ekilen biçiliyor"... İlgilileri duyurulur...)
bence rehberlik psikolojik danışmanlık faaliyeletleri hızlandırılmalıdır... bir de; dejenere olmamış bir nesil için ailelere ve medyaya da ciddi sorumluluklar düşüyor... batılılaşmak,kültürünü,adetini,değerlerini yitirmek değildir..
-
İşte Halk Oylaması / REFERANDUM: Sağlık Para ile Satılmasın !
Haydi Sandıklara ! Sağlık Hakkımız ve Geleceğimiz İçin "Hayır Oyu" Kullanmaya ! arkadaşlar yarın referandumun son günü... duyarlı olalım lütfen
- Çağrışım
- Çağrışım
- Çağrışım
-
klavyeye bakmadan alttakıne mesaj yaz
hoşgeldşnnnn...allaam bi doğru yazamadım taa
-
bu isim senin neyin oluyor?...
eski öğrencim gökhan
- Çağrışım
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
meydun bunlar sana canem gece yağmuru canım çok teşekkürler,bunlar senin için karçiçeği_m bunlar tabekii senin angelima bu çiçeklerde ismini sayamadığım herkese bütün foruma gelsin...
-
Media Forum Cafe
oyy sabah sabah kola içecek... hayretler içindeyim bende uyandım bugün... herkese günaydın.... benim kahve sade olsun...
-
GÜNÜN ŞİİRİ
GÜZDE UNUTULMUŞ Saat yedi buçuğuydu güzün Ve ben bekliyordum Kimi beklediğim önemli degil. Günler, saatler, dakikalar Bıktılar benle olmaktan Çekip gittiler azar azar Kaldım ortada, tek başıma Kala kala kumla kaldım Günlerin kumuyla, suyla Bir haftanın artıklarıyla kaldım Vurulmuş ve hüzünlü Ne var, dediler bana Paris'in yaprakları Kimi bekliyorsun? Kaç kez burun kıvırdılar bana Önce ışık, çekip giden Sonra kediler, köpekler, jandarmalar Kalakaldım tek başıma Yalnız bir at gibi Otların üstünde ne gece, ne gündüz Sadece kışın tuzu Öyle kimsesiz kaldım ki Öyle bomboş Yapraklar ağladılar bana Sonra, tıpkı bir gözyaşı gibi Düştüler son yapraklar Ne önceleri, ne de sonra Hiç böyle yalnız kalmamıştım Bu kadar Ve kimi beklerken olmuştu Hiç mi hiç hatırlamam. Saçma ama bu böyle Bir çırpıda oldu bunlar Apansız bir yalnızlık Belirip yolda kaybolan Ve ansızın kendi gölgesi gibi Sonsuz bayrağına doğru koşan. Çekip gittim, durmadım Bu çılgın sokağın kıyısından Usul usul, basarak ayak uçlarıma Sanki geceden kaçıyor gibiydim Ya da karanlık, kükreyen taşlardan Bu anlattıklarım hiçbir şey değil Ama başıma geldi bütün bunlar Birini beklerken, bilmediğim Bir zamanlar. PABLO NERUDA (Çeviren : Hilmi Yavuz)
-
AZ SONRA...........
uyumaya çalışıcam
- Çağrışım