Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Zuhurat

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    329
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    13

İletiler gönderen: Zuhurat

  1. ''...Bu da, "Bizim Evren"'imizin kendiliğinden oluşamayacak kadar karmaşık ve mükemmel bir düzene sahip olduğu gerekçesiyle bir "Yaratıcı" gerekliliği savını kesin olarak geçersiz kılar.''Bu cümlenizdeki evrenin kendiliğinden oluşamayacak kadar karmaşık ve mükemmel bir düzene sahip olduğu gerekçesini yazınızın başında doğru kabul edelim varsayımından hareketle bir yaratıcının yokluğu çıkarımına dayandırmanız doğru bir çıkarım değil bence.Cümledeki gerekçeyi doğru kabul ederseniz bu gerekçe bir yaratıcının olması düşüncesini doğurur, yokluğunu değil.Çünkü yaratıcının varlığına delil olarak gösterilen düşünce evrendeki düzenlilik, muazzam sistemli yapı.Bu gerekçeyi bir yaratıcının yokluğu düşüncesine bağlamak bilinen mantık kurallarının dışına çıkmak, karşılığı olmayan bir mantık sistemi zemininde düşünmek olur.

     

    Siz bir yaratıcının yokluğunu,yok olması gerektiğini eğer iddia edildiği gibi her şeyi yaratan bir tanrı varsa onu da yaratan bir üst bilinç, güç olmalı düşüncesi kabulünden hareketle savunuyorsunuz.Evreni yaratan bir yaratıcının olması gerekliliği düşüncesiyle biri yarattıysa o nasıl var oldu düşüncesi aynı anlamı taşıyan düşünceler değildir.Evreni var eden bir tanrının, bilincin kabulü düşüncesini onu da var eden bir bilinç olmalı, varsa bu sonsuza kadar gider(sonsuz neyse artık?) düşüncesiyle yanlışlamak fikri sebep-sonuç ilişkilendirmesinde birbiriyle örtüşecek anlamlar ve düşünce bağlılığı içermiyor.İnanç bağlamında bir yaratıcıyı kabul edip onun ötesine düşünceyi götürmemek, o noktada durmak tanrının var olması gerektiği düşüncesini mantıki bir gerekçe olan evrendeki düzen,sistemi var eden bir güç olmalı düşüncesiyle tanrıya kadar getirip orada bitirmek gerekçeyi zayıflatıyor ve doğmatikleştiriyor tabiatıyla.Bu düşüncenin ötesine geçip madem bir tanrı var peki o nasıl var oldu sorusundan hareketle bu sorunun cevabını bulamamak da bir tanrının(yaratıcının) yok olması gerekliliğine delil değil.

     

    Peki evren dediğimiz bu güç nedir,mahiyeti nedir?Bir dine veya din dışı bir düşünceye inanıyorsanız/inanırsanız odur şimdilik anlamı...

     

    Sevgili Fuzuli

     

    Sanırım anlattığımı tam anlayamamışsınız. Zira burada zaten tanrının yokluğuna delildir dememişim, bunu siz söylemişsiniz. Benim söylediğim ve yazımda da belirttiğim, "mevcut düzen çok karmaşık ve kompleks, o halde kendiliğinden var olamaz ve bir yaratıcıya ihtiyaç vardır ve bu bir delildir" önermesinin yanlış olduğudur. Çünkü bu durumda yaratıcının daha da kompleks özelliklere sahip olması nedeniyle, aynı önermeye göre bu yaratıcının da kendiliğinden var olamayacağı ve yaratıcısı olması gerektiğine delil olması anlamına gelir. Ve bu önerme eğer doğruysa sonsuza dek aynı gereklilik sürer. Bu da bu önermenin, "yaratıcının bir yaratıcısı olmadığı" savıyla çelişmesinden dolayı bu iki öneremeden birinin yanlış olduğunu gösterir. Yaratıcının yaratıcısı olmadığı bizzat yaratıcının kendi iddiası ise yanlış olan önerme "yeterince kompleks bir düzenin kendiliğinden var olamayacağı sebebiyle yaratıcı gerektirmesi ve bunun delili olduğu" önermesidir.

     

    Ama bu yaratıcının yokluğuna delil değildir. Sadece yaratıcının varlığına ispat olarak gösterilen yollardan birinin, doğru olmadığıdır ve yaratıcı olması gerekliliğini ispat etmediğidir. Ama bu durum diğer olası kanıtlara da karşı değildir sevgili dostum.

     

    Saygılar...

  2. İktidar, dinle zıt düşecek bilimsel araştırmaların maksatlı olduğu ve doğru olamayacağı görüşünde. Bir araştırmanın bilimsel olup olmaması dini normlara uyumlu olmasına bağlı.

     

    Örneğin forumda Hud Suresi başlığında ( http://www.turkish-m...932-hud-suresi/ ) 7,9,10,11 ve 12. ayetlerde açıkça belirtildiği gibi dünyanın, yer kabuğunun ve sabit dağların, uzay ve tüm yıldızlardan önce yaratıldığı yer alıyor.

     

    Oysa ki bilim açıkça kanıtlamıştır ki uzay, çok kısa bir süre sonra ise yıldızlar (13.7 milyar yıl önce) ortaya çıkmıştır. Dünya 4.5 milyar, yer kabuğu 4 milyar, sabit dağlar ise 300 milyon yıl yaşındadır.

     

    Ayrıca bilimsel olarak ilk yıldızlarda ve evrende atom ağırlığı büyük hiç bir element (Örn. demir,cıva, silisyum, vb.) yoktur. İlk evren hidrojen evrenidir ve bunun Helyuma dönüştüğü ilk yıldızlar sadece bu iki maddeden oluşur. Bu yıldızların milyarlarca yılda enerjisini bitirerek ömrünü tamamlaması sonucunda süpernova adı verilen patlamayı gerçekleştirmesi sonucunda merkezde kara delik/pulsar/beyaz cüce üçlüsünden birisine dönüşmesi ve çevreye patlamanın enerjisiyle oluşan ağır elementleri saçması gerekir. Oluşan bu ağır elementlerin milyarlarca yılda çekim kuvvetiyle bir araya gelmesi sonucu da dünya gibi gezegenler oluşabilmektedir. Yani ikinci kuşak yıldızlar oluşmadan önce evrende herhangi dünya benzeri bir gezegenin oluşması bilimsel olarak imkansızdır.

     

    Sonuç olarak;

    -Bilime göre uzay ve yıldızlar kesinlikle dünyadan çok ama çok önce oluşmuştur.

    -Kurana göre uzay ve yıldızlar dünyadaki dağların oluşumundan bile sonra yaratılmıştır.

     

    Bu durumda din böyle diyor diye bilimsel çalışmalarda bu derece kesinliği kanıtlanmış bir gerçeği bilimsel kabul etmemeli miyiz?

    • Beğen 1
  3. 1. Başarısızlıktan ve aşağılanmaktan aşırı derecede korkma

    2. Karşılaştığı kötü davranışları asla affetmemek, kin tutmak

    3. Kuşkuculuk, kıskançlık, çekememezlik

    4. Sorumluluktan ve suçu üstlenmekten kaçınmak

    5. En sıradan davranışların bile kötü amaçlı olduğunu düşünmek

    6. İnsanların sadık olmadığına dair sürekli şühpe duymak, kimseye güvenmemek

    7. Kendini korumak için aşırı ve saldırgan bir tarz ile hareket etmek.

    8. Başkalarını suçlamak

    9. Sabit fikirli, inatçı ve katı bir yapı

    10. Kızmaya, öfkelenmeye ve agresifleşmeye hazır olma

    11. Otoriteye karşı başkaldırma

    12. Ukalalık, kendine aşırı güven, herkesten üstün olduğuna inanmak

    13. Yalan söylemeye ve gerçekleri farklı göstermeye eğilim

     

    Tedavinin başarılı olabilmesi için kişinin kökleşmiş davranış şekline, yaklaşımlarına, bakış açılarına, ilişki yapılarına ve kapasitelerine değinilmesi gerekir. Genelde kişilik problemleri psikoterapi ile çözümlenebilmesine rağmen, uzun zaman içinde yerleşmiş olan bu duygu, düşünce ve davranış alışkanlıklarını değiştirmek yoğun ve sürekli tekrarlanan bir tedavi ve öğrenme süreci gerektirir.

     

    Güzel bir yazı, çevremizde sıklıkla gördüğümüz bu tür insanlara yaklaşımın ne kadar önemli olduğunu anlatıyor...

    • Beğen 1
  4. Müslüman Toplumlarda İnanç İstatistikleri

     

    Adelaide Flinders Üniversitesi’nden emekli olan Pakistan asıllı profesör Hassan “Müslüman Zihinler” adlı kitabındaki 7 yıl süren araştırmaları 6000 kişi ile görüşmeleri kapsıyor.

     

    Yedi yıllık süreyi ve Mısır, Endonezya, İran, Kazakistan, Malezya, Pakistan ve Türkiye’yi kapsayan bu araştırmalarda Hassan, Müslüman dindarlığının doğasını ve yapısını bulmaya çalışmış. Müslümanlar kendilerine ve “öteki”ne nasıl bakıyorlar? Küfr, cihad, hicab ve medeniyetler çatışması konularında neler düşünüyorlar? Bunlar, incelenen konulardan bazıları.

     

    1.jpg

     

    2.jpg

     

    3.jpg

     

    4.jpg

     

    5.jpg

     

    6.jpg

     

    7.jpg

    8.jpg

     

    9.jpg

     

    10.jpg

     

    11.jpg

     

    12.jpg

     

    13.jpg

     

    14.jpg

     

    15.jpg

     

    16.jpg

     

    17.jpg

     

    18.jpg

     

    19.jpg

     

    20.jpg

     

    21.jpg

     

    22.jpg

     

    23.jpg

     

    24.jpg

     

    25.jpg

     

    26.jpg

    • Beğen 1
  5. Kuran'daki surelere göre;

    FURKÂN SÛRESİ 54. Ayet

    O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir. Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir.

    NÛR SÛRESİ 45. Ayet

    Allah bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

    1) Furkan ve Nur Suresi'ne göre, İnsan sudan yaratılmıştır.

     

    EN'ÂM SÛRESİ 2. Ayet

    O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.

    SECDE SÛRESİ 7. Ayet

    O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.

    2) En'am ve Secde Suresi'ne göre, İnsan çamurdan yaratılmıştır.

     

    RÛM SÛRESİ 20.Ayet

    Sizi topraktan yaratması, O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra bir de gördünüz ki siz beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz.

    3) Rum Suresi'ne göre, İnsan topraktan yaratılmıştır.

     

    ALÂK SÛRESİ 1,2. Ayet

    Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı “alak” dan yarattı.

    4) Alak Suresi'ne göre, İnsan “alak” dan (aşılanmış yumurta) yaratılmıştır.

     

    MERYEM SÛRESİ 67. Ayet

    İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?

    5) Meryem Suresi'ne göre, İnsan hiçbir şeyden yaratılmıştır.

    • Beğen 1
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.