Zıplanacak içerik

tülvent

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

tülvent tarafından postalanan herşey

  1. KIYAMAM... Zerrin Özer http://youtu.be/sP1YX41_6KE
  2. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın galeri fotoğrafı içinde Üye Fotoğraf Galerileri
  3. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın galeri fotoğrafı içinde Üye Fotoğraf Galerileri
  4. tülvent şurada cevap verdi: tülvent başlık Kadınca
    Sevgili gloria çok tatlı bir paylaşımdı, sağolasın. Güldürdün beni. Sevgili Admin, aynı işte! Bizim annelerimiz hep aynıymış. Belki de kısıtlı ve zor yaşamları dolayısıyla. Biz farklı mıyız, hayır! Ama yeni model anneler ve anne olacaklar çok farklı. Kızıma bakıyorum da her şeyi öyle rahat atıyor ki... Her şeyin ömrü tek sezon. Çemkirmesin diye ''onu atmaaa'' bile diyemiyorum.
  5. Başbuğ'a çarpıcı suçlama: Savcı: Şüphelinin silahlı terör örgütünün bu kurum içerisindeki yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden olduğu anlaşılmıştır. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianamede, Başbuğ’un halen devam eden internet andıcı davası sanıkları ve dosyada mevcut deliller ile fiili ve hukuki irtibatının olduğunun anlatıldı.İddianemede Başbuğ hakkında ağır ithamlarda yer aldı. İddianamede Başbuğ için, “Şüphelinin Ergenekon silahlı terör örgütünün bu kurum içerisindeki yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden olduğu anlaşılmıştır. “denildi "ERGENEKON TSK’YA SIZDI" Ergenekon silahlı terör örgütünün devletin birçok kurumuna sızdığına vurgu yapılan iddianamede, “Örgüt hakkında soruşturma devam ettiği esnada elde edilen deliller, TSK içerisine sızan ve üst düzey görevlere kadar ilerleme imkanı bulan ve birlikte hareket eden örgüt mensuplarının, devletin imkan ve kabiliyetlerini kullanarak kurulan internet siteleri üzerinden hükümete ve millete yönelik psikolojik harekat faaliyetleri uygulandığını göstermiştir." denildi. "BAŞBUĞ, TSK İÇİNE SIZMIŞ ÜST DÜZEY ERGENEKON ÜYESİ" Şüpheli Başbuğ’un halen devam eden internet andıcı davası sanıkları ve dosyada mevcut deliller ile fiili ve hukuki irtibatının olduğunun anlatıldığı iddianamede, “Şüphelinin Ergenekon silahlı terör örgütünün bu kurum içerisindeki yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden olduğu anlaşılmıştır." görüşü savunuldu “İRTİCA İLE MÜCADELE PLANI BİLGİSİ DAHİLİNDE HAZIRLANDI" İddianamede internet andıcı davası sanıklarından emekli Orgeneral Hasan Iğsız ile Başbuğ arasında “örgütsel hiyerarşi" olduğu belirtilerek şu bilgiler yer aldı. “12 Haziran 2009’da İrtica ile Mücadele Eylem Planı deşifre olduğunda, İlker Başbuğ yurtdışındaydı. Genelkurmay Başkanlığı’na dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner vekalet ediyordu. İrtica ile Mücadele Eylem Planı ile ilgili soruşturma açılıp açılmaması noktasında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız’ın Genelkurmay Başkan vekili Işık Koşaner’den değil yurtdışındaki İlker Başbuğ’u telefonla arayarak ondan emir aldığı ve sonrasında konu ile ilgili soruşturma açıldığı anlaşılmıştır. Genelkurmay Başkanı’nın yasal temsilcisi Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner’den doğrudan emir alarak soruşturma açabilecekken dönemin Hasan Iğsız’ın yurtdışında bulunan İlker Başbuğ’u arayarak onay alması ve bu yolla resmi hiyerarşi dışında hareket etmesi, askeri hiyerarşi dışında örgütsel hiyerarşinin bir göstergesidir.Bu durum karargahta yürütülen tüm benzer faaliyetlerin İ. Başbuğ’un kontrolünde gerçekleştiğini de göstermektedir. İrticayla Mücadele Eylem Planının taslak halinde İlker Başbuğ’a sunulduktan sonra şüphelinin bilgisi dahilinde ve sanık Hasan Iğsız’ın kontrolünde Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı anlaşılmıştır" denildi. "SİTELERİ SUÇTAN KURTULMAK İÇİN KAPATTIRDI" Başbuğ’un, andıcın kendisine arz edildiği noktasındaki sanık beyanlarını kabul etmemesinin ve ısrarla andıcın kendisine sunulmadığını belirtmesinin de suçtan kurtulma amacına yönelik olduğu belirtilen iddianamede, “Başbuğ’un göreve geldiği dönemde imkanı ve yetkisi olmasına rağmen bu site içerikleri ile ilgili soruşturma yürütme ve bu içerikleri yayından kaldırma gibi bir gayretinin olmadığı, sitelerin deşifre olmasından sonra suçtan kurtulma saikiyle sitelerin kapatılması emrini verdiği anlaşılmıştır" ifadeleri kullanıldı. RESMİ KİMLİĞİNİ İNANDIRICILIK İÇİN KULLANDI İddianamede Başbuğ’un yürütülen soruşturmaları ve soruşturma delillerini kara propaganda yöntemiyle itibarsızlaştırmayı, soruşturmayı ve kovuşturmayı yürüten adli birimleri baskı altına almayı, sindirmeyi ve yıldırmayı amaçladığı belirtildi. Başbuğ’un soruşturmalara yönelik yaptığı açıklamaların, örgüt stratejileri doğrultusunda yapılmış dezenformasyon faaliyeti olduğu ve şüphelinin resmi kimliğini de inandırıcılık noktasında kullandığının belirtildiği iddianamede, internet andıcı davası sanıklarının İlker Başbuğ’un liderliğinde örgütlendiğine dikkat çekildi. Milliyet Haber
  6. tülvent şurada bir başlık gönderdi: Kadınca
    Ağlamayı Unutmuş Kadınlar! 30’lu yaşların ortalarını geçmiş, özgür ve ayakları üstünde duran kadınlar, sahip olduklarına sıkı sıkı bağlanırlar. Onları elde etmek için çok acı çektiklerinden olmalı… Bir erkeğin baskısını taşımaya, ona muhtaç olmaya dayanamazlar. Aslında hepsinin içinde, kurtarılmayı bekleyen bir genç kız yaşar, ancak bunu kendilerine bile itiraf etmekte zorlanırlar. Özgür ve başarılı kadın imajımızı korumak için, bazen kadın yanımızdan ödün veririz. Yaşamın ağır sorumlulukları altında ezilip gitmemek, biraz da bu duruşa bağlıdır. Erkekleşiriz! Dik durmak, her olayın altından tek başına kalkabilmek, acil durumlarda soğukkanlı olmayı başarmak ve bütün kararları yalnız almak gibi sorumluluklarımız var. Aslına bakarsanız, hepimizin için pek çok kadın yaşıyor. Dışarıya gösterdiğimiz yüzümüz olan kadın, gerçekten güvendiğimiz ve sevildiğimiz bir adamın yanında ortaya çıkan kadın, iş yerindeki sert ve otoriter kadın, ailemizle birlikteyken ortaya çıkan kadın, bu kadınların hepsi içimizde var. Fakat hayatın getirdikleri yüzünden bazen birkaçını geri plana itmek zorunda kalıyoruz. Bence bilinçaltında kandırılmak korkusu yatıyor. Hele bir de, aşkın bıraktığı yaralar arasında ihanet varsa, bu korku daha da perçinleniyor. Birisinin bizi aptal yerine koymasındansa, yalnızlığı tercih ediyoruz. Bu noktaya da boşuna gelinmiyor aslında. Bu tarz kadınların hayat hikayelerine şöyle bir göz atsanız, hepsinde büyük ve ağır darbeler fark edersiniz. Kabuk bağlamış yaraların, gece yarılarında kan sızdırdığı kalpler, kendinden bile kaçmayı becerir. Bu kadınları ağlarken zor görürüsünüz. Gözyaşlarını saklamayı, gururla eş tutan kadınlar; öyle bir gün gelir ki, ağlamayı da unuturlar. Bir kadın, aslında çok kadındır. Dışarıya hangi maskeyle çıkmış olursa olsun, içinde hem küçük bir kız çocuğu, hem seksi bir kadın uyuyordur. Baktığınız kadında ne görebildiğiniz, sizin yeteneğinizdir. Bir kadını anlamak, sahip olmak ve onu yaşayabilmek için, öncelikle duvarın arkasına bakmayı öğrenmiş olmanız gerekir. Bizler, yani ağlamayı unutmuş kadınlar; içimizde büyük sevdalar biriktiririz. İsteriz ki, bir prens gelsin, üstümüze yığılmış tozu toprağı silkeleyip, ışıldayan kalbimizi ortaya çıkarsın. O zaman herkesten fazla ve büyük severiz. İşte o zaman aşk nasıl yaşanır, nasıl sevilir, kadın olmak nasıl olur gösteririz, ama ne o prens gelir ne de biz gelenin prens olduğunu anlayacak kadar güven duyup, el uzatabiliriz… Bir Kadının Kaleminden... Çünkü Ben Bir Kadınım
  7. Çok hassas ve duygusal olmamalılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.