Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Liderler

  1. İNTERLOCK

    Φ Üyeler
    6
    Puanlar
    4.175
    İçerik Sayısı
  2. tülvent

    Φ Üyeler
    4
    Puanlar
    2.806
    İçerik Sayısı
  3. deads

    Φ Üyeler
    3
    Puanlar
    52
    İçerik Sayısı
  4. Evrim

    Φ Üyeler
    2
    Puanlar
    532
    İçerik Sayısı

Popüler İçerikler

Üzerinde en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor: 22-11-2013 bütün bölümler

  1. 1 puan
    .. Geldi mi? diye sordu adam. Hayır, dedi çocuk. Yolu iyi gözledin mi? diye sordu adam. Kapının önündeydim, dedi çocuk. Hiç ayrılmadım. Hiç kimse gelmedi mi? dedi adam. İlk sen geliyorsun, dedi çocuk. Adam içeri girdi. Ceketini çıkardı. Çevresine bakındı. Değişen hiçbir şey yok, diye düşündü. Ocağın kıyısındaki odunları gördü. Yeniden kapının önüne çıktı. Çocuğa, Madem gelmedi, odunları kim koydu? diye sordu. Ben, dedi çocuk. Peki, dedi adam. Artık burda bekleme. Ben kimseyi beklemiyorum, dedi çocuk. Öyleyse niçin sabahtan beri burda, kapının önünde oturduğunu söyledin bana? dedi adam. Hiç, dedi çocuk. Sustular-adam ve çocuk. Burda durmamı istemiyosan giderim, dedi çocuk. Nereye? dedi adam. Nereye olursa, dedi çocuk. ............................................................... Kadın, öteden, ağaçların arasından çıkmış eve doğru yürüyordu. Garip bir yürüyüşü vardı. Sanki önünde ya da ardında bir köpek. Ama kadın yaklaştıkça çocuk gördü ki köpek filan yok. Kadın yalnız. Tek başına.Ama önünde ya da ardında bir köpek varmış gibi tedirgin yürüyor. Çocuk, kuyunun yanındaki oturduğu taştan kalktı. Yaklaşmakta olan kadına, Nerde kaldın? diye sordu. Kadın çocuğa, Ne dedin? diye sordu Çocuk kadına, Dayım seni çok merak etti, dedi. Kadın(çocukla burun burunaydı) saçlarını geriye attı, göğsünü ileriye uzattı. Çocuk kadından yayılan kokuyu içine çekti. Kadın çocuğa doğru bir adım daha attı, çocuğun başı döner gibi oldu. Gözlerini kadına kaldırmaya cesaret edemiyerek, Nerden geldin? dedi. Ormandan, dedi kadın. Çocuk gözlerini kadının gözlerine dikti. Ormandan mı? Nasıl buldun yolu? Daha önce gelmiştim, dedi kadın. Ben seni ilk kez görüyorum, dedi çocuk (Sesi titriyordu.) Ben geldiğimde sen yoktun, dedi kadın çocuğa doğru bir adım daha atarak. Ama ben hep burdayım, dedi çocuk. Öyleyse hatırlamıyorsun, dedi kadın. Şimdi yan yanaydılar. Eve doğru birlikte yürüyorlardı. Terle karışık, o güne değin duymadığı garip bir koku duyuyordu çocuk. Kadın elini çocuğun başına götürdü. Saçlarını okşadı. Demek, sen hep burdasın, öyle mi? Evet, dedi çocuk. Peki dayın? O da burda, dedi çocuk. Kadın çocuktan gelen, ot, gübre, koyun kokusunu çekti içine. Kaç yaşındasın? dedi. Çocuk, Onüç, dedi. Koca bir adamsın demek, dedi kadın. Elini çocuğun dağılmış saçlarından çekti. Kapının önüne geldiklerinde, kadın, kilidin horozunu kaldırıp itti. Kapı açıldı. Kadın bir adım attı. Sonra çocuğun girmesini bekledi. Çocuk, Ben girmeyeyim, dedi. Dayım içerde. Olsun, ne çıkar, dedi kadın. Kazlara yem vermem gerek, dedi çocuk. Bu saatte mi? dedi kadın. Çocuk sorunun yanıtını vermeden koşarak uzaklaştı. Kadın kapıyı kapamadan bir adım daha attı. İçerde hiçbir ışık yoktu. Yalnız pencereden süzülen günün son ışıkları. Kadın bu loşlukta ilerledi. Nerdesin? diye sordu. Yanıt alamadı. Hiçbir nesnenin görünmediği, hiçbir çiçeğin kokmadığı, hiçbir ışığın ve ateşin yanmadığı odada ilerledi kadın. Uyuyor musun? diye fısıldadı. Hayır. Erkeğin sesiydi bu. Sesin geldiği yöne doğru ilerledi kadın. Erkeğin uzanmış olduğu döşeğin başucundaki gaz lambasını yaktı. Lambayı yükseltip erkeğin yüzüne baktı. Sonra odada gezdirdi lambayı. Üzeri muşamba kaplı masayı gördü. Sonra tahta iskemleleri. Sonra yerdeki hasırı. Sonra sönmüş ocağı. Sonra erkeği gördü-çırılçıplak. Elindeki lamba söndü. Buraya gel, dedi erkeğin sesi. Kadın, elinde sönmüş lamba, sesin geldiği yöne doğru ilerledi. Ayakları döşeğin tahtasına çarpıp durdu. Bir elin bacaklarına dokunduğunu duydu. Sönmüş lambayı yere bıraktı. Çömeldi. Bacaklarına dokunan el, kasıklarına doğru ilerledi. Aynı anda erkeğin soluyuşunu duydu kadın. O soluyuşa doğru eğildi. Sen misin? dedi kadın. Erkek, Evet, demedi. Kadını kendine doğru çekti. Kazları yemlemiş çocuk pencereden içeriye bakıyordu. Işık yoktu. Hiçbir şey görülmüyordu. Yalnız, dayısının, Nerde kaldın? dediğini duydu. Gözünü pencereden ayırdı. Kulağını pencereye dayadı. Kadının sesi duyuldu. Ormanı yürüyerek geçtim. İki kez yolumu yitirdim. İki kez mi? dedi dayısı. Evet, dedi kadın. Çocuğu gördün mü? dedi dayısı. Evet,dedi kadın. Nerde şimdi? dedi dayısı. Kazlara yem veriyor, dedi kadın. Lambana n'oldu? dedi dayısı. Söndü, dedi kadın. Öyleyse soyun, dedi dayısı. Soyundu mu? Çocuk görmedi. Ama duydu: -Elini ver bana. (Dayısının sesi.) -Buraya gelmemeliydim. (Kadının sesi.) -Daha önce de gelmiştin. (Dayısının sesi.) -Bir kez daha gelmemeliydim. (Kadının sesi.) -Geldiğine göre. (Dayısının sesi.) Sonra hiçbir ses duymadı. Sonra, uzun bir süre sonra: -Böylesi bir gelişi hiç beklemiyordum. (Dayısının sesi.) -Senin için. (Kadının sesi.) Uzun bir sessizlik. Sonra: -İki dağın arasını unutma. (Kadının sesi.) -Unutmam. (Dayısının sesi.) -Oyluğu da unutma. (Kadınınsesi.) -Nasıl unuturum? (Dayısının sesi.) -Boynumu da unutma. -Hiç unuttum mu? (Dayısının sesi.) -Topuklarımı da. (Kadının sesi.) -Kulaklarını, kulaklarının ardını, saçlarını, göğüslerini de unutmam. (Dayısının sesi.) -Diline de söyle, dilin de unutmasın tenimi. (Kadının sesi.) -Olur dilim de unutmaz. (Dayısının sesi.) Elini ver bana. Çocuk sonra hiçbir şey duymadı. Ama pencereden de ayrılmadı. Nice sonra kadının söyledikleri ulaştı kulağına: -Kokumu alıyor musun? -Evet. (Dayısının sesi.) -Ya sesimi? -Evet. (Dayısının sesi.) -Seslerle de sevişilebilir, biliyor musun? -Evet. (Dayısının sesi.) -Öyleyse niçin burdayım? (Kadının sesi.) Bir gülüş. Bir kahkaha. Odayı dolduran. (Dayısının.) -Çünkü burda telefon yok. -Elektrik de yok. (Kadının sesi.) -Evet, yok.(Dayısının sesi.) -Karanlıkta daha iyi. (Kadının sesi.) -Aşkın ışığa gereksinimi yoktur derdi babam. (Dayısının sesi.) Gülüşler. Kahkahalar. (Kadın ve Erkek.) Sonra uzun bir sessizlik. Sonra bir çığlık: -N'oluyoruz? (Kadının sesi.) Bir deprem mi bu? -Korkacak bir şey yok, ölüyoruz. (Dayısının sesi.) Çocuk pencerenin önünden ayrıldı. Soluk soluğa koşmaya başladı. Çınarın altında durdu. Ayakları dibinde yılışan köpeğe bir tekme attı. Sonra yıldızlara baktı. -Ölürlerse ölsünler, dedi. *Ferit EDGÜ

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.