Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-ıhlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-ıhlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir g
BU CANIMI SEN GEL AL
Sonsuzluk denizinde sensizliği yaşadım,
Geri dönmen umuduna hayatımı adadım.
Sensiz geçen ömrüme hergün lanet yağdırdım,
Ecel kapımı çalmadan, bu canımı sen gel al.
Issız bir çölde misali sensizken ben yalnızım,
Yokki yol gösterecek bir tek arkadaşım.
Şuursuzca her gece ismini sayıkladım.
Ecel kapımı çalmadan, bu canımı sen gel al.
Derin bir ''ahh'' çektim sensiz geçen ömrüme,
Sevginle hayat vermiştim gönül bahçeme.
Hançer saplansa bile artık hissetmem gö
Bu kaçıncı artık bende bilmiyorum
Her defasında ardıma dönüp bakmayacağım,
Hatırlamayacağım diyerek verdiğim kaçıncı sözler...
Yıprandım artık..
Bunun sende farkındasın biliyorum,
Biliyorsunda birgün olsun dile getirmiyorsun...
O birgünlerin umudu ile yaşamaktan
Çok yoruldum artık...
Birgün ya umudumu yada kendimi kaybedeceğim,
Kendimi kaybettim kaybetmesinede,
Ya umudum...
İşte o zaman yaşamanın bir anlamı kalmaz...
Sensizlik bir nefes kadar yakın
Bu canımı çok acıtıyor..
Sensizl
Adını hasret koydum gülüm
Sen yoksun ondandır gülüm
Vazgeçmek istedim olmadı
Adın hasret olsun be gülüm
Gidişin dönecek gibi değildi
Hasret bıraktın o gülüşlerine
O derinden bakan gözlerine
Adın hasret olsun artık gülüm
Sana nasıl da hasretim gülüm
Gülümü ararım, nerede gülüm
Beyhude geçiyor benim ömrüm
Adını hasret koydum ben gülüm
Ümitlenme boşa, bekleme dediler
Bu gardan sevdan geçmez dediler
Gönlümdeki ateşi söndüremediler
Onun için hasret koydum be gülüm
Bilmek istiyorsan sevgimi eğer,
Seni anlattığım gecelere sor.
Hıçkırıp ağlarken susan dilimde,
Düğümlenip kalan hecelere sor.
Kördüğüm gibisin beni bağlayan,
Kapanmaz yaradır bende kanayan,
Benimle beraber sana ağlayan,
Gökteki yas tutmuş meleklere sor.
Senden ayrılmak inan imkansız,
Beni öldürür sensizlik zamansız.
Boşalan şişeler artık faydasız,
Yerlere vurduğum kadehlere sor....
ayrılık da bu aşkın bir parçasıymış
"unut beni" demek senin için ne kolaymış
bilseydim bir yolunu, unuturdum seni inan
içimdesin nefes gibi seni ölmeden unutamam.....
sen yanımda olduğun zaman herşeyden umutluyum
elimi bıraktığında sanki güneşim birden batıyor
sensizlik ipi boynumda hergeçen gün daralıyor
"unut" dedin ama gözlerin seni ele veriyor........
güldüğün zaman çiçekler açar gül yüzünde
tarifsiz duygular yaşanır şu fani bedenimde
mevlama şükür olsun seni koymuş
Bir gidişin oykusudur bu zamanında seven bir kalbi bırakıp giden bir vefasızın oykusudur neler yaptığını bilmeden giden ve arkasında koskoca bir dağı yerle bir eden bir vefasızın.....
BİR GİDİŞİN ÖYKÜSÜ
Git.yüzüme öyle bakma git.Hiç durma,bir gidenin bir daha asla giremeyeceği kapı orda,git.Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin.Giderken söyleyecek bir şey bulamaz insanlar.Sen bahanelerin arkasına sığınanlardan olma,git
(Oysa daha doymadım sana…Kokunu yeterince çekmedim iç
Senmiydin..!
Senmiydin o, yalnızlığımı unutturan ve ansızın yanımdan kaybolan,
Bana esrarengiz bir anda hiç tatmadığım hayat öpücüğü olan,
Ve her seferinde bilmediğim düşlere beni çekip alan,
Bakışlarıyla gönlümü alıp, bana sadece kendimi bırakan...
Senmiydin o, gizemli bir yaz yağmuru gibi tenime dokunan,
Yıldızlar kadar uzak, gecemi aydınlatan ayışığı kadar benim olan,
Olmadığın zaman gün batımında, denizin ufkunda fırtınalar koparan,
Ve beklediğim iskeleye, özgür martılar gibi s
Başka özün, başka sözün,
Çok farklı şeylerde gözün,
Görmedim maskeli yüzün,
Sen bir yaren olamazsın....
Ağzından çıkar hep yalan,
zehirlisin aynen yılan,
Nedir ki elinde kalan,
Sen bir yaren olamazsın...
Kimi aşktan, kimi dertten,
Tattığın her haram etten,
Şairlik hanki niyetten,
Sen bir yaren olamazsın...
Bırak yazmayı çizmeyi,
Masum kulları ezmeyi,
Dağda, ormanda gezmeyi,
Sen bir yaren olamazsın...
Herkes gülerken haline,
Biraz sahip ol beline,
Kı
Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Şu iki aleme olmuşsun nazır
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Sığanmıştır ağca kolda bilekler
Hak katında kabul olsun dilekler
Arş yüzünde secde kılan melekler
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Küseyim de ben yarime küseyim
Siyah zülfün mah yüzüne asayım
Kerbela'da yatan İmam Hüseyin
Ayrılık derdinin dermanı nedir
Hani şu dünyanın toprağı taşı
Akıttım gözümden kan ile yaşı
Urum illerimin Hacı Bektaş'ı
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?
Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrı
Bir tek senin aşkın mı aşk?
Sen misin sevda yanığı kaçak
Ben seni sevdim seveli yandım
Yandım,yandım sende söndüm
Hayat bana bir dargın bir barışık
Her günüm senle karma karışık
Çakmak, çakmak gözlerinde ışık
Senin sevdan bende, barut fişek
Ulaşılmayı beklerken ayrılık
İkimizin kaderi olsa gerek
Bana ayrılık yazan felek
Sensizliğini bana giydirecek
Yapma be sevdam ağlama artık
Bu kader senin değil benimdir
Sana gelen bu ayrılık, firak
Bende oluyor acı bir hay
O Bana Yeter
Geçtiğin yollarda seni göremesemde,
Yolunda taş olsam o bana yeter.
Seni sevdiğimi hiç bilmesende,
Gözünde yaş olsam o bana yeter.
Sensiz sarardı kırmızı güller,
Sakın seni kırmasın hayaller,
Eller gibi gidersen eğer,
Selamını gönder o bana yeter.
Ben seni beni sev diyemi sevdim?
Umurun da değilmişim
Öyle demişsin arkadaşlarına
Hatta nefret ettiğini söylemişsin
Şimdi gülüyorum sana
Yoksa üzüldüğümü mü sandın hıh
Ben seni, beni sev
Anladım
Artık seviyorum diyemem seni
Sevginin değeri yokmuş, anladım
Seni seviyordum diyordun ama
Para kadar değilmiş, anladım
Çöllleri gülistan ederdim ama
Gözlerinde yaş yokmuş, anladım
Sırtımla dağları taşırdım ama
Sözlerinde kudret yokmuş, anladım
Bulamadimm
Yıktın viran ettin gönül sarayım
Yerine koyacak taş bulamadım
Öyle bir gülüşle çekip gittinde
Haline ağlayacak yaş bulamadım
Beni bir derde salıp gittinde
Derdimi dökecek dost bulamadım
Öyle manası
Damla Damla Sen
Yağmurları bekleme yeter dön artık
Yağmak zorunda değilsin susamış bedenime
Öyle çok özlemişim, seviyorken delice
Düşmek zorunda değilsin her gece düşlerime;
Bırakda rüyalarda kendim sarayım.
Yağmurları bekleme dinsin bu hasret
Damla damla gelişin bana huzur vermiyor.
Ellerini tutmak için çabalıyorken
Avuçlarımdan kaçışın beni mutlu etmiyor.
Bırakda sana tamamen sahip olayım.
Yağmurun kokusuna sardım
Tutamadığım kendimi.
Damla damla sen
Çisi
Gittin Ya...
Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak
Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul
Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum.
Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin
Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin
Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun
Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak
Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim
Her gecenin zifiri karanlığını
ya war ya itiraf ediyorum bugün bütün gün yusufla beraberdim.(hani şu 3,5la beraber gezen? )
diodum ki bu fener naapar acaba? hele geçen haftaki memleketim hezimetinden sonra...dedim bu fener böle oynayıp şampiyon olursa ayıp olacak...
ama koçlarım coştu bu akşam maaşallah...
hayır 6s.lilere de yazık,ne paraları var yazık; ne itibarları kaldı.
sözlerime bjklilerin o çok sewdiğim tezahuratlarıyla son verirken hepinizi de aklın yoluna davet ediyorumdur :
4 sene üstüste şampiy
Gül yüzün aklımdan çıkmıyor bir an
Hasretin içimi yakıyor gülüm
Yıldızlar uykuya dalarken bile
Hayalin hep bana bakıyor gülüm
Kaybolup giderken seher yıldızı
İçimi kemirir hala bu sızı
Neyleyim ben sensiz baharı yazı
Yokluğun boynumu büküyor gülüm
Yanımda olmadan gülermi yüzüm
Ne gecem bellidir nede gündüzüm
Kahrede kahrede geldi bak güzüm
Şaçlarımda şafak söküyor gülüm
cep telefonunda yabancı bi numara görüp arayanlar hiç işinizmi yok gözünü sevdiklerim
noolcakki ben aradım, yanlış aradım oldu bikere noo oolcaaak...bilerek arasam no olcaaak...planın ne ki? napçaan? bilmiyorum diyorum aranmıştır diyorum ulen numarayı tanımıosan, aramışsam bidaha ararım, bi derdim varsa anlatırım verdiğin paraya yazık, bak senden çok ben düşünüyom seni...ee bide kendimi düşünüyorum, olur olmaz rahatsız edilmek istemiyorum ben...
ee biz etmişiz yanlış olmuş niye üstüne
SEN VE BEN (bir masaldık)
Birgün (SEN) varmış birde (BEN)
Evvel zamanların birinde
Asırlar önce hüküm sürülmüş
Ayrı ayrı kalerde..
(SEN) (BEN)e rastlamış bir vakit
Senler benler karışmış
Senler benler uzlaşmış
Yada uzlaştı sanılmış
Sonra birgün senler benler çalınmış
Senler benler koparılmış
Senler benler alınmış
Derken bu masal hep anlatılmış..
Şimdi herşey çok farklı
Sen nerde bilmiyor ben
Ben nerde bilmiyor sen...
Bir zamanlar gökyüzünde birbirlerini gerçekten çok seven
Bir bulutla yıldız vardı...
Bulut gökyüzünün en şeker, en pembe bulutu
Yıldızsa; en parlak, umudu en çok yansıtan yıldızıydı...
Gökyüzündeki her varlık onların sevgisini kıskanırdı...
Tatlı bir kıskançlıktı onlarınkisi... Ama biri vardı ki;
Bulut ve yıldızın ayrılmalarını yürekten istiyordu...
Hem de yıldızın en yakın arkadaşı olmasına rağmen...
Bulut biraz saftı, kimseyi kıramazdı...
Yıldızsa bulutu için elinden ge
Biliyorum, matah biri sayılmam...
Çok sıradanım belki, isteklerim, düşlerim fazla basit senin için...
Belki, senin kadar yol almadım; çok şey görmedim hayatta; acıdan bahsettiğimde, belki en beteri değildir kastettiğim.
Cümleleri allayıp, pullayıp sıralamaktır tek yaptığım; utanmadan, sıkılmadan ahkam kesmek!
Belki daha çok toyum; ama, çok olmadı doğalı; hele yaşamaya başlamam, yeni sayılır daha...
Çok savaştım, çok düşündüm, çok seyrettim alemi, öğrenebilirim sandım; gerçekten sevene