Zıplanacak içerik

Genel

Seçilmiş Blog Başlığı

Bir kitap olarak Kur'ân-ı Kerim sûrelerden, sûreler de âyetlerden oluşmaktadır. Kur'ân-ı Kerim'de 114 sûre vardır. Her bir sûre belirli sayıda âyet içerir. Sûrelerin sıra numaraları 1'den 114'e kadar olan ardışık sayılardır. Sûrelerin âyet sayıları ise tamamen sıra dışı bir görünüm sergiler. Örneğin ilk on sûrenin âyet sayıları sırasıyla şöyledir: 7, 286, 200, 176, 120, 165, 206, 75, 129, 109.   Dr. Muh. Halis AYDEMiR'in kaleme aldığı İkili Simetrik Kitap 1 (Binary Symmetric Book 1) adlı bu ç
  • civan
ÖMÜR   Gözümüz saatte söyleştik hep, Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık. Hep yetişecek biryerler vardı   Aranacak adamlar, yapacak işler.... Bir sonraki günü telaşı bir öncekine bulaştı. Başkalarının hayatı bizimkini aştı.   Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini Ha babam erteledik.   20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını 30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere....   Lakin öyle ka
Misafir
War es ein Fehler, dich zu sehen? War es ein Fehler, dich zu küssen? War es ein Fehler, dich zu berühren? War es ein Fehler, dich zu spüren? War es ein Fehler ,dir mein Herz zu schenken? Ist es ein Fehler, dich zu vermissen? Ist es ein Fehler, an dich zu denken? Ich weiß es nicht. Und ich weiß auch nicht, ob es ein Fehler ist, dich zu lieben!! Ich weiß nicht warum, immer hoffe ich,dass du kommst, immer bin ich traurig,wenn du nicht da bist, immer wenn du da bist,weiß ich nicht,was
En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını yer yer tırnaklarımla kazıdım hatıralarımın camını.. En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, biri o, biri ötekisi.. Düşmanımdır ikisi.. Sana gelince... Yazıyorsun.. Okuyorum.. Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.. Ne yazık!.. Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var; senin ve benim en güzel günle
Kapatiyorum Gözlerimi Gözlerinle   Bir insani ayakta tutan ümitler varken Hasretle yasanan onca kötülükler neden? Günlerdir uykusuz ve perisan kalmak Anlamsiz haykirircasina yasamak Yanip yanip tekrar dirilisimin sebebi vardi Hayatimin ise bir anlami kalmamisti Nedense aci ceken ve cektiren hep bizler oluruz Oysa bir bakis ve gülümseme aslinda sahip oldugumuz tek sey Caresizligin sonunu bir caba ile aramak icerisinde kalmak Kendimizi sebepsiz yere yanginlarin kollarina at
ACABA   Uyuyan göllere ay ışığında Sevginin resmini çizsem kim anlar? Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında Yağmurun saçını çözsem kim anlar?   Bir mekan kaplamış ne varsa nerde Kendi ötesini saklar her perde Sonsuzluğun sona erdiği yerde Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?   Aşk, kömür beyazı; kin, süt karası Eklenir yarama her dost yarası Et oldum bıçakla kemik arası Cellatla ahdimi bozsam kim anlar?   Doğumda yalan var, ölümde gerçek Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek Kırık gö
Misafir
" Kimdi, kimdi kalan, Giden mi suçludur herzaman ?   Ne zaman başlar ayrılıklar, Dostluklar biter ne zaman ?   Her geçen gün bir parça daha, Aldı ğötürdü bizden...   Aynı kalmıyordu hiçbir şey, Değişiyordu herşey, Kendiliğinden...   Artık çözülmüştü ellerimiz, Artık bölünmüştü yüreğimiz, Birimiz söylemeliydi bunu, Ötekini incitmeden... Kimdi giden, kimdi kalan ?     Aslında giden değil, Kalandır terkeden...   Giden de, Bu yüzden gitmiştir zaten...

...

ne diim yani,belliydi bişyler olduğu.. umarım o ilk ve son patlaman olur.. ikincisini kaldıramam.. eğer bidaha aynı sözleri işitirsem, ben gene susarım.. sadece beni sonsuza dek kaybedersin.. farkı bu olur.. umarım mutlu oluruz.. seviorum seni..
Kimse anlamadı. İsminde bir veda olduğunu. Seni nedense baş harfinle On biri beş geçmen ile hatırlıyorum. On biri altı geçtiğindeyse Seni yine unutuveriyorum. Seni "v" harfinle hatırlıyorum.   Eski sevgilim Vedat   Şimdiyse Bir özneden çok Bir edat..
  • Sisi
yatağın altına bıcağı sakladı. kocasının gelmesini bekledi.gelince bıcağı çıkardı ve akşam yemekte ne olduğunu kocasına iletti. Seviştiler. Yan yana duran iki et parçasıydılar.   Toplumun tam da onlardan istediği gibi.
  • Sisi
-Şaka mı yapıyorsun sen? -Sence şaka mı yapıyorum? -Bu bir şaka olmalı.Umuyorum. -Hayır şaka değil..ne yazdım bize bak..       Seni deli gibi seviyorum.Seni çok , çok seviyorum..Ama..   Seni seviyorum'un "ama"sı yoktur derdim hep..Varmış..   Ufacık bir şakayla beni dakikalar boyunca ağlattın.Sen ince davranmadın..   İntikam soğuk yenen bir yemektir , ve ben çok güzel yemek yaparım.   Üstelik..aşk illa da 2 kişilk bir kalıp değildir ki. Sen olmasan da ..yaşatırım ben bu aşkı..  
  • Sisi
Sezonun ilk sineği burada efendim!Şuanda tam da bu yazıyı yazdığım ekranda vızıldıyor!!Çekil ordan Mikitu!Mikitu'nun bugün canı pek sıkkın.Ama biliyorum , bünyem,kalp atışlarım ve nefesim yavaşladıktan sonra beni ****** avlayacaksın!!Yemezler!Yok sen yersin de, yedirmezler Mikitu!Japon ajan isimlerinden biri bu Mikitu , kendisi uzun süre taşıyıcılık yapmış!!Mikitu'nun bu sezon maceralarından başlıklar veriyorum :     -Mikitu vızıldıyor   -Mikitu kovalanıyor   -Mikitu saklanıyor   -Mikit
  • Sisi
miniktim   kumbiti derlerdi bana.   ya da çitlembik.   Küreklerim kadar uzundu kollarım   ve kovam kadar küçüktü kafam   anlamazdım sizin   yapmacık gülümsemelerinizi.   arkadaki altın dişlerinizi gösterene kadardı gülümsemeleriniz..   korkuturdu beni..   koltuk arkaları en yakın arkadaşlarımdı.-ama deve kuşu misal değil-   beni koruyan sizin maskelerinizden..       Korkuttunuz beni   oysa ben miniciktim.   dedim ya , çitlembik derlerdi bana.   Ya da kumbiti..
  • Sisi
Belime uzanan kızıl saçlarımı ördün iki yandan. Porselen yüzümden indin boynuma ve sevginden olsa gerek,çürüttün boynumu Yine sevginden olsa gerek , çürüttün beni..   Avcumu aldın avcuna Oysa hiç değmedi tenin bana Aşksa eğer bu.. Hep yün eldivenler ardında..       hayır sevgilim.. ben bir oyuncak değilim. ve biz , artık bir oyun kuralı değiliz .. sevin..
  • Sisi
Cevizliden kadıköye giden halk otobüsüne biner*   Hayattaki en büyük riskleri kulaklarına 2. deliği açtırmak olan insanlar var çevrende. Üzülme çocuk..   Sen sanatçı olamayacaksın çocuk.. cehennemlerin var çevrende..   Hani kahkaha attın da seni susturmaya çalıştı ya baban.. Daha çok susacaksın çocuk.. Cehennemde yanacak dedi ya ellerin.. İsyankar olmayı elbet öğreneceksin çocuk..   Biliyorum İstanbul'u aklın almıyor. Karışık, büyük ve kaba insanlarıyla. Ağlayınca sus diyen, gülü
  • Sisi
Otobüsteki kadının bana dert yanmasından bıktım.Hemen   kaçtım,koltuk arkasına saklandım.Annemin doğum   günü,eve girdiğinde koltuğun arkasından çıkıp   "heppi börtdey!!" diye bağıracağım.Annem sevinmekten   çok korkacak, çünkü bağırırken bir yandan zıplayıp   insanlığımdan çıkacağım.   İnsanlığımdan çıkıp bir erkeğe dönüşeceğim.   Bir kadına tünelde tecavüz edip,kendi karımı 52 yerinden   bıçaklayacağım.İranlı bir erkek olacağım,öz karımı "kız"   çocuk dünyaya getirdi diye taş
  • Sisi
Yer: xxx Saat: 16.30   Telefonun tuşlarına bastım. ... çalıyor..   Zula açtı telefonu.   Aloğ?Kimle görüşüyom!? -Zula ben Messi. Müsaitsen uğrayacağım? -Ha abla sen misin? Gel tabi. Yanında biri var mı? -Bir erkek var evet. -Tamam merdivenlere gel ben alırım sizi. Dikkat edin aynasıza. Köşede var bi tane.   Telefon kapandı.   Yanımdaki korktu.   "Beni ne biçim işlere bulaştırıyorsun?"   Halbuki bir şey yoktu, alt tarafı "günlük ihtiyaçlarımızı" alacaktık.   Merdivenlere ge
  • Sisi
BU nasil SEVGI?!?! Belki bir gün giderim ve bir daha gelmem Kimbilir, gelsemde sen beni istemezsin Baska birisini bulursun, cünkü isteyenin ve begendigin coktur; belli mi olur?   Benim dünyada tek istedigim ve begendigim SEN olsanda Beklermisin; zannetmem!   Biliyormusnun bazi zaman, Bu ölümlü ve sadece senin icin yasadigim dünyada, Saniyeler oluyor sana olan duygu, düsüncelerim degisebiliyor, bir saniyeden öbürüne   Ama beni etkilemez Ama yinede vazgecmiyorum SENI düsünmekten,
AYRILIK HEDİYESİ   şimdi saat sensizliğin ertesi yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın avutulmuş çocuklar çoktan sustu bir ben kaldım tenhasında gecenin avutulmamış bir ben...   şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun bu da benden sana ayrılığın hediyesi olsun   soytarılık etmeden güldürebilmek seni ekmek çalmadan doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun
Misafir
Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim   Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti   Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! Tifoyken baş

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.