Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Damla Damla Sen
Yağmurları bekleme yeter dön artık
Yağmak zorunda değilsin susamış bedenime
Öyle çok özlemişim, seviyorken delice
Düşmek zorunda değilsin her gece düşlerime;
Bırakta rüyalarda kendim sarayım.
Yağmurları bekleme dinsin bu hasret
Damla damla gelişin bana huzur vermiyor.
Ellerini tutmak için çabalıyorken
Avuçlarımdan kaçışın beni mutlu etmiyor.
Bırakta sana tamamen sahip olayım.
Yağmurun kokusuna sardım
Tutamadığım kendimi.
Damla damla sen
Çisil çis
Gül Yüreklim
Gül yüreklim,
Hep baharlarında nefes aldım.
Hep güneşi gördüm ıslak kirpiklerinde.
Hep mutlulukları soludum sevginde..
Acılarını, gergef işler gibi
Yüreğimin solgun köşelerine motifledim.
Çünkü umut fakiri acıların,
Yarınlarımın müjde kokan çiçekleriydi.
Suyum, ekmeğim
Nefesim, azığım oldun hayat yolculuğunda.
Baktığım her yerde,
Çiçeklere adanmış bir gülüştün sen.
Gözyaşlarımla aktığım nehir ,
Yokuşlarda soluduğum
Yürek kaleminin en güzel şiiri oldun s
Bir akşamüstü bir rüzgâr yapıştı belime, içtik beraber.
Sarhoşluk daha çok acıtır dedi, gözleri yaşararak.
Önce inanmadım.
Sonra kudurdu, kudurdu.
Başım döndü, bağırdım...
"Sen, giderken gülüm izlerini silmeyi unuttun.
Sen, giderken bitanem, bende bıraktıklarını almayı unuttun.
Sen, giderken aşkım, sen hâlâ bendeydin.
Çalan bir müzik parçasının sözlerinde unuttun kendini.
Bir ağustos akşamında unuttun beni ve seni.
Süzülen damlaların sıcaklığında,
Sensiz bir gecenin sabahındaki
Bende olduğundan beri
ne zaman aynaya baksam; kendimi bulamıyorum.
Gözlerimde gözlerini, dudaklarımda gülüşünü görüyorum.
Hep nefesini soluyorum, tenimde bir ürperti beliriyor.
Koca şehir susuyor sadece sesin çınlıyor kulaklarımda.
Bakabildiğim kadar ileride, dokunabildiğimce yakındasın
ama hasret kalıyorum bebek yüzlüm gülüşüne.
İstanbul gibi bakıyorsun bana, gizemli ve buğulu.
Hem içinde olup, hem yalnız yaşamak bilsen ne kadar zor geliyor.
Hayat kavgasını sürdürüyor sevdam.
Aşk can
Gözler vardır bakışları anlatır...
Bakışlar vardır sana aşkımı anlatır..
Bir deli yürek vardır.....
Senin uğruna atan....
Bir sevgili vardır..
Aşkını yüreğinde taşır..
Biri vardır seni yürekten seven.......
Bir Burcu vardır ..
Evet işte o benim aşkım...
sedat!a
Yağmurlu bir günde uyandım her şeye
Yağarken anlattı çoğu hikaye
İçim yanarken yalanlar içinde
Yağan kar olsa bile nafile
Yağ yağmur deli deli her yere
Es rüzgar fark etmez gel gönlüme
Değsin ne varsa soğuk tenime
İnsandan fazlamı zarar gelir be
İnsandan daha mı zarar gelir be
Yağmur bile ağladı benimle
Kıyamadı götürdü seliyle
Dedim bakmam artık ben o yüzlere
Dedi derdin insanken nafile
Bir gün uyandım mevsim bahardı yazdı
Herkes bir renge boyanmıştı gerçek sandım
Ya
sebebimsin bu karmaşık dünyada, nefesimsin soluk soluk tertemiz dağ havası gibi içime çektiğim.... Bir çocuk masumiyetiyle beni sürekli gözünden sakınır gibi koruyan anamsın babamsın. Yoldaşımsın sırdaşımsın gönüldaşımsın her derdime ortak olan...Sevdiğimsin...Benim sevgi sağanağımda ıslanmadan yürümeyi başaranlardansın sen birtanem..Yangınımsın sensiz gecelerde beni yakan, sabrımsın sensiz saatlerde teselli veren, mutluluğumsun, umudumsun uzaklardan bana nefes gibi içimde dolanan, damarımdaki k
Seni seviyorum.... mavilim....
Sadece kim olduğun için değil,
seninle beraberken kim olduğumu anladığım için.
Seni seviyorum.....
Sadece kendine yaptıkların için değil,
bana yaptıkların için Seni seviyorum.....
Saklı kalmış beni ortaya çıkardığın için,
Seni seviyorum......
Elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman,
üzüntülerim silinip onların yerine,
şimdiye kadar kimsenin başaramadığı güzellikleri,
o sıcaklığı, o ışığı, ortaya çıkardığın için
Seni seviyorum........
Hayatı
Kalbimdeki Ateş
Kalbimdeki ateş söner mi sandın
Ağlayan gözlerim diner mi sandın
Azrail gelipte canım almadan
Feryadın dilimden düşer mi sandın
Sen olmadan hayat neye yararki
Can olmadan beden neyi bağlarki
Heves değil yarim sevda benimki
Bir fırtına gibi diner mi sandın
Ümitlerim vardı elimden aldın
Bıraktın kendini rüyaya daldın
Mutluluk yakınken uzakta kaldın
Bedduan dilimden düşer mi sandın
Sen olmadan hayat neye yararki
Can olmadan beden neyi bağlarki
Heves değil yar
Seni Anlatmamı İsteselerdi
Benden, seni anlatmamı isteselerdi, bir yürek anlatırdım içimde koskocaman bir dünya, dünyada kocaman bir fener ve sevgi yolu aydınlatan.
Deselerdi yaz onu; yazadım en güzel şiirleri dilsiz istekleri dipsiz kuyu sarınçlarında yuvarlanan aşkları. Yazardım parmaklarım morarıncaya kadar yazardım, yüreğim yorulup duruluncaya kadar.
Deselerdi çiz onu; çizerdim dünyayı, dünya her tarafı yediveren gülleri yedi renk açan, en mevsimsiz çiçeklerin açtığı nakışlı oyal
BEN SENİ SEVDİM
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözleri degil,yüregimdi seni gören.
Sen damarlarimdaki kana karisip,geldin oturdun yüregime.Bir baska yerde
olamazdin zaten.Sen benim en degerli yerimde,yüregimde olmaliydin,orada
kalmaliydin.
Çok sevdi Seni sadece
seni.Herhangi bir konuk degildin artik.Buyüzden ne agilama fasli vardi nede
ugurlama.O yüregin gerçek sahibiydin.Simdi sonbahar kisa giriyoruz ya...
Ben dört mevsim bahari yasadim seninle Çiçek çiçek açtin
Canım yanmıyor artık(!). Hayır, senden vazgeçmedim ama yine de kanımı akıtmıyorum gecelere. Gözyaşlarım yıkıyor kirli sokaklarını. Sen farkında değilsin. Yalanlarla tozlanmış üstü örtülü aşklarımızın. Kırık dökük raflarda unutulmuş iki koca kitabız. Sanki hiç okunmamış sayfalarımız. Çok kişi okumayı denemiş belki de ama yazılanları anlamamışlar. Çok kez karalanmış üstümüz. Yanık kokusu üstümüze sinmiş, yakmak istemişler bizi. Yazılanlar seçilmiyor artık, üstü kaplanmış kara bir isle. Unutmak ist
Daha ne kadar yaşayacağım seni,
Biliyor musun?
Daha ne kadar susacağım gözlerinde,
İçimden bir şeyler akıp giderken?
Daha ne kadar yol alacağım
Bilinmeyen çocukluğuna?
Daha kaç kere döneceksin arkanı bana
Uzun bir yol boyunca?
Daha ne kadar öldüreceğim seni,
Biliyor musun?
Bir yolum vardı. Bilmem kaç sapak koydum üstüne? Her yol ayrımında bir rengini bırakıp yüreğimin, öyle adımladım yolumu. Yoruldum, yürürken. Yüreğim renk değiştirirken gün geceye döndü. Güneş benimle yürümüyordu. Payıma hep gece yolculukları düştü bu bahar. İlk zamanlar önümü görebilmek için iyice açtım gözlerimi. Sonra vazgeçtim. Gözümü kapatacak, dümdüz yürüyecektim. Sona yaklaştıkça, kaçmak için çoğalttığım sapaklara bakmadan, dümdüz... Yürüyecektim. Sadece yürüyecektim.
Hangimiz dö
İngiltere'de 53 yaşındaki kadın kızının çocuğuna taşıyıcı anne olduktan sonra, doğumu gerçekleştirerek aynı günde hem anne, hem de anneanne oldu.
İngiltere'de 53 yaşındaki kadın kızının çocuğuna taşıyıcı anne olduktan sonra, doğumu gerçekleştirerek aynı günde hem anne, hem de anneanne oldu.
Kızının, hamileliğini engelleyen çok nadir bulunan bir akciğer hastalığına yakalanmasından sonra, taşıyıcı anne olmayı kabul eden Streetly sakinlerinden Annie Casserley'in, genel anesteziyle yapılan sezer
Aşkmış..
İnsanı elden ayaktan düşüren hayat şakasıymış adı..
''Bu ne cüret'' demek var içimde..
Ahh içim..
hafızan ne kadar da derinmiş..
Gecelerin dili hala çözülmedi,
acıların da mevsimi sonbahar..
Sigaramı bile yakamıyorum,
seninle herşeyim kaybolmuş,
çakmağım dahil..
Sen de beni içinde kaybettin, niyeyse..
70'lik rakıya meze misali..
Sabah ayıldığında unuttun muhtemelen,
yada unuttuğun gün ayıldın kimbilir..
Temize çekilecek kelimelerin bile yok hala.
Senle b
Sevgilim..
yetimim benim,
aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken..
kapılar kapalı, dünya buzlu can
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan..
ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı..
kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların..
Sevgilim,
y
Astronomları Heyecanlandıran Yıldız
Uluslararası astronomlar, görülmeye değer büyüklükte bir süpernovanın patlamasına tanıklık ediyor.
Nature` dergisinde yayımlanan makaleye göre bilim adamları, kısa bir süre sonra `RS Ophiuchi` isimli yıldızın tip 1a süpernova olarak sınıflanan nükleer patlamasına tanıklık edebilir.
Uzayın en parlak olayı olan bu patlamalar, Güneş`in 5 milyar katı ışık saçabiliyor. Yaşamları boyunca sabit ışık yayan süpernovalarına patlamaları, Evren`in