Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Genel

Seçilmiş Blog Başlığı

İçim acıyor...Ne tarif edilmez bir duygu bu...Yerini belli edemiyorum..."Sol yanım" diyemiyorum mesela...İçim işte...Her zerrem, her nefesim...İçim acıyor, dayanamıyorum..Nasıl tarif edilir bilmem ki... Hem tarif etmeye gerek var mı ki.. "İçi acıyan" anlar ancak bendeki bu hali...   Gökyüzüne bakıyorum...Hilal çıkmış bu akşam...Ama her zaman karşısındaki yıldızı kollarıyla sarar gibi duran hilal, bugün sırtını dönmüş yıldıza...Hilal küskün, yıldız üzgün...Sanki onlar bile beni anlatıyor,onlar
  • yasark
Bugün hiç birinizin hoşuna gitmeyecek can sıkıcı,mide bulandırıcı bir şeylerden bahsetmek istiyorum..Ve hepimizin zaman zaman gezatelerde,tv'de,nette rastladığı haberler,yazılar..   Yakın akrabalarımdan genç bir bayan anlatıyor bana,10 yaşlarında ki kızı işyerinde yanındayken canı sıkılıyor buda oturtuyor internetin başına "hadi hikaye bul ve oku" diyor.. Biraz sonra çocuk annesine seslenip ekranda okumaya çalıştığı şeyin ne olduğunu soruyor."Yanına gidip ekrana bakmamla kapatmam bir oldu" di
Ne şehrin, ne de kendimin tutup gidemediği zamanlardı. Ölüm duygusunu yaşatan, koyu bir karamsarlık içinde, dönenip duruyordum. Kapılar yüzüme kapalıydı, hem de sımsıkı. Kolumdan tutup beni sarsacak, kendine getirecek, çimdikleyecek birileri olmalıydı. Kimseyi istemiyordum, beklemiyordum aslında. Kendimin kapılarını açacak anahtarım olmalıydı oysa. Yoksa…   Yoksa biri ben miydim?   Yağmurlu şehrin adamı / kadını. Bütün bu soruları sorduran sebep kendime bir türlü rahat vermeyiş
  • Radya
Nedense herkes yanlış bilir, Yakamoz Ay ışığının suya, denize vuran yansıması değildir.   Yakamoz aksine Ay olan gecelerde olmaz. Yakamoz bir canlıdır, latince ismi Noctulica Milliaris olan bu canlı aynı bir ateş böceğinin denizde yasayan versiyonudur. Limunisans maddesini vücudunda barındıran bu canlıya dokunulduğunda bir ışık saçar. Bu canlı bir planktondur, yani milimetrik boyutlarda bir canlı.. Bunlardan milyonlarcasi bir araya geldiginde geceleri bir kayık geçerken, veya bir balık sürüsü
  • rina
geniş 4 şeritli bir yolun iki yanındaki geniş kaldırmından asagıya dogru yurumek.. sahil deniyordu o yola, su olmayan bir yol kenarına sahil demek..tuhaftı ama mantıklıydıda... insanlar aksam saatlerinde o geniş kaldırımda asagıdan yukarıya yada yukarıdan asagıya yururler, kültür parkı sınırlayan duvaların uzerine tourur sohbet ederler cogu zaman dedikodu yaparlardı.. lise cagındaki kızlar ve erkekler kacamak bakıslarda bulusur biraz daha cesaretli olanlar konusurlardı..mekanın en karlı iş
Pandora salonda uyuduğu koltuğun üzerinden,telaşla sıçradı... Korkulu gözleri pencereden gelen tıkırtıyı anlamak için pencereye yönelmişti.Pencerede gördüğü şey inanılmazdı,pandoranın yüzü kocaman bir gülümsemeyle aydınlandı.Oysa derin bir üzüntüyle uykuya kalmıştı koltukta,bugün onun gidişiyle dolmayacak bir boşluk açılmıştı içinde,aylar sürecek bu yokluğa nasıl alışacaktı.Mayıs sonlarıydı.Herkes yaza girerken, pandoranın yüreğine kar yağıyordu ne garip...   Birgün bir roman yazsam böyle baş
  • Radya
Küçük bir bedenin kocaman bir ruha yataklık ettiğini duymuştum. Acaba diyorum benim bedenim küçücük olmadıgı için mi ruhum dar geliyordu, acaba zayıflayınca ruhumda mı rahatlayacaktı. Ya ne ters bir orantıydı böyle bu. Tam tersi olması gerekmiyor muydu? Ruhum nasıl daracık bir bedende rahat olabilirdi, nasıl sıgabilirdi ki İnsanın kendisiyle dalga geçmesi de ayrı bir güzel bee.   Boşluğa düşmüştü ruhum bedenimde. Çıkmaz sokaklara girmiş ve her geri dönüşlerde biraz daha yorulmuştu. Sonunda
Jackson Brown’ın “Şu Hayatta Neler Öğrendik Neler…” adli kitapçığından: 1- Kendimi neselendirmek istedigim zaman en iyi yolun baska birini neselendirmeye çalismak oldugunu ögrendim. 2- Bir bebegin evlilik sorunlarini çözemeyecegini ögrendim.   3- Bir tartismayi tatliya baglamadan yataga gidilmemesi gerektigini ögrendim. 4- Isyerinde romantik iliskiler aranmamasi gerektigini ögrendim. 5- Insanin kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi gerektigini ögrendim. 6- Çalistirdigimiz insanla
  • rina
muhtemelen benden 50 sene kadar daha büyük bir binada asansör olmak...sanki taş devri insanının otomobil lüksüne sahip olması gibi birseydi sanırım.. iki tarafa dogru açılan ahşap kapıları akerdeon misali ortadan ikiye katlanıyordu. bu kapıların kanatlarını actıktan sonra metal bir kapı daha vardı buda bir tarafa dogru tamamen katlanıp toplanıyordu... dar bir kabin.. ve oturabilmeniz icin bir bölüm bile ayarlanmış.. sanırım bu asansörü yapan kimse biraz romantik biriymiş.. cünkü iki kişi aynı
GECEM   Gecem; Sağanak sevdalara mahkum yine Hüzün yağıyor gözbebeklerimden Karanlığın içinde Gidip geliyorum Fütursuzca düşünceler Beynimde... Sevdalarım sağanak... Biliyorum, Eminim hatta! Konacak bir gün Uçtuğu yere Sevdam... Sevdalarım sağanak... Biliyorum, Emin değilim ama! Kalacak bir gün Uçtuğu yerde Sevdam... Sevdalarım boğacak... Biliyorum, Emin gibiyim biraz! Boğacak bir gün Uçtuğu yerde Uçuranı sevdam...   Bahri Eren Türkmen
  • _EreN_
Yar; Ben seni,karanlık dehlizlerde bağrıma kadar çamurlu sular içerisinde el yordamıyla aradım..   Yar; Ne zaman ki yorgun bitap düşüpte vazgeçmeye karar versem buğulu bir fısıltıyla adımı çağırışını duyarım,duyar tekrar yollara koyulurum dizlerimdeki yaralara ve çatlayan dudaklarıma aldırmadan..   Yar; Bilirim güneş senin göğsünde,bilirim seni bulmam demek güneşi,gökyüzünü ve serin rüzgarlarıda bulmam demek.. İşte bu yüzden bir tek sen aslında herşeysin,bir vücutta topyekun bir hayatı b
'Gücünüz yetse de azıcık bağırsanız bir yankı durmadan yalnızsınız durmadan yalnızsınız'       Ne zaman masum bir yalan söylemek zorunda kalsam, Edip Cansever'in bu mısralarını hatırlıyorum. Ne zaman 'babamın öldüğü yaş'a geldiğimi hissetsem... Ne zaman istemediğim bir seyahate çıkacak olsam bu dizeler gelip konuyor yüreğime. Ne zaman Tutunamayanlar'ı okuduğum günleri hatırlasam... Ne zaman adım başı bir yoksulun mustarip çehresine çarpsam bu dizeler kanatıyor içimi. Ne zaman elle
bu konu icin dogru yer oldugundan emin değilim ama sanırım filmde farkettiğim bir kac ayrıntıyı yazmam gerekiyor.. kimbilir herkes farketmiştir belkide bu yüzden gunlerdir surekli filmle ilgili dusuncelerini anlatıyorlar ama Can Dündarın bir sözü hoşuma gitti... Bu benim Mustafa'm ben böyle gördügüm icin eserimi böyle yaptım dedi.. kimbilir belkide haklıdır.. ama bahsedilen insan taşıdıgı ve ona yuklenilen sıfatlar gözönüne alınınca kişisel anlamda benim demek pek kolay olmuyor. bende kendi yazı
Yusuf'u kuyuda ,odada ve zindanda yalnız bırakmayanın adıyla...   -elif-lam-ra-     Kalbim esir düşmüşken beşeri kalıpların acımasız ve hiçleştirici zindanlarında, Hislerin kalbi değil ,kalıbi yaşandığı bir ışık(sızlık) zuhur etmişken cihanda,   "Gömleğini gönder Yusuf! " nidasıyla, Bir yakarış dağildı boşluğa.   Ve bulduğum sen oldun ey!... Yusuf'un gömleğinin aydınlığında. Artık kayıtsız değildi yüreğim;gözlerin görmediği, yürekleri kamaştıran ışığına...   Bilesin Ey Yar !   D
Bazen yorar insanı küçük şeyler; büyük sırlar vardır küçük şeylerin içinde. Açıldıkça açılır, boyuna posuna bakmadan...   Bazen dinlendirir insanı uzaklar; uzakliğa bir yakınlığı vardır gözlerin. Gözlerin olduğu kadar gönlün de...   Bazen durur tüm adımlar; adamların tembelliğinden değil, yolların düşündürücülüğünden. Öyle çetrefillidir ki, susar ayaklar da kimi zaman...Bazen sorar gözler, diller kabul etse bile. Maharet gözleri bile ikna etmektir, güzel söz söylemek değil. Bazen durur düny
  • rina
Bugün farklı başlamak istedim güne, herzamanki kahvem ve gazetem yerine eskis gibi çizgi filmleri izlemeyi tercih   ettim. Zaten diger kanalların birçogunu izlemek gibi bir hata yaparsanız tüm pskilojiniz alt üst oluyor.Hergün aynı;   tecavüzler, çocukların cinsel istismara ugraması, kacırılması, öldürülmesi...   Fedric adında daha önce izlemediğim bir çizgi filme kaptırdım kendim. Yaa nasıl güzel yapılmıştı. Tabi benim favorim   Beverly Hills en sevdiğim çizgi filmdi. Sabah izlediği
AŞK….   Aşk, kocaman bir yürek ister önce , Sonra, cesaret. Yufka yürekle , olmaz aşk… Fedakarlık bekler maşuk eğer varsa ……. Aşk, yumuşak yataklarda, Kırışık çarşaflarda yaşanan şeyin tarifi değildir… Aşk, pavyonların loş ışıkları altında yaşanan, Çakır keyf olmakda değildir…. Hercai gönüller aşkı ne bilir…Yada her çiçekten bal alan… Aşk hesap sorar adama …aşk adamı vurur… Aşka, olmaz ihanet… Falcıda anlamaz bundan. Cevaplayamaz hiçbir kehanet…   *** Günübirlik s
  • rina
http://www.cozumvar.com.tr/tr/Liderlik_Egilimleri_Anketi.asp     Suheda   Karakter Tipi : ÇSUY Bu karakter tipinin toplam içindeki yüzdesi: % 3.27 Dışa Dönük % 37.5 % 62.5 İçe Dönük Duyusal % 25 % 75 Sezgisel Düşünsel % 37.5 % 62.5 Duygusal Yargısal % 62.5 % 37.5 Algısal   Ş Dışa Dönük % 37.5 Gereksinim duyduğu dış dünyaya yönelir. Dışarıdan gelecek telkinlere açıktır. Ç İçe Dönük % 62.5 Kendi iç dünyasına dönük yaşamyı tercih eder. Kendi düşünceleri ve değ
Yazamıyorum...   Yazamadığımı yazmakta bir konudur aslında.Ama yeterli bir konu değil.Yine de başlamalıyım.Sonrası gelecek.Eminim...   Marcel Proust gibi olsaydım bunu 35 sayfada anlatabilirdim. Balzac gibi olsaydım tek gerekli olan kahveydi.Gerçi şu anda kahve de var ama sonuçta bahsettiğim kişilerin yanında sıradan biriyim.   Bişeyler beni tutuyor aslında.İLK adımı atarsam sonrası çok iyi gelecek biliyorum.İzliyorum, bakıyorum yavaş yavaş oturuyor herşey ...   Yazabilmek için genellik
Bu ara bir masal modasıdır gidiyor,ben bu modaya uymayacağım   Hayatımda bir kez masal yazdım onu da sadece bir kişi okudu çünkü sadece ona özeldi...   HUZUR... Bu kelimeyi bu ara çok duyar oldum   Nedir HUZUR???   Pazardan satın alabileceğiniz birşey mi?   Yoksa etrafınızdakilerden rica minnet istermisiniz huzuru?   Huzur kişinin kendi emeği ve kişiliğiyle kazanacağı bir mükafat olabilir mi?   Ben sonuncusudur diyorum...   Egonuz ve hırslarınız uğruna ortalığa zehir saçıp in
  • Radya
İşte o masal;   Her masalın ,her söylencenin uzun uykusunda bir uyanma vakti vardır.Ve o gelmeden girişilen her eylem bir serüven yalnızlığı olarak kalır.Öyle anılır. Ve yüzyıl sonra vadesi erişip bir prens çıkmış ortaya.Masalın ve yüzyılın kendisine verdiği bu görevi seve seve üstlenmiş; zaten uyuyan güzel hakkında yüzyıldır söylenegelenlerin etkisinde daha onu görmeden deliler gibi tutulmuş ona.Kendisine verilmiş misyona mı,uyuyan güzele mi aşık olduğunu ayıredemeyecek kadar toymuş o zama
  • rina
Bu aralar kendime çokmu çok tuhaf bir kitap seçtim okumak için: Kitabın ismi: How the Mind Works (Akıl veya Bellek nasıl çalışır) Yazarı: Steven Pinker (Daha önceki kitabı olan The Language Instinct'de okumuştum) Çok enteresan bir kitap diyebilirim. Us veya Akıl dediğimiz oluşumun hangi fizik kuralları dahilinde harekete geçtiği ve davranışlarımızın neler dahilinde oluştuğunu irdeliyor. Kendi içinden bir tanımla devam edelim diyorum 'He explains what the mind is, how it evolved, a

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.