Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz.
Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz.
O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
Kapat Gözlerini
Şarapnel parçaları arasında ayakkabısız gezeceksin.
Tanklar geçecek kalbinden ağır ağır.
Ekmeğin her şey olduğu bir yer göreceksin.
Kapat gözlerini,
Eli silahlı çocuk katilleri,
Sana barıştan, insanlıktan bahsedecekler.
Umut getirdik diyecekler.
Umudu ellerinden alınmışların yorgun gözlerine bakarak
Aynı hikayede, aynı kahraman rolünü oynayacaklar.
İnanmayacaksın biliyorum.
Yaralı güvercinler göreceksin.
Hiçbirinde zeytin dalı yok..
Anneler göre
Hoşçakal...
Daha o gün anlamalıydım
Bu ilişkinin sonu olmadığını
Ne yapsak faydasız
“Senle ben,biz olmuyor…”
Ne olursun bakma öyle
En az senin kadar karışığım ben de
En az senin kadar çaresiz
Ve hiç olmadığım kadar yalnız…
Üşüyorum yanında bile
Mevsim kış olmuş farkında olmadan
Biz bahar sanarken dökülmüş yapraklar çoktan
Sana bir hatıra bırakıyorum
Bini benimle geliyor
Öpücüğünün kokusu tenimde,
Gidiyorum ben
Hoşça kal…
Teselli
Kabullenmelerin telaşındayım şimdi,
Bildiğim vazgeçişleri..
Aşkın umudu dedikleri
Yatağında ölü bulundu,
Tek şahit çıplaktı üstelik..
Ve sen sınamak ister gibiydin
acılara bağışıklığımı..
Şarkılar öldü mutlu musun?
Anladım ki sevdanın zamanı kedere ayarlıymış,
Ve bi hayli yüksekmiş keşkelerin duvarları..
Ya boynundaki ihanet madalyası ?
Uzaktan geçen gemilere el sallamak düştü artık payıma..
Kefenler biçiyorum kendimce kendime..
Sevdamın kıblesi yan
Kapatıyorum bu sayfayı
Kalbim kırık gözlerim yaşlı...
Seni hayat defterimin arka sayfalarına gönderiyorum,
Eskimiş duygularımla birlikte...
Yeni aşklara yelken açıyorum,
Gönül gemim kalkarken bu limandan
Gözlerim arkada ama mutluyum
Yeni oyuncak alınmış çocuklar gibi...
Kimsenin kalbini kırmadan gidiyorum
Sessizce engin denizlere açılıyorum
Geride ne bir uğurlama ne de son bir söz
Kendimi yeniden keşfediyorum bu limandan ayrılırken,
Ne kadar güçlü olduğumu fark ediyorum
Ve
Elbette sevdim,
hiç sevmedim değil;
dolunayı,mayısı,
geceyi,rüzgarı,
börtüyü böceği,
yağmurun bestesini,
ve açılmayan şemsiyemi...
ama senin gibi,
sevmedim hiçbir şeyi.
Elbette sevdim,
hiç boş durmadım;
bebekleri,nineleri,
atlıkarıncayı,
bahtıkarayı,
kara sevdalıyı,
ve kararsız sevdalıyı...
ama senin gibi,
sevmedim kimseyi .
Elbette sevdim,
sevmesem çatlardım;
selpak satan çocukları,
otobüsü kaçıranları,
kağıttan gemi yapanları,
gemileri yakan
BİLGİSAYAR ATASÖZLERİ
RAM'sız Windows oynamaz.
Sabreden derviş Windows'u çalıştırmış.
Klavuzu animatör olanın burnu 3D den kurtulmaz.
Sakınan diskte bad çıkar.
Virüsünü temizlemeyen diskini temizler.
Upgrade'i an tornavidayı eline al.
PC ciye MAC vermişler ahhh Windows'um demiş.
Sakla rutini gelir zamanı.
DOS işler Windows övünür.
Patch'ı çıkmamış programdan ümit kesilmez.
Kimine Adlib saz, kimine SB Live az
Bana bir bilgisayar verin interneti göçüreyim.
Ak antivirüs karagün i
sen sen sen...
her kurduğum cümlemin başı seni seviyorum seni seni seviyorum.aklımdaki yine hep sen.nasıl bir sevgidir bendeki.sen yanımdayken bile doyamıyorum,bakmaya kıyamiyorum.sen benim herşeyimsin gözlerine baktığım anda sanki ruhum bedenimden çıkıyor nfes almak daha da güçleşiyor.yabancısıyım bu sevgi dedikleri şeyin.hayatımın ilk aşkısın yaşadığım anın tek anlamısın...
sevgimi benimki Beni bunca geçmişe götüren ne bilmiyorumSeni unutmadım unutmak mı?Sen öyle bendesin benleAnlamıyorum bu sevgimiAdın neydi sevgiliİsmin su bitmez beynimde duygu yüklü kalbimde gizliSen çiçeklerin en tatlısıBaşımın bitanecik tatlı belası İşte yazıyorum buraya seviyorum seniHem de deliler gibi İnanıyorum inşallah benim olacaksınRabbim seni bana yazsınBir saniye yanımdan ayırmasınBak yine yazıyorum Seni çılgınca seviyorumTüm kalbimle benim olacaksın inşallah temennimİçim senle dolu u
geceler
geceler vardır umutsuzluğu geceler vardır .
umudu barındıran içinde bir çocuk gibi masumiyete gebe çoğu zaman .
o gecelerde yürümek ister insan o hain istanbul sokaklarında
binbirinsan binbir meşgale herkes bir telaş
içinde
yalana gebedir çoğu zaman adem neslide
sarhoşlar orospular tiner çeken masum çouklar
ve hepsinin ağa babaları lüks arabalı kodoşlar
bizim tabirimizle asalaklar
her köşe bir alem bir ayrı dünya dumanaltı tütün fabrikası yada tren bacası
geceler vardır he
Sen..Ben..Hüzün
Zamansız ve eski bir ilkbahar akşam üstünden kalma yarı bulanık hava,
Yağan yağmurla gökkuşağının renkleri altında bir düşün uykusundayım.
Kendimden geçtim, bunu fark ettiğimde senden de çoktan geçmişim.
Şimdi yalın ve yalnızlıktayım.
İçimdeki dalgalar durulmuş, fırtınadan sonraki toprak kokusundayım.
Sen.. kimdin de bunca zaman yüreğimi gözü yaşlı bıraktın.
Hırçınlığın boşuna, tutunamazsın artık duygularıma.
Ben.. nerden başladım ve nasıl bir son umdumsa, ordayım.
Hüzü
Eskiden sana yazardım..
Bilmezdin sen, ve hatta ben bile bilmezdim; kime yazdığımı veya yazdığımın "kim" olduğunu..."Sana" yazarken eskiden, uzaklardaki "duruşun" başkalaşıverdi birden; sanki büyüdün... Ya da, sanki "beni" büyüttün gözünde... Veya benim gözümde "seni" küçültmeye çalıştın!.Eskiden, sana yazardım;Sana yazmaya korkmadığım zamanlarda!..Eskiden sana yazardım;Seni, sevdiğim sanıp!..Eskiden sana yazardım...Kayaları kazıyıp!Ne yaptın, ne yazdın, veya ne dedin bilmiyorum... Ne yaptım,
AŞK DEDİKLERİ BU MUYDU?
Dostum söylesene aşk dedikleri bu muydu? aşk dedikleri sevdiğinin limanında beklemek bekleyip bekleyip geri dönmek miydi? onu uzaktan seyretmek miydi aşk? sevdiğini haykıramamak mıydı yüzüne? onun nerede olduğunu bilmeden onu beklemek miydi? ''kimbiliri nerde,kimle?''diyerek hayatını zehir etmek miydi? onun yüzünü görebileceğin bir saniye için bir ömür feda etmek, onunla bir kelime konusabilmek için hergün dua etmek miydi? yoksa,yoksa yüzünün gülüp içinin kan ağlamas
Aşk için bahar...Tehlike her yerdedir...Vuruluverirsin hiç ummadığın birine...Ama öyle çarpar ki kalbin, duracak gibi aldatır seni...Bahardan sonra yaz gelir...Hepimiz biliriz, sabun köpüğü gibidir yaz aşkları...Bence öyle basit değil...Henüz silinmedi hiçbirinin yarası benden...Aşk gitti ama acısını bıraktı, iz kaldı...Güz aşkları mevsimine dönünce, pencereye sinmiş insanlar gelir gözümün önüne...Ve yavaş yavaş görünürler etrafta....Kimi yaza girerken terk ettiği aşkını, kimi yaz aşkını düşünür
Yalniz Olanlara;
Ask bir kelebek gibidir, pesinden kostukça hep senden kaçar..
En iyisi birak uçsun, inan ki hiç beklemedigin bir anda gelip omzuna
dokunuverir...Ask mutlu eder, bazen de üzer ama ask
özeldir, askini hak eden birine sunarsan eger..
Sevgilisi Olanlara;
Askin amaci birileri için "mükemmel insan" olmak degildir,seni
mükemmellige en çok yaklastiracak insani bulmaktir..
Capkinlara;
Sevmedigin birine asla "seni seviyorum" deme.. Içinde olmayan duygulard
Sevmek Yüreğinde Yanardağlar Beslemektir
İçimi ürperten bazen seviçten hoplatan bazende birden bire beni hüzne ve sevkeden ama birtürlü
adını koyamadığım bir his var yüreğimde....Garip bir kuş misali,bazen gökyüzünde olabildiğine özgür,bazen de nereye konacağını bilmeden uçar dururum oradan .. araya.....
Rotasını kaybetmiş bir gemi gibi amaçsız ve gayalerden uzak sensiz bir hiç olan yüreğim.
Kimi zaman bu sevdayı bırakıp göç etmek ister,kimi zaman da haykırmak herkese...Yanlış o
Seni seviyorum, çünkü sende ruh var. Yapacağın her işe ruhunla sarılıyorsun. Severken de böylesin. İş olsun diye değil, gerçekten ruhunu da doyuma ulaştırmak için seviyorsun.
Seni seviyorum, çünkü yaşanmış bunca sahte hayatın içinde tek gerçek olan seni belledim. Yapmacık sevdalardan, bitmek tükenmek bilmeyen elde etme hırsından eser yok sende.
Seni seviyorum, çünkü korkmadan açıyorum yüreğimin tüm kapılarını sana. Biliyorum ki hoyrat davranmayacaksın, biliyorum ki kanatmayacaksın yüre
Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil! Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu..
Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem! Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor...
Peki bu neden böyle oluyor?
Çünkü insan insana sevgisiz, insan insana tahammülsüz, insan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş, insan insana kendini adamaktan kaçıyor...
Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa vardır aşk... Fedakarlığın, adanmışlığın yaşamadığı yerde yaşamaz aşk...
Ne
Zehir Olup Dolaşsan Damarlarımda
Gecenin karanlığına yaslanıp gözlerine yıldızları ördüğüm zaman diliminden yazıyorum bu pulsuz mektubu. Yüreğimi kelimelere ilmekleyip yine sana yağıyorum yağmurlara gebe kalmış yüreğimle. Bir gece yarısı içten ice kanayan yokluğunu gözlerime gömüp her sabah güneş ile yine sana doğuyorum. Perdelerine eğilip gözlerinin karanlık duvarlarını yıkıyorum kirpiklerimde asılı kalmış gözyaşlarımla. Dağınık saçlarını rüzgarla tarayıp bulutlarla taçlandırılmış da
Özlemek
Birden özleyiveriyorsunuz... çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, siz çarşaflarınızın arasında, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattığınızı sandığınız bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri birer birer ateşleyiveriyor. infilaklarla sarsılarak uy