Insanoglu fenomeninin numenal yetisi ile, disaridan bakis acisi ve notr algisi;
Bilindigi gibi, felsefenin hangi dali olursa olsun, bir ideolojik inancsal tartisma alanidir.
Felsefenin tartisma alani olmasinin tek sebebi, konu ne olursa olsun; onu ortaya atanin kendine bilincli, ya da bilincsiz olarak aldigi bir tartisma tabanindan konuya yanasmasidir.
Orneklersek, eger konu varlik tartismasi ise, yani ontoloji; tartisma felsefesinin temel ve tabani tartisan kisinin kendi subjektif t
Serbest dusunurluk, insanoglunun bilinir tarihinin her doneminde, ortaya cikmistir. Tabi ki, her donemin, serbest dusunurluk degerlendirilmesi; o donemin sinirlarinin disini asabilme ile mumkun olmustur.
M.O. serbest dusunur olarak kabul edilen bir dusunurun, bugunun sartlariyla serbest dusundugunu soylemek bile abestir. Peki, bir kisinin serbest dusunur olup olmadigini algilamak, nasil mumkun olacaktir?
Bu herseyden once, konunun icerigine ve o konudaki dusunce belirtimine baglidir. Bur
Sorgulamanin evrimci(bilinc altinin, bilinci zorlamasi) ve devrimci (bilincin, bilinc altini zorlamasi) iliski, bag ve farklarini ortaya koyacagim.
Herseyden once bir dogumun, dunyanin hangi cografya ve toplumunda olursa olsun, o toplumun verdigi tabu ve degerler ile kisinin yetistigini ve buyudugunu hatirlamak gerekir.
Bir kisi, eger kendisine verilen bu deger ve tabularla buyurken, sadece verilenleri uyguluyorsa; mutlu, huzurlu ve rahattir.
Eger bir huzursuzluk, rahatsizlik duymaya
Devrim denilince akla politik, inancsal, ideolojik v.s. temelde bir izm onderliginde bulunan duzen ve sistemi guc ile yikarak; o izmin ongordugu temeller bunyesinde topluma ve cografyasina "yeni" bir duzen sistem getirmek ve devrimin izminin gerektirdigi her turlu kurumlasmayi ve kurumsallasmayi yapilandirmak ve yasama, yurutme, yargilama v.s. olarak toplum ve cografyaya sunmak akla gelir.
Buradaki devrim; insanoglunun fiziksel/niceliksel olarak guc ortaya koydugu ve olan sistemi bu guc ile
Evrensel-insan Zihniyeti insanoglunun numenal insanligi adina farkedilmesi ve kavramlanarak algilanmasi gereken ve bilissel bilimsel temelde bir matematiksel/mantiksal bilgi olarak sunacagi bu fark; dogal zihniyet ile evrensel-insan zihniyeti arasinda ki farkin farkina varilan bilissel bir bilgi olacaktir.
Herseyden once dogal zihniyet ile fenomenal zihniyet farkini ortaya koymak gerekir.
Dogal zihniyet adindan da algilanacagi gibi anima/animus temelli hayvansal bir zihniyettir. Yalniz b
Hemen hemen her mesaj, konu kavram ve baslikta uzerinde buyuk bir titizlikle durulan zihin ve zihniyet kavram ve konu vurgusu, genelde bilinc ve farkindalik olarak algilanamamaktadir.
Bu konu ve kavramda evrensel-insan zihniyetinin taban ve temeli de zihniyete dayandigindan bu baslikta genel olarak hem "philosophy of mind, yani zihin felsefesi" hem de "menthal philosophy, yani zihni/zihinsel felsefe" ile ilgili genel kisa ve oz bir aciklama sunulacak.
Bilindigi gibi bu konu ilk defa nume
Herseyden once "insanlasamamak" tamamen insanoglu turu ve birine ait bir numenal yeti kullanim ve paylasim sorundur.
Bu sorunun temeli maddesel/nesnel degil; dusunsel/ozneldir. Yani insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, onun bir soyutlamasi ve bu soyutlamasinin evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyis sorunudur.
Bu soyutlama daki insanlasamama sorunu, insanoglunun tum kurgusal (felsefe, bilim ve din) verileri, degerleri ve tabularinin getirdigi; sabitlik, sahiplik, kesinlik icerikl
Gercek ve ondan turetilen her turlu kavram, insanoglu soyutlamasinin felsefi dil ve bilimsel temelde uzerinde asirlardir tartistigi yasam ve iliskide de duzen ve sistemde de her turlu kurum ve kurumlasma da her turlu yonlendirim ve yaptirimda da her turlu veri, deger tabunun temelini vermede de insanoglunun vazgecemedigi ve her seyi onun ile noktaliyarak kendini rahat ettirdigi bir kavramdir.
Cesitleri hem konusal hem de konunun kendi bunyesinde cesitlidir.
Metafizik gerceklik, varliksal
Ayni gercek gibi dogru ve ondan turetilen her turlu kavram anlam ve icerikte dogada yoktur ve insanoglu yapilandirilmisligidir.
Dogru genelde ya bir inanc ya bir varlik ya da bir gercek ile desteklenerek ortaya konur.
Metafizik dogrulama varlik ile inanc/ideoloji arasinda bir kopru iken; Epistemolojik dogrulama, inanc ile gercegin ne oldugu arasindaki bir koprudur.
Iste bu temelde dogru ve her turlu turevi, SADECE DOGRULAYANI BAGLAR, BASKASI TARAFINDAN YANLISLANAMAZ. BIR DOGRUYU ANCA
Yukaridaki basligi algilamak icin bazi ornekler verecegiz.
Insanoglunu yeryuzunde olmadigi bir tarihsel zamani mesela dinazorlar devrini dusunelim. Ya da gunumuzde insanoglunun mevcut olmadigi bir ortam dusunelim.
Simdi boyle bir ortama A diyelim. Bu A algi olarak hem bu ortamdaki farkli parcalar hem de onlarin toplamidir. Cunku bu ortamda ortaya bir fark, parca, butun v.s. ayrimini koyacak bir numenal yeti yoktur.
Simdi bu ortama insanoglunu dahil edelim. Burada insanoglu numenal ye
Bilindigi gibi insanoglu kendini bildi bileli felsefenin varlik ile ilgili dali olan metafizikte, ontolojik ve teolojik olarak varligin ne oldugunu tartismakta ve bu varlik tartismasinda akilci ve inancsal bir sonuca varamamaktadir.
Insanoglunun organi olan beyni ile bu organinin numenal yetisi olan dusunce; madde ve dusuncenin ilkligi, onceligi, tekligi, kesinligi, mutlakligi v.s. temelinde akilci ve inancsal ve ideolojik olarak, materyalizm ve nesnellik, idealizm ve oznellik ve daha sonrad
Herhangi bir onermenin, varsayimin, hipotezin, teorinin v.s. hangi mantiksal ceside ve tabana dayanirsa dayansin, kendi bunyesindeki mantiksal aciklamasi "olabilirligin olasiligi" uzerinedir.
Bilindigi gibi, mantiksal olmaya, toplum dilinde "akil yurutme" denir.
Demekki her mantiksal durum kendi tabanina gore bir olabilirlik olasaligi tasimasi gerekir. Yalniz bu olabilirlik olasaligini tasimanin mantigi ister istemez, soyuta yani numenal yetiye ve adi ile akila dayanir.
Burada akil i
Bilginin, sosyal, fiziksel ve algi, bilinc, birikim, farkindalik, duzeyine ve zihniyet ufkunun, aklin inandigi dogruluk ufkunun sinirlarini asan, ozgurlugu ve sinirsizilgi temelinde de, bu ozelliklere ozgu, alisilagelmis, yerlesmis, otomatiklesmisin disinda kalan, matematiksel/mantiksal bilgi oldugunu v insanoglunu sistem, duzen, yasam ve iliski olarak yenileten, degistiren, gelistiren v.s. bilgi oldugunu dile getirmistik.
Simdi bu temelde, bilginin nasil direk yansi olmadigini, yansiyanin k
Cognition, cognitivity temelli farkindalik ve bilissellik temelli kavramlarin dusunce fiili "to comprehend" e dayanir. To comprehend mastar hali olarak; kavramak, anlamak, idrak etmek, algılamak, -i anlamak, bilincine varmak, -i kavramak, demektir. Bunun ismi de comprehensiondur.
Noncognitivizmin, bir acidan ifade olarak bilisselsizlik ve farkindasizlik temelli aciklamasi daha once yapilmisti. Burada noncognitivizmin, bilincli ve farkinda olarak idrak edilmemesi, kavranmamasi aciklanacak.
Bugun noncognitivizm, yani farkindasizlik ve bilincsizlik bilimsel olarak cognitive science'da yani bilissel bilim de olgulasmis durumdadir. Bunu algilayabilmek icin bir ornek veriyorum. Diyelim bir kisi lise mezunu ve bu kisiyi diyelim ucak muhendisligi doktora toplantilarindan birine davet ediyorsunuz. Toplanti sonunda kisi size"bu neyin toplantisi yahu, ben hic bir sey anlamadim." diyor. Iste burada lise mezunu olan kisinin non gognitivizmi soz konusudur, yani kisi o toplantida konusulanlari
Sozluk anlami temelinde ayrim ve fark kavramlari ayni kefeye konmakta; boylece olasi bir uzlasinin onu kesilmeye calisilmaktadir.
Ayrim, iki seyi birbirinden koparmak, birbiri arasindaki iliskiyi kesmek, iki ayri yon yaratmak ve ayrilanlar arasi savas ilan etmektir. Burada ayiran ise farktir.
Fark ise, bir seyin diger seyden farkli olmasidir.
Burada isleyen duz mantik" madem farklilar, o zaman ayrilsinlar" mantigidir. Halbuki, evrensel temelde hersey icicedir ve hepsi bir ayninin uru
Bilhassa, emperyalizm konusunda; bazi kavramlari algilamak ve farklarini ortaya koymak gerekir. Once emperyalizmi alalim. Dil anlatimi olarak; bir onerinin iki tane olumsuzu vardir. Bunlardan ilki; karsiti, yani ANTI-EMPERYALIST digeri de, icermiyeni, yani, emperyalist olmayani NON-EMPERYALIST tir.
Bugun emperyalizme karsi savas vermek; hemen hemen mumkun degildir. Nedeni cok aciktir. Tum bilinen siyasal-sosyal-toplumsal inanclar ve dogrulanan ideolojiler, HEM EMPERYALIST ZIHNIYETIN BIR URUN
Insanoglunun yeryuzune adim atisindan beri; onu dusunce ve davranista, insanlastiramayan ve ona arzuladigi insan yasam ve iliskisini yasatmayan, en buyuk rakibi;onun kendi zihniyetidir.
Bu zihniyetin, cesitli kereler degindigim; kokeni, temeli, icerigi, isleyisi, yansisi, algisi, kavramlamasi, insanogluna tek bir sey getirmistir. O da sorun.
Insanoglu, evrimsel ve dogal gelisen ve hicbir zaman; nedenlenip-sorgulanmayan bu dusunce-dusunme sekillenisi ve yapilanisi temelinde; sistemler kur
Insanoglunun kim olarak kendi dahil, YANSISINI, ALGILADIGI herseyi, kavram ile ozdeslestirerek, ortaya koymasi ve kendisinin alternatifsiz olarak bir ortaya koyulan, ortaya koyan olmasi ve ortaya koyumun yon ve yontemini, yapilanis ve isleyisini kendisinin duzenlemesi, EPISTEMOLOJIK OLARAK BILIMSELDIR.
Bunun anlami sudur. Insanoglu ortaya koyduklari uzerinde, kendi de buna dahil olmak uzere, bulus, deney, gozlem, arastirma, inceleme, sorgulama, nedenselleme v.s. yaparken ve bunu yapan altern
Herhangibir, olgu, bulgu ve Kurgunun evrensel olmasi ile evrensel onayi olmasi arasinda; bilim ile inanc, bilgi ile ogreti, bilimsel ile inancsal, epistemolojik ile ideolojik gercek ile dogru, epistemolojik gerceklik ile, doga ustuluk, dunya otelik, mistik, mitolojik, efsanevi v.s. farki vardir.
Herseyden once, insanoglunun, yansisini algiladigi !? 'yu isaretledigi "var" a verdigi kavram; ister bilimsel, ister inancsal olsun EVRENSELDIR. Cunku KAVRAMLAR, OZNE/NESNE, SOMUT/SOYUT, MADDE/DUSUNC
Ingilizcede "intermediate" olarak gecen, ara formun sesli sozlukteki karsiliklari;
intermediate orta dereceli şey en
intermediate ara en
intermediate ara sınav en
intermediate arabulucu en
intermediate aracı en
intermediate aradaki en
intermediate orta en
intermediate ortadaki en
intermediate vasıta en
intermediate orta seviyede bulunan en
intermediate / n / orta seviyede bulunan şey en
intermediate ara mamul en
intermediate seyir esnasında oluşan en
intermediate arada bulunan e
Insanoglunun yukaridaki sorulari sorarken ve yanitlarken vermis oldugu yanitlar ve sorularin icerigi ve beyinlerinin bilincalti alisilagelmisliginin temelinde ya da bilincli ve farkinda olarak bilissel temelde soru ve yanitlara yonelimi bir yerde; insanoglunun her turlu ortaya koyumu farkinin da temelini teskil eder.
Ne sorusu genelde varliksal/ontolojik/teolojik temeldeki ideolojik inancsal dogrulama/gerceklestirme temelli metafizigin "seyin ne oldugu" uzerine yuzyillardir yaptigi tartisman
"Sey ve Ne" genelde "soru/cevap" niteligindedir. Bir yerde ne seyin belirlenmis ve belirtilmis adidir.
Metafizigin varliksal ve ontolojik temelli ideolojik inancsal dogrulari seyi ne olarak indirgemeci determinist mutlak ilkli tekli olarak aciklar. Fizik otesi de Ne yi aciklarken, onu bir kime oldurur. Bu temeldeki felsefi gelisim soyledir.
Nihilizm felsefesini seyin karsiti hicbirseyi evrensel bir temelin-hic bir soyut veya somut konuda-olmamasina dayanarak ortaya atmistir. Burada ma
Basliktaki "turk/kurd kavramlari ozeline gecmeden once; "aynilik/farklilik" ile ilgili bir aciklama yapmak gerekiyor.
Mantikta tume varimi "farklari aynilamak" ve mantikta tumdengelimi " ayniyi farklamak" olarak aciklarsak, daha bir net algilanacagi gorulur.
Iste buradaki ilk tartisma farklari aynilayan ile, ayniyi farklayan arasindadir.
Ana sorun ise her ikisi de kendi farkindan bu tartismayi yaptiklarinin bilinc ve farkinda degillerdir.
Yani bir fark, ya farklari aynilar; ya da
E. Kant'tan sonra felsefe hem bilimsel, hem inancsal; hem gozlem, hem akilcilik temelinde bir zihinsel devrim yasamistir.
E.Kant'in dusuncesinin farklilastigi ana nokta;
Ya, sunum objeyi mumkun kilar;
Ya da obje sunumu mumkun kilar.
Farklilasmasiydi.
Burada hem idealist, hem de materyalist bir fark vardi. Yalniz, bu fark disindaki baska bir fark, gozlem veya akil farkiydi.
Once akil farkina bakalim;
Eger obje sunumu mumkun kilarsa (materyalizm), burada objeye bir akil