Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Atatürk ve Din.


Misafir seyrekler

Önerilen İletiler

Son yıllarda laik ve demokratik Cumhuriyetimizi hedef alan bazı kesimlerin Atatürk'ü hain emellerine alet etme çabası içerisinde olduklarını görüyoruz. Atatürk'ün dine bakış açısını kendi sözleriyle ortaya koyarsak bunlara verilecek en doğru yanıt olur diye düşünmekteyim. Onun için de çeşitli kaynaklardan Atatürk'ün din hakkındaki konuşmalarını derlemeye çalıştım.

 

 

 

Atatürk ve Din

 

 

“Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını bütünüyle çağcıl (modern), bütün anlam ve görüntüsüyle uygar bir toplum olarak kurumlaştırmaktır. Devrimimizin temel ilkesi budur. Bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetleri yerle bir etmek zorunludur. Bugüne dek ulusun düşünme yeteneğini paslandıran, uyuşturan, bu zihniyette bulunanlar olmuştur. O tür zihniyetlerde yuvalanan kara düşünceler, boş inanlar (hurafeler) kökten yok edilecektir. Ölülerden medet ummak, umut dilenmek, uygar bir toplum için aşağılanmaktır. Bugün bilim ve tekniğin, bütün kapsamıyla uygarlığın olanakları bizi beklerken; filan ya da falan şeyhin öncülüğünde özdeksel ve tinsel (maddi-manevi) mutluluk arayacak denli ilkel insanların varlığı, uygar Türkiye toplumu içinde asla kabul edilemez.”

(Kaynak : Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri / Cilt 2 / syf. 217 )

 

 

 

''Aziz Millet Vekilleri,

Dünyaca malum olmuştur ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.''

(Kaynak:Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri / Cilt 1 / Syf. 389 )

 

 

“Evet Karabekir, Arapoğlu’nun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler..”

(Atatürk -Kazım Karabekir-Paşaların Kavgası Syf,159 )

 

 

 

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.. ''

(Kaynak:Andrew Mango, Atatürk Syf.447 )

 

 

 

"Bu Arap fikri,ümmet kelimesiyle ifade olundu. muhammmed'in dinini kabul edenler kendilerini unutmaya,hayatlarını Allah kelimesinin,her yerde yükseltilmsine hasretmeye mecburdurlar.Bununla beraber,Allah'a kendi milli lisanlarında değil,Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı.Arapça öğrenmedikçe,Allah'a ne dediğini bilmeyecekti.

Bu vaziyet karşısında Türk Milleti bir çok asırlar,ne yaptığını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler.Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar,Türk Milletine karışık,cahil hocalar ağzıyla ateş ve azap ile müthiş bir muamma halinde kalan,dini,hırs ve siyasetlaerine alet ittihaz ettiler.

Bir taraftan Araplar'ı zorla emirleri altına aldılar,bir taraftan Avrupa'da Allah kelimesinin ilahi parolası altında Hristiyan milletlerini idare altına geçirdiler,fakat onların dinlerine ve milliyetlerine ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmet yaptılar ne de onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar.

Mısır'da,belirsiz bir adamı halifedir diye yokettiler,hırkasıdır diye bir palaspareyi,hilâfet alâmeti ve imtiyazı olarak altın sandığa koydular,halife oldular.

Kâh şarka,cenuba,kâh garba veya her tarafa birden saldıra saldıra,Türk Milletini Allah için Peygamber için topraklarını,menfaatlerini,benliğini unutturacak Allah'la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular.Milli duyguyu boğan,fani dünyaya kıymet vermeyen,sefaletler,zaruretler,felaketler hissolunmaya başlayınca,asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını ve vaat ve temin eden dini akide ve dini his,millet uyandığı zaman onu şu acı hakikatı görmesine mani olamadı."

(Kaynak:Medeni Bilgiler-Afet İnan -Nurer Uğurlu'nun önsözü-)

 

 

 

Atatürk ve Türban

''Kimi yerlede kadınlar görüyorum ki, başına bir bez, ya da bir peştemal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir? Efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. Hemen düzeltilmesi gerekir."

(Kaynak:Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. II., s. 217.)

 

ÖTE YANDAN:

Ata'nın Meclis açılışında ellerini kaldırmış dua ettiği fotoğrafı asılıdır. Fotoğrafın altında da Ocak 1923'teki konuşması vardır: "Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır."

 

 

 

ANAYASA

Kanun önünde eşitlik:

MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

 

Din ve vicdan hürriyeti:

MADDE 24. – Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.

 

 

 

Tüm bunlardan hareketle diyorum ki:

 

İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.. ATATÜRK

 

Doğrusu da bu değil mi?...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.. ''

(Kaynak:Andrew Mango, Atatürk Syf.447 )

 

 

ÖTE YANDAN:

Ata'nın Meclis açılışında ellerini kaldırmış dua ettiği fotoğrafı asılıdır. Fotoğrafın altında da Ocak 1923'teki konuşması vardır: "Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır."

 

 

bu iki ifade de Atatürk'ün mü?

birincisinde dine karşı bir tutum ikincisinde islamı öven sözler....?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk gerçekten de dinimizi yani islamı çok iyi bilen,inanan ve Kuran ın arapçalığıyla değil türkçe olarak anlaşılmasıyla ilgilenen bir insandır... bunun nedenide şüphesiz şimdikiler gibi hadise ayet diyenlerin dinimizi nasıl çarpıttığını anlaması ve önlem almak isteyişidir belki... benim bu yazılardan anladığım,olsa olsa arap zihniyetine ya da islamı çarpıtanlara olan ,inanananların içinden fışkıran haykırıştır onunki...

 

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum"

(Kaynak:Andrew Mango, Atatürk Syf.447 )

 

bu insanların hangi manevi değerimize nasıl saldırdığı ortadadır... başedemedikleri bi Atatürk bi de Askeriye kavramımız var... onu da nasıl bulandıracaklarını şaşırdılar...

Atatürk ün dindarlığına en iyi şahitler şüphesiz ona en yakın olanlardır ki ,, çok kısa bir süre önce ,röportajını dinleme şansı yakaladığım ,Atatürk ün manevi kızı Ülkü Adatepe nin anlatıları ,bu konudaki düşüncelerimi desteklemektedir...

 

 

saygılar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.. ''

(Kaynak:Andrew Mango, Atatürk Syf.447 )

 

 

ÖTE YANDAN:

Ata'nın Meclis açılışında ellerini kaldırmış dua ettiği fotoğrafı asılıdır. Fotoğrafın altında da Ocak 1923'teki konuşması vardır: "Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır."

 

 

bu iki ifade de Atatürk'ün mü?

birincisinde dine karşı bir tutum ikincisinde islamı öven sözler....?

ben ilk sözün Atatürke ait olduğuna inanmıyorum..çünkü onu politikasına ters düşüyor.."benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibine boylamasını istiyorum." bu ne türden bir hoşgörü böyle...Atatürk dindar olmayabilir. bu beni veya bizi hiç ilgilendirmez..

ama ''Aziz Millet Vekilleri,

Dünyaca malum olmuştur ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. Fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.''

(Kaynak:Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri / Cilt 1 / Syf.) bu sözler de yorumlanmalı diye düşünüyorum yoksa kabul edilemez.bu kadar çelişki ancak yorumla çözülür..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ainesi iştir kişinin sözüne bakılmaz dreler atalar evet çok doğru yaptığı işler ve sözleri örtüşen bir insan dini açıdan tabiiii evet kişiyi olmadığı gibi göstermek yanlış hem kısmen kişiye haksızlık olur dine ve islama nasıl baktığı kendi söz ve uygulamalarıyla meydanda vesselam

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

"Türkler, diyor Atatürk; 'İslam oldukları halde, bozulmaya, yoksulluğa, gerilemeye maruz kaldılar; geçmişin batıl alışkanlık ve inançlarıyla İslamiyet'i karıştırdıkları ve bu suretle gerçek İslamiyet'ten uzaklaştıkları için, kendilerini düşmanlarının esiri yaptılar. Gerçek İslam'ın çok yüce, çok kıymetli gerçeklerini olduğu gibi almamakta inatçı bulundular. İşte gerilememizin belli başlı sebeplerini bu nokta teşkil ediyor..."

 

Atatürk ve Din; Sadi Borak, s.36-37

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Yorumda bulunan tüm arkadaşlara teşekkürler;Hepinize tek bir yanıtım olacak.

 

“Hayatta en hakiki rehber bilimdir, fendir. Bilim ve fen dışında rehber aramak gaflettir (vurdumduymaz) CAHİLLİKTİR.”.

 

Bu yukardaki cümleyi daha önce hiç duydunuzmu? hiç sanmıyorum.

Çok azınız belki duymuştur ama çoğunluğunuz duymamıştır.

Nee? “İmam hatip okulları hariç; diğer okullardaki Atatürk büstlerinde mi yazıyor?

Nee? Okulda tarih derslerinde de mi okudunuz?

Olabilir ama bu koskoca Ata’nın sözlerini duyabilmek herkezin harcı değildir. İsterseniz bin kere okuyun yinede duyamazsınız.

Zaten bazılarının asla duyamayacağını da bildiği için o sözlerin içine “vurdumduymaz” kelimesini de sokuşturmuş benim sevgili dahi Atam.

 

Ben şimdi sizlere bu sözleri duymanıza yardım edeceğim, ama yinede duyamazsanız, bu defa hem Atamızın yukardaki cümlesindeki vurdumduymaz küfürünü yemekle kalmazsınız, aynı zamanda da Ata’mız sizin de Atanız olmaktan çıkar.

Yani Notamatik tarafından, otomatik olarak Atatürkçülük’ten afaroz edilirsiniz.

 

Önce Atamızın bu sözleri niçin sarfettiğini anlamınız için şu iddiaya bir dikkat edelim:İDDİA:

Yûnus Sûresi/57:

Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet olan Kur’an geldi.

 

CEVAP:

Efendiler!

Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en hakiki rehber ilimdir, fendir. İlim ve fennin DIŞINDA REHBER ARAMAK gaflettir, (VURDUMDUYMAZ) CAHİLLİKTİR, DOĞRU YOLDAN SAPMAKTIR.

 

Şimdi tam burada istemeden Atamızın sözlerini yarıda kesip, Notamatik olarak notalarımın arasına bir es koymak zorundayım.

Malum! anlamayanlar yada vurdumduymazlar çok.

Tek ümit kademe kademe nefes aldıra aldıra anlatmak.

Şimdi:

Kuran ne demiş? “Bu kitap insanlara doğru yolu gösteren bir rehberdir” demiş.

Atamız ne cevap vermiş : “En hakiki rehber bilimdir”.

Siz dinciler şimdi dersinizki; “Atamız kuran’ı düşünerek bunu söylememiştir.”.

İlkönce; o sizin gibi dincilerin Atası değildir, “Atamız” diyerek ağzınıza almayın.

Ayrıca bakalım kuranı düşünmedenmi söylemiş yoksa kurana karşı cevap olarak mı söylemiş görelim.

İlkönce şu cümleye bir dikkat çekelim: “En hakiki rehber bilimdir”.

Bunu söyledikten sonra başka birşey söylemeye gerek varmıydı acaba? yeterince anlaşılacak gibi değilmiydi de ardından da şunu ekleme gereği duymuş?:

 

“İlim ve fennin DIŞINDA REHBER ARAMAK gaflettir, (VURDUMDUYMAZ) CAHİLLİKTİR”

 

Şu yukardaki “DIŞINDA” kelimesine dikkat edin.

Atamız gibi bir dahinin, kuranın insanlar tarafından rehber olarak alındığını unutması mümkünmüdür acaba?

Atamız kuran’ın insanlar tarafından rehber edinildiğini bildiği halde “bilimden başka rehber aramak cahilliktir” demesi neye işaret eder sizce?

Üstelik yukarda da dediğim gibi; amacı sadece bilimi övmek olsaydı, sözlerinin ardına “bunun dışında rehber aramak cahilliktir” cümlesini ilave etmeye gerek duymazdı herhalde.

 

Yetmedimi?

Yetmez tabiki sizin gibi dincilere.

Atamız demiş zaten size vurdumduymaz diye, daha ne desin.

 

Devam edelim:

Atamız bununlada yetinmemiş, “hitap ettikleri” mutlaka anlasınlar diye, devam etmiş.

Cahil dedikten sonra ne demiş? “DOĞRU YOLDAN SAPMAKTIR.”.

Oysaki yukardaki kuran ayeti ne diyor: Bu kuran yol gösterici bir rehberdir

Atamız ne diyor bilim dışı rehber için: “DOĞRU YOLDAN SAPMAKTIR.”.

 

İşte bu yüzden, bizim Atamız kendisine inananların Atasıdır, Arapların ve Arapçıların atası değildir.

 

Bittimi? Bitirirmi benim güzel Atam hiç, iyice hıncını almış sizin gibi Araplardan.

Yetmemiş devam etmiş:

 

“Yalnız, ilmin ve fennin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemelerini zamanında takip etmek şarttır.”.

 

Yani 1400 yıl önceki Arapın bilim saydığı kitabı rehber gösterip “tamam işte bak bende bilimden yanayım diyerek satma” demiş.

 

Devaaam, daha bitmedi. Susturamamış sizin ümmetiniz Atamızı.

 

“BİN, İKİ BİN, BİNLERCE YIL ÖNCEKİ ilim ve fen dilinin çizdiği kuralları, ŞU KADAR BİN YIL SONRA bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin İÇİNDE BULUNMAK DEĞİLDİR.”

 

Hevesin kursağında kaldı dimi dinci baba dinci?

Kuranı gösterip “Buda bilimdir” diyecektin dimi?

O cühela aklınla, koskoca Atamı mat edeceğinimi sandın sen? Senin ne diyeceğini bile 80 yıl öncesinden tahmin etmiş benim sevgili Atam.

sen hala anlamamazlıktan gel ama benim canım Atamın dahiliği bitmezki; senin anlamayacağını bildiği gibi; ben ve benim gibilerin anlayacağını da söylemiş.

Devam:

 

“Çok mesut bir duygu ile anlıyorum ki (HİTAP ETTİKLERİM) bu gerçekleri ANLAMIŞLARDIR. Mutluluğum artıyor. Öğretmenlerimiz, eğitim ve öğretiminden sorumlu oldukları yeni nesli, GERÇEĞİN IŞIKLARIYLA donatılmış bir şekilde yetiştireceklerine söz vermişlerdir. Bu hepimiz için onur verici bir durumdur.”

Atatürkçülük (Birinci Kitap) s.63″

 

Şimdi ordan bir cühela daha çıkar “Ama Atamız dinimiz için şöyle şöyle de demiştir.” der.

Ben en iyisi Atamın yaptığı gibi şu cühelaların bütün yollarını tıkayayımda boşuna viyaklamasınlar.

Önce: yukarda söylemiştim “Atamız” diyerek ağzınıza almayın, “Atanız” deyin.

Sonra: Atamız kaç kere güzel birşey söylemiştir sizin dininiz için?

Bir iki dimi?

O kadarını mecbur kaldığım zamanlarda kafirin en önde gideni olduğum halde ben bile “mecburen” söylüyorum.

Daha geçen gün bir cenaze namazına katıldım ve namaz kılarmış gibi yaptım.

Böyle dinle yatıp, din ile kalkan ülkelerde, dinsizliğini belli edersen, başına gelecekler malumdur.

Kaldı ki; o zamanki cahil halkın dinden başka anladığı bir dil yokmuş bile. Dinsiz bir adamı kendilerine önder yapıp arkasından giderlermiydi sizce?

İşte bu yüzden Atamız açık açık dinsizliğini belli etmeyip akıllılık yapmıştır.

 

Arkadaşlar, dostlar, kardeşler!!

Siz bu dincilere inanmayın.

Atamızı bunların eline bırakırsanız, onu hacı da yaparlar, hoca da yaparlar.

Bunlarda utanma denen birşey yoktur.

Nasıl ki elin hristiyan gavurularını (Dincilerin deyimiyle) müslümanlıkla alakaları bile olmadığı halde, “müslüman oldu” diye yalanlar uyduruyorlarsa, aynı şeyleri atamız için de uyduruyorlar.

Örneğin Kaptan Custo ve Neil Amstrong asla müslüman olmadıkları halde, onlar hakkındaki yalanlarını hala utanmadan sürdürüyorlar.

Atamızı da ele almış bu utanmaz arlanmazlar. Özellikle HY denen, adı bile sahte olan, 7 ayrı devlet hastahanesinden 7 kere şizofren raporu verilmiş olan ve kamuoyunda gerçek adıyla; “cinci hoca Adnan Oktar” olarak bilinen şahıs, Atatürkçülük yoluyla genç beyinleri din karanlığına batırmak için Atatürk’ü dindar gösteren siteler yapmış.

İnanmayın siz bunlara; Siz burdaki çok değerli Yazarımıza ve bu Notamatik’e inanın.

 

Yukarda Atamızın bir dinsiz olduğuna size bir sürü deliller sundum ama bunlarda yetmediyse bakınız dahada çarpıcı deliller var:

 

1- Atamız yüzlerce bina yaptırmıştır fakat bir tane bile cami yaptırmamıştır.

2- İçki içerken bir çok resimleri olmasına rağmen namaz kılarken çekilmiş bir tane bile resmi yoktur.

3- Bu amaçla yapmasa bile Latin alfabesini getirerek, kuran okunmasını zorlaştırmıştır.

4- Din çağırıştıran birçok kıyafet çeşidini yasaklamıştır.

5- Din eğitimi amaçlı bir çok kuruluşu kapatmış fakat din eğitimi veren hiçbir kuruluş açmamıştır.

6- İslamda Cuma olması gereken tatil gününü Pazar gününe almıştır.

 

Öte yandan;

“Medeni bilgiler ve Atatürk’ün EL YAZILARI ” adında bir kitap var.

Bu kitap Atatürk’ün manevi kızı, Türk tarih kurumunun kurucusu olan ve yakın zamanda vefat eden, sayın prof.dr Afet İnan tarafından yazılmıştır.

Bu kitabı hiçbir kitapçıda bulamazsınız, bilirsiniz böyle kitapları satmakda, almakda cesaret ister.

Ama bu kitabı Türk tarih kurumu 7,5 YTL bedelle satıyor.

Oradan temin edebilirsiniz.

Onlar satıyor çünkü Türk tarih kurumu zaten sayın Afet İnan’ın eseridir. Satmaya mecbur gibiler yani.

Gidin o kitabı alın ve Atamızın din hakkında kendi eliyle yazdığı yazıları görün, bakalım Notamatik’mi doğru söylüyor yoksa bu Arap milliyetçileri mi?

Şimdi bir geri daha çıkar “Afet İnan yalan söylüyor” der.

Afet inan o kitaptaki atamızın yazılarını kendisi yazmamıştır. Atamızın “Kendi el yazısıyla” yazmış olduğu dökümanların üzerinden fotokopi çekmiştir.

Ona da inanmıyorsanız, baristik büro denen birşey var. Gidersiniz orada o fotokopilerin atamızın el yazısı olup olmadığını kontrol ettirirsiniz.

 

İyice köşeye sıkıştınmı Üsküdarın dincisi?, gönlümün birincisi?

Sen bir kere gül, Üsküdar senin olsun. Bana Kadıköy yeterde artar bile.

Ama Tee Üsküdardan uzanıp; Göztepe parkıma cami yapmaya da kalkma,Taksim meydanındanda uzak dur.

 

Türk, Ermeni, Yahudi, Laz, Kürt, Çerkez, Alevi, sunni herkim varsa; Tüm Türk milletime en güzel saygı ve sevgilerimle.

Araplar hariç.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
Atatürk gerçekten de dinimizi yani islamı çok iyi bilen,inanan ve Kuran ın arapçalığıyla değil türkçe olarak anlaşılmasıyla ilgilenen bir insandır... bunun nedenide şüphesiz şimdikiler gibi hadise ayet diyenlerin dinimizi nasıl çarpıttığını anlaması ve önlem almak isteyişidir belki... benim bu yazılardan anladığım,olsa olsa arap zihniyetine ya da islamı çarpıtanlara olan ,inanananların içinden fışkıran haykırıştır onunki...

 

''Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum"

(Kaynak:Andrew Mango, Atatürk Syf.447 )

 

bu insanların hangi manevi değerimize nasıl saldırdığı ortadadır... başedemedikleri bi Atatürk bi de Askeriye kavramımız var... onu da nasıl bulandıracaklarını şaşırdılar...

Atatürk ün dindarlığına en iyi şahitler şüphesiz ona en yakın olanlardır ki ,, çok kısa bir süre önce ,röportajını dinleme şansı yakaladığım ,Atatürk ün manevi kızı Ülkü Adatepe nin anlatıları ,bu konudaki düşüncelerimi desteklemektedir...

 

 

saygılar...

 

Sayin fft, Ataturk'un dusuncelerini bu konuda anlamak icin sizlere "Medeni Bilgiler ve M. Kemal Ataturk’un el yazilari: kitabini tavsiye ederim. Bu Kitap, Ataturkun kendi el yazilari ile Prof. Dr. A. Afetinan tarafindan derlenmistir.

 

“Türk’ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi.. Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin gayesi milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu.”

 

"Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular. Bununla beraber, Allah'a kendi lisanında değil Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe Allah'a ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyyet karşısında Türk Milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler. "

 

Türk Milleti, milli hisi dini hisle değil, fakat insani hisle yanyana düşünmekten zevk alır. Vicdanında milli hissin yanında, insani hissin şerefli yerini daima muhafaza etmekle muftehirdir. (Bir çok Müslüman'ın, 'Türk Milleti İslam aleminin samimi bir ailesidir', şeklinde kullandığı ifade, Atatürk'ün kaleminde şekil değiştirmekte) Türk Milleti insaniyet aleminin samimi bir ailesidir

 

Kaynak: Medeni Bilgiler ve M. Kemal Ataturk’un el yazilari (Sayfa 365-371)

Prof. Dr. A. Afetinan (1998)

 

Ve 507inci sayfa da …

 

Türkiye Cumhuriyetinde herkes Allah'a istediği gibi ibadet eder. Hiçkimseye dini fikirlerinden dolayı birşey yapılamaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dini yoktur.

 

***

 

Bu Kitap hazirlanisi hakkinda - Basvekil Ismet Inonu'ye bu mektubu yazmisti: Ataturk'un Mektubu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O kadarını mecbur kaldığım zamanlarda kafirin en önde gideni olduğum halde ben bile “mecburen” söylüyorum.

Daha geçen gün bir cenaze namazına katıldım ve namaz kılarmış gibi yaptım.

Böyle dinle yatıp, din ile kalkan ülkelerde, dinsizliğini belli edersen, başına gelecekler malumdur.

Kaldı ki; o zamanki cahil halkın dinden başka anladığı bir dil yokmuş bile. Dinsiz bir adamı kendilerine önder yapıp arkasından giderlermiydi sizce?

İşte bu yüzden Atamız açık açık dinsizliğini belli etmeyip akıllılık yapmıştır.

 

Zaten dikkat edilirse, dini yerdiği cümleler ve söylemler, övdüklerinden daha fazla.

 

Bence de mecburiyetten söylemiştir, dinsizliğini, halkın ***** olan kısmı kötü değerlendirmesin diye...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk dini şekilcilikle idare ettirenlere karşıdır

 

din; ahlaki kurallar, sevgi ve akıl bütünüdür

 

Atatürk bunu herkesten daha iyi biliyordur herhalde

 

"mutlaka başarılı olacağız" diyen bir insan, imansız olamaz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ahlak, sevgi ve aklın kendisi dindir, dinin açıklaması budur

dini bez parçalarıyla açıklayamazsınız

 

:) Arkadaşım iletilerin beni öldürecek...

Bez parçası nereden çıktı? dinin açıklaması bu mu? Bence siz "Kadın-erkek ilişkileri" forumlarında yazmalısınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

:) Arkadaşım iletilerin beni öldürecek...

Bez parçası nereden çıktı? dinin açıklaması bu mu? Bence siz "Kadın-erkek ilişkileri" forumlarında yazmalısınız.

 

türban falan diyorlar ya...

 

sen boşver siz takılın bildiğiniz gib işte

 

kadın-erkek

 

çoluk çocuk

 

naparsanız yapın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tarihteki bütün başarılı insanlar iman gücüyle başardılar değil mi ? :)

yani başarıdan başarıya fark var

 

kaç kişi padişahı postalayıp kendisini cumhurbaşkanı yapmış?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Evet arkadaşlar Atatürk İslama mensup birisi değildir.İslamla kesinlikle hiçbir alakası yoktur.Yakınından dahi geçmemiştir de

 

 

:D:D:D:D:D:D:D

 

 

Doğruyu söylemek güzeldir,ama her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir.

 

 

anlayan çooktan anlamıştır sanırım.

 

 

Boşverin varsın dinsiz olsun. :lol:

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk bir deistti. Yani hiçbir dine bağlı değildi. Zaten bu kadar zeki bir adamın *************

 

Atatürk hem yaptıklarıyla hemde sözleriyle dinin toplum üzerinde ne kadar zararlı olduğu mesajını vermiştir, tabi anlayana...

 

 

Sadece şeriat sistemini yıkması ve halifeliği kaldırması bile islam alemine vurulmuş büyük bir darbedir.

 

Sizce Muhammed bugün yaşasaydı ve şeriat ı yok eden ve halifeliği kaldıran Atatürk hakkında ne düşünürdü:)

 

Atatürk ün dindar olduğunu düşünenler tabiki kendilerini kandırıyolar, zaten din kendini kandırmak değil midir:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
  • 1 yıl sonra...

arkadaşlar öle mesajlar yazmışınızki sanki türk milletini atatürk var etti. Tarihteki o kadar türk devletini yokmu sayıyorsunuz.En yakın şanlı tarihiniz olan Osmanlı imparatorlugunu hiçe mi sayıyorsunuz o kadar mı utanıyorsunuzda bazı arkadaşlar yazmış padişahtan ülkeyi kurtarmak her yiğidin harci değildir filan yazmışınız. Önce atatürkün soyunu araştirin Türk fln diyorsunuz önce bi bakın türkmü diye.ama şu yazdıklarinizdan sonra ben utandım Türklüğümden.

 

Mustafa kemale gelince bu kadar bağnazlık olmaz.O kadar yazılanlar var bakın etrafınıza bir dediği diğerini tutmuyor.Cumhuriyet ilan edilene kadar islamı kurtarıcaz vaatleriyle kandirdi cumhuriyet ilan edilince 180 derece döndü.Kendi sözlerine bakın okuyun hala savunuyorsanız benim diyecek bir şeyim yok. islamiyete neler diyor kimsenin sesi çıkmıyor.Kur'ana ve Dinimize laf ediyor çağdaş değil diyor.Medeniyetten bilimden ilimden bahsediyor neden türk halkını bir anda cahil birakıyor.(arap harflerini kullanan türk halkını bir gecede latin harflerine döndürüyor.)'almış basına bir bez parçası erkek gördümü kaçıyor...'böle bi cümle vardi sanırım.bununla ilgili cehalet diyor medeniyet diyor. topluma bakın hırsızlık,tecavüz,cinayet almış basını gidiyor.ne güzel çağdaşlaşma...

 

Türkçülük milliyetçilikten bahsediyor.Medeni hukuk,ceza hukuku vs. hepsinin avrupadan alıyor batıdan bizim sosyal tarzımız batıyla aynımıydı o zamn türk milletine ihanet etmiş bi adamı bizi değerlerimizden uzaklaştiran adamı savunuyorsunuz.Yeri geldiğinde Osmanlıyla övünmesini biliyorsunuz ama.Şimdi onları aşağiliyorsunuz.Onlar olmasaydı biz anadoluya nasıl gelicektik orta asyada fakir bi millet olucaktık.Tarihte savaşmış atalarımız varken siz atanızı iyi seçin.Din ve vicdan özgürlüğünden bahsediyorsunuz cumhuriyet kurulduğu dönemde Niçin kur'an okumat yasaklandı.Şapka takmak istemeyenler niçin asıldı.Milliyetçilikten bahsedersiniz.Neyiniz aynı tarihten kaldi.tüm kültürel yapımız elden gitti.Adetlerimiz, geleneklerimiz hepsi batılılaştirildi.tarihinize azda olsa saygılı olun.Tabi inanmasanızda İslam dinine saygılı olun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

M.Kemal islam dinini kabul etmemişti evet bu doğru.

 

Maddenin ilk şekli:

 

“Türkiye Devletinin dini, dinî İslâmdır: Resmi dili Türkçedir; makkarı Ankara şehridir.”(1923 anayasası)

 

Maddenin 1222 sayılı kanunla değişik şekli:

 

“Türkiye Devletinin resmi dili Türkçedir; makkarı Ankara şehridir.”(1928 anayasası)

 

 

M.kemal cumhuriyeti kurmak için islamiyeti kullandığı türk milletini kandirdiğini açıkca görüyoruz..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 11 ay sonra...

Ey conqueror ,

 

Büyük Türkçü, eşsiz dahi Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, birkaç devşirme mutlu edilecek diye, Osmanlı'nın asil Türk milletine reva gördüğü ilkel Arapçanın komik "ca ceyli cala culalı camburleyli cap cup"unu Harf devrimiyle devirmeyecekti de Türk milletini gülünçlüğe ve ilkeliğe sonsuza dek mahkum mu edecekti?

 

Koca 600 yıl boyunca Türk'ün dili, kültürü, töresi imha edilmek istercesine unutturulmaya hatta öldürülmeye çalışılacak ama tüm azınlıklar kendi dil, kültür varsa törelerini yaşayıp yaşatacaklar değil mi?

 

Türk'ün dilini, kültürünü, töresini bırakan, Türklüğü bu millete unutturan devşirme Hristiyan kadınların melez çocukları gerçek Türklerin atası olamaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.