İslam ve Şehitlik mertebesi

[Φ muki]

Evet, benim anladigim kadarinda, diger dinlerde, toplumlar "Şehit" olan askerlere olan saygilari din haricinde yapiyorlar. Saygiyi askerlerin yaptigi vatan koruma vazifesinden dolayi ediyorlar. Din ile alaka kurmuyorlar.

 

Yalniz Islam dininde , ornek filistinde, kucuk bebeklere "şuheda" yi ogretiyorlar. Cocuklari cennete gidecekler diye, daha iyi bir hayat soz verilecek sekilde buyuterek, cocuklari olumlerine gonderiyorlar. Yani, onlarin buyukleri, liderleri "Allah" adina onlara cennete yer aliyorlar. Kendileri gitmek istemiyorlar, fakat cocuklarini gonderiyorlar.

 

Kendi vucutlarina bomba takarak kendi kendilerini havaya ucurtan, ve bu arada marketlerde, sokaklarda diger cocuklari da ayni zaman da oldurmek isteyen insanlar cennete gidiyor... Hayret! Iste boyle inanclar var bu dunya da.

 

Saygilar,

 

Celal

 

Boyle bir inanc ancak Islam'da olabilir. Kac cocuk, kac yetiskin goturmus goturmemis beraberinde onemli degil. Bu cocuk ve yetiskinlerin hangi dine mensup olduklari da onemli degil. Onemli olan; ona vaad edilen Cennet'teki hurilerle, parlak oglanlarla, ickilerle gecirecegi sonsuz yasam.

[Φ Atlet]

Boyle bir inanc ancak Islam'da olabilir. Kac cocuk, kac yetiskin goturmus goturmemis beraberinde onemli degil. Bu cocuk ve yetiskinlerin hangi dine mensup olduklari da onemli degil. Onemli olan; ona vaad edilen Cennet'teki hurilerle, parlak oglanlarla, ickilerle gecirecegi sonsuz yasam.

 

Sayin Muki, malesef dogrusunuz demek lazim.... Malesef!

 

 

 

Ornek... bu zavalli ve masum filistinli arap cocugun ne sansi var ki hayatinda boyle buyutulurse!

 

 

Saygilar

 

Celal

[Misafir ipek]

Benim fikirlerim olsa, öyle diyebilirsiniz de, herşey kuran'da islam tarihinde yazıyor. Uydurmuyoruz.

 

Saygılar.

 

 

arkadaşım Bırain siz gerçekten kuran mı okuyorsunuz bilmiyorum ama şunu görebiliyorum

okuduklarınızı kendi kafanıza göre yorumluyorsunuz saygılar

[Misafir ali0_1]

Büyütene söyleyin bunları; İslam'ı her fırsatta anticiliğinizde kullanmayın...

 

Bir kere o çocuktur, günahsızdır; zaten temizdir, çoğuca sen bunu yap cennete git diyerek onun üzerinden hareket etmiş olursunuz...

 

Bana tek bir emir gösterin bu olayı işaret eden; yok; cihad çok yüce bir olaydır, üç-beş in yaptığıyla sınırlı tutulamaz...

 

Neye dayanarak yapıyorlar bunu belli değil, teorik yanı ortaya koyun desem görünen dersiniz; neyi görüyoruz vatandaş, neyi.kim kimin adamı belli değil siz hala "nüfuz cüzdanı" Müslümanlığını inceliyorsunuz; benim de ne olduğum belli değil, belki yanlış olan benim ama bir de bunun doğrudan riyakarlık yapanları var; ya onlar mı???Ya kimler, belki ajanlar soktu bunu onların kafasına???He, ne dersiniz; hiçbir şey tabii ki; çünkü olayların perde arkasını dahi bilemezken birilerini "tamam bu Müslüman, İslam'ı bunun yaptıklarıyla anlarız" diyerek takip mi edeceksiniz???

 

Gülünç ve üzücü ve karanlık...

 

Bir de sırf yeryüzü kaynaklarının azlığından kendi insanını dahi kısırlaştırabilecek olan ya da onlarla birlikte bir danışıklı-dövüş oyunu başlatarak binler hatta milyonları ölüme sürükleyen "çok medeni" toplumları irdeleyin bakalım!!!

 

Hadi ben komplocuyum; bombalarla hayat söndüren uçakların komutanlarını sorgulayın önce, önce o bombayı bağlatanları sorgulayın; var mı cesaret??? Yok, sadece bir inancı kendi kalıplarınızla eleştiriyorsunuz; peki biri çıkıp da diyebiliyor mu ben böyle çözmeye adayım gerekirse kalemimi kırsınlar başımı koyarım diye!!!

 

Yooook, nerdeee; almışız arkamıza gündelik üç-beş "eleştiri" cümlesi, haydi hedef de belli...

 

Ondan bu İngilizler Kur'an'ı gösterip Onu bitirmeden karşılarında hala direnen ruhu da bitiremeyeceklerini söylüyordu zaten!!!

 

 

[Φ sarıgöl]

SİYONİZM

Yahudiliğin kaynağını teşkil eden muharref (tahrif edilmiş) Tevrat ifadelerine göre kendi Tanrıları "Yehova" tarafından oğullarına miras olarak verilen yeryüzünü mülk edinmek, devlet kurmak, hürriyet sahibi olmak yalnız yahudi olanların haklarıdır. Yahudi olmayanlar (goyimler) için bu haklar sözkonusu olamaz. Bu felsefeye göre Hz.Adem oğulları, Yehova oğulları olan Yahudilerin olması gereken çeşitli toprakları işgal etmişler ve gayrimeşru bir şekilde kullanmaktadırlar. Bu felsefeye göre yahudi olmayanların elinde bulunan mal,Yehova'nın mirasından çalınmış maldır. Kısaca Siyonizm adı altında özetlenebilecek bu inanışa göre, doğuştan günahkar olan diğer milletlerin, Yehova'nın oğulları tarafından "Sion" ( Kudüs yakınlarındaki bir dağın adı olan bu kelime, Tanrı Yehova'nın yeryüzünde kurulacak krallığını simgeler) da kurulacak " Dünya Krallığı" na yerlerini terk etmeleri, yeryüzünün yahudilerin eline geçmesi ve Yahudilerin bu gizli savaşın sonunda "Yeryüzü İlahı" ilan edilmeleri "din" anlayışlarının temelini oluşturur.

 

'Ve o kralların günlerinde göklerin Allahı (yehova) edediyen harap olmayacak bir krallık kuracak ve onun hakimiyeti başka bir kavme bırakılmayacak; ancak bu krallıkların hepsini o parçalayacak ve bitirecek' (Daniel, Bab:2 Ayet:44)

'O zaman Rab Yehova bütün bu milletleri önünüzden kovacak ve sizden büyük bir kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız. Ayak tabanınızın basacağı her yer sizin olacak.' ( Tesniye, Bab:11 Ayet:23-4)

 

'Eğer kendi yüreğinde bu milletler benden çokturlar, nasıl onların mülkünü alabilirim dersen, onlardan korkmayacaksın' (Tesniye, Bab: 7 Ayet:17-18)

 

Yahudiler için yeryüzünde iki tür canlı vardır. İnsanlar ve Hayvanlar.. Yahudiler insanlardır. Diğer insanlara karşı girişilen ve kuralları "Yehova" tarafından tespit edilen bu savaşta, hiç şüphesiz birinci plandaki hedef siyonist hareketin karşısına büyük engeller olarak çıkan, din-ahlâk- gibi mukaddes değerlerin insanların gözünde alçaltılması, parçalanması ve nihayet tamamıyla ortadan kaldırılmasıdır.

'Şimal taraflarında büyük kralın şehri yüksekliği güzel olan Sion Dağı bütün yerin meserretidir. (Mezmurlar, Bab:48, Ayet:2-3)

'İşte şimdi bildim ki; bütün dünyada Allah yoktur, ancak israilde Allah vardır.'(II.Krallar; Bab:5, Ayet:15)

 

 

 

Yahudi sever kişilere ithaf olunur.

 

 

 

efkarlıyım

elli yıldır filistinim ağrıyor

duvarlar dile geldi

susan dünyaya inat

cennet vadedenler

yarattılar filistinde cehennemi

borçluyuz hepimiz

ömrümüzden bir çeyrek

filistinli çocuklara

 

Çaresizlikten (ileri batı ülkeleri başta" abd,ingiltere") birleşmiş milletler,vede "İsrail" zülmünde yaşananları görmezden gelip

İSLAM'da "ŞEHİTLİK" mertebesini alaya almak (Filistinli çocukları istismar ederek) ancak Türkiye ve İslam ülkelerinde olur olsun buda geçer bu arada (ateist) geçinmek veya görünmekte fayda var nede olsa ortak mücadele alanı "İSLAM" karşıtı olmak bak aynı senaryo kuzey Irak'tada oynanıyor fazla yazmaya gerek varmı.

[Φ sarıgöl]

Hiç bir şey göründüğü gibi değil.

 

Utanç duvarı’nın kurulması,engeldi başlangıçta. Geçmeye çalışanlar o engelde can verdi.

Fakat hiçbir şey göründüğü gibi değil. O haksız engeller var ya, daha kurulduğu anda,yıkılması için, saniyeleri saymaya hemen başlamıştı “ZAMAN”.

 

“ Her şey her an değişir; görünmez bir deftere işlenir bütün hesap.”

Her şeyin bağlı olduğu kanun; “ÇÜRÜMEYE BAŞLADIĞI O KÜÇÜK NOKTADAN YER EN AĞIR DARBELERİ!”

Zamanın her anı bir şeyi alır götürür.Kaçınılmaz sonuca ağır ağır gidilir. Kuvvetli halatları saniyeler tüketir…Çürüyüş yavaş yavaş olunca kimse endişe duymaz.

 

ASR SURESİ

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1- Asra andolsun;

2- Gerçekten insan, ziyandadır.

3- Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.

[Φ ftoyd]

Evet, benim anladigim kadarinda, diger dinlerde, toplumlar "Şehit" olan askerlere olan saygilari din haricinde yapiyorlar. Saygiyi askerlerin yaptigi vatan koruma vazifesinden dolayi ediyorlar. Din ile alaka kurmuyorlar.

 

Yalniz Islam dininde , ornek filistinde, kucuk bebeklere "şuheda" yi ogretiyorlar. Cocuklari cennete gidecekler diye, daha iyi bir hayat soz verilecek sekilde buyuterek, cocuklari olumlerine gonderiyorlar. Yani, onlarin buyukleri, liderleri "Allah" adina onlara cennete yer aliyorlar. Kendileri gitmek istemiyorlar, fakat cocuklarini gonderiyorlar.

 

Kendi vucutlarina bomba takarak kendi kendilerini havaya ucurtan, ve bu arada marketlerde, sokaklarda diger cocuklari da ayni zaman da oldurmek isteyen insanlar cennete gidiyor... Hayret! Iste boyle inanclar var bu dunya da.

 

Saygilar,

 

Celal

peki ... işte böyle inançlar var derken ,neye dayanarak bunun başına islam dinini koyuyorsunuz..

 

Tevbe(*) Sûresinin 83 . Ayetinde

Eğer (bundan böyle) Allah seni onlardan bir zümrenin yanına döndürür de, onlar (sefere) çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: “Artık siz benimle birlikte ebediyyen çıkmayacak ve benimle birlikte hiçbir düşmanla asla savaşmayacaksınız. Çünkü siz baştan yerinizde oturup kalmaya razı oldunuz. Şimdi de geri kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte oturun.”

 

 

Tevbe(*) Sûresinin 87 . Ayetinde

Onlar geride kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte olmaya razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.

 

 

İslam dininde savaşa erkekler çıkar,kadın ve çocuklar ve hastalar ve gücü yetmeyen ihtiyarlar geride kalır.. islamda çocuğun bir savaşa karıştırılmasına dair bir tane bile ayet bulamazsınız... kaldıki birde markette,sokakta bomba patlatanlar... oradaki insanlar arasında müslüman olmadığına dair eminlik mi var ki ,gerçek bir müslüman kendisiyle savaşmayan ya da hiçbir şekilde kendinden yani etrafından bir can almamış kişileri patlatsın... örneğin ikiz kule mevzusu... o binada çalışan onca anne... onca insan... belki de arada sayısı 1 adet bile olsa müslüman... buna islam denemez ama ne de kolay diyorlar hemde bunu yapanlar diyor.... bu islam değil çıkara dayalı siyasi eylemdir... kendilerini besleyenlerin kuklası olmuş bir gurup bilmem nedir.. hatta nokta ya da yıldızlarla kapatacağınız her türlü kelimedir o kişiler... çünkü bana göre ayrım yaratan ve islam adını kullanarak tarikatlara ,mesheplere,falana filana parçalanmış ve kitap dışına çıkmış her gurup,islam önündeki en büyük düşmandır ... onlar ayete küfredip sırtını dönenlerin ta kendileridir... Kuranda ,yahudilerle ilgili bir konuda geçen çok hoş bir ayet vardır...

Bakara(*) Sûresinin 44 . Ayetinde

Siz Kitabı okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?

 

ya da ben şöyle diyeyim... başkalarına iyiliği emrederken,,kendisi iyi olmayı unutanlar... bence vay hallerine...

[Misafir ali0_1]

Ellerinize, yüreklerinize sağlık sarıgöl ve fft kardeşlerim, kardeşlerim diyorum ama yanlış anlamayın yaş açısında kullanmadım ...

 

Saygılar...

 

Sevgiler...

 

Cuz:4

Sure:3(Al-i İmran)

Ayet:120-139

 

Size bir iyilik gelse, onların fenasına gider;başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler.Sabreder ve sakınırsanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez.Allah işlediklerinin hepsini ilmiyle kuşatmıştır.

 

Gevşemeyin,üzülmeyin,inanmışsanız, mutlaka siz en üstünsünüzdür.

 

[Φ BrainSlapper]

arkadaşım Bırain siz gerçekten kuran mı okuyorsunuz bilmiyorum ama şunu görebiliyorum

okuduklarınızı kendi kafanıza göre yorumluyorsunuz saygılar

 

Hangi kafa ile yorumlayacaktım?

 

Senin kafayı ödünç alabilir miyim?

 

Senin kafayı ödünç alarak yapacağım bir yorum ve bunun neticesinde ulaşacağım yer "benim" ulaştığım yer mi olur, "senin" ulaştığın yer mi olur?

 

Kendi inancınızı bari bilin. Eğer imtihan imtihan diye tutturuyorsanız, herkesin kendi kafası ile o imtahana girmesi gerekir.

 

Kafa kiralayarak elde edilen başarı, ve başarısızlık kafası kiralanan adama aittir.

 

Saygılar.

[Φ Atlet]

peki ... işte böyle inançlar var derken ,neye dayanarak bunun başına islam dinini koyuyorsunuz..

 

Sayin fft, benim butun dinlere saygim vardir. Degisik toplumlarin degisik inanclari var ve hepsini anlamayi iddia etmem ve hepsini anlamiyorum. Mamafih, Islam dini ustunde okudugum ve anladigima gore, Islam dininin cok reforma ihtiyaci vardir. Hiristiyan dini 1000 sene evvel karanliktan gecti (hacli seferleri zamaninda), yolunu kaybetmisti... Simdi, 1000 sene sonra Islam dini de ayni karanliktan geciyor. Islam dininin de bu karanliktan cikmasi gerekir. Su anda sizlere teker teker Islam adina yapilan vahsetleri yazmaya luzum yok. Faydasi olmaz zannederim.

 

Donelim baslik konusuna ... Sehit olunca insanlara Cennet soz veriliyor. Turk dilinde, Turk kulturunde hep derler, nasil cennete gidilir diye... Niye herkes cennete gitmek istiyor? Ne sekilde cennet anlatiliyor insanlara. Tanrı, cennetteki erkek kullarına güzel kadınlar, ‘memeleri yeni sertleşmiş bakire kızlar’ ve ayrıca da ‘oğlanlar’ tedarik eder olduğunu söyleseler, ne dersiniz? Bu cesit yazilar 1400 yil once calismis belki, ama bugun ku zamanda, insanlar ozgurlugunu kullanip boyle bir ayetin edepdışı bir dille konuşuyormuş gibi tanıtilirmi? Siz bu ayeti nasil izah edersiniz?

 

“...Şüphe yok ki çekinenlere (Müslüman kişilere) bir kurtuluş, bir kutluluk ve murada eriş yeri var; bahçeler, üzümler ve memeleri yeni sertleşmiş yaşıt kızlar; ve dopdolu kadeh. Ne boş bir söz duyarlar orda, ne birbirlerini yalanlama. Rabbinden fazlasıyla bir lütuf ve ihsan...” (Nebe’ Suresi, ayet 31-36.)

 

Saygilar

 

Celal

[Φ sarıgöl]

Ellerinize, yüreklerinize sağlık sarıgöl ve fft kardeşlerim, kardeşlerim diyorum ama yanlış anlamayın yaş açısında kullanmadım ...

 

Teşekkür eder saygılarımı sunarım.

 

NEBE SURESİ.

 

33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,

 

 

AÇIKLAMA.

 

keb teriminin -kâib isim-fiili buradan türetilmiştir- birçok anlamı vardır ve bu anlamlardan birisi, "çarpıcı olma", "gözalıcı olma", "üstünlük" yahut "ihtişam"dır (Lisânu'l-Arab). Böylece keabe fiili, insan için kullanıldığında, "o, [başka bir kişiyi] gözalıcı/çarpıcı veya muhteşem veya harika yaptı" anlamına gelir (aynı yer). Hem keabe fiilinin, hem de keb isminin bu mecazî anlamına bağlı olarak kâib isim-fiili, halk dilinde "göğüsleri gözalıcı hale gelen veya tomurcuklanan kız" anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle birçok müfessir, bu ifadede, cennetin sakinlerine hoşnutluk verecek olan bir tür genç "dişi-eşler"e bir atıf görürler. Ancak, öncelikle belirtmeliyiz ki, Kur'an'ın cennetin güzellikleri ile ilgili bütün teşbîhleri aynı ölçüde hem erkek hem de kadın için geçerli bulunmaktadır. Diğer taraftan kevâib'in bu anlamı, yukarıdaki gündelik kullanışın türediği kökü -ki keb isminin taşıdığı mecazî "gözalıcılık" anlamına dayanmaktadır- . Cennetin nimetleri ile ilgili Kur'ânî tasvirlerin daima müteşabih olduklarını hatırlarsak, kevâib teriminin, yukarıdaki bağlamda, hiçbir cinsiyet ayrımı yapmaksızın, "muhteşem [veya "harika"] varlıklar" anlamına geldiğini ve etrâb terimi ile birlikte "müthiş uyumlu harika eşler"i gösterdiğini anlarız -böylece kutsanmış kimselerin birbirleriyle ilişkilerine işaret edilmiş ve onların tümünün karşılıklı tamamlayıcılıkları ve eşit ölçüdeki değerleri vurgulanmış olmaktadır.

 

Yukarıda alıntıladığım Nebe-33. Ayet (meali) ve açıklaması umarım (yahudi ve hırıstiyan sever) kişi veya kişileri tatmin eder...

Etmezse veya anlamazsa yahut anlamadığını anlamazsa sorun kendilerinde değilmi "MANTIK'EN".

[Φ BrainSlapper]

ya da geçmiş gelenekleri çok bozuk olan bi kavmin,,kitapta beşer ,kul olarak anlatılan bi seçilmişi kutsallaştırması,,haddini aşması olabilir mi?

 

kendi söylediğin şeydeki anlam çelişkisini görebiliyormusun?

 

Kul ve seçilmiş?

Kim tarafından seçilmiş?

Muhammed'in Yaratıcı diye yutturduğu Allah adlı görünmez put tarafından mı seçilmiş?

"Metafizik bir güç" tarafından seçildiğini iddia etmek bile o iddianın sahibini diğerlerinden farklı kılar, kendi kendini kutsallaştırır iddia sahibi.

Muhammed'in yaptığı gibi.

Suçu hemen müslümanlara atmayınız.

 

Kuran ı bırakıp hadis okumanız ,,ya da falanca din adamını okumanız ,,ya da falanca din adamı olamayacağı okumanız olabilir mi?

 

Azhab-56.

 

ya da kişilik yapınız itibariyle işinize gelmeyişi olabilir mi?

 

Kişilik yapımı çok yakından tanıyorsunuz galiba? Bu kadar emin bir şekilde konuştuğunuza göre.

Ayrıca işime gelmeyen nedir anlayamadım.

 

Megalomania ve narsizm kötü birşeydir.

Güçsüzlük ve zayıflık belirtisidir.

kendinden emin olmayan kişilerde görülür.

Tanrı'ya bir taraftan büyük, devasa falan deyip, öbür taraftan aciz ve zayıf insanların kişilerin karakterisik özellikleri ile anlatmak çelişkidir.

 

ya da hak edenin hak ettiğini alması kavramının size zıt gelişi olabilir mi?

 

Yine aynı durum.

Kişilik yapımı çok yakından tanıyorsunuz galiba? Yoksa bu kadar emin bir şekilde "bana zıt" geldiğini iddia etmezdiniz.

Her neyse polemiğin ve kişiselleştirme çabalarına çanak tutmayayım.

 

Suç ne? Kebaphaneye gönderilenlerin suçu Muhammed'in fantazisinin -varsa bile- Tanrı olmadığını söylemek mi?

 

ya da sizin akıl dediğiniz kavramın yetersizliği... ya da vijdanınızın biraz körelmişliği...ya da ahlakın ,çevreniz tarafından size tanıtılmasında bi sıkıntı olduğundan olabilir mi??

 

Yine kişiselleştirme çabası. Siz teşhisi koymuşsunuz. Sorun benim kişiliğim, falan filan.

Neyse, ben konuya döneyim.

 

Bir insanı, beni sevmiyor, bana inanmıyor diye sonsuza kadar işkenceye tabi tutmak vicdansızlıktır.

İnsanları ikiye ayırıp, kimisine cariye deyip ırzlarına geçmek ahlaka ve vicdana aykırıdır.

Kuran'ın akla ve mantığa ziyan taraflarına ilişkin bir sürü yazım var. Ara-Bul: Yazar: BrainSlapper.

 

istersen bizim hormanlardan faydalandıralım erkeklerimizi... bakalım herşey eşit mi değil mi??.. ??

Ne demek istediğinizi daha açık ifade ediniz. Bişey anlamadım.

 

Saygılar.

[Φ BrainSlapper]

...devam...

 

yine hadisler

hadis

hadis

??

 

Ayşe ile evlenmesi hadis mi? Yaşı yalan mı? macitian cevap versin sana. Müslüman bir kardeşimizdir.

Cüveyri'ye ile Muhammed'in evlilik vakası da mı yalan yani?

Beni Kurayza'nın erkeklerinin katledilip, mallarının yağmalanması, kadın ve çocuklarının satılması da mı yalan?

Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in karısı Zeynep'i, Zeydin elinden alması da mı yalan?

 

?? hem Kuran ı yazacak hem bunu yapacak ilginçç..

 

İlginç olan nedir?

Kuran'da yok mu ganimet /yağma/talan( ayetleri?

Yağma/Talan başlıklı bir sure bile var: Enfal Suresi.

 

etrafına bak bakalım köle ve cariye olmasa neler olur... Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması. Başka bir kişinin malı ve mülkü olan kişiye köle, memlûk veya kul; köle sahibine ise efendi veya mevla denir. Bazı durumlarda uşak ve hizmetçi de köle anlamına gelir tamamen sözlükten alıntı yaptım.. herkes eşit olsa dünya nasıl olurdu acaba... mesela sen .. etrafındaki herkes senin gibi... o zaman senin değerin nice olurdu...

 

Bana sinemaya gitme yasağı getirilmesi ile benim sinemaya girmeme tercihim arasındaki farkı anlayabiliyor musun?

 

Köle: Kendi iradesi dışında zorla tutulan kişi.

Hizmetçi, işçi, uşak: kendi iradesi ile bu işi yapan kişi. İstediği zaman işi de bırakabilir, işveren de değğiştirebilir.

Aradaki fark şu: Birinin tercih hakkı yok, diğerinin tercih hakkı var.

 

kim kiminkini yok etmeye çalışıyor asıl burda hatlar karışmış

 

Mekke'deki 300+ ilaha inananlar nerde? Onların kutsalları nerde? Muhammed'in saygısı ve sevgisi karşısında erimiş birmişler mi?

 

bak yine de yetmemiş ki anlaşılmamış

 

Anlatılmaya çalışılan birşey olsa, anlayacağız da, birşey yok. Muhammed'in halüsinasyonları,narsistik ve megalomaik duyguları, işkence tarifleri, erkek fantazileri. Bir yerde barut bitmiş ha babam aynı kaseti çalmış durmuş.

Al sana iki ayrı link:

1 ve 2

 

bi de biz görsek o çelişkileri..aynı kitabı mı okuyoruz anlamadım ki

Ne yapıyorsun sen? çelişki var diye düşünmek bile günahtır. Dinden çıkarsın bak farkında olmadan.

Sonra güme gitmesin huriler, nuriler, şarap ve süt ırmakları.

 

Ama yok benim cesaretim var diyorsan burayı oku. Orada sadece Kuran'ın kendi ifadeleri arasındaki çelişkilere örenek verdim.

 

mekansız ??eminliğin mi var??kader...evet herşey yazılı ve sabit....,,,,

sınav.... haketme ya da etmeme ölçüsü...kaderin sana hakettirirse gideceğin yeri ??ya sen kötünün kötüsü ya da iyinin iyisi olup geideceksen bir yerlere,,ama bu bile yaratanın elindeyse...senin tek bir darbe ile bitkisel hayata giriverecek olan beynine mi güveniyorsun bu kadar eminlik için?

 

Vahy diye birşey varsa, (Tanrı da varsa tabi) Tanrı mekansız olamaz.

İmtihan diye bişey varsa, kader olamaz.

 

Muhammed ve Kur anda,ve İncilde ve Tevratta adı geçen bütün peygamberler seçilmiştir... elçidir... ve seçilmişliklerinin karşılığını da bu dünyada fazlasıyla ödemişlerdir... tabi yine gidecekleri yerin hak olması için...

 

Yahudiler bütün atalarını Tanrı'nın seçilmiş kulu diye yutturmuşlar. Helal olsun adamlara. Ne diyelim.

 

Kızkardeşi ile evlenen, cinnet geçirip, çocuğunu kesmeye kalkan, aynı zamanda kızkardeşi olan olan karısını ona buna pazarlayan İbrahim yüce bir peygamber olmuş. E Yahudiler atamız İbrahim ahlaksız, cinnet geçirmiş bir adam mı diyeceklerdi, seçilmiş adam demişler.

 

Mısır'ı soyup soğana çeviren, kıtlığa sürükleyen, herkesi köle dene Yusuf'a seçilmiş peygamber denmiş. Ne yani kendi atalarına Yusuf kardeşimiz aç gözlü, acımasız ve beceriksiz bir yöneticiydi mi diyeceklerdi?

 

Kızları ile yatan Lut'e ahlaksız mı diyeceklerdi, seçilmiş peygamber demişler.

 

Suçsuz bir adamı tarafkirlik yaparak öldüren Musa'ya katil mi diyeceklerdi? Seçilmiş peygamber demişler.

 

Diğerlerinde de vardır mutlaka bir anormallik. Hikayeleri yaygın olmadığı için pek bilemiyoruz.

 

Saygılar.

[Φ sarıgöl]

Bir insanı, beni sevmiyor, bana inanmıyor diye sonsuza kadar işkenceye tabi tutmak vicdansızlıktır.

İnsanları ikiye ayırıp, kimisine cariye deyip ırzlarına geçmek ahlaka ve vicdana aykırıdır.

Kuran'ın akla ve mantığa ziyan taraflarına ilişkin bir sürü yazım var. Ara-Bul: Yazar: BrainSlapper.

 

Bir şeye karşı olmak karşı olduğun her ne ise savunduğun savı çarpıtmadan dürüstçe objektif bir biçimde yapmaktır yukarıda alıntıladığım yazıdaki ifadelere tekrar olacak ama belki binler,onbinlerce cevap verildiği halde tekraren sanki cevap verilmemiş veya yetersiz kalınmış gibi tavır takınaraktan üstelik tahrik edici bir tavırla yazmak kişinin "MEGOLAMAN" birde kendi inandığı her ne ise onuda tek doğru olduğunu bilmiş bir tavırla yansıtmak galiba aç kapa mantığının bir ürünü olsa gerek buradan hareketle kendini yazar yerine koyup üstelik "Güneşe arkanı dönme gölgen önüne düşer" misali insanlara Ahlaki veya vicdani ders vermeye kalkma nede olsa topikdaşız yazılarındanda ne menem bir kişi olduğunu biliriz.

 

Meyve tohuma,tohum meyveye belge,harman yeri,başağa...

Haydi engeli aş!

Meyvedeki vitamin İnsanı düşünürmü ?

Susuza acırmı bulut ?

Nice ağır yükleri kolayca kaldırsada, unutma'ki vinç değil kaldırmayı düşünen...

 

İNSANI ALDATAN NE ?

 

Keşif güzel şey, yetenekse değerli; fakat suyu akıtmıyor musluk! sadece,musluktan su akıyor.

 

Geride kalmamalı, çok daha ileriye sıçramalı, düşünce.

Mektubu postacı getirsede, İnsan göndereni düşünerek sevinir.

Denizin derinliklerinde,yolunu görsün diye,başına projektör takılan balık.

Yada konuşabilmesi için insanın boğazına takılan ses telleri, aynı düşünceyi,sevinci yaşatmazmı.

 

Bilgi, kaynağından soyutlanarak alınıyor; bu nedenle gerçek gözlenemiyor.

"Güneş niçin doğuyor?" Mevsimler niçin gelip geçiyor?.

Boşlukta dönen milyon,milyarlarca yıldızın, ismine Dünya denen gezegen üzerinde yapılan yolculuğun anlamı ne?. Çiçekler niçin rengarenk açıyor? ağaçlar niçin meyve veriyor?.

 

"GERÇEK" NASIL?" DA DEĞİL, NİÇİN? DE GİZLENMİŞTİR.

 

 

 

HİÇ BİR ŞEYİN FARKINA VARMADAN YAŞIYORUZ. UNUTTURUYOR YILDIZLARI LAMBALAR!!!

[Φ Atlet]

Ellerinize, yüreklerinize sağlık sarıgöl ve fft kardeşlerim, kardeşlerim diyorum ama yanlış anlamayın yaş açısında kullanmadım ...

 

Teşekkür eder saygılarımı sunarım.

 

NEBE SURESİ.

 

33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,

AÇIKLAMA.

 

keb teriminin -kâib isim-fiili buradan türetilmiştir- birçok anlamı vardır ve bu anlamlardan birisi, "çarpıcı olma", "gözalıcı olma", "üstünlük" yahut "ihtişam"dır (Lisânu'l-Arab). Böylece keabe fiili, insan için kullanıldığında, "o, [başka bir kişiyi] gözalıcı/çarpıcı veya muhteşem veya harika yaptı" anlamına gelir (aynı yer). Hem keabe fiilinin, hem de keb isminin bu mecazî anlamına bağlı olarak kâib isim-fiili, halk dilinde "göğüsleri gözalıcı hale gelen veya tomurcuklanan kız" anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle birçok müfessir, bu ifadede, cennetin sakinlerine hoşnutluk verecek olan bir tür genç "dişi-eşler"e bir atıf görürler. Ancak, öncelikle belirtmeliyiz ki, Kur'an'ın cennetin güzellikleri ile ilgili bütün teşbîhleri aynı ölçüde hem erkek hem de kadın için geçerli bulunmaktadır. Diğer taraftan kevâib'in bu anlamı, yukarıdaki gündelik kullanışın türediği kökü -ki keb isminin taşıdığı mecazî "gözalıcılık" anlamına dayanmaktadır- . Cennetin nimetleri ile ilgili Kur'ânî tasvirlerin daima müteşabih olduklarını hatırlarsak, kevâib teriminin, yukarıdaki bağlamda, hiçbir cinsiyet ayrımı yapmaksızın, "muhteşem [veya "harika"] varlıklar" anlamına geldiğini ve etrâb terimi ile birlikte "müthiş uyumlu harika eşler"i gösterdiğini anlarız -böylece kutsanmış kimselerin birbirleriyle ilişkilerine işaret edilmiş ve onların tümünün karşılıklı tamamlayıcılıkları ve eşit ölçüdeki değerleri vurgulanmış olmaktadır.

 

Yukarıda alıntıladığım Nebe-33. Ayet (meali) ve açıklaması umarım (yahudi ve hırıstiyan sever) kişi veya kişileri tatmin eder...

Etmezse veya anlamazsa yahut anlamadığını anlamazsa sorun kendilerinde değilmi "MANTIK'EN".

 

Sayin sarıgöl, kullandiginiz kelimelerin sayisi bu aciklamada oldukca zorluk cektiginizi gosteriyor.

 

Biz de bu ayetleri okuyunca ne oldugunu acikca biliyoruz. Kuran ogretiyor ki, Cenneti dört gözle bekle. Çünkü Kuran der ki, cennetler, emsalsiz güzelliklerle ve nimetlerle doludur. Orada meyvelerin, bağların, bahçelerin her türü vardır; su ırmakları yanında tadı bozulmadık süt ırmakları, şarap ırmakları, bal ırmakları, gözü kamaştıran saraylar, tahtlar, koltuklar, atlasdan giysiler, süsler vb. bulunur. Fakat bütün bunlardan başka bir de “bakire” ve “memeleri yeni sertleşmiş” kızlar (huriler) vardır ki, cennetteki erkeklere içki sunarlar ve Tanrı bu kızları, erkek kullarıyla seviştirir.

 

Vucutlarina bomba takip masum insanlari olduren cahil arap gencler bu sekilde ogreniyorlar.

 

Nebe’ Suresi yetmiyorsa, bakin buraya

 

“(Mü’minler) Dikensiz sedir ağaçları, iç içe salkımları sarkmış muz ağaçları, uzayıp gitmiş gölgeler altında akıp çağlayan sular, alabildiğine çok, bitmemiş ve engelsiz meyveler asasında, yüksek döşekler üzerinde olacaklar. Biz o güzel gözlü kadınları (hurileri) yepyeni bir yapıda yarattık ve hepsini de kız oğlan kız yaptık. Hepsi erkeğine düşkün ve hepsi yaşıt...”(Vakıa Suresi, ayet 28-37.)

 

veya buraya

 

“...Yiyin, için! Doyun kolaylıkla. Yaptıklarınızın (yani bana ve Muhammed’e boyun eğmiş olmanızın) karşılığı olarak ‘dizi dizi tahtlara yaslanarak’ denecek onlara. Biz onları, iri ( güzel) gözlü hurilerle evlendireceğiz. (Cennet’te) onlara, iştahlarının çektiği meyve ve etlerden dilediklerince vereceğiz. Ve onlar orada, kadeh tokuşturacaklar; boş ve günah olmayan biçimiyle...” (Tur Suresi, ayet 19-20, 23-24.)

 

veya buraya

 

“Hizmetlerine verilmiş (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.” (Tur Suresi, ayet 24.)

 

Suphesiz herkes anliyor, niye kendini bilmez araplar Cennete girmek icin kuyruga giriyorlar. Bu inanclarin enteresan tarafi sudur: Bilmeniz gerekir ki Nasil Muslumanlar inaniyorlar ki Cennete gitmek icin, ilk once Musluman olmak lazim aksi taktirde Cehenneme giderler... Hiristiyanlar da ayni sekilde inaniyorlar, yani Hz Isa yi kabul etmen sart aksi taktirde Cehenneme gidersin. Tabii ki Musevilerin inanclari da onlarin Allah tarafindan secilmis insanlar olarak inanirlar.... Eger Mantik kullanilirsa HERKES CEHENNEME gidiyor. Cennet bos kalacak.

 

 

Saygilar,

 

Celal

[Φ TARAFSIZ]

Kafa kiralayarak elde edilen başarı, ve başarısızlık kafası kiralanan adama aittir.

 

süper

[Misafir ipek]

Hangi kafa ile yorumlayacaktım?

 

Senin kafayı ödünç alabilir miyim?

 

Senin kafayı ödünç alarak yapacağım bir yorum ve bunun neticesinde ulaşacağım yer "benim" ulaştığım yer mi olur, "senin" ulaştığın yer mi olur?

 

Kendi inancınızı bari bilin. Eğer imtihan imtihan diye tutturuyorsanız, herkesin kendi kafası ile o imtahana girmesi gerekir.

 

Kafa kiralayarak elde edilen başarı, ve başarısızlık kafası kiralanan adama aittir.

 

Saygılar.

 

benim ne demek istediğimi fevkalade anladınız arkadaşım her yorumu işinize geldiği gibi yorum ladığınızi yazmıştım ama siz başka yöne cektiniz o halde şöyle deyim doğruları yazmak lağzım dedim benim yazım da kiralamak gibi bir deyim varmı işte siz bütün yazıyı bu şekilde yorumlu yorsunuz saygılar

[Φ BrainSlapper]

benim ne demek istediğimi fevkalade anladınız arkadaşım her yorumu işinize geldiği gibi yorum ladığınızi yazmıştım ama siz başka yöne cektiniz o halde şöyle deyim doğruları yazmak lağzım dedim benim yazım da kiralamak gibi bir deyim varmı işte siz bütün yazıyı bu şekilde yorumlu yorsunuz saygılar

 

Sayın ipek,

 

Herhangi birşyi kafama göre anlamayacaksam nasıl anlayacağım?

Yazında kiralamak gibi bir kelime yok, ama "kafana göre yorumluyorsun" gibi bir ifade var.

kafama göre yorumlamasssam, başkasının yorumuna yani kafasına ihtiyaç duyacağım demektir bu.

Yani sonuçta kafa kiralam olur.

 

*

 

İşime geldiği gibi yorumlamam için bu şekilde yorumlayınca elime birşey geçmesi, başka bir şekilde yorumlayınca kaybettiğim birşeyler olması gerekir.

 

Bana buraya yazı yazmam için kimse para vermiyor.

Şu şekilde yorumlayınca kazandığım, bu şekilde yorumlayınca kaybettiğim bişey yok.

Hatta size göre, şu anda yorumladığım biçimi ile kaybedeceğim çok şey var ve üstleik kebaphaneye gideceğim.

 

Bu nedenle işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz iddanız bir anlam ifade etmiyor. Zira, işime gelen birşey yok.

 

Saygılar.

[Misafir ipek]

Sayın ipek,

 

Herhangi birşyi kafama göre anlamayacaksam nasıl anlayacağım?

Yazında kiralamak gibi bir kelime yok, ama "kafana göre yorumluyorsun" gibi bir ifade var.

kafama göre yorumlamasssam, başkasının yorumuna yani kafasına ihtiyaç duyacağım demektir bu.

Yani sonuçta kafa kiralam olur.

 

*

 

İşime geldiği gibi yorumlamam için bu şekilde yorumlayınca elime birşey geçmesi, başka bir şekilde yorumlayınca kaybettiğim birşeyler olması gerekir.

 

Bana buraya yazı yazmam için kimse para vermiyor.

Şu şekilde yorumlayınca kazandığım, bu şekilde yorumlayınca kaybettiğim bişey yok.

Hatta size göre, şu anda yorumladığım biçimi ile kaybedeceğim çok şey var ve üstleik kebaphaneye gideceğim.

 

Bu nedenle işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz iddanız bir anlam ifade etmiyor. Zira, işime gelen birşey yok.

 

Saygılar.

 

sayın Brain size kafadan bahsedince iyi malzeme oldu o halde şöyle diyelim tabiki insanların

kendi fikirleri düşünceleri yorumları araştırmaları inandıkları var ama biliyorsunuz ki yine de

noksanlarımız kacınılmaz o yüzden eğitime ihtiyac duyarız yani bir öğretmene neyaptık şimdi

öğretmenin kafasını mı kiraladık tamam şimdi desiniz ki siz öğretmen misiniz hayır ben derim ki

benim aklımda ne olursa olsun neyi savurnusam savunuyum bir başka insanlar da bana zıttını savunur sa onun anlattıklarının aklıma yatanını alırım gerisini dikkata almam dolayısıyla sizin deiminizle onun kafasını kiralamış olmam hatta çok tuttuğum konuyu aydınlatırsa saygı duyarım illaki benim dediğim diye diretmem

Bur da bir şeyler kazanıp kaybetmekten bahsetmişsin biz arkadaşız sadece konuları konuşuyor tartışıyoruz hic kimsenin cıkarı olduğunu düşünmüyorum

[Misafir ismail]

“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz onu anlayamazsınız.” (Bakara, 154)

 

Şehitlik, Muhammed ümmetine tahsis edilmiş üstün bir gaye, büyük bir mertebedir. Peygamberimiz (s.a.v.): “Kim şehit olmayı içtenlikle dilerse, Allah, onu şehitlerin menziline ulaştırır. Bu kişi, isterse yatağında ölmüş olsun.” buyuruyor. (Müslim)

 

Hz. Peygamber bir vesile ile ashabına “sizce şehitlik nedir?” diye sormuş, sahabiler de cevaben: “Allah yolunda öldürülmeye şehitlik diyoruz” demişlerdir. Bunun üzerine Allah Resulü: “Allah yolunda öldürülmenin dışında yedi çeşit şehitlik vardır. Vebadan, iç hastalıklarından, boğularak, yanarak, yıkıntı altında kalarak ölen kişiler şehittirler. Ayrıca hamile iken ölen kadın ve bakire olarak ölen kız da şehittir.” buyurmuşlardır.

 

Rasulullah’ın da bulunduğu bir savaşta ashab-ı kiramdan biri için, “Ya Rasulallah, falan da şehit oldu.” buyurduklarında rahmet Peygamberi şöyle dedi:

“Hayır o şehit olmadı. Çünkü “ne güzel savaşıyor” desinler diye savaştı, bundan dolayı şehit olamadı. Şehitlik ihlas ister, iyi niyete muhtaçtır. Amelleri niyetlere göre karşılık bulur.”

 

Kur’an-ı Kerim’e, din ve imana, Peygamberlerden herhangi birine Peygamberin bir sünnetine bir İslam mabedine Allah korusun sövmek, hakarette bulunmak veya bunlardan birini küçümseyip hiçe saymak küfürdür. Tevbe etmeden bu hal üzere ölenlerin ölüm şekli ne halde olursa olsun şehadet gibi muazzam rütbede nasibi yoktur.

 

Şehitlik ve mertebesi sadece İslamda vardır.Müslümanlar içindir.

 

Saygılar.

aslan kardeşimmmm helal