YENİ MECLİSİN ARİTMETİĞİ

[Misafir CYRANO]

22 Temmuz seçimleriyle, yeni oluşan meclisimiz, halk iradesini yansıtmaktadır.

 

%10 barajıyla mutlak halk iradesi mecliste temsil edilemesede. Partilerin aldıkları oylara oranla, mecliste sahip oldukları koltuk sayısı. Seçmenlerin onlara verdiği destekle orantılıdır.

 

Oluşan yeni meclis aritmetiği ise, ülkedeki siyasi kutuplaşmanın uzun süre daha süreceğinin habercisi.

 

Tek başına iktidar olacak AKP, onun karşısında ise ülkede ona en sert muhalefeti göseren iki parti CHP ve MHP

 

bunun yanında. Türkiye'nin 20 yıldır mücadele ettiği PKK'nın siyasal alandaki uzantısı olan ve son seçim çıkışı "Türkiye federasyon sistemine geçsin ve Kürdistan federasyonu kurulsun" olan DTP de mecliste grup sahibi olacak.

 

Dünyada meclis'in yumuştama faktörü vardır. Yani siyasi partiler meclise girdikten sonra radikallikten merkeze doğru kayarlar. Ancak Türkiye açısından muhalefet söz konusu olduğunda bunun tam tersi bir etki söz konusu.

 

Beni en çok düşündüren yanı.

 

Eğer AKP, CHP veya MHP ile cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda uzlaşamazsa. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı DTP nin desteğiyle seçilecek.

 

ilginç günler bekliyor bizi.

 

Umarım DTP'nin meclisteki varlığı, AKP ve ana muhalefetle ikinci muhalefet arasındaki kutuplaşmayı dindirecek bir faktör olur.

[Φ HONEST]

Ben Cumhurbaşkanlığı seçiminde Mhp'nin bir zorluk çıkaracağını düşünmüyorum.

DP,ANAP VE CHP'nin Sayın Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtirmemek için oylamaya katılmamasının sonucu ortadadır.Mhp böyle bir riski göze alamaz diye düşünüyorum.Türk halkı herzaman için ezilmişin tarafını tutar eğer mhp oylamaya katılmaz ve tekrar bir seçim olursa Akp'nin % 60-70 arası bir oyla iktidara gelmesi olası bir sonuçtur.

Ayrıca Dtp'li bağımsızların meclise girmelerini siyasi bir oyun olarak görüyorum bu bağımsızların meclise girmeleri engellenmeyerek pkk'nın kökten temizlenmesi için düğmeye basılmıştır.Kürt halkına verilen mesaj şudur sen zaten mecliste temsil ediliyorsun senin sesini duyuracağın bir organ var bunun için yani sesini duyurman için bir terör örgütüne ihtiyacın yok izlenimi veriliyor tabiki bu sadece benim düşüncem...

[Φ trevize]

Geçerli oyların 85%'si meclise milletvekili olarak yansımış görünüyor.

Meclisin halkın iradesini temsil etmedeki sorunu ortadan kalkmış durumda.

Enterasan olan, il bazında 2002-2007 seçimleri karşılaştırıldığında, Mhp'nin Chp'den, Dtp'nin ise Akp'den milletvekili aldığının ortaya çıkması.

Ülke bazında kadın oylarının 51%'sinin Akp'ye gitmiş olması da bence diğer kayda değer olaylardan biri..

[Φ restpektif]

Politikasini siayasi kutuplasma uzerine kuranlar alinan sonuclar uzerine mutlaka ozelestiriye gideceklerdir. Yeni meclisin eskisine oranla birbirlerine karsi daha ilimli bir yaklasim icine gireceklerini dusunuyorum. Yalniz MHP ile DTP arasinda muhtemel gerilimler zaman zaman gundemimizde olacaktir.

 

Cumhurbaskanligi secimiyle ilgili partiler arasi bir uzlasinin saglanabilecegini sanmiyorum. Bu durum ancak AKP'nin taviz vermesiyle mumkundur ki, dogrusu biraz zor gorunuyor. Onceki donemde meclisi boykot edenler de, secimde yenilip halktan cevaplarini aldilar diye, kuzu kuzu AKP'li bir cumhurbaskanina evet demeyeceklerdir. AKP'nin yeni cumhurbaskanini DTP destegiyle secme ihtimali de bana cok uzak geliyor. Olsa olsa MHP ile bir uzlasi saglanabilir ama boyle bir ihtimali de zayif goruyorum. Kanaatimce yeni meclis Cumhurbaskani'ni halkin secmesine donuk sureci hizlandirici yasal degisikligi saglayarak halka sectirecektir.

 

Yine de siyaset bu, ne olacagi onumuzdeki gunlerde belirginlesmeye baslayacak. Belki de Dolmabahce gorusmesinin sonuclarini Cumhurbaskanligi secim surecinde gorebiliriz. Surpriz isimler de cikabilir. Tum partilerin gonul rahatligiyla sakinca gormeyecegi bir isim de ortaya atilabilir. Ihtimaller cok ama ben yine de yeni Cumhurbaskaninin halka sectirilecegine daha fazla ihtimal veriyorum.

[Misafir ali0_1]

Partici bağımsızlara en büyük rakip AKP oldu bu seçimlerde ve bu bağımsızların "banko" görüldüğü yerlerde dahi kendini hissettiren AKP merkezde olduğunu oy oranıyla da resmen ilan etti...

 

Artan terör ve merkez sağdaki sıkıntılar MHP'ye yönelimi arttırdı; CHP ise DSP birlikteliğiyle bile yerinde sayarak en feci sonucu alan partilerden biri oldu aslında...

 

DP'nin hazin sonu ise aslında öngörülendi...

 

Bu seçimlerde bağımsızların çokluğu ve üç partinin barajı geçmesi oy oranını efsanevi biçimde artıran AKP'ye bu oranının koltuklarına yansıması konusunda yaramadı...

 

Demokratik süreç bizi şöyle bir tabloyla başbaşa bıraktı aslında:

 

1)Ülkenin çeşitli sorunlarını ideolojiye malzeme olarak kullanma o kadar da kar getirmiyor...

 

2)Yükselen milliyetçilik kendini iki taraflıca gösterecektir...

 

3)AKP aldığı destek gereği merkeze iyice kaymak durumundadır...

 

Saygılar...

 

[Misafir CYRANO]

Kanımca, bu seçim sonuçlarından sonra abartılan çok şey var.

 

Birincisi, CHP nin seçimde ezildiği, mahvolduğu gibi söylemler aşırı abartıdır. Zira Onun başına gelen, oy oranını ve toplumdan aldığı desteği arttıramamasıdır. Bunun yanında CHP'nin mecliste temsil ettiği toplumsal doku. Bu seçimdede arkasında durmuştur. Dolayısıyla CHP seçmenini kaybetmedi.

 

DSP ile ittifak yapmasına gelince. Arkadaşlar DSP yanlış hatırlamıyorsam oy oranı %1 küsür olan bir partiydi 2002 seçimlerinde. Ki partinin efsanevi lideri Ecevitte önce siyaseti bırakmış sonrada aramızdan ayrılmıştı.

 

Bir başka nokta AKP oylarını %30 civarında arttırmıştır. Buda Türkiye siyasetinde hiç görülmemiş veyahutta inanılmaz bir artış değildir.

 

ki CHP 1999 seçimlerinden sonra 2002 te oylarını %100 e yakın arttırmıştı. Ha keza Refah partisi 90 lı yıllarda oylarını % 60-70 arasında arttırmıştı. DSP 1999 da oylarını %70-75 civarında arttırmıştı.

 

Peki AKP kimin oylarını topladı. CHP oy oranını koruduğuna göre, Anap, DYP oylarıda bu seçimlerde AKP'nin oldu. AKP merkez sağın tek partisi haline geldi. Tabi bunda önce birleşip merkez sağ rüzgarını arkasına alıp. Sonra sebebi bile belli olmadan ayrışan DYP, ANAP'ın büyük katkısı oldu.

 

Ancak kanımca bir noktada gözden kaçırılmaktadır. AKP'nin oyu %46 dır. Ama koyu ve şiddetli AKP muhalefeti yapan partilerin toplam oy oranıda %39 civarındadır.

[Φ BrainSlapper]

CHP nin seçimde ezildiği, mahvolduğu gibi söylemler aşırı abartıdır.

 

Katılıyorum. CHP başarısız olmamış, aksine seçimin en başarılı parti olmuştur.

 

Bu kadar programsız, vizyonsuz, vaadsiz, gelecek umudu vermeyen ve % 1 !in altında oy alması gereken bir partinin sadece korkutma politikası ile %20 oy alması inanılmaz bir başadırıdır. Kimse küçümsemesin.

 

Saygılar.

[Misafir CYRANO]

İşşizliği arttıran, cari açığı büyüten, Kendi tabanına vaadettiği seçim vaatlerinin çoğunu yerine getirmeyen bir hükümetin asayiş ve terör konusunda başarısız olan bir hükümetin "mağduriyet" sayesinde oylarını arttırmasıda inanılmaz bir başarıdır.

 

Toplumda yapılan bütün araştırmalarda, Avrupa Birliğine toplumun artık olumsuz baktığı. Avrupa Birliği yolunda verilen tavizlerin toplum tarafından şiddetle eleştirildiği bir ülkede, Avrupa Birliğiyle dahada yakınlaşacağını söyleyen bir hükümetin oylarını arttırmasıda büyük başarıdır.

 

Ülkede Anti-Amerikancılık tavan yapmışken. Amerikancı bir partinin oylarını arttırmasıda büyük başarıdır.

 

Ben CHP'ninde %20 oyu "korkutma politikası " ile aldığını düşünmüyorum. Ki bu ülkede Laiklik tartışmasınıda ne CHP ne Mhp başlatmamıştır. Laiklik tartışmasını başlatanda hükümettir.

 

Kaldıki sanırım siz benden başka bir Türkiye görüyorsunuz. CHP'nin seçim propagandalarıda "Laiklik elden gidiyor" teması üstüne değildi. Hükümetle ilgili yolsuzluk iddiaları, usulsuz özelleştirmeler, AB yolunda verilen hatalı tavizlere dayandırmıştı CHP seçim propagandasını. Buda oldukça normal bir muhalefet tarzıdır.

 

Şimdi Hükümet Partisinin sözcüsü Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kriterleri olarak "Dindar biri olmalı, eşinin başı kapalı olmalı" şeklinde beyanat verirse. Bunun bir tezahürü olur. Ardından ülkede başka bir çevre buna karşı çıkınca, sanki bu gerginliğin sebebi böylesine bir kriter koyan hükümet sözcüsü değilmiş gibi karşı çıkanı tukaka ilan etmeyide mantık almaz. Laik bir ülkede böyle cumhurbaşkanlığı kriteri olurmu ?

 

Laik bir ülkede, bir meclis başkanı, kendi partisinin bakanının cumhurbaşkanlığı adaylığını eşinin başı açık diyerek veto edermi ?

 

Ülkede aynı örgütlenmenin çatısında olmayan her kesimden milyonlarca insan Laiklik endişesiyle mitingler düzenlediyse, buna doğru yaklaşım. O insanları darbecilik bilmemneyle suçlamak değildir. Zira silahsız ve şiddete başvurmadan insanlar miting düzenliyorlarsa. Hükümete düşen, "Acaba benim izlediğim hangi politika milyonlarca insanın böyle endişelere kapılmasına yol açıyor" u düşünmektir. Çünkü toplumsal kutuplaşamayı ve şiddetli taraflaşmayı önlemek hükümetlerin görevidir.

 

bu yönde bir yaklaşımı hükümetten sadece Abdullatif Şener sergilemişti.

 

Ancak sen hükümet olarak, Laiklik endişesi duyan milyonları, demokrasi düşmanlığıyla etiketlersen, onlara bindirilmiş kıtalar gibi benzetmeler yaparak cevap verirsen, burada kutuplaşmaya vesile olursun.

 

Netice ortadadır. Zafer sarhoşluğu bitince görülecek tablo, Uyuşmaları ve uzlaşmaları seçim öncesi türkiyeye bakıldığında mümkün dahi görülmeyen üç parti meclistedir.

 

Ve cumhurbaşkanı seçememeleri halinde, fesh olma ihtimali bulunan bir parlamento vardır. Düşünülecek nokta budur.

 

Benim bildiğim Türkiye, DTP'nin desteğiyle seçilmiş bi Cumhurbaşkanını kaldıramaz. Böyle seçilecek kişi açısından dahi bu etiket hep bir şerh olarak üstünde kalır.

[Φ haberci55]

Seçimden %47 gibi bir oy oranı ile çıkan AKP Türkiye'nin tarihi seçimlerinedn birine daha imza attı.

 

AKP 340 millet vekili ile partisini temsil edecek.

 

CHP ile bir araya gelen DSP seçim sonrasında 13 milletvekili ile ayrılmayı düşünüyor.

 

Bağımsız aday olan Muhsin Yazıcıoğlu bağımsızlıktan çıkarak BBP'nin başına geçerek tek başına partisini temsil edecek

 

Rizeden bağımsız aday olan Mesut Yılmaz, yanına bir kaç tane daha bağımsız aday alarak DP başına geçmeyi planlıyor.

 

Barajı aşarak büyük sevinç yaşayan MHP 71 milletvekili ile partisini temsil edecek

 

CHP sandıktan 121 milletvekili çıkardı bu vekillerden 13 ayrılması planlanıyor CHP 108 melletvekili ile partisini temsil edecek

[Misafir ali0_1]

AKP başarı elde etmiştir, sadece bu bile AKP'yi halktan uzak görmek isteyenlerin başarısızlığıdır...

 

CHP seçim öncesi takındığı tavır ile en az %25 oy almadan başarılı sayılamazdı; AKP'ye sert muhalefet edenlerin ancak 30 küsür olması da halkın etkilendiğini ama şişirildiği kadar da onlar gibi düşünenlerin "tüm" olmadığını gösterdi...

 

DTP bağımsızları ise karşısında bulduğu AKP'ye karşı seçmen kitlesini korumak istiyorsa daha ılımlı politika izlemek zorunda kalacaktır, yapıcılık için uraşacaktır, yoksa daha çok güç kaybeder...

 

Saygılar...

 

[Misafir CYRANO]

AKP seçimlerden başarılı çıkmıştır,

 

Ancak CHP için ezildi, mahvoldu gibi yorumlar aşırı abartıdır.

 

CHP oy oranını ve desteğini arttıramamıştır. Hedeflerini gerçekleştirmede başarısız olmuştur. Ancak Oy Oranını koruması, onu daha önce seçim parlementoya gönderen seçmenin, ondan beklediklerini yerine getirdiği anlamına gelir. Demekki onu daha önce parlementoya gönderen seçmeni, onun icraatlarından memnunki tekrar aynı oranla gönderdi.

 

Yani mesela şimdi, AKP'nin aldığı + %12 oyu DP falan alsaydı, o zaman böyle söylenmeyecekti.

 

CHP, bu yönetim şekliyle, daha fazla destek alamıyacağını anlamıştır.

 

Ancak halktan aldığı destekte düşmemiştir?

 

Eğer CHP, DSP gibi %20 küsürlerden %2 lere düşseydi. Yada Saadet Partisi gibi. Bunu o zaman söyliyebilirdik.

 

Ancak dediğim gibi, daha fazla destek alamamıştır. Ama sahip olduğu desteğide kaybetmemiştir

[Misafir ali0_1]

Şu durumda CHP'nin kendi seçmenini kaybetmesi zaten konuşulan değil, konuşulan ne kadar gaz verilse de oyunun böylece yerinde saymasıdır, zaten bu önceden görüldüğü için MHP desteklenmiş ve CHP-MHP koalisyonu hep gündemde tutulmuştur...

 

Hatta ben bir teorimi de sunayım:

 

Artan milliyetçilik seçimlerde etkili olmuştur...

 

Artan anti-AKP ci propaganda seçimlerde etkili olmuştur...

 

Ama fazlaca göremediğim konu merkez sağın çöküşüdür...

 

Şimdi şunları soralım:

 

Seçim öncesi yakın dönemi gruplarsak eğer...

 

Merkez sağ merkez sol eğilimleri görüldü; tutmadı mı acaba???

 

Neden öyle dedim ki???

 

Çünkü olay bir anda milliyetçiliğe bağlandı neden patladığı belirsiz(!) terör ile...

 

Sonucu ne oldu:MHP mecliste...

 

Yani acaba birileri CHP'nin yine de fazlaca başarılı olamayacağını görmüş ve anti-AKP ciliğe ortak olup tabanının tersi olan kesimlerle işbirliği yapan merkez sağ zaten gözden düşmüştü de yeni heyecanlar mı gerekti???

 

Merkez sağın bitirilmesi olayı seçim süreci içinde önemli bir unsurdur...

 

Saygılar...

 

[Misafir CYRANO]

Daha önce dediğim gibi. AKP ye verilen oyu tepki ve tavır, diğer iki partiye verilen oyu ise öylesine verilmiş oylar olarak görmek oldukça yanlış.

 

Türkiyede 50 yıldır her siyasi çizginin belli bir oy potansiyeli vardır. partiler isimler değişssede bu oran pek değişmez. Merkez sağın, sosyal demokrasinin, milli görüşün ve milliyetçi hareketin.

 

AKP hem milli görüşün tüm oylarını, hemde Merkez sağın oylarının yüzde 80 ini aldı.

 

Anap, Saadet Partisi ve Doğru Yol partisi'nin oyları 2002 de yarı yarıya 2007 seçimlerinde ise neredeyse tamamen AKP ye aktı.

 

Yani 80'li yıllarda ANAP'ın yaptığı gibi. Merkez sağın ve milli görüşün merkezi haline gelmişti ANAP. Şimdide AKP merkez oldu.

 

Merkez sağa gelirsek yine. DP projesi büyük bir rüzgarla başladı. Ancak iki liderin işi becerememesi sonucu, hüsranla sonuçlandı. Türkiyede 30 yıldır belli ve ciddi bir oy potansiyeli bulunan ANAP ve DYP bu projelerinin çökmesiyle siyasetin dışına itildiler.