Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İşte bürokratik elitin kabusları...

 

 

EMRE AKÖZ - SABAH

 

TV'lerdeki tartışma programlarını izliyorum. Bazı basın toplantılarına katılıyorum. Hemen hepsinde söz dönüp dolaşıp aynı iddiaya geliyor:

 

" AKP Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini iyi yönetemedi..."

 

Bunu duyan AKP'liler verecek doğru düzgün bir cevap bulamıyor. Sessiz kalmayı, iddiayı geçiştirmeyi tercih ediyorlar.

 

Bense Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararından beri her fırsatta bu iddianın tersini savunuyorum: AKP seçemezdi!

 

Ve hemen her gün benim tezimi destekleyen yeni veriler, yeni ipuçları, yeni kanıtlar ortaya çıkıyor.

 

(Bundan 5-10 yıl sonra yazılacak anılarda neler neler okuyacaksınız bu döneme ilişkin ama iş işten geçmiş olacak.)

 

CHP Başkanı Baykal nihayet dilinin altındaki baklayı çıkardı: " AKP'li biri Cumhurbaşkanı olamaz... Meclis dışından, mesela Ahmet Necdet Sezer gibi birisi olmalı... "

 

Bu sözün anlamını kavramak için önce şunu bilmek gerekir: Yaşamakta olduğumuz süreçte, Baykal herhangi bir parti lideri değildir.

Onun konumu Tayyip Erdoğan'dan, Mehmet Ağar'dan ya da Cem Uzan'dan farklı. Baykal, benim kısaca " bürokratik elit " adını verdiğim zümrenin siyasi uzantısıdır . Onların sözcüsüdür. ( Not: Yarın öbür gün Ağar'ı ya da Uzan'ı da aynı kürsüde görebiliriz. Bu bir ittifak

meselesidir.)

 

Bu bilgiyi akılda tutarak devam edeyim:

 

Bürokratik elitin maddi ve manevi imtiyazlarını sürdürebilmesi için aşırı yetkilerle donatılmış Cumhurbaşkanı kilit taşı rolündedir.

Baykal'ın misyonu, tam da Ahmet Necdet Sezer gibi, karar verirken bürokratik elitin imtiyazlarını gözetecek bir kişinin Çankaya Köşkü'ne çıkmasını sağlamaktır.

 

Ancak Baykal'ın önünde kabus senaryoları bulunuyor (AKP, CHP, MHP ve bağımsızlardan oluşan, AKP'nin 300 civarında milletvekili ile tek başına hükümet kurabildiği bir Meclise göre...):

 

Birinci Senaryo: CHP ile uzlaşması mümkün olmayan AKP, MHP'nin onay vereceği " sağlam " bir partiliyi aday gösterir. Bu kişi cumhurbaşkanı seçilir.

 

MHP o noktada uzlaşmadan kaçabilir mi? Bence " teşkilatı güçlü " AKP ile " misyon partisi " CHP sonbaharda yeni bir erken seçimi göze alabilir ama " baraj korkusu " olan MHP'nin bu riski kaldıracağı bence kuşkulu.

 

İkinci Senaryo: AKP, dışarıdan bakıldığında CHP'nin dahi hayır diyemeyeceği, " fazlasıyla ılımlı " bir aday gösterir. Ancak bu adaya da CHP itiraz etmek zorundadır.

 

Sebebi şu: Önümüzdeki dönemde referandum yapılacak ve çok büyük olasılıkla halk, " Cumhurbaşkanını ben seçeyim " diyecek. Diyecek ama o sırada 11'inci Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. Halkın seçmesi 7 yıl sonra gerçekleşecek.

 

Ancak... O "ılımlı" adayın uygun bir zamanda, mesela bundan 6 ay, bir yıl sonra istifa etmeyeceğini... Ve ondan boşalacak koltuğa, bu kez halkın seçeceği bir cumhurbaşkanının oturmayacağını kimse garanti edemez.

 

Üçüncü Senaryo: Bazı hukukçulara göre yeni Meclisin " ilk iş olarak " cumhurbaşkanını seçmesi gerekmiyor. Sezer görevine devam eder. O arada referandum yapılabilir. Böylece 11'inci Cumhurbaşkanını halk seçer.

 

Bu senaryolar içinde CHP için en korkuncu AKP ile MHP'nin uzlaşması olur. Çünkü diğer senaryoları baltalama şansı bulunuyor. " 367 gereklidir " diyebilen bir Anayasa Mahkemesi yeni bir başvuruda kim bilir ne karar alır?

 

Ancak AKP ile MHP'nin uzlaştığı bir cumhurbaşkanı adayı karşısında CHP'nin gıkı çıkamaz.

 

O halde önümüzdeki günlerde şunu bekleyebilir: Başta Deniz Baykal olmak üzere bazı çevreler, AKP-MHP uzlaşmasını engellemek için ellerinden geleni yapacaktır.

 

Bu da mümkün olmazsa, Baykal'ın başvuracağı tek merci askerdir. Peki yüz bulur mu?

 

Ne bileyim...

 

alıntılayan bozan

Gönderi tarihi:

Emre Aközü tebrik ederim.Çok kılcal bir analiz yapmış.Gazeteci ve aydın olmak işte böyle birşeydir....

Gönderi tarihi:

Politik ayak oyunları nobeli diye birşey olsa idi tüm dallarındaki ödül sahipleri büyük ihtimal ile bizden çıkacaktı.Çok şükür ki yok.

Şu sıralarda sınırdaki hareketlilik de artıyor.

Aklıma nedense

"

20 temmuz sabahı gördün halini"mısrasının olduğu şarkı geldi.

Sevgili Bozan hele şunu bir yorumyayabilir misin?

Hani temmuz ayındayız.

ve 22 temmuzda seçim var.

;)

Gönderi tarihi:

MHP ve AKP'nin uzlaşmasıyla ortaya çıkacak aday :) bu tespiti veya olasılığı yapan yazar. Türkiyede yaşamıyor ve Türkiye ile ilgili hiçbir haber okumuyor olmalı. AKP liler ve MHP liler seçim meydanlarında birbirlerine yüklenmeyi geçtiler artık sokaklarda çatışıyorlar birbirleriyle.

 

Bir ikincisi Bürokratik Elit'in partisi CHP

 

Hımm...

 

Adaylarının yarısının görevlerinden istifa eden bürokratlardan oluşan AKP olmasın o ?

 

Emre Aköz Erdoğan uzmanlığı yapmışta.

 

Tek olasılık vardır, AKP-DTP ittifakı. AKP'Nin DTP dışında ittifak yapabileceği hiçbir parti yoktur. Çünkü onun ve DTP nin haricindeki partilere oy verenlerin temel sebebi ve motivasyonu AKP nin icraatlarıdır.

 

Türkiye gerçeklerini görmek o kadarda zor değildir.

Gönderi tarihi:

Bence de AKP ile MHP'nin ortak bir aday cikarmasi ihtimali AKP ile CHP'nin uzlasmasi ihtimalinden daha zayiftir. Bahceli'nin, baraji asip meclise girdigi taktirde Ilhan abisinin onca cabasini bosa cikarmayacagindan emin olabilirsiniz. MHP ve CHP koalisyon da kursalar, muhalefette de kalsalar onemli addedilen ve kasinmaya musait olmayan konularda ortak hareket edeceklerdir. Bu arada bir parantez; benim gonlum, sayet MHP baraji asarsa, CHP ile MHP'nin hukumet kurmalarindan yana. Cunku ikisinin de muhalefette kalmasi demek Turk insanindaki milliyetcilik duygularinin fasizme dogru hizla kaymasi demektir. Iktidar sorumlulugu ister istemez bazi sivri dusunce ve hareketleri ucundan kirpacaktir. Kaldi ki AKP 400 milletvekili ile meclise girse bile, bu asamadan sonra General Baykal ile Cumhurbaskanligi konusunda uzlasmak zorunda kalacaktir. Su burokrat elit yakistirmasina da hic deginmeyi bile istemem. Zira kavramin muhataplari uc bes mustesar veya danisman degildir.

 

Selam ile..

Gönderi tarihi:

Bende üç beş musteşardan bahsetmiyorum. AKP nin aday listeside ortada değilmi.

 

Ancak, Başbakan müsteşarının, bakanlardan çok sözünün geçtiği bir partiye yakışmazmı bürokrat elitin partiliği. Yada başbakanın danışmanın.

 

Kaç partide vardır, Ömer Dinçer ve Cüneyt Zapsu gibi parti içinde güçlü bürokratlar ?

Gönderi tarihi:

Onlara da AKP'nin burokrat elitleri diyelim sayin Cyrano. Ama Turkiye'nin burokrat elitleriyle de karistirmayalim derim. AK Parti'nin burokrat elitli parti olusu CHP'nin o hepimizin bildigi burokrat elitin temsilcisi olmasi gercegini ortadan kaldirmiyor. Ne AKP'nin demokrasi disi hareketleri CHP'den oturu, ne de CHP'nin antidemokratik yapisi AKP'den oturu temizlenmez. Birini elestirisi digerini aklamamali...

Gönderi tarihi:

yüksek düzey bürokratlarla chp yi ilintilendirmek kadar saçma bir şey olamaz.60 senedir sağ ihtidarlarla yönetilen bir ülkede chp li bürokratmı kalır.seçimlerde aday olmak için görevlerinden istifa eden memurların ezici çoğunluğu akp de şu an.12 eylül sonrası, başlangıcı anap ve devam eden hükümetler zamanında memuriyetteki atamalarda liyakat ve kıdem gibi kriterlerlerden vazgeçilip partinin memuru kavramı icat edildiğinden beri devletin memuru kavramı çok yıprandı zaten. aslında şikayet edilen konu bürokratik elit falan değil arkadaşlar.şikayet konusu ihtidarı ele geçirenlerin ben yaptım oldu mantığıyla yada sınırsız güç kullanma isteğiyle kendilerine engel olarak gördükleri hukuk devleti kurallarıdır.bürokrasi ve mahkemelerden şikayetin yegane sebebi gözükara hırslarına devletin yerleşik kuralları ve kanunların önlerinde engel oluşturması.

Gönderi tarihi:

Sağ iktidarlar dönemi he???Tabi; mıhtıra-darbe, mıhtıra-darbe bir iki...

 

Hala göremiyor muyuz???

 

CHP iktidarı kaybetti mıhtıra-darbe olayları alevlendi, neden???Cumhuriyet tehlikedeydi???Kesinlikle hayır, tehlikede olan CHP-Devlet özdeşleşmesiydi, CHP'nin kendi uygulamak istediği politikalara inen darbelerdi, bunlar da başka türlü darbeleri gerektirdi(onlara göre tabi) ve noldu??? Ardı ardına bürokrasi engelleri kondu ve saygıdeğer arkadaşlarımızın da dediği gibi "bürokrat elit" oluşturuludu...

 

Günümüzün savaşımı bundan kaynaklıdır...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Onlara da AKP'nin burokrat elitleri diyelim sayin Cyrano. Ama Turkiye'nin burokrat elitleriyle de karistirmayalim derim. AK Parti'nin burokrat elitli parti olusu CHP'nin o hepimizin bildigi burokrat elitin temsilcisi olmasi gercegini ortadan kaldirmiyor. Ne AKP'nin demokrasi disi hareketleri CHP'den oturu, ne de CHP'nin antidemokratik yapisi AKP'den oturu temizlenmez. Birini elestirisi digerini aklamamali...

 

bunun altını doldurmak gerekiyor değilmi.

 

Yani nasıl bürokratik elitin partisi oluyor ? Deniz arkadaş çok güzel belirtmiş. 50 yıldır sağ iktidarlarla yönetilen bir ülkede chp nin bürokratımı kalır.

 

ben altını dolduruyorum. AKP içinde bakanlardan çok sözü geçen bürokratlar vardır. AKP nin aday listesi görevinden istifa eden bürokratlarla doludur. Türkiyede bürokrasinin eğilimi sağcı muhafazakar eğilimdir. Bunu bilmek için uzman olmayada gerek yoktur.

 

Kaldıki türkiyenin bürokrat eliti dediğiniz kesim, sağcı iktidarların ünlü kadrolaşma döneminin eseridir. Sanki uzaydan gelmiş bürokratlardan bahsediyoruz.

 

5 yılda varolan bürokratların hemen hemen tamamını değiştirmemişmidir AKP. Hangi bürokratik elit ?

 

Savaşacak hayaletler yaratırsak bu gölge boksu olur. Ki her sorunu, her çözümü bürokrasiyle açıklayan görüş, Weber'le doğmuş, Weber'le ölmüştür.

 

Yada elimizi vicdanımıza koyup, yolsuzluklar konusunu bir düşünürsek yine anlarız bürokratik eliti.

Gönderi tarihi:

Bakiniz o elitin sivil temsilcilerinden biri olan Ertugrul Ozkok ne diyor:

 

"Bütün dünyada ülkeler elit bir sınıf tarafından yönetilir. Bu sınıf, bürokratlar, medya sahipleri ve çalışanları, yargı organları üyeleri, üniversite mensupları, sanatkârlar ve bunları finanse edenler ile ülkenin zenginleri tarafından oluşturulur. Gelişmekte olan ülkelerde, bu sınıfa 'silahlı kuvvetler'i de eklemek gerekir."

 

"Siyaset adamları genel olarak yönetici sınıfın temsilcileridirler. Halka söylenmesi gerekeni söyler, ama denileni yaparlar. Bu yüzden, halk, haklı olarak, çoğu zaman siyasetçilerin söylediklerine inanmaz. Yine bu yüzden, siyasetçiler 'iş yapacak' değil, 'denileni yapacak' kişiler arasından seçilirler."

 

"Tayyip Bey'i, Deniz Bey'i ve Devlet Bey'i kafanızda yan yana oturtun. Kimi 'başbakan' görmek isterseniz ona oy verin. Artık, hiçbirinin hâkim sınıfları karşısına almaya çalışacağını sanmıyorum."

 

Turkiye'de birilerinin devamli ulkenin hakimi, milletin efendisi rolunu oynadigini gormezden gelmek imkansizdir. Buna isterseniz burokratik elit diyelim, isterseniz entegrator elit diyelim, farketmez. Bu elitin kimlerden olustugunu Ozkok guzel bir sekilde siralamis. Ancak askerin rolunu daha masum gostermeye calisarak. Bir sey yanlis anlasiliyor. CHP'nin elit bir parti oldugunu, ulkenin hakimi oldugunu, perde arkasindan falan yonettigini iddia eden kimse yok. Ya nedir? CHP bu elitin sozculugune soyunarak iktidar devsirmeye calisan ve bu yonde kullanilan bir partidir. Soylenen bundan ibarettir.

 

Selam ile..

Gönderi tarihi:

Özkök, ordunun değil "ülkenin zenginleri" nin rolunu masum göstermiş. O listenin başında o gelir, özkök okurlarını çocuk sanmış sanırım.

 

Kavram karmaşası görüyorum gitgide. Nedir bu topiğin başındaki yazıda Erdoğan Uzmanının anlattığı. CHP bürokratik elitin partisidir.

 

Seçilirken, tüm medyanın arkadan ittiği, yüzyılıon umudu olarak sunduğu parti hangisidir AKP.

 

Amerikadan destek gören parti hangisidir? AKP

 

Tüsiad'dan odalar birliğine seçilirken desteklenen parti hangisidir ? AKP

 

Kendine ait bir sermaye grubu olan parti hangisidir? AKP

 

2002 çok uzak geçmiş değilki.

 

Ayrıca şu anda AKP bu elitin yıkmaya çalıştığı parti midir ?. AKP li belediye başkanını eleştirdi diye, en yüksek tirajlı gazetelerinden birini kapatan Aydın Doğan mı yıkmaya çalışmaktadır AKP yi. AKP nin elinde bulunan, star ve atv gruplarımı yıkmaya çalışmaktadır?

 

Sanatkarlarmı yıkmaya çalışmaktadır AKP yi ?

 

Tamam millet mazlumu severde. Mazlumu oynayanıda severmi.

 

Respektif Oligarşiyi anlatmaya çalışıyorsan bu başka bir şeydir. Ancak Türkiyede oligarşik yapılanmanın, bileşenleri çok daha fazladır. Bunun içinde, aşiretlerde vardır, tarikatlarda vardır.

Gönderi tarihi:

Yerlesik elite veya hakim sinifa karsi yapilan iktidar mucadelesinde AKP'nin yaptigi sey, ciddi anlamda rekabet edebilecegi kosullari hazirlamaktir. Bunun icin de benzer bir yol izlemis ve devlet icinde kendi elitini kurmustur. Medyaya, is alanina, istihbarata ve onemli burokratik mevkilere buyuk olcude hakim olmayi basarmistir. Cumhurbaskanligi surecinin bu derece tikanmasinin nedenini bu hakimiyet yarisinda aramali.

 

Daha once de deginmistim; Turkiye'de, ozellikle son bir yildir, birileri AKP'nin ayagini kaydirmaya calisirken yine devlet icinden baska birileri de tezgahlanan oyunlari kurallarina gore bozmayi gorev edinmistir. Danistay saldirisi gibi olaylarin faillerinin hemen yakalanmasi, teror olaylarinin kullanilmasinda donuk tedbirler vs isin perde arkasinin tumunu olmasa da kismi olarak yansitan bir guc odaginin varligini gozler onune sermistir. Son asamada AKP cevresinde olusmus elitin hayli basarili oldugu gercegi de yadsinamaz.

 

Yurt disindaki guc odaklari uzerinde de AKP'nin kendi temelini saglamlastirmaya dogru gittigini de goruyoruz. Son Hudson Enstitusu rezaletinin ortaya cikmasi da bu dogrultuda ele alinmali.

 

Sonucta; evet, AK Parti yerlesik hakim elite karsi ayni enstrumanlarla mucadele ediyor. Ve gercek sudur: Turkiye'de artik yerlesik hale gelmis hakim gucun karsisinda baska bir guc olusmustur. Mucadele bu ikisi arasindadir. Disardan da destek ayagina sahip bu yeni guc odagi demokrat ve liberal aydinlar tarafindan da desteklenmektedir. Karistirilan mesele de budur. Ertugrul Ozkok'un soyledikleri ise tamamen avuntudur. Cunku bu siyasi surecte Deniz Bey mi, Devlet Bey mi, Tayyip Bey mi farketmez mantigi artik gecerligini yitirmistir. Ve cunku Ozkok'un, siyasetcileri belirledigini soyledigi guc odagi artik bir tane degildir. Halk aslinda bu iki odaktan birisini seciyor.

 

CHP ise asker merkezli yerlesik elitin taseronlugunu yapmaktan oteye gitmeyen bir partidir. Fark sudur: AKP yeni odagin merkezidir ama CHP basit bir aractir.

 

Selam ile..

Gönderi tarihi:

:)

 

Kusura bakma ama bu çok uçuk olmuş.

 

Bunun yerine, AKP bizzat o elitin desteğiyle iktidara gelmiştir desek. 2002 gerçekten bu kadar uzak bir tarihmi ya. Medyanın, iş çevrelerinin, ABD nin, desteğini arkasına almamışmıydı AKP?

 

AKP hangi elite karşı ne geliştirdi.

 

Sermayenin AKP den beklentisi, AB uyum yasalarını hızla geçirmesi. Özelleştirmeleri tamamlaması yapmadımı bunları ?

Gönderi tarihi:

Biraz acalim o zaman.

 

AKP'nin AB uyum yasalari dahil, onemli Anayasa degisiklikleri CHP'nin destegiyle yapilmadi mi?

Demokratiklesme yonunde AKP'yle birlikte CHP de caba sarfetmedi mi?

 

Peki AKP'nin en cok korkutan politikasi ne olmustur?

Biraz geriye donup onemli burokratik mevkilere yapilan atamalara bakalim. AK Parti ile birlikte, konumunun secilmislerinkinden hayli onemli oldugu mevkilere yeni bir zihniyetin suratle hakim olmaya basladigi bir gercek degil midir?

Turkiye'de burokrasinin islevlerini, Turkiye'nin aslinda burokrat devletli bir yapida oldugunu izah etmeye gerek var mi?

Onemli kilit noktalari rolune sahip alanlardaki atamalar Cumhurbaskani tarafindan engellenmedi mi? Daha dogrusu, Cumhurbaskanliginin yetki alanina giren burokrat atamalari bu amacla engellenmedi mi?

AKP'nin Cumhurbaskanligindaki inatci israrini, diger etkili mevkileri de hizla ele gecirmeye degil de neye baglamali? Illa ki kendi gorusunun yuzde yuz temsilcisi olabilecek birinde israr etmesi kuru bir inatlasma politikasinin mi urunudur?

 

Parcalari biraraya getirdigimizde, son bir yilda gerceklesen olaylara dikkat ettigimizde, onemli kurumlarin aldiklari pozisyonlar gozden gecirildiginde... perde arkasindaki hakimiyet mucadelesinin yine perde arkasinda verildigini, ayni zamanda politik alana da yansidigini soylemenin ucuk dusunmekle ilgisi nedir?

 

Disaridaki ayaga gelince.. Yazilanlardan oyle bir sonuc cikiyor ki; sanki AKP Amerikan destekli ama karsi cephe Amerikan karsiti. Turkiye gercegi ile ne derece uyusuyor bu cikarim? Hangi partinin programindan boylesi bir sonuc cikarilabilir?

 

Bakin Amerika'da da, su an Turkiye'nin hizla kaymakta oldugu durum gibi, iki guc hep varolagelmistir. Demokrat ve Cumhuriyetcileri ustunkoru ele almamak gerekiyor. Cumhuriyetcilerin arkasinda petrol ve silah sermayesi, Demokratlarin da arkasinda teknoloji ve bilgisayar sermayesi vardir. Clinton ile Bush'un ekonomi politikalarina bakildiginda, arkalarindaki sermayelerin beklentileriyle ne olcude ortustugu rahatlikla gorulebilir. Yalniz ABD'de Turkiye'nin tersine iki guc arasindaki hakimiyet mucadelesi siyasi alanda verilir. Turkiye'de ise balans ayarlari ikinci bir guce izin vermemistir simdiye kadar.

 

AKP'yi destekleyen kesim, sanildigi gibi neokonlar degildir. Neokonlar'in bircok bolgede ulusalciligi ve etnik ayriliklari tetikledigini, politikalarini catisma tezi uzerine kurdugu gercegini hatirlatmaya gerek var mi? Irak'taki savasla ilgili yine Amerika'daki iki cevrenin gittikce farkli politikalara yoneldigini de eklemeye gerek yok sanirim. O yuzden Turkiye'de olusturulmaya calisilan yeni gucun, destegini Neokonlardan degil digerinden aldigini soyleyebiliriz. Nitekim genelkurmay aciklamasindan sonra ABD'deki kafa karisikligi yaratan celiskili aciklamalar dikkat cekici degil miydi?

 

Hudson Enstitusu rezaleti de bu acidan okunmali. Rezaletin icindeki ekip neo-cilginlar ekibidir. Ama olayin ortaya cikarilmasi toplantinin kendisinden onemlidir. AKP'nin bu ifsa ile ne kadar rahatladigini ve ileriye donuk "acaba daha neler yapacaklar, ne olabilir" turunden endisleleri ortadan kaldirdigini gormedik mi? Kim neden bunu yapti, bunun uzerinde dusunmek ucuk dusunmek midir?

Gönderi tarihi:

akpye ****** yapan yazarların yazılarıyla chp yi zayıflatmaya çalışın bakalım. sizin başka işiniz yok çünkü. baktınız chp geliyor oylarını arttırıyor hemen saldırıda bulunuyorsunuz. bu zamanında cem uzan a da yapıldı. şimdi çok sayın başbakanımız devlet bahçeliye de saldırıyor. neden çünkü onlar da barajı geçecek. bakın arkadaşlar eğer chp-mh 276 milletvekilini sağlarsa akp ye güle güle deme vakti gelmiştir. bunlar ondan dolayı tutuşmuş durumdalar ve nereye saldıracaklarını da şaşırmışlar. bu oyuna gelmeyin. oylarınızı chp- mhp koalisyonu için kullanın. marjinal partilerin seçmenleri de artık gözünü açmalı. bu seçimin başka bir alternatifi yok. bu yüzden o partinin seçmenleri de bu koalisyona oy kullanmaları gerekir. ip ödp tkp gibi partilere verdiğininz oylar tamamen boşa gidecektir ve bu yine akp nin işine yarayacaktır. gönül ister ki o partiler de barajı aşsın ama şu anda yapacak birşey yok. o yüzden oylar chp ye !!!

Gönderi tarihi:

ve yalan haber yalan çıktı...

 

 

YALAN haberin al da git.....zaten gideceksin ya!!!

 

Gazetelerde kendi işyerlerini gören esnaf büyük şok yaşarken, dükkanlarının iflas etmiş gibi gösterilmesine sinirlendi. Esnaf, fotoğrafın yalan ve fotomontaj olduğunu iddia ederken, AK Parti reklamının bulunduğu bir gazetenin üzerinde yemek yiyenleri gösteren diğer bir fotoğrafın ise 50'şer YTL karşılığında çekildiği belirtildi.

 

İstanbul Levent'teki Atatürk Oto Sanayi Sitesi'ndeki bazı esnaflar, gazetelerde kendi dükkanlarının fotoğrafını CHP reklamında kullanıldığını görünce şaşkınlık yaşadıklarını açıkladı. Resimde iflas etmiş, kepenk kapatmış gibi görülen dükkanların kendi işyerleri olduğunu gören esnaf, "Bu CHP'nin propagandası ve AK Parti'yi kötülemesidir. Kapanma olayı yok, yer değiştirme ve taşınma var. Biz iflas etmedik. Bu bina satıldı. Yıkılıp yerine yenisi yapılacak. Biz de dükkanlarımızı şuraya buraya taşıdık." açıklamasını yaptı. "Biz AK Parti seçmeni değiliz. Ama işlerimizden memnunuz" diyen başka bir esnaf da aynı şekilde konuşarak, "Burası benim iş yerim. Ben başka yere taşındım. İflas falan etmedim. Çatır çatır çalışıyoruz çok şükür." dedi. Yıllardan beri bu sanayi sitesinde çalıştıklarını söyleyen işyeri sahipleri ve vatandaşlar tepkilerini dile getirerek, böylesi bir siyasi oyuna alet edilmelerinden dolayı kızgın olduklarına dikkat çekti.

 

AK Parti aleyhindeki bir diğer "Yalanını al git" reklamında kullanılan şahıslar da kandırıldıklarını iddia etti. Pazar günü çekilen fotoğraflar için "Bir dergiye kapak yapmak için" açıklamasının yapıldığını söyleyen esnaf, "Bu fotoğraf için herkese 50'şer YTL verdiler. Çekerken de şöyle etrafa toprak kum falan attılar. Pis bir görüntü olsun diye. Bizim hurdacı arkadaşlar da fotoğrafa girmiş. Yerlere gazete mazete attılar. Fotoğrafı çektiler" şeklinde konuştu.

 

 

 

alıntılayan bozan

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.