Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

OSMAN ÖCALAN’DAN ŞOK AÇIKLAMALAR


nail_amudi

Önerilen İletiler

Simalyıldızı,

 

tartışmanın seyri gerçekten iç acıtıcı.Kürtler nedir,ne değildir tartışmasına dönmüş.Kürtler'in ne olduğu yada ne olmadığı hakkında tek bir kelime yazmayacağım.Çünkü Kürt olan benim,insan olan benim bu şekilde tartışılması beni rahatsız etti.

 

bir insana yapılabilecek en büyük zulüm onu yok saymaktır.en büyük hak ise yaşama hakkıdır.insanlar farklı düşünebilir.insanı insan olduğu için değer vermeli...ben böyle sıralarım kendime dair doğrularımı...

 

burada PKK tartışılabilir,DTP tartışılabilir,sempatizyanlar tartışılabilir ama halk olarak Kürtler,insan olarak Kürtler tartışılamaz.Ben sizden bu cevabı almak için sormuştum.Lütfen herkes neyi,ne için tartıştığını iyi bilsin.

 

Simallyıldızı,

 

eğer eleştiri alanında sadece siyasi anlayış ve çıkarlar varsa(ben samimiyetinize güvenerek bu derim)onu eleştirin,eleştirirken lütfen farklı anlayışlara meydan verecek cümleler kurmayın.Ve dediğim gibi insan olarak değil,siyasi anlayış olarak eleştiriyorsanız;katılmasamda saygı duyarım!

 

 

Sayın Gökyüzü;

 

Eğer konuyu en başından ele alırsak, zaten siyasi anlamda baskılara (yüzsüzce) karşı verilen cevaplarını görebilirsiniz...

 

Benim süt annem de kürt.. Hem öyle çok iyi Türkçe de bilmez. Arada kızdırıp, Türkçe konuşurken dilini çevirip kürtçe kızması acayip hoşuma gider..

 

Ben Türkiye gerçeğinin bizzatihi içindeyim. Arkadaşımız gibi düşünen ve yaklaşan ne kadar kürt varsa, onca devleti suçalayan şeylerden sonra, sanki kendi içlerinde nuru pak herşeyden tehzih edilmiş bir toplum gibi kalkıpta terörsiti ve terösitin beslendiği siyasal uçları savunup, kalkıp birde "onlarda bu ülkenin vatandaşıdır" demek olacak şeymi?

 

Hepimiz her konuda karşılıklı çatışabiliriz... Ama, konu millet ve devlet bütünlüğüne gelince, aklınca kendine özerk talepte bulunan hiç kimseye pirim vermemek gerekir...

 

Her kürt pekakalıdır açılımına, arkadaşlarımız kalkıpta "hak hukuk" lafları edeceklerine "biz öyle düşünmüyoruz, onlar terörist, biz onlardan değiliz" demiyorlar dikkat ederseniz...

 

Uyuşturucu ticaretinden bile aklamaya çalıştılar...

 

Bu ülke anaları, bu denli yozlaşmı, orta çağ mantıklı, hangi konuda ne hakkı istediği bile belli olmayan bu insanların verdiği acıları çekmek zorundamı?

 

Hangi kürt kalkıpta bir şehit cenazesine katılıp "kahrolsunlar" dedi? (Mutlaka var ama onlarıda zaten kürt görmüyorlar :) ) Konya nın kürt çoğunluğu olan ilçelerinden örnek verdim. Ama onları kürt olarak tanımıyorlar bile :)

 

Eğer vurulan bu damgadan yani "her kürt pekakalıdır"dan kurtulmak istiyorlarsa, direk yada dolaylı olarak pekaka bağlantılarından uzak duracaklar! Aksi halde çok net söylüyorum, yapılanlar, söylenenler, ithamlar cuk diye yerine oturmaktadır...

 

* * *

 

Sayın Gökyüzü;

 

Az çok bazı konularda fikir alış verişlerimiz oldu. Sizde biliyorsunuz ki, ben vatan-millet-sakarya konularında hassasım.. Çoğu insanda hassastır eminim. Gelinen nokta, çoğu arkadaşımız AB pembe düşlerinde gezsede, zaten başlayacak olan iç savaşın adımlarıdır... Basit bir örnekle, Osman Öcalan ın yazısını yazan ve bu yazıya destek veren arkadaşlarım bile kalkıp "pekaka teröristtir" diyemedi.. Diyemez! Artık o kafada öyle bir şekil yok. Canlarımı yakan isan, bari bu meleket için çalışıyor olsa; belki diyorum, belki affederim.. Ama VATAN HAİNİ her yerde her dilde aynıdır! Onlarla birlikte olanlarda aynıdır.. Bu nedenle, kim ne derse desin, açık net bir şekilde, bu ülke içinde her türlü hakka sahip olduğu halde "extra hak isteyen" herkeze tepkim aynıdır..

 

Benim sizden faklı bir yanımmı var? yada üstün kılan bir hakkımmı var? Aynı kanunlar hepimize işlemiyormu? Daha ne?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 186
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sayın Gökyüzü;

 

Eğer konuyu en başından ele alırsak, zaten siyasi anlamda baskılara (yüzsüzce) karşı verilen cevaplarını görebilirsiniz...

 

Benim süt annem de kürt.. Hem öyle çok iyi Türkçe de bilmez. Arada kızdırıp, Türkçe konuşurken dilini çevirip kürtçe kızması acayip hoşuma gider..

 

Ben Türkiye gerçeğinin bizzatihi içindeyim. Arkadaşımız gibi düşünen ve yaklaşan ne kadar kürt varsa, onca devleti suçalayan şeylerden sonra, sanki kendi içlerinde nuru pak herşeyden tehzih edilmiş bir toplum gibi kalkıpta terörsiti ve terösitin beslendiği siyasal uçları savunup, kalkıp birde "onlarda bu ülkenin vatandaşıdır" demek olacak şeymi?

 

Hepimiz her konuda karşılıklı çatışabiliriz... Ama, konu millet ve devlet bütünlüğüne gelince, aklınca kendine özerk talepte bulunan hiç kimseye pirim vermemek gerekir...

 

Her kürt pekakalıdır açılımına, arkadaşlarımız kalkıpta "hak hukuk" lafları edeceklerine "biz öyle düşünmüyoruz, onlar terörist, biz onlardan değiliz" demiyorlar dikkat ederseniz...

 

Uyuşturucu ticaretinden bile aklamaya çalıştılar...

 

Bu ülke anaları, bu denli yozlaşmı, orta çağ mantıklı, hangi konuda ne hakkı istediği bile belli olmayan bu insanların verdiği acıları çekmek zorundamı?

 

Hangi kürt kalkıpta bir şehit cenazesine katılıp "kahrolsunlar" dedi? (Mutlaka var ama onlarıda zaten kürt görmüyorlar :) ) Konya nın kürt çoğunluğu olan ilçelerinden örnek verdim. Ama onları kürt olarak tanımıyorlar bile :)

 

Eğer vurulan bu damgadan yani "her kürt pekakalıdır"dan kurtulmak istiyorlarsa, direk yada dolaylı olarak pekaka bağlantılarından uzak duracaklar! Aksi halde çok net söylüyorum, yapılanlar, söylenenler, ithamlar cuk diye yerine oturmaktadır...

 

* * *

 

Sayın Gökyüzü;

 

Az çok bazı konularda fikir alış verişlerimiz oldu. Sizde biliyorsunuz ki, ben vatan-millet-sakarya konularında hassasım.. Çoğu insanda hassastır eminim. Gelinen nokta, çoğu arkadaşımız AB pembe düşlerinde gezsede, zaten başlayacak olan iç savaşın adımlarıdır... Basit bir örnekle, Osman Öcalan ın yazısını yazan ve bu yazıya destek veren arkadaşlarım bile kalkıp "pekaka teröristtir" diyemedi.. Diyemez! Artık o kafada öyle bir şekil yok. Canlarımı yakan isan, bari bu meleket için çalışıyor olsa; belki diyorum, belki affederim.. Ama VATAN HAİNİ her yerde her dilde aynıdır! Onlarla birlikte olanlarda aynıdır.. Bu nedenle, kim ne derse desin, açık net bir şekilde, bu ülke içinde her türlü hakka sahip olduğu halde "extra hak isteyen" herkeze tepkim aynıdır..

 

Benim sizden faklı bir yanımmı var? yada üstün kılan bir hakkımmı var? Aynı kanunlar hepimize işlemiyormu? Daha ne?

şimdi çıkmalıyım,sonra tüm iletileri okuyacağım.bu arada geçmiş olsun(diş ağrısı)saygılar!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İş uyuşturucu olunca ne düşmanlık, ne ideolojik farklılıklar kalıyor.

Tabii ki. Buna menfaatler ortak olunca da diyebiliriz. Uyuşturucu yükte hafif, pahada ağır olduğu için bunlara tatlı geliyor ve uzlaşmaları kolay oluyor. Ergenekon'un bir gerçeği varsa budur. Ne yazık ki bazı görevliler ya bertaraf ettikleri örgütlerden boşalan işi üstleniyor, ya da bertaraf etmek için bile uğraşmayıp işbirliğine gidebiliyorlar. Bu şekilde ele alınırsa tamam, ama bir siyasi linç kampanyası ve siyasal karşıtlara baskı aracı ve gözdağı verme olarak kullanıldığı için karşı çıkıyoruz.

 

Bu durum büyük işlerde olduğu gibi, küçük işlerde de aynı. "Tamam bu işi yap ama, hissemizi ver ki göz yumalım. Yoksa işlem yaparız." Zabıtasından polisinden çok daha önemli konumlara kadar bu tür çürük yumurtalar anında ayıklanmadığı zaman hemen çoğalırlar. Sorun, her zaman olduğu gibi sepetteki çürük yumurtaların ayıklanmaması ve bu aymazlığın bütün sepeti çürütme tehdidi haline gelmesi. Ben bir şey diyeyim mi, nüfus böyle arttıkça, böyle problemler de sürecek. Adamın görevine son verip tutup kolundan sokağa attığında, ya terörist, ya mafya olacak. Dünyanın en büyük sorunu işsizler ordusunun büyümesidir, başka hiç bir şey değil.

 

"En az üç çocuk" demek, "inceldiği yerden kopsun" demektir. Malthus bir gün mutlaka haklı çıkacak. Öngörüsü erteleniyor sadece, bakalım nereye kadar...

 

Yalnız bir de eklemeden geçemeyeceğim, tabii bu sözüm ortaya: "Her Kürt PKK lıdır" gibi uç söylemlerden kaçınılması gerekir. Her Türk asker doğmadığı gibi, "Türküm" demekle öyle çok da fazla mutlu olunamıyor. Sloganlar slogan olarak değerlidirler, çünkü çarpıcı, coşkun ifadelerdir. Ancak gerçeklerin birebir ifadesi değillerdir. Sloganları kullanmaya tabii ki kullanabiliriz, ama onları fikir ilkeleri haline getiremeyiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Konu Kürtler.... (kamyon hala park halinde, bunu göz önüne alarak okuyun lütfen yazımı)...

 

 

* * *

 

Efendim kürtlerin hakları ellerinden alınmışmış, devlet kürtlere ikinci sınıf vatandaş olarak bakmışmış, kürtlerin olduğu yerler per perişanmışmış...

 

Bu da başka bir ikiyüzlülük ve yalan...

 

Adam gitmiş yaylaya, dağın tepesine ev yapmış! Topu topu 3 yada 5 ev... Devlet kalkmış elektrik götürmüş, telefon götürmüş, merkezi yerleşim yerine yada köye 10-20 km... Beyenfendiye telefon faturası geliyor. Ödemiyor, telefonu kesiliyor.... Vay senmisin kesen, doğru ptt santralini roketliyor... Türkiyenin elektriğini kaçak kullanıyor, ahır ısıtıyor, utanmdan kuyu suyunu ısıtıyor..ama devlet ona bakmıyor... Sağlık hizmeti bedava. Okullara konan taşımalı eğitim araçları bedava. Çocuk başı (16 yaşına kadar) maaş kebap... sonra sözde hakları verilmemişmiş... Bu hakmı?

 

Efendim askerde kürtçe konuştuğu için dayak yemiş! Ne dedin adama? Küfür mü ettin. Askerlik babayın evimi? Sen 20 yaş dişin inanılmaz ağrırken dişçiye gidip kürtçemi konuşuyorsun? Neden işine gelen yerde kürtçe işine gelmeyen yerde Türkçe? Diyelimki kürtçe konuşulacak. Yani resmi dairelerde filan. Kim tercüman olacak? Hem Türkçe hemde kürtçe evrakmı düzenlenecek? Bu işin sonu nereye varır hiç düşündünüzmü?

 

hadi bunuda geçtik.. hangi kürtçe konuşulup yazılacak? Tunceli Diyarbakırı anlamaz, Van Urfa yı anlamaz... Ha bir de bu detaya girecek olursak karşımıza tamı tamına biri birine benzer ama alakası olmayan 5 (yazı ile BEŞ) tane kürtçe çıkacak....

 

Sonra, bende tatarca istiyorum.. hadi, sana verilen banada verilecek, bende istiyorum...

 

Sonra, Çerkezler de aynı şeyi istiyor... onlarada aynı şekilde davranalım...

 

Artvin bölgesinde neredeyse herkez Gürcü dilini çok iyi bilir... onlarada aynı hak verilsin...

 

Başka? Bi sürü unuttuğum vardır ya ben kısa keseceğim...

 

Yani sonuçta heray evinize 24 dilde elektrik faturası gelecek, her noter düzenlediği belgeyi 24 dilde yapacak... ah bu arada tercüman kim olacak, bu kadar dili kim öğrenecek oraları ayrı konu... Hakim soracak Türkçe "anlat kızım ne oldu?", bizimki başlayacak kürtçe anlatmaya! Ya tercüman yanlı ve yanlış aktarırsa?

 

hadi bunuda geçtik... Şuan Almanya da 2 milyona yakın kürt var ki bazı merkezlerde bazı mahalleler silme kürt dolu (gidin görün manzarayı, vay ki var, bizi süper temsil ediyorlar). Aynı Türkiye deki gibi.... Alman Devleti ile işlerini kürtçemi yapıyorlar, Almanca mı?... E be kardeşim avrupa demokrasisi varya, verse ya size bu hakkı.. bak ne kadar da çoksunuz. Koysa ya devlet dairelerine kürtçeyi de dil olarak!!!... medeni avrupanın önder ülkesi değilmi Almanya?

 

Saygılarımla...

 

Yüreğine sağlık kardeş çok güzel açıklamışsınız Aslında başka yazak şeye gerek yok' ama nafile ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simalyıldızı;

 

ben her kürt eşittir PKK şeklindeki söylemi bir Kürt olarak red ediyorum.PKK ben değilim;PKK benim doğrum değil.Ve ben şunu da eklerim;benim temsilcim ne PKK ne de DTP.Ben kendimi bu forumda mavi....şekline temsi ederim.

 

PKK benim için de terördür;terörün haklılığı tartışılamaz.Uyuşturcu,karanlık işer vs zaten illegal olan bir örgütün finans kaynağıdır;bu inkar edilemez.Dağ başında neyin ticareti yapılabilir ki.

 

Süt annem Kürt demişsiniz;zaten yıllardır beraber yaşayan bir halklar;birbirinin kaderine de ortak olmuştur.Benim yengemde Türk ve kimseye değiştirmem onu.

 

Bu olayın toplumsal olan yönü;bir de siyasi olan yönüne bakalım.

 

Bakın belki haberiniz vardır;Abantta Kürt sorunu çözümü ile ilgili toplantılar yapılıyor.Az önce bunu arkadaşım aracılığı ile öğrendim;bu toplantıların Diyarbakırda yapılma isteği tehditler yüzünden askıya alınmış.Sorunun çözümünde taraf olarak görülen,diğer tarafı yok sayan milliyetçiler hangi ırktan olursa olsun hoşgörülemez.Milliyetçi Kürtlere göre AKP ve tarafları tarafından yapılan bu toplantılar haklılığını yitirmiştir.Alın size siyaset ve alın size çözümsüzlük.Bu yanlış olan bir yaklaşımdır;çünkü çözüm için taraf olmayı değil;tarafsızlığı seçmeliyiz.

 

PKK konusunda arkadaşlarımızın ne yazdığına az çok baktım;onlar yerine yazmayacağım.Ben PKK ve silah çözüm değildir;her Kürt bunu anlamalıdır diyenlerdenim ama bunu derken de devletime;lütfen atacağımız adımlar insanları dağlara değil parlemantoya yönlendirsin kanısındayım.

 

Bizler bu halkın içinde yaşayanlarız;halka yabancı kalamayız.Kürt veya Türk halkı değil kastım;bizim olan halk.Bizim olan halk üzerinde oynanan çok büyük oyunlar var;işsizlik gibi sosyal sorunları bir tarafa bıraktım.Bu kadar sorun varken,üstüne üstü bir de Kürt Sorunu var hemen yanıbaşımızda.Üstelik öyle bir sorun ki;maddi ve manevi kayıpları ile bir ülkeye çok bedel ödeten.

 

Bugün hiçkimse duygusal davranma lüksüne sahip değildir;siyasette duygu yoktur.Başbakan bu ülkenin meclisinde olan bir partiyi yok sayıyor.Bu doğru değil;nitekim eğer o parti dediğiniz gibi PKK bayrağı taşıyorsa;bunu çok iyi kullanabilir.Nitekim ben arkadaşlarımla konuştuğumda,çevreme kulak verdiğimde;onların dediği şu...20 temsilcimiz yokj sayılıyor ama.Sakın bu yazdıklarıma onlar PKK,bölücü diye yanıtlar vermeyin;olabilir.Değil demiyorum;ama biz onlara belki de tamam siz buradasınız,buyrun dersek ve onlar dediğiniz gibi bu bölücülüğü meşrulaştırmaya kalkarsa;o zaman bu halk da DUR der.

 

Aslında sorun Kürtlerin ne istediği.Kürtler ne ister;onlar ne ayrı bir devlet ne de özerklik derdinde.Benim yandığım da bu.Temsiliyet sorunu olan bir ülkede bizi temsil ettiklerini söyleyenlerin bizim adına bulundukları talepler.Kürtler herşeyden önce BARIŞ diyorlar;şehit cenazeleri deriz ya;onlarında bu vatan için şehit olan çocukları var.Onlar çocuklarını dağlarda kaybederken,diğerini de vatana kurban olarak sundular.Bu çok kötü bir taraf olma sorunu.Onlar tarafsız iken taraf olmaya zorlandılar.Ben bunları çok rahat söyler,yazarım.Ben bana ait olan tüm istekleri,bana ait olan tüm dilekleri kendim kadar tanırım.

 

Peki bunlar içinde farklı düşünenler olmaz mı?Mutlaka olacak.Bu Kürtler ile ilgili olan değil;insanlar ile ilgili olan kısmıdır.Yalnız bu farklılık içerisnde BARIŞı sahiplenmek devlete düşer;sahip çıksa kazanır!

 

Yazı biraz uzun oldu;DTP hakkında yazılacak çok şey var;onu DTP başlığına ayrıca yazacağım.Lütfen değerli arkadaşım yazdıklarımı okuyun ve varsa katılmadığınız nokta belirttin;yazdıkça birbirimizi anlayacağız.

 

Kürtler ve Türkler can kardeştir ...

iki soy, bir yürektir ...

bu vatan hepimizindir ...

 

huzur, barış ve refaha doğru hep birlikte elele ...!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Gökyüzü;

 

Hiç uzağa gitmeyeceğim. Sizin terörü kınamanız bazılarını aklamaz... Aşağıdaki haber; sizce talep ve niyetlerin (ki bu talebe bile kimsenin hakkı yoktur) ne olduğunu anlatmıyormu? Barış yada kardeşlik söylemleri palavra değilmi? Özel statü belirlemek ancak İŞGAL edilmiş topraklar için geçerlidir. Türkiye işgalcimidir?

 

Lütfen biri birimizi kandırmayalım... Okuyun!

 

* * *

 

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde DTP'nin de destekleği 'Anadilde eğitim istiyorum' kampanyasında Menderes İlköğretim Okulu önüne sınıf kurulup, beyaz tahta üzerinde öğrencilere Kürtçe ders verildi.

 

yavsaklarbx4.th.jpg

 

 

Öğrencilere Kürtçe hikaye kitapları dağıtıldı. Ders verenlerin 'Okulunuzun adının ne olmasını istiyorsunuz' sorusuna öğrenciler, 'Kürdistan' yanıtını verdi. Merkezi Diyarbakır'da bulunan ve kendilerine 'Kürt Dili ve Eğitim Hareketi' adını veren grup, Cizre Menderes İlköğretim Okulu'nun bahçe duvarı dışına sınıf kurup, öğrencilere Kürtçe ders verdi. Okulun dağılım saatinde bahçe duvarı dışına önce bir beyaz tahta kuruldu, ardından da evlerine giden öğrencilere, "Gelin Kürtçe ders vereceğiz, siz de katılın" diye çağrıda bulunuldu.

 

'ALİ GEL' YERİNE 'ÖZGÜRLÜK ÖZGÜRLÜK'

 

Çağrıya uyan yaklaşık 100 öğrenciye önce Kürtçe hikaye kitapları dağıtıldı.Kitapların verilmesinin ardından Kürt Dili ve Eğitim Hareketi gönüllüsü olduğunu söyleyen Mirza Kurt, tahta üzerinde öğrencilere Kürtçe alfabeyi öğretmeye başladı. Tahtaya kaldırılan öğrencilere Kürtçe harfler ile 'Em Zimane we Dixwazın' (Dilimizi istiyoruz), 'Azadi azadi' (Özgürlük özgürlük) yazıları yazdırıldı.

 

Dersi veren Mirza Kurt, "Okulunuzun adının ne olmasını istiyorsunuz?" sorusuna öğrenciler hep bir ağızdan, 'Kürdistan' yanıtı verdi.Yaklaşık 1 saat süren Kürtçe ders sırasında DTP Cizre İlçe Başkanı Yakup Budak ile bazı partileler de hazır bulundu. Polis, Kürtçe dersin verilmesini müdahalede bulunmayıp, sadece uzaktan kamera ve fotoğraf çekimi yaptı.

 

Millet Haber

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çocuktan al haberi.

O müdahale etmeyen polıs öyle talımat alarak oraya geldı sayın Taylan abı.Eger orada Atatürkcülükten bahsedılseydı yemın ederım kı ergenekoncu dıye cocukları bıle yaka paca ıcerı alırdılar.Ama bu ülkeyı bölmeye karar verenler maalesef ısbasında oturmaktadırlar.

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simalyıldızı,

 

ateşin külleri ateş gibi küle çevirmez ama ardından kalan külle can yakar.Verdiğiniz haber aklıma o kadar çok şey getirdiki.

 

bir taraftan iyi niyetler diğer taraftan o ince hesaplara verilen bedeller.

 

bir taraftan insani talepler diğer taraftan o insani talepleri basamak yapan kan emiciler.

 

bir taraftan yarının çocukları diğer taraftan yarına yetiştirilen saatli bombalar.

 

bir tarafı benim olan diğer tarafı yine benden olan

 

ben yine derim ki;yapmayalım.insanlarımızı hak ettiği yerlere koyalım.

 

farklı düşünenlerin varlığını bilerek;yanlış düşüncelere kapılanlara bakarak bir halkı toptan suçlamayalım.

 

bir değer,düşünce vs ne tümüyle doğru ne de tümüyle yanlıştır.

 

bakın karşınızda bunun yanlış olduğunu söyleyen bir kürt kardeşiniz var,onu da dinleyin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Gökyüzü;

 

Hiç uzağa gitmeyeceğim. Sizin terörü kınamanız bazılarını aklamaz... Aşağıdaki haber; sizce talep ve niyetlerin (ki bu talebe bile kimsenin hakkı yoktur) ne olduğunu anlatmıyormu? Barış yada kardeşlik söylemleri palavra değilmi? Özel statü belirlemek ancak İŞGAL edilmiş topraklar için geçerlidir. Türkiye işgalcimidir?

 

Lütfen biri birimizi kandırmayalım... Okuyun!

 

* * *

 

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde DTP'nin de destekleği 'Anadilde eğitim istiyorum' kampanyasında Menderes İlköğretim Okulu önüne sınıf kurulup, beyaz tahta üzerinde öğrencilere Kürtçe ders verildi.

 

yavsaklarbx4.th.jpg

 

 

Öğrencilere Kürtçe hikaye kitapları dağıtıldı. Ders verenlerin 'Okulunuzun adının ne olmasını istiyorsunuz' sorusuna öğrenciler, 'Kürdistan' yanıtını verdi. Merkezi Diyarbakır'da bulunan ve kendilerine 'Kürt Dili ve Eğitim Hareketi' adını veren grup, Cizre Menderes İlköğretim Okulu'nun bahçe duvarı dışına sınıf kurup, öğrencilere Kürtçe ders verdi. Okulun dağılım saatinde bahçe duvarı dışına önce bir beyaz tahta kuruldu, ardından da evlerine giden öğrencilere, "Gelin Kürtçe ders vereceğiz, siz de katılın" diye çağrıda bulunuldu.

 

'ALİ GEL' YERİNE 'ÖZGÜRLÜK ÖZGÜRLÜK'

 

Çağrıya uyan yaklaşık 100 öğrenciye önce Kürtçe hikaye kitapları dağıtıldı.Kitapların verilmesinin ardından Kürt Dili ve Eğitim Hareketi gönüllüsü olduğunu söyleyen Mirza Kurt, tahta üzerinde öğrencilere Kürtçe alfabeyi öğretmeye başladı. Tahtaya kaldırılan öğrencilere Kürtçe harfler ile 'Em Zimane we Dixwazın' (Dilimizi istiyoruz), 'Azadi azadi' (Özgürlük özgürlük) yazıları yazdırıldı.

 

Dersi veren Mirza Kurt, "Okulunuzun adının ne olmasını istiyorsunuz?" sorusuna öğrenciler hep bir ağızdan, 'Kürdistan' yanıtı verdi.Yaklaşık 1 saat süren Kürtçe ders sırasında DTP Cizre İlçe Başkanı Yakup Budak ile bazı partileler de hazır bulundu. Polis, Kürtçe dersin verilmesini müdahalede bulunmayıp, sadece uzaktan kamera ve fotoğraf çekimi yaptı.

 

Millet Haber

 

Bu talebler insani talebler,

Bir turkun nasil turkce egitim alma ozgurlugu varsa, bir kurdunde ana lisaninda egitim ozgurlugu olmali,

Bunu Bir turk olarak ben soyleye biliyorsam,

Mesleyi icsellestirmisiz demektir,

onlarin bahsettigi ozgurlukte, dilde ozgurce egitim almayi amaclamaktadir,

sonra, birlikte yasamak karsilikli riza ile olur,

birlikte yasamak istemeyen insana ben birlikte yasatirim diye dayatmak kaba kuvvet kullanmak olasi sey degil.ayni sey karsi taraf icinde gecerli,

ben ayrilmak istiyorum diye kaba kuvvet kullanmak, masum insanlari katletmek,

kin ve nefretten baska bir seye yaramiyor,

bence problem, karsilikli hos goruyle cozumlenir,

ama her iki taraftanda cikar guruplari,

bu iyi dusuncelere, balta vurmak icin gayret gostermektedirler,

Tum bunlara ragmen,

isin insani boyutunu dusnunenlerin, barisa ve esenlige buyuk katkilar saglayacaklarini umit ediyorum.

Halklarin kardesligi,

halklara hakkin rizasini gozeterek hareket etmemizi ogutluyor,

Allahsa kuranda,

[049.013] [DI] Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır.

 

diye buyurmaktadir

 

umarim baristan yana tavir sergileyenlerin dilek ve temennileri gozardi edilmez.

saygilarimla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu talebler insani talebler,

Bir turkun nasil turkce egitim alma ozgurlugu varsa, bir kurdunde ana lisaninda egitim ozgurlugu olmali,

Bunu Bir turk olarak ben soyleye biliyorsam,

Mesleyi icsellestirmisiz demektir,

onlarin bahsettigi ozgurlukte, dilde ozgurce egitim almayi amaclamaktadir,

sonra, birlikte yasamak karsilikli riza ile olur,

birlikte yasamak istemeyen insana ben birlikte yasatirim diye dayatmak kaba kuvvet kullanmak olasi sey degil.ayni sey karsi taraf icinde gecerli,

ben ayrilmak istiyorum diye kaba kuvvet kullanmak, masum insanlari katletmek,

kin ve nefretten baska bir seye yaramiyor,

bence problem, karsilikli hos goruyle cozumlenir,

ama her iki taraftanda cikar guruplari,

bu iyi dusuncelere, balta vurmak icin gayret gostermektedirler,

Tum bunlara ragmen,

isin insani boyutunu dusnunenlerin, barisa ve esenlige buyuk katkilar saglayacaklarini umit ediyorum.

Halklarin kardesligi,

halklara hakkin rizasini gozeterek hareket etmemizi ogutluyor,

Allahsa kuranda,

[049.013] [DI] Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır.

 

diye buyurmaktadir

 

umarim baristan yana tavir sergileyenlerin dilek ve temennileri gozardi edilmez.

saygilarimla.

 

Ve umarım Sevgili Evren,

 

sizin gibi düşünenler hep yanımızda olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1- Daha önceleri olmayan Kürtçe konuşma ve yayın yasağı 12 Eylül 1982 anayası ile Türkçe dışındaki tüm diller için de getirilmiştir.

Antidemokratik ve ülkemiz için zararlı olmuş mantık dışı bir uygulamadır. Terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş, siyasi argüman olarak, kulanılmış, tepki doğurmuş. Roj tv, Barzani-Talabani tv avantajları ile kürtler devletten uzaklaşmıştır. Şiddet şiddeti doğurmuş, sorun çözümsüzlüğe gitmiştir.

"Yasada Kürtçe yasaktır" ibaresi bulunmaz. Türkçe dışındaki tüm diller diye geçer.Yasak sadece olağanüstü hal bölgerinde uygulanmış, diğer illerde örneğin Kars, Erzurum,İstanbul, İzmir vb. illerde uygulanmamıştır. Bu yönüyle "Kürt" ayrımcılığı yoktur. Güneydoğu ve terör sorunu vardır.

 

2-Bu yasak, 1991de kaldırılmıştır. 12 Eylül döneminde Kürt, Türk ayırdetmeden tüm yurt genelinde yapılan insan hakları ihlalleri, bölgede PKK terörü yüzünden Olağanüstü halin uzatılması nedeniyle uzun yıllar sürmüştür.

 

3- Bu yasak, 2001de kaldırılmış, TRTde Kürtçe yayına başlanmıştır.

 

4-Kürtçe resmi eğitimin, bölgedeki her Kürt, Türkçe öğrenmedikçe yabancılaşmaya, bölünmeye götüreceği açıktır. Sürekli örnek olarak sunulan AB ülkeleri, sorunlarını bu yolla çözememiştir.Kaldı ki tarihi ve sosyolojik süreçleri bizle aynı değildir.

 

5-Vatandaşlık temelinde Kürtler, Türktür. ( Aynı, Baskın Fransız yada İspanyol olması gibi.) Resmi dil Türkçedir.

 

6-Kürtler, bölgede kadim İrani bir etnik topluluktur.Tarih boyunca Kürtleşmiş Türkmenler olduğu gibi Türkleşmiş Kürter de vardır. Zazalar da bölgede kadim İrani bir etnik topluluktur. ( Ben demiyorum Frankfurt Üniv. diyor. ) PKKnın Zazalar üzerinde Kürtleştirme politikası vardır.

 

7-Bölgenin ekonomik açıdan gelişemesinin kökeni, feodal yapının cumhuriyet tarafından tasfiyesine ağalar, şeyhler tarafından halk kullanılarak direniş gösterilmesi (Şeyh Sait, Dersim, 55 Ağalar vb. ), 1950 DP iktidarından sonra da ağırlıklı merkez-sağ iktidarlar sayesinde doğrudan feodal zümre tarafından sömürülmesi neticesiyledir.

Köylü toprağa sahip olamamış, sermaye birikimi olmamış, yeni iş kolları açılmamış, fabrikalar kurulamamış, devlet, coğrafi ve sosyolojik yapı nedeniyle bölgede tam etkin olamamış, eğitim hedeflerine ulaşamamış insanlar birey olma bilincine uzun yıllar sahip olamamışlardır.

Son zamanlarda PKK terörü ve OHAL yönetimi etkisiyle feodal yapı yer yer çözülmüştür. Çözüm,

1-Halkın teröre destek vermemesi,

2-Halkın güdümlü olmayan temsilcilerinin yönetimde yer almaları

3-Halkın Eğitimde, yatırımlarda devletle işbirliği yapmasıdır.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simalyıldızı,

 

ateşin külleri ateş gibi küle çevirmez ama ardından kalan külle can yakar.Verdiğiniz haber aklıma o kadar çok şey getirdiki.

 

bir taraftan iyi niyetler diğer taraftan o ince hesaplara verilen bedeller.

 

bir taraftan insani talepler diğer taraftan o insani talepleri basamak yapan kan emiciler.

 

bir taraftan yarının çocukları diğer taraftan yarına yetiştirilen saatli bombalar.

 

bir tarafı benim olan diğer tarafı yine benden olan

 

ben yine derim ki;yapmayalım.insanlarımızı hak ettiği yerlere koyalım.

 

farklı düşünenlerin varlığını bilerek;yanlış düşüncelere kapılanlara bakarak bir halkı toptan suçlamayalım.

 

bir değer,düşünce vs ne tümüyle doğru ne de tümüyle yanlıştır.

 

bakın karşınızda bunun yanlış olduğunu söyleyen bir kürt kardeşiniz var,onu da dinleyin.

 

Size karşı daima saygılı oldum! Ki bunun nedenini de biliyorsunuz.. Herşeyden önce karşınızdaki anlamaya çalışmanız bile, her ne kadar zıt fikirde olsakta, bu saygıyı haketmenize yetmektedir...

 

Mesele kürt olmak değil! Mesele insan olmak ve kendini kullandırmamak...

 

Değerli arkadaşım;

 

Bu ülkede kürt olan kaç tane Milli Eğitim Bakanı geldi biliyormusun? Milli Eğitim Müdürleri, Öğretmenler, Müfettişler!

Valiler, Kyamakamlar.... nice bakan ve millet vekilleri geldi...

 

Eğer istenen bu taleplerin "tek vatan" hükmünde ve "tek millet" hükmünde makul ve mantıklı olsaydı, 4 CAHİL in eline bırakılmaz, bu güne kadar çoktan enine boyuna masaya yatardı! Neden gündeme getirilmedi? Devlet ve Vatan birliği, ancak yabancını fikri dışında gerçek bir yek vücut olmaktan geçer. özel statülerden geçmez...

 

Size biraz masal anlatacağım!

 

Ermeniler Osmanlı için "emin olunan halk" diye anılıyordu. Özellikle İstanbulda Rumlar çok kıymetli insanlardı. Bakınız 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinde Bizansa karşı 60 bin Ermeni askeri Türklerin yanında şavaşmıştır. Yüzyıllar boyunca bu denli huzur içinde yaşayan bu milletlerle aramızda ne oldu da işler bu seviyeye geldi hiç düşündünüzmü....

 

Okuyun (Bkz: Kaynak 1) Kitabın yazarı son derece Türk düşmanı bir İngiliz... Özetle kitabında diyor ki; Osmanlı ile avrupa ülkeleri ticari ilişkilerini iyileştirme adımları atmaya başladığında, buna ilk karşı çıkan, Osmanlı içindeki Ermeniler ve Rumlar olmuştur. Zira, onlar avrupa ülkelerinin ticaret ilkelerini çok iyi bildiklerinden, ortaya konacak oyun içinde Osmanlı nın ve dolayısıyle kendilerinin kaybedeceğini çok iyi biliyorlardı. O dönem Napolyon şu özel lafı etmiştir; "Aralarına kan farkını koyun"... Bir anlamda ırkçılık yükseltilmiş, her gurup içinde bu ön plana çıkılmış ve Osmanlı o günden sonra iki yakasını bir araya getirmemiştir...

 

İngiltere Hindistanı işgal etti. Sömürgesi yaptı. Öyle bir hale geldi ki, Hintli aydın kesim bile Hintlileri beğenmez oldu.. Kendilerini tam bir İngiliz görüyorlardı. Ancak, zaman içinde sömürünün bu denli ayyuka çıkması, halk içinde kutuplaşmalara ve ayaklanmalara sebep oldu. İngiltere bu işten kazançlı çıkmak için ortaya Hindu-Müslüman çatışmasını sahneledi... İşler öyle bir hale geldi ki; yüzyıllardır birlikte yaşayan, omuz omuza olan insanlar; biri birini kesmeye başladı. Netice olarak, Hindistanı bölüp, içinde Pakistanı çıkardılar. Ne garip ikiside özgürlükleri ilan etti. Ve ilk tanıyanda İngiltere oldu! Her ikisininde bayraklarını göndere çekti, selam durdu, hükümetlerini teprik etti... Bittimi? Hayır! Asıl sömürü bundan sonra başladı. Zira her işin ucunda top İngitere nin kucağına geldiğinde suçlu ya Hindular oldu ya da Müslümanlar... Hala bu durum devam etmekte ve Hindistan da Pakistan da İngilterenin sömürgesi olmaya devam etmektedir... Hatta daha açık söyliyeceğim, sözde BM de terörist ilan edilen gurupların bu ülke içindeki finansörü bile İngilteredir.... Ki bu sayede yeni kargaşalar ve sömürge alanları açılmaya devam etmektedir; hemde tüm dünya kamuoyunun desteğiyle...

 

Dönelim bu günümüze!!

 

Eğer ortada asimilasyon politikası olsaydı, son 2 nesil yani yaklaşık 40 yıldır tek bir kürtçe konuşan kalmazdı...

 

Bakınız, avrupada yaşayan yabancılara! Asla hiç birisi anadilini konuşamaz. Ana dillerinde basın-yayın yasaktır. Neden? UYUM ZORLUĞU ÇEKİYORLARMIŞmış...

 

Oysa Fransa bile 3 ayrı Fransızca konuşmakta... Belçika şuan tam hatılarmıyorum ama Kenton bölgeleri 5 e bölünmüş durumda (yada 7 ye hatırlayamadım)...

 

Bunlar asla dünya gündemine getirilmez! Zira bu konularda son derece faşist devlet baskıları vardır. Dünyanın bu tip gelişmelerini öğrenmesini daima engellerler. Sonradan atacakları adımların bu sayede engellenmesine asla izin vermezler.... Ama işlerine gelince en önde onlar koşarlar! Yugoslavyayı bölüp, her parçasını anında tanıyan bu ABD ve AB ülkeleri, neden Gürcistan ın bölünmesine tahammül edemiyorlar... Zira bu bölünmede onlara bir fayda yok, hatta büyük zarar var. Ellerinde kendilerinin olan bir Gürcistan ın küçülmesi olayı var; ve enerji guruplaşması ağırlıkla bu ayrılan parçalar üzerinde...

 

Eğer Güneydoğu da hala maden, petrol, GAB, toprak, su gibi kıymetli şeyler olmasa, olup bitenler AB-D nin asla umurunda bile olmaz...

 

Sürekli olarak dış ülkelerden gelen sözde bağımsızlık yalanları ile aslında anavatanları ile aralarının açılıp, kargaşa ve kaos ortamının yaratılması istenmesindendir.

 

Fransız tarihçi (ismi aklıma gelmedi, Bkz: Kaynak 2) diyor ki; "Bir ülkeyi işgal etmenin günümüzdeki geçerli yolu, önce etnik ve dini ayrılıklar yaşatmaktan geçer. Sonra oluşan çatışmaya müdahale için barış güçleri yada koalisyon birlikleri gelir. Ve oradan asla çıkmazlar. Artık o topraklar işgal edilmiştir"... Cezayir bile en yakın dönemin örnek alınacak olayıdır. Kaldı ki Doğuanadolu daki Ermeni ayaklanmaları bile bunun içindi...(Bkz: Kaynak 3)

 

Ben kısa kısa anlatıyorum. Daha derin anlatırım ama buna sayfalar yetmez...

 

Bunca önümüzde sömürge üzerine yüzyıllardır dünyanın kanını emen avrupa ülkeleri varken, girdiği her yere kan ve gözyaşı döken ABD varken; Allah Aşkına samimiyetle söyleyin, sizin, bizim hakkımızda asla ve asla iyi, güzel planlar yaparlarmı?

 

 

Bu ülkede, mafya varsa ki var, hepimize zarar vermekte, bu ülkede pekaka hepimize zarar vermekte, bu ülkede aşiret yada feodal sistem hepimize zarar vermekte... Öyleyse, kendini bu ülkeye adayıp tüm bu ZARAR verenlere karşı olmak gerekmezmi? Hele hele 75 milyon nüfusun içinde 5 milyon gibi nüfusa sahip olupta, bu beklentilerin olabileceğini hayal etmek bile mantık işi değildir...

 

Olsa olsa iç çatışmaya zemin hazırlamaktır...

 

O halde, iki yumurtayı biri birine vurunca, biri kırılır ama illaki diğeri çatlar... Biz vatan bütünlüğü için çatlamaya hazırız!

 

Saygılarımla

 

 

 

 

Kaynak 1:Lord Cinros "Osmanlının Yükseliş ve Çöküşü 421-422.sayfalar" (1.dünya savaşında ingiltere başbakanı; Lozan ı İsmet Paşa ile birlikte imzalayan İngiltere temsilcisi)

 

Kaynak 2: Büyük Yalan Belgeseli 1. CD / Ulusal Kanal

 

Kaynak 3: Ovenas Kaçaznuni "Taşnak Partisinin Yapacağı Birşey Yok" Kaynak Yayınları (Taşnak Partisi Genel Başkanının Berlinde, partisinin son genel kurulunda yaptığı konuşmanın tamamı)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu talebler insani talebler,

Bir turkun nasil turkce egitim alma ozgurlugu varsa, bir kurdunde ana lisaninda egitim ozgurlugu olmali,

Bunu Bir turk olarak ben soyleye biliyorsam,

Mesleyi icsellestirmisiz demektir,

onlarin bahsettigi ozgurlukte, dilde ozgurce egitim almayi amaclamaktadir,

sonra, birlikte yasamak karsilikli riza ile olur,

birlikte yasamak istemeyen insana ben birlikte yasatirim diye dayatmak kaba kuvvet kullanmak olasi sey degil.ayni sey karsi taraf icinde gecerli,

ben ayrilmak istiyorum diye kaba kuvvet kullanmak, masum insanlari katletmek,

kin ve nefretten baska bir seye yaramiyor,

bence problem, karsilikli hos goruyle cozumlenir,

ama her iki taraftanda cikar guruplari,

bu iyi dusuncelere, balta vurmak icin gayret gostermektedirler,

Tum bunlara ragmen,

isin insani boyutunu dusnunenlerin, barisa ve esenlige buyuk katkilar saglayacaklarini umit ediyorum.

Halklarin kardesligi,

halklara hakkin rizasini gozeterek hareket etmemizi ogutluyor,

Allahsa kuranda,

[049.013] [DI] Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır.

 

diye buyurmaktadir

 

umarim baristan yana tavir sergileyenlerin dilek ve temennileri gozardi edilmez.

saygilarimla.

 

 

Adam uyutmayı bırak!

 

Önce şu linki oku! Masumane taleplermiş ;)http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=726371

 

Ne kadar masum! kürdistan diyecek ve sen buna masumluk mu diyeceksin!

 

Benle yaşamak istemiyorsan bu senin bileceğim birşey; ben sana bunca yıl katlanmışım; yetmezmi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu talebler insani talebler,

Bir turkun nasil turkce egitim alma ozgurlugu varsa, bir kurdunde ana lisaninda egitim ozgurlugu olmali,

Bunu Bir turk olarak ben soyleye biliyorsam,

Mesleyi icsellestirmisiz demektir,

onlarin bahsettigi ozgurlukte, dilde ozgurce egitim almayi amaclamaktadir,

sonra, birlikte yasamak karsilikli riza ile olur,

birlikte yasamak istemeyen insana ben birlikte yasatirim diye dayatmak kaba kuvvet kullanmak olasi sey degil.ayni sey karsi taraf icinde gecerli,

ben ayrilmak istiyorum diye kaba kuvvet kullanmak, masum insanlari katletmek,

kin ve nefretten baska bir seye yaramiyor,

bence problem, karsilikli hos goruyle cozumlenir,

ama her iki taraftanda cikar guruplari,

bu iyi dusuncelere, balta vurmak icin gayret gostermektedirler,

Tum bunlara ragmen,

isin insani boyutunu dusnunenlerin, barisa ve esenlige buyuk katkilar saglayacaklarini umit ediyorum.

Halklarin kardesligi,

halklara hakkin rizasini gozeterek hareket etmemizi ogutluyor,

Allahsa kuranda,

[049.013] [DI] Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır.

 

diye buyurmaktadir

 

umarim baristan yana tavir sergileyenlerin dilek ve temennileri gozardi edilmez.

saygilarimla.

Ben bırlıkte yasamak ıstemıyorum dıyenlerın kaba kuvvet kullanmaları onlarla mücadaleyı mesru kılar.Ama asıl yazmıs oldugunuz o paragrafın ılk bölümü dıkkatımı c

ektı bunu herhalde acıklarsınız:

..*Bırlıkte yasamak ıstemeyene ben yasatırım dıye dayatmak!*Bununla ne demeye calsıtıgınızın farkındayımda bırde sızden ögrenmek ıstedım.

 

 

 

saygılarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Altında Büyük Millet Meclisi ve Mustafa Kemal imzası bulunan ve El-Cezire Komutanı Tuğgeneral Nehat Paşaya gönderilen masajdan bir kesit:

Kişiye Özel.

 

El-Cezire Cephesi Komutanı Tuğgeneral Nihat Paşa Hazretlerine,

 

1-Aşamalı olarak, bütün ülkede ve geniş ölçekte doğrudan doğruya halk gruplarının ilgili ve etkili olduğu bir biçimde yerel yönetimlerin oluşturulması iç politikamızın gereğidir. Kürtlerle dolu bölgede ise, hem iç politikamız ve hem de dış politikamız açısından ölçülü yerel bir yönetim kurulmasını savunmaktayız.

 

2-Ulusların kendilerini yönetmeleri yetkisi bütün dünyada benimsenmiş bir ilkedir.Biz de bu ilkeyi benimsiyoruz. Kürtler in bu döneme kadar yerel yönetime ilişkin örgütlerini kurmuş ve başkanları ile yetkilerini bu amaç için bizce kazanılmış olması ve oyladıklarında kendi kaderlerine gerçekten sahip oldukları BMM (Büyük Millet Meclisi) buyruğunda yaşam istekleri yayınlanmalıdır. Kürdistan daki bütün çalışmaların bu amaca dayalı politikaya yöneltilmesi El-Cezire Cehpesi Komutanlığı nın görevidir...

 

BMM Başkanı

Mustafa Kemal.

 

(TBMM.Gizli Celse Zabıtları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1985, Cilt: 3, Sayfa: 550)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Adam uyutmayı bırak!

 

Önce şu linki oku! Masumane taleplermiş ;)http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=726371

 

Ne kadar masum! kürdistan diyecek ve sen buna masumluk mu diyeceksin!

 

Benle yaşamak istemiyorsan bu senin bileceğim birşey; ben sana bunca yıl katlanmışım; yetmezmi?

 

Çok acımasızca bir ELEŞTİRİ,HAKSIZLAŞTIRMA KOKUYOR NERDEN BAKARSANIZ.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bırlıkte yasamak ıstemıyorum dıyenlerın kaba kuvvet kullanmaları onlarla mücadaleyı mesru kılar.Ama asıl yazmıs oldugunuz o paragrafın ılk bölümü dıkkatımı c

ektı bunu herhalde acıklarsınız:

..*Bırlıkte yasamak ıstemeyene ben yasatırım dıye dayatmak!*Bununla ne demeye calsıtıgınızın farkındayımda bırde sızden ögrenmek ıstedım.

 

 

 

saygılarla

Kaba kuvvetle bu islerin yurumeyecegini soylemek istemistim.

Her iki taraf icinde bu gecerli,

Yanlis algilanan diger husus,

Ulke icerisnde resmi dil, turkcedir,

soyleki, nasilki ingilizce resmi yazismada kullanilmiyorsa, elektirik faturalarindada kullanilmayacagi malum, oldugu halde, isi resmi yazismaya getirmis, bana link veren arkadas.

Kurtceyi veya, baska lisani secmeli ders olarak kullanmasinda ne mahsur var.?

saygilarimla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Altında Büyük Millet Meclisi ve Mustafa Kemal imzası bulunan ve El-Cezire Komutanı Tuğgeneral Nehat Paşaya gönderilen masajdan bir kesit:

Kişiye Özel.

 

El-Cezire Cephesi Komutanı Tuğgeneral Nihat Paşa Hazretlerine,

 

1-Aşamalı olarak, bütün ülkede ve geniş ölçekte doğrudan doğruya halk gruplarının ilgili ve etkili olduğu bir biçimde yerel yönetimlerin oluşturulması iç politikamızın gereğidir. Kürtlerle dolu bölgede ise, hem iç politikamız ve hem de dış politikamız açısından ölçülü yerel bir yönetim kurulmasını savunmaktayız.

 

2-Ulusların kendilerini yönetmeleri yetkisi bütün dünyada benimsenmiş bir ilkedir.Biz de bu ilkeyi benimsiyoruz. Kürtler in bu döneme kadar yerel yönetime ilişkin örgütlerini kurmuş ve başkanları ile yetkilerini bu amaç için bizce kazanılmış olması ve oyladıklarında kendi kaderlerine gerçekten sahip oldukları BMM (Büyük Millet Meclisi) buyruğunda yaşam istekleri yayınlanmalıdır. Kürdistan daki bütün çalışmaların bu amaca dayalı politikaya yöneltilmesi El-Cezire Cehpesi Komutanlığı nın görevidir...

 

BMM Başkanı

Mustafa Kemal.

 

(TBMM.Gizli Celse Zabıtları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1985, Cilt: 3, Sayfa: 550)

 

O belgenin devamını da ben size alıntılayım isterseniz. Herhalde siz sığdıramadınız.:)

 

3-Kürdistan'da Kürtler'in Fransizlar ve özellikle Irak sinirinda Ingilizler'e karsi düsmanligini silahli çarpismayla durdurulamaz bir düzeye vardirmak ve yabancilarla Kürtler'in birlesmesini engellemek asamali olarak yerel yönetimler kurulmasinin zeminini hazirlamak ve bu yolla yürekten bize bagliliklarini saglamak Kürt yöneticilerinin sivil ve askerlik görevleriyle görevlendirilerek bize bagliliklarini pekistirmek gibi genel yollar benimsenmistir.

4-Kürdistan'in iç politikasi El-Cezire Cephesi Komutanligi'nca belirlenecek ve yönetilecektir. Cephe Komutanligi bu konuda Büyük Millet Meclisi Baskanligiyla yazismalar yapar. Iller tarafindan izlenecek yolu düzenleyip uyumu saglayacagi için sivil yöneticilerin de bu konuda bagli olduklari yer, Cephe Komutanligi'dir.

5-El-Cezire Cephe Komutanligi yönetim, adalet ve maliye (parasal) konularda degisiklik ve düzenlemeye gerek gördükçe, bunun uygulanmasini hükümete önerir.

BMM Baskani

Mustafa Kemal."

(TBMM.Gizli Celse Zabitlari, Türkiye Is Bankasi Kültür Yayinlari, Ankara, 1985, Cilt: 3, Sayfa: 550)

 

Savaş sırasındaki bir önlem olduğu açık. Kaynak belirtmemişsiniz.Ben yazayım:

 

-http://www.aleviforum.com/archive/index.php/t-12825.html-

 

orda şu da var:

 

BELGE:1

"IKI HALKI ÇARPISTIRAN HAINDIR!"

Mustafa Kemal'in, 17 Eylül 1919 günü, Istanbul'daki Senato Üyesi Fuat Pasa'ya gönderdigi mektuptan:"...Bu Basbakan'in (Damat Ferit) cinayetlerine ortak olan Içisleri ve Savas Isleri Bakanlari da ulusun sesini bogmak, yasal bir toplantisini (Sivas Kongresi) tanimamak, Kürt'ü Türk'ü birbirine düsürerek, Müslümanlar arasinda çarpismalara neden olmak gibi haince girisimlerde bulunuyor..."

(Atatürk'ün Özel Arsivi'nden Seçmeler, Kültür Bakanligi Yayini, Sayfa: 71)

 

Şu da var:

 

BELGE: 6

"KÜRDISTAN'I AYAKLANDIRIYORLAR!"

Mustafa Kemal'in, Nutuk adli eserinde yer alan ve 6. Kolordu Komutani'nin, Padisah'a gönderdigi mektuptan söz ettigi bölümden:

"...komutanlar, mektupta hükümetin savas yoluna gidep kongreyi basarak Müslümanlar arasinda kan dökmeye kalkistigi ve Kürdistan'i ayaklandirarak, yurdu parçalatma planini da para karsiliginda yüklenmis oldugu belgelerle anlasildigindan, hükümetin bu iste kullandigi adamlarin bozguna ugrayarak kaçmak zorunda birakildiklarindan söz ediyorlar..."

(Nutuk, Inkilap Yayinevi, Ankara,1966, Sayfa: 100)

 

Yahu, her şeyi kendinize yontuyorsunuz. Dürüst olun lütfen!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu, her şeyi kendinize yontuyorsunuz. Dürüst olun lütfen!

 

:iyi:

 

Bunu yaptıklarında gerçekten birilerinin güdümünde boş bir davanın peşinde koştuklarını zaten anlayacaklar!!!

 

Kürtçe yabancı dil olsunmuşmuş! Peki kardeşim, kürtlerin içinde kürtçe bilmeyenmi var? Yukarıda satır satır yazdım! Yazdıklarımı görmezden gelip, aman efendim "çok acımasız" macımasız gibi kestirip atacağınıza; alıntılayın ve "bu yalandır" deyin... Hoş uyuşturucu konusu elde patladı! Bakalım başka hangi konu var...

 

Birilerinin güdümünde bu garip hayal peşinde koşmanın evvelcede acısını tatmadıkmı?

 

Kurtuluş Savaşı sonunda Musul ve Kerkük kimin yüzünden kaybedildi? Eğer elimizde olsaydı o bölgede yaşayan insanlar için durum bumu olurdu? Bunu bile anlasak, gerçekten zarara yönlendirildiğinizi keşfetmiş olursunuz...

 

Benim için hava hoş! Olmaz da eğer olursa, yani federasyon filan kurulursa; batıda ne kadar kürt varsa kulağından tuttuğum gibi yürüüüü diyeceğim! Bu da haksızlık olmaz her halde değilmi? Yada madem onca hak hukuk dedik; al sana HAK... Buna hazırmısınız????

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O belgenin devamını da ben size alıntılayım isterseniz. Herhalde siz sığdıramadınız. :)

 

3-Kürdistan'da Kürtler'in Fransizlar ve özellikle Irak sinirinda Ingilizler'e karsi düsmanligini silahli çarpismayla durdurulamaz bir düzeye vardirmak ve yabancilarla Kürtler'in birlesmesini engellemek asamali olarak yerel yönetimler kurulmasinin zeminini hazirlamak ve bu yolla yürekten bize bagliliklarini saglamak Kürt yöneticilerinin sivil ve askerlik görevleriyle görevlendirilerek bize bagliliklarini pekistirmek gibi genel yollar benimsenmistir.

4-Kürdistan'in iç politikasi El-Cezire Cephesi Komutanligi'nca belirlenecek ve yönetilecektir. Cephe Komutanligi bu konuda Büyük Millet Meclisi Baskanligiyla yazismalar yapar. Iller tarafindan izlenecek yolu düzenleyip uyumu saglayacagi için sivil yöneticilerin de bu konuda bagli olduklari yer, Cephe Komutanligi'dir.

5-El-Cezire Cephe Komutanligi yönetim, adalet ve maliye (parasal) konularda degisiklik ve düzenlemeye gerek gördükçe, bunun uygulanmasini hükümete önerir.

BMM Baskani

Mustafa Kemal."

(TBMM.Gizli Celse Zabitlari, Türkiye Is Bankasi Kültür Yayinlari, Ankara, 1985, Cilt: 3, Sayfa: 550)

 

Savaş sırasındaki bir önlem olduğu açık. Kaynak belirtmemişsiniz.Ben yazayım:

 

-http://www.aleviforum.com/archive/index.php/t-12825.html-

 

orda şu da var:

 

BELGE:1

"IKI HALKI ÇARPISTIRAN HAINDIR!"

Mustafa Kemal'in, 17 Eylül 1919 günü, Istanbul'daki Senato Üyesi Fuat Pasa'ya gönderdigi mektuptan:"...Bu Basbakan'in (Damat Ferit) cinayetlerine ortak olan Içisleri ve Savas Isleri Bakanlari da ulusun sesini bogmak, yasal bir toplantisini (Sivas Kongresi) tanimamak, Kürt'ü Türk'ü birbirine düsürerek, Müslümanlar arasinda çarpismalara neden olmak gibi haince girisimlerde bulunuyor..."

(Atatürk'ün Özel Arsivi'nden Seçmeler, Kültür Bakanligi Yayini, Sayfa: 71)

 

Şu da var:

 

BELGE: 6

"KÜRDISTAN'I AYAKLANDIRIYORLAR!"

Mustafa Kemal'in, Nutuk adli eserinde yer alan ve 6. Kolordu Komutani'nin, Padisah'a gönderdigi mektuptan söz ettigi bölümden:

"...komutanlar, mektupta hükümetin savas yoluna gidep kongreyi basarak Müslümanlar arasinda kan dökmeye kalkistigi ve Kürdistan'i ayaklandirarak, yurdu parçalatma planini da para karsiliginda yüklenmis oldugu belgelerle anlasildigindan, hükümetin bu iste kullandigi adamlarin bozguna ugrayarak kaçmak zorunda birakildiklarindan söz ediyorlar..."

(Nutuk, Inkilap Yayinevi, Ankara,1966, Sayfa: 100)

 

Yahu, her şeyi kendinize yontuyorsunuz. Dürüst olun lütfen!

 

 

Sn Doğrucudavut

 

Atatürk ün Kürtlerle ilgili düşünceleri malum

daha önce farklı bir başlıkta yazmıştım

 

ben gerek duymadım devamını yazmaya

1 ve 2 deki önemli ifadeleri göstermekti niyetim

iyi oldu eklemen

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı gibi

Atatürk Kürtleri ve Kürdistan ı hiçbir zaman inkar etmemiştir

yok saymamıştır bazıları gibi...

Savaş dönemi olması ve özellikle

İngilizlerin Kürtleri kullanarak oradan sonuç almaya çalışması

ve Kürtlerinde bu oyuna gelmesi

Onların kaderini belirlemiştir neyazık ki!

Hala bugün bile sırf bu kaygılar yüzünden

Kürtlerin en insani talepleri görülmek istenmiyor.

 

Ne yani

sen savaş dönemi olduğu belli demekle

savaş süresince işte size otonom bölge verecez

her türlü haklarınızı verecez diyerekten

kandırıldı mı Kürtler bunu mu kastediyorsunuz

Eğer cevabınız evetse bu çok çirkin bir durum değil mi?

 

Bu ülke sadece Türklerin değildir!!!!

Bu ülke kurulurken kan döken herkesindir.

Kürtler olmasaydı Türkiye diye bir devlet olacak mıydı acaba...

Kogreler nerde yapıldı...

Kahramanmaraş, gaziantep, şanlıurfa... bu sıfatlar nedir?

Nankörlük etmeyin,bu ülke babanızın malıymış gibide davranmayın...

Kürtler bu ülkenin özde vatandaşlarıdır,

analarından emdikleri süt kadar helaldir bu topraklar onlara...

 

Malesefki ******* yöneticiler;

Atatürk ün Kürt lerle ilgili olumlu sözlerini gizleyecek kadar,

bir dönem

KÜRTÇE KONUŞMAYI YASAK edecek kadar,

KÜRT YOKTUR aslında onlar dağlı Türk tür diyecek kadar,

Karda yürürken çıkan kart-kurt sesinden KÜRT çıkmıştır diyecek kadar küçüldüler.

 

kaynak belirtmemişsiniz demişsin komik olma lütfen...

gözeri var görmezler:) bi daha bak istersen

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülke sadece Türklerin değildir!!!!

Bu ülke kurulurken kan döken herkesindir.

Kürtler olmasaydı Türkiye diye bir devlet olacak mıydı acaba...

Kogreler nerde yapıldı...

Kahramanmaraş, gaziantep, şanlıurfa... bu sıfatlar nedir?

Nankörlük etmeyin,bu ülke babanızın malıymış gibide davranmayın...

Kürtler bu ülkenin özde vatandaşlarıdır,

analarından emdikleri süt kadar helaldir bu topraklar onlara...

 

 

Bu ülkenin insanı olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama bu ülkenin insanı değilmiş gibi davranıyorsunuz! Neden?

 

Kürtçe konuşmak yasak diyosunuz... O yüzdenmi tüm kürtler kürtçe bilmediği için okullarda yabancı dil olmasını istiyorsunuz?

 

Yoksa; tıpkı türban oyununda olduğu gibi, türbanı kabül ettirirsek arkasından devrimide yaparız benzeri bir düşüncedemisiniz* ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ATATÜRK ne demiş?

 

Ulusların kendilerini yönetmeleri yetkisi bütün dünyada benimsenmiş bir ilkedir.

 

Ölçülü yerel bir yönetim kurulmasını savunmaktayız. DEMİŞ!!!

 

Sen kalkıp hala gazel okuyorsun...

 

 

Kürtçe konuşmak yasak diyosunuz... O yüzdenmi tüm kürtler kürtçe bilmediği için okullarda yabancı dil olmasını istiyorsunuz?

 

Anlatım bozukluğu konusunda ders diye okutulur bu soru cümlen!!!

Bu nasıl bir cümle? Kendi dilini mi iyi kullanamıyorsun, ben mi anlamıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Simalyıldızınet,

 

teşekkür ederim,benimde size saygım sonsuz.

 

Yaşar Kemal'i okudunuz mu hiç;bilmiyorum.Onun kitaplarında ben insana dair herşeyi o kadar sarsıtıcı ifadelerle bulurum ki.Binboğalar Efsanesi'nde toprağa zorlanan daha sonra topraksız kalan Yörük Türkler'ini bir o kadar güzel anlatır.Yine İince Memed'de ağanın zulmüne karşı gelen Memed'i ve çoğu zaman yalnız bırakılan bir hak mücadalesini içinize işleyerek verir.Ada Hikayeler'in de savaşı,yıkımı,göçü...siaysete bulanmış tüm insanları ve değerleri o kadar canınızı acıtarak verir ki.

 

Aziz Nesin kitaplarında;herşeyi ile eleştirilen,bozuk bir sistemi en ince ayrıntısıyla verir.İnanın lise yıllarında okuduğum Aziz Nesin bana hayal ürünü gelirken,şimdi az bile anlatmış derim.

 

Sabahhattin Ali;insana rağmen insanı yok saymayı,toplumsal duyarsızlığımızı bir çocuğun açlıktan ölümüyle bize hatırlatmaya çalışır.

 

Şimdi ne alaka diyeceksiniz haklı olarak.Benim için insan çok özeldir;insanı anlamak hiç de zor değildir.Derler ya '2gözyaşının rengi yoktur'' onun gibi bir ortaklık.

 

Ben lise yıllarında iken,haberlerde o zaman tam anlamıyla nefret ettiğim bir insanın ölüm haberi veriliyordu.Yanımda babam vardı;o zaman şunu dedim.''iyi ki öldü''Babam bana döndü;o herşeyi ile bir insan;onun ölümü seni rahatlatıyorsa sen şimdi herşeyi ile o insanı kendi düşüncelerinle yok sayıyorsun.

 

Ne kadar doğru cümlelerdi.O gündür bu gündür,insana insan olduğu için değer verdim;biliyorum ki insan özel olandı,yaşama hakkı tek olandı;onu anlamalı,ona kulak vermeli ve ona sahip çıkmalı...

 

Sizinle daha önce çok yazıştık;siz bana siyasete alet edilmiş bir İslami değerler zincirinden bahsettiniz.Ki beni bu konuda ikna ettiniz.En azından ben şunu söyledim;evet bazı değerler siyasete alet ediliyor ve bu başkalarını rahatsız ediyor.

 

Onca kitap ismini sırf yine bunu doğrulamak için verdim;o kitaplarda yaşananlarda insana dair olandı;insanın içindeki iyiliğin ne kadar kısa bir sürede kötülüğe dönüştüğünün en iyi kanıtıydı;herşeyden önce insanın farklı düşünebileceğinin,herkesin farklı bir yaşantı ürünü kendi tercihlerini verebileceğini gösteriyordu.

 

Ben verdiğiniz linke de baktım.teşekkür ederim.İnsan,insan ve yine insan...Bilmeliyiz ki;birilerine bakarak ne tamamen aklanabilecek ne de karalanabilecek insanlar yğınıysa söz konusu bu sefer haykırarak İNSAN!Saygılar...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.